• Sonuç bulunamadı

Ressam Bedri Baykam, UEFA'nın Galatasaray'ı cezalandırışını yorumladı:maymunların futbol oynama hakkı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ressam Bedri Baykam, UEFA'nın Galatasaray'ı cezalandırışını yorumladı:maymunların futbol oynama hakkı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ressam Bedri Bay kam, UEFA’nın Galatasaray'ı cezalandırışmı yorumladı:

‘Maymunların futbol oynama hakkı

Batının bir oldubittisi — Bedri Baykam, geçen yıl Çağdaş Sanat Sergileri

kapsamında Mimar Sinan Hamamı'nda düzenlediği “Referandum Kutusu"na “Modern sanat tarihi, Batının bir oldubittisidir” diye yazmış, “Maymunların da resim yapma hakkı var m ı?' diye sormuştu. Baykam, UEFA’nın Galatasa­ ray’a karşı yanlı tutumu üzerine, şimdi de “Maymunların futbol oynama hak­ kı var m ı? ’ diye soruyor.

dan da ilginç: mfe sanat ortamlarında, belki

BEDRİ BAYKAM

Koyu bir Fenerbahçeli olarak Galatasaray’ın Neuchatel zaferi, kalbimde en az kendi takımımın Manchester City veya Bordeaux zaferleri gibi bir sevinç patlama­ sına yol açmıştı. O gün atılan beş golün yanı sıra oynanan Real Madrid vari futbol beni bir sanat gösterisi kadar etkilemişti.

Galatasaray’ın başına gelen, nefret uyandırıcı ırkçılık olayı ve UEFA’nın sebep olduğu komik tarafgirlik ve skandal, bende de her Türkte ve her insanda olması gerektiği gibi yarattığı infial dışın­ da, kendi mesleğimle ilgili, yani sanat-kültür dünyasından birçok çağrışım yaptırdı.

Sanat dünyasında, Batılı müze­ ciler, zenginler, galericiler, kapalı kapılar ardında yan yana gelip ta­ rihin o döneminde hangi ressam­ lar ön plana çıkarılacak, kimin re­ simleri on bin dolardan yüzbin dolara fırlatılacak, bunların ka­ rarlarım alırlar. Tabii bu isimler ortalama yüzde 99.5 ya Fransız ya Alman ya Amerikalı ya İngiliz, yani Batılı sanatçılar olur. Batılı olmayan kültürler de bu saygın ve ciddi görünümlü, dev parasal çarklarla finanse edilen müzeler ve galeriler sisteminde hep Batılı ressamları görüp bir aşağılık kompleksine kapılır. Tabii bunda bir de birçok ülkede görülen ge­ leneksel Batı hayranlığının rolü vardır. Batı sanat dünyası, gülünç ve önyargılı tavrıyla sanki yalnız 4-5 ülkenin gösteri ve prestij

mü-cadelesine zemin hazırlayan ve

“ başka ülkelere gözünü kapayan” sahte bir olimpiyat ko­

mitesi gibidir.

Yıllardan beri dışarıda başıma gelen inanılmaz derecede gülünç, önyargılı ve isyan ettirici tavırla­ rı çeşitli yazılarımda derinlemesi­ ne gündeme getirip kapalı kapılar ardında dönen sahte piyasa oyun­ larını Türk sanatseverlerine anla­ tıp komplekse kapılmamaları ge­ rektiğini açıkladım. Sanat Olayı Dergisi Ekim 1986 sayısında

“ Modern Sanat Tarihi, Batının Bir Oldubittisi” isimli, daha ön­

ce Amerika’da yayımlanan yazı­ mı yayımladı. Daha sonra aynı derginin Eylül 87 sayısında çıkan

“ Maymunların Resim Yapma Hakkı Üzerine” başlıklı yazımda

Batılının, bir Türk ya da Perulu­ nun çağdaş sanat yaptığına inan­ masının en az bir maymunun çağ­ daş sanat yaptığına inanması ka­ dar “zor ve inanılamaz” olduğu­ nu yazmıştım. Daha sonra Mimar Sinan Hamamı’nda açtığım sergi­ de, “ Maymunların (yani Batılı ol­

mayan sanatçıların) resim yapma hakkı var mı?” diye, üç bin kişi­

nin oy kullandığı bir referandum düzenlemiştim. Allahtan oy kul­ lananların yüzde 96.2’si, “ Evet” dedi. Ve bizim haklarımız tescil edildi!

Esasında modern sanatın tüm oluşum tohumlarının da Batılı ol­ mayan kültürlerden ithal edildiği­ ni de kanıtlarla gösterdiğim uzun makalemdeki bazı bölümler, Ga­ latasaray’ın başına gelenler

açısın-“ İki ya da daha fazla insanın yarışabilmesi için bir yer ve bir ha­ kem gereklidir. Hakemden vaz­ geçseniz bile bir podyum, bir kür­ sü, bir pist, bir futbol sahası, re­ kabet için kaçınılmazdır. Batılı ül­ keleri takdirle ve ilgiyle

izlediği-kendıleri de farkına varmadan, böyle bir uluslararası faydalı re­ kabeti olanaksız kılmışlardır.”

Geçenlerde Sayın Hıncal Uluç’- la bu konuyu konuştuğumuzda kendisine sporcuların ne kadar şanslı olduklarını, çünkü hiç ol­

mazsa kendi başarı ve yenilgilerin­ den kendilerinin sorumlu olduğu­ nu ve haklarını koruyacak taraf­ sız enternasyonal kurumlar, her ülkenin eşit haklarla ve eşit katı­ lımlarıyla gerçekleşen şampiyona­ lar olduğunu vurgulamıştım.

Sanatta, hiçbir zaman tam ve tartışılmaz olarak ispat edileme­ yecek olan üstünlük mukayesele­ ri, sporda rakamlara dönüştüğü için ve yarışma alanları mevcut ol­ duğu için mümkün olabiliyordu. Oysa galiba artık bu alanda bile Batılılar olayları sanattaki gibi ka­ palı kapılar ardında, kapalı zarf­ larla halledip gerçekleri “ bir ol­

dubittiye getirmeyi” daha kolay­

cı bir çözüm olarak buldular. Ne­ uchatel, Galatasaray'ın muhteşem futbolu karşısında içine düştüğü aciz durumdan, bir masada yarım saatte, hem de yarasız beresiz utanmadan sıkılmadan sıyrıldı.

İşte bugün Galatasaray’a oyna­ nan komedi, sanat-kültür dünya­ sında yıllardır ve artık kanıksan­ mış olarak devam ediyor. Hiçbir abartma yapmadan, aynı isyan et­ tirici komediler, sanatta “ ispat

edilememe” farkıyla her an ya­

şanıyor.

Peki, bu rezaletlerde, bu skan- dallarda bizim kendi payımız ne kadar? örneğin, “ barbar Türk” imajını silmeye uğraşmamız gere­ ken bugünün ortamında kendimi­ zi hâlâ Kanuni sergileriyle tanıt­ maya çalışıp kendi devlet kültür politikamızda uygar ve çağdaş Türk sanatını ve düşüncesini kör ve topal olarak bırakmamamız, milli eğitim, kültür ve turizm ko­ nularına bütçeden çok yetersiz bi­ rimler ayırmamız, Batılıyı karşı­ mızda “ hizaya getirecek” gerçek düzeyli tanıtım kampanyalarına girişmememiz hep kendi suçumuz değil mi? Sonra gidip bize “ bar­

bar Türk” gözüyle bakıp önyar­

gılı biçimde imzalarını aleyhimi­ ze atmaya hazır politikacıya, spor idarecisine çok şaşırmaya hakkı­ mız var mı?

önyargılı Batıldan yola getir­ memizin savaşı, yalnız politik ma­ sa toplantılarından değil, aynı za­ manda uzun vadeli kültür çıkar­ malarından geçiyor.

Allah tüm sporseverlerimize sa­ bır, Galatasaray Kulübü’ne de sü­ kunet içinde en iyi kararı alma gü­ cü versin.

Galiba sanattan sonra sporda da yeni bir referandum yapmak gerekecek: “ maymunlann futbol

oynama hakkı üzerine refe­ randum” ...

T V 1 /

BELGESEL

“ Maymunların Resim Yapma Hakkı Üzerine” başlıklı

yazımda, Batılının bir Türk ya da Perulunun çağdaş

sanat yaptığına inanmasının] bir maymunun çağdaş

sanat yaptığına inanması kadar zor olduğunu

yazmıştım. Galiba şimdi sporda da “maymunların

futbol oynama hakkı” üstüne bir referandum yapmak

gerekecek.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

“ Yunanlıların bizim hakkımızdaki temayülleri nelerdir diye, o zaman be­ ni görevlendirdi Mustafa Kemal Paşa.. Bu gizli

Fakat ümitsiz aşkı tasvir e- den (Werther) i yazınca o ümit­ siz aşktan lıalâs olan Goethe gi­ bi, Mahmut Yesarî engin sefaleti tasvir eden romanla o

Bir gün konuşulurken Enver Pa­ şa için “ Germanofl!!” demişler, ya­ ni Alman yanlısı, Maliye Nazırı Ca- vit Bey için “ Francöfil” demişler,

Bir yandan İstanbul Kız Lisesinde öğret­ menlik yaparken, diğer yandan da çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazan Halide Edlp’in, 1919 mütareke yıllarında

As a part of the admission assessment the primary nurse determines the nursing orders based on the signs, symptoms, diagnoses, and expected outcomes, then decides the interventions

Yapılan bu çalışmada Gaussian 09w paket programı kullanılarak, (Topal 2016) tarafından sentezlenen [H2L 1 ] ve [H2L 2 ] ligantlarının spektroskopik ve yapısal

Nötron kaynağı olarak pek çok alanda geniş bir uygulama ve araştırma potansiyeline sahip olan proton hızlan- dırıcıların, özellikle enerji üretimi için kullanılma-

Gerçekleştirilen çalışmada ilk 4 dozda sırasıyla (0,125, 0,25, 0,5, 1 mg/ml) CPE grubunun grup içi farklı dozlardaki etkileri incelendiğinde, CPE grubuna