• Sonuç bulunamadı

Şairin mektupları...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şairin mektupları..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

9 AĞ U STO S 1989

POLİTİKA YE ÖTESİ

MF.HMF,n KEMAL

'

Şairin Mektupları...

Bir rastlantı mı diyelim, o yıllarda (1940’lar), yenilikçi şairlerin hemen hemen hepsi Ankara’daydı. Kiminin ünü günüm üze de­ ğin uzanmış, kiminin de parladığında sönmüştü. Adlarını birer birer saymayacağım, çoğu günüm üz çağdaş şiirinin öncüleri­ dir. Hep sorarlar, şunu tanıyor musunuz, bunu tanıdınız mı? Evet dendiğinde şaşarlar. Cahit Sıtkı Tarancı da yolu başkente dü­ şenlerdendi.

Cahit Sıtkı’yı Paris’ten döndükten sonra askere gitmeden ön­ ce tanıdım. Ünü yaygındı. Paris’te radyoda çalıştığını, savaş baş­ layınca her şeyi bırakıp döndüğünü biliyorduk. Askerlikten son­ ra da AnkaralI şairler arasına katıldı. Hemen her gün birbirimizi görürdük. O yıllarda Ankara avuç içi kadar bir yerdi. Kişi Ulus’a indi, Posta caddesine çıktı mı birbirini görürdü. Kentin içkili yer­ leri de bu caddeler üstündeydi. Yazıdan, çiziden kazandığımız küçük paralarla ancak buralarda içebilirdik.

Cahit Sıtkı’nın şiirleri var, herkes bilir. Şairimiz öyküler, romanlar da yazmıştır. Para kazanmak için yazdığı bu \/&zılarda adını kul­ lanmak istemezdi. Kiminde takma ad kullanır; kimini de Cemil Sıtkı diye yazardı. Şiirleri, mektupları yayımlandı. Şimdi elimde ailesine ve kızkardeşlerine yazdığı mektuplar var. Bunları Prof. İncienginün ’Evime ve Nihal’e Mektuplar’ adıyla yayımladı. Bu mektuplardan Cahit Sıtkı'ya ait çok şeyler öğreniyoruz. Takma ad konusunda şunları yazıyor:

“Hafta Dergisi’ndeki romanımı ilginç bulduğunu söylüyorsun. İki sayısında da Cemil Şıtkı adıyla çıktığına şaşıyorsun. Bundan şu anlam çıkıyor: Romanın altında Cahit Sıtkı adını görmek isti­ yorsun. Oysa o romanı ben imzasız yayımlıyorum. Dergiden yan­ lışlıkla C. Sıtkı diye yazmışlar. Dünyada imzamın onurunu her şeyden üstün tutacağım. Olay beni çok sinirlendirdi. Dergi çok sevdiğim dostum Peyami Safa’nın kardeşi İlhami Safa’nın olma­ saydı artık oraya yazmayacaktım. Durumu düzeltmek için C e ­ mil Sıtkı yapmak zorunda kaldık. (...) Ağabeyin böyle külüstür yazılar altına adını yazar mı hiç? Bu yazılar, yarım saatte, bir sa­ atte çala- kalem yazılmış şeylerdir. Halbuki ben bir mısra üstün­ de bazen aylarca uğraşan titiz bir sanatçıyım. Hatta Cumhuri- yet’te öykü yazacağım zaman önce takma ad kullandım, olmaz dediler, sonra adımı yazmak zorunda kaldım.”

Cahit Sıtkı özel yaşamında savruk, para düşünmez biriydi. Pa­ rasını çarçur ettiği için de sıkıntı çekerdi. Cahit’e piyangodan para çıkmış. Hem de o yılların on bin lirası... Bilet onda bir olduğu için de bin lira alabilmiş. Kardeşi Nihal'e yazıyor, "Sana bir kos­ tüm yaptırmak istiyorum, ölçünü gönder. Kumaşın rengini, biçi­ mini de ayrıntılı ya z” diyor.

Cahit Sıtkı’nın yazdığı mektupların çoğu kızkardeşi Nihal'e, el­ liye yakın. Kızkardeşi Kamuran Erkmenoğiu ile evliydi. Kamu- ran arada bir içtiğimiz yerlere gelir, Cahit’i eve götürürdü. Ka­ muran da şairin dostları arasına katılmıştı.

’Ömrümde Sükut’ adlı kitabını yayımladıktan sonra mektubun­ da, “Hemen her yazar, her şair ilk kitabını kendi parasıyla bastırır" diyor. Yolu Ankara’ya düştüğünde de 'içtenlikle karşılandığım’ ya­ zıyor. Feridun Fazıl’a konuk olmuş. Paris yaşamından da haber­ ler verir. "...Bizim mahallenin en güzel kahvelerinden birinde ape­ ratifimi içiyorum (Paris'te yalnız akşam yemeğinden önce değil, öğle yemeğinden önce de aperatif içilir). Beş on dakika sonra yemeğimi yiyeceğim, sonra kahvemi içeceğim ve ardından rad- • yoya gideceğim.”

Burhaniye’de askerlik ederken, albayı için ‘Çok iyi, baba gibi bir adam’ der. Babasıyla para konusunda araları açık olduğu bi­ linir. Son mektubunda bunu şöyle dile getirir: “Bir gün gelecek, oğlunuzun şairliğiyle iftihar edeceksiniz.”

Yıllar sonra Cahit Sıtkı Tarancı ile hepimiz övünmüyor muyuz? Onun bulunan her satırı edebiyatımız için büyük bir değer değil mi?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Picasso, bir keresinde şöyle demişti: Benim milyoner olmakta gözüm yok, milyoner gibi yaşasam yeter!” Ancak Picasso,. 1973’te öldüğünde dünyanın en zengin

Farklı azot dozu ve sıra aralığının kişnişte verim ve verim unsurları üzerine etkisinin incelendiği bu araştırmada bitki boyu, dal sayısı, şemsiye

By linking two electronic neuronal models that we have previously designed with the RC cleft model, when the information transferred from one neuron to another, the rate of

Carathéodory eşitsizliği, Rogosinski lemması, süren nokta empedans fonksiyonu, pozitif reel

Şanlıurfa meteorolojik koşullarında kamu binaları çatılarının güneş enerji potansiyelinin belirlenmesi için sıklıkla kullanılan 3 farklı (mono-Si, p-Si ve

Horng-tyan-wu " ( Alternanthera sessilis ( L. ) were investigated in the following experimental animal models.. ) and glutamate pyruvic transaminase ( SGPT) levels could be

Çağdaş Eczacılık Hareketi’nin büyük önderi, EDAK Ecza Kooperatifi’nin kurucusu, değerli insan. E czacı r—,

ANKARA, ( H.A.) — Yıllar- dır yaşamakta olduğu Paris’, te verdiği demeçte komünist olmadığını söyleyen ve, «T ü r­ kiye'de ölmek istiyorum» de­ yip,