İB U DA BEN D EN :5
boydk
m
idim
D
okuz yıl önce, o m, kadirbilirTürk gençlisi, eltei-iaîsı «ize« rinde taşıyarak Bdfrnekapısındakî son durağına götürmüş, vatan top* rağına emanet etmişti,
Ölümsüz yurdum ölümsüz ’ şairi
büyük Âkifi fenadan bekaya göç-
lüğünün bu dokuzuncu yıldönü
»tünde, ayrılığı gönüllerimize biraz
daha sinmiş olarak anıyoruz. s
Şu anda, aziz ölümün ruhuna
armağan ettiğimiz fatihanın kutsal kelimelerile, istiklâl marşının ben
liğimizi coşturan ebedi mısraları
dudaklarımızda birbirine karrm.ro?,
Zaten, Allah derken, vatan« da bir« likte anmayı bize o öğretmiş değ* mi îdi?
Yaşamakta olduğumuz şu endi şeli ve heyecanlı günlerde, en bu*
yük kuvvet ve ümit kaynağın}»
olan yüce Tanrıdan sonra, bu va tan ve bu milletin ebediliğine inan mış koca Akif in iman dolu sözleri
bizim işin en güzel, en temiz, m
yüksek manevi destektir,
cKctikatti. sönmez bu şafaklarda
yüzen al sancak, (Deranu 7 inci Sayfada?
Büyük Âkifin
adına
f B a f t ar a f ı 1 inci s av f a d a )
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak’-»
Akif, istiklâl sa vasinin en çetin
safhasında, Türk milletine öyle
hitap ediyordu. Sonra, gür sesini daha engin ufuklara duyurmak İs tiyormuş gibi:
■'.Hakkıdır, hakka tapan milleti min istiklâli.»
diye haykırıyordu.
ölümünün bu dokuzuncu yıldö nümünde onun o erkek sesini ayni heyecanla işitiyor, o hitap ile o feryadı için için tekrarlıyoruz. Kim bilir? Belki, bir gün gelecek, yüce
şairin mısraları ile şahlanacak,
hakkımız olan istiklâl uğruna, şa yet mukadder ise bir kere daha kan dökeceğiz.
Ey bu vatanın büyük evlâdı Akif, nur dolu mezarında rahat yatabi
lirsin. Gönüllerimizde tutuşturdu
ğun kutsal alev her zamankinden daha harlı yanıyor!