• Sonuç bulunamadı

Farklı kuşburnu (Rosa sp.) türlerinde olgunlaşma süresince fenolik bileşik değişimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Farklı kuşburnu (Rosa sp.) türlerinde olgunlaşma süresince fenolik bileşik değişimi"

Copied!
67
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FARKLI KUŞBURNU (Rosa sp.) TÜRLERİNDE OLGUNLAŞMA SÜRESİNCE FENOLİK

BİLEŞİK DEĞİŞİMİ Ayşe DEMİR Yüksek Lisans Tezi Kimya Anabilim Dalı Doç. Dr. Mahfuz ELMASTAŞ

2012

(2)

T.C.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KİMYA ANABİLİM DALI

Y. LİSANS TEZİ

FARKLI KUŞBURNU ( Rosa sp.) TÜRLERİNDE OLGUNLAŞMA

SÜRESİNCE FENOLİK BİLEŞİK DEĞİŞİMİ

Ayşe DEMİR

TOKAT 2012

(3)

Bu proje; Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi (2012/57) ve TÜBİTAK (1011100668) tarafından desteklenmiştir.

(4)
(5)

TEZ BEYANI

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat ya p ı l m a d ı ğı n ı , tezin he rhan gi b i r kı s m ı nı n bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

(6)

ÖZET

Y. Lisans Tezi

FARKLI KUŞBURNU (Rosa sp.) TÜRLERİNDE OLGUNLAŞMA SÜRESİNCE FENOLİK BİLEŞİK DEĞİŞİMİ

Ayşe DEMİR

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Kimya Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Mahfuz ELMASTAŞ İkinci Danışman: Prof. Dr. Mehmet GÜNEŞ

Bu çalışmada; Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama arazisinde yetiştirilen kuşburnu türlerinden meyve örnekleri olan MR-12, MR-15, MR-26, MR-46 ve MR-84 olgunlaşma süresince renk dönüşümleri dikkate alınarak 6 hasat döneminde toplandı. Meyve etindeki toplam fenolik madde miktarı spektrofotometrik olarak belirlendi. Örneklerdeki bazı organik asit (gallik asit, kafeik asit, p-kumarik asit, ferulik asit) ve flavon türevleri (kateşin, eriositrin, rutin, apigenin kuersetin, naringenin ve kaemferol) HPLC ile kantitatif olarak değerlendirildi. Hasat dönemlerine bağlı olarak incelenen türlerin fenolik madde miktarında lineer olmayan bir artış gözlendi. MR-12 ve MR-46 genotiplerinde toplam fenolik madde miktarı 4. hasatta en fazla olurken diğer genotiplerde ise 6. hasatta olmuştur. MR-84 genotipinde kateşin, MR-12 genotipinde ise rutin, baskın fenolik madde olarak belirlenmiştir.

2012, 67 sayfa

(7)

ABSTRACT

M. Sc. Thesis

PHENOLIC COMPOUNDS CHANGES IN DIFFERENT ROSE HIP SPECIES (Rosa sp.) DURING RIPENING

Ayşe DEMİR

Gaziosmanpaşa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Chemistry

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Mahfuz ELMASTAŞ Second Supervisor: Prof. Dr. Mehmet GÜNEŞ

In this study, MR-12, MR-15, MR-26, MR-46 ve MR-84 Rosa sp. genotypes cultivated in research and application fields of Gaziosmanpasa University Agriculture Faculty were collected at six harvesting time according to color changing during ripening period. The amount of total phenolic compounds in fruit flesh was determined spectrophotometricially. The organic acid derivatives (gallic acid, caffeic acid, p-coumaric acid, ferulik acid) and flavone derivatives (catechine, eriocitrin, rutin, apigenin, quercetin, naringenin and kaempferol) were quantified using HPLC. Phenolic contents of Rosa species increased nonlinearly depending on harvesting time. The amount of total phenolic contents MR-12 and MR-46 genotypes were the highest level at the 4th harvesting time. According to HPLC analysis, the main phenolic of MR-84 determined as catechine, and the main phenolic of MR-12 determined as rutin.

2012, 67 pages

(8)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans süresi boyunca gerek ders aşamasında gerekse tez çalışmasında ilgi ve desteğini esirgemeyen güler yüzü ve sempatisi ile pozitif enerjisini yansıtan danışman hocam Doç. Dr. Mahfuz ELMASTAŞ’a ve Prof.Dr.Mehmet GÜNEŞ’e; Projenin her aşamsında beraber çalıştığım yardımseverliğini ve sabrını hiç eksiltmeyen güler yüzü ve sempatisi ile çalışmaktan asla yorulmamamı sağlayan Ziraat Mühendisi doktora öğrencisi Ümit DÖLEK’e;

Toplam fenolik analizinde bize yol gösteren Uzm. Nusret GENÇ’e ve HPLC analizlerindeki yardımlarından dolayı yüksek lisans arkadaşlarım Duygu MISIRLI ve Zülfikar KARAÇAY’a ve tez yazımında bana yardımcı olan Uzm. Hüseyin AKŞİT’e;

Gerek eğitim hayatım gerekse sosyal hayatım boyunca maddi mannevi desteğini hiç esirgemeyen ve herzaman yanımda olan aileme;

Bölümümüzün her türlü imkânından faydalanmamı sağlayan Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü yöneticilerine ve manevi desteklerini esirgemeyen bütün öğretim elemanlarına;

Bu çalışmamı 2012/57 proje no ile destekleyen Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonuna ve 101110068 proje no ile destekleyen TUBİTAK’A;

Bir yıldır ayrı kalmayı göze alan ve beni hep destekleyen eşim Harun DEMİR’e sonsuz teşekkür ederim.

Ayşe DEMİR Ekim 2012

(9)

İÇİNDEKİLER ÖZET ... i ABSTRACT ... ii ÖNSÖZ ... iii İÇİNDEKİLER ... iv ŞEKİLLER DİZİNİ ... vi ÇİZELGELER DİZİNİ ... vii

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ ... viii

1.GİRİŞ ... 1

2. KAYNAK ÖZETLERİ ... 3

2.1. Fenolik Bileşikler ... 4

2.2. Fenolik Maddelerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri ... 7

2.3. Kromatografik Teknikler ... 8

3. MATERYAL ve METOT ... 9

3.1. Bitkisel Materyal ... 9

3.2. Kimyasal Analiz İçin Ekstrelerin Hazırlanması ... 13

3.2.1.Toplam Fenol Analizi ... 13

3.2.2. Fenolik Bileşiklerin HPLC Analizi ... 14

4. BULGULAR ve TARTIŞMA ... 17

4.1. Kuşburnu Türlerinin Toplam Fenolik Madde Miktarları ... 17

4.2. Genotiplerin Fenolik Asit ve Flavonoid İçerikleri ... 19

4.2.1. Genotiplerin Flavonoid İçeriklerinin Hasat Zamana Göre Değişimi ... 19

4.2.1.1. Birinci Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi ... 19

4.2.1.2. İkinci Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi ... 21

4.2.1.3. Üçüncü Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi ... 23

4.2.1.4. Dördüncü Hasat Dönem Flavonoid İçeriğinin Değişimi ... 24

4.2.1.5. Beşinci Hasat Dönemi Flavon İçeriğinin Değişimi ... 26

4.2.1.6. Altıncı Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi ... 28

4.2.2. Genotiplerin Fenolik Asit İçeriklerinin Hasat Zamana Göre Değişimi ... 30

4.2.2.1. Birinci Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi ... 30

4.2.2.2. İkinci Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi ... 31

(10)

4.2.2.4. Dördüncü Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi ... 33 4.2.2.5. Beşinci Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi ... 34 4.2.2.6. Altıncı Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi ... 36 4.3. Hasat Zamanına Bağlı Olarak Genotiplerin Fenolik Asit ve Flavonoid Değişimi .. 37 5. SONUÇ ... 48 KAYNAKLAR ... 51 ÖZGEÇMİŞ ... 54

(11)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 2. 1. Genel fenilpropanoid metabolik yolu (Dixon ve Paiva, 1995) ... 6

Şekil 3. 1. MR-46 türüne ait meyve renk dönemleri ... 10

Şekil 3. 2. MR-12 türüne ait meyve renk dönemleri ... 11

Şekil 3. 3. MR 15 türüne ait meyve dönemleri ... 11

Şekil 3. 4. MR-26 türüne ait meyve renk dönemler ... 12

Şekil 3. 5. MR-84 türüne ait meyve renk dönemleri ... 12

Şekil 3. 6. Gallik asidin kalibrasyon grafiği ... 13

Şekil 3. 7. Fenolik standartların 280 nm’deki HPLC kromatogramları... 15

Şekil 3. 8. HPLC çalışmasında kullanılan standartlar ... 16

Şekil 4. 1 Kuşburnu türlerinin toplam fenolik madde miktarı ... 18

Şekil 4. 2. Hasat zamanına bağlı olarak kateşin değişimi (mg/kg meyve eti) ... 37

Şekil 4. 3. Hasat zamanına bağlı olarak eriositrin değişimi (mg/kg meyve eti) ... 38

Şekil 4. 4. Hasat zamanına bağlı olarak rutin değişimi (mg/kg meyve eti) ... 39

Şekil 4. 5. Hasat zamanına bağlı olarak apigenin değişimi (mg/kg meyve eti) ... 40

Şekil 4. 6. Hasat zamanına bağlı olarak kuersetin değişimi (mg/kg meyve eti) ... 41

Şekil 4. 7. Hasat zamanına bağlı olarak naringenin değişimi (mg/kg meyve eti) ... 42

Şekil 4. 8. Hasat zamanına bağlı olarak kaemferol değişimi (mg/kg meyve eti) ... 43

Şekil 4. 9. Hasat zamanına bağlı olarak gallik asit değişimi (mg/kg meyve eti) ... 44

Şekil 4. 10. Hasat zamanına bağlı olarak kafeik asit değişimi (mg/kg meyve eti) ... 45

Şekil 4. 11. Hasat zamanına bağlı olarak p-kumarik asit değişimi (mg/kg meyve eti) .. 46

(12)

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 3. 1. Çalışmaya konu olan kuşburnu tür ve genotipleri ... 9

Çizelge 3. 2. Örneklemelerin yapıldığı renk değişim aralıkları ... 9

Çizelge 3. 3. Meyvelerin Hasat Dönemleri ... 10

Çizelge 3. 4. HPLC analizlerindeki mobil faz gradiyent sistemi ... 14

Çizelge 4. 1. Genotiplerin farklı hasat dönemlerindeki toplam fenolik madde miktarları (mg GAE/100gr) ... 17

Çizelge 4. 2. Genotiplerin birinci hasat zamanının flavonoid içeriği ... 19

Çizelge 4. 3. Genotiplerin ikinci hasat zamanının flavonoid içeriği ... 22

Çizelge 4. 4. Genotiplerin üçüncü hasat zamanının flavonoid içeriği ... 23

Çizelge 4. 5. Genotiplerin dördüncü hasat zamanının flavonoid içeriği ... 25

Çizelge 4. 6. Genotiplerin beşinci hasat zamanının flavonoid içeriği ... 27

Çizelge 4. 7. Genotiplerin altıncı hasat zamanının flavonoid içeriği ... 29

Çizelge 4. 8. Genotiplerin birinci hasat zamanının fenolik asit içeriği ... 30

Çizelge 4. 9. Genotiplerin ikinci hasat zamanının fenolik asit içeriği ... 31

Çizelge 4. 10. Genotiplerin üçüncü hasat zamanının fenolik asit içeriği ... 33

Çizelge 4. 11. Genotiplerin dördüncü hasat zamanının fenolik asit içeriği ... 34

Çizelge 4. 12. Genotiplerin beşinci hasat zamanının fenolik asit içeriğ ... 35

(13)

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ Simge Açıklama mg Miligram g Gram mL Mililitre μL Mikrolitre nm Nanometre m Metre p- Para konum o- Orto °C Santigrad Derece % Yüzde Kısaltma Açıklama

HPLC High Performence Liquid Chromatography TTSM Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Müdürlüğü UV-VIS Ultra viyole-Görünür Bölge

(14)

1.GİRİŞ

Kuşburnu gülgiller familyasında yer almakta olup, Rosaceae familyası Rosaideae alt familyası Rosa cinsine ait çok yıllık bir bitkidir. Halk arasında gül burnu, gül elması, yaban gülü gibi isimlerle de bilinmektedir. Bitki taç yüksekliği türlere bağlı olarak 1-3 m arasında değişen dikenli bir çalı olup çevre koşullarına karsı dayanıklılık göstermektedir. Meyve oluşmadan önce güzel kokulu pembe ve beyaz çiçekler meydana gelmektedir. Bu çiçeklerin eksenlerinin etlenmesiyle meyve oluşum süreci başlamaktadır. Çoğunlukla kızılcığa benzeyen meyvesinin içi tüylü olup,çok sayıda sert çekirdek içermektedir. Her türlü çevre koşulunda yetişebildiği için vadilerde, yol kenarlarında, bahçe çitlerinde ve mezarlıklarda görülebilmektedir (Yamankaradeniz 1983).

Dünyada kuşburnu, başta Almanya olmak üzere Rusya, Türk Cumhuriyetleri, İsviçre, Polonya ve Finlandiya gibi pek çok Avrupa ülkesinde besin ve ilaç sanayisinde tercih edilen değerli bir hammaddedir (Yamankaradeniz 1983b). Bu ülkelerde kuşburnu; başlıca bebek gıdası, meyve suyu, meyve jölesi ve çay gibi gıda sektörlerinde kullanılmaktadır. Türkiye gıda sanayisinde ise kuşburnunun ticari olarak değerlendirilmesi oldukça yeni olup kuşburnu meyvesinden pulp, nektar ve marmelat üretimi ile birlikte kuşburnu çayı ve son zamanlarda kuşburnu içeceği ve nektarı da üretilmektedir. Ticari anlamda bilinen ürünlerinin yanı sıra bölgesel olarak üretilip tüketilen pek çok ürünü bulunmaktadır.

Kuşburnu, aslında Anadolu’da çok bilinen ve tüketilen bir meyve olup Türkiye’nin heryerinde özellikle Karadeniz bölgesinin Tokat ve Gümüşhane çevresinde yetişmektedir. Kuşburnu ülkemiz florasında yabani olarak yetişen ancak önemi her geçen gün biraz daha iyi anlaşılan bir meyve türümüzdür. Bu önemine paralel olarak kuşburnu popülasyonlarının yoğun olduğu yörelerimizde bazı seleksiyon (seleksiyon I ve/veya seleksiyon II) çalışmaları yapılmış veya yapılmaktadır (Ercişli, 1996; Güneş, 1997; Mısırlı ve ark. 1999; Kazankaya ve ark. 1999; Kızılcı, 2005; Dölek, 2008). Çeşit adayı, ümitvar genotiplerin tescil çalışmaları Tokat ve Erzincan illerinde yürütülen seleksiyon çalışmaları belli bir aşamaya gelmiş ve süreç devam etmektedir. Kültüre

(15)

alma çalışmaları henüz başlangıç aşamasında olmasına karşın kuşburnu, bölgemizde gıda sanayisinin önemli bir hammaddesidir. Tescil edilmiş çeşitlerin yaygınlaşması veya bahçelerinin kurulmasıyla birlikte daha fazla kuşburnu meyvesinin toplanması ve işlenmesi söz konusu olabilecektir.

Birçok meyve türünde, farklı olum dönemlerindeki fiziksel ve fitokimyasal özellikler belirlendiği ve uygun hasat zamanının tespiti yapıldığı halde ülkemizde kuşburnunda buna yönelik çalışmalar kültüre alma çalışmalarıyla paralellik arz ettiği için sınırlı düzeyde kalmıştır. Bu çalışma sonucunda kuşburnu meyvesinde hasat dönemlerindeki fenolik bileşik içeriklerinin değişimi ortaya konulması amaçlanmıştır.

Bu çalışma kapsamında, bazı kuşburnu genotipleri kültüre alınıp, değişik olum aşamalarındaki meyvelerin fenolik bileşik içeriğinin değişimi; renk dönüşümleri dikkate alınarak 6 farklı olum aşamasında hasat edilerek incelendi ve her bir tür için fenolik maddeler bakımından en zengin oldukları hasat dönemi belirlendi.

Yapılan literatür araştırmasında ülkemizde hasat dönemlerine göre fenolik bileşiklerin miktarındaki değişim çalışılmamıştır. Bu nedenle bu çalışmada kuşburnu meyvesinin meyve eti fenolik bileşiklerin değişimini analiz edilmesi hedeflenmiştir.

(16)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Kuşburnu ülkemiz florasında doğal olarak yetişen ve kültüre alma çalışmaları devam eden bir meyve türümüzdür. Henüz standart bir kültür olmamasına karşın kuşburnu, diğer kullanım alanlarının yanında, meyve ve diğer bitki kısımlarının birçok mineral ve vitaminlerce zengin içeriğiyle besin maddesi olarak da değerlendirilmektedir.

Optimal hasat zamanının belirlenmesini hedefleyen çalışmalar kapsamında; ülkemizde, kuşburnu türlerinin farklı olum aşamalarındaki meyvelerinin fitokimyasal içerikleriyle ilgili çalışmalar Yamankaradeniz (1982, 1983) tarafından yürütülmüştür. Yapılan çalışmada, farklı türlere ait kuşburnuların 3 farklı aşamadaki (ham, yarı olgun ve teknolojik olum) meyvelerinin bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri incelenmiştir. (Yamankaradeniz, 1983).

Türkben ve ark. (2010)’nın yapmış olduğu çalışmada, Rosa canina türüne ait kuşburnular iki farklı olgunluk sürecinde (kırmızı-turuncu ve kırmızı dönem) hasat edilmiştir. Hasat edilen meyvelerin bir kısmı geleneksel yöntemle kurutulduktan sonra, diğer bir kısmı ise taze olarak marmelata işlenmiş ve sıvı kromatografisinde fenolik bileşik, askorbik asit ve flavanol içeriklerine bakılmıştır.

Optimal hasat zamanını belirlemede en önemli çalışmayı Uggla, (2004), farklı bir kuşburnu türü (Rosa spinosissima) üzerine çalışmıştır. Söz konusu çalışmada, olgunlaşma aşamasında kuşburnuda meyve kalitesi ve kopma direnci değişimini gözlemlemiştir. Araştırıcı çalışmada yaz sonu-güz başına denk gelen 6 haftalık süre içerisinde hasatlar yapmış, meyvelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerini analiz etmiştir. İncelenen kimyasal özelliklerden antosiyaninler ilk haftalarda yükselmiş ve daha sonra stabil hale gelmiştir. Toplam kuru madde ise aynı süre içerisinde %18.8’den %23.4’e çıkmıştır. Toplam asitlilik önce artmış daha sonra ise azalmıştır. Balsgard (İsveç) iklim koşullarında 15 Eylül’de kuşburnu meyvesi maksimum antosiyanin, meyve ağırlığı ve meyve eti oranına ulaşılmıştır. Aynı süre içerisinde askorbik asit ve suda çözünebilir kuru maddede de artış kaydedilmiştir.

(17)

Olgun kuşburnu meyvesine ait çekirdeklerin yağ asidi içerikleriyle ilgili ülkemizde Özcan (2002), Ercişli ve ark. (2007) ve Çelik ve ark. (2010) tarafından yürütülmüştür. Araştırıcılar farklı türlere ait olgun kuşburnu meyvelerinin palmitik, palmitoleik, stearik, oleik, linoleik, linolenik ve araşidik asit içeriklerini belirlemiştir. Ancak yapılmış olan bu çalışmalar yanında, olgunlaşmaya bağlı olarak veya faklı olum aşamalarındaki kuşburnu çekirdeklerinin kimyasal komposizyonuyla ilgili çalışmalara ihtiyaç vardır.

Kuşburnu çekirdekleri, içerdikleri yağ asitleri bakımından özellikle kozmetik sanayinde ön plana çıkarken, hayvan yemi olarak da önem taşımaktadır. Nichita ve ark., (1981) tarafından yürütülen bir çalışmada piliçlik tavuk ve kuzulara öğütülmüş kuşburnu tohumu verilmiştir. Piliçlerin yemlerine öğütülmüş kuşburnu tohumu %1 oranında, kuzuların yemlerine ise % 10 ve % 20 oranında konulmuştur. Öğütülmüş kuşburnu tohumu ilavesinin piliç ve kuzuların gelişimine özellikle de piliçlerde önemli derecede olumlu etki meydana getirdiği belirlenmiştir. Turgut ve ark. (2008) farklı kimyasal uygulamaların kuşburnu tohumlarının besin değeri üzerine yaptıkları bir araştırmada kuşburnu tohumlarının ruminant yemlerine katılabileceğini ve hayvan beslenmesinde kullanılabileceği sonucuna varmışlardır.

2.1. Fenolik Bileşikler

Fenolik maddeler bitkisel kaynaklı besinlerin lezzetine özellikle ağızda buruk bir tat bırakma yönünde ve rengine etki eden, meyve ve sebzelerde genellikle çok az miktarlarda bulunmaktadır. Fenolikler önemli olan bir madde grubudur. Fenolik maddeler aromatik halkasında bir veya daha fazla hidroksil grubu içeren bileşiklerdir (Shahidi ve Naczk, 1995). Bu bakımdan en basit fenolik maddenin bir tane hidroksil grubu içeren benzen yani fenol olduğu ve diğer fenolik maddelerin bundan türediği bilinmektedir (Cemeroğlu ve Acar, 1986).

Bugüne kadar en az 5000 tane fenolik madde tanımlanmış olup bunların 2000’den fazlası doğal flavonoidlerdir. Genelde bitkilerin yaprak, çiçek, meyve gibi canlı dokularında glikozitler şeklinde, odunsu dokularında aglikonlar şeklinde,

(18)

çekirdeklerinde ise her iki formda da bulunabilmektedirler (Shahidi ve Naczk, 1995). Bitkiler aleminde fenolik madde içeriği en zengin olan bitkinin Camellia sinensis olduğu bildirilmektedir (Wilson ve Clifford, 1995). Fenolik maddeler açısından meyvelerin sebzelerden daha zengin olduğu bilinmektedir. Ancak fenolik maddeler bitkiler aleminde o kadar yaygındır ki hemen her meyve ve sebzede az ya da çok miktarda bulunmaktadır.

Fenolik bileşikler fenilpropanoid metabolik yolu ara ürünlerindendir (Dixon ve Paiva, 1995). Bu metabolik yolda polifenollerin de sentezlendiği bir metabolik yoldur. Şekil 1’de de görüldüğü gibi fenilalanin ve trozin amino asitlerinden bir seri enzimle birlikte sentezlenen polifenoller enzimatik kontrol altındadırlar. Enzimlerin aktivitesinin değişmesiyle bu bileşiklerin sentezi değişim göstermektedir. Enzim aktiviteleri bir çok faktörler tarafından etkilenmektedir. Sekonder metabolitlerin sentezi; genetik, pH, iyonik şiddet, allelopatik etkiler, ışık, sıcaklık, klimatik değişiklikler vb etkenlerde etkilenmektedir.

Enzimlerin aktivitesi bitkinin gelişim sürecindeki büyüme ve gelişmeden de değişiklik gösterebilmektedir. Bu bağlamda, kuşburnu meyvesindeki olum aşamalarına bağlı olarak enzim aktiviteleri de değişebilmektedir. Bu değişimden dolayı da sekonder metabolitlerin üretiminde değişiklik meydana gelebilir.

(19)

Şekil 2. 1. Genel fenilpropanoid metabolik yolu (Dixon ve Paiva, 1995)

PAL, L-fenilalanin amonyak-liyaz; CA4H, sinnamik asit 4- hidroksilaz; CHI, kalkon izomeraz; CHR, kalkon redüktaz; CHS, kalkon sentaz; 4CL, 4-kumarat:koenzim A ligaz; COMT, kaffeik asit O-metiltransferaz; DHFR, dihidroflavonol redüktaz; DMID, 7, 2´-dihidroksi- 4´-metoksiizoflavanol dehidrataz; F3OH, flavanon 3-hidroksilaz; F5H, ferulik asit 5-hidroksilaz; IFR, izoflavon redüktaz; IPS, izoflavon sentaz; S, stilben (resveratrol) sentaz; UFGT, UDP-glukoz flavanol 3-O-glukozil transferaz; VR, vestiton redüktaz.

(20)

2.2. Fenolik Maddelerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri

Fenolik maddelerin en önemli biyolojik özelliği, antioksidatif etkiye sahip olmaları gösterilmektedir. Oksijen radikalleri ve lipid peroksidasyonunun, kalp damar hastalıkları, kanser ve kronik iltihaplanma gibi hastalıkların en önemli etkenleri olduğu, flavonoidlerin birçoğunun lipid peroksidasyonunu başlatan radikallerin ve lipid peroksi radikallerinin oluşumunu engellediği, yapısındaki bazı grupların flavanoid radikallerinin stabilitesini ve böylece antioksidan kapasitesini artırabildiği, flavonoidlerin bunların dışında metal iyonlarını bağlayarak lipidlerin oksidasyonunu önleyebildiği ve radikallerin oluşumunda görev yapan enzim sistemlerini inhibe edebildiği belirlenmiştir (Karakaya ve El, 1997). Fenolik maddelerin sağlıkla ilişkisinde toplam fenolik miktarı veya flavonol, flavon gibi alt grupların miktarından çok bu maddelerin türevleri ve her birinin miktarının önemli olduğu belirtilmiştir (Cemeroğlu ve Cemeroğlu, 1998).

Fenolik maddelerin kalp sağlığı üzerine de olumlu etkilerinin olduğu bildirilmektedir. Örneğin, siyah çay, soğan ve elmadaki flavonoidlerin yüksek miktarlarda alınmasının yaşlılarda kalp hastalıklarına bağlı ölümleri azaltmada etkili olduğu bildirilmiştir (Langseth, 1995). Biyolojik etkili flavonoidler (bioflavonoidler) vitamin P maddeleri olarak da bilinmektedir. Bu bileşiklerin kılcal damarlarda kanama ve çatlamaları engelleyici etkileri olduğu ve flavonoidlerin diğer maddelerin oksidasyonunu yavaşlatıcı etki gösterdikleri bildirilmektedir (Schobinger, 1988).

Kanser, kalp hastalıkları ve beyin damarlarına bağlı hastalıklarda ölüm oranı ve tümör oluşumunun diyetteki meyve ve sebzelerin miktarıyla ters orantılı olduğu belirtilmiştir. Bol miktarda meyve ve sebze tüketenlerde kan basıncının da düştüğü, meyve ve sebzelerin bu etkiyi yapılarında bulunan antioksidanlarla sağladıkları, bu antioksidan etkinin ise C ve E vitamini ile α-karotenden çok fenolik maddelerden kaynaklandığı kaydedilmiştir (Hertog, 1993; Wang ve ark., 1996; Wetherilt, 1996).

Aktif oksijen ve radikaller insan vücudunda pek çok hastalığa ve dokuların zarar görmesine neden olduğu iddia edilmektedir. Aktif oksijenin süperoksit, hidrojen peroksit ve hidroksil radikalleri şeklinde bulunduğu, aktif oksijen ve serbest

(21)

radikallerin, kanser yapıcılar tarafından üretildiği ve kanser oluşumunda rol aldığı, hidrojen peroksitin ise farelerde deri tümörleri oluşumuna neden olduğu saptanmıştır (Cerutti, 1985; Slaga ve ark., 1982). Vücutta hücre içi ve dışındaki oksidasyon işlemlerini azaltan antioksidan maddeler cilt sağlığı açısından da önemlidir. Bu maddeler cilde elastikiyet kazandırıp, parlak, renkli ve sağlıklı bir görünüm vermekte, Herpes simplex virüsünün yol açtığı deri yaralarını da bir ölçüde önlemektedir. Böylece bir yerde deri kanserine karşı da koruyucu etki göstermektedir (Wetherilt, 1996).

2.3. Kromatografik Teknikler

Fenolik asitlerin ince tabaka kromatografisi ile analizinde sabit faz olarak selüloz ya da silika, yürütücü çözücülerden ise toluen, dioksan ve benzen bunlara ilaveten aseton, bütanol, etanol, asetik asit gibi polar organik modifiye ediciler kullanılmıştır. İnce tabaka kromatografisinin HPLC’ye avantaj; HPLC kolonu kirletebilecek kontaminantların ince tabaka kromatografisinde böyle bir sonuca yol açamadan ayrımlarını sağlayabilmesidir (Fernandez de Simon ve ark.,1992; Lee ve Widmer, 1996).

1980’li yıllarda fenolik asit analizlerinde gaz kromatografisinden faydalanılmıştır. Ancak HPLC, özellikle zıt faz kromatografi; en çok tercih edilen yöntem olmuştur. Analizlerde kullanılan çözücüler; asetik asit, formik asit, ya da fosforik asit içeren sulu çözeltiler ile metanol, asetonitnil gibi organik çözücülerdir. Çözücülere ilave edilen düşük miktardaki asetik asit, formik asit, fosforik asit, trifloroasetik asit gibi asit çözeltileri fenolik ve karboksilik grupların iyonizasyonunu baskılamakta ve bu sayede analizlerde rezülosyon ve tekrarlanabilirlik açısından daha iyi sonuç alınmaktadır (Hakkinen, 2000).

(22)

3. MATERYAL ve METOT

3.1. Bitkisel Materyal

Araştırma materyalini “Tokat Yöresinde Doğal Olarak Yetişen Kuşburunların (Rosa

spp.) Seleksiyon Yoluyla Islahı ve Çelikle Çoğaltılması Üzerinde Bir Araştırma” isimli

çalışma (Güneş, 1997) kapsamında ıslahı yapılan kuşburnu genotiplerinden seçilen ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama alanında yetiştirilen 5 farklı kuşburnu genotipi oluşturmaktadır (Çizelge 3.1).

Çizelge 3. 1. Çalışmaya konu olan kuşburnu tür ve genotipleri

Genotip No Ait olduğu Tür MR-12 Rosa dumalis

MR-15 Rosa dumalis

MR-26 Rosa canina

MR-46 Rosa dumalis ssp. boissieri var. Boissieri

MR-84 Rosa villosa

Meyve örnekleri; her tür/genotipin kendi içinde olgulaşma süresince gözlenen renk değişimleri baz alınarak örneklemeler yapıldı. Örneklemenin yapıldığı renk değişim skalası Çizelge 3.2’de verilmiştir.

Çizelge 3. 2. Örneklemelerin yapıldığı renk değişim aralıkları

Hasat Dönemi Meyve rengi Renk oranı (% meyve alanı)

1 Yeşil-turuncu Turuncu renk: <%50

2 Yeşil-turuncu Turuncu: >%50

3 Turuncu Turuncu: %100

4 Turuncu-kırmızı Kırmızı: <%50

5 Kırmızı Kırmızı: > % 100

6 Koyu kırmızı Koyu kırmızı: %100

Yapılan çalışmada meyveler yukarıda verilen renk dönüşümlerine göre 6 hasat döneminde hasat edildi. Meyvelerin hasat dönemi yaklaşık olarak 1,5–2 ay arasında gerçekleştirildi. Hasatlara 22 Temmuzda başlanıp, 21 Ekimde son verildi. Hasat tarihleri

(23)

Çizelge 3.3’te verilmiştir. Hasat edilen meyveler çekirdeklerinden ayrılarak, kimyasal analizleri yapılıncaya kadar -20 C°’de saklandı.

Çizelge 3. 3. Meyvelerin Hasat Dönemleri

MR-46: 3.0-4.0 m boylanabilen, çalı formunda güçlü gelişme kuvvetine sahip bir

bitkidir. Meyve verimi yüksek ancak meyve kalitesi orta düzeydedir. Meyveleri orta iriliktedir.

(24)

MR-12: 1,5-2,0 m boyunda, çalı formunda, dip sürgünü verme potansiyeli zayıf bir

bitkidir. Meyve verimi ve kalitesi yüksektir. Meyveleri iri ve gösterişlidir. Olgun meyve rengi turuncu, meyve şekli koniktir.

Şekil 3. 2. MR-12 türüne ait meyve renk dönemleri

MR-15: 2.0-2.5 m boylanabilen, çalı formunda bol miktarda dip sürgünü veren bir

genotiptir. Meyve verimi yüksektir. İri ve gösterişli meyvelere sahiptir. Olgun meyve rengi kırmızı-turuncu, meyve şekli uzun elipstir.

(25)

MR-26: 1.5-2.0 m boylanabilen, çalı formunda bol miktarda dip sürgünü veren bir

bitkidir. Meyve verimi orta düzeydedir. Çok iri ve oldukça gösterişli-kaliteli meyvelere sahiptir. Meyveleri taze (sofralık) tüketilebilecek derecede albeni ve lezzete turuncu renkte, şekli yuvarlaktır.

Şekil 3. 4. MR-26 türüne ait meyve renk dönemler

MR-84: 1.0-1.5 m boylanabilen, çalı formunda bol miktarda dip sürgünü veren bir

bitkidir. Meyve verimi ve kalitesi yüksektir. Orta irilikte ve gösterişli meyvelere sahiptir. Diğer genotiplerden farklı olarak meyvelerinin dış yüzeyi hafif tüylüdür. Meyveleri koyu kırmızı renkte ve yuvarlaktır.

(26)

3.2. Kimyasal Analiz İçin Ekstrelerin Hazırlanması

Yapılan 6 hasat döneminden sonra kuşburnu meyveleri çekirdeklerinden temizlenip ve küçük parçalar haline getirildi. Yaklaşık olarak 20-30 g meyve örneklerleri -20 C°’de derin dondurucuda saklandı. Daha sonra saklanan bu meyve örnekleri derin dondurucudan alınıp sıvı azot içerisine yaklaşık 5 dakika bırakıldı. Çıkarılan örnekler kahve öğütücüsüyle mümkün olan en küçük toz parçalar haline getirildi. Bu küçük parçacıklardan 400 mg alınarak üzerine 10 mL (1:1) metanol–kloroform çözeltisi ilave edilip vortekslendi. Elde edilen ekstraksiyon toplam fenol miktarı analizi ve fenolik maddelerin yüksek basınçlı sıvı kromatografisi analizi için hazırlandı.

3.2.1.Toplam Fenol Analizi

Kuşburnu meyvelerin toplam fenolik madde içeriğini belirlemek için hazırlanan ekstraksiyondan 100 μL alındı. Bu alınan örnekler 13x100 tüplere konulup üzerine 4,5 mL saf su eklendi. Daha sonra 100 μL Folin-Cioceltaus reaktifi eklendi. Bundan sonrada 300 μL sodyum karbonat (% 2’lik) eklenip vortekslendi. 45 dakika beklendikten sonra 720 nm dalga boyunda UV-VIS’ de okuma yapıldı. Meyve örneklerindeki toplam fenolik madde miktarı aşağıdaki kalibrasyon grafiği kullanılarak mg gallik aside eşdeğer fenolik madde olarak değerlendirildi.

(27)

3.2.2. Fenolik Bileşiklerin HPLC Analizi

Numunelerdeki organik asit ve flavon türevlerinin kalitatif analizleri; Shimadzu marka LC 20AT pompa ve SPD-M20A model DAD dedektör (280-320 nm’de) ve CTO-20AC model kolon fırınından oluşan HPLC sisteminde yapıldı. Analit ve standartların kromatografik ayrımlarında Phenomenex Kromasil 100A (250x4.60 mm, 5 µm) C18 ters faz dolgu maddeli kolon ile yapıldı. Mobil faz olarak asetonitril (A) ve %2,5 formik asit/deiyonize su (B) karışımı Çizelge 3.4’deki pompa programı kullanılarak yapıldı. Analiz boyunca mobil faz akış hızı 1 mL/dakika olarak ayarlandı. Numune ve standartlar cihaz 20 μL olarak enjekte edildi. Kolon sıcaklığı ise 30 °C’ye ayarlandı.

Çizelge 3. 4. HPLC analizlerindeki mobil faz gradiyent sistemi

Zaman (dk) A(v/v) B (v/v) 0-5 5 95 5-10 22 78 10- 20 22 78 20-35 100 0 35-40 100 0

Analizde kullanılan standartların (Bkz. Şekil 3.6) her biri 100 ppm olacak şekilde hazırlanan stok çözeltiden 50, 25 ve 5 ppm’lik derişimleri seyreltme metodu ile elde edilen çözeltiler kullanılarak her bir bileşen için kalibrasyon grafikleri ve regrasyon eğrileri çizildi. Numunedeki miktarlar ise LC-Solution yazılımı ile değerlendirildi. Yapılan HPLC analizinde elde edilen standartlara ait HPLC kromatogramı Şekil 3.7’de verilmiştir.

3.3. İstatistik Analiz

Elde edilen sonuçların istatistiksel analizi, SPSS istatistik programı ile yapıldı. Kuşburnu genotipleri ve hasat zamanının fenolik asit ve flavon değerlerinin varyanas analizi (ANOVA) ve Duncan karşılaştırma testi yapıldı. Anlamlılık derecesi p<0,05 alındı.

(28)
(29)
(30)

4. BULGULAR ve TARTIŞMA

4.1. Kuşburnu Türlerinin Toplam Fenolik Madde Miktarları

Çizelge 4. 1. Genotiplerin farklı hasat dönemlerindeki toplam fenolik madde miktarları (mg GAE/100gr)

Genotiplerin toplam fenolik madde miktarları Çizelge 4.1’de sunulmuştur. Toplam fenolik madde bakımından MR-15 no’lu genotip diğer genotiplerden daha zengindir. Genotiplerde genel olarak 4. hasat dönemine kadar fenolik madde içeriğinde bir artış söz konusudur. Ancak genotiplerin 5. ve 6. hasat dönemlerinde; toplam fenolik madde miktarında bazı genotiplerde azalma olurken bazılarında yükselme eğilimi devam etmiştir.

Bu çalışmada toplam fenolik bileşik miktarı 100 gram taze meyve etinde mg gallik aside eşdeğer (mg GAE/100 gr taze meyve eti) olarak hesaplandı. Daha önce yapılan bazı çalışmalarda ise toplam fenolik asit miktarı gram kurutulmuş meyvede mg GAE olarak verilmektedir. Yılmaz ve Ercişli (2011) yaptıkları çalışmada Rosa pisiformis,

Rosa canina, Rosa villosa and Rosa dumalis subsp.antalyensis kuşburnu genotiplerinde

78-102 mgGAE/g kuru meyve eti olarak bulmuşlar. Yine benzer başka bir çalışmada ise Montazeri ve ark. (2011) kuşburnunda toplam fenolik 63-424 mgGAE/g gibi geniş bir dağılımı rapor etmektedirler. Barros ve ark. (2011) yaptıkları çalışmada Rosa canina genotipindeki toplam fenolik bileşik miktarını 143 mg GAE/g olarak belirtmişlerdir. Ercişli (2007) yaptığı bir çalışmada toplam fenolik bileşik miktarını 73-96 mg GAE/g olarak rapor etmiştir.

MR-12 MR-15 MR-26 MR-46 MR-84 HASAT 1 344,99±41,32 1094,51±134,07 516,21±20,09 351,80±22,42 705,98±31,07 HASAT 2 406,88±27,69 1241,74±316,78 622,27±65,21 387,25±143,75 765,14±40,35 HASAT 3 507,76±160,65 1174,67±326,31 618,46±39,01 498,49±61,39 756,96±37,77 HASAT 4 521,94±122,66 1258,64±158,63 628,00±16,53 643,54±166,35 821,31±67,07 HASAT 5 538,84±64,00 1453,32±78,22 796,77±85,64 635,91±48,89 859,21±70,61 HASAT 6 509,12±110,94 1510,57±68,81 817,49±128,77 602,92±102,28 965,81±105,28

(31)

Daha önce yapılan çalışmalara bakıldığında kuşburnu genotiplerinde toplam fenolik asit miktarı geniş bir dağılım gösterdiği görülmektedir. Bu çalışmada, toplam fenolik bileşik miktarı 344-1510 mg GAE/ 100 g taze meyve eti olarak dağılım göstermektedir. Bu veriler literatür verileri ile karşılaştırıldığında daha düşük miktarlarda olduğu göze çarpmasına rağmen literatürlerdeki verilerin kuru meyvede verildiği göz önüne alındığında daha önce yapılan çalışmalarla paralellik arz ettiği görülebilmektedir. Çünkü kuşburnu meyvesinde yüzde 40-70 oranında su içerdiği bilinmektedir (Yıldız ve Nergiz, 1996).

Şekil 4. 1 Kuşburnu türlerinin toplam fenolik madde miktarı

Şekil 4.1 incelendiğinde; MR-12 genotipinde 5. hasat döneminden sonra MR-46 ise 4. hasat döneminden sonra toplam fenolik bileşik miktarının bir önceki hasat dönemine göre azalmaya başladığı görülmektedir. Meyvelerin olgunlaşma evrelerinde aktivitesi yükselen polifenol oksidaz enziminin substratı olan fenolik bileşikler, bu evrede kullanıldığı için meyvelerde fenolik bileşiklerin miktarında bir azalmanın olması fizyolojik açıdan normal bir değişimdir. Bu değişimin bütün türlerde görünmemesinin sebebi; genetik varyasyon, olgunlaşma evrelerinin farklılığı, enzim aktivitesini etkileyen çevre faktörleri gibi birçok nedenden kaynaklanabilir.

(32)

4.2. Genotiplerin Fenolik Asit ve Flavonoid İçerikleri

4.2.1. Genotiplerin Flavonoid İçeriklerinin Hasat Zamana Göre Değişimi

Genotiplerde tüm hasat zamanlarında (1.-6.) kateşin, erositrin, rutin, apigenin, kuersitin, naringenin HPLC ile analiz edildi. Hasat zamanlarındaki genotiplerdeki flavon içerikleri istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır.

4.2.1.1. Birinci Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi

Çizelge 4. 2. Genotiplerin birinci hasat zamanının flavonoid içeriği (mg/kg meyve eti) Hasat 1 Kateşin Eriositrin Rutin Apigenin Kuersetin Naringenin Kaemferol

MR-12 142,75±50,58c 26,25±3,47b 195,00±106,33a 31,00±6,50a 6,58±1,23bc - 1,58±0,29b

MR-15 300,125±33,41ab 68,25±29,85a 98,00±12,37ab 18,75±5,30b 33,87±7,95a 1,13±0,53a 6,63±1,94a

MR-26 225,25±42,56bc 15,91±14,57b 65,25±34,00b 4,83±1,88c 2,33±0,63c - 1,16±0,38b

MR-46 149,83±6,90c 60,41±1,37a 133,33±6,47ab 2,83±0,72c 10,91±2,55b 0,25±0,00a 0,92±0,14b

MR-84 343,58±57,78a 55,16±1,77a 140,75±17,02ab 17,75±0,43b 6,58±2,89bc 0,25±0,00a 0,92±0,29b

*Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

Çizelge 4.2. de görüldüğü gibi birinci hasat döneminde analiz edilen flavonlardan tüm genotiplerde kateşin en yüksek miktarda bulunurken naringenin ve kaemferol en düşük konsantrasyonlarda bulunmuştur.

Birinci hasat zamanında kateşin miktarı MR-84 genotipide en yüksek miktarda (343,5±57,7 mg/kg meyve eti) bulunurken en düşük miktarda(142,8±50,5 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur. Çizelge 4.2’de de görüldüğü gibi yapılan istatistik analizde MR-84 genotipindeki kateşin miktarı MR-12, MR-26, MR-46 genotiplerindeki kateşin miktarından anlamlı derece yüksek bulunurken (p≤0,05) MR-15 genotipindeki fark anlamlı bulunmamıştır.

(33)

Bu döneminde rutin miktarı MR-12 genotipinde en yüksek miktarda bulunurken (195,0±106,3 mg/kg meyve eti) rutin miktarı en düşük olduğu (65,2±34,0 mg/kg meyve eti) genotip ise MR-26 genotipidir. Yapılan istatistik analizinde rutin miktarı MR-12 genotipi ile MR-26 genotipi arasında önemli fark bulunurken (p≤0,05) diğer genotipler arasında anlamlı fark bulunmamıştır (Çizelge 4.2).

Eriositrin miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda bulunurken (68,2±29,8mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (15,9±14,5 mg/kg meyve eti) MR-26 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.2). Yapılan istatistik analizinde eriositrin miktarı 15, MR-46 ve MR-84 genotiplerinde MR-12 ve MR-26 genotiplerinden anlamlı dercede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 2).

Bu hasat döneminde geniş bir dağılım aralığını gösteren apigenin genotipidir (2,8-31,0 mg/kg meyve eti). Çizelge 4.2’de de görüldüğü gibi apigenin miktarı en yüksek(31,0±6,5 mg/kg meyve eti) bulunan genotip MR-12 genotipi iken en düşük miktarı (2,8±0,7 mg/kg meyve eti) MR-46 genotipi içermektedir. MR-12 genotipi apigenin miktarı diğer genotiplerden anlamlı olarak yüksek bulunurken, 15 ile MR-84 genotiplerindeki apigenin miktarları anlamlı bir fark bulunmamış fakat bu iki genotipdeki apigenin miktarları MR-26 ve MR-46 genotiplerindekinden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.2).

Kuersetin miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda (33,8±7,9 mg/kg meyve eti) bulunmuş ve diğer genotiplerden anlamlı derece yüksektir (p≤0,05; Çizelge 4.2). Kuersetin miktarı en düşük miktarda (2,3±0,6 mg/kg meyve eti) MR-36 genotipide bulunmuş ve diğer genotiplerden anlamlı derecede düşük olarak analiz edilmiştir (p≤0,05; Çizelge 4.2).

Bu hasat döneminde naringenin miktarı MR-12 ve MR-26 genotiplerinde bulunmamışken diğer genotiplerde çok düşük konsantrasyonlarda analiz edilmiş ve anlamlı fark bulunmamıştır (Çizelge 4. 2).

(34)

Bu hasat döneminde kaemferol miktarı en yüksek miktarda (6,6±1,9 mg/kg meyve eti) MR-26 genotipinde bulunmuş ve diğer genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 2).

4.2.1.2. İkinci Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi

İkinci hasat döneminde sırasıyla kateşin, rutin ve eriositrin miktarı en yüksek flavon olarak bulunurken en düşük miktar sırasıyla, apigenin, kuarsetin, kaemferol ve neringenin flavonoidleri bulunmuştur (Çizelge 4. 3).

Bu hasat döneminde kateşin miktarı MR-84 en yüksek konsantrasyonda bulunmuştur (416,5±29,6 mg/kg meyve eti). Bu genotipindeki kateşin miktarı diğer genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunurken 15 ve 26 genotiplerindeki miktar da MR-12 ve MR-46 genotiplerinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 3). Bu dönemde kateşin miktarı en düşük konsantrasyonda (163,5±53,3 mg/kg meyve eti). MR-46 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4. 3).

Rutin miktarı MR-12 genotipinde en yüksek miktarda (245,2±9,9 mg/kg meyve eti) MR- bulunurken MR-15 genotipinde en düşük miktarda (104,8±13,5 mg/kg meyve eti) MR- bulunmuştur (Çizelge 4.3). MR-12 genotipindeki rutin miktarı diğer genotiplerdekinden anlamlı derecede yüksek iken MR-26 ve MR-84 genotiplerindeki rutin miktarı da MR-15 ve MR-46 genotiplerinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 3).

Eriositrin miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda (69,8±29,8 mg/kg meyve eti) bulunurken en düşük miktarda (28,9±1,1 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.3). MR-15 genotipindeki eriositrin miktarı MR-12 ve MR-26 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek iken MR-46 ve MR-84 genotiplerindeki fark anlamlı olarak bulunmamıştır. Ayrıca MR-46 ve MR-84 genotiplerindeki eriositrin miktarı MR-12 ve MR-26 genotiplerindekinden yüksek olmasına rağmen bu farklar istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05; Çizelge 4. 3).

(35)

Çizelge 4. 3. Genotiplerin ikinci hasat zamanının flavonoid içeriği (mg/kg meyve eti) HASAT

2

Kateşin Eriositrin Rutin Apigenin Kuersetin Naringenin Kaemferol

MR-12 194,16±14,33c 28,91±1,18b 245,25±9,96a 20,50±2,63a 5,58±1,42a - 1,92±0,14a MR-15 297,33±66,79b 69,75±29,85a 104,83±13,51c 24,25±1,14a 20,83±16,21a 0,92±0,72a 6,50±3,25a MR-26 303,16±14,02b 31,16±2,01b 163,50±10,49b 5,00±0,50b 5,17±3,11a - 1,83±0,63a MR-46 163,5±53,39c 48,33±19,85ab 116,08±46,84c 3,13±0,18b 9,42±7,51a 0,25±0,00a 1,13±0,88a MR-84 416,5±29,66a 54,83±3,92ab 180,42±5,65b 18,00±1,80a 7,50±3,78a 0,25±0,00a 1,17±0,14a *Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

Bu hasat döneminde apigenin miktarı en yüksek olduğu genotip MR-15 genotipidir. En düşük miktar ise MR-26 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.3). MR-12, MR-15 ve MR-84 genotiplerindeki apigenin miktarlarındaki fark anlamlı değilken bu genotiplerin apigenin miktarı MR-26 ve MR-46 genotiplerinkinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 3).

Kuarsetin miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmasına rağmen, bu hasat döneminde genotipler arasında kuarsetin miktarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 3).

Kaemferol miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmasına rağmen, bu hasat döneminde de genotipler arasında kaemferol miktarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 3).

Bu hasat döneminde naringenin miktarı MR-12 ve MR-26 genotiplerinde bulunmamışken diğer genotiplerde çok düşük konsantrasyonlarda bulunmuş ve genotipler arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 3).

(36)

4.2.1.3. Üçüncü Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi

Üçüncü hasat döneminde sırasıyla kateşin, rutin ve eriositrin miktarı en yüksek flavon olarak bulunurken en düşük miktar sırasıyla, apigenin, kuarsetin, kaemferol ve naringenin flavonoidleri bulunmuştur (Çizelge 4. 4).

Bu hasat döneminde kateşin miktarı MR-84 genotipinde en yüksek bulunurken (359,9±89,9 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (241,3±50,4 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.4). MR-84 genotipindeki kateşin miktarı diğer genotiplerden yüksek olmasına rağmen sadece MR-12 genotipindekinden anlamlı olarak farklıdır (p≤0,05; Çizelge 4. 4). Diğer genotipler arasında katşin bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 4).

Rutin miktarı MR-12 genotipinde en yüksek miktarda (270,2±24,5 mg/kg meyve eti) bulunurken MR-26 genotipinde en düşük miktarda (119,6±17,6 mg/kg meyve eti) bulunmuştur (Çizelge 4.4). MR-12 genotipindeki rutin miktarı diğer genotiplerdekinden anlamlı derecede yüksek iken (p≤0,05) diğer genotiplerindeki rutin miktarı anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 4).

Eriositrin miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda (60,6±29,9 mg/kg meyve eti) bulunurken en düşük miktarda (29,6±4,3 mg/kg meyve eti) MR-26 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.4). MR-15 genotipindeki eriositrin miktarı diğer genotiplerden yüksek olmasına rağmen bu farklar istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05; Çizelge 4. 4).

Çizelge 4. 4. Genotiplerin üçüncü hasat zamanının flavonoid içeriği (mg/kg meyve eti) HASAT 3 Kateşin Eriositrin Rutin Apigenin Kuersetin Naringenin Kaemferol

MR-12 241,33±50,40b 30,00±3,44a 270,25±24,50a 15,42±2,27b 7,42±4,21b 1,33±0,95b MR-15 344,58±54,31ab 60,58±29,90a 128,50±14,29b 23,42±0,63a 20,83±6,71a 0,67±0,52a 6,75±1,95a MR-26 260,42±25,85ab 29,67±4,38a 119,67±17,63b 4,13±0,53c 3,25±0,25b 1,75±0,43b MR-46 269,25±53,59ab 58,25±5,41a 137,50±9,97b 4,42±0,52c 15,75±3,04a 0,58±0,58a 0,73±0,48b MR-84 359,92±89,94a 36,92±21,38a 179,75±83,07b 13,42±7,18b 2,04±1,57b 1,67±0,38b *Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

(37)

Bu hasat döneminde apigenin miktarı en yüksek olduğu genotip MR-15 genotipidir (23,4±0,63 mg/kg meyve eti). En düşük miktar ise MR-26 ve MR-46 genotiplerinde bulunmuştur (4,1±0,53; 4,4±0,52 mg/kg meyve eti; Çizelge 4.4). MR-15 genotipindeki apigenin miktarı diğer genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 4). MR-12 ve MR-84 genotiplerindeki apigenin miktarlarındaki fark anlamlı değilken bu genotiplerin apigenin miktarı MR-26 ve MR-46 gemotiplerinkinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p≤0,05; Çizelge 4. 4).

Kuarsetin miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmasına rağmen, bu fark MR-46 genotipindeki kuarsetin bakımından anlamlı bir fark olarak bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 4). Bu hasat döneminde MR-15 ve MR-46 genotiplerindeki kuarsetin miktarı MR-12, MR-26 ve MR-84 genotiplerinden anlamlı derecede bir fark bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 4).

Kaemferol miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmuş ve bu fark diğer genotiplerden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 4). Diğer genotipler arasında kaemferol miktarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 4).

Bu hasat döneminde naringenin miktarı MR-12 ve MR-46 genotiplerinde bulunmuşken diğer genotiplerde bulunmamıştır. Ayrıca bu iki genotip arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 4).

4.2.1.4. Dördüncü Hasat Dönem Flavonoid İçeriğinin Değişimi

Dördüncü hasat döneminde sırasıyla kateşin, rutin ve eriositrin miktarı en yüksek flavon olarak bulunurken en düşük miktar sırasıyla, apigenin, kuarsetin, kaemferol ve neringenin flavonları bulunmuştur (Çizelge 4. 5).

Bu hasat döneminde kateşin miktarı MR-46 ve MR-84 genotiplerinde en yüksek bulunurken (397,3±23,3 ve 391,4±44,6 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (269,1±65,7 mg/kg meyve eti) MR-15 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.5). MR-46 ve MR-84 genotiplerindeki kateşin miktarı diğer genotiplerden anlamlı derecede yüksek

(38)

iken (p≤0,05; Çizelge 4. 5) diğer genotipler arasında kateşin bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 5).

Rutin miktarı MR-12 genotipinde en yüksek miktarda (285,3±31,2 mg/kg meyve eti) bulunurken MR-15 genotipinde en düşük miktarda (94,1±50,7 mg/kg meyve eti) bulunmuştur (Çizelge 4.5). MR-12 genotipindeki rutin miktarı MR-84 genotipinden yüksek olmasına rağmen anlamlı bir fark (p>0,05) değilken, diğer genotiplerdekinden anlamlı derecede yüksek bulunmamıştır (p<0,05; Çizelge 4. 5).

Eriositrin miktarı MR-46 genotipinde en yüksek miktarda (65,5±4,4 mg/kg meyve eti) bulunurken en düşük miktarda (22,2±18,2 mg/kg meyve eti) MR-15 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.5). MR-46 genotipindeki eriositrin miktarı diğer genotiplerden anlamlı derecede bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 5). MR-84 genotipindeki eriositrin miktarı MR-12, MR-15 ve MR-26 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 5).

Çizelge 4. 5. Genotiplerin dördüncü hasat zamanının flavonoid içeriği (mg/kg meyve eti)

HASAT 4

Kateşin Eriositrin Rutin Apigenin Kuersetin Naringenin Kaemferol

MR-12 303,92±70,36b 33,08±2,98c 285,33±31,29a 17,00±3,07a 7,08±1,38a 0,00 1,83±0,14b MR-15 269,08±65,75b 22,17±18,29c 94,08±50,47b 11,17±8,39ab 9,92±7,77a 0,25±0,00a 3,58±1,88a MR-26 294,25±9,25b 32,42±1,90c 137,58±7,00b 6,67±5,86b 4,58±1,72a 0,00 0,83±0,14b MR-46 397,25±23,32a 65,50±4,42a 134,42±9,52b 4,67±1,04b 8,67±7,89a 0,38±0,17a 1,58±0,29b MR-84 391,42±44,68a 49,58±3,03b 244,50±23,82a 16,33±0,87a 2,33±1,09a 0,00 1,83±0,76b *Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

Bu hasat döneminde apigenin miktarı en yüksek olduğu genotip MR-12 genotipidir (17,0±3,07 mg/kg meyve eti). En düşük miktar ise MR-46 genotipinde bulunmuştur (4,6±1,0 mg/kg meyve eti; Çizelge 4.5). MR-12 genotipindeki apigenin miktarı MR-26 ve MR-46 genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p≤0,05; Çizelge 4. 5). MR-15 ve MR-84 genotiplerindeki apigenin miktarlarındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 5).

(39)

Kuersetin miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmasına rağmen, bu fark diğer genotiplerdeki kuarsetin bakımından anlamlı bir fark olarak bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4.5 ).

Kaemferol miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmuş ve bu fark diğer genotiplerden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 5). Diğer genotipler arasında kaemferol miktarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 5).

Bu hasat döneminde naringenin miktarı MR-15 ve MR-46 genotiplerinde bulunurken diğer genotiplerde bulunmamıştır. Ayrıca bu iki genotip arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 5).

4.2.1.5. Beşinci Hasat Dönemi Flavon İçeriğinin Değişimi

Beşinci hasat döneminde sırasıyla kateşin, rutin ve eriositrin miktarı en yüksek flavon olarak bulunurken en düşük miktar sırasıyla, apigenin, kuersetin, kaemferol ve neringenin flavonoidleri bulunmuştur (Çizelge 4. 6).

Bu hasat döneminde kateşin miktarı MR-84 genotipinde en yüksek bulunurken (472,7±16,5 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (272,4±35,2 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.6). MR-84 genotipindeki kateşin miktarı MR-12 ve MR-15 genotiplerden anlamlı derecede yüksek iken (p≤0,05; Çizelge 4. 6) MR-26 ve MR-46 genotiplerindeki kateşin bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 6). MR-26 genotipindeki kateşin miktarı MR-12 ve MR-15 genotiplerinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05). MR-46 genotipi ise MR-12 genotipindekinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05).

Rutin miktarı MR-12 genotipinde en yüksek miktarda (295,6±23,0 mg/kg meyve eti) bulunurken MR-46 genotipinde en düşük miktarda (130,3±20,3 mg/kg meyve eti) bulunmuştur (Çizelge 4.6). MR-12 genotipindeki rutin miktarı MR-84 genotipinden yüksek olmasına rağmen anlamlı bir fark (p>0,05) değilken, diğer genotiplerdekinden anlamlı derecede yüksek fark bulunmamıştır (p<0,05; Çizelge 4. 6).

(40)

Eriositrin miktarı MR-46 genotipinde en yüksek miktarda (65,5±6,4 mg/kg meyve eti) bulunurken en düşük miktarda (22,2±17,5 mg/kg meyve eti) MR-15 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.6). MR-46 genotipindeki eriositrin miktarı diğer genotiplerden anlamlı derecede bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4.6). MR-84 genotipindeki eriositrin miktarı MR-12, MR-15 ve MR-26 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4.6).

Çizelge 4. 6. Genotiplerin beşinci hasat zamanının flavonoid içeriği (mg/kg meyve eti) HASAT 5 Kateşin Eriositrin Rutin Apigenin Kuersetin Naringenin Kaemferol MR-12 272,42±35,29c 30,08±2,92b 295,67±23,04a 14,50±3,27ab 6,17±2,89b 0,00 1,08±0,72b MR-15 323,17±17,29bc 59,44±32,62a 226,92±108,30ab 24,42±1,60a 22,25±7,75a 0,42±0,14a 5,75±0,25a MR-26 437,42±93,85a 29,75±0,43b 137,75±14,60b 6,75±5,44b 6,58±0,80b 0,00 1,58±0,72b MR-46 388,58±15,97ab 65,25±4,98a 130,33±20,36b 3,00±1,06ab 12,67±7,94b 0,25±0,00a 1,42±0,57b MR-84 472,67±16,59a 50,25±0,63ab 256,92±10,07a 17,25±0,38ab 2,75±1,18b 0,00 1,50±0,76b *Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

Bu hasat döneminde apigenin miktarı en yüksek olduğu genotip MR-15 genotipidir (24,4±1,6 mg/kg meyve eti). En düşük miktar ise MR-26 genotipinde bulunmuştur (6,7±5,4 mg/kg meyve eti; Çizelge 4.6). MR-15 genotipindeki apigenin miktarı MR-26 genotipinden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 5) diğer genotiplerindeki apigenin miktarlarındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 6).

Kuersetin miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmuş ve diğer genotiplerdeki kuarsetin bakımından anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4.6 ).

Kaemferol miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmuş ve bu fark diğer genotiplerden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 6). Diğer genotipler arasında kaemferol miktarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 6).

Bu hasat döneminde naringenin miktarı MR-15 ve MR-46 genotiplerinde bulunurken diğer genotiplerde bulunmamıştır. Ayrıca bu iki genotip arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 6).

(41)

4.2.1.6. Altıncı Hasat Dönemi Flavonoid İçeriğinin Değişimi

Bu hasat döneminde kateşin miktarı MR-84 genotipinde en yüksek bulunurken (408,0±45,7 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (230,0±57,1 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.7). MR-84 genotipindeki kateşin miktarı MR-12 ve MR-15 genotiplerden anlamlı derecede yüksek iken (p≤0,05; Çizelge 4. 6) MR-26 ve MR-46 genotiplerindeki kateşin bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 7). MR-26 genotipindeki kateşin miktarı MR-12 genotipinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05).

Rutin miktarı MR-12 genotipinde en yüksek miktarda (259,2±35,9 mg/kg meyve eti) bulunurken MR-46 genotipinde en düşük miktarda (112,2±33,3 mg/kg meyve eti) bulunmuştur (Çizelge 4. 7). MR-12 genotipindeki rutin miktarı diğer genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7). MR-84 genotipindeki rutin miktarı MR-15, MR-26 ve MR-46 genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7). Ayrıca MR-15 genotipi MR-26 genotipinden anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7).

Eriositrin miktarı MR-46 genotipinde en yüksek miktarda (63,2±6,4 mg/kg meyve eti) bulunurken en düşük miktarda (27,2±2,4 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4. 7). MR-46 genotipindeki eriositrin miktarı MR-15, MR-26 ve 84 genotiplerden yüksek olamasına rağmen bu fark anlamlı değilken (p>0,05) MR-12 genotipinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7). Ayrıca MR-46 genotipindeki eriositrin miktarı MR-12 genotipinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7).

(42)

Çizelge 4. 7. Genotiplerin altıncı hasat zamanının flavonoid içeriği (mg/kg meyve eti) HASAT

6

Kateşin Eriositrin Rutin Apigenin Kuersetin Naringenin Kaemferol

MR-12 230,00±10,24c 27,17±1,76b 259,17±27,23a 13,00±0,66a 4,58±1,77c 0,00 1,42±0,29bc MR-15 304,00±24,77bc 52,08±24,90a 159,50±18,80c 19,83±4,88a 16,92±5,21a 0,25±0,14a 3,00±0,66a MR-26 356,67±61,35ab 42,75±2,17ab 112,17±28,17d 7,08±4,48a 6,92±0,52bc 0,00 1,67±0,58bc MR-46 399,92±45,87a 63,17±6,45a 124,33±5,59cd 5,50±1,06a 14,83±8,87ab 0,338±0,17a 1,83±0,17b MR-84 408,00±42,39a 45,67±2,02ab 220,42±15,38b 17,00±0,90a 3,83±1,01c 0,00 0,92±0,14c *Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

Bu hasat döneminde apigenin miktarı en yüksek olduğu genotip MR-15 genotipidir (19,8±4,8 mg/kg meyve eti). En düşük miktar ise MR-26 genotipinde bulunmuştur (7,8±4,4 mg/kg meyve eti; Çizelge 4. 7). MR-15 genotipindeki apigenin miktarı diğer genotiplerindeki apigenin miktarlarındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 7).

Kuarsetin miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmuş ve MR-46 diğer genotiplerdeki kuarsetin bakımından anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7 ). MR-46 genotipideki kuersitin miktarı MR-12 ve MR-84 genotiplerindekinden anlamlaı bir şekilde yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7 ).

Kaemferol miktarı MR-15 genotipinde yüksek bulunmuş ve bu fark diğer genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7). MR-46 genotipindeki kaemferol miktarı MR-84 genotipindekinden anlamlı bir şekilde yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 7). Diğer genotipler arasında kaemferol miktarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 7).

Bu hasat döneminde naringenin miktarı MR-15 ve MR-46 genotiplerinde bulunurken diğer genotiplerde bulunmamıştır. Ayrıca bu iki genotip arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 7).

(43)

4.2.2. Genotiplerin Fenolik Asit İçeriklerinin Hasat Zamana Göre Değişimi

Genotiplerde tüm hasat zamanlarında (1.-6.) gallik asit, p-kumarik asit, ferulik asit ve kafeik asit içerikleri HPLC ile analiz edildi. Hasat zamanlarındaki genotiplerdeki fenolik asit içerikleri istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır.

4.2.2.1. Birinci Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi

Bu hasat döneminde gallik asit miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda bulunmuş (57,5±10,2 mg/kg meyve eti) ve bu diğer genotiplerden istatistiksel olarak farklı bulunmuştur. Diğer genotiplerdeki gallik asit miktarları farklı olmasına rağmen bu fark anlamlı değildir (Çizelge 4.8).

p-kumarik asit asit miktarı bu hasat döneminde MR-46 genotipinde en yüksek miktarda

bulunurken (16,2±0,8 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (3,8±1,4 mg/kg meyve eti) MR-26 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.8). MR-15 ve MR-46 genotiplerdeki p-kumarik asit MR-26 genotipindekinden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 8) MR-12 ve MR-84 genotiplerindekinden fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 8).

Çizelge 4. 8. Genotiplerin birinci hasat zamanının fenolik asit içeriği (mg/kg meyve eti) HASAT 1 Gallik Asit p-Kumarik Asit Ferulik Asit Kafeik Asit

MR-12 8,00±2,63b 13,58±10,55ab 1,16±0,63a 14,08±5,92b MR-15 57,5±10,25a 15,12±2,29a 2,25±0,00a 77,00±4,95a MR-26 3,08±1,70b 3,83±1,44a 1,91±0,63a 1,75±0,71b MR-46 3,00±0,25b 16,25±0,86a - 17,91±2,98b MR-84 4,5±1,98b 7,66±3,30ab 2,83±1,91a 12,00±7,33b

*Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

(44)

Bu dönemde ferulik asit miktarı MR-84 genotipinde yüksek bulunurken MR-46 genotipinde ferulik asit bulunmamıştır. Bu dönemdeki genotiplerdeki ferulik asit miktarlarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 8). Kafeik asit miktarının en yüksek olduğu genotip MR-15 (77,0±4,9 mg/kg meyve eti) genotipiyken en düşük olduğu genotip ise MR-26 (1,75±0,7 mg/kg meyve eti) genotipidir (Çizelge 4.8). MR-15 genotipindeki kafeik asit miktarı diğer tüm genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 8) diğer genotipler arasında anlamlı bir fark görülmemiştir (p>0,05; Çizelge 4. 8).

4.2.2.2. İkinci Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi

Bu hasat döneminde gallik asit miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda bulunmuş (19,5±7,9 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda ise MR-46 genotipinde bulunmuştur (2,7±1,9 mg/kg meyve eti). 15 genotipindeki gallik asit miktarı MR-26 ve MR-46 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek (p<0,05; Çizelge 4. 9) iken MR-12 ve MR-84 genotiplerindeki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 9).

p-kumarik asit asit miktarı bu hasat döneminde MR-15 genotipinde en yüksek miktarda

bulunurken (15,8±6,9 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (5,7±0,4 mg/kg meyve eti) MR-12 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.9). MR-15 genotipindeki p-kumarik asit MR-12 genotipindekinden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 9) diğer genotiplerindekindeki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 9).

Çizelge 4. 9. Genotiplerin ikinci hasat zamanının fenolik asit içeriği (mg/kg meyve eti) HASAT 2 Gallik Asit p-Kumarik Asit Ferulik Asit Kafeik Asit

MR-12 5,58±3,64ab 5,75±0,43b 1,17±0,88b 17,08±14,46b MR-15 19,5±7,95a 15,83±6,99a 2,75±1,56ab 60,83±10,59a MR-26 3,41±2,92b 8,17±1,13ab 1,97±0,63ab 12,00±5,02b MR-46 2,75±1,39b 12,50±6,38ab 3,50±0,00a 2,75±1,06b MR-84 4,63±4,07ab 7,75±2,38ab 3,33±0,80a 19,00±8,75b

*Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

(45)

Bu dönemde ferulik asit miktarı MR-46 genotipinde yüksek bulunurken MR-12 genotipinde ferulik asit en düşük miktarda bulunmuştur (Çizelge 4. 9). Bu dönemdeki ferulik asit miktarı MR-46 ve MR-84 genotiplerindeki fark istatistiksel olarak anlamlı değilken bu iki genotiplerdeki ferulik asit miktarı MR-12 genotipindekinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 9).

Kafeik asit miktarının en yüksek olduğu genotip MR-15 (60,8±10,5 mg/kg meyve eti) genotipiyken en düşük olduğu genotip ise MR-46 (2,7±1,0 mg/kg meyve eti) genotipidir (Çizelge 4. 9). MR-15 genotipindeki kafeik asit miktarı diğer tüm genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 9) diğer genotipler arasında anlamlı bir fark görülmemiştir (p>0,05; Çizelge 4. 9).

4.2.2.3. Üçüncü Hasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi

Bu hasat döneminde gallik asit miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda bulunmuş (15,6±6,2 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda ise MR-46 genotipinde bulunmuştur (6,0±3,0 mg/kg meyve eti). 15 genotipindeki gallik asit miktarı MR-26 ve MR-46 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek (p<0,05; Çizelge 4. 10) iken MR-12 ve MR-84 genotiplerindeki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 10).

p-kumarik asit asit miktarı bu hasat döneminde MR-46 genotipinde en yüksek miktarda

bulunurken (17,8±2,9 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (7,0±3,3 mg/kg meyve eti) MR-84 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.10). MR-46 genotipindeki p-kumarik asit MR-15 genotipdekindeki fark anlamlı değilken (p>0,05; Çizelge 4. 10) bu iki genotipdeki p-kumarik asit miktarı; MR-12, MR-26 ve MR-84 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 10)

Bu dönemde ferulik asit miktarı MR-46 genotipinde yüksek (11,4±0,9 mg/kg meyve eti) bulunurken MR-12 genotipinde ferulik asit en düşük (0,5±0,2 mg/kg meyve eti) miktarda bulunmuştur (Çizelge 4. 10). Bu dönemdeki MR-46 genotipindeki ferulik asit miktarı diğer genotiplerdeki ferulik asit miktarında MR-12 genotipindekinden anlamlı

(46)

derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 10). MR-84 genotipindeki ferulik asit miktari MR-12, MR-15 ve MR-26 gentotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05; Çizelge 4. 10).

Çizelge 4. 10. Genotiplerin üçüncü hasat zamanının fenolik asit içeriği (mg/kg meyve eti)

HASAT 3 Gallik Asit p-Kumarik Asit Ferulik Asit Kafeik Asit MR-12 12,08±3,33ab 7,75±2,65b 0,50±0,25c 17,75±5,86b MR-15 15,67±6,29a 15,58±1,77a 0,88±0,53c 46,42±30,64a MR-26 6,17±4,19b 7,75±2,22b 1,75±0,50bc 10,00±1,30b MR-46 6,00±3,04b 17,17±2,93a 11,42±0,95a 5,38±1,24b MR-84 10,83±6,39ab 7,00±3,36b 2,58±1,04b 11,92±7,32b

*Aynı kolondaki aynı harflerin farkın istatistiksel anlamlı olmadığı (Duncan; p>0,05), farklı harflerin ise farkın istatistiksel anlamlı olduğunu belirtmektedir (Duncan; p<0,05).

Kafeik asit miktarının en yüksek olduğu genotip MR-15 (46,4±30,6 mg/kg meyve eti) genotipiyken en düşük olduğu genotip ise MR-84 (11,9±7,3 mg/kg meyve eti) genotipidir (Çizelge 4. 10). MR-15 genotipindeki kafeik asit miktarı diğer tüm genotiplerden anlamlı derecede yüksek bulunurken (p<0,05; Çizelge 4. 10) diğer genotipler arasında anlamlı bir fark görülmemiştir (p>0,05; Çizelge 4. 10).

4.2.2.4. DördüncüHasat Dönemi Fenolik Asit İçeriğinin Değişimi

Bu hasat döneminde gallik asit miktarı MR-15 genotipinde en yüksek miktarda bulunmuş (26,1±5,0 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda ise MR-84 genotipinde bulunmuştur (1,2±0,2 mg/kg meyve eti). 15 genotipindeki gallik asit miktarı MR-12, MR-26 ve MR-84 genotiplerindekinden anlamlı derecede yüksek (p<0,05; Çizelge 4. 11) iken MR-46 genotipindeki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0,05; Çizelge 4. 11).

Bu hasat döneminde, p-kumarik asit asit miktarı MR-46 genotipinde en yüksek miktarda bulunurken (17,8±1,7 mg/kg meyve eti) en düşük miktarda (7,3±3,3 mg/kg meyve eti) MR-15 genotipinde bulunmuştur (Çizelge 4.11). MR-46 genotipindeki

Referanslar

Benzer Belgeler

Bizim çalışmamızda da, trişinellozis kesin tanısı konulan 100 hastadan ilk 3-6 hafta içinde alınan serumlarda, laboratuvar yapımı ELISA IgG testinde %100

Sonuç olarak, salamurada olgunlaştırılan otlu peynirlerde olgunlaşma süresince Na miktarında istatistiksel olarak önemli bir artış, Ca, Mg, Zn, Fe, Mn, Cr ve Ni

Sosyo-kültürel bakış açısı “Aynı davranışın nedeni ve sonucu, kültürden kültüre değişebilir.” savından hareket eder. Bu bakışa göre örneğin, Freud’un

6. Tokyo Üniversitesinde görev yapan Prof. Hidesaburo Ueno, 1924’te bir köpek yavrusu bulur ve onu sahiplenir. Köpeğe, Japoncada “sekizinci” anlamına gelen “Haçiko”

GEHALTSBESTIMMUNGEN VON HYPERICIN UND GERBSTOFFEN IN EINIGEN HYPERICUM-ARTEN Zusammenfassung: Der Gehalt an &#34;rotem Pigment&#34; (Jlypericin und P seudohypericin)

Bu konunun seçiminde, Fransız Anayasa Konseyi’nin, Fransız Ceza Kanunu (CP) madde 222-33’de düzenlenen cinsel taciz suçuna ilişkin hükmünü, kanunilik ilke- sine aykırı

2.: En ¨ onemli avantajı homojen olmayan denklemlerde, sa˘ g taraftaki fonksiyonun s¨ urekli olmadı˘ gı du- rumlarda da ¸c¨ oz¨ um¨ u elde edebiliriz..

A) Gaz maddeler sıkıştırılabilir. B) Sıvılar da gazlar gibi sıkıştırılabilir. C) Katı ve sıvı maddeler sıkıştırılamaz. D) Gazların tanecikleri arasındaki boşluk çok fazla-