• Sonuç bulunamadı

8.SINIF LGS TÜRKÇE DENEME SINAVI VE CEVAP ANAHTARI (8)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "8.SINIF LGS TÜRKÇE DENEME SINAVI VE CEVAP ANAHTARI (8)"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 1 - 4. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

Ardıç ağacı, servigiller familyasının bir türüdür ve bilimsel adı juniperustur. Çalı görünümlü olduğu için bu türe dâhil edilen ardıç, aynı zamanda dikensi görünüme sahiptir. Oldukça güzel bir görünüme sahip olan ardıçlar, dişi ve erkek olmak üzere ikiye ayrılırlar. (I) Dişi ardıç ağaçlarını erkeklerden ayırmanın en kolay yolu kozalaklarıdır. Ağacın çok ilginç bir üreme tarzı vardır. Yere dökülen ardıç tohumları, ardıç kuşları tarafından yenilmekte ve bu tohumlar kuşların sindirim sisteminde kabuklandıktan bir süre sonra dışkıyla birlikte atılmaktadır. Böylece toprağa karışan tohumlardan ardıç fidanları filizlenmektedir. Ardıç ağacı bulunduğu ortamın iklimine göre renk almaktadır. Ilıman iklimlerde koyu renkte olan bu ağaç, sert iklimlerde açık renklerdedir. Bu ağaçların boyları 30 cm ile 12 metre arasında değişmektedir. Türüne ve yetiştiği yere göre boylarında değişiklik olabilmektedir. Mesela; kuru, sert, çorak olan arazilerde çalı halinde yani kısa olurken daha yumuşak arazilerde uzun ağaç olabilmektedir. Ardıç ağacının insanoğluna pek çok yararı vardır. Çoğunlukla meyvesi kullanılan ağacın insan vücudunda boşaltım sistemi üzerinde oldukça yararlıdır. İdrar söktürme ve idrar kokusunu gidermede oldukça etkilidir. (II) Bundan başka romatizma, gut hastalığı, bağırsak ve deri hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Ardıç ağacının pek çok türü ve her bir türünün de farklı özellikleri bulunmaktadır. Ülkemizde yetişen belli başlı ardıç türleri şunlardır: adi ardıç, katran ardıcı, Finike ardıcı, yüksek ardıç, bodur ardıç, kokar ardıç. Bunlardan adi ardıç, Trakya’da yetişmekte ve idrar söktürme özelliği bulunmaktadır. (III)Katran ardıcı, cilt hastalıklarına iyi gelmektedir ve Trakya’da yetişmektedir. Bodur ardıç da yine idrar sökmeye yardımcı olmaktadır. (IV)Her açıdan önemli bir bitki olan ardıç ağacının meyveleri, kozalak şeklindedir. Yaş halde tüketilebilen meyveler, kuru ve toz halde de tüketilebilmektedir. Besin maddesi olarak kullanılabilen ardıç; mobilya, tıp, kozmetik ve inşaat sektörlerinde de kullanılmaktadır.

1. Bu metne göre ardıç ağacıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dişi ardıç ağacıyla erkek ardıç ağacını kozalaklarına bakarak ayırt edebiliriz.

B) Ülkemizde bulunan ardıç türlerinden adi ardıç ve bodur ardıç aynı yerde yetişmektedir.

C) Sert iklimlerde açık renkte, ılıman iklimlerde ise koyu renkte olmaktadır.

D) Yumuşak topraklarda ağaç halinde, çorak ve sert topraklarda çalı halinde bulunmaktadır.

2. Bu metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili verilen;

1. Örneklemeden faydalanılmıştır. 2. Karşılaştırmaya başvurulmuştur. 3. Sayısal verilerden yararlanılmıştır. 4. Öznel yargılara yer verilmiştir. ifadelerden kaç tanesine ulaşılır? A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

3. Bu metinde numaralandırılmış cümlelerin hangisinde fiilimsi kullanılmamıştır?

A) I B) II C) III D) IV

4. Bu metinde geçen altı çizili cümlenin öge dizilişi aşağıdakilerin hangisiyle özdeştir? A) Doksan beş sayfalık bir kitabı bir günde okuyamamış.

B) Gözlerinin altındaki kırışıklıklar günden güne artmaktaydı.

C) Ölü sözcükler, sözlüğün sınırları dışına çıkar. D) Kafasındaki kuruntular beni rahatsız ediyordu. Yenay YILMAZ

(2)

2

Harharin’den güneye doğru ilerlediğimizde olağanüstü doğal güzelliklere sahip bir vadiyle

karşılaşıyoruz. Özellikle ırmağın doğu tarafındaki yamaçlarda çok fazla tarihî eserler mevcut. Vadinin çağlayana kadar olan kısmındaki arkeolojik eserler ayrıca görülmeye değer. Ne yazık ki köprü, yağışlar nedeniyle ciddi hasarlar aldığından ırmağın batı tarafına geçemiyoruz. Bilge Kağan, kendi adına

diktirilen anıtta “Ötüken’i terk etmeyin, burada yaşayın; yok olmazsınız.” derken bölgenin doğal güzelliklerinin yanı sıra bağımsız, hür bir şekilde yaşamanın da ancak bu bölgede mümkün

olabileceğini kastetmiştir. Burası güzel olduğu kadar ana yurt olması bakımından da ayrı bir öneme sahiptir.

5. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anı B) Gezi

C) Hikâye D) Deneme

Perihan TOPUZ SARIKABAK

İnsana ait birtakım özelliklerin insan dışındaki varlıklara verilmesine kişileştirme denir. 6. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde kişileştirmeye yer verilmiştir?

A) Haber ver yolunu bekleyeceğim, Gelirsen öyle çok sevineceğim. B) Çelenkler yapıp papatyalardan, Saçlarını tel tel süsleyeceğim. C) Denizle martılar hep bir ağızdan, Şarkılar söyleyip neşelenecek. D) Ben sana gelirken uzak yollardan, Kollarımı açıp bekleyeceğim.

(3)

3

Mustafa'nın Odun Sobası

Daha lise yıllarındaydım. Bir sabah okula giderken, marangoz çırağı olarak çalışan bir arkadaşımın iş yerine uğradım. Hava soğuktu. Kar atıştırıyordu. Saat sekiz civarlarındaydı. Odun sobası gürül gürül yanarken, sobanın üzerindeki çayın fokurdaması insanın içini açıyordu... Acayip imrenmiştim

Mustafa'nın bu akıl almaz sıcak ortamına. " Hayatın ne güzel be Mustafa’m! Şuraya bak! Beyaz peynir, helva, ekmek ve çay..." dedim. " Bırak be oğlum sen öğrencisin. Hiçbir sorumluluğun yok, keşke ben de okusaydım." dedi. Birazdan Mustafa'nın patronu geldi. " Ooo, gençler merhaba! Keşke ben de sizin gibi genç olsaydım da hiçbir şeyim olmasaydı. Bugünlerin kıymetini bilin!" dedi.

7.

Bu metinden,

I. Kazanılan mal mülk, para gençlikten daha kıymetlidir. II. İnsanlar genellikle sahip olmadıkları şeyleri isterler. III. Sahip olduklarımızın kıymetini çoğunlukla bilmeyiz.

IV. Sahip olduklarımızla mutlu olmak varken sahip olmadıklarımızla mutsuz oluyoruz. yargılarından hangisine ulaşılamaz?

A) I B) II C) III D) IV

Dilek AYMELEK

Şiir, sessiz bir şarkıdır. Bir çığlıktır içimizde yankılanan. İnsanı bir başka sarar, alıp götürür bir yerlere şiir. İnsanı yüreğinden yakalar çoğu zaman.

8. Yukarıdaki cümledeki altı çizili sözle şiirin hangi yönü vurgulanmak istenmiştir? A)İnsanı kötü duygulardan arındırdığı

B) Duygusal açıdan etkilediği

C) İnsanın düşünce dünyasını zenginleştirdiği D) Etkileyici bir anlatımı olduğu

(4)

4

- Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak kelimeleri ayrı yazılır.

- Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.

- Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar.

- Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır. Yukarıda yazım kuralları ile ilgili bazı bilgiler verilmiştir.

I. Pamuk yüzyıllardır insan hayatında önemli yer tutan temel maddelerden biri olmuştur.

II. Pamuğun kökeni gizemini hâlâ koruyor. Hindistan’da, Orta ve Güney Amerika’da insanların bu bitkinin farklı türlerinden yararlandıklarına dair kanıtlar var.

III. 4.000 yıldan öncesine tarihlenen pamuklu kumaş parçaları buldu.

IV. Bir kadın giyim tasarımcısı olan ve ürettiği ürünlerin %65’inde pamuk kullanan Adrienne Vittadini, “Pamuklu kumaş, olağan üstü bir klasiktir.” diyor.

9. Buna göre numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV

Leyla AYDEMİR

Soğan; zengin vitaminler içeren, güç ve sağlık kazandıran bir sebzedir. Elimizden geldiğince çiğ tüketmek doğru olur. Soğan öz suyu, sütle karıştırılarak içilebilir. Çiğ olarak tüketildiğinde mideyi güçlendirir, sindirim sistemini uyarır, idrarı arttırır. Şeker hastalığını tedavi eder, kan şekerini düzenler. Mukozanın kan dolaşımını uyarır. Grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğü önleyici olarak kullanılabilir. Soğuk algınlığında çocuklara ezilerek, balla karıştırılarak yedirilir. Ayrıca kalbi güçlendirir, yüksek ateşin düşürülmesinde de etkili olur.

10. Bu metinde soğanla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Türlü hastalıkların giderilmesinde etkilidir.

B) İnsan sağlığı için oldukça faydalıdır.

C) Türlü vitaminleri barındırdığından tüketilmesi önemlidir. D) Vücudumuz için gerekli tüm mineralleri içerir.

(5)

5

11. Aşağıdaki örnek olaylardan hangisi bu görseldeki bilgilerle çelişmektedir? A) Uğur Bey, İzmir’den Çanakkale’ye giderken telefonu çalmış ancak telefonu açmamıştır.

B) Aracıyla altı saatlik bir yolculuğa çıkan Ceyda Hanım, yolculuğuna dinlenmek için üç defa olmak üzere onar dakikalık ara vermiştir.

C) Kadirli’den Adana’ya doğru aracıyla giden Halis Bey, Adana’nın girişinde hız levhasının yetmiş olduğunu görünce hızını hemen yetmişe düşürmüştür.

D) Faruk Bey, arkasından gelen arkadaşının kendisine yetişmesini sağlamak için aracını ana yolun kenarına çekmiş ve arkadaşını beklemiştir.

Ali Çağlar KALE

12.

Pembe, sarı, kırmızı, yeşil, beyaz, siyah ve turuncu renkteki yarış motorlarının yarıştaki sıralamaları ile ilgili şunlar bilinmektedir:

- Beyaz motor ilk beşe girememiştir.

- İlk üçe giren motorlardan birisi turuncudur. - Pembe motor yarışı 3.olarak bitirmiştir.

- Yeşil motor kırmızı motordan hemen önce yarışı bitirmiştir.

Yarışa katılan arabalardan hangisi yarışın sonuncusu olamaz?

A) Beyaz B) Sarı C) Yeşil D) Siyah

(6)

6

Enes Öğretmen, uzaktan eğitim yaparken öğrencilerinden yukarıdaki tabloda geçen cümleleri anlam özelliklerine göre eşleştirmelerini istemiştir.

13. Buna göre eşleştirmeyi doğru yapan öğrencinin cevabı aşağıdakilerden hangisidir? A) 1 - e B) 1 - e C)1 - e D) 1 - c 2 - a 2 - b 2 - b 2 - b 3 - d 3 - d 3 - d 3 - d 4 - c 4 - c 4 - a 4 - a 5 - b 5 - a 5 - c 5 - e Enes DURMUŞ

(I) Dinlemeyle ilgili bütün incelemeler, dinleyicinin, mesajın içeriğine odaklanmasının önemine işaret eder. (II) Çoğu zaman konuşmacıyı dinlemez yalnızca dinlemiş gibi görünürler. (III) Buna karşılık iyi dinleyiciler söylenen her şeyde ilginç ve faydalanılacak bir şey bulmaya çalışırlar. (IV) Burada benim ihtiyacım olan hangi bilgiler var? (V) Söylediklerinde yeni bir şey var mı?

14. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra"Fakat kimi dinleyiciler bir konuşmacının mesajını aktarmasına nadiren fırsat verirler."cümlesi getirilmelidir?

A) I B) II C) III D) IV

Yılmaz AYDIN 1. Doğum gününe herkesi çağırmışsın da beni çağırmamışsın. a. Pişmanlık

2. O kadar çok yanlış yaptım ki yanlış yapmamayı öğrendim. b. Sebep 3. Evden çıkma, diye ne kadar söylediysem de sözümü

dinletemedim!

c. Hayıflanma 4. Bu kadar soruyu kısa sürede çözmemeliydim. d. Yakınma 5. Keşke bu sınava daha çok çalışsaydım. e. Sitem

(7)

7 15.

Olaya dayalı anlatımlarda yazar, olayları ya birinci kişi ya da üçüncü kişi ağız anlatımla okuyucuya aktarır. Birinci kişi ağız anlatımda birinci tekil (ben) veya birinci çoğul şahıs (biz) ifadeleri kullanılır. Üçüncü kişi ağız anlatımlarda ise üçüncü tekil (o) veya üçüncü çoğul şahıs (onlar) ifadeleri kullanılır.

Buna göre “Meydan” isimli romandan alınan aşağıdaki metinlerin hangisinde anlatım, farklı bir ağızdan yapılmıştır?

A)Arkasından “Simitçi, baksana evladım?” diyen titrek bir ses duydu. “Kaçtır sana sesleniyorum.” diye de sürdürdü sözlerini titrek sesin sahibi. İsteksizce arkasını döndü. Ömer amcaydı bu. Her pazar torunuyla beraber meydana gelir ve Bedirhan’dan iki simit alarak üç simit parası verirdi. Çok uzun boylu bir ihtiyardı; saçları bembeyaz, yüzü hep tıraşlıydı. Geçen hafta okuduğu Gulliver Devler Ülkesinde kitabı geldi aklına ister istemez. Herhâlde o dev de olsa olsa Ömer amca kadardır diye düşünerek gülümsedi.

B) Koşarak tezgâha yöneldi. Bu adam hiç konuşmadan herkese istediğini yaptırmaya başlamıştı tuhaf bir şekilde. Tezgâhın yanına vardığında kısa boylu olan kadın gülümseyerek eğildi, gözleri yemyeşildi, göz kapaklarını da yeşile boyamıştı. Yüzündeki kusurları kapatmak için bolca fondöten sürmüş fakat bu, tüm mimiklerini yok etmişti. Yanaklarına sürdüğü allığı da dudaklarındaki ruju da çok abartmıştı. C)Bir gün işimiz bittiğinde babam beni yanına çağırarak avucumu açmamamı söyledi. Söylediğini yaptım, avucuma biraz toprak verdi ve “Bu toprakla ne yapacağın sana kalmış, istersen avucundaki toprağı rüzgâra savurursun ve yok olup gider. İstersen onu suyla yoğurup şekillendirerek sanat eserine dönüştürürsün. İstersen onu işleyerek onda ürün yetiştirirsin. Elinde olan imkânlarla ne yapacağını sadece sen belirlersin.” dedi.

D) Kadın, kitapları tuttuğu elini göğsüne kavuşturunca Bedirhan çok aşina olduğu bir resimle karşılaştı ve ilgisi ona kaydı. Bu resim Iğdır’daki evlerinin salonunda daima asılı dururdu. Buraya göçerken yanlarına aldıkları az sayıdaki eşya arasında bu resim de vardı. Daha duvara asmamışlardı, annesi onu bir havluya sararak sandığın içine özenle yerleştirmişti. Annesi, bunun haneye uğur ve bereket getireceğine inanıyordu. Yarısı kadın, yarısı yılan olan ve bir sürü ayağı bulunan bu resim Şahmeran’ın resmiydi.

Mehmet TUNA

Zarf filler, fillerin durumunu veya zamanını bildirerek cümleye durum ya da zaman anlamı katarlar. Zarf fillerin cümleye kattığı anlam, fille sorulan “Nasıl?” ve “Ne zaman?” sorularıyla belirlenebilir.

16. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf fiil, cümleye farklı bir anlam katmıştır? A) Geceleri Kutup Yıldızı’nı takip ederek evinin yolunu bulurdu.

B) Güz gelince içimi hüzünle karışık tatlı bir sevinç kaplar.

C) Araba bize yaklaştığında sokağın köşesinden genç bir adam göründü. D) Evden çıkarken yanına mutlaka şemsiyeni almalısın.

(8)

8

I. Sabahın erken saatlerinde uyanan annesinin ağlamalarına yürek dayanmazdı ama o, aklına koymuştu. Buradan gidecekti, gitmeliydi. Arkasına bakmadan uzaklaştı bu köhnemiş yerden.

II. Havanın boğucu sıcağına rağmen yürüdü. Şehre inen tek arabayı kaçırmak istemiyordu. Belki bu son şansı olacaktı. Üzerindeki gömleği çıkardı ve adımlarını hızlandırdı.

III. Hayalleri vardı. Hayaller gerçekleştirilmek için vardır, diyerek yolundan asla dönmeyeceğini herkese belli etti akşam yemeğinde.

IV. Saatlerdir yoldaydı. Terden sırılsıklam olmuş gömleğine, sıcaktan kavrulmuş bedenine aldırış etmeden yürüdü yürüdü.

V. Kuş uçmaz kervan geçmez bu yerden kurtulacağım artık, diye düşündükçe içi içine sığmıyordu. Odasına çekildi, heyecanlıydı; kısa zaman sonra gözleri kapandı.

17. Numaralandırılmış cümlelerden anlamlı ve kurallı bir metin oluşturulmak istense sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?

A) I - III - IV - II - V B) III - V - I - IV – II C) II - IV - III - I - V D) III - I - IV - II - V

Necla DOĞANÇAY

Öznel anlatım; kişiden kişiye değişebilen, kanıtlanamayan yargılardan oluşan anlatımdır. Nesnel anlatım ise doğruluğu veya yanlışlığı herkesçe kabul edilen kanıtlanabilir yargılardan oluşan anlatımdır. 18. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde öznel anlatıma başvurulmuştur?

A) Rus yazar Tolstoy, 9 Eylül 1828’de Moskova’nın güneyindeki Tula şehrinde, Yasnaya Polyana isimli konakta dünyaya gelmiştir. Çağdaş dergisinde yayımlanan ‘’Çocukluk Çağı’’ adlı öyküsüyle edebiyat dünyasına ilk adımını atmıştır. Roman, masal, günlük ve deneme türlerinde de eserler vermiştir.

B) Çağının en büyük romancısı olan Tolstoy, insanların ahlâkını bozan sanata düşmandı. Zorbalığa ve büyük mülkiyete karşıydı. Mal, mülk yüzünden ailesiyle arası açıldı. Bunun için varını yoğunu köylülere dağıttı. Dünya edebiyatının en önemli romanlarını yazdı. Romanlarındaki gerçeklik oldukça

etkileyicidir.

C) Tolstoy’un Avrupa’ya olan seyahatleri yazarın politik fikirlerini geliştirmesinin yanında onun edebi sanatını etkilemiştir. Tolstoy, bu seyahatleri sırasında Fransız roman yazarı Victor Hugo’yla tanışmıştır. Tolstoy, Victor Hugo’nun Sefiller adlı yapıtından etkilenmiş ve bu roman, Tolstoy’un 1869’da

tamamladığı ‘’Savaş ve Barış’’ adlı yapıtının oluşmasında etkili olmuştur.

D) Tolstoy, Sophie Behrs ile evlenmiş ve bu evlilikten 13 çocukları olmuştur. Eşi, eserlerini yazmasında ona destek olmuştur. Sophie Behrs, Tolstoy’un tüm eserlerini incelemiştir hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapmıştır. Eşi aynı zamanda Tolstoy’un editörü olmuştur.

(9)

9

19. Yukarıdaki rapordan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Gelir dağılımında eşit bir artış söz konusu değildir.

B) Dünyada bulunan varlıklı kesim sayısı gittikçe artmaktadır. C) Fakirler bir önceki yıldan daha az varlık sahibidirler.

D) Dünyadaki fakir kesimden daha az kazanan bir alt grubun varlığı söz konusudur.

Mahmut ALMA

- Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da takımları birbirinde ayırmak için noktalı virgül kullanılır. - Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yıl gösteren sayıları birbirinden ayırmak için eğik çizgi kullanılır. - Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz.

- Tırnak içinde alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kullanılmaz. 20. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde noktalama yanlışı yapılmıştır?

A) Bakanlığın hazırladığı “On Altın Kural”ı yerine getirdiğinizde emin olun virüsten korunursunuz. B) Mandalina, portakal ve greyfurt kış; kavun, karpuz, üzüm ise yaz meyvesidir.

C) İş yerimiz, virüs sebebiyle 30/04/2020 tarihine kadar iş durdurma kararı aldı. D) Tedbirler kapsamında bir iş yerine, aynı anda en fazla beş- on kişi alınacakmış.

Mustafa CAN

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

B A C C B C A B D B D C C A C A B B B D

(10)

Referanslar

Benzer Belgeler

Hamstring tendon grefti ile ön çapraz bağ cerrahisi sonrası, açık ve kapalı kinetik halka pozisyonunda verilen sekiz haftalık stabilizasyon eğitimi standart ÖÇB

Çalışmaya katılan hastalara tedavi öncesi, ilk tedaviden 45 dakika sonra, 2 hafta süren 4 seanslık tedavi bitiminde ve 6 hafta sonra ağrı değerlendirmesi

Riskli bebeklerin mümkün olan en erken dönemde rehabilitasyon programlarına katılabilmeleri açısından Prechtl Analizinin önemini ortaya koyarak, anormal

_As expected the heart rate was increased during six minute walk test when the weight was added to the prosthetic limb of the subjects, we have recorded the heart rate before 6MWT

programının  fiziksel  uygunluk  düzeyine  etkisi  olup  olmadığını  araştırmak  amacıyla  yapıldı.  Çalışmaya  Türkiye  Süper  liginde  ve  Lig  A 

hareketle mobilizasyon grubunun, aktif hareket grubuna göre kıyaslandığında, sağ diz aktif fleksiyon gonyometrik ölçümünde,sol diz aktif fleksiyon gonyometrik

En az altı aydır düzenli egzersiz yapan yaşlı grup ile egzersiz yapmayan yaşlı grup karşılaştırılarak egzersizin fiziksel aktivite seviyesine, hareket korkusuna,

ÇalıĢmamızda SAFE yutma yeteneği ve fonksiyonunun duyu değerlendirmesi sonuçlarına göre pnömoni öyküsü olan ve olmayan yaĢlıların dil duyu