• Sonuç bulunamadı

Derleme Sözlüğü’nde Yapım Eklerinin Sıklık Derecesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Derleme Sözlüğü’nde Yapım Eklerinin Sıklık Derecesi"

Copied!
1485
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ORDU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

DERLEME SÖZLÜĞÜ’NDE YAPIM EKLERİNİN SIKLIK

DERECESİ

HAKAN ÇELEBİ

DANIŞMAN

PROF. DR. SALİM KÜÇÜK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

(2)
(3)
(4)

i ÖN SÖZ

Türk dili, bilindiği gibi sondan eklemeli ve sözcük yapımına uygun dillerden biridir. Geçmişten günümüze devamlılığını sürdüren Türkçe, yüzlerce yapım ekine sahiptir. Dilin korunması ve gelişmesi bu eklerin yerinde ve ihtiyaçlara göre sözcük oluşturulmasına bağlıdır. Kök ve ek ilişkisi belli bir kurala dayalı şekilde sözcük türetilmelidir.

Türkiye Türkçesi Ağızları eklerin çeşitliliği yönünden dikkat çeker. Bu yönden Türkiye Türkçesinde hazırlanmış Derleme Sözlüğü ağızları en iyi şekilde yansıtan eserlerden biridir. Bu sözlükte yer alan sözcüklerin önemli bir kısmı, yazı dilinde de kullanılmaktadır. Yabancı kökenli sözcüklerin bulunmasına ve yanlış ek kullanımı ile yanlış sözcük türetimlerine rağmen Türkçeye uygun birçok özgün sözcük bulunur. Ağızlar, Türk dilinin sözcük yapımında aynı zamanda bir mutfağı görevindedir.

Teorik olarak eklerin özellikleri yazılı kaynaklarda verilirken en çok üzerinde durulan nokta işlek olup olmadıklarıdır. Çok işlek, işlek, yarı işlek, az işlek, işlek olmayan ve ölü ek gibi terim nitelikli adlandırmalar yapılmaktadır. Ancak “neye göre işlek neye göre işlek değil” hususu ekler için önemli bir sorundur. Türkçede ekin işlekliğini; hem sözcük yapımı, hem de ekin farklı görevlerde kullanılması belirler.

Derleme Sözlüğü’ndeki madde başları dikkate alınarak addan ad, addan fiil, fiilden ad ve fiilden fiil yapım ekleri sınıflandırılmıştır. Eklerin kullanım sıklıkları ve işleklikleri sayılarla gösterilmiş ve yorumlanmıştır. Ayrıca yapım eklerinin, anlam yönünden önemli özellikleri çeşitli başlıklar hâlinde verilmiş ve sözcük yapımlarıyla örneklendirilmiştir.

Bu çalışmada yabancı ek almış, kökeni yabancı sözcükler ile kökeni tespit edilemeyen sözcükler incelemenin dışında bırakılırken; Türkçe ek almış yabancı kökenli sözcükler incelemeye dâhil edilmiştir. Sıklık çalışmasına alınan her sözcük titiz ve dikkatli bir şekilde ele alınmış, kullanım özellikleri ve işlevleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca eklerin bilimsel ölçütlere uygun bir şekilde sınıflandırılması ve değerlendirilmesi için gerekli çaba gösterilmiştir.

(5)

ii

Tezin yazımında, Ali Şir Nevai Çeviri yazı tipi kullanılmıştır. Ek başlıklarına ve ek bulunan sözcük dizinlerine kolay ulaşabilmek için alfabetik sıralama düzeni kullanılmıştır.

Bu tezin oluşumunda bilgi ve tecrübelerinden çokça yararlandığım, ilgisini, desteğini, emeğini ve zamanını esirgemeyen tez danışmanım Prof. Dr. Salim Küçük’e ve varlıklarıyla en büyük destekçim olan aileme çok teşekkür ediyorum.

Hakan ÇELEBİ Ordu 2019

(6)

iii İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ ... i İÇİNDEKİLER ... iii ÖZET ... xix ABSTRACT ... xx

KISALTMALAR VE SİMGELER ... xxi

ÇEVİRİ YAZI İŞARETLERİ ... xxiii

GİRİŞ ... 1

I. BÖLÜM ... 14

1. AD YAPIM EKLERİNİN KULLANIM SIKLIĞI ... 14

1.1. Addan Ad Yapım Eklerinin Kullanım Sıklığı ... 14

1.1.1. +A ... 14

1.1.2. +AcAk ... 20

1.1.3. +acan ... 21

1.1.4. +Aç ... 21

1.1.5. +AGAn ... 24

1.1.6. +AGI / +AGU (<+A-GI) ... 24

1.1.7. +AK ... 26 1.1.8. +Al ... 43 1.1.9. +AlAK ... 45 1.1.10. +alık ... 49 1.1.11. +Am ... 49 1.1.12. +AmA ... 51 1.1.13. +amak ... 51 1.1.14. +amaT ... 51 1.1.15. +AmIk / +amuk ... 52

(7)

iv

1.1.16. +An ... 53

1.1.17. +AnA ... 58

1.1.18. +AnAk ... 59

1.1.19. +AngI / +engü (<An+gI) ... 59

1.1.20. +AntI (+An+tI) ... 60 1.1.21. +aP ... 61 1.1.22. +ApA ... 62 1.1.23. +Ar / +(ş)Ar ... 62 1.1.24. +ArAk ... 64 1.1.25. +ArI ... 65 1.1.26. +asa ... 66 1.1.27. +Aş ... 66 1.1.28. +At ... 67 1.1.29. +Av ... 68 1.1.30. +Ay ... 69 1.1.31. +Az ... 71 1.1.32. +bAç ... 73 1.1.33. +CA ... 73 1.1.34. +cAğIz ... 90 1.1.35. +CAK ... 91 1.1.36. +CAl ... 100 1.1.37. +cAmA(n) / +cAnA(m) ... 100 1.1.38. +CAn ... 101 1.1.39. +CAr ... 102 1.1.40. +CI / +CU ... 103 1.1.41. +cIğAz / +cUğAz ... 130

(8)

v 1.1.42. +CIK / +CUK ... 131 1.1.43. +CIl / +CUl... 148 1.1.44. +CIm / +cum ... 151 1.1.45. +CIn / +Cun ... 152 1.1.46. +ç ... 154 1.1.47. +DA ... 157 1.1.48. +DAK ... 159 1.1.49. +DAm (<+DA-m) ... 161 1.1.50. +DAn ... 162 1.1.51. +dAnAk (<+dAn+Ak) ... 165 1.1.52. +DAŞ ... 165 1.1.53. +Del ... 168 1.1.54. +dIç / +duç ... 168 1.1.55. +DIk / +DUk ... 169 1.1.56. +Dım / +Dum ... 170 1.1.57. +dIn / +dün ... 171 1.1.58. +dIr ... 172 1.1.59. +dIrAk ... 172

1.1.60. +dIrIK / +dUrUK (<+dIr-Ik) ... 173

1.1.61. +dız / +dUz ... 175 1.1.62. +dUl ... 176 1.1.63. +GA ... 176 1.1.64. +GAÇ ... 180 1.1.65. +gAk ... 181 1.1.66. +GAl ... 184 1.1.67. +GAn ... 185

(9)

vi 1.1.68. +Gar ... 187 1.1.69. +GAz ... 188 70. +GI / +GU ... 188 1.1.71. +gIç / +GUç ... 192 1.1.72. +GIl / +gül ... 193 1.1.73. +GIn / +GUn ... 195 1.1.74. +gIr ... 197 1.1.75. +gıt / +gut ... 197 1.1.76. +I / +U ... 197 1.1.77. +Iç / +Uç... 200 1.1.78. +IK / +UK ... 202 1.1.79. +Il / +Ul ... 212 1.1.80. +(ı)ltı / +ltü ... 214 1.1.81. +Im / +Um ... 215 1.1.82. +In / +Un ... 216 1.1.83. +IntI / +UntU ... 221 1.1.84. +Ir / +Ur ... 222 1.1.85. +IrAk / +urak ... 223 1.1.86. +Iş /+Uş ... 224 1.1.87. +It / +üt ... 225 1.1.88. +Iz /+Uz... 226 1.1.89. +K ... 228 1.1.90. +kek ... 232 1.1.91. +l ... 233 1.1.92. +lA ... 234 1.1.93. +lAK ... 238

(10)

vii 1.1.94. +lAn ... 240 1.1.95. +lAñ ... 242 1.1.96. +lAr ... 243 1.1.97. +lAyIn ... 245 1.1.98. +LI / +LU ... 245 1.1.99. +LIK / +LUK ... 312 1.1.100. +m ... 377 1.1.101. +mA ... 379 1.1.102. +mAç ... 379 1.1.103. +mAk ... 380 1.1.104. +mAl ... 381 1.1.105. +mAn ... 382 1.1.106. +mAr ... 387 1.1.107. +mez ... 388 1.1.108. +mIK / +mUK ... 389 1.1.109. +mır /+mür ... 391 1.1.110. +(ı)msa ... 392 1.1.111. +(X)msI / +umsu ... 392 1.1.112. +n ... 393 1.1.113. +nAk ... 395 1.1.114. +ncI ... 396 1.1.115. +nDI / +ntu ... 397 1.1.116. +nA ... 397 1.1.117. +nı / +nü ... 398 1.1.118. +ŋgu ... 398 1.1.119. +oŞ ... 399

(11)

viii 1.1.120. +p ... 400 1.1.121. +PA ... 401 1.1.122. +r ... 401 1.1.123. +rA ... 402 1.1.124. +rAK ... 403 1.1.125. +ran ... 405 1.1.126. +rı / +rU ... 406 1.1.127. +sA ... 407 1.1.128. +sAK ... 408 1.1.129. +sAl ... 410 1.1.130. +sAlIk (<+Sa+lIk) ... 412 1.1.131. +sAn (<+sa-n) ... 412 1.1.132. +sI / +sU ... 413 1.1.133. +sIk /+sUk ... 415 1.1.134. +sIl / +sul ... 417 1.1.135. +sIn / +sun ... 417 1.1.136. +sIz / +sUz ... 418 1.1.137. +ş ... 431 1.1.138. +şA ... 431 1.1.139. +şAK ... 432 1.1.140. +şam ... 433 1.1.141. +t ... 434 1.1.142. +tI / +tU ... 437 1.1.143. +tirik / +turuk ... 444 1.1.144. +vI / +vU ... 445 1.1.145. +y ... 445

(12)

ix

1.1.146. +yik / +yük ... 446

1.1.147. +Z ... 447

1.2. Fiilden Ad Yapım Eklerinin Kullanım Sıklığı ... 451

1.2.1. -A ... 451 1.2.2. -AcAK ... 457 1.2.3. -AcAn ... 460 1.2.4. -AÇ ... 462 1.2.5. -AGAn ... 464 1.2.6. -AGI / -AGU ... 466 1.2.7. -AğAç ... 468 1.2.8. -AK ... 468 1.2.9. -Al ... 490 1.2.10. -AlA ... 491 1.2.11. -AlAk (<-AlA-k) ... 492 1.2.12. -AlGA ... 494 1.2.13. -AlIK ... 495 1.2.14. -Am ... 495 1.2.15. -AmA ... 497 1.2.16. -AmAÇ (<-A-mAÇ) ... 498 1.2.17. -AmAK (-A-mAK) ... 498 1.2.18. -AmAn ... 500 1.2.19. -AmAt ... 500 1.2.20. -AmIk ... 501 1.2.21. -An ... 501 1.2.22. -AnA ... 525 1.2.23. -AnAK ... 526

(13)

x 1.2.24. -AntI (<An+tI) ... 530 1.2.25. +AP ... 531 1.2.26. -Ar ... 531 1.2.27. -ArAK ... 536 1.2.28. -ArGA ... 537 1.2.29. -ArI ... 538 1.2.30. -AsA ... 538 1.2.31. -AsI ... 539 1.2.32. -At ... 540 1.2.33. -Av ... 541 1.2.34. -Ay ... 541 1.2.35. -Az ... 542 1.2.36. -BA ... 543 1.2.37. -bAç ... 543 1.2.38. -bik /-buK ... 545 1.2.39. -CA ... 545 1.2.40. -CAK ... 547 1.2.41. -cAmA (<-cA-mA) ... 551 1.2.42. -CAn ... 551 1.2.43. -CI / -cU ... 552 1.2.44. -CIk / -CUk ... 553 1.2.45. -cım / -cüm ... 554 1.2.46. -cIn ... 555 1.2.47. -ç ... 555 1.2.48. -DA ... 558 1.2.49. -dAç ... 559

(14)

xi 1.2.50. -DAK ... 559 1.2.51. -dAm ... 560 1.2.52. -Dar ... 561 1.2.53. -dAş ... 562 1.2.54. -dI / -dU ... 562 1.2.55. -DIK / -DUK ... 565 1.2.56. -DIm / -DUm ... 567 1.2.57. -DIr / -dUr ... 568 1.2.58. -eKe ... 569 1.2.59. -emez ... 570 1.2.60. -GA ... 570 1.2.61. -GAç ... 576 1.2.62. -Gak ... 580 1.2.63. -GAl ... 584 1.2.64.-GAn ... 586 1.2.65. -GAz ... 596 1.2.66. +Gef ... 597 1.2.67. -GI / -GU ... 597 1.2.68. -GIç / -GUç ... 612 1.2.69. -gIk / -gUk ... 616 1.2.70. -GIl / -GUl ... 616 1.2.71. -GIn / -GUn ... 617 1.2.72. -GIr ... 631 1.2.73. -GIt / -GUt ... 631 1.2.74. -Gız / -kuz ... 632 1.2.75. -gim / -gUm ... 633

(15)

xii 1.2.76. -I / -U ... 633 1.2.77. -IcAk / -UcAK ... 649 1.2.78. -ICI / -UcU ... 650 1.2.79. -Iç / -Uç ... 654 1.2.80. -IK / -UK ... 656 1.2.81. -Il / -Ul ... 703 1.2.82. -Im / -Um ... 707 1.2.83. -In / -Un ... 726 1.2.84. -ınca / -unca ... 733

1.2.85. -(I)ntI / -(U)ntI (<-(I)n-tI) ... 733

1.2.86. -(u)nç ... 740 1.2.87. -Ir / -Ur ... 741 1.2.88. -Iş / -Uş ... 744 1.2.89. -It / -Ut ... 749 1.2.90. -Iz / -Uz ... 752 1.2.91. -K ... 755 1.2.92. -l ... 807 1.2.93. -lA ... 809 1.2.94. -lAk (<-la-k) ... 810 1.2.95. -lan (-la-n) ... 810 1.2.96. -lı /-lU ... 811 1.2.97. -LIK ... 812 1.2.98. -m ... 813 1.2.99.-mA ... 816 1.2.100. -mACA (<-mA+CA) ... 870 1.2.101. -mAÇ ... 872

(16)

xiii 1.2.102. -mAK ... 876 1.2.103. -mAl ... 879 1.2.104. -mAn ... 880 1.2.105. -mAntI ... 885 1.2.106. -mAr ... 886 1.2.107. -mAz ... 886 1.2.108. -mI ... 890 1.2.109. -mIç ... 891 1.2.110. -mIK / +mUK ... 891 1.2.111. -mır /-mUr ... 896 1.2.112. -mIş / -mUş ... 897 1.2.113. -(A)mBA ... 900 1.2.114. -(ı)msA ... 900 1.2.115. -n ... 901 1.2.116. -p ... 903 1.2.117. -pi / -pü ... 904 1.2.118. -r ... 904 1.2.119. -rA ... 906 1.2.120. -rAk ... 906 1.2.121. -ri / -rü ... 907 1.2.122. -sA ... 908 1.2.123. -SAK ... 908 1.2.124. -sAl ... 909 1.2.125. -sAlIk ... 910 1.2.126. -sI / -sU ... 910 1.2.127. -SIK / -SUK ... 912

(17)

xiv 1.2.128. -ş ... 912 1.2.129. -t ... 915 1.2.130. -tI / -tU ... 918 1.2.131. -V ... 923 1.2.132. -vıç / -vuÇ ... 924 1.2.133. -vIk / -vUk ... 924 1.2.134. -vi / -vU ... 926 1.2.135. -y ... 926 1.2.136. -yIk / -yUk ... 927 1.2.137. -z ... 929 II. BÖLÜM ... 932

2. FİİL YAPIM EKLERİNİN KULLANIM SIKLIĞI ... 932

2.1. Addan Fiil Yapım Eklerinin Kullanım Sıklığı ... 932

2.1.1. +A- ... 932 2.1.2. +AK- ... 943 2.1.3. +Al- ... 944 2.1.4. +AlA- ... 948 2.1.5. +An- ... 950 2.1.6. +Ar ... 951 2.1.7. +Aş- ... 955 2.1.8. +At- ... 956 2.1.9. +CI- / +cU- ... 956 2.1.10. +CIk- / +cuK- ... 957 2.1.11. +ça- ... 958 2.1.12. +DA- ... 959 2.1.13. +DAr- ... 984

(18)

xv 2.1.14. +DI- / +dU-... 984 2.1.15. +DIr- / +DUr- ... 985 2.1.16. +GA- ... 987 2.1.17. +GI- / +Gu-... 987 2.1.18. +I- / +U- ... 988 2.1.19. +IK- / +Uk-... 992 2.1.20. +Il- / +Ul- ... 994 2.1.21. +In- / +Un- ... 995 2.1.22. +Ir- / +Ur- ... 997 2.1.23. +IrGA- / +ürge- ... 998 2.1.24. +Iş- / +uş- ... 999 2.1.25. +It- / +ut ... 1000 2.1.26. +k- ... 1000 2.1.27. +KIr- / +KUr- ... 1001 2.1.28. +l- ... 1009 2.1.29. +LA- ... 1011 2.1.30. +lU- ... 1173 2.1.31. +(X)Msa- ... 1174 2.1.32. +n- ... 1174 2.1.33. +nü- ... 1175 2.1.34. +PI / +pü ... 1175 2.1.35. +r- ... 1177 2.1.36. +rA- ... 1178 2.1.37. +rü- ... 1179 2.1.38. +sA- ... 1179 2.1.39. +sI- / +sU ... 1185

(19)

xvi 2.1.40.+sIr- / +sUr ... 1190 2.1.41. +sIrA- / +sura- ... 1191 2.1.42. +ş- ... 1192 2.1.43. +şA- ... 1193 2.1.44. +şI- / +şu... 1194 2.1.45. +t- ... 1195

2.2. Fiilden Fiil Yapım Eklerinin Kullanım Sıklığı ... 1196

2.2.1. -A- ... 1196 2.2.2. -Ak- ... 1202 2.2.3. -Al- ... 1203 2.2.4. -AlA- ... 1205 2.2.5. -AmA- ... 1208 2.2.6. -An- ... 1209 2.2.7. -Ar- ... 1210 2.2.8. -AsI- ... 1216 2.2.9. -Aş- ... 1216 2.2.10. -CA- ... 1217 2.2.11. -cI- / -cU ... 1218 2.2.12. -ç- ... 1219 2.2.13. -DA- ... 1220 2.2.14. -DAr- ... 1222 2.2.15. -DIr- / -DUr- ... 1223 2.2.16. -ez- ... 1249 2.2.17. -GA- ... 1249 2.2.18. -GI- / -Gu- ... 1252 2.2.19. -I- / -U- ... 1253

(20)

xvii 2.2.20. -IK- / -UK- ... 1256 2.2.21. -Il- / -Ul- ... 1259 2.2.22. -In- / -Un ... 1273 2.2.23. -Ip- ... 1283 2.2.24. -Ir- / -Ur- ... 1283 2.2.25. -Iş- /-Uş- ... 1296 2.2.26. -It- / -Ut- ... 1309 2.2.27. -iz- / -Uz- ... 1314 2.2.28. -K- ... 1314 2.2.29. -KIn- / -Kun- ... 1316 2.2.30. -KIr- / -kur- ... 1317 2.2.31. -l- ... 1318 2.2.32. -LA- ... 1320 2.2.33. -mA- ... 1328 2.2.34. -mAş- ... 1332 2.2.35. -msı- / -msu- ... 1333 2.2.36. -(u)msa- ... 1333 2.2.37. -n- ... 1334 2.2.38. -nA- ... 1376 2.2.39. -ni- /-nü- ... 1378 2.2.40. -P- ... 1378 2.2.41. -r- ... 1380 2.2.42. -rA- ... 1382 2.2.43. -sA- ... 1383 2.2.44. -sI- / -sU- ... 1386 2.2.45. -sIn- (<-sı-n) ... 1387

(21)

xviii 2.2.46. -ş- ... 1388 2.2.47. -şa- ... 1403 2.2.48. -şIr- / -şUr- ... 1404 2.2.49. -T- ... 1404 2.2.50. -z- ... 1429 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ... 1430 KAYNAKLAR ... 1452 ÖZGEÇMİŞ ... 1458

(22)

xix ÖZET

Derleme Sözlüğündeki Yapım Eklerinin Sıklık Derecesi

Bu çalışma, Türkiye Türkçesi ağızlarındaki sözcük yapımlarını en iyi örnekleyen Derleme Sözlüğü kaynak alınarak hazırlanmıştır. Bu amaçla sözlükteki madde başları taranarak addan ad, addan fiil, fiilden ad, fiilden fiil yapım ekleri tespit edilmiştir. Ad, sıfat ve fiil görevli sözcükler esas alınarak ekler kendi içerisinde sınıflandırılmıştır. Eklerin yazı dili ile ağızlardaki belirgin özellikleri gösterilmiş ve ağızlardaki türevleri, oluşturduğu sözcükler, kullanım sıklıkları ve işleklikleri üzerinde durulmuştur.

Derleme Sözlüğü’nde toplam 379 ek tespit edilmiş ve bu eklerin 49.448 kez sözcük türetiminde kullanıldıkları görülmüştür. Ad yapım eklerinin sayısı 284 olup, bunların 147’si addan ad, 137’si fiilden ad yapım ekidir. Fiil yapım ekleri, ad yapım eklerine göre daha azdır. Buna göre 45 addan fiil, 50 fiilden fiil olmak üzere sözlükte 95 fiil yapım eki tespit edilmiştir.

Sözlükte, addan ad yapan 2.640 kullanımla /+LI/ eki, addan fiil yapan 6.769 kullanımla /+LA-/, fiilden ad yapan 2.284 kullanımla /-mA/ ve fiilden fiil yapan 1.839 kullanımla /-n-/ ekleri, kendi yapım özelliklerine göre en sık kullanılan yapım ekleridir.

Toplamda ise 6.769 ile en çok kullanılan /+LA-/ eki, ikinci 2.640 kullanımla /+LI/ ekidir. Diğer kullanımlardan bazıları; 2.284 kullanım /-mA/, 2.008 kullanım /-K/, 1.931 kullanım /-IK/, 1.839 kullanım /-n-/, 1.148 kullanım /-DIr-/, 1.059 kullanım /-T-/, 1.051 kullanım /+DA-/ vb.

Anahtar Kelimeler: Türkiye Türkçesi Ağızları, Derleme Sözlüğü, Yapım Ekleri, Kullanım Sıklığı, Ek İşlekliği.

(23)

xx ABSTRACT

Frequency Degree Of Derivantional Affixes İn Compilation

This study has been prepared by Turkey Turkish dictionary compilation of the best examples of words in the mouth making resources. For this purpose, the headings in the dictionary were scanned and the nouns, nouns, verbs, nouns and verb suffixes were determined. The nouns, adjectives and verbs are classified according to the words in charge. The distinctive features of the suffixes in the dialect are shown in the written language and their derivatives, words formed, frequency of use and activity are emphasized.

A total of 379 annexes were found in the Compilation Dictionary and it was observed that these annexes were used 49.448 times in word derivation. The number of noun suffixes is 284, of which 147 are nouns from the name and 137 are nouns from the verb. Verb suffixes are less than noun suffixes. Accordingly, 45 verb verb, 50 verb verb in the dictionary of 95 verb suffixes were identified.

In the dictionary, / + LIK / suffix with 2,640 names from name, / + LA- / with 6,769 verb from the name, with 2,284 nouns making the verb / -mA / and with the 1,839 verb verbs, the / -n- / suffixes are the most commonly used suffixes according to their own construction characteristics.

In total, the most commonly used / + LA- / suffix with 6.769 is the second suffix with 2.640 uses / + LIK /. Other uses include; 2,284 uses / -mA /, 2008 uses / -K /, 1,931 uses / -IK /, 1,839 uses / -n- /, 1,148 uses / -DIr- /, 1,059 uses / -T- /, 1,051 uses / + DA / etc.

Key Words: Turkey Turkish Dialects, Derleme Sözlüğü (Compilation Dictionary), Production Attachments, Frequency of Use, Productive of Affix.

(24)

xxi KISALTMALAR VE SİMGELER ana. : Anatomi Ar. : Arapça ask. : Askerlik bil. : Bilişim

bit. : Bitki Bilimi

bkz. : Bakınız

coğ. : Coğrafya

Çin. : Çince

den. : Denizcilik

dil. : Dil Bilgisi

dilb. : Dilbilim

din. : Din bilimi

DS : Derleme Sözlüğü

ed. : Edebiyat

eğ. : Eğitim Bilimi

eko. : Ekonomi ET : Eski Türkçe Fars. : Farsça fel. : Felsefe fiz. : Fizik fizy. : Fizyoloji geo. : Geometri gök. : Gök Bilimi

hayv. : Hayvan Bilimi

huk. : Hukuk İta. : İtalyanca jeo. : Jeoloji kim. : Kimya Lat. : Latince mad. : Madencilik mant. : Mantık met. : Meteoroloji mim. : Mimarlık min. : Mineraloji Moğ. : Moğolca müz. : Müzik rad. : Radyo

(25)

xxii

ruh. : Ruh Bilimi

Rum. : Rumca s. : sayfa sin. : Sinema Soğd. : Soğolca sp. : Spor tar. : Tarih tek. : Teknik tekn. : Teknoloji TV. : Televizyon tıp. : Tıp tic. : Ticaret

topl. : Toplum Bilimi

TT : Türkiye Türkçesi

+ : Adı bağlar

- : Fiili bağlar

! : Hasan Eren’in, Sırça Köşk’e göre yazım yanlışını gösterir.

(26)

xxiii ÇEVİRİ YAZI İŞARETLERİ

Π : ince a (a ile e arası) ünlüsü

À : uzun a ünlüsü

ē : uzun e ünlüsü

Ć : kapalı e ünlüsü

à : art damak g ünlüsü

ò : hırıltılı ve tonsuz arka damak h’si

ī : uzun ı ünlüsü

ì : uzun i ünlüsü

ŋ : damaksı n ünsüzü

ñ : tonsuz art damak ünsüzü

ï : uzun o ünlüsü

Ā : uzun ö ünlüsü

ÿ : uzun u ünlüsü

ā : uzun ü ünlüsü

(27)

GİRİŞ

Problem

Türkiye Türkçesi ağızlarını kapsayan Derleme Sözlüğü’nde addan ad, addan fiil, fiilden ad, fiilden fiil eklerinin sıklık derecesi nedir?

Derleme Sözlüğü’ne bağlı olarak ağızlarda en çok, en az kullanılan ekler ve çok işlek, işlek, yarı işlek, az işlek ve işlek olmayan ekler hangileridir?

Eklerin yazı dilindeki kullanımları ile ağızlardaki kullanım farklılıkları, benzerlikleri ve ağızlardaki anlam yönünden üstlendikleri görevler nelerdir?

Amaç ve Kapsam

Tezimizin amacı, “Derleme Sözlüğündeki Yapım Eklerinin Sıklık Derecesi”ni belirlemektir. Ayrıca bu eklerin sınıflandırılmasını, türevlerinin belirlenmesini, oluşan sözcüklerin anlam özelliklerini ve kısmî olarak yazı dili ile karşılaştırılmasını sağlamaktır.

Bu çalışmada Derleme Sözlüğü kapsamında, Türkçe kökenli sözcükler, Türkçe ekler almış yabancı kökenli sözcükler ile ad, sıfat ve fiil görevli sözcüklerdeki Türkçe ekler dikkate alınmıştır.

Sözcüklerdeki ses değişimlerine dayalı aynı anlamlı türevler, sıklık çalışmasında tekrara neden olacağından çalışmaya dâhil edilmemiştir.

Örnek: domurcuk [domburcuk, dorumcuk (I), dumurcuò] domburcuk [→ domurcuk]

dorumcuk (I) [→ domurcuk] dumurcuò [→ domurcuk]

(Sadece domurcuk sözcüğü çalışmaya dâhil edilmiştir. domburcuk, dorumcuk (I), dumurcuò sözcükleri, domurcuk sözcüğünün türevi olarak gösterilmiş fakat ayrı bir madde başı olarak gösterilmemiştir.)

Mastar eki görevindeki /-mAk/ eki çalışmaya dâhil edilmemiştir.

(28)

2

Yansıma sözcüklerin ikincil biçimlerini oluşturan ekler dikkate alınmamış ve o sözcük kök olarak kabul edilmiştir.

Örnek: cıb-ıl, çıt-ır, mız-ık, püt-ür, vıc-ık vb. Yöntem

Çalışmada, TDK yayınları arasından 2009 yılında yayınlanmış 6 ciltlik Derleme Sözlüğünün 3. baskısı taranmış ve yapım ekleri; addan ad, addan fiil, fiilden ad ve fiilden fiil yapım ekleri başlıkları altında fişlenmiştir. Fişleme çalışmasında aşağıda belirtilen beş önemli yazılı eser ölçüt olarak kullanılmıştır.

Sözcüklerin ağızlardaki anlam özellikleri dikkate alınarak kök-ek ayrımına gidilmiştir. Bunu ayrımı yapabilmek için en önemli ölçütümüz TDK (2009) Halk Ağzından Derleme Sözlüğü,

Eklerin yapı ve görevlerine yönelik olarak Zeynep Korkmaz’ın (2017) Türkiye Türkçesi ve Şekil Bilgisi Grameri,

Yapım eklerinin etimolojik tahliline yönelik 2 ciltten oluşan Tuncer Gülensoy’un (2007) “Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü”,

Ağızlardaki yansımalardan türemiş sözcüklerin tespiti için Hamza Zülfikar’ın (1995) “Türkçede Ses Yansımalı Kelimeler”,

Daha çok yabancı kökenli sözcükleri tespit edebilmek ve o sözcükleri ayıklamak amacıyla kullanılan elektronik ortamda yer alan TDK Güncel Türkçe Sözlük’tür.

İkinci aşamada; addan ad, addan fiil, fiilden ad, fiilden fiil yapım ekleri başlıklarında toplanan ekler, kendi içlerinde de sırayla sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmanın farklı özelliği bağlantı ünlüsü kullanılan ve kullanılmayan ekler şeklinde bazı eklerde ayrıma gidilmiştir. Ek başlıkları alfabetik şekilde düzenlenmiştir.

Ekin oluşturduğu sözcükler, sözcüklerin cilt sayısı ve sayfa numarası tablolama sistemi kullanılarak ayrı ayrı ilgili kısma yazılmıştır. Sözcüklerdeki kullanımlarına göre ekin türevleri tablonun ilk, ekin kullanım sıklığı ve işlekliği tablonun son sütununda belirtilmiştir. Ayrıca, kullanımı sıklığı 10’dan az olan

(29)

3

eklerin türettiği sözcüklerin anlamları verilirken kullanım sıklığı 10’un üzerinde olan eklerin anlamları verilmemiştir.

Örnek: +CAl

Ağızlarda bolcal, kırçal, ve erçel sözcüklerinde kullanılır.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +cal 1) bolcal (<Müddet.) DS/I:735 (3) +çal 2) erçel (<Hırçın, huysuz, yaramaz (çocuk).) DS/III:1764 +çel 3) kırçal

(<Kır saçlı insan ya da kır tüylü hayvan.)

DS/IV:2819

Ses değişikliklerine uğramış ve kök tespiti zor olan madde başlarında, TDK Türkçe Sözlük veya Derleme Sözlüğü’ndeki anlamlarına göre sözcüğün yapısı tespit edilip yay ayraç içerisinde ilgili kısımda sözcüğün kökü veya aslı belirtilmiştir.

Örnek:

Àr- (V) (<akar-) DS/I:328

beşgı (<biçki) DS/I:642 cüreksin- (<yürek) DS/II:1028 dilkecek (<dilke-) DS/II:1495 gülek (III) (<göl) DS/III:2218

Ağızlara özgü tespiti zor olan ekler ve eklerin kullanım sıklıkları, Ali Cin ve Safiye Genç’in (2017) Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü’nün Ters Dizimi adlı kitabından kontrol edilmiştir. Kontrol edilen ek, kullanılan sözcükle birlikte ilgili kısma eklenmiştir.

Çalışmada bütün eklerin tespiti işlemi bittiğinde ise söz konusu ekin tespit edilen madde başları, bir sütunda dizin özelliği gösterecek şekilde alfabetik olarak

(30)

4

sıralanmıştır. Ayrıca söz konusu ekin türevleri de başka bir sütunda alfabetik sıralanmıştır.

Örnek:

-agan artağan DS/I:333 -ağan atağa(n) DS/I:364 -egan atağan DS/VI:4429 -egen atağan (I) DS/I:364 -eğan atağan (II) DS/I:364 -eğen batağan DS/VI:4450

Bunlara ek olarak yabancı kökenli olup Türkçe ek almış sözcüklerin kökenleri ve yazımları ilgili madde başında gösterilmiştir. Bu işlem yapılırken Elektronik TDK Güncel Türkçe Sözlük esas alınmıştır.

Örnek:

anahtarlı (<anahtar>Rum.) DS/I:249 bahasın- (<paha<bahÀ>Fars.) DS/I:487 eòretlik (<Àòiret>Ar.) DS/III:1690 fosforla- (<phosphore>Fra.) DS/III:1876 sındıkça (<sandık<sandūk>Ar.) DS/VI:4691

Bazı ek tespiti zor sözcüklerin etimolojik tahlili tablo içerisinde sözcüğün altında gösterilmiştir. Bu işlem yapılırken Tuncer Gülensoy’un (2007) Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü esas alınmıştır.

Örnek:

agdar- (<aktar-)

(<ak-ıt-ar-; Gülensoy, 2007, s. 61) DS/I:76 ağ bulut [akça bulut]

(<*bū+lı-t; Gülensoy, 2007, s. 182) DS/I:86 bayatsı

(<baya+t; Gülensoy, 2007, s. 122) DS/I:578 cebken

(<*çēk-men; Gülensoy, 2007, s. 200)

DS/II:872

kuymak [koymak (II), kuymaò]

(<kuy-mak; Gülensoy, 2007, s. 583) DS/IV:3021

Derleme Sözlüğü’nde, madde başlarında yanlış yazıldığı düşünülen veya tartışmalı sözcükler Hasan Eren’in (2010) Sırça Köşk adlı kitabı incelenerek

(31)

5

değerlendirilmiş, ek-kök ayrımı bu esere göre düzenlenmiştir. Yazımı yanlış olan sözcükler tablo içerisinde sözcüğün sonuna ünlem (!) işareti konularak gösterilmiştir ve Hasan Eren’e göre doğru şekli yay ayraç içerisinde verilmiştir.

Örnek:

bardal !

(<bardak; Eren, 2010, s. 71) DS/VI:4446 çevtik !

(<çentik; Eren, 2010, s. 49) DS/II:1155 gabık (III) !

(<kalık; Eren, 2010, s. 105) DS/III:1885 lokman ! (<sok-man; Eren, 2010, 139) (<*sok-man; Gülensoy, 2007, s. 793) DS/IV:3085 saluk (I) ! (<suluk; Eren, 2010, s. 114) DS/V:3531

Gürer Gülsevin’in “Türkiye Türkçesi Ağızlarında #h Sesi Üzerine” adlı makalesindeki ses değişiklikleri ilgili madde başlarında belirtilmiştir.

hakılı

(<kak-ıl-ı <#h-<#k-; Gülsevin 2009, s. 131)

DS/III:2253

harın (I) (<farı- (I))

(<parın <#h-<#p; Gülsevin, 2009, s. 134)

DS/III:2439

horan (II)

(<or-an; Gülsevin, 2009, s. 135) DS/III:2408 hötüm (I) [hötürüm] (<1.Kötürüm.) (<kötürüm <#h-<#g; Gülsevin, 2009, s. 132) DS/III:2439 huzay

(<uz-a-y; Gülsevin, 2009, s. 137) DS/III:2447

Eklerin yazı dili ve ağızlardaki kullanım özellikleri karşılaştırılmıştır. Yazı dilinde özelliklerini belirtirken; işlevleri, sözcük türleri (ad, sıfat, fiil), terim yapımları (dil., ed., kim. vb. yay ayraç içerisinde gösterilerek) ve örnek sözcük yapımları konuları yorumlanmıştır.

Ağızlardaki özellikleri belirtilirken ise daha çok eklerin belirgin işlevlerine dair tespitler yapılmış, sözcük türleri ve sözcüklerin yapıları (birleşik, ikileme, yansıma) üzerinde durulmuştur. Ayrıca örnek sözcük yapımları ilgili işlev

(32)

6

başlığında verilmiştir. Ağızlardaki örnek sayısı ekin her farklı görevi için genellikle 5 ve civarıdır.

Örnek: “+It / +üt

Yazı dilinde az kullanılan bir ektir. çivit, özüt (kim.), yaşıt; eşit, yiğit gibi ad ve sıfat yapımları vardır.

Ağızlarda da kullanımı az olan bir ektir.

ad yapar: arkıt (IV) “dağ beli, geçit”, çiğit (I) “çekirdek”, hahıt<kakıt “zayıf keçi ve koyun”, önüt “2.Geçen gün”, zıngıt “yumrukla sırta vurma için” vb.

sıfat yapar: kakıt “zayıf, kuru ince”, koçyiğit “1.Güçlü, kuvvetli, babayiğit.”, otyiğit “çok genç ve çevik”, özüt “zayıf, güçsüz”, yeşit “yeşil, parlak yeşil” vb.” gibi.

Ekin yazı dili ve ağızlardaki kullanımı ve görevleri değerlendirilirken şekil bilgisine yönelik iki bibliyografya denemesi incelenmiş, ilgili kaynaklardan alıntı yapılmıştır. Birincisi Erhan Solmaz’ın (2006) Türkiye Türkçesi Şekil Bilgisi Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi adlı makalesidir. Makale ve bildirileri içeren 210 bibliyografyayı içerir. Diğeri ise Tuncay Böler’in (2013) Türk Dili Şekil Bilgisi Çalışmaları -Bibliyografya Denemesi- adlı makalesidir. 885 bibliyografyanın 83’ü kitap, 111’i tez, 551’ makale, 140 bildiridir.

Derleme Sözlüğü

Türkçenin sadeleştirilmesi amacıyla Anadolu ağızlarından sözcük aktarma sıkça kullanılan bir yöntemdir. Özellikle ağızlardaki ek ve sözcük zenginliği Türk Dilinin canlılığına ve sürekliliğine çok önemli katkı sağlar. Bu katkının en büyük kaynaklarından biri de yurdumuzun çeşitli bölgelerindeki halk ağızlarından derlenen çoğunlukla Türkçe veya Türkçeleşmiş sözcükler içeren Derleme Sözlüğü’dür.

Tekin ve Cantürk’e göre (2014, s. 34), “Yerel söz varlıklarının ilk kayıtları 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyeti adı altında kurulan ve 1936 yılında Türk Dil Kurumu adını alan kurum tarafından yapılmıştır. O dönemdeki dil politikalarına

(33)

7

bağlı olarak Türkiye Türkçesinde bulunan tüm yerel sözcüklerin tespit edilip kayıt altına alınması amacı ile Türkiye Türkçesi Ağızları Sözcüğü projesi başlamıştır ve “Söz Derleme Dergisi” adı altında yayınlanmaya başlamıştır. Daha sonra bu dergi malzemesi ve 1963-1982 yılları arasında yapılan derlemeler birleştirilerek 12 cilt halinde bir sözlük teşkil edilmiştir. Ancak bu sözlük malzemesi Türkiye Türkçesinin ağızlardaki zengin hazineyi halen tam olarak yansıtamamaktadır.”

Akar (2009, s. 6) ise, Derleme Sözlüğü’nün hazırlanma sürecini şöyle açıklamıştır. “Türkiye Türkçesinin ağız sözlüğü çalışmaları Cumhuriyet’le başlamıştır. 12 Haziran 1932 tarihinde kurulan Türk Dilini Tetkik Cemiyeti (daha sonraki Türk Dil Kurumu)’nin dil yenileşmesi için ilk el attığı konulardan birisi de halk ağzından söz derleme faaliyeti olmuştur. 1933-1935 yılları arasında 150 bin civarında söz derlenmiş, bu malzeme Türkiye’de Halk Ağzından Söz Derleme Dergisi adıyla 1939-1949 yılları arasında dört cilt olarak yayımlanmıştır. Bu ilk derleme çalışmasında çeşitli anlam karışıklıkları, madde başı düzensizlikleri başta olmak üzere birçok eksiklik ortaya çıkmıştır. Bu eksiklik ve hatalar göz önünde bulundurularak 1952 yılında tekrar derleme çalışmaları başlatılmış, gönüllü aydınlardan ve öğretmenlerden faydalanılarak 8 yılda 450 bin fiş toplanmıştır. Bu iki derlemenin fişleri bir araya getirilip harmanlanarak 1963-1982 yılları arasında Derleme Sözlüğü adıyla yayımlanmıştır.”

Bu çalışmada, Derleme Sözlüğü başlığıyla yazılmış, Gürer Gülsevin’in danışmanlığını yaptığı iki yüksek lisans tezi incelenmiştir. Bunlardan birincisi Ramazan Saka’nın (2002) hazırladığı Derleme Sözlüğüne Göre Fiilden İsim Yapan Ekler adlı çalışmadır. Eklerin sınıflandırılması hususunda yardımcı kaynak olarak bu tezden yararlanılmıştır. Bir diğer kaynak Şükran Avşar’ın (2003) hazırladığı Derleme Sözlüğüne Göre Araç-Gereç İsimlerinin Yapısı adlı çalışmadır. Derleme Sözlüğünde çok sık kullanılan araç-gereç adlarının yapısının tespiti amacıyla kullanılan kaynak bir tezdir.

Yapım Ekleri

Yeni bir kavrama veya yabancı bir sözcüğe Türkçe karşılık bulmak için en çok kullanılan yollardan birisi sözcük yapımıdır. Türkçede ekler, bilindiği gibi ad ve fiil yapımı şeklinde görevlenir. Bu yapımlar addan ad, fiilden ad, addan fiil ve fiilden fiil yapım ekleri olarak birbirinden ayrılır.

(34)

8

Yazı dilinde olduğu gibi bazı eklerin ağızlarda da kalıplaştığı ve yapım eki görevinde kullanıldığı görülür. Korkmaz (2017, s. 119) bu durumu şöyle açıklamıştır. “Bazı türetme ekleri ise aslında bir ad çekimi, bir sıfat yapımı veya başka nitelikte bir ek oldukları hâlde, birer kalıplaşma aşamasından geçerek ve nitelik değiştirerek türetme ekine dönüşmüştür.” Zeynep Korkmaz’ın (2018) bu konuyla ilgili “Türkçede Eklerin Kullanış Şekilleri ve Ek Kalıplaşması Olayları” adlı kitabı incelenmiş ve bu konuda bilgi edinilmiştir. Eğer ilgili ekte bir kalıplaşma varsa belirtilmiştir.

+DA bulunma hâli eki, +n vasıta eki, An sıfatfiil eki, mAk mastar eki, -lAyIn zarf fiil eki vb. ekler yapım eki görevinde kullanılmıştır.

Örnek:

aran (II)

(<1.Ova, kuytu, sıcak yer, kışlak.) DS/I:298 bağda (I) [bayda (III)]

(<1.Çelme, güreşte bacak alma. 2.Engel, güçlük. 3.Kement, bağ, düğüm.)

DS/I:476

çekilen

(<Grip hastalığı.) DS/II:1113

dillileyin

(<Dil gibi uzanan kara parçası, burun.)

DS/II:1497

ummağ

(<Düş kırıklığı.) DS/VI:4039

Yapım eklerinin gücü, sayısı ve işletimleri konusunu, Zülfikar (2018, s, 512) “Önce Türkçenin gücünün nerede olduğunu bilmemiz gerekir. Hemen belirtelim ki Türkçe gücünü eklerinden ve köklerinden alır. Türkçenin ekleri ve özellikle fiil kökleri yeterince işletilmemiştir. 200 civarındaki ekin acaba kaçı türetmede kullanılmış, hesap eden, bu konuda makale yazan var mı?” şeklinde dillendirmiştir. Bu tezde, Derleme Sözlüğü kapsamında bu sorulara cevap verilmeye çalışılmıştır.

Ağızlarda yapım eklerinin gücü, sayılarla ve görev çeşitliliği yönüyle değerlendirilmiştir. Tez çalışmamızda toplam 379 yapım eki tespit edilmiş; bunların 284’ü (147 addan ad-137 fiilden ad) ad yapım eki, 95’i (addan fiil 45-fiilden fiil 50) ise fiil yapım ekidir.

(35)

9

Anadolu ağızlarında ad yapımı üzerine yazılmış iki yüksek lisans tezi çalışması bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Sarıçiçek’in (1990) Anadolu Ağızlarında İsim Yapım Ekleri adlı çalışmasıdır. 38 addan ad, 37 fiilden ad yapım eki tespit edilmiştir.

Diğeri Acun’un (1999) Anadolu Ağızlarında İsimden İsim Yapım Ekleri çalışmasıdır. 42 tane addan ad yapım eki tespit edilmiştir.

Ağızlarda fiil yapımına dair ise, Elbir’in (1994) Anadolu Ağızlarında Fiil yapım Ekleri adlı Yüksek lisans çalışması vardır. 23 addan fiil yapım eki, 26 fiilden fiil yapım eki tespit edilmiştir.

Doktora tezi olarak ise Güzel’in (2015) Türkiye Türkçesi Ağızlarında Söz Yapımı adlı ağızlarda bütün yapım eklerini içeren hacimli bir doktora tezi bulunmaktadır. Bu çalışmada Derleme Sözlüğü dışında Türkiye Türkçesi ağızlarına yönelik kitap türünde 83 kitap, 13 doktora tezi, 104 yüksek lisans türünde çalışma incelenmiş olup kitap türündeki çalışmalarda Türkiye Türkçesinin uzantısı durumundaki Kuzeydoğu Bulgaristan, Doğu Rodop, Deliorman, Kosova-Mitroviça, Kıbrıs, Irak ve Kerkük ağızlarını konu edinen çalışmalardır. Toplam 24.000 kelimelik türemiş söz varlığına dayanan bu çalışmada 127 addan ad yapım eki, 87 fiilden ad yapım eki, 30 addan fiil, 52 fiilden fiil yapım eki tespit edilmiştir. Toplamda bu sayı 296’dır.

Bu çalışmayı, Güzel’in (2015) tezinden ayıran en önemli özellik eklerin kullanım sıklığı ile tespit edilen ek sayısı ve tespiti yapılan madde başlarının tablo sistemiyle gösterilmesidir. Ayrıca bu çalışmada eklerin yazı dili ile ağızlardaki görev farklıkları ve benzerlikleri karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Bunun dışında kaynağımız Derleme Sözlüğü olup, sadece ad, sıfat ve fiil görevli sözcükler incelenmiştir.

Sıklık

TDK Güncel Sözlük’te sıklığın anlamı “1. Sık olma durumu., 2. Sıkça geçme, kullanımı sık olma., 3. Ses, dalga vb.nin birim zamandaki titreşim sayısı, frekans.” şeklindedir. Fransızca frekans (frΨquence) “sıklık” yazılı dile de geçen bir sözcüktür. Bu amaçla Aksu ve Adalı’nın (2018) Çağdaş Türkçenin Sıklık Sözlüğü incelenmiş ve eklerin kullanım sıklığı hakkında bir görüş belirtilmemiştir. Sıklık

(36)

10

çalışmalarının, genellikle sözcüğün kullanım sıklığına yönelik olduğu görülmüştür. “Sıklık sorunu, bugün dilbiliminde, değişik amaçlı çalışmalarda söz konusu olan bir kavramdır.” (Aksan, 2009, s. 20). Ancak eklerin kullanım sıklığı üzerinde hiç durulmamıştır.

Bu tezde eklerin kullanım sıklığı üzerinde ayrıntılı olarak durulmuştur. Kullanım sıklığı belirlenirken, ad, sıfat ve fiil görevli ek tespit edilmiş madde başları dikkate alınmıştır.

Farklı anlamlı aynı yapılı sözcükler ayrı bir sıklık ifadesi olarak değerlendirilmiştir.

Örnek:

Aynı anlamlı farklı yapılı sözcükler de ayrı bir sıklık ifadesi olarak değerlendirilmiştir.

Örnek:

+ev vereb [veref]

(<1.Eğim. 2.Dolambaçlı.) (<verev<yer+ev) (<Gülensoy, 2007, s. 1014) DS/VI:4097 veren (<verev) (<Yokuş.) DS/VI:4097

verep [verev (I), verevi] (<verev)

(<1.Bayır, yokuş, yamaç. 2.Bayırda yan yol. 3.Eğri, verev. 4.Çapraz. 5.Karşıt.)

DS/VI:4097

yürev (<verev)

(<Verev.) DS/VI:4828

Ağızlarda kullanım sıklığı çok olan birleşik yapıdaki ad, sıfat ve fiil görevli madde başları da bu sıklık çalışmasına dâhil edilmiştir.

Örnek:

çakım (I) DS/II:1043

çakım (III) DS/II:1043

çakım (IV) DS/II:1043

(37)

11

alaca üzüm DS/I:178

burnunu toprağa sürt- DS/I:801

cingar çıkar- DS/II:981

ortalık tekerleği DS/V:3291

sarımsaògabuğu DS/VI:4674

Ağızlarda eklerin kullanım sıklığını arttıran önemli faktörlerden biri de, yansıma kökenli sözcüklerden sözcük yapımının çokluğudur. Yansıma kökenli sözcükler yazı diline göre ağızlarda daha çok kullanılır. Yansıma sözcüklerin ikincil biçimleri de kök olarak kabul edilmiş ve ikincil biçimin aldığı ek sıklığa dâhil edilmemiştir.

Örnek:

cıldıra- DS/II:909

cıngıraò [cingırak] DS/II:923

combultuya düş- DS/II:997

vızgıç DS/VI:4104

zarıltı (I) DS/VI:4379

Ağızlarda bütün yapım eklerinin sıklığı konusunda bir çalışma yapılmamıştır. Yazı dilinde ise, Türkçe Sözlük’ün 7. baskısını içeren bir çalışma vardır. N. Engin Uzun, Leyla Subaşı Uzun, Yeşim Kotan Aksan ve Mustafa Aksan’ın (1992) çalıştığı Türkiye Türkçesinin Türetim Ekleri Bir Döküm Denemesi adlı eser geniş kapsamlı bir sıklık çalışmasıdır. Bu eserin giriş bölümünde “Türkiye Türkçesinin türetim eklerinin örnekli, sayısal ve sorgulamalı bir döküm denemesi” olduğu belirtilmiştir. Toplam 14.635 madde başında 191 ek saptanmıştır. En sık kullanılan 10 ek şunlardır: +lIk 3.259, +lI 1.644, +ÇI 1.259, +lA 840, +sIz 748, -TIr- 582, -(I)n 542, +lAş- 518, -Il- 404, -(I)t- 374.

Bu çalışma, Derleme Sözlüğündeki yapım eklerinin bir döküm denemesi niteliğindedir. Yapım ekleri örnekli, sayılarla ve sorgulamalı bir şekilde tespit edilmeye çalışılmıştır. Toplam 49.448 kullanım sıklığı olan eklerde, 379 farklı yapım eki tespit edilmiştir. En sık kullanılan 10 ek şunlardır: +LA- 6.769, +LI/+LU 2.640, +LIK/+LUK 2.639, -mA 2.284, -K 2.008, -IK/-UK 1.931, -n- 1.839, -DIr-/-DUr- 1.148, -T- 1.059, +DA- 1.051.

Eklerin kullanım sıklığı üzerine Seçkin, Coşar (2017, s. 1398)’ın “Türkçe’de Alıntılardan Kelime Türetmede Ekler” adlı bir makale çalışması vardır.

(38)

12

Alıntı sözcüklere gelen Türkçe eklerin kullanım sıklığına ve hangi dilden alıntı yapıldığına dair bilgiler içerir. Alıntı sözcüklerde en çok kullanılan ekler; +lA- 3.993, +lIk 3.366, +CI 1985, +lI 1894, +sIz 1788, +CA 573 vb. En çok Türkçe ek alan alıntı sözcüklerin kaynak dilleri; Arapça 1785, Fransızca 984, Farsça 601, İtalyanca 204, Rumca 149 vb. sıralanır.

Diğer bir sıklık çalışması, İ. Yıldız, F. U. Yıldız ve V. D. Günay’ın (2014) Biçimbirimler-Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı adlı çalışmadır. Dil bilimsel bir eser olup, belirli kaynaklardaki ekleri esas almış, kullanım sıklığına göre sıklık oranları verilmiştir.

İşleklik

TDK Güncel Türkçe Sözlük, işlek sözcüğünün anlamını “Çok işleyen, canlı, hareketli.” şeklinde ifade eder. Farklı görevlerde kullanılabilecek bu sözcük, dilde dilbilgisi terimi gibi kullanılır. Eklerin farklı sözcük yapma özellikleri işlek sözcüğüyle ifade edilir. Bu konuda yapılmış bir çalışma olmamakla ve ölçüt belirtilmemekle birlikte çok işlek, işlek, yarı işlek, az işlek ve işlek olmayan şeklinde nitelendirilir. Bir ekin kullanım sıklığı işleklik kavramı ile adlandırılabilir.

Ergin’in (1998, s. 219-274) “Üniversiteler için Türk Dili” adlı kitabında ekleri niteleyen işleklik kavramları şunlardır: bugün işlek, çok işlek, en işlek, fazla işlek değil, fazla işlek olmayan, hiç işlek değil, işlek değil, işlek olmayan, işlek, işlekliği kaybolmuş, işlekliğini kaybetmiş, işleklik derecesi geniş olan, işleklik sahası bütün fiil kök ve gövdelerini içine alan, işleklik sahası geniş değil, işleklik sahası sınırlı, oldukça işlek, son derece işlek.

Korkmaz’ın (2017, s. 117-189) “Türkiye Türkçesi Grameri Şekil Bilgisi” adlı kitabında işleklik kavramları şunlardır: az işlek, çok işlek, en işlek, fazla işlek olmayan, işlek değil, işlek olmayan, işlek. Bunun dışında ekleri işleklik yönünden niteleyen canlı, ölü, nadir, seyrek sıfatlarını kullanmıştır.

Banguoğlu (2015, s. 154-294) “Türkçenin Grameri” adlı kitabında işleklik kavramları şunlardır: az işlek, çok işlek, işlek olmayan, işlek kavramlarının yanında az sayıda, az verimli, az, birçok, canlı sayılmayan, canlı, çok verimli, çok yaygın olmayan, en geniş, en kalabalık, en verimli, hayli, nadir, oldukça canlı, oldukça

(39)

13

verimli, pek az, sayılı, sınırlı, verimli, yaygın gibi ekleri işleklik yönünden niteleyen kavramlar kullanmıştır.

Zülfikar (2011, s. 48-146), “Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları” adlı eserinde ise, işlek tanınmayan, işlek değil, işlek olmayan, işlek, işlekliğini sürdüren, işleklik kazandırılabilir gibi kavramlarla eklerin işlekliğini belirtmiştir.

Görüldüğü gibi eklerin işlekliği konusunda birden fazla kavram, sıfat, birden fazla ölçü bildiren sözcük kullanılmaktadır. Ancak Türkiye Türkçesinde belirli bir kullanım sıklığı belirtilmeden ekler işleklik yönünden çeşitli ifadelerle değerlendirilmiştir.

Diğer bir konu ise, yazı dili ve ağızlarda ekin işlekliğinin değişiklik gösterdiğidir. Aydın (2014) “Standart Türkçede işlek görünmeyen bir yapım eki, ağızlarda işlek hâle gelmiş olabilir” diyerek bu durumu özetlemiştir. Yazı dilinde işlek olup, ağızlarda işlek olmayan ekler de olabileceği gibi, hem yazı dilinde hem de ağızlarda benzer işlekliğe sahip ekler de vardır.

(40)

I. BÖLÜM

1. AD YAPIM EKLERİNİN KULLANIM SIKLIĞI 1.1. Addan Ad Yapım Eklerinin Kullanım Sıklığı

Toplamda 147 addan ad yapım eki tespit edilmiştir. Bu eklerin toplam kullanım sıklığı 13.762’dir. Türetilen sözcükler ilgili ek başlığı altında tablolama sistemiyle alfabetik bir dizinde gösterilmiştir. Kullanım sıklığı en çok olan ekler şunlardır. EKLER SIKLIK 1) +LI/+LU 2.640 2) +LIK/+LUK 2.639 3) +CI 985 4) +CIK/+CUK 648 5) +CA 645 6) +AK 597 7) +sIz/+sUz 451 8) +IK/+UK 347 9) +CAK 320 10) +tI/+tU 237 1.1.1. +A

Yazı dilinde kullanımı azdır. “Eklendiği kelimeye ‘ilgili olma, dayanma’ işlevi katan terim niteliğinde bazı sözler yapılmıştır.” (Korkmaz, 2017, s. 119). erke (fiz.-fel.), denge (eko.-fiz.), gece, göze (ana.-biy.), orta (fiz.-mat.-sp.) sıva (<suw+a; Gülensoy, 2007, s. 774), tepe (ana.-coğ.-mat.)/(<*töp+e; Gülensoy, 2007, s. 880) vb. yazı dilinde kullanılan sözcüklerdir.

Ağızlarda ad, birleşik ad ve az sayıda sıfat yapmıştır. Birleşik adlar genellikle gece, orta ve tepe sözcükleriyle oluşmuştur.

yer adı yapar: dike (IV) “1.sapanın toprağı iyi yaramadığı yer. 2.Sapanın çok derin battığı yer.”, kıttepe “ağaçların en yüksek yeri, tepesi”, orta bağış “yayla ile kıyı arasındaki yüksek yer”, tonga (II) “1.Dağın en yüksek yeri.”, uluorta “3.Ayak altı, herkesin gelip geçtiği yer” vb.

hayvan adı yapar: gece böcüsü “ocak çekirgesi”, gece kuşu “yarasa”, güre (I) “1.Çiftleşmek isteyen kısrak, dişi eşek.”, toğa “erkek oğlak”, yanbağacık “yengeç” vb.

(41)

15

“gece” ve “orta” sözcüğüyle birleşik zaman adı yapar: ateş içi gecesi “donanma, şenlik gecesi”, gün urta “öğle”, kapama gecesi “gerdek gecesi”, ortagüz “ekim ayı”, ortaküm “perşembe” vb.

diğer bazı ad yapımları şunlardır: beke “bank, oturulacak sıra”, göze (I/III) “2.Çeşme/Süzgeç”, lığa “3.Bataklıklarda yığılmış pislik, birikinti”, pata (II) “1.Patlamış mısır”, topuza “topacın dönmesini sağlayan koni biçimindeki demir çivi” vb.

diğer bazı birleşik ad yapımları şunlardır: gecegirmez “sarı”, gece gözü “mum”, maltepe “yenilen bir çeşit mantar”, orta direk “orta parmak”, tepegöz (III) “hamam” vb.

sıfat yapar: dike (II) “itaatsiz, inatçı, dik kafalı”, gece kirpisi “söz götürüp getiren, dedikoducu”, güre (II/IV) “kuvvetli, dinç/sık, gür”, ortabozan “bozguncu, arabozucu”, uluorta (I) “1.Gelişigüzel.” vb.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +a 1) ağ/suğa

(<suw+a; Gülensoy, 2007, s. 774)

DS/I:112 (202)

+e 2) ak sıva (<su) DS/I:161

3) arda (I) DS/I:302

4) arda (III) DS/I:302

5) arda gel- DS/I:302

6) ardala (I) (arda (II)] DS/I:303

7) ardala (III) DS/I:303

8) ardala (IV) DS/I:303

9) ateş içi gecesi DS/I:367

10) bağa (III) DS/I:473

11) beke DS/I:601

12) betnam gecesi DS/I:646

13) beze çevir- DS/I:650

14) beze, bΨze (I) [bezele]

(<*bez+e; Gülensoy, 2007, s. 137)

DS/I:649

15) bezemek çevir- DS/I:651

16) cılka (I) DS/II:913

17) cisele-

(<*çēs+e; Gülensoy, 2007, s. 244) DS/II:986

18) cisen cisen DS/II:986

19) cöte (<çot) DS/II:1008

(42)

16

(<*töp+e; Gülensoy, 2007, s. 880) 21) çiğse

(<*çēs+e; Gülensoy, 2007, s. 284)

DS/II:1211 22) çise [çisa, çize] DS/II:986 23) çöte (I) [cöte] (<çot) DS/II:1296

24) çöte (II) DS/II:1296

25) çöte (III) DS/II:1296

26) çöte (IV) DS/II:1296

27) dengel

(<denk+e; Gülensoy, 2007, s. 276)

DS/II:1423

28) dengel- (IV) DS/II:1423

29) dengel-, deñgel- (III) DS/II:1423

30) dengeleç DS/II:1423

31) dengelt- (I) DS/II:1423

32) dengelt- (II) DS/II:1423

33) dengesek [dengeser] DS/II:1423

34) dengeşik DS/II:1423

35) dige dur- [diğe dur-] (<dik) DS/II:1482

36) dike DS/VI:4487

37) dike (II) DS/II:1484

38) dike (IV) DS/II:1484

39) dike bak- DS/II:1485

40) din tepe DS/II:1509

41) erke DS/II:1773

42) erkele- (I) DS/II:1774

43) gece böcüsü

(<kēç+e; Gülensoy, 2007, s. 358)

DS/III:1958

44) gece gabaruğu DS/III:1958

45) gece girmez DS/III:1958

46) gece gündüz çiçeği DS/III:1959

47) gece kirpisi DS/III:1958

48) gece sefa gündüz cefa DS/III:1959

49) gecegözü DS/III:1958

50) gecekuşu [geceguşu] DS/III:1958

51) gecelik DS/III:1958

52) geceohtu [geceotu] DS/III:1959

53) gına gecesi DS/III:2046

54) göze (I) DS/III:2177

55) göze (I) DS/VI:4513

56) göze (III) DS/III:2177

57) göze (III) DS/VI:4513

58) göze (IV) DS/III:2177

59) göze (V) DS/III:2177

60) göze (VI) DS/III:2177

61) göze (VII) DS/III:2177

62) göze (VIII) DS/III:2177

63) göze (IX) DS/III:2177

(43)

17

65) göze (XI) DS/III:2177

66) gunurta (<günorta) DS/VI:4515 67) gündiye [gündeye] (<gün+de+y+e; Gülensoy, 2007, s. 591) DS/III:2226 68) günorta (<or+t+a; Gülensoy, 2007, s. 631) DS/III:2230 69) günorta üstü DS/III:2230

70) güre (I) [güresek]

(<kür+e; Gülensoy, 2007, s. 397)

DS/III:2234 71) güre (II) (<kür) DS/III:2235

72) güre (IV) DS/III:2235

73) güre (VIII) (<kür) DS/III:2235

74) gürelik DS/III:2235

75) güze (<göz) DS/III:2243

76) kapama gecesi DS/IV:2631

77) kara sıva [kara suva] (<su) DS/IV:2653

78) kıttepe DS/IV:2850 79) kundiye (<gün+de+y+e; Gülensoy, 2007, s. 591) DS/IV:3002 80) külve

(<külf+e; Gülensoy, 2007, s. 590) DS/IV:3034

81) kündiye DS/IV:3038 82) künorta DS/III:3040 83) lığa DS/IV:3076 84) maltepe (<*töp+e; Gülensoy, 2007, s. 880) DS/IV:3115

85) modül tepe DS/IV:3209

86) orta DS/VI:4617

87) orta (II) DS/V:3290

88) orta (III) DS/V:3290

89) orta ağrısı DS/VI:4617

90) orta çivisi DS/V:3290 91) orta dolması DS/V:3290 92) orta ok [ortok] DS/V:3291 93) orta sofrası DS/V:3292 94) ortağul (<ortaoğul) DS/V:3291 95) ortağul DS/VI:4617 96) ortaayak DS/V:3290 97) ortabağış DS/V:3290 98) ortabaz DS/V:3290 99) ortabozan DS/V:3290 100) ortacala DS/V:3290 101) ortadirek DS/V:3290 102) ortagüz DS/V:3291 103) ortağı DS/V:3291

(44)

18

105) ortalık ağrısı DS/V:3291 106) ortalık kızartması DS/VI:4617 107) ortalıktekerleği DS/V:3291

108) ortan DS/V:3291

109) ortancıl DS/VI:4617

110) ortancıl [ortancılı, ortanul] (<or-)

DS/V:3291

111) ortatavan DS/V:3292

112) ortaya söyle- DS/V:3292

113) ortayıl DS/V:3292

114) öneze (II) [oğeze, oneze, ökeze, ömeze, önezeci, önüze, öveze (II)] DS/V:3340 115) öñeze (III) DS/V:3340 116) örke DS/V:3349 117) öveyik (<göv+e+y+(y)ik; Gülensoy, 2007, s. 1003) DS/VI:4631

118) öveyik buğdayı DS/VI:4631

119) özengi (<*iz+e+n+gi; Gülensoy, 2007, s. 1005) DS/VI:4633 120) özengi (I) DS/V:3373 121) özengi (II) DS/V:3373 122) özengülük DS/V:3373 123) pata (II) DS/V:3408 124) pata küte DS/V:3409 125) saka (II) DS/V:3519

126) salaca (II) (<sal) DS/VI:4666 127) sandık gecesi [sandık gicesi] DS/V:3538 128) sıpa

(<sıp+a; Gülensoy, 2007, s. 769)

DS/V:3615

129) sıpa DS/VI:4692

130) sıva DS/VI:4695

131) sıva (I) (<su) DS/V:3623 132) sıva (II) (<su) DS/V:3623

133) supa (<sıp) DS/V:3700

134) suva (II) DS/VI:4711

135) taçorta DS/V:3800 136) takta gecesi DS/V:3812 137) tepe (<töp+e; Gülensoy, 2007, s. 880) DS/V:3883 138) tepe çukur DS/V:3884 139) tepe deliği DS/V:3884 140) tepe odası DS/V:3885 141) tepealtı DS/V:3883 142) tepeardı muskası DS/V:3883 143) tepebacası DS/V:3883 144) tepebaş [tepebaşı] DS/V:3883

(45)

19

145) tepecanbalak kıl- DS/V:3883 146) tepecik (I) [tepelük (I)] DS/V:3883 147) tepecombalak kıl- [tepedombaz aş-] DS/V:3883 148) tepeçekici DS/V:3884 149) tepedombak DS/V:3884 150) tepegöz DS/VI:4754 151) tepegöz (I) DS/V:3884 152) tepegöz (II) DS/V:3884 153) tepegöz (III) DS/V:3884 154) tepegöz ol- DS/V:3884 155) tepele- DS/V:3884 156) tepelek DS/V:3884 157) tepelek ol- DS/V:3884 158) tepelemece [tepelemecene, tepelemeç, tepelemesine, tepelemesiye] DS/V:3884 159) tepelik DS/VI:4754

160) tepelik (I) [tepelük (II)] DS/V:3884

161) tepelik (II) DS/V:3884

162) tepelik (III) DS/V:3884

163) tepelitoygar [tepelikuş] DS/V:3884 164) tepen üstü [teper aşağı, tepesi

aşarı] DS/V:3885 165) toğa (<tok+a; Gülensoy, 2007, s. 902) DS/V:3945 166) tonga (I) (<*tong+a; Gülensoy, 2007, s. 910) DS/V:3961 167) tonga (II) DS/V:3961 168) tonga (III) DS/V:3961 169) tonga (IV) DS/V:3961 170) topuza DS/V:3968 171) torta (I) DS/V:3971 172) tülü tepe DS/VI:4779

173) uluorta (I) DS/VI:4037

174) uluorta (I) DS/VI:4786

175) uluorta (II) DS/VI:4037

176) uluorta (II) DS/VI:4786

177) unnu kaygana DS/VI:4046

178) üsdelemeyh

(<üs+t+e+le-; Gülensoy, 2007, s. 998)

DS/VI:4797

179) üste [üstelik] DS/VI:4077

180) üstele- DS/VI:4077 181) üvey(i)k (<göv+e+y+(y)ik; Gülensoy, 2007, s. 1003) DS/VI:4084 182) üveyik DS/VI:4800

(46)

20

183) üveyik [üveyikbuğday] DS/VI:4084

184) üveyik/kır DS/VI:4084

185) üveyük DS/VI:4800

186) üzengi [üzengili, üzengilik (II)] DS/VI:4086 187) üzengi [üzengili, üzengilik (II)]

(<*iz+e+n+gi; Gülensoy, 2007, s. 1005)

DS/VI:4801

188) üzengi şakırtısı DS/VI:4087 189) üzengilik (I) DS/VI:4801 190) üzengilik (II) DS/VI:4086

191) yağada DS/VI:4117 192) yağadı DS/VI:4118 193) yağadılan- DS/VI:4118 194) yağadılı DS/VI:4118 195) yalaka DS/VI:4138 196) yalakacı DS/VI:4138 197) yalakalık DS/VI:4138 198) yanbağacık DS/VI:4163

199) yañgala, yungala DS/VI:4166

200) yavaşa DS/VI:4206

201) yöne (II) DS/VI:4308

202) zıpa

(<sīp+a; Gülensoy, 2007, s. 769) DS/VI:4375

1.1.2. +AcAk

Ağızlara özgü bir yapı olup bağ ve el sözcüklerine gelerek ad yapmıştır.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +acak 1) bagacak (<Nesil, sülâle.) DS/I:471 (7) +ecek 2) bağacak (<Hayvanlara bağlanan ip ya da zincir.) DS/VI:4441 +icek 3) elecek

(<Tekerlek ya da çarkı elle döndürmek için yanlarına takılan kol.) DS/VI:4295 4) elecek (I) (<1.Dibek tokmağı.) DS/III:1709 5) elecek (III)

(<Loğ taşını çeken demir ya da ağaç sap.)

DS/III:1709

6) elecek (IV)

(<Ocak karıştırmaya yarayan uzun sırık.)

(47)

21 7) elicek (I)

(<1.İplik bükülen çıkrığın el ile tutulan yeri.)

DS/III:1715

1.1.3. +acan

Ağızlarda sadece kırf adına gelen yapıdır.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +acan 1) kırfacan (<kırf (I))

(<Bozgun, ezgin, acınacak durumda: Çoluk çocuk kırfacan olmuş yatıyor.)

DS/IV:2822 (3)

2) kırfacan et-

(<Ezmek, kırmak.) DS/IV:2822

3) kırfacan kesil-

(<Tedirgin etmek, bozup dağıtmak.)

DS/IV:2822

1.1.4. +Aç

Yazı dilinde sık kullanılmayan bir ektir. Genellikle tek heceli sözcüklere gelerek ad ve az sıfat yapma özelliği vardır. “Eklendiği kelimeye büyütme ve küçültme işlevi katan vurgulu bir ektir.” (Korkmaz, 2017, s. 120). Ayrıca sözcüğe benzetme ve yakınlık anlamı katar: bakraç (<bakır+aç; Gülensoy, 2007, s. 106), balçık (jeo.)/(<*balık+aç; Gülensoy, 2007, s. 108), kıraç, topaç, yamaç (<yam+aç; Gülensoy, 2007, s. 1050) vb. yazı dilinde kullanılan sözcüklerdir.

Ağızlarda da kullanım sıklığı az olan eklerdendir. Ad ve sıfat yapmıştır. araç-gereç adı yapar: gübeç “küçük küp”, güpeç “ağzı geniş küçük kap”, sovaç “sucuların, iki ucuna kova ya da teneke takarak su taşıdıkları ağaç”, topaç (V) “2.İbrik”, yağlıyaç “ucuna bez takılmış, sac üzerinde ekmek yağlamaya yarayan değnek parçası” vb.

yiyecek adı yapar: çomaç “yufka ekmeğinin içine peynir veya kıyma konularak yapılan dürüm”, hakaç<kakaç “tuzlanarak güneşte kurutulmuş pastırma parçası”, kakaç (I) “pastırma kurutulmuş et”, topaç (I) “2.Taş dibekte dövüldükten sonra pişirilen et, bulgur ve soğan karışımı bir çeşit yemek”, topuleç “ekşili hamur köftesi” gibi.

(48)

22

diğer bazı ad yapımları şunlardır: annaç<alınaç “1.Karşı, ön taraf, göz önü, her taraftan görülebilen yer, meydan, açıklık”, çimeç “çimen”, kızılaç “1.Kızıl toprak.”, salaç “çardak”, yeleç “dağ sırtı” vb.

sıfat yapar: dikeç “dikey”, kakaç (X) “kekeme, dili tutuk adam”, tokalaç “bodur, şişman”, topaç (IV) “kötürüm” gibi.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +aç 1) annaç (I) [alnaç, alneç]

(<al+ın+aç; Gülensoy, 2007, s. 71)

DS/I:275 (67)

+eç 2) annaç [annac] DS/VI:4421

3) bakraç (<bakır+aç; Gülensoy, 2007, s. 106) DS/I:495 4) balçık hurması (<*balık+aç; Gülensoy, 2007, s. 108) DS/I:501

5) barkaç (<bakraç) DS/VI:4446

6) çimeç DS/II:1223

7) çomaç (<çom (I)) DS/II:1264

8) daraçlık DS/II:1366

9) dikeç (III) DS/II:1485

10) dikeç (V) DS/II:1485

11) dürüm topaç et- DS/II:1637

12) emeç (<yamaç) DS/III:1732 13) gagaçlamaò [gagaçlanmaò] DS/VI:4508 14) gıraç (<kır) DS/III:2051 15) göleç DS/III:2141 16) gübeç (<küp) DS/III:2205 17) güpeç (<küp) DS/III:2233 18) hakaç (<kak+aç <#h-<#k-; Gülsevin, 2009, s. 131) DS/III:2253

19) kakaç (I) DS/IV:2600

20) kakaç (IV) DS/IV:2601

21) kakaç (VI) DS/IV:2601

22) kakaç (VII) DS/IV:2601

23) kakaç (IX) DS/IV:2601

24) kakaç (X) DS/IV:2601

25) kakaçlan- (I) DS/IV:2601

26) kakaçlan-(II) DS/IV:2601

27) kıngıraç DS/VI:4555

28) kıraç DS/IV:2815

(49)

23

30) kızlaç (I) (<kızıl) DS/IV:2869

31) kızılaç DS/IV:2864 32) öveç (III) (<ög+eç; Gülensoy, 2007, s. 677) DS/V:3363 33) palçıh (<*balık+aç; Gülensoy, 2007, s. 108) DS/VI:4636 34) palçıò DS/V:3387 35) salaç DS/V:3523 36) salaç (I)

(<sal+aç; Gülensoy, 2007, s. 722) DS/VI:4666

37) salaç (II) DS/VI:4666

38) sovaç (<su) DS/V:3669

39) tokalaç (I) DS/VI:4767

40) topaç DS/VI:4770 41) topaç (I) DS/V:3963 42) topaç (II) DS/V:3963 43) topaç (III) DS/V:3963 44) topaç (IV) DS/V:3963 45) topaç (V) DS/V:3963 46) topaç (VI) DS/V:3963 47) topaç (VII) DS/V:3963 48) topaç döğ- DS/VI:4770 49) topaçlan- DS/V:3963 50) topuleç DS/V:3967 51) yağlıyaç DS/VI:4125 52) yamac (<yam+aç; Gülensoy, 2007, s. 1050) DS/VI:4813 53) yamaca çık- DS/VI:4153 54) yamaca çık- DS/VI:4813 55) yamacına çık- DS/VI:4153

56) yamacına gel- DS/VI:4153

57) yamacına gel- DS/VI:4813

58) yamacını ver- DS/VI:4153

59) yamaç [yanaç (I)] DS/VI:4153

60) yamaç çat- DS/VI:4153

61) yamaç ol- DS/VI:4154

62) yamaç ol- DS/VI:4813

63) yamaçla- DS/VI:4153

64) yamaçlaş- DS/VI:4813

65) yamaçlaş- (II) DS/VI:4154

66) yeleç DS/VI:4234

(50)

24 1.1.5. +AGAn

Ağızlarda az kullanılan kaynaşmış bir yapıdır. dalagan ve köregen<körkegen sözcüklerinde sıfat, diğer sözcüklerde ad yapmıştır.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +agan 1) dagdagan (<Böğürtlen ağacı.) (<?dağ dağ+agan) (<Gülensoy, 2007, s. 260) DS/II:1321 (8) +ağan 2) dağdağan

(<1.Çitlembik ağacı ve meyvesi. 2.Kömürü çok kuvvetli olan bir ağaç. 3.Çitlembik ağacı ve iğde ve diğer ağaçların dallarından yapılan nazarlık.)

DS/II:1324

+egen 3) dalagan (IV) (<İnce, zayıf.)

DS/II:1335 +eğen 4) göveğen

(<Sığırlara dadanan zar kanatlı bir çeşit sinek.)

DS/III:2167

+eken 5) güvegen [güveğen] (<Böğelek sineği.) DS/III:2239 6) köregen (<körk) (<Güzel.) DS/IV:2964 7) yeleken (I)

(<Kerkenez kuşu.) DS/VI:4235

8) yeleken (II)

(<Yelin fazla estiği yer.)

DS/VI:4235

1.1.6. +AGI / +AGU (<+A-GI)

Yazı dilinde sık kullanılan bir yapı değildir. İki ekin kalıplaşmasıyla oluşmuştur. buzağı (<buz+agu; Gülensoy, 2007, s. 189), kırağı (<kır+agu; Gülensoy, 2007, s. 510) ve kılağı (<kıl+agu; Gülensoy, 2007, s. 507) yazı dilindeki sözcüklerdendir.

Ağızlarda ad ve sıfat yapımları görülür.

ad yapar: başağı (II) “hayvanın başına takılan ip, yular”, dişeği “1.Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç”, duma<dumağı “1.Nezle, grip, bronşit. 2.Öksürük, boğmaca öksürüğü”, içeği “1.Bağırsak”, yılagı “yıllanmış şarap” vb.

(51)

25

sıfat yapar: ağzı kılavlı “sert konuşan”, başağı (I) “baştan çıkmış, söz nasihat dinlemeyen, terbiyesiz”, dişeğili “diş diş”, kılavlı (II) “yaşı büyük olup da genç görünen”, yöneği “toplulukla sürekli ters düşen” vb.

Türev Madde Başı Sayfa Kullanım

Sıklığı +agı 1) ağzı kılavlı

(<kıl+agu; Gülensoy, 2007, s. 507)

DS/I:119 (46)

+agu 2) başağı (I) DS/I:550

+ağı 3) başağı (II) DS/I:550

+avu 4) bıza, bızÀ [bızağ, bızağa, bızağı, bızap, bızav, bizo, biza, bizav, bizo, bizof, bizov, bozağı, bozüü, buzah, buzak, buzalaò, (I), buzavu, buzo, buzov, buzoy] (<buz+agu; Gülensoy, 2007, s. 189)

DS/I:673

+eği 5) bızağıla- (<buzagu) DS/I:674

+eğü 6) bızağılı DS/I:674

7) buzalacı [bızağılı, bızalıcı, bızılacı, bızlacı, buzalaçı, buzaleci, buzlacı, buzulacı]

DS/I:810

+evi 8) buzÀdişi [bızadişi, buzağıburnu, buzağıdişi]

DS/I:809

9) buzağı sığırı DS/VI:4468

10) buzağıdamı DS/I:809

11) buzağılık [buzağlık, buzalık, buzÀlık]

DS/I:809

12) dişeği [dişeğü] DS/II:1521

13) dişeğile- DS/II:1521

14) dişeğile- DS/II:1521

15) dişeğili DS/II:1521

16) dişevi DS/II:1523

17) dişevilen- DS/II:1523

18) duma [dıma, dımağ, dımağı, dımağu, dima, dimağ, dimağı, domağa, domağı, dumag, dumağı, dumağ, dumağa, dumağı,

dumağu]

(<tum+agu; Gülensoy, 2007, s. 307)

DS/II:1600

19) geyik buzağıle- DS/III:2015 20) gıla (II) [gılağı, gılav (II)] DS/III:2038 21) gılağı [gıla (II), gılağu] DS/III:2038 22) gırağ (II) [gırağı, gıravu] DS/III:2051

(52)

26 (<kır+agu; Gülensoy, 2007, s. 510)

23) gıravı (I) DS/III:2053

24) göteği DS/III:2165

25) içeği [iceği] DS/IV:2505

26) kılağı (I) [kılağı, kılağ, kılav (I)] (<kıl+agu; Gülensoy, 2007, s. 507)

DS/IV:2793

27) kılağı (II) DS/IV:2793

28) kılavla- (I) [kılağıla-, kılağı vur-, kılağla-, kılavula-, kılav ver-, kilavla-]

DS/IV:2794

29) kılav (III) DS/IV:2794

30) kılav (IV) DS/IV:2794

31) kılav (V) DS/IV:2794

32) kılav (VI) DS/IV:2794

33) kılav (II) DS/IV:2794

34) kılavla- (II) DS/IV:2794

35) kılavlan- (I) DS/IV:2794

36) kılavlan- (II) DS/IV:2794

37) kılavlı (II) DS/IV:2795

38) kılavlu (III) [kılağılı] DS/IV:2795

39) kılavına getür- DS/IV:2794

40) kılavlı (I) [kılaglı, kılağlı, kılalı (I), kılanlı]

DS/IV:2794

41) kıravu DS/IV:2818

42) yapalaò, yapalak (I) [yaplak (II)] (<yap+aku+la-k; Gülensoy, 2007, s. 1063)

DS/VI:4177

43) yapalaò, yapalak (II) DS/VI:4178 44) yapalaò, yapalak (V) DS/VI:4178

45) yılagı DS/VI:4266

46) yöneği DS/VI:4308

1.1.7. +AK

Yazı dilinde genellikle tek heceli sözcüklere gelen bir ektir. “Benzetme ve küçültme işleviyle az sayıda adlar türetmiştir.” (Korkmaz, 2017, s. 120). başak, bardak, benek, böbrek (<*böğür+ek; Gülensoy, 2007, s. 169), çıngırak, daşak<dışak, duvak, etek, göbek, *kabak, kavak, koçak, koyak, sinek, solak, topak, yelken<yeleken vb. yazı dilinde sık kullanılan sözcüklerdir.

(53)

27

araç-gereç adı yapar: ferferek “pervane”, gıcırak “şekerkamışı mengenesi”, gözek (II), “dürbün”, güdülek (I) “sapı olmayan sepet sele”, tengerek “yün eğirmeye yarayan tahta araç, iğ” vb.

yer adı yapar: ağlek<ağılek “hayvanların toplandığı yer, ağıl”, belek (VIII) “üzerinden yol geçen tepe”, kozak (VI) “güneş görmeyen, gölgede kalan yer”, önek (II) “sürek avında avın çıkacağı yeri gözleyen avcı”, sazak (I) “sazlık, bataklık” vb.

bitki adı yapar: apalak (II) “bir çiğdem çiçeği”, karabaşak “1.Kışa dayanıklı sert buğday”, göbelek (I) “mantar”, pıtırak (I) “1.Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışan bir ot”, yer göbeği “bakla tarlasında, köklerden beslenen bir asalak ot” vb.

meyve adı yapar: arap daşağı “tam olgunlaşmamış siyah incir”, balbardağı “1.Erken olgunlaşan, yeşil renkli çok sulu, ve tatlı bir çeşit armut”, horozyüreği “sivri ve uzun bir çeşit üzüm”, kuzuböpreği “sert taneli, siyah yuvarlak bir çeşit üzüm”, tombak (II) “kayısı”, tülütombak “şeftali” vb.

hayvan adı yapar: apalak (III) “1.Ayı yavrusu. 2.Köpek yavrusu”, cakak “saksağan”, kongurak “eşek arısı”, pıtpıdak “tarla kuşu”, soyak (I) “3.Av köpeği” vb.

organ adı yapar: etek (VIII) “kasık”, kabak (IV) “1.Kafatası. 2.Alın”, mışılak “burun”, özek (I) “1.Gırtlak. 2.Yemek borusu.”, solak (I) “aşık kemiği”, sonak (III/IV) “burun kemiği/kuş gagası” vb.

giyecek adı yapar: bağır yeleği “avcı yeleği”, etekce “üç etekli elbise”, etekcek “1.Eteklik”, üçetek “eskiden erkeklerin, şimdi kimi köylerde kadınların giydiği bir çeşit giysi”, üçetek entari “eteklik” vb.

meslek adı yapar: barak (V) “kır bekçisi, koğucu”, göbek anası “çocuk doğurtan, ebe”, kabakçı “vergi toplayan görevli”, önekçi “sürek avında avın çıkacağı yeri gözleyen avcı”, yolakçı “yolcu” gibi.

hava durumu bildiren adlar yapar: çadır eteği “göğü kaplayan, devamlı yağmur yağdıran büyük bulut”, garbi yelken “batı rüzgarı esmeden önce, batıda görünen bulut”, sazak (II) “1.Soğuk esen yel”, tozak (II) “1.Toz gibi ince ince ve hafif yağan kar”, yelekin “esintili, yelli, hava” vb.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dimyat’a pirince giderden evdeki bulgurdan ol-: TS’de (Dimyat) madde başında anlamı verilmiş, örneği bulunamamış: “Buyrun bakalım hakim bey, Dimyat’a pirince

Sesli harflerimizden ö ve ü seslerinin tam karşılığını veren fonetik işaret bulunmadığı gibi; ince a, sızıcı c, açık e, kalın k ve l, nazal n ve yumuşak v

Bentlerden oluşan nazım şekillerinde ise çalışmanın çok fazla ve gereksiz uzun olmaması amacıyla maddenin geçtiği mısra ve anlamca ona daha yakın olan bir

Hayrullah Hilmi Ziya Muhiddin Galip Kemali Haydar Rivat Suphi Nuri Hilmi Ziya Haydar Rifat Hilmi Ziya Salih Zeki Suud Kemal A.. Nâzım Hilmi Ziya Haydar Rifat Sabiha

Daha gelişmiş beyin- bilgisayar arayüzleri oluşturmayı amaçlayan araştırmacılar, bu sayede beyin aktivitesini daha yakından izlemeyi ve sinir sistemi ile ilişkili

G257-1. ͑Ārıżı devrinde yārüñ bāġ u būstāndur ͑abeŝ / Leblerine nisbet itme āb-ı ḥayvāndur ͑abeŝ.. Lebleri virür Muḥibbi mürde cisme çün ḥayāt / Ṭālib olma

Geçici Madde 2- Bu Kanunun yürürlüğe konulduğu tarihten önce 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa ekli EK-IX sayılı cetvele göre aylık almakta olan

Kelime Proto-Güney Kafkas dilinin ortak kelime hazinesi içerisinde değerlendirilir: Megrelce bağu, Gürcüce ბეღელი beğeli “kiler” (Fähnrich, 2007, s. Derleme