• Sonuç bulunamadı

Çoklu organ yetersizliği ile seyreden bir leptospiroz olgusu (Yanıt)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çoklu organ yetersizliği ile seyreden bir leptospiroz olgusu (Yanıt)"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çoklu Organ Yetersizliüi ile Seyreden Bir Leptospiroz Olgusu

SayÕn Editör,

Okur ve arkadaùlarÕnÕn (1) “Çoklu Organ Yetersizliüi ile Seyreden Bir Leptospiroz Olgusu” ile ilgili makalesini ilgiyle okudum. Olgunun izlemin 10. gününde baùta ateù olmak üzere diüer yakÕnmalara ek olarak yanaklardan baùlayÕp tüm vücutta deriden kabarÕk olmayan, basmakla solan, yer yer birleùme eüilimi gösteren yaygÕn maküler lezyonlarÕn olduüu belirtilmektedir. Yanaklardan baùlayan kÕrmÕzÕ renkli döküntüler (maküler lezyonlar) genellikle alerjik durumlar ile enfeksiyonlarda (baùlÕca viral) gözlenir. Brusellozis tanÕsÕ ile tedavide kullanÕlan ilaçlarÕn her üçü-nün de ciltte alerjik döküntü yapma potansiyeli vardÕr (2-4). Bu nedenle cilt döküntülerinin ayÕrÕcÕ tanÕsÕ (ilaç alle-risi v.b. gibi) yapÕlmalÕydÕ. Mümkünse hastanÕn döküntüle-rini gösteren bir resminin konulmasÕnÕn da daha eüitici olacaüÕ kanÕsÕndayÕm.

Olguda leptospiranÕn tavùan idrarÕyla bulaùmÕù olacaüÕ düùünülmüù. Fakat ailenin baùlÕca geçim kaynaüÕ (mesle-üi), evde sarÕlÕk (leptospira enfeksiyonu) olan veya sarÕlÕk-tan ölen hayvanÕn olup olmadÕüÕ, hassarÕlÕk-tanÕn süt tüketimi, su ile temasÕndan (göl, çay ve derede yüzme gibi) bahsedil-meliydi. Çünkü leptospiroz olgularÕ sÕklÕkla maden iùçileri, askerler, çiftçiler, veterinerler, kanalizasyon, pirinç tarlasÕ gibi sulak alanlarda çalÕùanlarda görülür. Ancak son yÕllar-da çeùitli hobilerin artmasÕ ile ev hayvanÕ besleyenler, avcÕlar, balÕkçÕlar, göl-derede yüzenler, rafting yapan, bisiklete binenler gibi risk grubu olarak tanÕmlanmaktadÕr. Nadiren tavùanda da leptospirozis olduüu bildirilmiùtir (5). Ülkemizin özellikle doüusunda yaùayan insanlarÕn baùlÕca geçim kaynaüÕ tarÕm ve hayvancÕlÕktÕr. Bölgeden bildirilen olgularÕn çoüu baùta sÕüÕr olmak üzere evcil hayvan kay-naklÕdÕr (6,7). Bu nedenlerle, tavùanda leptospira enfeksi-yonunun hiç bir klinik ve laboratuar kanÕtÕnÕn olduüundan bahsedilmemesine raümen evde tavùan beslenmesi lep-tospira enfeksiyonu ve bulaùÕmÕ için yeterli bir kanÕt olarak ön plana çÕkarÕlmasÕ yerinde bir düùünce olmadÕüÕ kanaa-tindeyim.

HastanÕn öyküsü, klinik ve laboratuar bulgularÕ hem brusellozisi ve hem de brusellozis nedeniyle verilen trimetoprim-sulfametoksazol, rifampisin ve streptomisin’in yan etkilerini düùündürür. Çünkü hem brusellozis ve hem de kullanÕlan ilaçlarda aynÕ klinik tabloya neden (hepato-toksisite ve antibiotik kullanÕmÕna baülÕ K vitamini eksikliüi gibi) olabilir. Trimetoprim-sülfametoksazol en sÕk görülen yan etkiler kaùÕntÕ, makülopapüler ve morbiliform nitelikteki döküntülerdir. Rifampisinin hepatotoksik potansiyeli vardÕr. Hepatoselüler zedelenme yapar, bilirübin ve serum

transa-minazlarÕnÕn düzeyini yükseltir. Aminoglikozitler, proksimal hücreleri zedelenmesi sonucu, akut tübüler nekrozu taklit eden bir klinik tablo oluùur. Aminoglikozitler (özellikle streptomisin), sistemik olarak uygulandÕklarÕnda, cilt döküntüleri, ateù ve eozinofili gibi alerjik belirtilere neden olabilirler. Kemik iliüi depresyonu, hemolitik anemi, faktör V’in antagonizma edilmesine baülÕ kanama ve miyokardit gibi seyrek görülen yan tesirler yapabilirler (2-4).

PT, PTT uzun, fibrinojenin düùük, total ve direkt bilirubi-nin yüksek olmasÕ aüÕr bir hepatoselüler hasarÕ gösterebilir. AyrÕca PT, PTT’nin uzun, fibrinojen’in düùük, D-dimerin yüksek ve trombositopeninin olmasÕ yaygÕn damar içi pÕh-tÕlaùmasÕnÕ (YDûP) düùündürür. Leptospiroziste hepatose-lüler hasar oluùtuüundan K vitamine baülÕ faktörlerin yapÕ-mÕ azalÕr. K vitamine baülÕ faktörlerin yapÕyapÕ-mÕnÕn azalmasÕ nedeniyle tekrarlayan dozlarda K vitamini verilmesine raü-men PT ve PTT uzunluüunun normale gelmesi uzun bir süre alÕr. YDûP veya hepatoselüler hasara baülÕ PT ve PTT uzunluüu nasÕl, ne ùekilde ve ne kadar sürede düzeltildiüin-den ayÕrÕcÕ bir özellik olmasÕ bakÕmÕndan bahsedilmiù olma-lÕydÕ. Leptospirozis karaciüeri tutan (hepatotrop) bir enfek-siyon olduüu için total protein/albumin oranÕ baùta olmak üzere baùlÕca karaciüerde sentezlenen GGT, ALP gibi enzimlerin de bakÕlmasÕnda yarar olduüu kanaatindeyim. Çünkü leptospiralar karaciüerde hepatoselüler hasara (total protein/albumin oranÕnÕ tersine çevirir) ilaveten safra yollarÕnda enflamasyonuna neden olarak GGT ve ALP serum düzeylerinin artmasÕna neden olur (7,8).

BrusellanÕn ve ilaç yan etkilerinin nasÕl dÕùlandÕüÕndan hiç bahsedilmemekte ayÕrÕcÕ tanÕ yapÕlmadan direkt lep-tospira antikoru pozitifliüinden (Leplep-tospira IgM 1/200) bahsedilmektedir. Leptospira antikoruna ne ùekilde ve hangi yöntemle bakÕldÕüÕ ve pozitif sÕnÕr deüerinin (cut off) ne olduüundan bahsedilmiù olmalÕydÕ. AyrÕca leptospiro-zis tanÕsÕnda mutlaka karanlÕk alan mikroskobisi ile idrar-da her yöne son derece hareketli sarmal organizmalar aranmÕù ve altÕn standart test mikroskobik aglitünasyon testi (MAT) ile de doürulanmÕù olmalÕydÕ.

Makalenin tartÕùma bölümünde ikinci immün fazda leptospiralarÕn idrarda atÕlmasÕ gerektiüinden bahsedil-mesine karùÕn idrarda ne leptospira aranmÕù ne de idrar mikroskobisi veya kimyasÕndan bahsedilmiùtir. Böbreklerle ilgili olarak hastanÕn kreatininin yüksek oldu-üundan bahsedilmekte fakat BUN’dan bahsedilmemek-tedir. BUN’da yüksek olmalÕydÕ. ûzole kreatinin yüksekliüi ya aletsel teknik bir hata sonucu yanlÕù olarak yüksek ölçülmüù olabilir ya da aminoglikozid (streptomisin) nef-rotosisitesi gibi nonoligürik akut böbrek yetersizliüi sonu-cu yüksek ölçülmüù olabilir. Çünkü aminoglikozid kesil-dikten sonra, aminoglikozidin yüksek parenkim seviyele-rinin tübüler hasarÕ sürdürmesi nedeniyle serum kreatinini

Editöre Mektuplar J Pediatr Inf 2011; 5: 35-42

(2)

birkaç gün artmaya daha devam eder (9). Eüer kreatinin yüksekliüi varsa böbrek fonksiyonlarÕnÕ deüerlendirmek, prerenal, renal ayÕrÕmÕnÕ yapmak için mutlaka BUN düze-yinin de bilinmesi gerekir. Normal BUN ve kreatinin ara-sÕndaki oran 10-20 arasÕndadÕr. BUN/kreatinin oranÕ renal parenkim hasarÕ olan hastalarda aynÕ kalÕrken, böbrek kan akÕmÕnÕn azaldÕüÕ durumlarda bu oran artar. Hem leptos-pirozis ve hem de aminoglikozid nefrotoksisitesinde akut tubuler hasara baülÕ idrarda (mikroskobisinde) baùta renal tübül hücreleri ve silendirler olmak üzere hemen her türlü hücre gözlenir. Bu iki durumda idrar bulgularÕnÕn bir birin-den ayÕrÕmÕ önem kazanÕr. Aminoglikozide baülÕ akut tübüler nekrozda idrarda mikroorganizma görülmesi bek-lenmezken, leptospiroziste ise karanlÕk alan mikroskobi-sinde her yöne hareketli sarmal leptospira organizmalarÕn görülmesi beklenir.

SaygÕlarÕmla, Dr. Zafer BÕçakcÕ

Kafkas Üniversitesi TÕp Fakültesi, Çocuk SaülÕüÕ ve HastalÕklarÕ Anabilim DalÕ, 36100, PaùaçayÕrÕ,

Kars, Türkiye

Telefon: +90 474 225 11 90

E-posta: zaferbicakcib@yahoo.com.tr doi:10.5152/ced.2011.16

Kaynaklar

1. Okur M, Akgün C, Bektaù MS, Kaya A, Temel H, AçÕkgöz M, Doüan úZ. Çoklu Organ Yetersizliüi ile Seyreden Bir Leptospiroz Olgusu. J Pediatr Inf 2010; 4: 165-7.

2. Akova M, Kayaalp SO. Aminoglikozidler. ûçinde: Kayaalp SO (Editör). Rasyonel tedavi yönünden tÕbbi farmakoloji, onbirinci baskÕ. Ankara: Hacettepe-taù kitapcÕlÕk Ltd. úti, 2005, s.216-24. 3. Akova M, Kayaalp SO. Sulfonamidler, Ko-trimoksazol ve

Trimetoprim. ûçinde: Kayaalp SO (Editör). Rasyonel tedavi yönünden tÕbbi farmakoloji, onbirinci baskÕ. Ankara: Hacettepe-taù kitapcÕlÕk Ltd. úti, 2005, s.239-41.

4. Akova M, Kayaalp SO. Tüberküloz ve diüer mikobakteri infeksi-yonlarÕnda kullanÕlan ilaçlar. ûçinde: Kayaalp SO (Editör). Rasyonel tedavi yönünden tÕbbi farmakoloji, onbirinci baskÕ. Ankara: Hacettepe-taù kitapcÕlÕk Ltd. úti, 2005, s.254-65. 5. Gültekin M. Leptospira türleri. ûçinde: Topçu AW, Söyletir G,

Doüanay M (Editörler). ûnfeksiyon hastalÕklarÕ ve mikrobiyolojisi. ûstanbul: Nobel tÕp kitabevleri, 2002, s.1757-64.

6. úahin M, BÕçakcÕ Z. Üç Çocukta Leptospirozis VakasÕ. Çocuk dergisi 2005; 5: 139-42.

7. BÕçakçÕ Z. Belirgin Özelliüi Hipoalbuminemi ve Safra Kesesi Hidropsu Olan Çocukluk ÇaüÕ Leptospirozisi: Üç Olgunun Sunumu. Turkiye Klinikleri J Pediatr 2010; 19: 268-74.

8. Feigin RD. Leptospirosis In: Feigin RD, Cherry JD, Demmler GJ, Kaplan SL(eds). Textbook of Pediatric Infectious Diseases 5’th ed. Philadelphia: Saunders Company, 2004, p.1708-22. 9. Andreoli SP. Management of acute renal failure. In: Barrat TM,

Avner ED, Harmon WE (eds). Pediatric nephrology, 4th edition. Pennsylvania, Lippincott Williams&Wilkins, 1999, pp.1119-33.

YanÕt SayÕn Editör;

Dr. Zafer BÕçakçÕ ve Dr. Ahmet Hakan Gedik’e katkÕla-rÕndan ötürü teùekkür ederiz. Deüerli arkadaùlarÕmÕzÕn eleùtiri ve görüùleri aùaüÕda kÕsaca yanÕtlanmÕùtÕr.

HastamÕz 10 günlük trimetoprim-sulfametoksazol, rifampisin ve streptomisin tedavisinden sonra klinik ola-rak bir düzelme olmamasÕ üzerine hastanemize sevk edilmiùti. HastanÕn döküntülerinin yanÕnda ateù, halsizlik, terleme ve gastrointestinal kanama gibi diüer semptom ve bulgularÕnÕn varlÕüÕ döküntülerin, alerjik nedenlerden çok bir hastalÕüÕn parçasÕ olma olasÕlÕüÕnÕ desteklemekte-dir. Döküntülerin resminin eklenmesi daha eüitici olabilir-di. Ancak elimizde hastanÕn döküntülerini gösteren bir resim bulunmamaktadÕr.

Leptospira kaynaüÕnÕn evde beslenen tavùan olabile-ceüini düùündük. Leptosipiroz saptadÕüÕmÕz hastamÕzÕn yaùadÕüÕ evde tavùan dÕùÕnda baùka hayvan beslenmiyor-du. Hayvanda hastalÕk belirtilerinin olup olmadÕüÕ sorgu-lanmalÕydÕ ancak hasta yoüun bakÕmda çoklu organ yetersizliüi nedeniyle takip ve tedavi edilmekte iken öykü-nün bu yönü ile detaylandÕrÕlmasÕ gözden kaçmÕùtÕr.

HastamÕzda baùlangÕçta brusella da ayÕrÕcÕ tanÕda düùü-nülmüù olmakla birlikte bruselloz tedavisine hiç yanÕt alÕna-mamÕù olmasÕ ve leptosipiranÕn gösterilmiù olmasÕ nede-niyle kliniüin leptosipiroza baülÕ olduüunu düùünüyoruz.

HastamÕz 14 gün süreyle yoüun bakÕmda antibiyotik ve yoüun destek tedavisi sonrasÕ düzeldi. Antibiyotik kullanÕ-mÕna baülÕ K-vit eksikliüi nedeniyle PT, PTT uzamÕù olsay-dÕ K-vit tedavisi sonrasÕ 14 günlük yoüun desteüe ihtiyaç kalmaksÕzÕn daha kÕsa sürede PT, PTT’nin düzelmesini beklerdik. Uzun PT, PTT, düùük fibrinojen ve platelet sayÕ-sÕ altta yatan enfeksiyon hastalÕüÕ ile birlikte ele alÕndÕüÕnda gerçekte bir yaygÕn damar içi pÕhtÕlaùmasÕnÕ düùündür-mektedir. Leptospirozis te hepatosit hasarÕ ile PT, PTT uzamasÕ ve fibrinojenin düùmesine neden olur. Bu olguda her iki durumun bir arada olduüunu düùünüyoruz.

Leptospira antikoru T.C. TarÕm ve Köy ûùleri BakanlÕüÕ Merkez Veteriner Kontrol ve AraùtÕrma Enstitüsü (Etlik-Ankara) tarafÕndan insan serumunda mikroskobik aglüti-nasyon testi (MAT) yöntemi ile çalÕùÕldÕ. ûnsanlar için 1/100 titre ve üzeri pozitif olarak kabul edilmektedir. Leptospiroz tanÕsÕnda karanlÕk alan mikroskobisi ile idrar incelemesi yapÕlmalÕydÕ. Fakat hastanemiz enfeksiyon hastalÕklarÕ kliniüi ve laboratuarÕnda karanlÕk alan mikroskobisi yapÕ-lamadÕüÕ için bakÕlamamÕùtÕr.

HastamÕzda serum kreatinin yüksekliüinin yanÕnda BUN'da yükselmiùti. úayet aminoglikozid toksisitesine baülÕ olsaydÕ ilaç kesildikten sonra birkaç gün içinde serum kreatinin seviyesinin normale gelmesini beklerdik.

Editöre Mektuplar

(3)

Bizim hastamÕzda ise aminoglikozidin kesilmesi ve yoüun destek tedavisine raümen 2 hafta sonra serum kreatinin seviyesi normale geldi.

SaygÕlarÕmla, Dr. Mesut Okur

Düzce Üniversitesi TÕp Fakültesi, Çocuk SaülÕüÕ ve HastalÕklarÕ Anabilim DalÕ, Konuralp, Düzce,

İstanbul, Türkiye

Tel: + 90 380 542 13 90 E-posta: okurmesut@yahoo.com

Uludaü Üniversitesi TÕp Fakültesi’ne Kene TutunmasÕ ile Baùvuran Çocuk OlgularÕnÕn Deüerlendirilmesi

SayÕn Editör,

Derginizin 2010 yÕlÕ 4. sayÕsÕnda yayÕnlanan (1) “Uludaü Üniversitesi TÕp Fakültesi’ne Kene TutunmasÕ ile Baùvuran Çocuk OlgularÕnÕn Deüerlendirilmesi” (1) makalesini ilgiyle okudum. Çocuklardan çÕkarÕlan kene türlerinin tiplendiril-diüi bu çalÕùmayÕ, ülkemizdeki bu alandaki çalÕùmalarÕn kÕsÕtlÕ olmasÕ nedeniyle bilgi verici bir çalÕùma olarak deüerlendirdim. Türkiye’de memeliler, sürüngenler ve kuùlarda 32 kene türü bildirilmiùtir. Ixodes spp. çoüunluk-la Karadeniz bölgesinde görülmüù ve bunun bölgenin yaümurlu ve yoüun ormanlÕk olmasÕyla iliùkili olduüu düùünülmüùtür. Sporadik olarak bulunan türler:

Amblyomma variegatum Hatay’da (Suriye sÕnÕrÕnda), Boophilus kohlsi Güney Doüu bölgesinde (Suriye

sÕnÕrÕn-da), Ornithodorus Orta Anadolu ve Doüu Anadolu’da ve

Otobius megnini Doüu Anadolu’da (Malatya ilinde)

sap-tanmÕùtÕr. Haemaphysalis, Hyalomma, Boophilus,

Dermacentor, Rhipicephalus ve Argas türlerine ait keneler

bütün Anadolu’da yaygÕndÕr (2). Bu klinik çalÕùma ile de Bursa yöresinde görülen kene türleri ve yaùam evreleri hakkÕnda veriler ortaya konmuùtur. AyrÕca kene tutunma-sÕ ile baùvuran çocuklarda izlenecek yollar ve kene ile bulaùan hastalÕk spektrumu ortaya konmuùtur. Keneler riketsiyal, spiroketal bakteriyal ve parazitik hastalÕklarÕn vektörü olan kan emen ektoparazitlerdir. Kene ile taùÕnan hastalÕklar, saülÕklÕ çocuklar ve eriùkinlerde ciddi hastalÕk-lar ve ölüme neden olmaya devam etmektedir. Bu hasta-lÕklarÕn erken belirti ve bulgularÕ sÕklÕkla hafif ve nonspesi-fik viral hastalÕklara benzediüi için tanÕ zor olabilir. TanÕsal zorluklar nedeniyle keneler, kenelerin yaùadÕklarÕ doüal ortamlar, kene kökenli hastalÕklarÕn semptomlarÕ ve teda-viler hakkÕnda bilgi sahibi olmak gereklidir. Kene tutun-masÕ olan bir hasta baùvurduüunda, kenenin doüru olarak çÕkarÕlmasÕ, kenenin tipinin belirlenmesi ve sÕnÕflandÕrÕlma-sÕ uygun tedavi için önemlidir (3).

Dr. Gönül TanÕr

Pediatrik Enfeksiyon HastalÕklarÕ UzmanÕ

Dr. Sami Ulus KadÕn-Doüum ve Çocuk SaülÕüÕ ve HastalÕklarÕ Eüitim ve AraùtÕrma Hastanesi, Çocuk Enfeksiyon Kliniüi, Ankara, Türkiye

Tel: +90 312 305 61 81

E-posta: gonultanir58@yahoo.com doi:10.5152/ced.2011.17

Kaynaklar

1. Çelebi S, AydÕn L, HacÕmustafaoülu M ve ark. Uludaü Üniversitesi TÕp Fakültesi’ne Kene TutunmasÕ ile Baùvuran Çocuk OlgularÕnÕn Deüerlendirilmesi. J Pediatr Inf 2010; 4: 133-7.

2. Aydin L, Bakirci S. Geographical distribution of ticks in Turkey. Parasitol Res 2007; 101 (Suppl 2): 163-6.

3. TanÕr G, Özgelen ú, Tuygun N. Kenelerin Biyolojik Özellikleri, Kene ile Bulaùan HastalÕklar ve Türkiye’deki Epidemiyolojik Veriler. J Pediatr Inf 2008; 3: 117-23.

Uludaü Üniversitesi TÕp Fakültesi’ne Kene TutunmasÕ ile Baùvuran Çocuk OlgularÕnÕn Deüerlendirilmesi

SayÕn Editör,

Derginizin 2010 yÕlÕ 4. sayÕsÕnda yayÕnlanan Çelebi ve arkadaùlarÕnÕn yazdÕklarÕ “Uludaü Üniversitesi TÕp Fakültesi’ne Kene TutunmasÕ ile Baùvuran Çocuk OlgularÕnÕn Deüerlendirilmesi” adlÕ yazÕyÕ (1) ilgi ve dikkat-le okudum. Bilindiüi gibi 2002 yÕlÕndan itibaren ülkemizde KÕrÕm Kongo KanamalÕ Ateùi (KKKA) hastalÕüÕna baülÕ vakalar ve ölümler bildirilmektedir. Eriùkin hastalar vaka-larÕn çoüunu oluùtururken, çocuklarda KKKA’dan etkile-nen diüer bir grubu oluùturmaktadÕr. Türkiye’de özellikle Kuzeydoüu Anadolu ile Bolu arasÕndaki Kelkit, Çekerek, YeùilÕrmak vadilerinin bulunduüu coürafik alanlardaki böl-gelerde aüÕrlÕklÕ olarak vakalar görülmektedir (2,3). Ancak 2010 yÕlÕna gelindiüinde neredeyse tüm Türkiye’den spo-radik KKKA vakalarÕ bildirilmiùtir. Belirli bölgelerden KKKA hastalÕüÕnÕn sÕk olarak bildirilmesi, Hyalomma marginatum cinsi keneler için bu coürafik bölgelerde uygun yaùam alanlarÕnÕn olmasÕ ve insanlarla temas riskinin artmasÕ ile iliùkilidir. Bursa bölgesinde ise KKKA vakasÕna rastlanÕl-mamasÕ, Hyalomma marginatum cinsi keneler için uygun yaùan alanlarÕnÕn olmamasÕ ile iliùkilidir. Bu çalÕùmaya benzeyen ve Ankara’da 2008 yÕlÕnda polikliniüimize kene tutunmasÕ nedeniyle baùvuran çocuklarda yapmÕù oldu-üumuz bir çalÕùmada; Ankara merkezinde KKKA vakasÕ tespit edilemezken, Ankara’nÕn çevresindeki kÕrsal bölge-lerden baùvuranlarda KKKA vakasÕ tespit edilmiùtir (4). AyrÕca akÕlda tutulmasÕ gereken diüer bir konuda her kenenin KKKA virusunu taùÕmamasÕdÕr. Bu yazÕda

kenele-Editöre Mektuplar J Pediatr Inf 2011; 5: 35-42

Referanslar

Benzer Belgeler

Hatta bir gün 10 milyarı geri çevirip üstüne bir güzel kahve içmiş ve o zaman kendini zevkin doruğuna çıkmış gibi

Bilâhare Edirnede teşekkül eden ve merhum Hoca Ziya Beyin talebesi doktor Udi Ali, merhum Hacı Arif Beyin mah­ dumu Kanunî Zeki Beylerin de iştirak ettiği bir

Dördüncü çalışmada vanDellen rastgele 112 kişiden iradeli, iradesiz ve -kontrol grubu olarak da- kısmen dışa dönük karakterli arkadaşları hakkında kısa yazılar

Benim şiirlerimden esinlenerek yaptığı ve 1960 yılında Ankara Amerikan kültür merke­ zinde açtığı sergide yer almış olan “ İbat” da yok.. Şu anda adlarını

Daha önce de söylemiştim orada bir Taşhan vardı; onun ilerisinde solda o zaman CHP merkez binası olan, İlk Meclis'in olduğu bi­ na vardı.. Bu bina şimdi

Kliniğe kabulünde; genel durumu orta, koopere, oryante ve halsiz görünümde olan olgunun, vücut ısısı 38.4°C, kan basıncı (KB) 130/80 mmHg, kalp tepe atımı 104/daki- ka,

Hastanın takipleri sırasında çekilen Toraks BT’de sağ hiler bölgede sağ ana bronşa inva- ze kitle lezyon ve yaygın bilateral nodüler lezyonlar tespit edilmesi

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Polikliniğine Nisan-Eylül 2009 tarihlerinde (6 aylık dönem- de) kene tutunması ile başvuran ve kenesi Çocuk Acil