• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal'e mektup

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal'e mektup"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EDEBİ SOHBETLER

Yahya Kemal'e Mektup

N Î H A D S A M I B A N A R L I

Azîa Yahya Kemâl, senin çok sevdiğin Türk halk müsllimanlığında bir inama vardır: Tınkı senin gibi. in­ sanlığa ulviyet kazandırmış; dünyadan tam bir ruh bü­ yüklüğüyle ayrılmış vücutlar, o '‘Büyük Kanı..dan geçip de mezarlarındaki istirahate çekilince, bakışlarının önün­ de nurdan bir pencere açılacak ve onlar, bu vesil nur içinde bir cennet manzarasını sevre dalacaklarmış.

Emsalsiz seyir, öyle güzel, o kadar ruhani olacak­ m ış ki. kıyamete kadar gecen engin zaman, onlara, bir ân gibi, çok kısa gelecekmiş.

Demek ki sen. aramızdan ayrıldığın bir yıldan beri,

şu uzun ve hazin zamanın nasıl geçtiğinden habersiz­

sin. Eski bir Türk büyüğü için söylediğin: Belli, kabrinde o bir nûra sarılmış yatıyor

mısraının güzelliği v e nûru içinde dalgınsın. Rumelihisa- n n ’daki aziz manzaran, kendi elinle çizdiğin güzelliktir: "Vatan şehirleri. Karsında, her saat bir bir; Fetihler ufku Tekirdağ ve sevdiğin İzmir; şerefli kubbeler iklimi Marmara’yla Boğaz: Üzerlerinde bulutsuz ve bitmiven bir yaz; Bütün eserlerimiz, halkımız ve askerimiz: Birer bi­ rer görünen anlı sanlı cedlerimiz; İçinde dalgalı Tekbir’ i en güzel dînin..." bu manzarada uyumaktasın. Zaman za­ man da "Büyük Itrî’nin "N evâkâr’ ı. o güzel mûsikî­ siyle, seni ikinci bir ziya gibi sanvor. Yine şiirinde. Sün- bül Sinan’ın türbesi için söylediğin:

...Gece, tâ fecre kadar Bir mücevher gibi Sünbül binan m rûhu yanar mıarâlarındaki gibi bir ışık, bir çoban yıldızı şevkiyle, aziz kabrini aydınlatıyor.

Fakat aziz Yahya Kemâl. Faruk Nâfiz’in "Sensiz gecen zaznâna yaşanmış denilmiyor., mısraındaki hasret için­ de. biz, sensiz bir yıl geçirdik. Bu uzun yılın, yine sensiz­ lik dolavısiyle yarattığı boşluk da engin oldu. Senin bir âyet gibi derin sohbet cümlelerini dinlemeden: bir anne okşayışı kadar sıcak ve nâzik iltifatlarını duymadan; okuduğun şürler. öğrettiğim bilgiler, yarattığın fikirler karsısında her an biraz daha kanatlanmadan yasamak, yılın acı talihi oldu.

Sanki yaratıcısı sen değilmişsin, en güzel seklini y i­ ne sen söylemiyecekmişsin gibi, bitmemiş şiirlerindeki şu veya bu kelime hakkında fikir sorduğun mes’ut saat­ leri hatırlıyorum. Böyle anlarda ben. bir sürln yaratılışı nasıl İlâhi bir spbır v e saygı hâdisesidir? Bunu öğ ­ renir. senin mısrâlarmm yüceliğine daha sağlam kanat- lanırdım.

Senden, mâzt olanlar. Aziz Yahya Kenrâl yalnız böy­ le hâdiselerdir. Yoksa, geride bıraktığın her şey canlı, her şiir ve nesir ebedidir. Biz. sensiz gecen bu bir yıl içinde senin sevgine ve itimadına lâyık olmanın faaliyetinde idik. Simdi sana bu bir yılın, bana yazdırdığın ve yazdığın hâtıralarında kullandığın bir fceîîme ile. bir "b ilâ n ç o . sunu, bir raporunu vereceğim:

\ *

Sen aramızdan ayrıldığın hafta, fahrî âzası bulun­ duğun İstanbul Fetih Cemiyeti nde bir Yahya Kemâl Enstitüsü kurduk. Derhal sana âit eser ve hâtıraları top­ lamaya başladık. Enstitü arşivinde bunların sayısı şimdi bil* bes yüze yakındır.

ö z kardeşinle yeğenlerin olan vârislerin, senden ka­ lan bütün eşyayı bu Enstitüye tevdi ve hediye etmek in ­ celiğini gösterdiler. Bu çalışmamız. Hükümetin gösterdiği anlayışla da gelişti: şimdi senin çok sevdiğin İstanbul Fatihinin türbesi karşısında. Enstitümüze tahsis edilen Baskursunlu Medresesi’ nin rûhani havası içinde senin için bir müze hazırlıyoruz.

Senin evin olmadığı, çok arzu ettiğin, hattâ hülvKsı- nı kurduğun halde Türk halıları, divanlar, cimler. * Türk yazıları, işlemeleri, hâsılı Türk eşyâsı ve Türk zevkiyle döşenmiş bir "Türk evi..ne bir türlü sahip olamadığın ic^n. bu müzede göze zengin görünür eşva yoktur.

Buna mukabil, senin el yazınla şrirlerin var. Bu şi­ irleri yaratmak için nasıl çalıştığını gösteren cok kıv- metli vesikalar, müsveddeler var. Hakiki dostlarına el yazınla ithaf ettiğin şiirler, fotoğraflar ve kitaplar da bu müzede birer mücevher gibi ışıldıyor.

Sonra, kıymet verip »akladığın, bir dolu, küçük fa­ kat aziz hâtıralar var. Bunlar arasında, küçük takvimli not defterlerin, içinde notların, sakladığın madalyonlar, madalyalar, altın rozetler, zarif anber kutulan, koionva şişeleri; gümüş sigara tabakaların, itina ile sakladığın resmi elbiselerin, şapkaların, spor kıyafetlerin yıllar vılı elinden düşürmediğin o tarihî baston, saatin, kalemlerin, her biri birer zevk örneği olan boyunbağlann bir bevkel sanatkârımızın tunca İşlemesi için günlerce doz verdiğin «üzel büstün; yıllarca ajan* haberlerini ve cok sevdiğin Türk mûsikisini kendisinden dinlediğin radyon ve bura­ da savamıvacaftım. daha birçok kıymetli hâtıraların se­ yahat bavulların, pasaportların, bu müzenin maddi, mâ­ nevi temiz havası ve zarif dekorları içindedir.

Bunların yanında yılda bir defâ çıkacak. bir | Yahya Kemâl Enstitüsü Mecmuası hazırlıyoruz. Ben. tarih olmuş herşeyin. mutlaka en doğru ve ha­ kiki vesikalarla, en ilmi metodlarla tanıtılması lüzumuna inanırdın. Kendi engin tarih ve edebi­ yat bilgin de bu ©6asa dayanırdı. Biz de bu mecmuada senin izinde yürüyerek, sana ait vesikaları fotoğraflariyle veriyoruz. Türldveli ve Avrupalı yazarların »ana dair ya­ zılarını: hakiki dostlarına vazdığm. herbirl bir san at ve efendilik sâheseri olan mektuplarım da bövlece neşredi­ yoruz.

Yazdığın ve yazdırdığın hâtıraları kitan haline kov­ duk. Sana »İt daha başka kitaplar hazırladık Onlan da cok sevdiğin aziz milletine sunacağız. Avrupa’ya gönder- dlğ’miz pek cok insanın oradan ya Paris'i!, yahut koz­ mopolit dönüşüne mukabil senin. Türklüğü en cok Av­ rupa’ da hissedip orda öğrenin, daha çok Türk döndü­ ğün. bu kitaplarda yazılıdır.

Yalnız, aziz Yahya Kemâli 8ana karşı bir vazifemizi vanamadık. Havatımn son iki yılında seninle birlikte, günlerce çalışarak tasnifini yaptığımız, son şeklini buldu­ ğumuz kitap lıâline gelmesi için kâğıdını bile yine se­ ninle birlikte ısmarladığımız, şiir kitabım ne yazık İd. hâlâ nesre İmkân olmadı. Ne yapalım. Seni sevenler o kadar cok kİ böyle işler, bu yüzden gecikiyor. Fakat bir gün o da olacaktır. Aziz kabrinde müsterih uyu! Türk şiirinin ve Türk tefekkürünün biricik Yahya Kemâl’i.. Sa- ne arada bir böyle raporlar vermeve çalışacağım.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Cinsiyet grupları ile çocukların obez olma durumu arasında yapılan karşılaştırmada obez erkeklerin oranı daha fazla olduğu halde istatistiksel olarak anlamlı

Ünlü ozan ve libretto ya­ zarı Hofmannsthal, Strauss'a yazdığı mektuplardan birinde şöyle der: «Salome'ye egemen olan renk menekşeydi; Elektra'- yı gri ve

Ümit ALEMDAROGLU İZMİR-Ayvalık’da de nizi kirlettikleri gerekçe­ siyle kapatılan 16 zey­ tinyağı fabrikasının sa­ hip ve yöneticileri fab­ rikalarım yeniden

İstanbul Belediyesi tarafından devralındığı 1937yılından beri boş kalan ve harabeye dönen İlidir Kasrı, 1982yılında Kurum tarafından onarılmaya başlanmış

Tam tutulma ortası: 22.13 Tam tutulma sonu: 23.03 Parçalı tutulma sonu: 00.02 Yarıgölge tutulma sonu: 01.01.. Tutulma, parçalı tutulmanın başlayacağı 20.23’ten sonra

İstanbul’a dün sabah gelen ve Karaköy Yolcu İskelesi kıyısına demirleyen dünyanın en büyük beş yıldızlı yüzer oteli Grand Princess, basm.. mensuplarına Setur

Ancak, Ratip Efendi dü~manlar~~ taraf~ndan olmad~k iftiralara u~ra- m~~~ ve bu iftiralar onun önce görevinden azledilmesine, daha sonra Rodos'a sürülmesine ve daha sonra da

Daha zor bir şey düşünemiyorum, titriyorum her rolü elime aldığımda, onun için kolay kolay da oynamak istemiyorum artık.. Bundan sonra Edremit’in Çamlıbel köyüne