• Sonuç bulunamadı

Munis iddiasızlıklarıyla Oktay Rifat'ın resimleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Munis iddiasızlıklarıyla Oktay Rifat'ın resimleri"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t T- *>2.2>0

5*3

MUNİS innİAS17l İKİ ARIYI A OKTAY R İFA I'IN RESİMLERİ

Onun resim çabası, munis bir ahşap eve d ikilm l^ ö z^ e r^ a H n m a K ^ a d a zulüm görmüş küçük bir insancıl tadın onurunu koruma uğruna verilmiş ufak tefek ödünlerin bir göstergesini oluşturur.

Sezer TANSUĞ

İ

kinci Dünya Savaşı ertesi, şiirde Garip hareketine yol açtı ve şiirsel imgelerde, güncel yaşantının, hazan avare ve kayıtsız, hazan da sorumlu ve kaygılı hümoru benimsendi. İs­ tanbul’un değişmeye yüz tutan toplumsal koşulları içinde söz­

cük ve biçim bireşimlerinin klâsik tantanalı uyum tınısı gerçekliğin sert pürüzlerine takılır oldu. Şiir kalıplaşmış müzikal imge kalıplarından sıyrıl­ manın nasıl yolunu aradıysa, resim de görsel uyum ve ritim kalıplarının ötesinde, kendine özgü unsur­ ların yeniden bireşimine sığındı. Şiir kendi sözcük kaynaklarına yöneliyor, resim de salt biçim ve renk değerlerinden oluşan yeni yöntem lerin izini sürü­

yordu. Bireysel fantezilere ken­ dilerini özgü rce kanıtlayabile­ cekleri bir alan açılmış oldu. So- yutlayıcı bir çağdaşlığa adım atılıyor ve bu anlayışın insanın ruhsal yaşantısına ilişkin cep­ hesi irdelenmek isteniyordu. Sorun ne resimde, ne de şiirde, eski bir im gelem kurgusunun deformasyonu değil, yeni bir duyuş kaynağından süzülüp çıkarılmış bi­ çim ve sözcüklerin yeni baştan form e edilmesiydi. Garip hareketinin resimdeki paraleli, folklorik kı­ sam yöre ilgilerine dönük fantezilerden çok, kent yaşantısının güncel, toplumsal ilgiler yönünden ir­ delendiği temalarda birikiyordu. Fakat bu birikim kısa zamanda çözülüme uğradı ve aslî unsurların

(2)

serbest deney alanına girildi. Resimde figürden ka­ çınm aya kadar varan biçim özgürlüğü şiirde an­ lamdan kaçınm ayla birleşen bir sözcük pervasızlı­ ğına dönüşüverdi. Garip hareketinin büyük ustası Orhan Veli artık yoktu. Melih Cevdet Anday ve Ok­ tay Rıfat’sa bu yöntem badirelerinde yeni sorumlu­ luklar üstlenmek zorunda kaldılar.

Oktay Rifat’ın en önem li cephelerinden biri, irili ufaklı hümoristik im gelerden oluşan şiirsel strük- türe açılan savaşta, insancıl tadına yeni varılm ış bir ahşap evi korur gibi, yeni badirelerle uzlaşmanın yolunu aramasıydı. Verdiği ödünlerin tümü küçük bir insancıl anlam tadını elden kaçırmamak uğru- naydı.

Sonra bir gün resimsel deform asyona kendi im ge­ lem katmak isteyen bir görsel etkinlik havasınagir- diği görüldü.

Kanımca bu resim çabası, munis bir ahşap eve dikil­ miş gözden sakınmak, ya da zulüm görmüş küçük bir insancıl tadın onurunu koruma uğruna verilm iş ufak tefek ödünlerin bir göstergesini oluşturmak içindi. Belki buna resim olarak da bakılmamak; bu resimsel oluşumlar im gelem dünyasınayeni boyut­ lar araştıran bir çağdaşlığa katılım pratiği olarak görülm eliydi. Munis iddiasızlığı da zaten bunu gös­ teriyor ve Oktay Rifat resimleriyle, şiirsel duyuş gü­ cünün tutarlılığını hiç zedelem eyen bir görselliğin perdelerinde gezinerek, hiçbir ezgi çıkarmamayı başaran olgun tevazünü da kanıtlamış oluyordu.«

*Kelim eleri kullanmak, diyordu Oktay Rifat, gözönüne birtakım görüntüler getirmek, gerçekle

oynamak, gerçeği kurcalamak g ib id ir’... Şair, resimlerinde de gerçekle oynuyor, gerçeği kurcalıyordu. Bu kez kelimeler değil, renkler getiriyordu b ir takım görüntüleri gözönüne...

Referanslar

Benzer Belgeler

1947’de Yıldız resim seminerinde Şeref Akdik ve İlhami Demirci’nin Gazi Eğitim Enstitüsünde Refik Epikman ve Malik Ak- sel’in öğrencisi oldu.. Altı yıl

Burada 24 yaşında depresyon tanısı ile sertralin tedavisi başlanan ve akneiform dö- küntü gelişen kadın hasta sunuldu.. OLGU

Antalya’da bulunduğu müddet içinde, oradaki öğretmen okulunun üçüncü sı­ nılma kadar okuyan Mustafa Fehmi, okulun kaldırılması üzerine İzmir Öğretmen

İşitiyoruz ki, iktidar parti sinin Dahiliye Vekâleti, deği­ şecek valilerin ikinci ve üçün­ cü listesinde İstanbul valili­ liğini de bulunduracakmış.j Yeni

Bu ihtiyaç nedeniyle PDR hizmetlerinin daha farklı alanlarda, daha çok kişiye yönelik olarak, özel durumlara özgü teknik ve yöntemlerin kullanılarak sunulması

Nitekim bu gerçekçi ve fiiliyatçı (realist) bakış tarzına göre hareket eden el-Mâverdî, sünnî anlayış konusunda selefleri olan Ebu Hanîfe, Ahmed

1927’de İstanbul Belediye Başkanı (şehremini) Muhiddin Üstündağ’ın girişimiyle İstanbul Belediyesi'ne bağlandıktan sonra, topluluk birkaç yıl daha Dârül

Şerif Gören'in yö­ netmenliğini yaptığı ve Kadir İna­ nırla oynadığı«Dila Hanım» adlı son filminin dış sahnelerinin çekimi için Niğde’ye giden