SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ
Yazan: SÜLEYMAN KÂNI ERTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur «** Tefrika No. 402
Ingiliz filosunun Iskenderiyeyi topa
tutması, mühim hadiseler
Kahirede bulunan Ârabi paşa vakayı haber alınca asayişin iade sini telgrafla İskenderiye kuman danına bildirdi.
Bir kaç saat içinde sükûnet ia de edildi. Vakada kırk ikisi ec nebi, üçü yerli olmak üzere 45 maktul, 40 kadarı Avrupalı ola rak 70 den fazla yaralı bulundu.
İskenderiyedeki konsoloslar asayişin iadesi üzerine İskenderi ye muhafızına teşekkür ettiler. Kitalin ertesi günü Kahiredeki Osmanlı heyeti, büyük devletler konsolosları hidiv nezdinde top landılar; Ârabi paşa da çağırıldı. Hidiv ile Derviş paşa asayişin mu hafazasını tekeffül, Ârabi de bu hususta hidivin emirlerine itaat eylemeği taahhüt ettiler.
Hidiviyetle Babıâli kitalin me suliyetini tayin için muhtelit bir tahkik komisyonu teşkilini istedi ler; Fransa ve İngiltere buna ya naşmadı; yalnız teşkil edilen bey nelmilel bir komisyon kitalden ec nebilerin gördükleri zararları tak dir etti. 4.250.000 İngiliz lirası = 106,250,000 frank olarak tesbit edilen bu zararlar Mısır hazine since mutazarrırlara ödenildi.
İskenderiyede kavgaya İngiliz tebaasından bir Maltızın sebebi yet vermiş olmasında, böyle adi bir vakanın birdenbire bir kıtal ve kıyam şeklini almasında bazı maruf Fransız muharrirler ve bu arada Mısır islerinde en salâhi- yetle söz söyliyebilenlerden M. Cocheris İngiliz tahriklerinin ese rini görürler.
Bu şüphe ne derecede yerine masruftur; tamamen bilinemez.
Ancak İngilizlerin Mısıra mü dahale için bu yolda çıkabilecek her hangi bir hadiseye ve fırsata intizar ettikleri şüphe götürmiye- cek kadar açıktır.
Ârabi cihadiye nezaretinde bu lunmak üzere Mehmed Ali paşa zamanından kalma İsmail Ragıp paşa riyasetinde bir kabine teşkil olundu. (20 haziran 1882) Derviş paşa bu yeni kabinenin teşkilini Mısır buhranını izale edecek pek mühim b İT muvaffakiyet gibi İs-
tanbula tebşir ile telgrafında (İn giliz ve Fransız konsolosları müs tesna olmak üzere bundan herkes memnundur) diye haber verdi.
Ancak vaziyet vehametini mu hafaza ediyordu.
Son zamanlarda canını emni yette göremiyen hidiv Tevfik pa şa ecnebi donanmaları geldikten sonra Kahireden ise İskenderiye de bulunmağı tercih ediyordu; lâ kin Fransa ve İngiltere mümessil leri hükümet merkezinde kalma sında ısrar eyliyorlardı; kıtalden sonra duramadı; Derviş pasa ile birlikte Iskenderiyeye geldi.
İngiliz komiseri Sır Malet de az sonra hidivi takib etti ve İngiliz harb gemilerine geçti. Fransız ve İngiliz konsolosları da Kahireyi terkettiler. Konsoloslar Ârabi pa şanın teminatına rağmen tebaala rına mümkün mürtebe süratle Mı sırdan çekilmelerini tavsiye edi yorlardı.
Derviş paşa İstanbuldan aldığı
talimata göre hidivin münhasıran İngiliz ve Fransız konsoloslarının nüfuzu altında kalmasına mahal bırakmamak için Almanya ve Avusturya konsolosları ile de mü nasebete ve müzakereye girişi yordu.
Konsoloslar Ârabi paşanın elin de hükümet işlerinin yeni bir na zırlar heyetine tevdiini tavsiye ediyorlardı.
İngiliz murahhası (Mısırda vazi yete hâkim olmak, iktidarı suiisti mal edenleri - yani millî ve askerî partiyi - düşürüp ezmek için bir ordu göndermesi pa^şahtan iste nilmesini ve padişahın bu askerî müdahalesinin hedefini tesbit, vüsatini tahdid edecek şartların konferansça tayin olunmasını) teklif etmişti.
Prens Bismark ile onu takib eden Avusturya ve İtalya hükü metleri de Mısıra bir Türk ordusu gönderilmesini muvafık buluyor lardı. Ancak bunun için sıkı şart lar konulmamasını, böyle şartlar konulursa gururuna dokunulacak padişahın muvafakat edemeyice- ğini ileri sürüyorlardı; bu hükü metler devleti aliyenin hâkimiyeti altında bulunan Mısıra ordu gön dermek hususunda serbes ve müs takil bulunmağı istemesini tabiî buluyorlardı.
Fransa hükümeti ise Türk ordu su gönderilmesini şart ve kayıt lara bağlamak, padişah bu şartla ra göre harekete muvafakat etme yince askerle müdahale meselesi ni de - maliye işlerinde olduğu gi- j bi - bir Fransız - İngiliz teşebbüsü haline döktürmek siyasetini takib ediyordu.
Fransız bakımına göre devleti aliye bu meselede hâkimiyet hak kını kullanan bir hükümetten zi yade Avrupanın bir vekili gibi ha reket edecekti. Yani Türkler icab ederse kanlarını dökeceklerdi, amma temin edilecek menfaatler Avrupalılar hesabına kaydedile cekti !
İngiltere de Fransanm bu fikri ne itiraz etmiyordu.
Fransada mebusan meclisi ver diği kararlarda Mısırda akibeti meçhul bir adım atmaktan pek ih tiraz eylediğini göstermişti.
Bu halıde Fransız kabinesi far kında olmıyarak atiyen İngiltere- nin işine yarıyacak bir yolda yü rüyecekti.
Hükümetlerinin siyasetlerine gö re İstanbul konferansındaki Al man murahhası devleti aliyenin Mısıra askerî müdahalesi şartları nın tavzihine, tahdidine pek lü zum görmediği halde Fransız mu rahhası bunların takyidini isti yordu.
Babıâlide, sarayda müzakere ler yapılıyor, mazbatalar tanzim olunuyor, fakat Abdülha.mid bir türlü katî bir adım atmağa yak- laşamıyordu.
Mısırda Ârabî paşa ise artık iç tinabını mümkün görmediği bir muharebe için hazırlıklarına ger mi veriyordu.
1882 haziranının sonunda İngil tere hükümeti, donanmasının em
niyetini ihlâl eden bu hazırlıkla» rın tevkifini, olmadığı halde İs kenderiyedeki tahkimatı topa tut mak için amiralına emir verdiği ni Mısır hükümetine bildirdi.
Amiralin şikâyeti Babıâliye de bildirildi. Babıâli hazırlıkların menini şiddetle emretti.
Mebusan meclisindeki temayül leri hesaba katmak mecburiyetin de kalan Fransız kabinesi böyle bir muameleye iştirak etmiyece- ğini İngiliz hükümetine anlattı.
Deniz nümayişine iştirak eden diğer devletlerin gemilerinden ba zıları da İskenderiyeden ayrılarak Portsaide gittiler.
İstanbulda elçiler konferansı hükümetlerin tasvibinden sonra Babıâliye arzolunmak üzere 6 temmuz 1886 tarihinde şu yolda bir karar ittihaz etti:
(Mısırda muhtel olan intizam ve asayişi, emniyeti iade etmek, iktidarı suiistimal eden fırkayı te- dib eylemek ve kan dökülmesini, müslüman ve Avrupalı binlerce ailenin firarını, millî ve ecnebi menfaatlerin berbad olmasını in taç eden anarşiye nihayet vermek üzere kâfi küvetler izamile Mısıra müdahale ve hıdive yardım eyle mesi için zatı şahanenin hüküm ranlık haklarına müracaat eyle meğe konferanstaki murahhaslar karar vermişlerdir.
Kumandanı hıdiv ile istişare su- retile hareket edecek olan Türk ordusunun Mısırda mevcudiyeti ile saltanat hakları ve hidivin oto ritesi temin edilecektir.
Devletlerle müzakere edilerek Mısır askerî teşkilâtında ıslahat yapılacaktır. Türk ordusu Mısırda üç ay kalacak ve masrafları Mısır hâzinesine ait olacaktır.
Devleti aliyeyi bu müdahaleye davet ederken devletler Mısırda fermanlarla müeyyet şartların ih lâl edilemiyeceğini de beyan ey lerler.)
Heyecanlı günler, saatler ge çirilmekte idi.
Padişah artık son kararını ver mek mecburiyetinde idi.
Hükümetler arasında telgraf muhaberelerimin ardı, arası ke silmiyordu. İngiltere hükümeti, | - konferansın kararma muhalif ol- I makla beraber - icab ederse yalnız \
başına harekete karar verdi. İn giliz elçisi temmuzun sekizinde Babıâliden devletçe Mısırdaki husumet hazırlıklarının menini' ve teminat verilmesini istedi.
Babıâli mühlet aradı.
İngiliz elçisi teminat verilirse bu mühlet için Babıâlice gösteri len sebeblerin müsait bir surette telâkki edileceğini bildirdi.
Mabeyinden Mısır hidivine: (İstihkâm ameliyatı tatil edil- miyecek olursa bundan hidiv ile nazırlarının mesul olacakları) tebliğ edildiyse de hariciye nazırı Kürd Said paşa teminat veremiyeceğini İngiliz elçisine söy ledi. (1)
(Arkası var)
[1] Mısır meselesi haklındaki lâyihada İngiliz elçisinin takriri suretinden.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi