Marmara lletiSim Dergisi, Sayt:8, Ekim 1994
Marnwra Joumal of Communications, Number:8, October 1991
TF,LEvizYoN:
DUg
MU
?GERQEK
Mi?
Dog.Dr.Nurgay
TURKOGLU
MARMARA
CIMVERSITESI
iletigim
FaktiltesiTeknolojinin bulundulu her yeri
iyi
ya da kdtiiyedolru
mutlakaetki-ledili
savrnr fazlaileriye gdtiirenleri ugiyimserlikler
ya da ug karamsarhklar karqrlar. Televizyon her eve girenbir
"mediator" oldufundan bu yana igimiz-deki teknolojinin,iistelik
hareketli gOriintucanhhlryla bir
hedef noktastol-mu$tur. Agalrda sundulumuz Anders ve Rabassiere gevirilerimiz bugiin
bile
zevkle okunanbir
tartrqma zemininin baglangtctdr.TELEYIZYONUN oUg
ntitwASl
/ Gunther Anders
I
Qafdag
kitle tiiketimi,
tek tek uygulamalannbir biitiiniidiir;
herti.ike-tici, kitle
insantntniiretiminde
qahgan iicretsiz eviqgisidir.Radyo ve televizyonun
ktiltiirel
musluklart her evde standart gereghaline gelmeden 6nce smith'ler,
Miller'lar
kendileri igin tiretilen basmakaltpkitlesel
iiriinleri
topluca ti.ikettikleri
sinemasalonlartnt dolduruyorlardt.
Kitlesel tiretimin biraraya gelmiqkitle
tarafindan tliketilmesi gerektiginidii-gtinenler yanrlmaktadrr.
Bir
metantn aynr andaolabildifince
goktiiketicinin
hoguna
gitmesi kitlesel
iiretimin
astl amactntn igineyarar' Bu ttiketimin
"gaqek
ortakhk deneyimi" mi yoksa bireysel deneyimlerin bir toplamtm
ol-du[u kitle iiretimcisi igin farkh bir
konudur.
Ureticinin
istedili
hziksel
olarak biraraya gelmig,
yo[un bir kitle
defil,
olabilecek en genigtiiketici
sa-yrsryla pargalanmrg ya da atomize edilmiqbir kitledir; ttm
ttiketicilerinin
iiretilmekte olan benzerbir
isteli
temel alan benzeriiriinleri
sattn almalartntister.
Pek gok endiistride bu ideal durum az Eok elde edilmiqtir. Sinema
en-diistrisinin bunu bagarabilmesi ise kugkulu goriiniiyor. Qtinkti sinema, tiyatro
gelenelini
siirdtirmektedir:iirettifi
meta genigbir izleyici
tarafindan anrndatiiketilmek
iizere diizenlenmigbir
gOriiniimdiir. B0ylesibir
durumgegersiz-dir. Kugkusuz radyo ve televizyon endiistrileri, televizyonun hrzh geligimine
kargrn sinema
ile
rekabetegirebilirdi: ttketilecek
metaya ek olarak tUketil-mesiigin
gereken oyunlar, beceriler, sinemafilmlerinde
olmayan hemen herkese satilabilme becerileriyle buiki
yeni endiistri pazarlamaolanaklann-dan yararlanmaktadr. Bundan bdyle Smith'ler,
Miller'lar
eskiden sinema sa-lonlanndabirlikte
gegirdikleri alqamlan evlerinde gegirmeye bagladrlar. Si-nema salonunda gergeklegtili varsayrlan dururn" yani kitleseliiriiniin
kitleta-rafindan tiiketilmesi, ortadan
kaldrilmgur.
Bunun kitleseliiretimin
yavagla-masr anlamrna gelmedi[ini, dahasr kitle insanr igin kitleseliiretimin,
kitle in-sanrnlnkitlesel
iiretiminin
kendisi
tarafindanhrzlandnlmakta oldulunu
s0ylemek bile gereksiz. Milyonlarca dinleyici zaten eg tiriinehimret
etmekte; her birinebir kitle
insanr, "belirsizbir
nesne" olarak davranrlmakta; herbiri
kendi karakterinde -ya da
karaktersizlilinde-
bir kitle
insanr olarak kabul edilmekteydi. Ama budeligiklikle
ahcrlann kitleseltiretimiyle
toplu lriketimagrrr
bir
durum aldr. Smith'ler kitlesel
iirtinleri
ailece hattatek
baglannatiiketir
oldular. Daha gok izole olup, daha gok kazang kaprsr oldular. Kitleseliiretilmig
(=mtinzevi) yenibir
insantipi
olarak ortaya grktr ve qimdibirbirinden aynlan ama hAIa
birbiriyle
baldagrk milyonlarcasr evlerinin hiic-relerindekahyorlar. Amaglan
diinyadan vazgegmek olmasa da ekrandaki diinyanrn enktigiik
lannttsrnrbile
kagrrmamak igin grrprnryorlar.Bir
kugak dncesine dektisttinlii$i
su gOriirmeyenendtsriyel
merke-zilegme
ilkesinin
arukbtiyiik
dlgiide stratejik nedenlerle yerinidafrhm
ilke-sine
brakull
biliniyor.
Budalrhm
ilkesinin kitle insanmrn tiretimine deuy-gulan&lr
ise gdzardrediliyor. Da[rlnug
riikerim iizerine hep konugulur ya,tiretim igin de
ayn
geyi sdyleyebiliriz. Ctinkii bu durumdaikisi
debirbirine
uygun diigtiyor.Materyalistik
anlamrndadelil
amaAlman
atasdziindeoldulu
gibi
'Mensch ist was er isst" (insan ne yiyorsa odur): kitle insanr kitlesel mallannttiketimi yoluyla tiretilmektedir.
B0ylecekitlesel
metanlntiiketicisi,
kenditiiketimiyle,
kitlesel insana d0niigiimiine yardlm eden iggilerdenbiri
haline gelmektedir.Diler
bir
deyiglettiketim
veiirerim
uyum igindedir.Ttiketim
"da!dmg"
isekitlesel
insanrniiretimi
de 6yledir. Ve bu iiretim, ti.iketiminol-dulu
her yerde -her radyonun, her televizyonun dniinde gergeklegmektedir. 88Bo$ zamanda kendisine sunulan kitlesel
tiliinu
tuketmesiyle kendisinikidesel insan haline doniiqtiiren iqi uyguladrEr igin herkes, deyim yerindeyse
bir ev
iwisi
-ahlllmadlk
bir ev iSgisi- olarakkullanllmaktadr.
Eski evilgisi
tiiketim eqyasmr ve bo$ zamanrn en az diizeyde
kar$
amak iizere metaigler-di. eaEda$ ev iggisi ise kitlesel insanrn
itetimine
yardtmcr olmak iizere boq zamaniirtinlerini
enyiikek diizeyde
ketmektedir. Paradoksu Emamlamakigin ev
iwisi
yap[F
iq igin iicret almak yerine kullandlkga kitlesel insanadij-niiqtiigii tirtinu (ahcr setlerini, goEu iilkede yayln kanallannl) satln almak igin
para Odemek zorundadr.
Diler
bir deyille
kendisini satmak igin paradde-mektedir: iiretilmesine kendisinin yardrmcl oldugu
esaretinkar$lllglnl
vermesi gerekmektedir.Bu sonuE gok abarlh bulunabilir. Herkesin kabul edebileceEi gibi
gu-niimiizde istenen kitlesel insanrn
iiretimi
igin insanlann kitle halinde toplan-masr gerekmemektedir.Hu
bir kiqininbifeyliEi
silinipakllcllt$
kendievin-de
diizeysizlestirildili
igin, Le Bon'un kalabahk psikolojisi iizerine goriigleriyamlgrya uSamaKadlr.
Kitlelerin
Hitler'in yaptrpr gibibir
araya getirilecekbigimde dtizenlenmesine gerek kalmadr.
Bir insan
hig kimse (ve hig kimseolmaktan
gunl
duyan biri) haline donuqtttmek; kitle iginde sesini klsmak ya da kitle orgtitiiniln gdnullu gergek bir iiyesi yapmak gerekli degil artlk. InsanlkiEitiksizlegtirme, insansal giiglerinden yoksun
brakma
yonter
erinden higbirisi
kilinin
ozgiirlulunii
vekigilik
haklannr komr gibi goriinenyontemler-den daha
etkili
degildir. Dahasl bu kosullanma her bireye kendi evininyal-nrzhgrna, milyonlarca hiicresel ev iqine aynlarak
aktarlhsa
baqkabir
geyle kyaslanmayacak kadar batarlholul.
Buko$llanma
"eglence"gitriiniimii
al-fnda
gizlendigi igin kurbandan herhangibir
gey balrglamasrnl istemezgibi
gOrUntt; olay kisinin kendisini kendi dzelligi, en azmdan dzelevi
konusundayanrltnayr siirdtirdiikge bu durum tam bir giz olarak kahr. Eskilerin "insanln kendi evi altm kadar
delerlidir"
delgi
yeniden ama ttimuyle yenibir
anlam-da gergekleqmektedir. BugUnigin
ev yalnlzca kendi sahibiigin
delil'
evsahiplerinin sahipleri igin, ev sahibine her giin hizmet eden radyo ve televiz-yoncular igin de
deferlidir.
II
Radyo ve televizyon
ekanl
kotiibir
aile masaslna; aile minyattirbir
izleyici
kitlesined6nil$ii.
Kitlesel tiiketim pek de samldlEl kadar
dolru
adlandrnlmryor.Qolu
Gergekte burada tatuqrlan kitlesel tuketim
tipi,
aile yaqamrnrnbirlikteligini
beslemek
lohfi
altrndaaileyi
tehdit etmektedir. CUnKi Eimdi evde baslonolan, televizyon sayesinde gergek ya da Lllgusal bir drg diinyadr. Bu
d$
diin-yanm eviqindeki hakimiyeti
oylesine srnrsrzki,
evin gergekliEi yalnlzca don duvar ve mobilya deEil, tam olarak paylaQrlan aile ya$aml da gegersiz ve diigsel hale gelir. Uzak olan yaknla{rnca ya.lon olan da uzaklaqr. Diiggerge-gin yerini allnca gergek de dUl haline gelir. Ev
bir
"kutu" haline gelir, iglevidll
dtinya igin bir goriintil ekanmr kapsamaktan bagka bA gey degildirafik.
Diigin
egemenligi evin egemenliEini yener; ustelik hig bir gatlqma lanslol-madan. Televizyon seti eve girdigi anda
ba$nya
ula$r: geltu, gdrtir ve fethe-der. Onceleri tavan delikdeqikir,
duvar saydamlatmaya ba$lar, ailebtueyle-rini
birleltiren
gimentodoKiliir,
payla$
an dzellikler pargalanr gider.Yrllar
once ailenin toplumsal damgasr; oturma odasrnln ortaslndaai-Ienin toplanma noktasr gorevini yapan agag masa gekicilik giiciinU
itidp
ter-kedilmeye yiiz tutmaya ba$lamlltl. Sonunda oturma odasr masasr galdaq ev-lerden
kaldnlnxltr.
Otantikard
lntlimdi
buldu. Toplumsa.l simgesi veinan-drrcrllk
giicii
itnceki masayla karsrlastnlabilenbir
mobilya parEasl olante-levizyon oldu bu ardrl. Ancak bu
duum
televizyon setinin aile merkezioldu-gu anlamna gelmez. Tam tersi televizyonun yaptlEl
dala
gok ailenin eskimerkeziyetgiligini pargalamakr. Bttylece tersine
donmi\
bir aile masasrol-dulunu
sdyleyebiliriz. Ortak bir merkezdelil,
ortakbt
kagl$ alanr sallaya-rak yapar bunu. Masa merkezeyaklaltran
bir
giigtu; varhglyla gerresindeoturan aile bireylerinin ileri-geri giden
ilgi,
bakrqma ve konuqmamekili
gibi
aileyalam
giysisinebiiriinmelerini
saghyordu. Televizyonekanr
isemer-kezden uzakla$ulcr bir etki yapar.
Ekan
kargtsrnra oturma yerleri ttyledii-zenlenmiltir
ki
aile bireyleri yUzyiize gelemezler; birbirlerine ancakekan-daki birqeyleri kagrrma karErhlrnda bakabilirler; yalnrzca rastlantlsal olarak
konuqabilirler, hala birbirleriyle
konugabiliyorlarsa
ya da
konugmakistiyorlarsa! Artrk
billikte
deEildider,
yalnrzcaizleyiciler
olarak yanyanaotururlar.
Orada
biqimlendirdikleri
ya dapaylaltlklan
bir diinyadan sozedile-mez.
Aile bireylerinin bidikte yaptlklarl
tekley
hig bir zaman bUtiinle$milbir
aile grubu olarak deEilse de, gerqek dlqlbir
alanda, aslnda hig kimseyle paylaqmadlklanbk
dUnyada gezintiyegrkmaklr.
paylalsa-lar da onpaylalsa-lara benzeyen ve onpaylalsa-larla aynt anda @levizyon ekanlannrn
karErsrn-da olan milyonlarca kitlesel ti.iketim
"solist"leriyle
paylaEabilirler. Ailemiryattbn idelicikitlei, errninFtiitut
drpmasdcnuhalineabnu$riiilmib ttirarrk.trI
qiinkii
ahcr setledbizim
yerimizekonu$r,
bizi
konu$mantn gUciin-den ayrarak edilgen dayanaklarayiineltir.
Televizyon
izleyicilerinin
hdla konuqma isteEine ve yetenegine sahip olsalar bilebirbirleriyle
ancak rastlanfisal olarak sohbet ettiklerinisdylemis-tik.
Radyodinleyicileri igin
debu durum gegerlidir.
Konu$maistek
ve yetenkleri giinden giine azallr. Gergek anlamda sessizlegmezler ama konuq-kanhklantiimiiyle
edilgenbir
hale d6ni.itiir.Ahcl
setleri yanlrruzda konu$-tukgabizim
konugma yetenegimizi, konugma olanaklarlmlzl ve hatta kendi-mizi dl$awrma
zevkimizi giderek bizden gallyor. Tlpkr gramofonun verad-yonun evledmizde
yaptglmlz
canh miiziEi galdlElgibi.
Hudson, Thames ya da Tuna sahillerinde
tallnabilk
radyoyla gezinensevgililer
birbirleriyle
konu$mayrp bir iiqiinciikiliyi
dinlerler. Peslerine uk-lan, daha doFusu kendilerininbir gift
kopekgibi
peginetaklldrklafl
halkn
sesini, genelliklekin
iEi belirsiz programm sesini dinlerler.Yaylnln
sesini izleyenminyatit
birizleyici
olduklarl igin yalnrz baglanna deEil, biriigtincii
kiqinin eqlilinde
yol
alldar. Yakrn konulmalar
krsa zamandabrakrlrr
vesevgililer
arasrnda olu$an igrcn baglantllarda kendiled tarafindan degil, buiigiincii
kili
taraflndan, sevgililere neyi nasll hissedip yapacaklaflnl anlatan programln sen ve emredici sesi tarafindan sunulmaktadlr. Bir iigiincii kiqininhuzurunda kendilerine sOyleneni akustik agrdan diigtincesizce
yapmaktadr-lar. Boyun
e[igleri
sevgililere eElendidci gibi goriinse de, sevgililerin birbir-lerini eglendtmedikleri, ikisinin de yalnlzca sesi olan bir iigiincii ki$itarafin-dan
ellendirildikleri kesindt.
Bu ses onlan yalnrzca meggul edip oyalayarak eglendirmekle kalmaz, destek de saElar.Birlikte
olduklan iigiincu ki$i olarak neler yapabileceklerinibilmedikleri
iqinbftbirlerine
veremediklerinivere-rek onlara yardrm eder. Gergekte bugiin sevi$menin bile radyo eqliEinde
ol-dulu
gergelini agrkga kabul etmeliyiz. Olabilerek her durumda benimsenen ve isrcnen radyo, eskilerin atklanna tamk olmastnaizin
verdikleri,gaErdrk-lafl
elinde meqale ta$ryan yol gdsterici kadtnt anrmsattyor.lki
durumafasm-daki aynm, gagda! yol gdstericinin toplum yaraflna diizenlenmis olmasldrr. Oyle ki megatesi yalntzca tgtk
delil
srcakhk sallama gdrevini de iisdenir. Hig bir zamal alzrnr kapamamahdlr, tam tersi hep konuqmasl beklenir. $arkr vesozcukletden oluqan bir giiri.iltii fonu saglayrp, sevgilileri sevgi eylemi iginde
bile penqesinden blrakmayan dehqetli boslugu kapatmasl gerekir' Bu sevig-me olayl yalnlzca en garplcl ornelderden
biridir.
Insanlar her durumda' 9alFWken bile benzer bigimde "eglenmektedirler"; yanltqhkla
birbirleriyle
ko-nuqsatar geri planda ba! kahraman olarak radyo sesi onlann soyleyecekleri bitse, hatta bu diinyadan giigseter bile konuqmamn siireceEi yolunda rahathk ve giiven duygusu vererek konuqur. Onlara gijre sozctikler artlk konusan de-Eil sanki duyan bi$eydir. Konuqma artrk birisinin yaptrgt deEil
al&$
birpy-dir. Konulma
olmadan varolan bu geliSmenin yer aldlEl hertiirlii kultiirel'
politik
ortamda radyo ve televizyon sesinin sonaerili
aynr sonucu dogurur' Uzun zaman konusmadlgr igin satyleyecekbir
geyi olmayan, hepdinledigi
igin dinlemehen balka bir qey yapmayacak
bt
insantipi
ortayag*ar.
Buge-lilmenin ilk
ekileri
bugiindenbellidir' Geliqmil
tiim iilkelerindilleri
kabala-$rp zaylflryor,
dili
kullanmaya kar$ilgi
gittikge azahyor. Bu kadarla dakal-mryor, insan deneyimi ve insanm kendisi de gittikge kaba ve
zayrfbir
hdlalt-yor. Insanrn ig yagam
zenginlili
ve duyarhhgrdilin
zenginlik veduyadtltlt
olmadan siiremez. insan konuqarak kendinidlla
\urul
ama aynl zamandadi-linin
biriiriintidiir.
ry
Dtinyayr ancak evlerimizdeyken goriiyoruz. Olaylar bize geliyor, biz hig bir yere gitmiyoruz. Insan
dolasnr
boylesibt
dijnultime ulratantiitetim
mallafl trpkr havag^^ ve elektrik gibi evlerimize girdi. Getirilen yeni dnerilermiizik
ya da radyoolunlari
gibi sanatsal ii.riinlerle slnlrh deEil. Giincelolay-lan, "gergeklifi"
sunmak ya da yerine geqmek uzere seqilip iglenen olaylan da igeriyor."Ba!!r
gok olan yerde" olmak igin, drqanda neler olupbittiEini
bilmek isrcyen kigi olaylann musluktan akmayahazr
bekledigi evine giune-Iidir. Dlsandagergeklilin
karmagasr iginde kalrsa btilgesel dneminden fazla "gergeEi" nasrl toplayabilir? Ancakkaply
arkaslndan kapattlktan sonra dl$ dunya giiziinegitriinebilir.
Ancak penceresiz monadlara ddniistirsek ewenbize kendini yansltabilir.
Bu durum
bizi
konumuzun odak noktasma getiriyor. Giintin olaylan, olaylann kendileri deEil rapodan; futbol maglafi, kilise hizmetleri, atompat-Iamalan,
bizi
evimizde ziyaret eAer. Dap peygambere, diinya insana gelir. Kitlesel olarak tek ba$na yagyan insan iiretimine ve aileninminyattf
bf
iz-leyici
kitlesine doniigtiiriilmesiylebirlikte
bu gergek, radyo ve televizyonla getirilen koktenbir deliqimdir.
Bu
degilimin
gerEek diigiinsel igerigi aqagrda deneysel olaraksrrala-dlErmlz bazr sonuglarl doguruyor:
1.
Bizim
gitmemiz yerine diinya bize gelirseartk
"diinyamn iqinde" degil, di.irryanln dlElnda, yalnrz, kayltsrz, edilgentiiketiciler oluruz'
2.
Dinya
bize yalmz bir imge olarak gelirse, yan-var, yarFyok, diger bir deyiqle duE-gibidir, biz dediilselleliriz.
3. Biz onunla konugmadan diinya bize seslenirse konulmaktan
yok-sunbralolmll,
tutsak kalmtq oluruz.4. Diinya kavranllabilir ama eyleme konu olmazsa, gizlice dinleyen-lere, gdzetleyenlere doni.iqtiriiz.
5.
Belirli
bir yerdeolu$n
olay yaymlanlrsa, bir baqka yerde "yayrn" olarakbelirirse,
yerdeligtirebilir,
hemen her yerdebulunabilir
bir
nesne durumuna gelir. Kendi uzak bdlgesini'
"principium
individua-dons"mtbrakmlq
olu.r.6. Olay
belidi
bir yere baEh kalmazsa ve pek gok kez yenideniiretile'
bilirsi
basma kaLpbir
uriin
niteliEi kazanrr; evlerimize getirilmesiigin ddemele bulundulumuzda
bir
meta halinegelir'
7. Gergek olay yalnrzca yeniden ihedlmig bigimiyle bir gdruniim ola-rak toplurnsal 6nem taElrsa, oluq ve
giirtinii!,
gergeklik ve gerqekliEinimgesi araslndaki ayrtm ortadan kaldrnlmtq
olur'
8. Yeniden
itetilmil
bigimiyle olay, 6zgun olaydan daha gok toplum-sal onem ta{rsa ozgtinliik yenideniiretim
agrsrndanbigimlendirilme-lidir,
yani olay ana kahp ya da kendi yeniden Uretimlerinin ddkiimi'iigin
bir
kahp haline gelir.9.
Dinya deneyin
eri bOylesi basmakaltp tidinlerde benims€nerekil-lendili
zaman iginde yaladrglmrzdedilimiz
bu diinya kavramtbir
kenara btrakrltr, idealistik
bir
yiinlendirmeyaprlr
yaylnlarla'
v
Dinya
evlerimizegetirildigi
igin aragtrmak zomnda kalmaylz; dene-93yim edinemeyiz. CaEda! insan ancak baEka gare yoksa yolculuk eder. insana
gelen
bir
dUnyada insan incelemek ya da deneyim edinmekigin
dUnyayagitmek zorunda degildir. Deneyim diye
adlandnlan
olaygereksizleqir.ya-krn zamadara dek "diinyaya gitrnek", "deneyim edinmek" deyimled dnernli
anEopolojik tanlmlan gosreriyordu. insan giireceli ota.rak iggudtileriyle pek az beslendiginden bu yana, iginde kendi
yerini
bulabilmek igin dUnyayr ,,apostedori"
(sonradan) tanrmak vebilmek
durumundakalmr$[r.
Ancak buyolla
amacrnaula{lp "deneyimli" olacak[r.
YaFm
bir araftrma
yolcululu
iginde
olulmaktadr.
Bununigindir
kibiiyiik
Eziehungsromane (efitselro-man) insanln diinyayl tanmak igin -her zaman diinya iginde yolculuk etmesi
gereKiginden sitz
etmi$ir.
Giiniimiizde diinya insana bir imge olarak geldiEiigin
arEtrmayla
uEraqmak zorundadelildir.
Boylesiaraltrmalarla
vedene-yimlerle ugraqmak gereksiz
gortiliir. Tiim
gereksiz iqlevlergegerlilini
yitrr-diEinden aragtrmalarla ve deneyimli olmayla ulraEmaz. "deneyimli adam"
tipinin
gittikge azaldllr, yaq ve deneyimi degerli gorme eEiliminin gok^z
ol-dulu
agrk bir gergek.Hrzl
koqan piyadeler gibi artrk yollara gereksinimimiz yok. Bunun igin de, eskidenara{trdrgnuz
ve bizi deneyimli kllandtnya
yol-lafl
Uzerinepek
az geybiliyoruz.
Bununlabirlikte
diinya altlmaz
bir
golhaline geliyor.
Eskidenyolculuk
yaparakbiriktirdigimiz
deneyim yerine bugtin diinya geleceKe kullanllmak iizerebir
kenara konmus birmea gibi.
Diinya bizim igin "depolanryor"; olaylara girmek zorunda deEiliz, olaylarO-niimiizden gegiyor.
.
Qagda$lanmrztn bu portresi baglangrqtagarprr
mtl
gibi
gtiriinebilt.
Oz[
yolculut< etmek olan insanln semboli.i olarak otomobil ve ugakgttdilijr-dii.
Acaba hala baiyle mi? Qaldag insangezdili
bOlgelerde yolculugunagergekten ya da bagkast yerine
duydulu
ilgidendolay
de[er vermedilinden; deneyimli olmak igindelil,
her yerde olmak ve hrzh deliEme aghlrnrgider-mek igin
yolcr
uk eder. $u da var ki, hareket luzr kigiyi deneyim edinme Ean-slndanyokun
bralqraktadr.
Hrz adem kiginin kendi baErna elde edebilecelitek
deneimdir.
Deneyir i
olmaya yarayacak ve deneyime karklda buluna_ bilecek nesnesayls,
dtnyayl
sabitlegtirme yolunda kiginin bagarlhgabala-nyla
siirekli artuak insarln bugiindeneimi
olmadan hangi karayagrkacalr-nl
evindeyken hissedebilmesini saglayanbir
aragtrr hrz. Bugergelin
s6ziibile edilmez. TanrnmrE bir havayolunun
"billboard"lan
ta$rallk ileewensel-ligi
bttiini.iyle birbirine
kafl$ttrarakmiiqterilerine
$u sOzlerle sesleniyor:"Bizim
servisimizi kullanrrsanlz her yerde evde olursunuz". Her yerde evdeolmak: bugiin her gezi, Kuzey Denizinin iisrtinde ugarken bile elektdkle
l$-trlmg
kabininde rahathkla uyuyabilen insan igin de "heryerdeliEi,' elde er_ mek eskimiE, gegersiz, rahatsrzbir
yiintemdir.
Qaldaq insanyine de
buydntemi kullanrr qiinkii tiim gabalalrna karErn evine getirilenled, doEat hakkr olarak gordiiEu bir Eeyleri elde etmede hentiz tam olarak baganlt olamamtqtrr. Boyle bir durum varhk bigimine,
dtnya
ile Descartes\n hainiblisinin
bile
aldatrclhktaboy
olQuqemeyecegi olagandrgr bozukbir
iliEkiye
isaret eder. Boylebir
varhkbigimi
iki
yolla "idealistik"
olarakanlat
abilir:
1. Gergekte
yabancllalmll
bir dunyada ya$asak da bu diinyabizim-miq, bize benziyormuq gibi,
bizim
igin var olmuq gibibir
yakla$lmla sunulmaktadlr.2. Evde
zincllerimizle
oDrsak da,diinyayl
btiyle
"ahyoruz"
ilte.
Gergekteyiyip
bitiren
bir
canavar ya dafatih olarak "almtyoruz".
GerQekten sahiplenmiyoruz da. Ama ortalama radyo dinleyicisi ve
te-levizyon izleyicisi kendisine hizmet eden diinyaya kendisininmi$ gibi
yeniden iiretilen sesler ve
gdriintiiler
olarak bakar. Sonugta diiEdiin-yasynda gezinen
bir
Peeping Tom (riintgenci) haline gelir.VI
Radyo ve televizyonla evlerimize
getirilen diinya
bayagrla$mrq,zevksizlelmil bir diinyadr;
sdzdeyakrnllkbir
yabanc a$magoruniimiidia.
Yabancrlagmanrn
kiiken
ve
belirtilerini
burada tartrEmayacagrz.Konunun
Iiteratiirii
aynca ele ahnmaslnl
gerektirecek kadar6nemlidir.
Burada sorgulanan temel algrlama yabancrlagmanln igindeolulmaktadlr.
Radyo
dinlcyicisi
ve televizyonizleyicisi
yabanctlaqmrgbir
diinyada ya$a-malaryna kar$n herkesle ve herleylebiiyuk
birbagllllk
iginde durduklannainandrllml!lardrr.
Tanrmadrklafl
bir
diinya hakklndabilgi
edinmeye davet edilmezler. Bunun yerine insanlar,iilkeler,
durumlar, olaylar
ve bunlardanozellikle
kendisineyakrn olanlar, sanki
her zamanbiliyormulcaslna
sunulmakta,6ntinde zevksizlegtirilmektedir.
Kapl
komEulaflmrzbizi
tanrmazken ve onlarla aramudakiuzakltk
yllla.rca kdprusiiz kalrrken, kiqisel olarak hig kar$rlaqmadlElmz ama sayrslz kez
giirdiigiimtz
ve ruhsal, fizikselozelliklerini, birlikte
gahgttklartmtzdan daha fazlabildilimiz
hlm
yrldrzlan krzlar, eski arkadaqlanmtz, ahbaplanmz gibigiiriiniirler.
Otomatikbir
yaklnhk iqinde bukilileri
6n adlanyla ananz.B0ylesi bir durum oluqturmak, program tiiketicisinin diinyaya tantdtk,
bildik
bir
qey gibi dawanmastnt gergeklegtirmek igin tele-imge eskibir
ahbap gibi g0nderilmelidir. Gergekte her yayrn bu dostganitelili
tagr.Dtilmeyi
gevir-dilim
an benden binlerce kilometre uzakta olsa bile baqbakanla gOminenin yanmda oturup gevezelik etmeye baqlanm. Ustelik bu yakrnhk milyonlarca kigi tarafrndanya$anr.
Bayan sunucu ekrandagtlriindiilii
zaman benimle sanki candan dostuymugumgibi tiimuyle
samimibir
ses tonuyla konugur'Aynr
anda ttim erkeklerin de sevgilisidir.Hepsi gok cana yaktn, pervaslz konuklar yanlma gelip beni onlarla
dertlegmeye
hazr
bulurlar. Evime getirilen bu insarlardan herbirini gayetiyi
tanrrrm.
Ve bu yalnzca kigiler igin
defil,
hergeyigin, tiim
diinya igin
gegerlidir. Nesneler, mekdnlar, olaylar, durumlar;
herqey dudaklanndadostga
bir
gtiliimsemeyle yanuma gelir. Yalnrzcafilm
ytldtzlartyla depilu-zayliailada
igli-drqh olduk. TrpkrMarilyn
ve Rita gibi "tatly Cassiopeia"dan s6z ediyoruz. Ustelik bunu gaka olsun diye de yapmayrz. Sokaktaki adam dabilim
adamlan da ugan dairelerle e$enen bagka gezegenlilerin ttpktbizim
gibi olduklannr,
gezegenlerarasl yolculuktan bagkadertlerinin olmadtltnt
sdylemeleri bagka nastl agrklanabilir? Demekki
evrende var olan herqeye"bizim
cinsimizdenmiq"gibi
bakmaktayrz. Bu ashndailkel
uygarhklardakigibi bir
antopomorphizm iqaretidir. Urkiinti.i vericibir
gey bu. Evrenibasit-legtirip yahnlagtrranlar,
do[ayr bizim
dtizeyimize indirmezlersesatamaya-caklannr, kazangh
bir
frrsatt kagrracaklannl gayetiyi
biliyorlar.
Ama biz,tiiketiciler,
gergekbir
dostluk vekimlik
saptama sorgulamastyapamadtlt-mrz igin gezegenimizdeki ve evrendeki hergeyin ellence arkadagt olmaktan 6te gidemiyoruz.
Uzaysal uzakhkta olan qeyler ve kigiler igin sdylediklerimiz zamansal
uzaklftta
olanlar igin de gegerlidir. Gegmig de zevksizlegtirilmigtir. Tarihselfrlmlerden hep sOz edilir, ben burada bunu yapmayacafrm. Ama ciddi, parlak yazrlmrg akademikbir Amerikan kitabrnda bile Socrates "ne adam ama" ola-rak geqiyor. Yani sOylemeye bile gerek yok; okuyucu "ne adam ama"
oldulu
iEin btiyi.ik insant okuyucuya
yaknlagtrmak
igin yaptlanbir
stntflama iginekonmug. Bu niteleme okuyucuya bilingsiz
bir
doyum verir. Oyleki
Sokrates uzakbir
gegmiqte yagamr$ olmasaydr aslmda bizim gibi olacaktr; bizimsOy-lediklerimizden
pek de farkh
geyler sdylemeyecekti ve
hig
bir
zamanbizimkinden daha
biiyiik iddialan
olmayacaktt.Tarihsel filmlere tepki gosterenler, tarihsel
figiirlerin
giiliing gOsteril-mesine kargrdrdar.Gtliing
sunumlanyla tarihsel figi.irler zaman igindememiq yaratrklar, hatta
tasrallar gibi
goriiriirllrr.
Tarihin koylii cahilleri
ya da bog inangh orman insanlangibi davranrlar;
onlann zamanrna dekyaprl-mrq her
elekhikel
buluEa kendi zavalhllklannrn bir gOstergesi olarakbakar-lar. Sonunda
kendilerini
kesinlikle gok 6zelbir
$eymis gibi gordUkleri iqin,gagdallaflmzln
pek goluna
gore tarihselfigiirier
isyankar, kuqkuverici
beltsiz
yaratlklargibi
gorUnit. Nedense,bugiinkii
zamandayqamayl
segenakh
ba$lndainsanlara
benzemeyerek, gegmiqinkovuklannda
yagamayrtercih ededer. B^z l
Mark
Twain uyulamalarynda bu durum gokgiiliingtit.
Ama gegmilin
biiytik
adamlaflna "ne adam ama", belirsiz adarn ya da tagrah olarak bakrhyorsa, bu slnrflandrmalar yakrnhk saflar, ahbaphklangelitlen-dirir.
"Bizim
Sokrates"intipik
durumunda olduEugibi,
buradaki nirelemekesinlikle, gegmil ve Eimdiki zamantn ttim devlet vatanda{lannrn e$irliEi sa-vrna ulaqmrq olan Insan
Haklal
Bildirisinde
olugturulan"tiim
insanlar egitdogar"
politik
ilkesine dayandlnlmaktadr. E$itlik ilkesinin boylesine uzatll-masr yanhqbir
mtihsel yaklnhk
onermekle kalmayrp,
herqeyden 6nceSokates'in
dzii "bizim
cinsimizin"bir
algllamaya yol agmaktadlr. Nesneyiyahnlrnza
getfumeyi amaglayan yijntem, gergekte nesneyi dnmeye,yaban-cllaltlrmaya
ya da hepsini birden yapmaya hizmet vermektedir.Tadhi
bir
kez goniil eglendiricibir
arkada{hEa indirgerseniz "qua" (kendiliginde) tadholan
varhFnl
gergekteytirir.
Ve belki de bu, diinyanyn tiimgelitliliEi
ve 9e-gitli uzakhktaki bdlgelerielit
olarak yakrmmrza getirilirse gOzden kaybola-cagl yolundaki genel tezimizden daha vahimbir
geydir.TELEVIZYONU SAVUNMAK
/
Henry
RabassiereFlaman kdylUlerinin eElencelerini goriinttileyen Brueghel bu eglen-celeri hayvanca, bayagr, Eiddetli,
kaba belki
de sersemce bulmusolabilir.
Ama yagllboya resimlerindekoyliiledn
feodallordlua
boyun egmesini sag-lamak igin popiilerhiltUr
yaratmayagahltlElnl
kimse diiEiinemez. Sofu ke-Eiqler$eyta
suglayabilirler amaciddi
tadhgiler bugiin boylegoriiniimlere
aldlrmazlar.
Bunlar
boq inanglardlr. Gunther Anders'e g6re
(Dissentdergisinde 1956 KrS sayrsrndaki makalesine gdre) k6r amacryla aldatarak ve ah$kanhk
yaraffak
Flevizyon yoluyla iizerimizde karanhkiller
gevrilmek-tedir:1)
"Kitle
iiretimcisi....olabildiEince
genil
ttiketici
saylslna aynlmlE bir kideye gerek duymaktadlr; ttimtiiketicilerin
bkarada, tek ve aynlizlemek
gibi);
herkesin birbirinden farkhtiriinler
satln almaslnl ister" (ayn ayn televizyon izlemekteoldufu gibi)
2)
"Nesneyi yaktntmtza
getirmeyi
amaglayanytintem,
gergekte nesneyi 6rtmeye, yabancilagtrrmaya ya dabunlann
hepsini birdenyapmaya hizmet vermektedir"; bunun nedeni de makalenin bagh[tntn sOyledi[i
gibi,
kapitalizminbir
"diig diinyast" iginde yagayan gergek drgr konulara gerek duymasrdtr.3)
"Kitle
insanrnrn kitleseliiretimi
kendisi tarafindanhtzlandrilmak-tadrr": bize yaprlanlann aynmtna varmadan televizyon izlemekle
ka-labahk haline
geldilimiz
sOyleniyor.
Birinci
sav, elektronik
endiistrisinin televizyon ahcdannm satryryla ilgilenmesini Oyle
yhct
bir
saptamayla dile getiriyorki,
sanki otomobil ve buzdolaplan "dtig" yardrmr olmadan satrlabiliyormug da ancak televizyon diiglere sesle-niyormug sonucu grkryor.Yazurmtzr rahatsz eden gergek dtig, gri ek-rarun arkasrndaki ktigi.ik adamdrr. Oraya nastl gelmig, bunu kawamakzor.
Birisi
onu oraya koymak igin para Odediline g0re bubir
"meta"olmahdrr. Bu manukla bbylesi bir mahn sinema salonunda yiiz kigi
ta-rafrndan
gdriilmesi
daha az kazang gethecek, aynt gOri.iniimiinyiiz
ktigiik ekranda yiiz kere gOsterilmesinden daha az anamalcr olacaktrr.Tiim
bunlarteknolojiyi
yanhq anlayan zayrf ekonomibilgisi
veilkel
bir
toplumbilim anlayrgrndan bagkabir
qeyde[ildir.
Bir
televizyon programltrpkr sinemalar gibi aynr
iirtinli
genig bir kitleye sunar. Heriki
durumda dagi-riq
iicreti,
bedel ve kazanE temeli iizerinden hesaplanmaktadr. Bagka giri-gimler gibi ellence endiistrisi de mligterilerinidefil, iiriiniin
sangdelerini
he-saplar, kag pargaya bOliindi.ifii Onemlidefildir.
Ama dahakdtiisti,
"kitleseliiretimci"
gereksinimini miigterilerin arzusuna gclre nastl defiqtirmigtir? Ba-zr galdaE buluglann endiistriyebir
nimet gibi gelmesi iizerine sdylenecekbir
gey var;Mr.
Andersttim[yle
farkh
bir
gey anlatryor. Bu buluglar dylesineciddi
dtigtiniilmtig
ve biz tiiketiciler
Oylesinekogullandnlrugrz
ki,
bumaddeler en yiiksek kazangla satllabilmekte. Buyuruculann kudretine 6yle
inanr ki;
kitlesel tiretim, derMr.
Anders, Oyle tasarlanmrgtrki
"kitleseltlike-tim kitle
insanmrifedr."
Bu
"apergu" (genelleme)do!rusu
miittrigbir
gey. Kuram olarak dersenizkafakanglrmaktan
bagka ige yaramaz. $utiimceyi
ele alahm: "Eski ev iggisi tiiketim egyasml ve bog zamanml en az diizeyde kar-grlamak iizere meta igler, galdaq ev iqgisi ise kitlesel insanrn tiretimine
yar-drmcr olmak
[zere
bog zamaniiriinlerini
en yiiksek diizeydetiiketmekedir."
Birinci
"iizere" gahqanrn amaclnlbelirtir; ikinci
"iizere" nedense, DemirOk-ge'nin gizemli
giictinii
anlatrr. Sonraki duruma daha uygun olsun diye gdyle 98denebilirdi: "Eski ev
iEgisi,kendisini
dahagok
metaillemeye
zorlayan toplumsalkolullan
Uretmek iizere metaiglerdi..." Bu
durumda halailkel
toplumbilimi
stirdiiriirdUk ama
hig
olmazsa
Uretim
roplumunun
kotiiliikleriyle,
ttiketim toplumununktjriiliiklerini
kar$rla$rrrm1$ olurduk.Son
allntlda
olduEugibi
Mr.
Anders yazrsr boyuncasiirekli
olarakgegmili
idealize hattaidillize
etmektedir. Lord'uniiziim
bagrndaki asililgi,
diinyevi
ve ruhani efendileri mraflndan ydnetilmiyordu sanki !Buyiik
aEagmasanrn gevresinde
toplanmll mutlu ailenin dokunakh tablosu
isetrajedileriyle
ondokuzuncuyiizyrl
edebiyatlna ne gok malzeme vermigtir. Nehir kenanndadolaFn
sevgililer de radyodan 6nce C),rano'yu okuyodardrherhalde. Ustelik hig bir
delikanh
krzr elde etmek igin dyle qair sesine ya damiizige filan
bel baplamaz.Gegmilin
kairarnanlanpolitikayla
ufra$maz, kendileri iEin savaqa gidederdi; sirke girnez, sefalet romanlan okumazlardr, dtinya hakklndabilgi
edinmek igin gazetelere giivenmezlerdi, Napolyon yada Mussolini'ye
radyodan
gok
inanmazlardl.
Sonugtabu
entellektiiel
devlerin diinyaya "idealistik" bir agldan bakmalaflna zaten gerek yoktu, ama onlara srnrrh
bilgi
edinmeolanalr
sallayan tablolann ardlndaki gergekliEin her zamanayimrndayd
ar. Ne sagma! Kitlekiiltiiriine
yonelik bu suglamalarGutenberg
kadu
eskidir -Ovid'i
bir
kenara brraksak da- Ortegay
Cassetincelik
getirmilti,
Anders
tilm rllklann
ozgitce
birlegerek
parladrdrHeidegger gegidinden yrldrz gahyor,
padaklglmn
nedeni bu.Yeni buluElafln dtinya iizedndeki duygusat deneyimimizi kotiiye
kul-lanma ya da sakatlama olanaklan yaratabilecegini kabul edelim; yine de kide
iletisim
yontemlerininbilincimizi
yanhl
yone yollamaslnrgerekirmez
budurum. Gergek gudur ki, her donemde toplumun Uyelerinin tercih ettiEi ya da
tercih
ettirildiEi
igin gerQekle$en halkolaylafl
vardr.
Bu
tercihi belirleyengergekligin sallanmasr
igin
kurulan
iizel
iletigim
bigimled
vardrr.
Herdonemde insanlar diinya
goriiglerini biginlendirmek iqin
oEretmenlerden, gezginlerden, resimlerden ve digerikinci
el kaynaklardanyaradanr
qlardr. BugiinUnkitle iletigimindeki hareketlilik
potansiyelibilgi
kaynaklalmrzr
ka$rla$[rmah
olarak kontrol etmemizikolaylaltlrdlEl gibi,
saptlrmalafl dazorlagtrmaktadrr. Kentin
duvarla oldulu
gibi
evinduvarlafl
da yrkrlmrg,yere
indirilmigtir;
pazaraulur
getftecek nazarboncuklan,
magaralardakikoruyucu putlar paramparga olmugnrr.
Mr
Anders bu eski ve saglamduvada-nn, penates (: Lat. eski Romalylar ve Etdisklerde aile ocadrnr koruyan
tann-lar gn). koruluculannrn yerini
tiyafo
putlannrn gergekdl$ bir diinyayraktar-drgl geni! perdenin
aldlglnl
ileri
stter.
Okuma ve gorme arasmdaki
alrlmr
kiiEiirnsemek istemiyorum' Baslh sozun kitleler taraflndan neredeyse kutsal olarak kabul edilrnesinin ustiindengok
zaman gegmedi. KaEl$gr edebiyattanabloidlere
dek her
ddnemdeinsanlar kendi
kayrtsrzllklannl
sarsabilecek qeylerdengok'
kendilerine
guven verecek $eyleri okumayl yeglemiglerdir. Bugiin hiq kimse
kiigtik
ek-randakigdriintiiniin
geryek dunyayl sundugunu diigiinmez; herkes Baqbaka-nrn makyaj vesuflor
kullandrgrnlbilft;
Noel
babaya inanan gocuklarbile
Hopalong Cassidy'ninoltncu
oldugunubilir.
Televizyon kameraslsiLekli
olarak, uygun agrlan saptayan, en ilging gdriiE noktalannl segen yoneticinin istegine gdre deneyimli seyirciyi yonlendirft.
Mt.
Anders kamera yoluyla u9-suzbucaks[
genigleyen algrlama kapasitesini gdrmezden geliyor.Aldanma olasrllEl her zaman
vardr
ama bilerek ve isteyerekkotiiye
kullanrldrfrmrzr, bilingsiz telkin yoluyla ko$ullandl!tmtzt her
zamansiiyleyemeyiz. Toplumumuzun idealleri eski Roma erdemleri kadar ovgiiye
de[er olmayabilir
ama bunlarla yallyorsak sug televizyonda degil, popiilerkiilttirc
zeminha
rlayan deper a5tnmasmdadr.qaF
karaKerize eden igetik yoksunlugu vebelirsizlik,
kendini avant- gaIde olarak gdrmeyen sel(senyrl
onceki
sanatql kugagl
taraflndan
farkedilmeye
ballanmlgtl.
Onceleri
deneyimbirikimimizde yiizeysellik
gortilmeye baqla&, Eimdi heryanlmr
popiiler deneyimlerle dolu. Bu
o(am
iginde her yerde kiittiyekullan
ma sdz konusu olabilir.EtrafrrMt
saranlannbizi
gekmek iginolultuuldugunu
bili-yoruz. BaEka propaganda gesitlerinebaElllkhk
kazandrklafl gibi,bir
kagyl
sonra televizyon deneyimli insanlaflhigbir
geye inanmaz halegelebilirler.
Satrn
aldrlrmrz
yanrlsamalar
-parfiim,
sinema
filmi,
populer
Sarkl,televizyondaki komedyen-
bizi
aptallaqtrrmaz;bilingli
olarak gergek deEil, yanrlsamah olduklanbilinetek
sunulup benimsent.Diiller
diinyasmdaya-qamanln otesinde tam
bir
hayalkrrrkh$
tehlikesiile yiizyiizeyiz
ashnda Bu gelilmenin bir diEer ybnii deEederimizi yitirmemizdir. Budunma
en az Mr. Anders kadar iizUliiyorum. Ama yine, biiytik ya da
higiik
ekanlan-mrzdaki savurgan gdsteriler, kahramanlafimrzlnkugiilmesinin
nedenimi
yoksa gostergesi mi acaba? Cromwell ve Cortez'de olmayan ne vardlHitler
ve Stalin'de? Gary Cooper, Robin Hood'dan daha az ml gergek? Bu konuda
Mr.
Anders, Sokates'in televizyonda ye popiilerbilim
literatiirtinde birarka-daq haline donuqturulmesine haldr olarak dikkat gekiyor.
Biiyilk
adamlanndiyor,
artrkbiiyukltiklerine
saygl duyulmuyor,bir
gitrtingiiler
diinyastna sokuluyorlar;bidcik
varhklarlyladelil,
kafadarlartoplululunun
anlayabile-celi
bigimde tanlnlyorlar.
Serzenigini Aristophanes'ede yoneltebilirdi,
kendigorii$lerini
desteklemekigin
Platoile
ballayantiim
antik yazarlarlanabilirdi. Hepsi de "profanum
\ul8us"
(Lat. ayak takymy, alaglhk cahillervb. halkr kiigiimsemek igin kullanrlan bir deyim 9n). hrafindan kuqaulmak-tan yakmryorlarl hepsi kendilerinden ve diEerlerinden
leftet
ediyor,insanla-nn
giinliik
zevklerini gok gdriiyodardl. Sokates'lennllmak
isterdim doEru-su; arkadallaflylayiyip
igmesini anlayrlla kar$llardrm. Bu onunbii''tiklugir-nii
^zaltmazdr.
Mr.
Anders'in heykelleEtirmek istediEi Plato'nunSokates'i
tiimuyle diizmecebir
tablo, yani badiil
ashnda.Milyonluca
insanmahlkln
olmasr Sokrates'i basitbir
meta halinemi getiriyor:
"Olay...pek gok
kez yenideniiredlebilirse
kligelelmil
bir i.tun
haline gelir, evlerimize gelmesiigin
odemede bulundulumuzdabir
metaolur."
Bdylesiilkel
bir yanhlhgt
yalnrzca din adamtna
doniilmib
profesyonelfilozoflar
yapar. Ben gimdibir
Rembrandt tablosunun
basktstnt
sattn alrrsam,yeniden
iitetilen
Isa'nrn Emmaus'tamiidtleriyle
toplanmasl degil benzeridir. Ne olayln kendisi ne deRembrandt!n olay i.izerine dusiincesi meta haline
gelmigtir'
Mr.
Anders'insdylemek istedigi,
bir
olaym meta haline doniiqtiidilmesi kadar da mistikde-gil.
Belidi
deneyirnler -bir sanat Ealqmaslndan hollanmak,bii)'tik
bir kililik-le gitrii$mek, derin anlamhbir
kitapokumak'
aynen gogaltrlamaz.Ozgi.in gibi goriinen yeniden iiretim bize ancak tizgiin olanr
anlmsata-bilir;
canhbir
konserin ilgingbir an
ses bandln a kaylt edilemez; "sanat de-Eerlendirme kursu" ndakendililinden
algrlama yerine oErenerek algrlama saglanlr. Boylesi bir ikame doyumlireticileri
gerqek nesneyerile
kendi mal-lannr elbette bize kabul ettirmeye gahgacaklardrr.Akllh
iireticiler
film
yll-drzlannrn gerEek aqk olaylanndan bile yararlanabilir' ya da dnceden
kurul-mug ve
"olay" ile
birliKe
verilen uygun duygularr giderek daha gok sevenizleyiciye
baqkasl yerine deneyimler olulhrrmak igintiim
ortinttiden uygunoyhiler
yaratabilmektedirler.Onen
i olan olayln gogaltllmasrdefil'
bayaft-Iaqunlmasr; deneyim
iletilimi
degil, kideKiltiiriiniin
bodurduyarltltntn
ya-rattlEl
deneyimlerin
sindililmesi
sorunlartdtr. Benzer
yollarla
totaliter
yonetimler siyasal somiirU igin olaylar yaratabilirler'Politikalan
genellikle kendikonulaflnl
sakladtklan diiq diinyaslnl onaylamak iqin diizenlenmi$dr.Bazen kendi fantazyalan yiiziinden qokerler ve zafer yolunda
iledediklerini
sanrken uguruma giderler. Ba{ka her yerde kendi diiq diinyaslnm modern-gaE doEasl iizerinde durmasrna karqrn Mr. Anders nedensetotaliFr
soylemle-ri
tarugmryor. Bu makalenin daha genigi olan Almanca versiyonunda burayaait olan Onemli
bir
0yrrinme olgusundan soz eder. "Ballangrgtayayrnclllk
vardf'
der alaycrhktq "ve diinya ona uyduruldu". "lgimizdenbid
gerqekdiin-yayr aragtrrmaya kalkr$a...gok gegrneden di.i| krnkhElna utsar. Orada ozgiin
oldugu
varsayllanlafln
gdrUniirnlerinedykiinen taklitlerden balka
bir
qey bulamaz qiinkti." Yayrnlanmrg olan parqanlnMr.
Anders'i tam olarakyanslt-madrErnl di.igi.insem de yayrnlanmamrg bir geye kargr tartrsma agmak pek hog
olmayabilir. Yazar insan dolasrna uygulanmak iizere ilging bir biling kuramr geliqtirmeye gahgryor.
$imdi
eskisinden daha agrk, gdzle gdriilebilenalgrla-ma
dzellikleri bulma
iddiasrnda.Bu
hig deyeni
bir
bulugde[il. $imdiki
toplumun Ozellikleri bunlar.Bilginin
toplumsalbir
gOztimlemeye konuol-masr ancak
salhkh bir
toplumbilim anlayqr ve Ozenli bir tarih bakqrylager-geklegebilir. Orson
Welles'in
iinlii
radyo oyunundakiMars
saldns
olayrkuqkusuz otuzlarln Amerika'sr iizerine bir geyler s0ylemektedir. Az daha
6n-celeri
kuyruklu
bir
yrldrz
gdrtildiilii
zamanda tufan
gelecek sanrlrrdr.Sevdikleri soap opera kahramanr hamile kahnca bebek
giysileri
0rmeyebag-layan yagh bayanlan ayrplanz ama, Goethe de
hayali
Lottes'ten yi.izlercemektup almamrgmrydr ve bu yiizden de
Werther'in intihara
kalkrqmasrna neden olmamrgmrydr?Kitle
iletigiminin ne ekonomik ne de teknik kolayhklarr, sahiplerininkull arummdan dol ayr krn an am az. Di.per yandan bi z endiistri ni n beceriklil
ili
ya da Demir Okge'nin kurnaz entrikalanyla sahverilen amanslz gtiglerikarqr-srnda
yardrma muhtag,
gtgstiz ve
garesizdeliliz.
Bu
dUglerktilrilrel
korumaya, Mesihgi dinlere, siyasal ve
diler
nihilizmlere
ugmalannr hakhgOstermeye gahgan snoblann sOzde-kOktencililinin sonucudur. Poptiler
kiil-tiir defil,
kendilerinin
doymakbilmez
"yabancrlagma"arzulan,
gergekEi,Mr.
Anders'in s6yleyebileceli
gibi
"materyalistik" kogullan
gdrmezden gelmelerine neden olur. Krtle ellencesi tecimsel ve siyasal ilgilerlebasitlegti-rilebilir.
Ancak builgilerin
hep iletigim tekellerini beslemeleri temel kogul-dur. Dtinya ile gerEekbir
kavgalan yoktur ashnda, yalnrzca 6yle gOriiniirler.iki
ytizltiler!
Karqr karqrya gelince acizliklerinden srzlanabilecekleri bbylesiumutsuz durumlardan pek ho glanrlar.
Kitle kiiltiirtindeki
en son moda,kitle kiilriiriinii
kiigiimsemektir.Bugiinlerde kitle
kiilttirii
iizerinebir
kitap yazmayan ya da eski caz plaklannr biriktirmeyen herkes bOyle yapryor. Konformizm her yanr sarml$ durumda;kimse "konformist" olmak igin ulragmryor, eflence
endtistrisinin
hertirtini.inden hoglanryor,
iki
bUyUk parti arasrndaki aynmr gdrebiliyor,golun-luk
tarafindanpaylaylan
gOrtigleri benimsiyor. Solda k0ktenci olmayanlarhig olmazsa koktenci ya da "yeni tutucu" olma yolunda. Bu konformist
olma-yanlar
tersinegenellikle eski
ilerici
takrmdaki konformist
olmayanlarla yanyana. Dostgayangarak
bu
iki
segkintakrm
"kitle"
ile
alay
etmedebirbirlerinin
0niine gegmeye gahgryorlar. Buiki
parrizankliiplerinin iiyeleri
evlerinde Partisan Review sayrlanndan
birini ytksek
stilbir
tablo ilebirlikte
sergiliyorlar.
Plaklardan yeni-tutucuiar Oistrakh tarafindan
gahnanbir
Shostakovich konqertosuyla iivilniirken,
ilericiler
Bach'tyelliyorlar.
Temel-sizliBi oftmeye ve ait olduklaflndan onay almalartna yarayacakkumazhkla-nyla;
yabancllaEma, popiiler kiiltii.r, siizde-moda (nedemekel),
kaygr,kala-balft,
sagma vb.bir
kag sijzci.ikle siisluyodarkonulmalannl.
Bbyleoldulu
siirece herkes onaylanabilir.Konformist olmayan holgorii, glkllEa varmayr saglayacak pek gok
ay-krn
yolu
seEme qansrverir. Varolulgu, Marksist,
gergekiistiicti,
faqist olunabilir; korkak snob kalabahk bunlarakary
a)'nm yapmayacak kadarma-nevracrdf.
Bazlozellikleri
dlqlayabilider
de; geqitli kalabahklar araslndama4inal
ayrrm
yapacak kadar; herbiri
qok dzeldir. Anti-kalabalftlarkalaba-hgl
kendisinietkili bir
dehqet unsuru olarak olulturmaktadrr. HiE kimseka-labahErn iradesine kargr gtkmaya kalklqmaz. Groucho
ile
eElenmek,Armstong
ilecolmaK Moly
Goldberg (ya da bu nedenle Werther) ile tuqkt-nklara gomulmek, gerilerneyg duyarhhk eksikliEine, bayagdrEa vekijltiirel
kadar uzanrr. Hesaba kaulmak iEin yabancrlagmak gerekir. Ciinkii burada sa-nat, orada eglence vardrr.Gunah gukuruna diiqme korkusuylu
entellektiieller
ulusal deneyimkaynaklanndan ve ulusal deneyimi bigimlendirmedeki paylannl yitirme
teh-likesinden kendilerini yabancrlagtlracaklardr. Popiiler ve ytiksek
kiiltiir
ya da populer ideolojiler ve gergek idealler arastndaki gegili gdrmeyi reddeder-ler. Popiilerkiiltiir, diiniin
srnrfkiiltiirtiniin
sulandtnlrmq bayagrlaltlnlmqbir
versiyonu olsa
d4
yannrn ifade olanaklannrn taslaklan olabilir. CazmiiziEi-ne
yijnelik
suglama.lar genellikle 130y
dnceki vals iizerine olan benzeryar-grlann yinelemeleridir.
Bir
zamanlar Barok,bizimEseb
deyimimize benzerbir
anlam talyordu. $imdi bu)uzyrlln
ilk
yansrnm "kitschga!l'
kulaElola-rak
bilinip
benimsenmesi diigtini.iliiyor. Boylece kitsch, gocuklafln, budone-mi
agamarmg olanlartn sanatsal dtgavurumyolu
oluyor ve genelliklebizim
"kitle
kiilturUmiiz" ilekargllalxrllan "folk
kiilttirU" de gertekte bazt yenilik-lere aErk uygadrklann kitlekiiltiiiidtir,
ya da dyleydi. Bu aynm kesin olsa da,kitle
kiiltitumtiziin
ve konformist olmayanlanmrztn aynl yiinde durdklafl tek yerdir.ikisi
dediiniin
konformizmanlaylll
gibibir
geyden v azgegmez "Oz-giin yaratlmlar" da Erlgrncayenilik
kovalamacalan popiiler moda kligesineuydurularak yankrlantyor.
Ellence
endiistrisindeki kitlesel i.tetim ugraqmlnigedEi yenilemeci, kendiliEinden,
siirekli
ve direnElibir
bigimdedtizenlen-mektedir. Ozgiin materyal iiretmez, tersine,
tiiketicisini
duygulandmcletki-sinen edilgen
bir
allclsrnaddniiltiirur.
Yamtlcr ugra$lda melez-a$tlamayok-ur.
Yalnlzca metanrn uyuqflrucu etkisine teslim olunur. Poptlerkiiltiir
artlk kendimiz iqinedindigimiz
eglence saglar duruma gelmiqtir.Bunlann
hepsigergektir ve ciddidir, tamam. Seyidik sporlanmrz Romah sirk
kalabahklan-nrn afyonudur.
Varoluglannln getirdigi
cinnetten kagamayarak, kagrqr za-manla saun ahyorlar: kendi duygulanylaylijzylJ.ze gelme gticiine sahipolma-drklanndan
kendileri
adrna drgavurulan duygularla oyalanryorlar.Giigsiiz-liiklerine
isyan edemeyecek kadara tembel olduklanndan uzayl ve zamanlfetneden Superman'i
izliyorlar.
Bu bagkasr
igin
elde edilen doyumlarde[igik
bir
insanhk arayr$rnryansrtr. Bazr kagrggr edebiyat tirtinlerinin
igerilinde
isyankarh[a birhazrhk
vardn. Bazen
Al
Capp'rn"Li'l
Abner" karikattirlerinde kabaca, ironikiitop-yalara insanhfm nasrl kurbanedildili
gOsterilir. Popiilerktiltiirdeki
yabancr-lagma ufragrnln gare aramak ve geri dOnmekigin
fazlaileri
gittilini
sdyle-mek abartrdr. Her konformist materyal konformist olmayan feryatlara dOnii-qebilir. Kung Fu,
politik
eleqtirisini agklamak igin basitbir
listedeki bir kagsOzciiliin yerini
de[igtiriverdi.
Herkes yeni iletigim araglannda pekala sanat gahgmalan dayapilabilecelini
kabul ediyor. Basm,fotofraf,
sinema, yayrn,televizyon ve
kayrtlum
tekniktlzellikleri
deneyim ve ifade olanaklanmrzmalamnr
srurlamak
yerine geni gletmektedir.KAYNAKEA
Gunther Anders,
"The
PhantomWorld of TV,"
MassCulture,
ed.David
ManningWhite,
Bernard Rosenberg,New
YorkFree
Press, 1964, ss.358-367.Henry Rabassiere, "In Defence of Television," Mass
Culhre.
ed.DavidMan-ning White, Bernard Rosenberg, New
YorkFree
Press, 1964,ss.368-a-) J t+.
Nurgay