• Sonuç bulunamadı

Yaşlı bireylerin cerrahi girişim sonrası evde yaşadıkları sorunların belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaşlı bireylerin cerrahi girişim sonrası evde yaşadıkları sorunların belirlenmesi"

Copied!
56
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

YAġLI BĠREYLERĠN CERRAHĠ GĠRĠġĠM SONRASI EVDE

YAġADIKLARI SORUNLARIN BELĠRLENMESĠ

Ahmet DĠNÇER

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

HEMġĠRELĠK ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Yrd.Doç.Dr. ġerife KURġUN

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

YAġLI BĠREYLERĠN CERRAHĠ GĠRĠġĠM SONRASI EVDE

YAġADIKLARI SORUNLARIN BELĠRLENMESĠ

Ahmet DĠNÇER

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

HEMġĠRELĠK ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Yrd.Doç.Dr. ġerife KURġUN

(3)
(4)

i

ÖNSÖZ

Tezimin hazırlanmasında değerli zamanını ve katkılarını esirgemeyen ve her zaman yanımda hissettiğim tez danıĢmanım sayın Yrd.Doç.Dr. ġerife KURġUN‟a,

AraĢtırmaya katılan tüm hastalar ve yakınlarına, verilerin değerlendirilmesi aĢamasında bana yardımcı olan sayın Emire BOR‟a, bu süreçte yanımda olan, desteklerini esirgemeyen meslektaĢlarıma, arkadaĢlarıma,

Hayatım boyunca destek ve sevgilerini hiçbir zaman esirgemeyen sevgili annem, babam ve kardeĢlerime,

Tez dönemim boyunca bana sürekli özveriyle destek olan kıymetli eĢime, kızıma ve oğluma

Sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Ahmet DĠNÇER Konya/2016

(5)

ii

ĠÇĠNDEKĠLER

SĠMGELER VE KISALTMALAR...iv

1.GĠRĠġ ... 1

1.1.YaĢlılık ... 5

1.1.1.YaĢlılık Tanımı, Sınıflandırması ve YaĢlı Nüfus Oranları ... 5

1.1.2.YaĢlanma Süreci ve YaĢlılığa ĠliĢkin Görülen Fiziksel ve Psikososyal DeğiĢiklikler ... 5

1.1.3.YaĢlılıkta Görülen Sağlık Sorunları ... 7

1.1.4.YaĢlılarda Cerrahi GiriĢim Süreci ve Etkileri ... 7

1.1.5.Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde YaĢanan Sorunlar, Taburculuk ve Evde Bakım ... 9

2. GEREÇ ve YÖNTEM ... 11

2.1.AraĢtırmanın Türü ... 11

2.2.AraĢtırmanın Yapıldığı Tarih, Yer ve Özellikleri ... 11

2.3.AraĢtırmanın Evren ve Örneklemi ... 11

2.4.Veri Toplama Araçları ... 13

2.4.1. Tanıtıcı Bilgi Formu ... 13

2.4.2. Evde YaĢanan Sorunlar Formu ... 13

2.5.Verilerin Toplanması ... 14

2.6.AraĢtırmanın DeğiĢkenleri ... 14

2.6.1. Bağımsız DeğiĢkenler... 14

2.6.2. Bağımlı DeğiĢkenler ... 15

2.7.AraĢtırmanın Etik Boyutu ... 15

2.8.Verilerin Analizi ... 15

3. BULGULAR ... 16

3.1.YaĢlı Bireylerin Tanıtıcı Özelliklerine ĠliĢkin Bulgular ... 16

3.2.YaĢlı Bireylerin Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulgular ... 19

3.3.YaĢlı Bireylerin Sosyo-Demografik Özellikleri, Önceki ve ġimdiki Hastanede Yatma Özellikleri ve Taburculukta Bilgi Alma Özelliklerine Göre Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulgular ... 21

(6)

iii

4.1.YaĢlı Bireylerin Tanıtıcı Özelliklerinin TartıĢılması ... 26

4.2.YaĢlı Bireylerin Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulguların TartıĢılması ... 27

4.3.YaĢlı Bireylerin Sosyo-Demografik Özellikleri, Önceki ve ġimdiki Hastanede Yatma Özellikleri ve Taburculukta Bilgi Alma Özelliklerine Göre Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulguların TartıĢılması ... 30

5.SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 33

5.1.Sonuçlar ... 33

5.2.Öneriler ... 34

6.KAYNAKLAR ... 35

7.EKLER ... 41

EK-A. Tanıtıcı Bilgi Formu ... 41

EK-B. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı GiriĢimsel Olmayan Klinik AraĢtırmaları Etik Kurul Kararı ... 44

EK-C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kurum Ġzni ... 45

EK-D. Gönüllü Bilgilendirme Formu ... 46

(7)

iv

SĠMGE VE KISALTMALAR DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü GĠS: Gastrointestinal Sistem GYA: Günlük YaĢam Aktiviteleri TÜĠK: Türkiye Ġstatistik Kurumu

(8)

v

ÖZET T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

YaĢlı Bireylerin Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde YaĢadıkları Sorunların Belirlenmesi

“Ahmet DĠNÇER” HemĢirelik Anabilim Dalı

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ/KONYA- 2016

AraĢtırma, 65 yaĢ ve üstü bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢadıkları sorunları belirlemek, sorun yaĢama durumu ile sosyo-demografik özellikler, sağlık özellikleri ve taburculuk sonrası bilgi alma durumu arasındaki iliĢkiyi değerlendirmek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıĢtır.

AraĢtırma, 15 Mart-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahisi, Genel Cerrahi, Göz Hastalıkları, Göğüs Cerrahi, Jinekoloji Kliniği, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kulak Burun Boğaz Cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Üroloji kliniğinde gerçekleĢtirildi. AraĢtırma evrenini, bu cerrahi kliniklerde yatan ve cerrahi giriĢim geçiren 65 yaĢ ve üstü 907 birey oluĢturmuĢtur. Tabakalı örnekleme yöntemi kullanılarak 227 hasta ile araĢtırma gerçekleĢtirilmiĢtir. Verilerin toplanmasında araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen bir anket formu kullanılmıĢtır. Veriler araĢtırmacı tarafından birinci görüĢmede hasta odalarında yüz yüze, ikinci görüĢmede taburculuktan bir hafta sonra poliklinikte yüz yüze, poliklinikte görülmeyen hastalarla telefonla görüĢülerek toplanmıĢtır. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, medyan, sıklık ve oran, Mann Whitney U testi ve Pearson Ki-Kare testi (Yates Continuity Correction, Fisher‟s Exact test ve Fisher Freeman Halton) kullanılmıĢtır.

AraĢtırmada yaĢlı bireylerin %74,4‟ünün taburculuk sonrası evde sorun yaĢadığı belirlenmiĢtir. Cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢanan sorunların türleri incelendiğinde en fazla cerrahi giriĢim bölgesi (%64,3) ve öz-bakım aktivitesi (%52,9); en az yaĢanan sorunların ise ilaç kullanımı (%5,7) ve gastrointestinal sisteme (%10,1) iliĢkin olduğu saptanmıĢtır. Hastaların %67,8‟inin verilen taburculukta yapılan bilgilendirmenin yaĢanan sorunlara yönelik yarar sağladığı belirlenmiĢtir. Cinsiyet, bakımdan sorumlu olan kiĢinin kim olduğu, daha önce hastaneye yatma durumu, yatılan cerrahi klinik, cerrahi giriĢim sonrası hastanede yatma süresi ve toplam hastanede yatma süresi ile evde sorun yaĢama durumu arasında iliĢki olduğu saptanmıĢtır (p<0,01).

Sonuç olarak cerrahi giriĢim sonrası yaĢlı bireylerin ağrı ve özbakıma iliĢkin sorunlar yaĢadığı, verilen taburculuk eğitimi yeterli görülmüĢtür. HemĢirelerin cerrahi giriĢim sonrası yaĢlı bireylerin evde bakımına iliĢkin hasta ve ailesine yeterli taburculuk eğitimi verip gerekli bilgi ve beceriyi kazandırmaya yönelik giriĢimler yapması önerilebilir.

(9)

vi

SUMMARY REPUBLIC of TURKEY SELÇUK UNIVERSITY HEALTH SCIENCES INSTITUTE

Determination of Old Individuals’ Problems Which They Have At Their Home After Surgical Intervention

“Ahmet DĠNÇER” Department of Nursing MASTER THESIS / KONYA-2016

The research has been done restrictively and in correlational condition in order to determine the problems of individuals aged 65 and older they live at their homes after surgical operation, to the situation of having a trouble and socio-demographic characteristics, health features and the status of receiving information

The research has been done between the dates of 15th of March and 16th of July in the clinics of Brain surgery, General Surgery, Eye diseases, Thoracic Surgery, Gynecology, Cardiovascular Surgery, Ear, Nose and Throat Surgery, Orthopedics and Traumatology, Plastic and Reconstructive Surgery and Urology in Selçuk University Faculty of Medicine Hospital. The Research population was consisted of 907 individuals aged 65 and older who stayed in surgery clinics and had operation. The research has been performed with 227 patients by using stratified sampling method. A questionnaire developed by the researcher was used for collecting the data. In the first meeting, the data were collected by the researcher face to face in the rooms of patients and in the second meeting, they were collected face to face in policlinics a week after the discharge and the data of the patients who were not seen were collected by meeting on the phone. The mean, standard deviation, median, frequency and rate, Mann Whitney U test, Pearson's and chi-square test (Yates Continuity Correction, Fisher‟s Exact test and Fisher Freeman Halton) have been used for analyzing the data

There was determined in the study that 74,4% of old people live problems at their homes after the discharge. There was determined that the problems were mostly towards the operating zone (64,3%) and self-care activity (52,9%) and the problems which were lived in minimum level were towards the use of drugs (5,7%) and gastrointestinal system (10,1%), while the kinds of problems lived at homes after the operation were examined. While the status of providing benefits of the discharge education given towards the experienced problems was asked, it was determined that 67,8% of patients specified that this education became beneficial. There was determined a relation between some facts as sexuality, who is responsible for the domiciliary care, previous periods while the patient stayed at hospital , surgery hospital where the patient stayed, the status of staying at hospital after surgery , length of at the total hospital stay and the situation of living problems at home (p<0,01).

Consequently, there has been seen that the old individuals live some problems about the pain and self-care after surgery and the discharge education given is adequate. Nurses may be advised to provide adequate discharge training to the patient and his / her family for home care of elderly individuals after surgical intervention and to make attempts to gain necessary knowledge and skills.

(10)

1

1. GĠRĠġ

Ġnsan yaĢamının en hassas ve kaçınılmaz dönemi olan yaĢlılık; bireyin fonksiyonlarında ve davranıĢlarında önemli değiĢikliklerin yaĢandığı, bazı aktiviteleri yapmakta ve yeni durumlara alıĢmakta zorlandığı, çevresel faktörlere uyum sağlama kabiliyetinin azaldığı bir dönemdir (Emiroğlu 1995, Arpacı ve Arlı 2001). YaĢlı bireylerde görülen fiziksel, sosyal ve ruhsal değiĢimler belirli bir hastalıkla ya da hastalık olmaksızın ortaya çıkmakta ve değiĢimler yaĢlı bireyin yaĢamını etkilediğinden özel bir yaklaĢım gerektirmektedir (Bilgili 2000, Pekcan 2000). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2015 yılında 60 yaĢ ve üstü bireylerin sayısının 900 milyona (%12) ulaĢtığını, 2050 yılında ise sayının 2 milyar (%22) olmasının beklendiğini açıklamıĢtır (WHO 2015). Türkiye‟de ise Türkiye Ġstatistik Kurumu (TUĠK)‟nun sunmuĢ olduğu “Ġstatistiklerle YaĢlılar 2014” raporunda 65 yaĢ ve üstü nüfusun 2014 yılında %8 olduğu ve 2023 yılında ise bu oranın %10,2‟ye yükselmesinin beklendiği bildirilmiĢtir (TÜĠK 2014).

Organizmadaki pek çok sistemi etkileyen yaĢlanma süreci ile birlikte bireylerde biliĢsel fonksiyonlarda gerileme, duyularda ortaya çıkan kayıplar, çevresel faktörlere uyum sağlama yeteneğinde azalma gibi anatomik ve fizyolojik bir takım değiĢiklikler, vücut direncinde azalma ve kronik hastalıklarda artıĢ meydana gelmektedir (Erdil ve ark 2004, AltındiĢ 2013). YaĢlı bireylerde sık görülen kronik hastalıklar arasında anemi, artrit, diyabetes mellitus, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kanser ve idrar yolu enfeksiyonu yer almaktadır (Bilir 2004). YaĢlı bireylerin çoğunu etkileyen kronik hastalıklar hastanede yatmalarına neden olmaktadır. Bu yaĢ grubunda sıklıkla hastaneye yatmaya neden olan baĢlıca hastalıklar pnömoni, aritmi, inme, kalp yetmezliği, kalça kırıkları ve sıvı elektrolit dengesizlikleridir (AĢtı 2000, Heitkemper 2004). YaĢlı bireylerde görülen bu sorunlar, yemek yeme, tuvalete gitme ve giyinme gibi günlük yaĢam aktivitelerini (GYA) yerine getirmede sorunlara neden olmakta ve GYA‟nden en az birinde zorlanan yaĢlı bireylerde, fiziksel yetersizlikler meydana gelebilmektedir. GYA‟nden bir ya da bir kaçını yerine getiremeyen yaĢlılar bu fiziksel yetersizlik nedeni ile uzun süreli sağlık bakımına ihtiyaç duymaktadırlar (Gönen ve Özmete 2001).

(11)

2 YaĢlı nüfus sayısının artması ve teknolojik geliĢmeler, yaĢlı bireylere uygulanan cerrahi giriĢim oranını da artırmıĢtır. YaĢanan tüm bu geliĢmeler yaĢlı hastalara uygulanan cerrahi giriĢimlerin sonuçlarını önemli oranda düzeltmiĢ olsa da halen yüksek morbidite ve mortalite riski taĢımaktadır. YaĢın ilerlemesi, cerrahi giriĢim için tek baĢına bir risk faktörü olmamakla birlikte var olan diğer hastalıklarla beraber fiziksel performansı olumsuz etkileyebilmekte ve özellikle büyük cerrahi giriĢimlerden sonra komplikasyon geliĢme riskini artırabilmektedir (Blansfield ve ark 2004, Oruç ve ark 2004). Genç bireylerle kıyaslandığında yaĢlı bireylerde cerrahi giriĢim sonrası komplikasyon görülme oranı daha yüksektir (Vatansev ve Tekin 2006). YaĢlı bireylerde cerrahi giriĢim sonrası dönemde sık karĢılaĢılan komplikasyonların hipotansiyon, solunum yetersizliği, enfeksiyonlar ve deliryum olduğu bildirilmektedir (Cheng ve ark 2007, Wallace 2007, Aygın ve Ark 2011). YaĢlı bireylerde cerrahi giriĢim sonrası yaygın görülen diğer sorunlar ise konstipasyon, uyku düzeninde ve konforda bozulmadır (Koehle 2000, Chen ve ark 2001). YaĢlı hastalar ayrıca cerrahi giriĢimin neden olduğu stresle baĢ etmede de güçlük yaĢamaktadırlar (Çelik ve ark 2015). YaĢlı bireylerde görülen cerrahi giriĢim ile iliĢkili diğer bir sorun da cerrahi sırasında hipotermi geliĢmesidir. Özellikle, beden yağ dokusunun azaldığı yaĢlı bireylerde uzun süreli cerrahi giriĢimler sırasında ciddi hipotermi oluĢma riski yüksektir (Farella 2001). Tüm cerrahi giriĢimlerden sonra hastanın yaĢı ne olursa olsun titreme yaygın olarak görülmektedir. Titreme, bedenin oksijen gereksinimini artırmakta, özellikle kalp yetmezliği olanlarda ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, yaĢlı birey cerrahi giriĢim sonrası titreme açısından değerlendirilmeli ve ısınması sağlanarak tireme önlenmelidir (Farella 2001, Forrens 2003). Tüm bu sorunların yanında yaĢlı hastalarda, özellikle büyük cerrahi giriĢimler sonrası, iyileĢmeyi geciktiren, hastanede ve yoğun bakım ünitesinde yatıĢ süresini uzatan, maliyeti artıran komplikasyonlar da oluĢabilmektedir (Chen ve ark 2001). YaĢlı bireylerde cerrahi giriĢim sırasındaki mortalite oranı %25 daha yüksektir. Ek olarak cerrahi giriĢimin üç saat ve daha uzun sürmesi, yaĢlı bireylerde özellikle basınç yarası gibi komplikasyonların geliĢmesine neden olarak morbidite ve mortaliteyi %33 oranında artırmaktadır (Walton 2001). Oruç ve ark (2004), cerrahi giriĢim sonrası erken dönemde 60 yaĢ altı bireylerle kıyaslandığında 60 yaĢ ve üstündeki bireylerde komplikasyon (sırasıyla %23,3; %35,6) ve mortalite oranının (sırasıyla %4,7; %23,3) anlamlı oranda daha yüksek olduğunu saptamıĢtır. Benzer Ģekilde, Mayir ve ark (2010)‟nın çalıĢmasında da, yaĢlı hastalarda mortalite

(12)

3 oranının elektif cerrahide %15,3, acil cerrahide ise %27,7 olduğu belirlenmiĢtir. YaĢlanma ile ortaya çıkan fizyolojik değiĢiklikler, eĢlik eden hastalıklar ve cerrahi giriĢim sonrası ortaya çıkan ağrı, yorgunluk ve insizyon varlığı gibi sorunlar bireyin kendi bakımını sağlamasını güçleĢtirmekte ve baĢkalarına bağımlılığını artırmaktadır (Asher 2004, Pieper ve ark 2006).

YaĢlı hastalarda cerrahi giriĢim sonrası bakımın amacı, diğer yaĢ gruplarında olduğu gibi homeostatik dengenin sağlanması, komplikasyonların önlenmesi, erken dönemde tanılanması, etkin tedavi ve bakım giriĢimlerinin en kısa sürede uygulanmasını kapsamaktadır (Girard 1997, Aksoy 1998, Meek 2000). Klinikteki bu bakımla birlikte iyileĢme sürecindeki bireylerin kendi ortamlarında desteklenmesi, sosyal yaĢama uyum sağlamaları ve yaĢamlarını huzurlu bir Ģekilde sürdürebilmeleri için de hazırlanmaları gerekmektedir (DanıĢ 2006). Taburculuktan sonra belirgin hale gelen sorunlar, hem hasta hem de ailesi için ciddi sorun oluĢturmakta ve yardım gereksinimlerini artırmaktadır (Costa 2001). Ġyi planlanmıĢ taburculuk eğitimi ile hastanın hastanede kalıĢ süresi, tekrarlı yatıĢlar ve sağlık bakım giderleri azaltılabilir; komplikasyonlar erken dönemde saptanabilir ve komplikasyonların geliĢmesi önlenebilir (Arıoğul 2006). Taburculuk eğitimi ve danıĢmanlık hizmeti alan koroner arter bypass greft cerrahisi geçiren hastaların anksiyete ve depresyon düzeylerinin düĢük olduğunu saptamıĢtır (Cebeci ve ġenol Çelik 2011).

Cerrahi giriĢim sonrası taburculuk döneminde hastaların cerrahi giriĢim öncesi uygulanan hazırlığının yeterli olmaması, cerrahi giriĢim sonrası dönem hakkında yeterli bilgilendirme yapılmaması gibi nedenlerden dolayı öz bakımda yetersizlik, ağrı ve yorgunluk yaĢadıkları bildirilmiĢtir (Costa 2001). Yapılan çalıĢmalarda cerrahi giriĢim sonrası hastaların evde sıklıkla ağrı (Driscoll 2000, Çilingir ve Bayraktar 2009, Karahan ve ark 2010, Dal ve ark 2012), yara bakımı, egzersiz (Driscoll 2000, Çilingir ve Bayraktar 2009, Dal ve ark 2012), yorgunluk, uyku (Çilingir ve Bayraktar 2009, Karahan ve ark 2010), ödem (Dal ve ark 2012), öz bakımın sağlanması (Dal ve ark 2012), diyetin düzenlenmesi (Driscoll 2000) ve solunuma (Çilingir ve Bayraktar 2009) iliĢkin sorunlar yaĢadıkları belirlenmiĢtir.

Cerrahi giriĢim sonrası hasta bireyler kendi bakımlarını sürdürebilmek için ayrıntılı bilgiye gereksinim duyarlar. Mümkünse, taburculuk öncesi hasta kendi bakımını sürdürebilecek fiziksel ve psikolojik yeterliliğe getirilmeli, taburculuk

(13)

4 sonrası evde bakıma iliĢkin ayrıntılı olarak bilgilendirilmelidir (Eti Aslan 2011). HemĢireler, taburculuk sonrası hastanın gereksinimi olan bakımı almasını sağlamak ve hasta bireyin olumsuz olarak etkilenmesini önlemek amacıyla hastanın bakımında etkin rol alacak aile üyelerine hasta bireye özgü bakımı öğretmelidir (Arpacı ve Arlı 2001, Ġnci 2006).

Taburculuğa hazırlanma ile birlikte cerrahi giriĢim geçiren yaĢlı bireylerin evdeki yaĢamlarında uyumlarının değerlendirilmesi, yaĢadıkları sorunların saptanması önemlidir. Bu bağlamda araĢtırmadan elde edilen sonuçların yaĢlı hastalara yönelik taburculuk programlarının düzenlenmesine ve bakımın planlanmasına katkı sağlayacağı düĢünülmektedir. Bu araĢtırma; 65 yaĢ ve üstü bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢadıkları sorunları belirlemek, sorun yaĢama durumu ile sosyo-demografik özellikler, sağlık özellikleri ve taburculuk sonrası bilgi alma durumu arasındaki iliĢkiyi değerlendirmek amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. AraĢtırma Soruları

1. 65 yaĢ ve üstü bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢadığı sorunlar nelerdir?

2. Cerrahi giriĢim sonrası hastaların evde sorun yaĢama durumu sosyo-demografik özelliklere göre değiĢmekte midir?

3. Cerrahi giriĢim sonrası hastaların evde sorun yaĢama durumu önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özelliklerine göre değiĢmekte midir?

4. Cerrahi giriĢim sonrası hastaların evde sorun yaĢama durumu taburculuk döneminde bilgi alma durumuna göre değiĢmekte midir?

(14)

5

1.1. YaĢlılık

1.1.1. YaĢlılık Tanımı, Sınıflandırması ve YaĢlı Nüfus Oranları

Bireyin fiziksel hastalıklarının artması sonucu çevreye bağımlı hale geldiği, fiziki görünüm, rol ve bulunduğu konum açısından kayıp yaĢadığı dönem yaĢlılık olarak tanımlanmaktadır (Atagün ve ark 2011). DSÖ‟ne göre yaĢlılığın baĢlangıcı 65 yaĢ olarak kabul edilmektedir (WHO 2008). Bu doğrultuda;

 65–74 yaĢ genç yaĢlılık,  75–84 yaĢ orta yaĢlılık,

 85 ve üstü yaĢlar ise ileri yaĢlılık dönemi olarak adlandırılmaktadır (Bayık ve ark 2003, WHO 2008).

Tüm dünyada sağlık hizmetlerindeki ve teknolojideki geliĢmeler yaĢam koĢullarını etkileyerek yaĢlı nüfus artıĢına ve yaĢlılığa bağlı yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmuĢtur (Durgun ve Tümerdem 1999). BirleĢmiĢ Milletler “Dünya Nüfus Beklentileri 2010 Revizyonu” raporunda dünya nüfusunun %11‟ini 65 yaĢ ve üstü bireylerin oluĢturduğunu, 2050 yılında ise bu oranın %26‟ya yükselmesinin beklendiğini bildirmiĢtir (UN 2010). DSÖ, 21 Avrupa ülkesinde 2013 yılında 60 yaĢ ve üstü bireylerin nüfusun %20‟sini aĢtığını bildirmiĢtir (WHO 2013). Türkiye‟de ise Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK)‟nun sunmuĢ olduğu “Ġstatistiklerle YaĢlılar 2014” raporunda 2014 yılında 65 yaĢ ve üstü nüfusun 6,2 milyona ulaĢtığı, 2023 yılında 8,6 milyona, 2050 yılında ise 19,5 milyona yükselmesinin beklendiğini bildirmiĢtir (TÜĠK 2014).

1.1.2. YaĢlanma Süreci ve YaĢlılığa ĠliĢkin Görülen Fiziksel ve Psikososyal DeğiĢiklikler

YaĢlanma; hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde yapısal ve fonksiyonel değiĢikliklerin tümü olarak ifade edilen geri dönüĢü olmayan, normal ve kaçınılmaz bir dönemdir (Bayık ve ark 2003, Uğur 2006, Karabağ 2007). YaĢlılıkta sinir sisteminde sinir iletim hızı %10-15 oranında düĢüĢ göstermekte, bu düĢüĢ fiziksel aktivite düzeyi ile ilgili sorunlar oluĢturmakta ve fizyolojik fonksiyonlarda

(15)

6 yetersizlikler görülmektedir (Shaffer ve Harrison 2007). YaĢlanma süreci ile sistemlere yönelik değiĢiklikler aĢağıda yer almaktadır.

 YaĢlılıkta, kardiyovasküler sistemde maksimum kalp hızının azalması, organların kanlanmasında değiĢiklikler, kardiyak rezervde azalma ve koroner arter hastalık insidansında artma meydana gelir. Ayrıca yaĢlanma sonucu kalp kitlesinde meydana gelen artıĢ, kardiyovasküler hastalıklarda artıĢa neden olmakta ve son 20 yıldır da yaĢlı bireylerde ölümlerin %70‟inden kardiyovasküler hastalıklar sorumlu tutulmaktadır (Arpacı 2005, Özpolat ve Kunt 2010).

 Solunum sisteminde yaĢlanma ile birlikte nefes alma kapasitesinde %60 oranında azalma ve hipoksemiye azalmıĢ yanıt oluĢmaktadır (Shaffer ve Harrison 2007, Özpolat ve Kunt 2010).

 YaĢlanma ile birlikte kas iskelet sistemi ve sensörel sistem fonksiyonlarında değiĢiklikler meydana gelerek uzanma, ayakta durma ve istemli hareketlerde önemli ölçüde bozulmalar ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra yaĢlanma ile duyusal organ fonksiyonlarındaki azalmalar yaĢlı bireylerde düĢme riskini artırmakta ve düĢmeye bağlı yaralanmalara neden olan faktörlerin baĢında gelmektedir (Kanekar ve Aruin 2014). YaĢlanma ile görme duyusunda lensin yoğunluğu artarak katarakta veya donuklaĢmaya neden olabilmektedir (Michael ve Bron 2011). Bunun sonuçları ise düĢmeler, merdiven çıkmada zorlanmalar, görsel keskinlikte azalmalar ve devamlı hareket eden yürüyen merdiven gibi aktivitelerde algılamada yanılmalar olmaktadır (Lord 2007). Ayrıca ayak bileğinin hareket açısı ve kas kuvvetinde oluĢan değiĢiklikler, kalça kuvveti ve omurga kas kuvvetindeki asimetri ve zayıflıklar gibi sorunlar düzgün hareketi etkilemektedir (Puthoff ve Nielsen 2007).

 Gastrointestinal sistem (GĠS)‟de ise yaĢlı bireylerde dil papillalarındaki hücre sayısının azalması sonucu önce tatlı ve tuzlu tatlara, daha sonra da acı ve ekĢi tatlara karĢı duyarlılık azalmaktadır. Ayrıca kalın bağırsak ve kolon motilitesinin azalması ile yaygın konstipasyon görülmektedir (Arpacı 2005).

 YaĢlı bireylerde psikososyal olarak ise öğrenme yeteneğinde azalma, daha yavaĢ düĢünme ve dikkatsizlik gibi sorunlar, eĢlerin kaybı ya da biliĢsel fonksiyon azalması sonrası ortaya çıkmaktadır (Özpolat ve Kunt 2010).

(16)

7

1.1.3. YaĢlılarda Görülen Sağlık Sorunları

YaĢlılarda görülen sağlık sorunlarının içinde kardiyovasküler hastalıklar, fiziksel yetersizlikler, ağrılar, iĢtahsızlık, hazımsızlık, diĢ kayıpları, emilim bozuklukları, konstipasyon, diyare, idrar inkontinansı, kaĢeksi, obezite, enfeksiyona yatkınlık, yaĢam beklentisinde azalma ve sosyal izolasyon gelmektedir (Esen 2006, Parlar 2006, YeĢilbalkan 2006). Yanı sıra yaĢlı bireylerde kronik hastalık oranının, fiziksel yetersizliklerin ve yeti yitimlerinin artması da kaçınılmazdır (Adak 2003). Ayrıca, yaĢlı bireylerde alıĢveriĢ yapma, yemek yeme, tuvalete gitme ve banyo yapma gibi GYA‟nın bir ya da bir kaçını yapmakta zorlanma veya tamamen bir baĢkasına bağımlı hale gelebilme sorunu da ortaya çıkmaktadır (Öztop ve ark 2008).

YaĢlı bireylerin sağlık sorunları değerlendirilirken kayıt dıĢı hastalıklar, çoklu ilaç kullanımı ve patolojik birçok durumun aynı anda var olabileceğinin unutulmaması gerekmektedir. Toplumda yaĢlı nüfusun artması birçok değiĢik sorunu da beraberinde getirmektedir. Hızla artan bu sorunların giderilmesinde ise cerrahi giriĢimlere baĢvurular artmaktadır (GEBAM 2007). Bununla birlikte cerrahi giriĢim uygulanan yaĢlı hastaların çoğunluğunun yaĢam beklentilerinin kısa olduğu ve yandaĢ hastalıklarının olduğu bildirilmektedir (Blansfield ve ark 2004).

1.1.4. YaĢlılarda Cerrahi GiriĢim Süreci ve Etkileri

YaĢlı nüfusa uygulanan cerrahi giriĢim oranı, yaĢam süresinin artması, cerrahi tedavi ve bakımdaki geliĢmelerle birlikte giderek artmaktadır. Tıp ve teknoloji alanındaki bilimsel geliĢmeler, geçmiĢ yıllarla kıyaslandığında yaĢlı bireylerde cerrahi giriĢimlerin baĢarısını artırmıĢtır. Günümüzde, yaĢam kalitesini artırdığı ve bozulan iĢlevlerin birçoğunun yeniden kazanılmasını sağladığı için cerrahi giriĢimler, yaĢlı bireylerde sık baĢvurulan bir tedavi seçeneği olmuĢtur (Girard 2004). Parker ve ark (2004)‟nın çalıĢmasında, 65 yaĢ ve üstü 1000 hastadan 235‟ine, 65 yaĢ altında ise 1000 hastadan 120‟sine cerrahi tedavi uygulandığı, acil cerrahi giriĢimlerin yaklaĢık yarısının yaĢlı hastalara yapıldığı belirlenmiĢtir. YaĢlı hastalarda cerrahi tedavi, yaĢam kalitesinin artırılması, fonksiyon yetersizliğinin azaltılması ve sağlığın yükseltilmesi amacıyla uygulanmaktadır (Meek 2000, Girard 2004). Bu nedenle, cerrahi giriĢim kaynaklı yaĢam kaybını azaltmak amacıyla, cerrahi giriĢim sonrası

(17)

8 uygulanacak yeterli ve nitelikli tedavi ve bakım ile komplikasyonlar önlenmeli ve/veya azaltılmalı, erken dönemde tanılanarak tedavi edilmelidir (GöğüĢ 2003).

Acil, planlanmıĢ, büyük veya küçük olan her cerrahi giriĢim kendine özel sorunlar oluĢturabilmekte, hastayı hem fizyolojik hem de psikolojik olarak etkilemektedir (Black ve ark 2001, Bult ve ark 2008). Cerrahi giriĢimin hasta üzerindeki genel etkileri; ağrı, enfeksiyon, beden imajında ve yaĢam tarzındaki değiĢiklikler, stres tepkisi, organ fonksiyonlarında bozulmalar ve vasküler sistem bozukluklarıdır (Black ve ark 2001). YaĢlı bireylerde bu etkilerin yanı sıra sıvı elektrolit dengesizlikleri, akut konfüzyonel durum (deliryum) ve erken taburcu olmaya bağlı sorunlar, hipotansiyon, hipotermi, solunum sorunları, akut renal yetmezlik, tromboembolizm, beslenme değiĢiklikleri, pnömoni, fonksiyonel yetersizlikler, basınç yarası, oral alımda azalma, GĠS sorunları ve mevcut sağlık sorunlarının daha da kötüleĢmesi gibi iyileĢmeyi geciktiren sorunlar da cerrahi giriĢim sonrası dönemde sık görülmektedir (Kaukua ve ark 2003, ġendir ve ark 2007, Reedy 2009, Khwaja ve Bonanomi 2010, TaĢdemir ve ġenol Çelik 2010, Eti-Aslan 2011). SubaĢı ve Öztek (2006), Türkiye‟de karĢılanamayan bir gereksinim: evde bakım hizmeti isimli çalıĢmasında cerrahi giriĢim sonrası hastaların %81,7‟sinin günlük yaĢam aktivitelerini yerine getirmekte zorlandıklarını belirlemiĢtir. Dal ve ark (2012)‟nın cerrahi giriĢim sonrası hastaların evde yaĢadıkları sorunları değerlendirdiği çalıĢmada; hastaların %70,9‟unun ağrıya iliĢkin, %67,6‟sının ilaç kullanımına iliĢkin, %40,8‟inin dolaĢıma iliĢkin ve %40,8‟inin de öz bakıma iliĢkin sorunlar yaĢadığı saptanmıĢtır. Cerrahi giriĢim sonrası dönemde yaĢlı hastalar yavaĢ iyileĢmekte ve daha fazla hastanede kalmaktadırlar. Bu durum yaĢlı hastalarda cerrahi giriĢim sonrası komplikasyon geliĢme riskini artırmaktadır (Eti Aslan 2011).

YaĢlı hastalarda cerrahi giriĢimler gençlere oranla daha riskli olduğundan sağlık profesyonelleri cerrahi giriĢim öncesi yaĢlı hastaların bakım gereksinimlerini belirlemeli, iyileĢme sürecini etkileyebilecek kronik hastalık gibi sağlık sorunlarını dikkate almalıdır (Graling 2004). Cerrahi giriĢimin hemen sonrasında ise sağlık profesyonelleri iyi organize olarak yaĢlı hastaların bakım gereksinimlerini karĢılayıp hastaların rahatını sağlamalı ve yaĢam kalitesini artırmalıdır (Okutan ve Kutsal 2001). YaĢlılıkta esas hedef yaĢam kalitesinin korunması olduğundan için sağlık

(18)

9 profesyonelleri yaĢlılarda görülebilecek semptomların azaltılmasına odaklanmalıdır (Gökçe Kutsal 2006).

1.1.5. Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde YaĢanan Sorunlar, Taburculuk ve Evde Bakım

Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde YaĢanan Sorunlar

Cerrahi giriĢim sonrası hastalar evde ağrı, kanama, uyku sorunları, yara yeri açılması ve sızıntı, yara enfeksiyonu, solunum güçlüğü, ödem, hareket kısıtlılığı, tek baĢına banyo yapamama, tek baĢına tuvalete gidememe, iĢtahsızlık, konstipasyon ve diyare gibi sorunlar yaĢamaktadırlar (Çilingir ve Bayraktar 2009, Uras 2010, Dal ve ark 2012). Ayrıca, hastalarda evde bulantı ve kusma, baĢ dönmesi, boğaz ağrısı gibi sorunların görülebilmekte ve bu sorunlar hasta konforunu azaltabilmekte ve yaĢamı tehdit edebilmektedir (McMillan 2005). Bununla birlikte hastaların evde karĢılaĢtığı ağrı, bulantı ve kusma gibi sorunlar yeniden hastaneye yatıĢlara neden olmaktadır (Jenkins ve ark 2001, McMillan 2005).

Cerrahi GiriĢim Sonrası Taburculuk ve Evde Bakım

Genel olarak cerrahi giriĢim öncesi ve sonrasında yaĢlı hastaların bakımındaki amaç hastanın sağlığının en üst düzeyde sağlanması ve komplikasyonların önlenmesidir. Cerrahi giriĢim sonrası sonuçların olumlu yönde etkilenmesi cerrahi giriĢim öncesinde yaĢlı hasta için yapılacak iyi bir değerlendirme ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle yaĢlı bireylerin cerrahi giriĢim öncesinde yaĢlılığın getirdiği değiĢiklikler ve yapılacak olan giriĢimin niteliği ve riskleri yönünden kapsamlı Ģekilde değerlendirilmesi gerekmektedir (TaĢdemir ve ġenol Çelik 2010). Hastaların taburculuk eğitiminde tanı ve tedaviyi de içine alacak Ģekilde bütüncül bir bakımla profesyonel destek almaları önemlidir. Hastaların bozulan yaĢam kalitesinin düzeltilmesi evde taburculuk sonrası yaĢama tekrar uyumunu kolaylaĢtıracaktır. YaĢam kalitesinin yükseltilmesinde taburculuk eğitiminin verilmesi kilit rol oynamaktadır (Ardahan ve Temel 2006, Yeter ve ark 2009).

Cerrahi giriĢim sonrası bireylerin bakım gereksinimi hastane ile sınırlı kalmamakta eve gittiklerinde de devam etmektedir. Taburcu olduktan sonra bakım gereksinimi haftalar hatta aylarca devam edebilmektedir (Driscoll 2000,

(19)

10 Hadjistavropoulos ve ark 2009). Bireylerin hastanede tedavileri sırasında bakımlarının kaliteli ve güvenli olması, tıbbi hataların olmaması, komplikasyonların önlenmesi, yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, taburculuk sonrası oluĢabilecek sorunların belirlenmesi, günlük yaĢam aktivitelerini yerine getirebilmesi gibi konularda sağlık personelinin hasta ve ailesini eğitmesi ve bu konudaki izlemi oldukça önemlidir (Asher 2004, Saufl 2004, Barth ve Jenson 2006). Taburculuk sonrasında hastaların diyet ve egzersizlerindeki değiĢiklikler ve oluĢabilecek diğer sağlık sorunları, iyileĢme sürecini etkileyebileceğinden bu dönemde de bireylerin yakından izlenmesi gerekmektedir (Ouellet ve ark 2003). Cerrahi giriĢim sonrası bireyler, oluĢabilecek komplikasyonlar açısından risk altında olduklarından cerrahi giriĢim sonrası ilk bir aylık dönemde, bireyin sorunlarının belirlenmesi iyileĢme süreci ve bakımın planlanması açısından önemlidir (Driscoll 2000, Dal ve Hatipoğlu 2003, Ouellet ve ark 2003, Açıksöz ve Uzun 2007, Hadjistavropoulos ve ark 2009). Cerrahi giriĢim sonrası birçok hasta, öz güven duygusunu artırma, psikolojik olarak uyum sağlama, yemek yeme kontrolünü sağlama ve sağlık durumlarını geliĢtirmede güçlük yaĢamaktadırlar. Bu nedenle, cerrahi giriĢim sonrası hastaların uyumunu sağlamaya yönelik eğitim verilmelidir (Barth ve Jenson 2006, Grindel ve Grindel 2006, Harrington 2006).

Taburculuk; gerekli planlanmanın yapılması, hastanın gereksinimlerinin belirlenmesi ve evde bakımın devamlılığının sağlanmasını içeren yazılı bir süreçtir. Ġyi planlanmamıĢ taburculuk süreci, yaĢlı hastaların taburculuk sonrası çeĢitli sorunlar yaĢamalarına ve bu sorunlar nedeni ile tekrar hastaneye baĢvurmalarına neden olabilmektedir. Ayrıca, hastanın bakımının evde devam edecek olması hasta ve ailesini fizyolojik ve psikolojik strese sokarak hastanın iyileĢmesini geciktirebilmektedir. Cerrahi giriĢim sonrası yaĢlı hastaların genel olarak taburculuk ve evde bakımında; bakım gereksinimlerinin belirlenmesi ve karĢılanması, iyileĢme sürecinin hızlandırılması, en kısa sürede normal yaĢantısına dönmesinin sağlanması amaçlanmalıdır (Ay ve ark 2008). Bu nedenle, etkin bir taburculuk eğitimi bakımın niteliğini artırmakta ve hasta sonuçlarını iyileĢtirmektedir (Driscoll 2000, Oliver 2005, Pieper ve ark 2006, Stevens ve ark 2006, Özcan 2008). Taburculuk eğitimi verilen hastaların hastaneye tekrar baĢvuru oranlarının azaldığı, öz bakım eksikliklerinin giderildiği, iyileĢmelerinin hızlandığı, bakım kalitesinin arttığı ve bakım maliyetinin azaldığı belirtilmektedir (Kanan 2003, Ay ve ark 2008). Hastanın

(20)

11 ilaçlarını önerildiği gibi kullanması, pansumanının aseptik tekniğe uygun olarak önerilen sıklıkta değiĢtirilmesi, gevĢeme tekniklerini uygulaması, hastaya masaj uygulanması, yastıklarla pozisyon verilmesi ve aile desteğinin sağlanması hastanın konforunu artırmaktadır (Asher 2004).

2. GEREÇ ve YÖNTEM 2.1. AraĢtırmanın Türü

Bu araĢtırma, 65 yaĢ ve üstü bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢadıkları sorunları belirlemek, sorun yaĢama durumu ile sosyo-demografik özellikler, sağlık özellikleri ve taburculuk sonrası bilgi alma durumu arasındaki iliĢkiyi değerlendirmek amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı.

2.2. AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri

Bu araĢtırma, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi, Genel Cerrahi, Göz Hastalıkları, Göğüs Cerrahisi, Jinekoloji Kliniği, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kulak Burun Boğaz Cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Üroloji Kliniğinde gerçekleĢtirildi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi cerrahi klinikleri 281 yatak kapasitesine sahiptir.

2.3. AraĢtırma Evreni ve Örneklemi

AraĢtırmanın evrenini, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi, Genel Cerrahi, Göz Hastalıkları, Göğüs Cerrahi, Jinekoloji Kliniği, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kulak Burun Boğaz Cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Üroloji Kliniklerinde cerrahi giriĢim geçiren 65 yaĢ ve üstü bireyler oluĢturdu. 2015 yılında bu kliniklerde 65 yaĢ ve üstü cerrahi giriĢim geçiren birey sayısı 907‟dir. Bu kliniklerden beyin cerrahi kliniğinde 79 hasta, genel cerrahi kliniğinde 128 hasta, göz kliniğinde 239 hasta, göğüs cerrahisi kliniğinde 29 hasta, jinekoloji kliniğinde 20 hasta, kalp ve damar cerrahisi kliniğinde 28 hasta, kulak-burun-boğaz kliniğinde 24 hasta, ortopedi ve travmatoloji kliğinde 191 hasta, plastik ve rekonstrüktif cerrahi kliniğinde 44 hasta ve üroloji kliniğinde 125 hasta cerrahi giriĢim geçirmiĢtir.

(21)

12 AraĢtırmada örnek sayısının belirlenmesinde, Dal ve ark (2012) tarafından yapılan çalıĢmada cerrahi giriĢim sonrası hastaların evde yaĢadıkları sorunların görülme oranı (%7,7-70,9) dikkate alındı. Bu çalıĢmaya göre ortalama etki büyüklüğü 0,236 olarak hesaplandı. Etki büyüklüğü göz önünde bulundurularak alfa değeri 0,05 ve güç düzeyi 0,90 kabul edilerek bu çalıĢma için gerekli minimum örneklem büyüklüğü 227 olarak belirlendi. Hesaplamalar GPower 3.1 programında yapıldı. AraĢtırma örneklemine alınacak hastaların belirlenmesinde, tabakalı örnekleme yöntemi kullanıldı (Çizelge 2.1). Her bir klinikte yatan hastaların yaĢadığı sorunların birbirinden farklı olduğu düĢünülerek gruplar heterojen kabul edildi. Bu kliniklerde cerrahi giriĢim geçiren 65 yaĢ ve üstü bireyler araĢtırmaya alınma kriterlerine göre rastgele araĢtırmaya dahil edildi.

Çizelge 2.1. Tabakalı rastgele örnekleme yöntemi ile örnekleme alınan yaĢlı birey sayıları Tabaka no Klinik türü Cerrahi giriĢim geçiren hasta sayısı (2015 yılı) Tabaka ağırlığı Örnekleme alınan hasta sayısı 1 Beyin Cerrahi Kliniği 79 79/907=0,09 0,09x227=20 hasta 2 Genel Cerrahi Kliniği 128 128/907=0,14 0,14x227=32 hasta 3 Göz Hastalıkları Kliniği 239 239/907=0,26 0,26x227=60 hasta 4 Göğüs Cerrahi Kliniği 29 29/907=0,03 0,03x227=7 hasta

5 Jinekoloji Kliniği 20 20/907=0,02 0,02x227=5 hasta

6 Kalp ve Damar

Cerrahisi Kliniği

28 28/907=0,03 0,03x227=7 hasta

7 Kulak Burun Boğaz Kliniği 24 24/907=0,03 0,02x227=6 hasta 8 Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği 191 191/907=0,21 0,21x227=48 hasta 9 Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği 44 44/907=0,05 0,05x227=11 hasta

10 Üroloji Kliniği 125 125/907=0,14 0,14x227=31 hasta

(22)

13 Araştırmaya alınma kriterleri

 Okur-yazar olma,  ĠletiĢim kurabilme,

 Herhangi bir ruhsal bozukluk tanısı olmama,  Taburcu edilmedir.

2.4. Veri Toplama Araçları

Verilerinin toplanmasında, cerrahi giriĢim geçiren yaĢlı bireyin sosyo-demografik ve sağlık özelliklerini içeren tanıtıcı bilgi formu ile taburculuk sonrası evde yaĢanan sorunları belirlemeye yönelik soru formu (Bkz. EK-1) kullanıldı. 2.4.1. Tanıtıcı Bilgi Formu

Anket formu araĢtırmacılar tarafından literatür doğrultusunda geliĢtirilmiĢtir. (Asher 2004, Aydın 2012, Dal ve ark 2012). Tanıtıcı bilgi formu iki bölümden ve 20 sorudan oluĢtu. Birinci bölümde, cerrahi giriĢim geçiren yaĢlı bireyin sosyo-demografik özelliklerini içeren 10 soru yer aldı. Bu sorular; yaĢ, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, sosyal güvence varlığı, çalıĢma durumu, aylık gelir, çocuk sayısı, yaĢanılan yer, bakımdan sorumlu yardımcı birey varlığı ve kim olduğudur. Ġkinci bölümde ise cerrahi giriĢim geçiren yaĢlı bireyin önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özelliklerini içeren 10 soru yer aldı. Bu sorular; kronik hastalık varlığı, daha önce hastanede yatma durumu, daha önce cerrahi giriĢim geçirme durumu, Ģimdiki yatılan klinik, cerrahi giriĢim sonrası hastanede yatma süresi, cerrahi giriĢim sonrası klinikte sorun yaĢama durumu, hastanede yatma süresi, taburculukta bilgi alma durumu ve verilen bilgiyi yeterli bulma durumudur.

2.4.2. Evde YaĢanan Sorunlar Formu

Bu form evde yaĢanan sorunlara iliĢkin 27 sorudan oluĢmaktadır. Bu sorular; cerrahi giriĢim geçiren yaĢlı bireylerin taburculuk sonrası evde sorun yaĢayıp yaĢamadıklarını ve yaĢanan sorunları belirlemeye yöneliktir. Bu sorular; solunuma iliĢkin sorunlar (nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı), dolaĢıma iliĢkin sorunlar (hipotansiyon, hipertansiyon, ödem), boĢaltıma iliĢkin sorunlar (idrar

(23)

14 yolu enfeksiyonu, diyare, konstipasyon), beslenmeye iliĢkin sorunlar (bulantı, kusma iĢtahsızlık), ilaç kullanımına iliĢkin sorunlar (kullanılan ilaç hakkında bilgi eksikliği, yan etki), cerrahi giriĢim bölgesine iliĢkin sorunlar (akıntı, ağrı, sıcaklık, kızarıklık), uykuya iliĢkin sorunlar (gece sık uyanma, gündüz sık uyuma), harekete iliĢkin sorunlar (ağrı nedeniyle hareket kısıtlılığı, oturup kalkmada zorlanma) ve öz bakıma iliĢkin sorunlardır (kendi bakımını yapamama, tek baĢına giyinip-soyunamama, tek baĢına banyo yapamama, tek baĢına tuvaleti kullanmada zorlanma).

2.5. Verilerin Toplanması

AraĢtırmacı tarafından soru formu, bir cerrahi kliniğinde yatan ve cerrahi giriĢim geçiren 10 yaĢlı hastaya uygulanarak formun anlaĢılır olduğu belirlendi. Ön uygulama yapılan hastalar araĢtırmaya dahil edilmedi.

AraĢtırma verileri, iki görüĢme ile ortalama 30 dakikada toplandı. Birinci görüĢme, araĢtırmaya alınma kriterlerine uyan hastalar ile taburcu olacakları gün hasta odasında yapıldı, bu görüĢmede veri toplama formunun birinci ve ikinci kısımları araĢtırmacı tarafından dolduruldu. Ġkinci görüĢme ise hastaların taburculuktan bir hafta sonra ilk kontrole geldiği zaman poliklinikte yapıldı, poliklinikte görülmeyen hastalar ise taburculuktan sonra en geç onuncu günde telefonla arandı ve veri toplama formunun üçüncü kısmı dolduruldu.

2.6. AraĢtırmanın DeğiĢkenleri 2.6.1. Bağımsız DeğiĢkenler

 Sosyo-demografik özellikler: YaĢ, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, sosyal güvence varlığı, çalıĢma durumu, aylık gelire sahip olma durumu, çocuk sayısı, yaĢanılan yer, bakıma yardımcı birey varlığı, bakıma yardım eden kiĢinin kim olduğu,

 Cerrahi giriĢim geçiren yaĢlı bireyin önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özellikleri: Kronik hastalık varlığı, daha önce hastanede yatma durumu, daha önce cerrahi giriĢim geçirme durumu, yatılan klini cerrahi giriĢim sonrası hastanede yatma süresi, cerrahi giriĢim sonrası klinikte sorun yaĢama durumu, hastanede yatma süresi,

(24)

15

2.6.2. Bağımlı DeğiĢkenler

 Solunum, dolaĢım, boĢaltım, beslenme, uyku, hareket ve öz bakım aktiviteleri ile ilaç kullanımı ve cerrahi giriĢim bölgesine iliĢkin bireylerin sorun yaĢayıp yaĢamadıkları değerlendirilerek, en az bir alanda sorun yaĢayan bireylerde sorun var olarak kabul edildi ve bağımlı değiĢken olarak bu veri kullanıldı.

2.7. AraĢtırmanın Etik Boyutu

Verilerin toplanması için Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı GiriĢimsel Olmayan Klinik AraĢtırmalar Etik Kurul izni (23.02.2016 tarihli 2016/19 karar sayılı) (Bkz. EK-B) ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi BaĢhekimliğinden kurum izni (Bkz. EK-C) alındı. AraĢtırmaya katılan hastalar ve aileleri ile görüĢülerek araĢtırmanın amacı ve içeriği hakkında açıklama yapılarak araĢtırma katılmayı kabul ettiklerine dair sözel olurları alındı (Bkz. EK-E). 2.8. Verilerin Analizi

ÇalıĢmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2000 Statistical Software (NCSS LLC, Kaysville, Utah, USA) programı kullanıldı. ÇalıĢma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiklerden ortalama, standart sapma, medyan, sıklık ve oranın yanı sıra niceliksel verilerin karĢılaĢtırılmasında Mann Whitney U test kullanıldı. Niteliksel verilerin karĢılaĢtırılmasında ise Pearson Ki-Kare testi, Yates Continuity Correction, Fisher‟s Exact test ve Fisher Freeman Halton kullanıldı. Sonuçlar %95‟lik güven aralığında, anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi.

(25)

16

3. BULGULAR

Cerrahi kliniklerde yatan yaĢlı bireylerin taburculuk sonrası evde yaĢadıkları sorunların belirlenmesi amacıyla yapılan çalıĢmada, yaĢlı bireylere ait bulgular üç bölümde verildi.

3.1.YaĢlı bireylerin tanıtıcı özelliklerine iliĢkin bulgular,

3.2.YaĢlı bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumuna iliĢkin bulgular,

3.3.YaĢlı bireylerin sosyo-demografik özellikleri, önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özellikleri ve taburculukta bilgi alma özelliklerine göre cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumuna iliĢkin bulgular yer almaktadır.

3.1. YaĢlı Bireylerin Tanıtıcı Özelliklerine ĠliĢkin Bulgular

Çizelge 3.1. YaĢlı bireylerin sosyo-demografik özelliklerine göre dağılımı (n=227).

Özellikler Ort±ss Min-maks.

YaĢ ortalaması (yıl) 72,00±5,18 65-87

n Yüzde YaĢ 65-74 yaĢ 158 69,6 75-84 yaĢ 66 29,1 85 yaĢ ve üstü 3 1,3 Cinsiyet Kadın 51 22,5 Erkek 176 77,5 Eğitim durumu Okuryazar 51 22,5 Ġlkokul 147 64,8 Ortaokul 23 10,1 Lise 3 1,3 Üniversite 3 1,3 Medeni durumu Evli 176 77,5 BoĢanmıĢ/dul 51 22,5

(26)

17 Çizelge 3.1.(devam). YaĢlı bireylerin sosyo-demografik özelliklerine göre dağılımı (n=227).

Özellikler n Yüzde

Sosyal güvence varlığı

Var 226 99,6

Yok 1 0,4

ÇalıĢma durumu

ÇalıĢıyor 13 5,7

ÇalıĢmıyor 214 94,3

Aylık gelire sahip olma durumu

Evet 215 94,7 Hayır 12 5,3 Çocuk sayısı Bir çocuk 10 4,4 Ġki-üç çocuk 131 57,7 Dört ve daha fazla çocuk 86 37,9 YaĢanılan yer Ġl 144 63,4 Ġlçe 62 27,3 Köy 21 9,3

Bakıma yardımcı birey varlığı

Evet 196 86,3

Hayır 31 13,7

Bakımdan sorumlu kiĢi

EĢi 55 28,1 Kızı 48 24,5 Oğlu 71 36,2 Torunu 10 5,1 Diğer* 12 6,1 *Bakıcı, komĢu

ÇalıĢma kapsamına alınan 65 yaĢ ve üstü bireylerin sosyo-demografik özelliklerinin dağılımı Çizelge 3.1‟de verildi. Bireylerin yaĢ ortalaması 72,00±5,18 yıl olup %69,6‟sının 65-74 yaĢ arasında olduğu, %77,5‟inin erkek olduğu, %64,8‟sinin ilkokul mezunu olduğu, %77,5‟inin evli olduğu, %99,6‟sının sosyal güvencesinin olduğu, %94,3‟ünün çalıĢmadığı, %94,7‟sinin aylık gelire sahip olduğu, tamamının çocuk sahibi olduğu, %63,4‟ünün il merkezinde yaĢadığı ve

(27)

18 %86,3‟ünün bakıma yardımcı bir birey olduğu ve %36,2‟sinin bakımından sorumlu kiĢinin oğlu olduğu saptandı (Çizelge 3.1).

Çizelge 3.2. YaĢlı bireylerin önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özelliklerine göre dağılımı (n=227).

Özellikler Ort±ss Min-maks.

Cerrahi giriĢim sonrası hastanede yatma süresi (gün) 3,44±3,17 1-30

Toplam hastanede yatma süresi (gün) 4,19±3,59 1-32

n Yüzde

Kronik hastalık varlığı

Evet 145 63,9

Hayır 82 36,1

Daha önce hastanede yatma durumu

Evet 208 91,6

Hayır 19 8,4

Daha önce cerrahi giriĢim geçirme durumu

Evet 172 75,8

Hayır 55 24,2

Cerrahi giriĢim sonrası klinikte sorun yaĢama durumu

Evet 102 44,9

Hayır 125 55,1

Taburculuk eğitimi alma durumu

Evet 225 99,1

Hayır 2 0,9

Verilen taburculuk eğitimini yeterli bulma durumu

Evet 188 82,8

Hayır 39 17,2

ÇalıĢma kapsamına alınan 65 yaĢ ve üstü bireylerin önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özelliklerinin dağılımı Çizelge 3.2‟de gösterildi. Bireyler cerrahi giriĢim sonrası ortalama 3,44±3,17 gün, toplamda ise 4,19±3,59 gün hastanede yatmıĢtır. Bireylerin %63,9‟unun kronik hastalığının olduğu, %91,6‟sının daha önce hastanede yattığı, %75,8‟inin daha önce cerrahi giriĢim geçirdiği, %26,4‟ünün göz hastalıkları kliniğinde yattığı ve %55,1‟nin cerrahi giriĢim sonrası klinikte sorun

(28)

19 yaĢamadığı belirlendi. YaĢlı bireylerin %99,1‟inin taburculuk eğitimi aldığı ve %82,8‟inin verilen taburculuk eğitimini yeterli bulduğu saptandı (Çizelge 3.2). 3.2. YaĢlı Bireylerin Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulgular

Çizelge 3.3. YaĢlı bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu ve yaĢanan sorun türlerinin dağılımı (n=227).

Özellikler Evet Hayır

n Yüzde n Yüzde

Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu 169 74,4 58 25,6 Cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢanan sorunlar

Solunum sistemine yönelik sorunlar 58 25,6 169 74,4 DolaĢım sistemine yönelik sorunlar 87 38,3 140 61,7 BoĢaltım sistemine yönelik sorunlar 68 30,0 159 70,0 Gastrointestinal sisteme yönelik sorunlar 23 10,1 204 89,9 Hareket sistemine yönelik sorunlar 82 36,1 145 63,9 Ġlaç kullanımına yönelik sorunlar 13 5,7 214 94,3 Cerrahi giriĢim bölgesine yönelik sorunlar 146 64,3 81 35,7 Uyku aktivitesine yönelik sorunlar 24 10,6 203 89,4 Öz bakım aktivitesine yönelik sorunlar 120 52,9 107 47,1

Diğer sorunlar* 35 15,4 192 84,6

Verilen taburculuk eğitiminin yaĢanan sorunlara yönelik yarar sağlama durumu (n=169)

154 67,8 15 15,4

* DüĢme, gastroözofagal reflü ve burun kanaması.

ÇalıĢma kapsamına alınan 65 yaĢ ve üstü bireylerin %74,4‟ünün cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢadığı belirlendi. Cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢanan sorunların türleri incelendiğinde en fazla cerrahi giriĢim bölgesi (%64,3) ve öz-bakım aktivitesine (%52,9), en az ise ilaç kullanımı (%5,7) ve GĠS‟e (%10,1) yönelik sorunlar olduğu bulundu. YaĢlıların %15,4‟ünün ise bahsedilen sorunlar dıĢında baĢka bir sorun (düĢme, gastroözofageal reflü, burun kanaması) yaĢadığı saptandı. Verilen taburculuk eğitiminin yaĢanan sorunlara yönelik yarar sağlama durumu sorulduğunda hastaların %67,8‟inin yarar sağladığı bildiriminde bulunduğu belirlendi (Çizelge 3.3).

(29)

20 Çizelge 3.4. Cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢanan sorunların dağılımı (n=227).

Özellikler* Evet Hayır

n Yüzde n Yüzde

Solunum sistemine yönelik sorunlar

Nefes darlığı 36 15,9 191 84,1

Öksürük 36 15,9 191 84,1

Balgam 6 2,6 221 97,4

Göğüs ağrısı 11 4,8 216 95,2

DolaĢım sistemine yönelik sorunlar

Hipotansiyon 19 8,2 208 91,8

Hipertansiyon 56 24,1 171 75,9

Ödem 23 10,1 204 89,9

BoĢaltım sistemine yönelik sorunlar

Diyare 5 2,2 222 97,8

Konstipasyon 48 21,1 179 78,9

Ġdrar yolu enfeksiyonu 34 15,0 193 85,0

Gastrointestinal sisteme yönelik sorunlar

Bulantı 11 4,8 216 95,2

Kusma 5 2,2 222 97,8

ĠĢtahsızlık 16 7,0 211 93,0

Hareket sistemine yönelik sorunlar

Ağrı nedeniyle hareket kısıtlılığı 71 31,3 156 68,7

Oturup kalkmada zorlanma 69 30,4 158 69,6

Ġlaç kullanımına yönelik sorunlar

Bilgi eksikliği 12 5,3 215 94,7

Yan etki yaĢama 1 0,4 226 96,6

Cerrahi giriĢim bölgesine yönelik sorunlar

Akıntı 14 6,2 213 93,8 Ağrı 142 62,6 85 37,4 Sıcaklık artıĢı 13 5,7 214 94,3 Kızarıklık 15 6,6 212 93,4 Uyku sorunları Gece sık uyanma 12 5,3 215 94,7 Gündüz sık uyuma 16 7,0 211 93,0

Öz bakım aktivitesine yönelik sorunlar

Kendi bakımını yapamama 78 34,4 149 65,6

Tek baĢına giyinip soyunamama 66 29,1 161 70,9

Tek baĢına banyo yapamama 104 45,8 123 54,2

Tek baĢına tuvaleti kullanamama 36 15,9 191 84,1

(30)

21 ÇalıĢmaya alınan 65 yaĢ ve üstü bireylerin cerrahi giriĢim sonrası yaĢadıkları sorunlar incelendiğinde; en fazla yaĢanan sorunların solunum sisteminde nefes darlığı (%15,9) ve öksürük (%15,9), dolaĢım sisteminde hipertansiyon (%24,1) ve ödem (%10,1), boĢaltım sisteminde konstipasyon (%21,1) ve idrar yolu enfeksiyonu (%15,0), GĠS‟de iĢtahsızlık (%7,0) ve bulantı (%4,8), hareket sisteminde ağrı nedeniyle hareket kısıtlığı (%31,3) ve oturup kalkmada zorluk (%30,4), ilaç kullanımına yönelik bilgi eksikliği (%5,3), cerrahi giriĢim bölgesine yönelik sorunlarda ağrı (%62,6), uyku sorunlarında gündüz sık uyuma (%7,0) ve gece sık uyanma (% 5,3), öz bakım aktivitesine yönelik ise tek baĢına banyo yapamama (%45,8) ve kendi bakımını yapamama (%34,4) olduğu belirlendi (Çizelge 3.4). 3.3. YaĢlı Bireylerin Sosyo-Demografik Özellikleri, Önceki ve ġimdiki Hastanede Yatma Özellikleri ve Taburculukta Bilgi Alma Özelliklerine Göre Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulgular

Çizelge 3.5. YaĢlı bireylerin sosyo-demografik özellikleri ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu arasındaki iliĢki

Özellikler

Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu

Evet Hayır t p Ort±ss Min-maks. Ort±ss Min-maks. YaĢ 71,97±5,15 65-85 72,09±5,35 65-87 -0,146 60,884 Evet Hayır x2 p n % n % YaĢ 65-74 yaĢ 116 73,4 42 26,6 3,252 30,168 75-84 yaĢ 52 78,8 14 21,2 85 ve üstü yaĢ 1 33,3 2 66,7 Cinsiyet Kadın 46 90,2 5 9,8 7,540 10,006** Erkek 123 69,9 53 30,1 Eğitim durumu DüĢük 38 74,5 13 25,5 1,949 10,377 Orta düzey Ġleri düzey 128 3 75,3 50,0 42 3 24,7 50,0 Medeni durumu Evli 132 75,0 44 25,0 0,029 10,864 BoĢanmıĢ/dul 37 72,5 14 27,5 Sosyal güvence Var 168 74,3 58,0 25,7 0,345 21,000 Yok 1 100,0 0 0,0

(31)

22 Çizelge 3.5. (devam). YaĢlı bireylerin sosyo-demografik özellikleri ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu arasındaki iliĢki

Özellikler

Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu

Evet Hayır x2 p n Yüzde n Yüzde ÇalıĢma durumu ÇalıĢıyor 11 84,6 2 15,4 0,749 20,524 ÇalıĢmıyor 158 73,8 56 26,2

Aylık gelire sahip olma durumu

Evet 161 74,9 54 25,1 0,403 20,508 Hayır 8 66,7 4 33,3 Çocuk sayısı Bir çocuk 8 80,0 2 20,0 1,845 30,375 Ġki-üç çocuk 93 71,0 38 29,0 Dört ve daha fazla 68 79,1 18 20,9 YaĢanılan yer Ġl 103 71,5 41 28,5 1,798 30,398 Ġlçe 49 79,0 13 21,0 Köy 17 81,0 4 19,0

1Yates Continuity Correction 2Fisher’s Exact test 3Fisher Freeman Halton test 6

Studen-t t Test **p<0,01

Cerrahi giriĢim sonrası bireylerin sorun yaĢama durumunun sosyo-demografik özelliklere göre değerlendirilmesi Çizelge 3.5‟de verildi. Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu ile yaĢ ortalaması ve yaĢ grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). Ayrıca cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama ile eğitim durumu, medeni durum, sosyal güvence varlığı, çalıĢma durumu, aylık gelire sahip olma durumu ve çocuk sayısı dağılımları arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı belirlendi (p>0,05). Bununla birlikte sosyo-demografik özelliklerden sadece cinsiyet ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama arasında iliĢki olduğu, 65 yaĢ ve üstü kadın hastaların cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama oranının erkek hastalara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptandı (p<0,01).

(32)

23 Çizelge 3.6. YaĢlı bireylerin bakımına yardımcı birey varlığı ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu arasındaki iliĢki

Özellikler

Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu

Evet Hayır

x2 p

n Yüzde n Yüzde

Bakıma yardımcı birey varlığı

Evet 146 74,5 50 25,5

1,000 11,000

Hayır 23 74,2 8 25,8

Bakıma yardımcı kiĢinin kim olduğu

EĢi 34 61,8 21 38,2

9,633 30,040*

Kızı 42 87,5 6 12,5

Oğlu 54 76,1 17 23,9

Torunu 8 80,0 2 20,0

Diğer (Bakıcı, komĢu) 8 66,7 4 33,3

1

Yates Continuity Correction 3Fisher Freeman Halton test *p<0,05

Cerrahi giriĢim sonrası sorun yaĢama durumunun bakıma yardımcı birey varlığına göre değerlendirmesi Çizelge 3.6‟da verildi. 65 yaĢ ve üstü yaĢlı bireyin bakıma yardımcı birey varlığı ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama oranı arasında bir fark olmadığı belirlendi (p>0,05). YaĢlı bireyin bakıma yardımcı kiĢinin kimliği ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama oranları arasında iliĢki olduğu, eĢi ya da diğer bakıcıların baktığı kiĢilerde sorun yaĢama oranının düĢük, kızı, oğlu ya da torunu tarafından bakılanlarda evde sorun yaĢama oranının daha yüksek olduğu bulundu (p<0,05).

(33)

24 Çizelge 3.7. YaĢlı bireylerin önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özellikleri ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu arasındaki iliĢki

Özellikler

Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu

Evet Hayır Z p Ort±ss Min-maks. Ort±ss Min-maks. Cerrahi giriĢim sonrası hastanede yatma süresi (gün) 3,87±3,44 1-30 2,21±1,76 1-11 -5,536 40,001** Toplam hastanede yatma süresi (gün) 4,7±3,88 1-32 2,53±1,75 1-11 -6,617 4 0,001** Evet Hayır x2 p n Yüzde n Yüzde

Kronik hastalık varlığı

Evet 113 77,9 32 22,1

2,558 50,110

Hayır 56 68,3 26 31,7

Daha önce hastanede yatma durumu

Evet 159 76,4 49 23,6

5,189 10,045*

Hayır 10 52,6 9 47,4

Daha önce cerrahi giriĢim geçirme durumu

Evet 132 76,7 40 23,3

1,499 50,161

Hayır 37 67,3 18 32,7

Cerrahi giriĢim sonrası klinikte sorun yaĢama durumu

Evet 81 79,4 21 20,6 1,948 50,121 Hayır 88 70,4 37 29,6 Yatılan klinik Beyin cerrahi 15 75,0 5 25,0 129,01 30,001** Genel cerrahi 25 84,4 5 15,6 Göz hastalıkları 12 20,0 48 80,0 Göğüs cerrahi 7 100,0 0 0,0 Jinekoloji 5 100,0 0 0,0 Kalp damar cerrahisi 7 100,0 0 0,0

Kulak burun boğaz

cerrahisi 6 100,0 0 0,0 Ortopedi ve travmatoloji 48 100,0 0 0,0 Plastik ve rekonstrüktif cerrahi 11 100,0 0 0,0 Üroloji 31 100,0 0 0,0 1

Yates Continuity Correction 2Fisher’s Exac ttest 3Fisher Freeman Halton test

4Mann Whitney U test 5Pearson Ki kare test

(34)

25 Cerrahi giriĢim sonrası sorun yaĢama durumunun önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özelliklerine göre karĢılaĢtırılması Çizelge 3.7.‟de verildi. Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu ile kronik hastalık varlığı, daha önce cerrahi giriĢim geçirme ve cerrahi giriĢim sonrası klinikte sorun yaĢama durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). Cerrahi giriĢim sonrası hastanede yatılan gün sayısı ve hastanede toplam yatılan gün sayısı uzun olan 65 yaĢ ve üstü yaĢlı bireylerin evde sorun yaĢama oranlarının diğer gruba göre daha yüksek olduğu belirlendi (p<0,01).

Daha önce hastanede yatan olan 65 yaĢ ve üstü yaĢlı bireylerin evde sorun yaĢama oranının diğer gruba göre istatistiksel olarak daha yüksek olduğu belirlendi (p<0,05). Yatılan kliniğe göre sorun yaĢama oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,01). Göz hastalıklarında evde sorun yaĢama oranı %20 iken; beyin cerrahisinde %75; genel cerrahide %84,4 oranındadır. Diğer kliniklerin hepsinde yatan hastaların taburculuk sonrası evde sorun yaĢadıklarını ifade etti.

Çizelge 3.8. YaĢlı bireylerin taburculukta bilgi alma durumu ile cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu arasındaki iliĢki

Özellikler

Cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumu

Evet Hayır

x2 p

n Yüzde n Yüzde

Taburculukta bilgi alma durumu

Evet 167 74,2 58 25,8

0,692 21,000

Hayır 2 100,0 0 0,0

Verilen bilgiyi yeterli bulma durumu

Evet 143 76,1 45 23,9

1,046 10,306

Hayır 26 66,7 13 33,3

1Yates Continuity Correction 2Fisher’s Exact test

Cerrahi giriĢim sonrası bireylerin sorun yaĢama durumunun taburculuk döneminde bilgi alma özelliklerine göre değerlendirilmesi Çizelge 3.8‟de gösterildi. Taburculukta bilgi alma ve verilen bilgiyi yeterli bulma durumu ile cerrahi giriĢim sonrası sorun yaĢama arasında istatistiksel olarak anlamlı iliĢki saptanmadı (p>0,05).

(35)

26

4. TARTIġMA

Cerrahi giriĢim sonrası dönemde de komplikasyon riski devam etmekte ve bu durum taburculuk sonrası hastaların evde sorun yaĢamalarına neden olmaktadır (Driscoll 2000, Dal ve Hatipoğlu 2003). Cerrahi giriĢim sonrası hastalara yakınları kendi imkanları ile evde bakım vermektedirler. Cerrahi giriĢim sonrası dönemde iyi planlanmıĢ bir taburculuk eğitimi, iyileĢme sürecini hızlandırmakta ve komplikasyonların önlenmesini sağlamaktadır (Driscoll 2000, Oliver 2005, Pieper ve ark 2006, Stevens ve ark 2006, Özcan 2008). Ülkemizdeki beklenen yaĢam süresi ve yaĢlı nüfus sayısı dikkate alındığında, cerrahi giriĢimlerin orta ve ileri yaĢ gruplarında da sıklıkla uygulandığı görülmektedir. Bu çalıĢma, 65 yaĢ ve üstü bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢadığı sorunları belirlemek ve bu sorunları etkileyen sosyo-demografik özellikleri, önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özelliklerini ve taburculukta bilgi alma durumunu değerlendirmek amacıyla yapıldı. Bu bölümde araĢtırma sonucunda elde edilen bulgular üç baĢlık altında tartıĢıldı.

4.1.YaĢlı bireylerin tanıtıcı özelliklerinin tartıĢılması,

4.2.YaĢlı bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumuna iliĢkin bulguların tartıĢılması,

4.3.YaĢlı bireylerin sosyo-demografik özellikleri, önceki ve Ģimdiki hastanede yatma özellikleri ve taburculukta bilgi alma özelliklerine göre cerrahi giriĢim sonrası evde sorun yaĢama durumuna iliĢkin bulguların tartıĢılmasıdır. 4.1. YaĢlı Bireylerin Tanıtıcı Özelliklerinin TartıĢılması

ÇalıĢma kapsamına alınan 65 yaĢ ve üstü bireylerin yaĢ ortalaması 72,00±5,18 yıl olup %69,6‟sının 65-74 yaĢ arasında olduğu, %77,5‟inin erkek olduğu, %64,8‟sinin ilkokul mezunu olduğu, %77,5‟inin evli olduğu, %99,6‟sının sosyal güvencesinin olduğu, %94,3‟ünün çalıĢmadığı, %94,7‟sinin aylık gelire sahip olduğu, tamamının çocuk sahibi olduğu, %63,4‟ünün il merkezinde yaĢadığı ve %86,3‟ünün bakıma yardımcı bir birey olduğu ve %36,2‟sinin bakımından sorumlu kiĢinin oğlu olduğu saptandı (Çizelge 3.1). Ayrıca yaĢlı bireylerin cerrahi giriĢim sonrası hastanede ortalama 3,44±3,17 gün, toplamda ise 4,19±3,59 gün yattıkları %63,9‟unun kronik hastalığının olduğu saptanmıĢtır (Çizelge 3.2). DSÖ, 2013 yılı

(36)

27 sağlık istatistiklerine göre 2011 yılında Türkiye‟de doğumda beklenen yaĢam süresi 76 yıla çıkmıĢtır (WHO 2013). TÜĠK verilerine göre ise 2010 yılında ülkemizde doğumda beklenen yaĢam süresinin 2010 yılı için 74,6 yıl olduğu bildirilmiĢ, 2023 yılı için ise doğumda beklenen yaĢam süresinin erkeklerde 75,8, kadınlarda ise 80,2 yıl olmasının beklendiği bildirilmiĢtir. Raporda ayrıca 65 yaĢ üstü bireylerin çoğunluğunun ilkokul mezunu olduğu, %83‟ünün evli olduğu ve % 67,4‟ünün sosyal güvencesinin olduğu bildirilmiĢtir (TÜĠK 2012).

4.2. YaĢlı Bireylerin Cerrahi GiriĢim Sonrası Evde Sorun YaĢama Durumuna ĠliĢkin Bulguların TartıĢılması

Bu çalıĢmada yaĢlı bireylerin %74,4‟ü cerrahi giriĢim sonrası evde en az bir sorun yaĢamaktadır (Çizelge 3.3). Literatür taramasında (pubmed, national library of medicine, ebscohost, ulakbim) yaĢlı bireyle ile yapılan benzer çalıĢmalara rastlanılamamakla birlikte, farklı yaĢ grupları ve farklı cerrahi türleri ile yapılan bir çalıĢmada bireylerin cerrahi giriĢim sonrası evde en az bir sorun yaĢama oranları %88,3 bulunmuĢtur (Tok 2006). Bu çalıĢma ile birlikte diğer çalıĢmada göstermektedir ki cerrahi giriĢim sonrası bireyler sorun yaĢamaktadırlar. Bu nedenle cerrahi giriĢim sonrası evde yaĢanabilecek sorunlar ve bu sorunlara yönelik uygulamaların taburculuk planlamasında yer alması gerektiği düĢünülmektedir.

Bu çalıĢmada bireylerin en fazla cerrahi giriĢim bölgesi ve öz-bakım aktivitesine, en az ise ilaç kullanımı ve gastrointestinal sisteme yönelik sorun yaĢadıkları saptandı (Çizelge 3.3). Dal ve ark (2012)‟nın çalıĢmasında cerrahi giriĢim geçiren hastaların evde en fazla yaĢadığı sorunların ağrı kontrolü (%70,9) ve öz-bakım aktivitesine (%40,8), en az yaĢadığı sorununun ise ilaç kullanımına (%7,7) iliĢkin olduğu belirlenmiĢtir. Aydın (2012)‟ın çalıĢmasında ise cerrahi giriĢim geçiren hastaların en fazla cerrahi giriĢim bölgesi (%78,1), en az ise ilaç kullanımına yönelik (%21,9) sorunlar yaĢadığı belirlenmiĢtir. ÇalıĢma bulgusu ile diğer çalıĢma bulguları farklı olsa da cerrahi giriĢim sonrası bireylerin çoğunlukla ağrı kontrolüne ve öz bakıma iliĢkin sorunlar yaĢadığı görülmektedir. Bu durum yaĢlı bireylerin cerrahi girim sonrası öz bakım konusunda yetersiz olmaları ve evde bakımları için yardıma gereksinim duydukları Ģeklinde yorumlanabilir

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Study conducted by Yousef Rasheed &amp; Hammoud iMaamar (2013) on (Ijarah Muntahia Bittamleek under Shariah Standard No.9 and Islamic Accounting Standard No.8)

Postholm (2013) believed that classroom management referred to the set of strategies used by the teacher to escalate students’ cooperation and engagement and to reduce their

Hastamız taburcu olduktan 1 gün sonra göğüs ve karın ağrısı şikayeti nedeni ile tekrar hastaneye başvurmuş, yapılan KAG’de koroner arterlerde daralma saptanmamış,

Hemodinamik instabilitesi olan olgularda elektriksel kardiyoversiyonla veya antiaritmik ilaçlarla sinüs ritminin restorasyonu Strok riski olan POAF’lu hastalarda kişisel kanama ve

Ancak GC sonrası ilk 24 saatte” giyinme” aktivitesinde zorlanan hastaların HÖGÖ toplam puan, “İlaçlar”,“Toplum ve izlem”, “Yaşam Kalitesi” alt boyutlarından

Dimitrios’un ce­ nazesi Başbakan Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Samaras’m da katıldığı bir törenden sonra Balıklı Meryem A na M e­ zarlığında toprağa verildi.

Herkes hiç olmazsa üniformalarla, ne diyeyim, aslını örtüyor; herkes zamanın şatafatına bürünebiliyor; herkes namuslu geçinerek alçak yaşamanın kolayını

Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Yatay sıralara periyot denir. B) Dikey sıralara grup denir. C) Aynı gruptaki elementlerin son katmanındaki elektron