• Sonuç bulunamadı

Mahmut Esat Bey (Bozkurt)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mahmut Esat Bey (Bozkurt)"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T

M A H M U T ESAT B E Y (BOZKURT)

(İZMİR)

1892' (1308) de İzmir-Kuşadası'nda doğdu. Babası Mora'dan göç eden Hacı Mahmutoğullan ailesinden çiftlik sahibi Haşan B ey’dlr. İlk öğreııi- minljŞuşadası'nda yaptıktan sonra orta okulu İzmir Yusuf Paşa Rüştiye­ sinde,' İlse öğrenimini İzmir ve İstanbul İdadilerinde tamamladı. 1908'de İstanbul Hukuk Mektebine girdi. 191 İ de mezun oldu. 1912'de İsviçre'ye giderek Friboıırg Üniversitesi Hukuk Fakültesini bilirdi. “Osmanlı Kapitü­

lasyonlar Rejimi" konulu tezi İle "Hukuk Doktora" unvanını aldı. 15 Mayıs

1919'da İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edildiğini haber alınca arka­ daşı Şükrü Saraçoğlu (İkinci Dönem İzmir Milletvekili) ile birlikte İsviç­ re’den ayrılarak gizlice Kuşadası’na döndü. Ege Bölgesi Kııvayı Milliye Teşkilatının önde gelen bir üyesi olarak harekâtın içinde bulundu. Düş­ mana karşı silahlı mücadeleye katıldı. TBMM’ııin 1 inci Dönemine Kuşa- dası'nda yapılan seçimde İzmir'den Milletvekili olarak 23 Nisan 1920'de Meclisin açılışında hazır bulundu. Meclis'te Anayasa ve Dışişleri Komis­ yonlarında çalıştı. 12 Temmuz 1922'de Rauf (Orbay) Beyin Başkanı oldu­ 522

(2)

ğu İcra Vekilleri Heyetinde İktisat Vekilliğine seçildi. Tarım ve Kredi Ko­ operatiflerinin kurulması, Ziraat Bankasının geliştirilmesi ve küçük esna­ fın durumunun İyileştirilmesi gibi konularda başarılı oldu. Zafer kazanıl­ dıktan sonra Lozan Barış Konferansına ara verildiği dönemde, Mustafa Kemal Paşa’nın direktifleri İle 17 Şubat 1923’te “İzmir İktisat Kongrest”ni

toplayarak yurdun ekonomik sorunlarının çözümlenmesine çalışü. Dö­ nem İçinde (2) sİ gizil oturumda olmak üzere kürsüde (22) konuşma yap­ tı. (1) soru önergesi ve (2) kanun önerisi verdi.

11 Ağustos 1923’te başlayan II nci Dönem İçin İzmir'den tekrar Millet­ vekili seçildi. 13 Ağustos 1923’te Rauf Bey’in istifası İle yerine seçilen Ali Fethi Bey'ln İcra Vekilleri Heyetinde yerini korudu. 30 Ekim 1923’te Ka­ binenin İstifası ile vekillik görevi sona erdi. 20 Nisan 1924’te kabul edilen Teşkllâü Esasiye Kanununun hazırlayıcıları arasında başta gelen isim ol­ du. 22 Kasım 1924’te Başvekil olan Ali Fethi Bey’ln Kabinesinde Adliye Vekilliğine atandı. Bu dönemde Cumhuriyetin Hukuk alanındaki yenilik­ leri gerçekleştirildi. Medenî Kanun, Ceza Kanunu, Kara ve Deniz Ticaret Kanunları, 4 Mart 1925’te İsmet Paşa’nm üçüncü ve 2 Kasım 1925’te işe başlayan dördüncü kabinesindeki bakanlığı sırasında hazırlandı. Bu ka­ nunların en İyi şekilde uygulanabilmesi için Ankara Hukuk Mektebinin açılmasında (5 Kasım 1925) büyük gayreti oldu. 2 Ağustos 1926’da Ada­ lar Denizindeki Lotus adındaki Fransız vapuru İle çarpışarak batan Boz- kurt adlı Türk gemisinde hayatım kaybeden 8 Türk vatandaşı için açılan ve sonuçta Lahey Adalet Divanına İntikal eden davada Mustafa Kemal Paşa tarafından T.C.’ni temsile memur edildi ve Türk tezini kabul ettirdi. Bu nedenle Atatürk, 1934’te kendisine “Bozkurt” soyadını verdi. Ankara Hukuk Mektebinde (sonradan Fakülte) açıldığı tarihten itibaren Devletler Umumi Hukuku, İstanbul Üniversitesinde 1934 ve sonraki yıllarda Fakül­ te ve Harp Akademisi son sınıflarına İnkılâp Dersi, 6 Kasım 1936’da An­ kara’ya taşınmasından itibaren Siyasal Bilgiler Okulunda Anayasa Huku­ ku okuttu. 30 Eylül 1941’de alman bir karar gereğince hocalıkları son buldu. Adliye vekilliğinden 25 Eylül 1930’da çekilmişti.

III. ve VTI nci dönemlerde yasama görevini sürdürdü. Devlet ve siyaset adamlığı yanında iyi bir yazardı. Millî Mücadele yıllarında Hakimiyeti Mil­ liye (Ankara), Ahenk, Saday-ı Hak (İzmir) Gazetelerine Türkçülük, Milli­ yetçilik ve İnkılâpçılık konularında yazılar yazdı. Profesörlükten çekildik­ ten sonra İstanbul’da Yeni Sabah Gazetesinde Yazmaya başladı. 15

(3)

t

* *

lık 1943’te İstanbul’da kaldığı otel odasında günlük yazısını hazırlarken meydana gelen bir beyin kanaması ile Cağaloğlu Sağlık Yurduna götürül­ dü. Ancak yapılan tedavi etkisini gösteremedi. 21 Aralık akşamı vefat et­ ti. Cenazesi vasiyeti gereğince İzmir’e götürülerek Selçuk’taki çiftlik arazi­ sinde toprağa verildi. Evli olup üç çocuk babası idi. Fransızca bilirdi.

Millî mücadelede aynı zamanda cephede hizmet ettiği için 24 Nisan 1924 tarihli Meclis kararıyla Yeşil-Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Basılmış Eserleri :

- Lotus-Bozkurt davasında Türkiye-Fransa müdafaaları, Ankara 1927 - Avrupa ve Amerika Devletler Hukuku Mebde’leri, Ankara 1929

(Prof. Kari Strupp’dan çeviri)

- Türk köylü ve işçilerinin hakları, Ankara 1939 - Devletler Arası Hak. (Hukuk-u Düvel), Ankara 1940 - Atatürk İhtilali, Ankara 1940, II nci Baskısı 1967 -A k s a k Timur’un Devlet Politikası, İstanbul 1943

524 « * > * » ^ t f * « J *M t

i ı , ı A ,

¥

• » : ‘*f * *f f ' ■ » ■■ ' * i JV \ V /

* * ,3 t t> * , 1 i

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1960’lı yıllarda bir 27 Mayıs gecesi canlandı gö­ zümde, bir bayram gecesi, Ankara’da coşkulu bir toplantı, sahnede Ruhi Su, pistte Yargıtay, Danıştay, Anayasa

Birkaç yıl da böyle geçince Rabia artık gelinlik çağı­ na o devr için çoktan gelmiş bulunacak ve^ zaptiye nazırının konağında yıllardan- beri gördüğü

Namık Ke­ mal, vatan ve hüriyet sözlerini, Allah, illellah!..,, diye haykırıp zikre­ den coşkun bir derviş gibi milletin ruhuna haykırdı.. O, bir

Araştırma, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi kurumlarda okul yöneticiliğinin meslekleşmesi konusunda, okul müdürlerinin bir meslek olarak mevcut durumunu,

Since the discovery by Bromley (1960) [1] of narrow resonances in the 12C+12C system near the Coulomb barrier, the concept of molecular resonances has become an

İki parmaklı veya iki tırnaklı tutucular, kullanımı kolay, üretimi basit, fiyat açısından ekonomik ve birçok endüstriyel uygulama için uygun oldukları için en temel

Orhan Veliyi, Said Faikı, Cahidi hemen hemen aynı zamanlarda, aynı dost yüzler,, aynı dost çevrelerde ta­ nıdım.. Üçü de birbirlerini hem sever, hem

Müverrih Herdotun bildir­ diğine göre, (Burma direk) sütunu, Delfi’nin son zaman­ larında hatiflerin kürsüsü ol­ muştu- Palata muharebesini kazanan Yunanlılar,