• Sonuç bulunamadı

Başlık: Osmanlı’nın Filistin Cephesi’ndeki Son MuharebesiYazar(lar):KEMAL, Cemal Sayı: 45 Sayfa: 037-069 DOI: 10.1501/Tite_0000000316 Yayın Tarihi: 2010 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Osmanlı’nın Filistin Cephesi’ndeki Son MuharebesiYazar(lar):KEMAL, Cemal Sayı: 45 Sayfa: 037-069 DOI: 10.1501/Tite_0000000316 Yayın Tarihi: 2010 PDF"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Osmanl›’n›n Filistin Cephesi’ndeki Son Muharebesi

Dr. Cemal KEMAL

*

ÖZET

Osmanl› İmparatorluğu’nun, Almanya’n›n organize ettiği İttifak Bloku’na kat›larak, Birinci Dünya Savaş›’na girişinden sonra, Ahmet Cemal Paşa komutas›nda Süveyş Kanal›’n› geçerek M›s›r’› geri almak, İngiltere’nin Kral Yolu (Hindistan Yolu)’nu kesmek ve Almanya üzerindeki İtilaf Bloku’nun Basks›n› azaltmak amac›yla başlatt›ğ› Kanal Harekâtlar›, başar›l› olamam›şt›r. Müteakiben, Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile oğullar›, Ali, Faysal, Abdullah ve Zeyd taraf›ndan Hicaz (Mekke ve Medine)’da ç›kart›lan Arap İsyan›’yla koordineli olarak yürütülen İngiliz taarruzu, Sina Yar›madas›’n› geçerek Filistin’e intikal etmiştir.

Filistin Cephesi’nde görevli Y›ld›r›m Ordular Grubu ( 4, 7, 8. Ordular ve Mondros Mütarekesi’nden sonra 2.ordu), Gazze Muharebeleri, Şeria Muharebeleri ve Nablus Meydan Muharebesi sonunda bozguna uğram›ş, s›ras›yla Dera, Şam ve Halep’e kadar çekilmişlerdir. Daha sonra, Milli Mücadele kadrosunun temelini teşkil edecek olan Mustafa Kemal (Atatürk), Mustafa İsmet (İnönü), Mustafa Fevzi (Çakmak), Ali Fuat (Cebesoy), Refet (Bele), Fahrettin (Altay) Paşalar ve Osmanl› birliklerin çoğunluğu Filistin Cephesi’nde General Allenby taraf›ndan sevk ve idare edilen İngiliz Ordusuna karş› savaşm›şlard›r. 7.Ordu Komutan› Mustafa Kemal Paşa, 26 Ekim 1918’de Halep kuzeyinde İngiliz ve Arap Ordular›n›n taarruzunu durdurmay› başarm›şt›r.

Anahtar Kelimeler: Mustafa Kemal, Osmanl›, İngiltere, Arap, Filistin, Suriye, Dera, Şam, Halep, Ordu, Çekilme, Savunma, Taarruz.

The Last Battle of the Ottoman State on the Palestine Front

ABSTRACT

Subsequent to the participation of the Ottoman State to the Axis Powers organized by Germany and entry into the First World War, the First and Second

*

(2)

Canal Campaigns - under the command of the Minister of the Navy and Fourth Army Commander Ahmet Cemal Paşa - to regain Egypt by advancing to the Suez Canal and thereby cutting off King’s Road (India Road) while at the same time diverting the pressure exerted by the Allied Powers on Germany, resulted in defeat. following the British Army attack coordinated with the Arab uprising at Hecaz (Mecca and Medina) led by the Mecca Emir Şerif Huseyin and his sons Ali, Faysal, Abdullah and Zeyd, the Sinai peninsula gradually passed into Palestinian lands.

The ‘Lightening Armies Group’ consisting at the beginning of the Fourth, Seventh and Eighth Armies and later, after the Treaty of Mondros the Second Army, were routed at the First, Second and Third Gaza Battles, the First and Second Şeria and the Nablus Field Battles and gradually withdrew to Gaza, Jerusalem, Nablus, Dera, Damascus and finally to Aleppo. Mustafa Kemal (Atatürk), Mustafa İsmet (İnönü), Mustafa Fevzi (Çakmak), Ali Fuat (Cebesoy), Refet (Bele) and Fahrettin (Altay) Pashas and the Ottoman corps that they led and which formed the cadre of the War of Independence against the occupation of Anatolia after the First World War, formed the majority of the army that fought against the British Army Commander General Allenby during the last phase of the Palestinian Front.Under the command of Mustafa Kemal Paşa, the Seventh Army went into history by stopping the assault of the combined British and Arab armies at Katma north of Aleppo on 26 October 1918 and which also marked the last battle fought on the Palestinian Front.

Key Words: Mustafa Kemal, Ottoman, Britain, Arab, Syria, Dera, Damascus, Aleppo, Army, Withdrawal, Defense, Attack

1. GİRİŞ

Frans›z ve Sanayi İnk›lâplar› dünyan›n ekonomik, ulaşt›rma, haberleşme, sosyal, politik, askeri, ilmi ve teknolojik yap›s›na çok önemli etkiler yapm›ş, dengeler değişmiş, güçler aras›ndaki rekabet Birinci Dünya Savaş›’n›n ön koşullar›n› haz›rlam›şt›r. Avrupa devletleri, savaş öncesi İttifak Bloğu (Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya sonra karş› bloğa geçecektir) ve İtilaf Bloğu (İngiltere, Fransa ve Rusya) olmak üzere iki karş›t gruba ayr›lm›şt›r. Avusturya-Macaristan Veliahd› Arşidük Francois (Franz) Ferdinand’›n Saray-Bosna’da bir S›rp milliyetçisi olan Gavrilo Principe taraf›ndan öldürülmesi üzerine, Avusturya-Macariastan 28 Temmuz 1914’te S›rbistan’a, Almanya 1 Ağustos 1914’te Rusya’ya, 3 Ağustos 1914’te Fransa’ya 4 ağustos 1914’te Belçika’ya, İngiltere 4 ağustos 1914’te Almanya’ya, Avusturya 6 Ağustos1914’te Rusya’ya savaş ilan etmiş,

(3)

böylece Birinci Dünya Savaş› başlam›şt›r.1 İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaş› başlarken amac›, Osmanl› İmparatorluğu’nun tarafs›zl›ğ›n› sağlamak, teminat vermemek ve savaş› kazand›ktan sonra topraklar›n› paylaşmakt›r.2 Osmanl› İmparatorluğu, 2 Ağustos 1914’te seferberlik ilan etmiş ve Almanya’yla gizli antlaşma imzalam›şt›r.3

Osmanl› İmparatorluğu, Balkanlar’da ve Kafkasya’da kaybettiği Türk halklar›n›n yaşad›ğ› topraklar› ve M›s›r’› geri almak amac›yla, Birinci Dünya Harbi’ne Almanya saf›nda kat›lm›şt›r.4 11 Ağustos 1914’te İstanbul’a gelen Alman Amirali Schuchon komutas›nda Goeben (Yavuz), Breslau (Midilli) ve baz› Osmanl› savaş gemilerinin, İstanbul Boğaz›’ndan ç›karak, 29 Ekim 1914’te, Rusya’n›n Karadeniz k›y›s›ndaki Odessa ve Sivastopol limanlar›n› bombalamas› üzerine, üç İngiliz torpidosu, 1 Kas›m 1914 sabah› saat 05.30’da, K›z›ldeniz k›y›s›ndaki Akabe Liman›’n› bombalam›şt›r. Rusya 1 Kas›m 1914’te, İngiltere ve Fransa 5 Kas›m 1914’te, Osmanl› Devleti’ne savaş ilan etmişlerdir.5 Padişah V.Mehmet Reşat, Halife s›fat›yla İngiltere

1 Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnk›lap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyeleri,

Atatürk ve Türk İnk›lap Tarihi, Editör Fatma Acun, 10.b., Ankara, Siyasal Kitabevi, 2009, ss.104.

2

Maurice Larcher, Büyük Harp’te Türk Harbi, c.I, çeviren (Çev.) Mehmet Nihat, İstanbul, Matbaay› Askeriye, 1927, s.88.

3

Almanya’n›n Rusya’ya savaş açt›ğ› 1 Ağustos 1914 tarihinden bir gün sonra 2 Ağustos 1914’te, Osmanl› Devleti’yle Almanya aras›nda bir antlaşma imzalanm›şt›r. Antlaşma görüşmeleri son derece gizli tutulmuştur. Sadrazam Sait Halim, Başkomutan Vekili Enver, Dâhiliye Naz›r› Talat Paşalar ve Meclis-i Mebusan Başkan› Halil Beyden başkas› bu antlaşmadan haberdar edilmemiştir. Ahmet Emin Yalman, Yak›n Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim, c.I, 1888-1922, 2.b., İstanbul, Özener Matbaac›l›k, 1997, s.252; Enver Ziya Karal, Osmanl› Tarihi, c.IX, İkinci Meşrutiyet ve Birinci Dünya Savaş›, 1908-1918, Ankara, Türk Tarih Kurumu (TTK) Yay›nlar›, 1996, s.372, 380; Coşkun Üçok, Siyasal Tarih, 1789-1950, 5.b., Ankara, Türk Matbaas›, 1961, s.291. Gizli antlaşma gereğince, Alman Bronzart Paşa Enver Paşan›n Vekili ve Genelkurmay Başkan› olmuştur. Enver Paşa, 20 Ekim 1914’te, Bronzart Paşa ile Birinci Şube Müdürü Haf›z Hakk› Paşadan:“ Karadeniz’de Osmanl› ve Rus filolar›n›n bir savaşa sebebiyet vermeleri halinde ne yap›lmal›d›r?” konusundaki düşüncelerini, sormuştur. Haf›z Hakk› Paşa:“...M›s›r’a karş› iyice haz›rland›ktan sonra sald›r›ya geçilebilir...” Bronzart Paşa:“...M›s›r üzerine harekete geçilmelidir (6 hafta içinde haz›rl›klar yap›lmal›d›r)...”şeklinde cevap vermişler, Enver Paşa Bronzart Paşan›n plan›n› kabul etmiş ve Alman Karargâh›na da onaylatm›şt›r. Karal, a.g.e., c.IX, ss.412-413.

4

Kemal H. Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, Sosyal, Ekonomik, Kültürel Temeller, İstanbul, İstanbul Matbaas›, 1967, s.27.

5

Midhat Sertoğlu, Muvassal Osmanl› Tarihi, c.VI, İstanbul, Güven Yay›nevi, 1972, s.3530; İsmail Hami Danişmend, İzahl› Osmanl› Tarihi Kronolojisi, c.IV, İstanbul, Türkiye Yay›nevi, 1955, ss.418-419; Yalman, a.g.e., c.I, ss.258-259. Sadrazam Sait Halim Paşan›n başkanl›ğ›nda 20 Eylül 1914’te yap›lan toplant›da, donanman›n Karadeniz’e ç›k›ş›na müsaade edilmemesi karar› al›nmas›na rağmen, Enver Paşa: “Türk Filosu Karadeniz’de ve zorla hâkimiyet kazanmal›d›r. Rus Filosu’nu aray›n›z. Nerede bulursan›z harp ilan etmeksizin hücum ediniz.” Alman Sefiri Wangenheim: “Hemen denize aç›l›n›z, maksats›z hedefsiz değil, fakat bütün vas›ta ve kudretinizle çarp›n›z. Mümkünse hareketlerin neticesinden ve insan kay›plar›ndan, Berlin’e çabuk malumat veriniz” talimatlar›n› Osmanl› Donanma Komutan› olarak atanan Amiral Souchon’a vermişlerdi. Böylece, 2 ağustos 1914 tarihli gizli Türk-Alman İttifak Antlaşmas› gereğince, Osmanl› Devleti’nin Birinci Dünya Harbi’ne girişi kaç›n›lmaz hale gelmişti. Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, c.II, 1908-1914, Remzi Kitabevi, 1993, ss.555-556. Attila İlhan’a göre:”...Devlet-i Aliyye

(4)

Ordusu içindeki Hintli Müslüman askerleri, Hindistan, Afganistan, İran, M›s›r, Cezayir, Fas, Tunus, Trablusgarp (Libya) ve Sudan halklar›n› ayakland›rmak, Osmanl› tebaas› (uyruğu) olan Araplar’›n Türkler’in yan›nda savaşa kat›lmalar›n› teşvik etmek amac›yla, 14 Kas›m 1914’te Cihad-› Ekber (kutsal dini savaş) Fetvas›’n› tüm dünyaya yay›nlam›şt›r.6

Osmanl› İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaş›’nda; Doğu (Kafkas), Çanakkale, Bat› (Galiçya, Romanya, Makedonya) Güney (Kanal, Filistin, Suriye, Hicaz, Yemen, Irak) Cepheleri’nde mücadele etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Birinci Dünya Savaş›’nda, Çanakkale, Kafkasya ve Filistin Cepheleri’nde tümen, kolordu ve ordu komutan› olarak görev yapm›şt›r. Mustafa Kemal, 5 Temmuz 1917’de merkezi Diyarbak›r’da bulunan 2.Ordu Komutanl›ğ›ndan İstanbul’da kurularak, Filistin Cephesi’ne intikal ettirilen 7. Y›ld›r›m Ordusu Komutanl›ğ›na atanm›ş, 15 Temmuz 1917’de kurulan Y›ld›r›m Ordular› Grup Komutanl›ğ›na bağlanm›şt›r. Mustafa Kemal, Y›ld›r›m Ordular› Grup Komutan› Alman Mareşali Falkenhayn ile problemler yaşay›nca istifa ederek İstanbul’a gitmiştir. Mareşal Falkenhayn, Filistin Cephesi’nde başar›l› olamay›nca, 25 Şubat 1918’ de Başkomutan Vekili Enver Paşa taraf›ndan Y›ld›r›m Ordular› Grubu Komutanl›ğ›ndan al›narak, yerine eski Çanakkale Cephesi Komutan› Mareşal Liman Von Sanders atanm›şt›r. Mustafa Kemal, 7 Ağustos 1918’de V.Mehmet Reşat’›n vefat› üzerine Padişah olan VI.Mehmet Vahdettin taraf›ndan bizzat 7.Ordu Komutanl›ğ›na tekrar görevlendirilmiştir. Mustafa Kemal’in 7.Ordusuna bağl› 3.Kolorduya Albay İsmet (İnönü), 20.Kolorduya Ali Fuat Paşa (Cebesoy) komuta etmekteydi.7 Birinci Dünya Savaş›’nda Güney Cephesi’nde, icra edilen Birinci ve İkici Kanal Harekâtlar›, Birinci, İkinci ve Üçüncü Gazze Muharebeleri, Birinci ve İkinci Şeria Muharebeleri ve Nablus Meydan Muharebesi sonunda bozguna uğrayan Y›ld›r›m Ordular Grubu Ordular›, s›ras›yla Filistin, Ürdün ve Suriye’yi boşaltarak, Gazze-Kudüs-Nablus-Dera-Şam- Halep genel mihverinde savunma muharebeleri yaparak,

(Osmanl› İmparatorluğu) güya s›n›r ötesi ç›karlar›n›-Gerçekte Kaiser (Almanya İmparatoru) Emperyalizmi’nin ç›karlar›n›-korumak maksad›yla, Birinci Dünya Harbi’ne kat›ld›. Hem de nas›l? Meclis-i Mebusandan hatta hatta Hükümet’ten habersiz olarak...” Attila İlhan,”Irak Ç›kmaz›, Neler Hat›rlat›yor?..” Cumhuriyet, 10 Eylül 2003.

6 Danişmend, a.g.e., c.IV, ss.419-420; Karal, a.g.e. c.IX, ss.399-402; Bernard Lewis,

Orta Doğu, H›ristiyanl›ğ›n Doğuşundan Günümüze Orta Doğu’nun 2000 y›ll›k Tarihi, çev. Mehmet Harmanc›, 2.b., İstanbul, Sabah Yay›nlar›, 1999, s.264; Kemal Ar›, Birinci Dünya Savaş› Kronolojisi, Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1997, s.74; Stanford J. Shaw ve Ezel Kural Shaw, Osmanl› İmparatorluğu ve Modern Türkiye, c.II, çev. Mehmet Harmanc›, İstanbul, E.Yay›nlar›, 1983, s.375; Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, c.II, s.564. Gnkur. Harp Tarihi Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.I Osmanl› İmparatorluğu’nun Siyasi ve Askeri Haz›rl›klar› ve Harbe Girişi, Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1970, ss.106-107, 264.

7

Sabahattin Selek , Anadolu İhtilali, c.1, 4.b., İstanbul, Burçak Yay›nevi, 1968, s.25; Vamik D. Volkan ve Norman Itzkowitz, Ölümsüz Atatürk, Ankara, Bağlam Yay›nlar›, 1998, s.150; H.Ç.Armstrong, Bozkurt, 5.b., İstanbul, Arba Yay›nlar›, 1997, s.70.

(5)

önce Halep kuzeyine müteakiben Adana’ya kadar çekilmek zorunda kalacakt›r.8

2. Filistin Cephesi’nde Son Muharebe A. Dera’ya Çekilme

General Allenby komutas›ndaki İngiliz Ordusu, Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’›n komutas›ndaki Arap Ordusu ile koordineli olarak, 19 Eylül 1918’de Nablus güneyinde bat›dan-doğuya doğru 8, 7 ve 4.Ordular›n savunduklar› mevzilere karş› büyük bir taarruz harekât› başlatm›şt›r. Nablus Meydan Muharebesi olarak tarihe geçen bu çat›şmalarda; Mareşal Liman Von Sanders’in Y›ld›r›m Ordular Grubu bozguna uğram›ş, Cevat Paşan›n 8.Ordusuyla kuruluşundaki Albay Refet (Bele)’in 22.Kolordusu imha olmuş, Mustafa Kemal’in 7.Ordusuyla kuruluşundaki Ali Fuat Paşan›n (Cebesoy) 20.Kolordusu ve Albay İsmet (İnönü)’in 3.Kolordusu ağ›r zayiat vermiştir.9 Bu Meydan Muharebesi’nden sonra, Filistin’de (Bat› Şeria) yeni bir savunma hatt› tesis edemeyen Y›ld›r›m Ordular Grubu Komutan› Mareşal Liman Von Sanders, Şeria Nehri doğusuna geçerek, imhadan kurtulma, Dera-El Müzeyrip hatt›na çekilme, bu hatt› savunarak düşman›n eline geçmesi halinde Anadolu’nun güneyinden yumuşak karn›n› tehdit edebilecek olan Suriye’yi kurtarma gayreti içine girmiştir.10 Cephenin yar›lmas› ve Albay İsmet (İnönü)’in 3.Kolordusunun düşman taraf›ndan kuşat›lmas› üzerine, 20.Kolordu Komutan› Ali Fuat Paşa (Cebesoy), 24 Eylül 1918’de 7.Ordu Komutan› Mustafa Kemal’e şu raporu gönderir: “…Bu saate kadar 3.Kolordunun Şeria doğusuna geçtiğine dair bilgi al›namam›şt›r. 20. Kolordu, hafif, ağ›r sahra toplar› ve arabalar› hariç olmak üzere diğer k›t’alar›n›n tümü ve dört dağ bataryas› da dâhil olduğu halde, 24 Eylül 1918 saat 14.00’te Aclun (Şeria Nehri doğusunda) bat›s›na gelmiştir...” 11Ali Fuat Paşan›n raporu, Mustafa Kemal’in 3.Kolordunun durumu hakk›ndaki endişesini daha da art›r›r. 20.Kolordu Şeria Nehri’nin doğusuna geçmekte acele etmiş, 3.Kolordunun bat›s›nda ve doğusunda aç›k yan meydana gelmişti. 3.Kolordudan hiçbir haber al›namad›ğ› halde, baz› unsurlar›n›n Şeria Nehri doğusundaki Evun’a intikal etmeleri, bu kolordunun imha olma ihtimalini kuvvetlendiriyordu. 3.Kolordu Komutan› Albay İsmet (İnönü), çok olumsuz koşullara rağmen, düşman›n kuşatmas›n› yararak,

8

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Atatürk İlkeleri ve İnk›lap Tarihi, c.1/1, Türk İnk›lab›’n›n Haz›rl›k Dönemi ve Türk İstiklal Savaş›, Ankara, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Yay›nlar›, 1994, s.42-43.

9 Bk. EK-A: Nablus Meydan Muharebesi Krokisi. 10

Bk. EK-B: Dera’ya Çekilme Krokisi.

11 Gnkur. ATASE Başkanl›ğ› Arşivi, Birinci Dünya Harbi Koleksiyonu: Klasör (Kls.)

(6)

kolordusunu Şeria Nehri doğusuna geçirmiş, Aclun istikametinde ilerliyordu.12

Mareşal Liman Von Sanders, Karargâh›n› 25 Eylül 1918’de Halep’e nakletmiş,13 Mustafa Kemal, düşman›n s›k› takibi ve bask›s›na uğramamak için:“7.Ordu, El Muzeyrip-Dera hatt›nda toplanacakt›r...3.Kolordunun İrbit üzerine yürümekte olan k›s›mlar›, Kolordu Karargâh›n›n hareketini geciktirmemelidir.20.Kolordu, yar›n akşama kadar Dera ve kuzeybat›s›nda toplanacakt›r. Dera’daki Alman Asya kolu 20.Kolordu emrine verilmiştir. Ordu Karargâh›, yar›n El Ramte üzerinden Dera’ya gidecektir” emrini yay›mlam›şt›r.14 İngilizler 25 Eylül 1918’de Amman’› işgal etmişler, Amman’›n düşmesiyle birlikte, güneydeki Araplar’›n bask›s› alt›nda kalan 4.Orduya bağl› 2.Kolordu birliklerinin 5000 personeli çekilme imkân› bulamam›ş ve teslim olmuşlard›.15 Böylece, Mersinli Cemal Paşan›n 4.Ordusu da Şeria Nehri doğusunda savaşa devam edemeyecek kadar ağ›r yenilgiye uğram›şt›.16 7.Ordu Komutan› Mustafa Kemal, 8.Ordu Komutan› Cevat ve 4.Ordu Komutan› Mersinli Cemal Paşalar 25-26 Eylül 1918 gecesi Dera’da buluştular. Birlikler dağ›n›k bir şekilde Dera istikametinde geri çekiliyorlard›. 24.Tümen ve 3.Süvari Tümeni 26 Eylül 1918’de El Muzeyrip’e gelmişlerdi. General Allenby’›n Ordusu taraf›ndan 8.Ordu birliklerinin büyük k›sm› imha veya esir edildiğinden, Y›ld›r›m Ordular Grubu Komutan› Mareşal Liman Von Sanders, 8.Ordu Komutan› Cevat Paşa ve 22.Kolordu Komutan› Albay Refet (Bele)’e art›k ihtiyaç kalmad›ğ›n› düşünerek, İstanbul’a gitmelerini bildirmiştir.17 M›s›r Kuvvei Seferiye Komutan› General Allenby’›n bundan sonraki hedefi Şam’d›. David Fromkin’e göre:

12 Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.IV, Ks.2,

Sina-Filistin Cephesi, Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1986, s.678. İsmet İnönü hat›ralar›nda, Mustafa Kemal Paşayla karş›laşmas›n› şöyle anlatmaktad›r:“Şeria’y› geçtikten sonra, akşam geç vakte kadar yürüyerek, Aclun denilen kasabaya ulaşt›k. Burada Ordu Komutan›m›z› buldum. Beni lütufkâr (iyiliksever, hoş, güzel) bir surette karş›lad›. Bildiği kadar bütün Suriye’deki askeri ve siyasi vaziyeti (durumu) anlatmaya çal›şt›. Mustafa Kemal Paşa, güç bir vaziyetten (durumdan) askerimi kurtarm›ş olarak benim gelmemden dolay›, aşikâr (aç›k, belli) bir surette memnunluk ve sevinç gösterdi.” Sabahattin Selek, İsmet İnönü, Hat›ralar, c.I, Ankara, Bilgi Yay›nevi, 1985, s.132.

13

Şükrü Mahmut Nedim, Filistin Savaş›, 1914-1918, çev. Abdullah Es, Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1995, s.155.

14

a.g.a., Kls. 3705, Dos. 28, Fih. 18-4.

15 Ayfer Özçelik,“Ali Fuat Cebesoy Hayat› ve Faaliyetleri,” Bas›lmam›ş Doktora Tezi,

Ankara Üniversitesi Türk İnk›lâp Tarihi Enstitüsü, 1989, s.110; Ar›, a.g.e., s.377; Nedim, a.g.e., s.156; Karal, a.g.e., c.IX, s.538; Fahri Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1967, s.93; Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnk›lab› Tarihi, c.III, Ks.3, 1914-1918 Genel Savaş›, Bunlar›n Siyasal Tepkileri, Ankara, TTK Yay›n›, 1957, s.456.

16 Karal, a.g.e., c.IX, s.538; Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya

Enver Paşa, c.III, 1914-1922, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1993, s.355.

17 Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.IV, Ks.2,

(7)

“…Kent Bağdat ve Kudüs’ten daha önemliydi. Yeryüzünün en eski kenti olan Şam’›n tarihi geçmişi önem taş›yordu. Dünyan›n en eski şehri olan Şam’›n kökenleri eski medeniyetler (uygarl›klar)aras›nda kaybolmuştu. Yahudiler ve Araplar, Müslümanlar ve H›ristiyanlar, İngilizler ve Almanlar ortada yokken Şam, zengin bir vaha (çöl ortas›nda yeşillik yer) kentiydi. Şam’›n ele geçirilmesi; İngilizler’in Arapça konuşulan Osmanl› topraklar›n› ele geçirme işlemini sembolik olarak tamamlamakla kalmay›p, İngiltere’ye Suriye vahalar›n› ele geçirerek, zaferlerini belgeleyen eski dünya fatihlerinin (ülke açan, alan) meşru ard›llar› (halefleri) say›lma hakk›n› kazand›racakt›.”18

İngiltere’nin Şam genel istikametindeki askeri harekât›n›n amac›n›n, İngiltere ad›na Sir Mark Sykes, Fransa ad›na Georges Picot taraf›ndan 16 May›s 1916’da imzalanm›ş olan Sykes-Picot Antlaşmas›’n›n gereği olarak Frans›zlar’› Suriye’ye intikal ettirmek olduğu anlaş›lmaktad›r. Fransa ve Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile yapt›ğ› gizli antlaşmalarla Suriye’yi hem Araplar’a hem de Frans›zlar’a vadeden İngiltere, bu ikili oyunlar› Filistin Cephesi’nde s›k s›k uygulam›ş, T.E.Lawrence vas›tas›yla Arap İsyan›’n›n ç›kmas›n› ve Osmanl› tebas› (uyruğu) olan Araplar›n İngiliz Ordusuyla işbirliği yaparak bize karş› savaşmalar›n› sağlam›şt›r.19 General Allenby, İngiltere’nin bu amac›n› gerçekleştirmek üzere, Türk Ordular›n›n imhadan kurtulabilen unsurlar›n› Şerif Faysal’›n Arap Ordusu ve Çöl Atl› Süvari Kolordusuyla Şam istikametinde takip etmeye karar vermiştir.20

B. Şam’a Çekilme

Mareşal Liman Von Sanders, Rayak (Riyak) güneybat›s›ndan, Kuneytra (Kunaytara) üzerinden Şam’›n 50 kilometre güneyinde Serameyn (Sereye)’e kadar uzanan hatt› (Riyak-Şam hatt›) tutmak istiyordu. Alman Asya Kolunun 26 Eylül 1918 akşam› Dera’dan Rayak (Riyak)’a taş›nmas›na başlan›r. Hayfa’dan çekilebilen Alman ve Avusturyal›lar’dan Kurulu küçük bir müfreze, 26 Eylül 1918’de, Beyrut’a var›r, Rayak’a çekilmesi emredilir.21

18

David Fromkin, Bar›şa Son Veren Bar›ş ( A Peace To End All Peace), Modern Orta Doğu Nas›l Yarat›ld›? 1914-1922, çev. Mehmet Harmanc›, İstanbul, Sabah Yay›nlar›, 1994, s.311.

19 Uzun müzakerelerden sonra, İngiltere ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin aras›nda Ocak

1916’da Şerif Hüseyin-Mc Mahon Antlaşmas› imzalanm›ş, İngiltere, Lübnan hariç Arap Yar›madas›, Irak ve Suriye’yi kapsayacak bağ›ms›z bir devlet kurulmas›n›, baş›na da Şerif Hüseyin’in getirilmesini kabul etmişti. Hacettepe Üniversitesi, a.g.e., ss.117-118.

20 Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, s.95. İngiliz

Ordusu taraf›ndan Suriye işgal edildikten sonra, Suriye Kral› olan Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu ve Arap Ordusu Komutan› Faysal, daha sonra Frans›z Ordusu taraf›ndan Suriye’den kovulacak, İngiltere taraf›ndan Irak Kral› olmas› uygun görülecektir.

21 Liman Von Sanders, Türkiye’de Beş Y›l, çev. M. Şevki Yazman, Burçak Yay›nevi,

(8)

Mareşal Liman Von Sanders, 27 Eylül’de otomobille Rayak’a hareket eder.22 7.Ordunun 3.Kolordusu, 27 Eylül 1918’de Dera-Şeyh Miskin-Serameyn-Kisve-Şam, 20.Kolordusu ise Dera-Ezra (Erzaa)-Mesmiye-Kisve-Şam istikametinde intikale başlarlar.23 Mustafa Kemal, 26-27 Eylül 1918 gecesini Dera’da geçirerek, 27 Eylül 1918’de 20.Kolorduyla birlikte hareket eder. 4.Ordu Komutan› Mersinli Cemal Paşa, Y›ld›r›m Ordular Grubu Komutan›’n›n çağr›s› üzerine Şam’a gider. Arap Kuvvetleri, 27-28 Eylül gecesi Dera’y› işgal ederler.24 General Allenby, Dera’y› 4.Süvari Tugay›n›n desteğindeki Faysal’›n Arap Ordusuna teslim ettikten sonra, harekât›n› Şam genel istikametine yöneltir.25

Y›ld›r›m Ordular Grubu Komutanl›ğ›ndan verilen emirden:“7.Ordu Komutan› Mustafa Kemal Paşan›n çekilen kuvvetlerin baş›nda kalacağ› ve Şam’›n savunmas›n› haz›rlamak üzere, 4.Ordu Komutan› Mersinli Cemal Paşan›n Şam’a gideceği” öğrenilmişti.26 Mersinli Cemal Paşa bu emir üzerine 27-28 Eylül 1918 gecesi Şam’a hareket etmişti.27 Suriye’deki Alman Komutan Mareşal Liman Von Sanders, Enver Paşa taraf›ndan Suriye’nin idaresinin de kendisine verilmek istendiğini, ancak askeri görevlerini bahane ederek kabul etmediğini belirterek, bu bölgenin içinde bulunduğu

22

Enver Paşa, Alman Genelkurmay Başkanl›ğ›n›n komutay› değiştirmek istemesi üzerine, 27 Eylül 1918’de Y›ld›r›m Ordular› Kurmay Başkan› Kaz›m Paşaya (Diyarbak›rl›), bir telgraf çekerek, Mareşal Liman Von Sanders’in durumunu sormuş, Kaz›m Paşa Enver Paşaya şu cevab› vermişti:“Son çekilmeler (ricatlar) Liman Paşay› sarsmam›şt›r. Fakat çok üzgündür. Durumdan ümitsiz olmamak için elinden gelebilir her cehdi (çal›şma, çabalama) ve kuvveti sarf ediyor ve etmektedir. Egemenliğini, özellikle komutanlar› aras›ndaki sayg›l› mevkiini kaybetmemiştir. Sağl›k durumu iyidir. Liman Paşan›n değiştirilmesini lütfen kabul etmeyiniz. Vaktiyle devaml› bir ricat (geri çekilme) halinde bulunan bir ordunun emir ve komutas›n› verdiğiniz bu zat(sayg› değer,say›l›r kimse), kuvvetinin her halde on kat üstünde bulunan düşman› alt› buçuk ay önünde tutmuş ve sözü geçen orduyla düşman›n büyük küçük yirmi kadar sald›r›s›n› püskürtmüştür. Memleketimizden Türk ç›kar›na zararl› olan Alman menfaatini(fayda, kar) çekmiş büyük rütbeli Alman subay› olarak, bir tek Liman Paşay› tan›yabildim.” Karal, a.g.e., c.IX, ss.538-539.

23 Bk. EK-C: Dera’dan Şam’a Çekilme Krokisi. 24

Özçelik, a.g.e., s.110. Araplar, T.E.Lawrence’in k›şk›rtmas›yla Dera’da hasta ve yaral› Türk askerlerini de merhametsizce öldürmüşlerdi. General Barrow:“Bütün Araplar Dera’y› derhal terk edeceklerdir. Bu halde harp edilmesini sevmem. Buras› düşmandan al›nm›ş bir şehir değil, adeta bir mezbaha...” demiştir. Willy, Bourgeois, Lawrence, Çev. Nusret Kuruoğlu, İstanbul, Bahar Matbaas›, 1967, ss.136-137; Gnkur.ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.VI, Hicaz, Asir,Yemen Cepheleri ve Libya Harekat›, Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1978, s.368; Salahi Ramazan Sonyel, “Albay T.E. Lawrence, Haşimi Araplar›’n›, Osmanl› İmparatorluğu’na Karş› Ayaklanmalar› İçin Nas›l Aldatt›?” Türk Tarih Kurumu (TTK) Dergisi, Belleten, (Nisan 1987) c.LI, Say›: 199, s.242.

25 H.V.F.Winstone, Orta Doğu Serüveni, 1898-1926 Y›llar› Aras›nda Orta Doğu’ daki

Siyasi ve Askeri İstihbarat›n Öyküsü, çev. Fuad Davudoğlu, İstanbul, Risale Yay›nevi, 1999, s.436.

26

Selek, Anadolu İhtilali, c.I, s.28; Volkan, s.151; Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, ss.100-101; Sanders, a.g.e., s.338.

27

(9)

ekonomik durumu çok olumsuz şekilde anlatmaktad›r.28 Mustafa Kemal Paşa, 29 Eylül 1918 akşam› Şam’a gelmiş, Osmanl› Başkomutanl›k Kurmay Başkanl›ğ›na, Nablus Meydan Muharebesi’nin başlad›ğ› 19 Eylül 1918’den-29 Eylül 1918’e kadar cereyan eden on günlük askeri harekât› ve ald›ğ› tedbirleri şöyle rapor etmiştir:

“18-19 Eylül 1918’de başlayan muharebe sonunda,8.Ordunun uğrad›ğ› beklenmeyen durum üzerine, çekilmek zorunda kalan 7.Ordu, çok üstün bir düşman bask›s› alt›nda Fara Vadisi kuzeyine çekilmeyi başard›ğ› s›rada, düşman Bisan(Beysan)’› tutarak Ordunun gerisini kesmiş bulunuyordu. Bu engeli ortadan kald›rmak mümkün olmay›nca, Orduyu bat›ya cephe ald›r›p, muharebe ederek Şeria Vadisi’nin doğusuna geçirmeye ve oradan da Cebeli Aclun içinden kuzeydoğuya yönelerek, Dera-Müzeyrip hatt›n› tutmaya karar vermiş ve Ordu bu hareketinde başar› sağlam›şt›r... 4.Ordu Komutan›’n›n; her iki ordunun da Şam’a gitmesine dair verdiği bilgi üzerine, Ordumu İngiliz süvarisi ve Arap asilerle (başkald›ran, azan, isyan eden) muharebe ederek, bugün (29 Eylül 1918) Şam güneyindeki Kisve’ye getirdim. Burada bugün Liman Paşadan ald›ğ›m emir üzerine, bu kuvvetleri Şam’›n savunmas› için Cemal Paşan›n (Mersinli) emrine b›rak›p, Rayak cephesinin komutas›n› almak üzere bu gece trenle oraya hareket edeceğimi arz ederim. Yapt›ğ›m inceleme ve Cemal Paşayla (Mersinli) görüşmemden ç›karabildiğim sonuca göre, kendisinin şerifle (Mekke Emiri Şerif Hüseyin) anlaşmada serbest b›rakmakta hiçbir sak›nca görmüyorum...”29

Mustafa Kemal, Albay İsmet ve Ali Fuat Paşaya, Mareşal Liman Von Sanders’in Şam’›n Mersinli Cemal Paşan›n komutas›nda 4 ve 7.Ordular taraf›ndan savunulacağ›n› bildiren emrinin birer suretini göndermiş:“...Bundan sonra,4.Ordu Komutanl›ğ›ndan emir almalar›n›, 7.Ordu Karargah›n›n 29-30 Eylül 1918 gece yar›s› Rayak’a hareket

28

Mareşal Liman Von Sanders, Suriye’yle ilgili düşüncelerini şöyle ifade etmiştir:“O zaman Suriye’nin durumu tek kelimeyle ümitsiz olarak vas›fland›r›labilir. Bir defa halk üzerinde etkili, düzenli ve güvenilir bir idare mevcut değildi…Hakimler, memleketin dili olan Arapça’y› asla bilmezken, bu memlekette adalet ve halk›n korunduğu nas›l iddia edilebilirdi?..Suriye’de Sami ›rk çoğunluktaysa da bu kar›ş›k millet içinde halis Araplar da çoktu…Büyük ticaret, çoğunlukla H›ristiyanlar’›n, küçük ticaretse Araplar’›n elindeydi. Ticaret ve sanayinin gelişmesine hükümetin kolayl›k göstermesi gerekirken, rüşvetçi memurlar, bu konuda durmaks›z›n güçlükler ç›kar›yorlard›. Türkler’le Suriyeliler aras›ndaki anlaşmazl›ğ› en iyi biçimde şu Suriye atasözü dile getirir; ‘Türkler’in ayak bast›ğ› yerde yüz y›l ot bitmez’...”Sanders ,a.g.e., ss.265-266; Karal, a.g.e., c.IX, s.536.

29

a.g.a., Kls.3705, Dos.28, Fih.21;21-1; Nedim, a.g.e., ss.157-158; Bayur, Türk İnk›lab› Tarihi, c.III, Ks.3, ss.456-457. Mustafa Kemal’in Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile anlaşmay› sak›ncal› görmemesinden, İngiltere ile Fransa aras›nda 16 May›s 1916’da, Osmanl› İmparatorluğu’nun paylaş›lmas› amac›yla imzalad›klar›, Sykes-Picot Antlaşmas›’n›n gereği olarak, Suriye’nin Fransa’ya verileceğinden korkan ve İngilizler’in Araplar’›n her ele geçirdikleri yerde kalabilecekleri yolundaki vaatlerine güvenen Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’›n, Nablus Meydan Muharebesi’nden sonra da bizimle anlaşarak, çoğunluğunu Bedevilerin teşkil ettiği emrindeki Arap Ordusuyla İngilizler’den önce, Şam’› ele geçirmeyi planlad›ğ› anlaş›lmaktad›r. a.g.e., c.III, Ks.3, s.458.

(10)

edeceğini ve 125.Alay›n Rayak (Riyak)’a hareket ettirilmesini” istemişti.30 Araplar, Dera’dan Şam İstikametinde çekilen birliklerimize sald›r›ya devam ediyorlard›. 48.Tümen Yarbay As›m (Orgeneral Gündüz) komutas›nda 29 Eylül 1918’de Mesmiye’ye ulaşt›ğ› s›rada, 4.Orduya bağl› 8.Kolordu Komutan› ve subaylar›n›n, Dürziler’in taarruzuna uğrayarak Kolordu Komutan›’n›n yaraland›ğ›, Kurmay Başkan Vekiliyle karargâh personelinin bir k›sm›n›n şehit edildikleri öğrenildi.31 Araplar, 8.Kolordu Komutan› Yasin Hilmi Paşa dâhil herkesi soymuş ve ç›r›lç›plak denebilecek hale getirmişlerdi.32 General Allenby’›n, 27-28 Eylül 1918 gecesi Arap Kuvvetleri taraf›ndan Dera’n›n işgaliyle Suriye topraklar›na intikal eden ve Şam istikametinde gelişen taarruzu, General Franchet D’Esperey’in Selanik bölgesinden başlay›p, Bulgar Ordusuna yöneltilen taarruzuyla eş zamanl› olarak planlanm›şt›. İtilaf Devletleri Ordular›n›n süratle ilerlemeleri karş›s›nda tutunamayan Bulgaristan, 29 Eylül 1918’de Selanik’te mütareke imzalamak zorunda kalm›şt›.33 Bulgaristan’›n teslim olmas›ndan sonra, Suriyeli Araplar’›n Türkler’e karş› sald›r›lar›n›n artmas› dikkat çekicidir. Albay İsmet (İnönü) Suriye’den çekilişin, çok olumsuz koşullarda yap›ld›ğ›n› değerlendirmiştir.34

Y›ld›r›m Ordular Grubu birlikleri, 29 Eylül 1918’de, Şam’›n güneyine ulaşm›şlar, Kuneytra (Kunaytara)’dan ilerleyen İngiliz birlikleri Şam’a yaklaşm›şlard›. General Allenby’›n Çöl Atl› Piyade Kolordusu, Şam

30

Armstrong, a.g.e., s.74; Sanders, a.g.e., s.338; Selek, Anadolu İhtilali, c.I, s.28.

31 Sedat Doğruer, Y›ld›r›m›n Ak›beti, İstanbul, Askeri Bas›mevi, 1927, s.208. 32

Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, ss.101-102. Sabahattin Selek’e göre:“Nablus Meydan Muharebesi’ndeki bozgunu Araplar tamaml›yorlard›. Bütün Suriye ayaklanm›şt›. Çekilme halindeki Türk askerleri, Araplar’›n bask›n›na uğruyorlard›. İngilizler’le işbirliği yapan Şerif Faysal, Türk Ordusunu arkadan vurmaktayd›.” Selek, Anadolu İhtilali, c.I, ss.26-27.

33 Üçok, a.g.e., ss.311-312; Selek, Anadolu İhtilali, c.I, s.26. Sadrazam Talat Paşa,

Filistin Cephesi’ ndeki durumun kritik bir hal almas› üzerine, Almanya’ya gitmiş, hiçbir ümit ›ş›ğ› görememişti. Bat› Cephesi’nde İtilaf Devletleri Ordular› karş›s›nda başar›s›z olan Alman İmparatoru ve Karargâh› çaresiz kalm›şlard›. Talat Paşa, Almanya dönüşü 29 Eylül 1918’de Sofya’ya uğram›şt›. Karş›layanlar›n Talat Paşaya: “Bulgar Cephesi yar›lm›ş ve Bulgar Hükümeti karş› taraftan mütareke isteyerek silah b›rakm›şt›r...” sözleri karş›s›nda, Talat Paşa birden sars›lm›ş, çökmüş ve vagonun kap›s›na tutunarak: “Bu günleri görmemek için keşke ölseydim” demiş ve İttifak Devletleri’nin Birinci Dünya Harbi’ni kaybetmekte olduğunun fark›na varm›şt›. Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, c.III, s.476; Alpay Kabacal›, Talat Paşan›n An›lar›, İstanbul, Türkiye İş Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2000, s.152.

34

İsmet İnönü Türk Ordusunun Suriye’den çekilirken karş›laşt›ğ› durumu şöyle aç›klamaktad›r: “İçinde yaşad›ğ›m›z halk dört seneden beri zehirlenmiş, dört yüz seneden beri beraber yaşad›ğ› Türk milletine zorla düşman haline getirilmişti. Büyük tehlikeden haberdar görünmeyen bir merkezi idare, al›nabilecek tedbirleri ihmal etmiş ve ordular hakikaten zay›f b›rak›lm›şt›. Bundan başka, Eylül 1918’de büyük düşman taarruzlar›n› kabul eden Osmanl› Ordular›n›n stratejik tertipleri uygun değildi. Denilebilir ki, çaresizlik yüksek sevk ve idareye hâkim olmuştur… Türk Ordusunun Suriye’den muharebeyle çekilişi, imkâns›zl›klar içinde ç›rp›nan bir heyetin, insan meziyetleriyle önlenemeyeceği bir hadise olarak vukua(maydana) gelmişti.” Selek, İsmet İnönü, Hat›ralar, c.I, ss.129-130.

(11)

kap›lar›na dayanm›şt›.35 Şam’da asayişsizlik, güvensizlik ve düzensizlik gittikçe art›yordu. Osmanl› Devleti, buna rağmen Surre Alay›’ n› savaş›n son senesinde de Şam’a kadar gönderebilmiştir.36 Şerif Faysal’›n adamlar›, Şam’a girerek, halk› isyana teşvik ediyorlar, ikmal unsurlar›m›z› durdurup yağmal›yorlard›. Akşama doğru şehirde yang›nlar başlam›ş ve Hicaz Hatt›’n›n en büyük istasyonu olan Kadem yanmaya başlam›şt›. Kadem’den Halep’e giden demir yolu, tahrip edilen telgraf direkleri ve telleriyle kapanm›şt›. İsyan eden Araplar damlardan, kap›lardan ve pencerelerden ateş ediyorlard›.37Mersinli Cemal Paşa, bu olumsuz koşullarda Şam’›n güneyinde savunmas›n› tertipleyerek, düşman birliklerini durdurmay› başaramam›şt›r.38

Suriyeliler, geri çekilen birliklerimizin köylerden, kasabalardan ve şehirlerden geçişi s›ras›nda taciz ediyorlar, yaral› askerlerimizi vahşice ve işkenceyle şehit ediyorlard›.39 Türk birlikleri Filistin Cephesi’nde Araplar’›n insanl›k d›ş› davran›şlar›na s›k s›k muhatap olmuştur.40 Mareşal Liman Von Sanders:“Bu durumda güneyden çekilen birliklerin ancak hiçbir yerde durmaks›z›n, Şam’dan süratle geçerek çekilmeleriyle kurtulmalar› mümkün

35

Volkan, a.g.e., s.152; Gnkur.ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.IV, Ks.2, Sina-Filistin Cephesi, s.694.

36

Y›lmaz Öztuna, Büyük Osmanl› Tarihi, Osmanl› Devleti’nin Siyasi, Medeni, Kültür, Teşkilat ve San’at Tarihi, c.X, İstanbul, Ötüken Neşriyat, 1994, s.392. Osmanl› İmparatorluğu, ekonomisi iflas etmesine rağmen, Filistin Cephesi’ndeki muharebelerin ve Arap İsyan›’n›n devam› süresince, Surre Alay›n› Araplar’a göndermeye devam etmiştir. Surre Alay›, 1916’da Medine’ye, 1917 ve 1918 y›llar›ndaysa, Şam’a kadar gidebilmiştir. Osmanl› İmparatorluğu’nun, Surre Alay›yla yapt›ğ› yard›m›n Araplar’›n, duygu, düşünce, tutum ve davran›şlar›n› değiştirmediği ve Arap İsyan›’n›n, Hicaz, Filistin ve Ürdün’den sonra, Suriye’ye de yay›ld›ğ› görülmektedir. Şefket Süreyya Aydemir’e göre:“Arabistan çölleriyle Suriye’de, Hicaz ve çevresinde yaşayan şeyhler için öyle söylenebilir ki, din demek alt›n demekti.” Aydemir, Makedonya’ dan Ortaasya’ya Enver Paşa, c.III, s.280.

37

Sanders, a.g.e., ss.339-340; Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, c.III, s.354.

38

Lord Kinross, Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, çev. Necdet Sander, 14.b., İstanbul, Alt›n Kitaplar Yay›nlar›, 2003, s.154; Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.IV, Ks.2, Sina-Filistin Cephesi, s.697.

39 H.C.Armstrong’a göre:”…Lawrence’in adamlar›, içlerindeki bütün o Arap

canavarlar›yla, sürüden ayr›l›p dağ›lan askerleri öldürüyor, üst başlar›n› soyup al›yor, askerlerin organlar›n› kesiyorlard›.” Armstrong, a.g.e., s.73.

40

İsmet İnönü, Suriye’de Dera’dan Şama çekilirken yaşad›ğ› olaylar› şöyle anlatmaktad›r: “Zehirlenmiş olan ve içinde düşman tertipçileri bulunan köylerden gelen darbeleri hazmederek gitmenin faydas›, hatta imkân› olmad›ğ›n› gördük. Taarruza uğrad›ğ›m›z yerlerde durup, ilk önce onlarla hesaplaşmay› kararlaşt›rd›k. Bu ricatlar (geri çekilme) esnas›nda, k›ta’s›n› kaybeden veya dermans›zl›ğ›ndan geride kalan münferit (tek, ayr›) askerlerin halktan gördükleri muameleler yürekler ac›s›d›r. Yorgun düşmüş askerimizi, 30 Eylül 1918 gecesi Şam’dan geçirip, kuzeyine ç›karmak hareketine başlad›k. Emirlerin ve birliklerin tertibinin s›k s›k değiştirilmesinin sebebi; cephenin bir türlü kurulamamas›, düşman›n serbestçe ve halk isyan› halinde Şam’› adeta işgal etmiş olmas›d›r.” Selek, İsmet İnönü, Hat›ralar, c.I, ss. 132-133.

(12)

olabilirdi...”demektedir.41 Araplar, Albay İsmet’in 3.Kolordusu Şam’dan geçerken, isyan hareketini vahşete dönüştürmüşlerdir.42

General Allenby’›n komuta yerinde, 29 Eylül 1918’de, Faysal’›n Arap Ordusunun Şam’› işgal edecek tek müttefik birliği olmas› kararlaşt›r›l›r. Bu önlem, bir Müslüman şehrinin H›ristiyan kuvvetlerinin işgaline karş› halk›n direnme olas›l›ğ›ndan al›n›r.43 Birliklerimiz, 30 Eylül 1918 günü öğleden sonra Şam’› boşaltarak, Halep istikametinde intikale başlam›şlar, Arap ve İngiliz Ordular›, 1 Ekim 1918’de, Şam’› ele geçirmişlerdir.44 Bir müfrezeyle

41

Sanders, a.g.e., s.338.

42Y›ld›r›m Ordular Grubu Karargâh›, 20 Eylül 1918’de Nas›ra’da bask›na uğrad›ğ›ndan,

Şam’a intikal etmişti. Şam’da Araplar isyan halinde olduğundan, 22 Eylül 1918’de, daha kuzeye çekilmek zorunda kalm›şt›. Şam’da kalan Osmanl› askerleriyse, asi yerliler taraf›ndan kahpece ve vahşice şehit edilmişlerdi. Sertoğlu, a.g.e., c.VI, s.3577. İsmet İnönü hat›ralar›nda, Şam’›n içinden geri çekilişi esnas›nda halktan gördükleri düşmanca davran›şlar› şöyle ifade etmiştir:“3.Kolordu bir defa daha arkas› kesilmiş, hem bu sefer düşmanl›k galeyan› (kaynama, çalkalanma)ve taşk›n tecavüzler sarhoşluğu içinde bulunan bir halk taraf›ndan yolumuz kesilmiş bulunuyordu. Şam’›n gece gördüğüm güney k›sm› hesaps›z bahçelerin hendekleri ve çitleriyle dehşetli bir engel tarlas›na benziyordu. Tel örgü engelleri, bizim içinde bulunduğumuz vaziyete nispetle, hafif ve kolay tabiatta say›l›rd›. Bu engel tarlas›ndan yol açarak ve yol yaparak Şam’›n kenar›ndan kuzeyine ç›kmaya başlad›k. Askeri hayat›mda bir de burada, Şam bahçelerinden ateş içinde geçerken, herkesin yorgunluktan bitkin ve ümitsiz olduğu bir manzara karş›s›nda bulunuyordum. Bir dereceye kadar genişçe bir sahaya vard›ğ›m›z zaman durdum, kumandanlar›, yak›n›mda bulunan subaylar› ve askeri etraf›mda toplad›m. İçinde bulunduğumuz vaziyetten şerefimizle, selametle ç›kman›n mümkün olduğunu, ancak bu neticenin kolordu kumandan› olarak benim tertibimle elde edilebileceğini anlatt›m. Sözlerim iyi tesir etti. Ufak bir dinlenmeden sonra yeni bir şevkle Şam’› geçmeye başlad›k. Gün doğarken Şam’›n doğusundan kuzeyine ç›km›ş bulunuyorduk. Sonradan öğrendiğimize göre Şam, ayn› gün bat›dan ve içerden işgal edilmiş ve Arap istiklali ilan olunmuştur.” Selek, İsmet İnönü, Hat›ralar, c.I,s.134.

43 David Fromkin’e göre:“...Allenby (İngiliz Ordusu Komutan›)’›n baş siyasi subay›

General Gilbert Clayton’un D›şişlerine gönderdiği bir rapordan, Şam’› Avustralyal›lar işgal ettiği takdirde, kentte huzursuzluk ç›kacağ›na inand›ğ› anlaş›lmaktad›r. Şaml›lar›n bunu, İngiltere’nin kenti Frans›zlar’a b›rakacağ›n›n işareti olarak görecekleri tahmin edilmekteydi. General Clayton, İngiltere’nin Fransa’yla ilişkide görünmesinin, Suriyeli Araplar’›n düşmanl›ğ›n› uyand›racağ›n› baştan beri savunmaktayd›. Gilbert Clayton, daha sonra İngiltere D›şişleri Bakanl›ğ›na şöyle bir rapor göndermişti: Şam’›n Şerifçiler taraf›ndan işgal edilmesine izin vermemiz, Frans›z niyetleri konusundaki kuşkular›n bir k›sm›n›n giderilmesini sağlam›şt›r.” Fromkin, a.g.e., s.333.

44

İrfan C. Acar, Lübnan ve Filistin Sorunu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu (TTK) Yay›nlar›, 1989, s.22; Karal, a.g.e., c.IX, s.538; Danişmend, a.g.e., c.IV, ss.445-446; Ar›, a.g.e., s.379; Sertoğlu, a.g.e., c.VI, s.3577; Nedim, a.g.e., s.156.; Shaw, a.g.e., c.II, s.391; Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, c.III, s.355; Winstone, a.g.e., s.436; Lewis, Orta Doğu, H›ristiyanl›ğ›n Doğuşundan Günümüze Orta Doğu’nun 2000 Y›ll›k Tarihi, s.266; Christophe Abensour ve diğerleri, Thema Larousse, Tematik Ansiklopedi İnsan ve Tarih,Tarih Siyasal Sistemler Düşünce Tarihi Dinler, İstanbul, Milliyet Yay›n›, 1993, s.225; Şükrü Tezer, Atatürk’ün Hat›ra Defteri, 3.b., Ankara, Türk Tarih Kurum (TTK) Yay›nlar›, 1995, s.173; Volkan, a.g.e., s.152. 30 Eylül 1918 günü saat 14.00’te, Şam’›n siyasi bağ›ms›zl›ğ› ilan edilmişti. İngilizler’in 5.Süvari Tugay›, 493 esir ve 30 adet makineli tüfek ele geçirerek, Arap Ordusu öncüsüyle 1 Ekim 1918 günü saat 06.00’da Şam’a girmişlerdi. Türk ve Alman askerleri, üzgün şekilde şehri terk ederken, İngiliz askerleri Şam’da kurtar›c› olarak karş›lanm›şlard›. Halk alt›n karş›l›ğ› bile hastalar dâhil Türkler’e yiyecek vermiyorlard›. Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, s.105.

(13)

Sasa yöresinin savunmas›yla görevli bulunan Suriye as›ll› Ali R›za Paşa düşman taraf›na kat›lm›şt›r.45 İngilizler’in, 1 Ekim 1918’de Şam’› ele geçirmeleri, halk›n ve Ordunun moralinin bozulmas›na neden olmuş, ayn› gün Padişah VI.Mehmet Vahdettin taraf›ndan bir Hatt› Hümayun yay›nlanm›şt›r.46 Padişah VI.Mehmet Vahdettin, Ordunun moralini düzeltmek amac›yla, bu bildiriyi yay›mlam›ş, ancak oldukça geç kalm›şt›r. Şam’› ele geçiren Düşman Halep istikametinde ilerleyerek, Anadolu’nun güneyinden yumuşak karn›n› tehdit etmeye başlam›şt›r. İsmet İnönü, daha sonra hat›ralar›nda Suriye’nin savunmas›ndaki problemleri şöyle ifade eder:

“...Suriye halk›n›n ve Arap şeyhlerinin idaresi de Türk ve Alman müttefikleri aras›nda zaman zaman ciddi ihtilaflara (uyuşmazl›k, anlaşmazl›k) sebep olmuştur. Suriye’nin her taraf› bir as›rdan beri İngilizler ve Frans›zlar’la temastayd›. Şimdi muharebe esnas›nda düşman tahrikleri azami derecedeyken, bir de Alman müttefiklerimiz resmi vazifelerle Arap âlemi içine kar›şm›şlard›. Şeyhler ve politikac› unsurlar, tecrübeleriyle yabanc› devletler mensuplar›yla temas kurman›n yöntemlerini biliyorlard›. Harp zaman›, siyasi ve iktisadi şartlar güç ve ağ›r olduğu için, halk›n zaten komutanlar yan›nda her gün söyleyecek şikâyetleri olmuştur. Bizim derdimiz; harbin namüsait (müsait olmayan) cereyan› ile artan, halk ve hükümet aras›ndaki uzak ve soğuk münasebetlerdir. Bu münasebetler gittikçe güçleşmiştir. 1918 senesinde Suriye Arap reisleri üzerinde, bizim aleyhimize bir milli kurtuluş harbi telkinlerinin tesiri, iyice görülmeye başlanm›şt›. Suriye savunmas›nda bu unsur, harbin son alt› ay›nda, bizim için y›prat›c› olmuştur.”47

45 Bayur, Türk İnk›lab› Tarihi, c.III, Ks.3, s.459; Doğruer, a.g.e., s.236. 46

Padişah’›n Yay›mlad›ğ› Hatt› Hümayun şöyledir: “Asker evlatlar›m; bugün, say›ca üstün bir düşman›n taarruzuna fedakârca mukabele etmeniz gerekiyor. Bir askerin cesaret ve sadakatinin (Dostluk, bağl›l›k, doğruluk)büyüklüğü ancak böyle s›k›ş›k zamanlarda belli olur. Bu zor günlerde gösterdiğiniz yüreklilik ve dayan›kl›l›ktan dolay› hepinize teşekkürlerimi bildiririm. İçinde bulunduğumuz zor koşullar, hiçbir şekilde cesaretinizi k›rmas›n, bilakis, şimdi bütün kuvvetinizle düşmana karş› koyarak memleketimizde daha fazla ilerlemesine engel olmal›s›n›z. Ben her an sizi düşünmekte ve başar›n›z için dua etmekteyim. Ölüm hakt›r. Korkuyla köyünde bin defa ölmekten, mertçe savaşarak, Allah’›n takdiri an›nda ölmek daha kutsald›r. Bu inançla elbirliğiyle çal›ş›n›z, herhalde Tanr›’n›n lütffunu (Hoşluk, güzellik, iyi muamele) kazan›rs›n›z.” Güngör Cebecioğlu, “Atatürk ve Güney Cephelerimiz,” Bas›lmam›ş Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Türk İnk›lâp Tarihi Enstitüsü, 1991, s.62; Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.IV, Ks.2, Sina Filistin Cephesi, ss.738-739; Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Türk İstiklal Harbi, c.I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikat›, 3.b., Ankara, Gnkur. Bas›mevi, 1999, s.12; Şefket Süreyya Aydemir, Tek Adam, c.I, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1963, s.314.

47 Selek, İsmet İnönü, Hat›ralar, c.I, ss.125-126. İngiliz Ordusu Komutan› General

Allenby, Şam’a kadar olan Türk Ordusunun harekat›n› şöyle anlatmaktad›r: “ Eylülün 26.günü, Şam’a doğru ileri harekete geçildiği zaman,45.000 Türk ve Alman Şam’da veya Şam’a doğru çekilme halinde bulunuyordu. Bütün düşman birlikleri intizamlar›n› (düzgün dizilme) kaybetmekle beraber, kendilerine vakit kazand›r›ld›ğ› takdirde ileri hareketimizi geciktirecek bir kuvvet meydana getirebilirlerdi. Fakat 4.Ordunun geri kalan k›sm›n›n imhas›yla, 20.000 kişinin esir al›nmas›, buna imkân b›rakmad›. Filistin ve Suriye’deki Türk Ordular›n›n, 4.000’i silahl› olmak üzere 17.000’i bulan bakiyesi (geriye kalan›) her türlü

(14)

C. Halep’e Çekilme

4.Ordu Komutan› Mersinli Cemal Paşa, Şam’›n savunmas›n› tesis edemeyince, birliklerimiz düzensiz bir şekilde Halep istikametinde çekilmeye başlam›şlard›r. İngilizler ve Araplar’›n kesin olarak Şam’› işgal ettikleri 1 Ekim 1918’de; Y›ld›r›m Ordular Grubu ve 20.Kolordu Karargâhlar› Baalbek’te, 7.Ordu Karargâh› Rayak (Riyak)’ta, 4.Ordu Karargâh› Şam-Rayak yolunda, 3.Kolordu Eski Han’da, 48.Tümen Şetvar’da bulunuyorlard›.48 20.Kolordunun, 24, 26 ve 53.Tümenleri Şam’dan Doma’ya çekilmeye başlam›şlar, 48.Tümen, Araplar›n aldatma hareketlerine uyarak, Doma kasabas› doğusunda İngilizler’e esir düşmüştü. Türk birliklerinin Doma’da topland›ğ›n› gören Araplar, birliklerimizi geciktirmek ve zaman kaybettirmek için yiyecek ve içecek getirerek kand›rmaya çal›şt›lar. 24.Tümen, Araplar’›n ›srarlar›na rağmen Doma Köyü’nde kalmayarak, Kuteyfe istikametinde yürüyüşüne devam etmiş, 26 ve 53.Tümenler köyde yemek pişirirken, İngilizler’in taarruzuna ve Doma doğusundan Araplar’›n ateşine maruz kalarak esir olmuşlard›r.49

Mersinli Cemal Paşa, Rayak’a Mustafa Kemal’in yan›na giderken, birlikleri Doma istikametine hareket etmişlerdi. 30 Eylül-1 Ekim 1918 gecesini Şam-Rayak yolu üzerinde geçiren Mersinli Cemal Paşan›n 4.Ordusunun malzemeleri ve içinde milyonlar bulunan kasas› vagonlar içinde Şam İstasyonu’nda kalm›şt›r.50 Yürüyüş kollar›n›n, Berede Vadisi’nden ve Albay Von Oppen’in ileri karakollar› aras›ndan geriye çekilişi, 1 Ekim 1918 günü akşam›na kadar devam etmiştir.51 İngilizler’in, 1 Ekim 1918’de Şam ile ayn› zamanda Beyrut’u da işgal ettikleri haberi gelir. Şerif Faysal’›n İngiliz dan›şman› Albay T.E.Lawrence ve Ordu Komutan› Nuri el Sait52 5.Süvari Tugay›n›n arkas›ndan 1 Ekim 1918’de Şam’a

teşkilattan, nakil (ulaşt›rma) vas›talar›ndan, hatta savunma için bile olsa, faaliyette bulunmaya elverişli her çeşit malzemeden yoksun bir insan kalabal›ğ› halinde, kuzeye doğru kaçmaktayd›...” Selek, a.g.e., c.I, s.27.

48

Bk. EK-D: Şam’dan Halep’e Çekilme Krokisi.

49 Bayur,Türk İnk›lab› Tarihi,c.III, Ks.3, s.459; Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk

Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, s.106; Doğruer, a.g.e., s.237.

50 Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, s.106; 1918 Y›l› Hareketleri,

Doğruer, a.g.e., ss.237-238.

51 Sedat Doruer, çekilme esnas›nda, yolcular›n›n çoğunluğunu kad›n ve çocuklar›n

oluşturduğu Halep istikametine giden bir trenin Demer yak›n›nda makineli tüfek ateşi alt›nda kald›ğ›n› belirttikten sonra, olay› şöyle anlatmaktad›r:“...Baş›bozuk, asker, memur, zabit, kad›n, çocuk boğaz›n içinde makineli tüfek ateşi alt›nda mahşerden (k›yamet günü ölülerin dirilip toplanacaklar› yer ve zaman, çok ve büyük kalabal›k, herkesin birbirini arad›ğ›, telaşl› kalabal›k) bir numune tahaddüs (yokken ortaya ç›km›ş) etmiş, yollar hendekler silahs›z halk›n cesetleriyle dolmuş, can›n› kurtarabilenler, kad›n ve çocuklar›n feryad› içinde şehir taraf›na kaçarken bir k›s›m Araplar yağmaya koyulmuştu. Şam sokaklar› istiklal nümayişleri içinde çalkalan›yordu.” Doğruer, a.g.e., s.225.

52

Nuri Sait, İstanbul’da Harp Okulu’nda okumuş, Osmanl› Ordusunda uzun y›llar hizmet etmiş, Albay rütbesine kadar yükselmiş, sonradan kaçarak Arap İsyan›’na kat›lm›şt›. Karal, a.g.e., c.IX, s.513.

(15)

girerler.53 Mustafa Kemal, 1 Ekim 1918’de Şam’›n düşman›n eline geçmesinden sonra, Şam-Rayak (Riyak) hatt›nda savunman›n devam edemeyeceğini değerlendirerek, birliklerine Halep istikametinde çekilme emri verirken, Mareşal Liman Von Sanders ise bulunulan mevzilerde savunmaya devam edilmesini bildirir.54 Mustafa Kemal, Liman Von Sanders’in verdiği emrin alt›na:“Gördüm. Benim emrimden başka türlü hareket etmek mümkün değildir” yazm›ş,55 o gün kendisine şu cevab› vermiştir:

“Bugün, Ordu’ya verdiğim direktifin bu hal içinde uygulanmas›n›n mümkün olmad›ğ› bildiriliyor. Bu emrin içindekilere göre kapsam›n› ordular›n haline ve durumun bugünkü şekline yak›ndan olan vukufum (öğrenme, haberi olma) itibariyle sözle aç›klayacak olursam, zat› devletleriyle (şahs›na ait, büyük rütbe, mevki)tüm olarak düşünce birliğinde bulunduğumdan kesinlikle kuşkum yoktur. Asl›nda benim emrettiğim hususlar, düşman›n bask›s›yla kendiliğinden meydana gelecektir... Emrimde bildirdiğim surette hareket edilmediği takdirde, bundan sonra Orduya bir şekil dahi vermeye imkân kalmayacağ›n› büyük bir itaatle arz ederim.”56

Mustafa Kemal, 2-3 Ekim 1918 gecesini Baalbek’te geçirmiş, 3 Ekim 1918’de Mareşal Liman Von Sanders’le buluşarak, durum değerlendirmesi yapm›ş ve düşüncesini:“Elde kalan 7.Ordu bir enkazdan ibarettir. Bunlar, Halep’te Suriye’nin kuzeyinde toplanmal›, bundan sonra yeni bir karar al›nmal›d›r” şeklinde ifade etmiş, Mareşal Liman Von Sanders:”Karar budur, fakat ben nihayet bir yabanc›y›m, bu karar› veremem. Bunu ancak, bu yurdun sahipleri verebilir” cevab›n› vermiş, Mustafa Kemal, bunun üzerine:“O halde, karar uygulanacakt›r”demiştir. Mareşal Liman Von Sanders’in: “Yaln›z ricam Kurmay Başkan›’n› da ikna eder misiniz?” sözleri üzerine,57 Liman Von Sanders ile Mustafa Kemal, hasta olan Kaz›m Paşay›

53 Fromkin, a.g.e.,s.334; Sanders, a.g.e., s.342. 54

Mustafa Kemal, Riyak (Rayak)’› savunmaya çal›ş›rken, Mersinli Cemal Paşan›n savunma tertibi alamad›ğ›ndan, Şam’dan ayr›ld›ğ›n› öğrenmişti. Riyak’ta daha fazla kalmas›n›n birliklerinin imhas›yla sonuçlanabileceğini değerlendirerek:“...Şam’da bulunan bütün kuvvetler benim orada b›rakt›ğ›m İsmet Beyin emri alt›nda, Riyak havalisindeki birlikler Ali Fuat Paşan›n kumandas› alt›nda şimale (kuzey yönüne) hareket edeceklerdir.” emrini vermişti. Falih R›fk› Atay, Çankaya –Atatürk’ün Doğumundan Ölümüne Kadar-, İstanbul, Pozitif Yay›nlar›, 2004, s.121; Bu emre karş›l›k Mareşal Liman Von Sanders:”...7.Ordu Komutan›’n›n vazifesinin, cenubdan (güneyden) gelen k›t’aat› (birlikleri) kendi bulunduğu hatta tutmak olduğunu” bildirmişti. Doğruer, a.g.e., ss.244-245.

55 Selek, Anadolu İhtilali, c.I, s.29; Bayur, Türk İnk›lâb› Tarihi, c.III, Ks.3, s.461. 56

a.g.a., Kls.3705, Dos.28, Fih.22-2;22-3.

57 Özçelik, a.g.e., s.144; Karal, a.g.e., c.IX, s.539; Volkan, a.g.e., s.152; Bayur, Türk

İnk›lab› Tarihi, c.III, Ks.3, s.462; Vakit, Hat›ralar ve Vesikalar,Cemal Paşan›n Hat›rat› Üzerine Tetkikler, İstanbul, “ Vakit “ Gazetesinin Forma Halinde Tefrikas›, 1933, s.373; Falih R›fk› Atay ve Mahmut Soydan, Atatürk’ün An›lar›, 1917-1919, Ankara, Olgaç Matbaas›, 1982, ss.78-79; Doğruer, a.g.e., ss. 249-250; Armstrong, a.g.e., ss.74-75; Selek, Anadolu İhtilali, c.I, s.29; Atay, Çankaya, s.121.

(16)

(Diyarbak›rl›) ziyarete giderek, onu da ikna etmişlerdir.58 Mareşal Liman Von Sanders, 3 Ekim 1918’de Mustafa Kemal Paşaya:“7.Ordu, Halep güneyindeki Tammun’a gidecektir. 3 ve 20.Kolordular da buraya gönderileceklerdir. Alman Asya Kolu, trenle Humus üzerinden kuzeye gönderilecek ve 7.Ordu emrine girecektir. 4.Ordu,146.Alman Alay›yla Humus güneyinde kalacakt›r. Her iki Ordu, kendilerine ayr›lan yerlerde gereken teşkilat ve yeniden düzenlenmeleri yapacak ve birlikleri kadro mevcuduna ç›karacakt›r...” emrini vermiştir.59 Mareşal Liman Von Sanders’in birliklere Halep güneyine çekilme emrini verdiği 3 Ekim 1918’de, Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal, törenle Şam’a girme haz›rl›ğ› yap›yordu. T.E.Lawrence, 3 Ekim 1918 sabah› Faysal ve Ordusunun gelmekte olduklar›n› bildirmiş ve Şam’a girişlerinde bir zafer töreni düzenlemek için bölge sorumlusu İngiliz Komutan General Chauvel’den izin istemişti. General Chauvel hat›ralar›nda: “Faysal’›n Şam’›n fethiyle pek ilgisi olmad›ğ› için, önerilen zafer girişi pek hoşuma gitmemişti. Ancak, bunun bir zarar› olmayacağ›n› düşünerek gerekli izni verdim.” demiştir. 60 General Allenby, ayn› gün Şam’a gelmiş, T.E.Lawrence’le Faysal’› Viktoria Oteli’ne toplant›ya çağ›rm›ş ve bu nedenle karş›lama töreni yap›lamam›şt›r.61

Mareşal Liman Von Sanders, 5 Ekim 1918’de Humus’tan hareket ederek, 6 Ekim 1918’de Halep’e ulaşm›şt›r.62 Mustafa Kemal, bir gün önce 5 Ekim 1918’de Halep’e gelmiş,63 7 Ekim 1918’de İstanbul’daki bir arkadaş›na bar›ştan başka yap›lacak bir şey kalmad›ğ›n› bildirmiştir.64

58

Kinross, a.g.e., s.155.

59 Aydemir, Tek Adam, c.I, s.300; Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V,

1918 Y›l› Hareketleri, s. 109; Doğruer, a.g.e., s.250; Sanders, a.g.e.,s.344. Mustafa Kemal, Mareşal Liman Von Sanders’in çekilme emrini ald›ktan sonra, 7.Orduya Halep güneyinde toplanmas› ve savunmaya devam etmesi emrini vermiştir. Özçelik, a.g.e., s.115.

60 Fromk›n, a.g.e., s.335. 61

a.g.e., s.336. General Allenby bu toplant›da, Sykes-Picot Antlaşmas›na göre, Suriye’nin Fransa’n›n rehberliği ve mali desteği alt›nda (Filistin ve Lübnan hariç) Faysal’›n yönetimine verileceğini bildirmiş, Faysal Fransa’n›n himayesine ve Lübnan konusuna itiraz etmiş, T.E.Lawrence’se bu konularda hiçbir bilgisinin olmad›ğ›n› söylemiştir. Faysal’›n Dan›şman› T.E.Lawrence daha sonra “Seven Pillars of Wisdom” adl› eserinde şöyle yazm›şt›r: “Bereket versin ki, ben böyle bir antlaşman›n bulunduğunu çok önceden Faysal’a bildirmiştim ve onu şuna inand›rm›şt›m ki, antlaşman›n hükümlerinden s›yr›lman›n en iyi yolu, İngilizler’e tesirli bir yard›mda bulunmakt›r. Bu yap›l›rsa, onlar antlaşmay› uygulamak için bir bağlaş›ğ› silahla yok etmekten utanacaklard›r...” Bayur, Türk İnk›lâb› Tarihi, c.III, Ks.3, s.441

62

Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, s.109.

63 Necati Çankaya, Atatürk’ün Hayat›, Konuşmalar› ve Yurt Gezileri, Ankara, Tifduruk

Matbaas›, 1995, s.22; Volkan, a.g.e., s.152.

64 Mustafa Kemal, telgraf›nda arkadaş›na şöyle yazm›şt›r:“Eylülün 19.gecesi, düşman

(İngilizler) evvela 7.Orduya taarruz etmeye başlad›. Düşman›n iki taarruzunu durdurdum. 19 sabah› bat› taraf›m›zda bulunan 8.Ordu k›sa bir düşman taarruzu karş›s›nda birkaç saat zarf›nda dağ›ld›... Gerek İngiliz takip k›t’alar›yla gerek Şerif k›t’alar›yla (Mekke Emiri Şerif Hüseyin’e bağl› isyanc› Arap birlikleri) muharebe ede ede Şam’a kadar gittim. Orada Liman Paşan›n emriyle Şam’›n muhafazas› için maatteessüf (esefle, yaz›k ki) Cemal Paşan›n emri

(17)

Bulgaristan’›n 29 Eylül 1918’de Birinci Dünya Harbi’nden çekilmesi, Almanya, Osmanl› ve Avusturya-Macaristan’›n sosyal, ekonomik ve askeri güçlerinin tükenmesi İttifak Devletleri’nin savaşa devam etmelerine imkân vermiyordu. Ancak, Mustafa Kemal, düşman taarruzunu durdurarak, daha uygun koşullarda bir bar›ş antlaşmas› yap›labileceğini düşünüyordu. Bu nedenle, son günlerde savaş› sürdürmek konusunda, Enver ve Mustafa Kemal Paşalar aras›nda, kendiliğinden oluşan bir fikir birliği meydana gelmişti. Enver Paşa, Bar›ş şartlar› belli olmadan Talat Paşan›n istifas›n› uygun görmeyerek:”O halde, kuvvetli bir kabine laz›md›r. Orduyu Mustafa Kemal Paşadan başkas› idare edemez!” demiştir.65

Akdeniz k›y›s›ndaki Suriye şehirlerinin arka arkaya Arap Hükümeti’ne kat›lmalar›, birliklerimize karş› Bedeviler taraf›ndan yap›lan düşmanca hareketler sürmekteydi. Ayr›ca, Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Şerif Faysal’›n 20.000 kişilik bir Arap Ordusuyla Şam’dan Halep istikametine hareket etmek üzere olduğu haberi gelmişti.66 146.Alman Alay›, Osmaniye’de konuşlu bulunan 15.Kolordu emrine verilmiş, Cevat Paşan›n 8.Ordudan sonra, Mersinli Cemal Paşan›n 4.Ordusu da 13 Ekim 1918’de lağvedilmiştir.67 Baş Komutan Vekilliği görevinden al›nd›ktan sonra, Başkomutanl›k Erkan-› Harbiye-i Umumiye Reisi (Genelkurmay Başkan›) olan Enver Paşa, 13 Ekim 1918’de, genel durum ile ilgili ordu komutanl›klar›na bilgi vermiştir.68

alt›na terkle kendim de Riyak cephesini tutmak ve orada elde edeceğim kuvvetleri düzenlemekle görevlendirildim. Cemal Paşa (Mersinli) dahi, Şam’› Rabu Boğaz›’na kadar geldiğinden bihaber(habersiz, haberi olmayan) kald›ğ› düşman›n az kuvveti karş›s›nda kendi ordusuyla beraber benim ordumu da terk ederek yaln›z baş›na Riyak’a geldi. Ben bundan sonra Riyak’ta teşkil ettiğim kuvvetleri kuzeye doğru hareketlendirerek Şam’da kalan kuvvetlerin dahi İsmet Beyin (İnönü)kumandas› alt›nda olarak kuzeye hareketini emretmek için vas›ta buldum. Şimdi üç günden beridir orduyu yeniden Halep’in güneyinde toplamakla meşgulüm. Düşman›n bilinen üstünlüğü karş›s›nda ve bizim ordu ad› alt›nda beş-alt›şar bin neferimizin geri çekilmesi tabiydi. Fakat bu geri çekilme daima bir şekil muhafaza edilerek icra edilebiliyordu. Enver Paşa gibi bir ahmak (ak›ls›z, budala, kal›n kafal›) genel harekât müdürü olmasayd› ve burada beş-on bin kişilik bir askeri heyetin baş›nda ilk top sedas›nda (yank›s›nda) ordusunu b›rak›p kaçan ve şahs›n› kurtarmak için şaşk›n tavuk gibi öteye-beriye iltica (kaç›p birine s›ğ›nma) eden kumandan (8.Ordu Komutan› Cevat Paşa) bulunmasayd›, hiçbir askeri durumu takdir edemeyen bir 4.Ordu Kumandan› (Mersinli Cemal Paşa) bulunmasayd›. Ve bunlar›n baş›nda muharebenin ilk gününden itibaren hiçbir tesir ve nüfuzu kalmayan bir Grup Karargâh› olmasayd›... Bu andan sonra, art›k bar›ştan başka yap›lacak bir şey kalmam›şt›r.” Murat Bardakç›, “Mustafa Kemal’in Kaleminden: Orta Doğu’yu nas›l kaybettik?” Hürriyet, 12 Ocak 2003, s.18.

65 Aydemir, Makedonya’dan Orataasya’ya Enver Paşa, c.III, ss.478-479. 66

Sanders, a.g.e., s.347.

67 Nedim, a.g.e., s.159; Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l›

Hareketleri, s.110. Y›ld›r›m Ordular Grubu Komutanl›ğ›, 26 Eylül 1918’de 8.Orduyu, 13 Ekim 1918’de 4.Orduyu lağvetmişti. 7. Ordusu, bu orduya bağl› 3 ve 20. Kolordular›n Karargâhlar›, 1, 11 ve 24.Tümenler, Süvari Grubunun bir k›sm›, 146. Alman Alay› ve Alman Asya Kolunun bir k›sm›yla düşmana esir olan birliklerden kurtulan askerler Halep’e gelmişlerdi. a.g.e., s.,107.

68 Enver Paşa, 13 Ekim 1918’de ordulara gönderdiği yaz›da şöyle demişti:

(18)

Enver Paşa, ordulara mücadeleye devam etmeleri mesaj›n› verirken, Sadrazam Talat Paşa Padişah VI. Mehmet Vahdettin’in isteği üzerine, ayn› gün 13 Ekim 1918’de istifa etmiş ve görevini teslim etmek için haz›rl›k yapmaya başlam›şt›.69 Osmanl›’n›n Yönetim Kadrosu, Birinci Dünya Harbi’nin başar›s›zl›ğ›n›n s›k›nt›s›n› yaşarken, Halep’te Albay Selahattin’ in(Albay İsmet Şam’da hastalanm›ş, tedavi için İstanbul’a gönderilmiş, yerine Albay Selahattin atanm›şt›) 3.Kolordusuna bağl› 1 ve 11.Tümenleri yeniden teşkilatland›ran Mustafa Kemal, bu işte hayli ilerlemişti. Halep’in güneyinde bulunan bu tümenlerin mevcutlar›, 5500 personele ulaşm›şt›. Mareşal Liman Von Sanders taraf›ndan lağvedilen 4 ve 8. Ordular›n Halep istikametinde çekilen birlikleri, Mustafa Kemal’in emrine verilmişti. Bu durum, Padişah’›n Mustafa Kemal’i Suriye’ye tayin ettiği zaman, kendisi taraf›ndan önerilen ama kabul edilmeyen teklifti.70

Mustafa Kemal, Halep’i savunmak için, haz›rl›k yapmaya başlam›şt›. İngilizler’in 1 Ekim 1918’de Şam’› ele geçirerek, Halep istikametinde ilerlemeye devam etmeleri ve Anadolu’nun yumuşak karn›n› güneyden tehdit etmeye başlamalar›, hükümet krizine neden olmuş, İttihat ve Terakki Partisi’nin Meclisteki çoğunluğuna rağmen, Talat, Enver ve Cemal Paşalar iktidardan uzaklaşt›r›lm›şlard›. Padişah VI.Mehmet Vahdettin, Sadrazaml›ğa Tevfik Paşay› getirmek istemiş, ancak Tevfik Paşan›n kabineyi kuramamas› üzerine, 14 Ekim 1918’de Ahmet İzzet Paşaya Harbiye Nezareti uhdesinde olmak üzere hükümeti kurma görevi vermiş,71 Mareşal Ahmet İzzet Paşa

devletlere (İtilaf Devletleri’ne) Amerika Cumhuriyeti’nin ilan ettiği bilinen 14 maddeye dayanarak bir mütareke imzalanmas›n› ve bunu izleyerek bar›ş görüşmelerine girişmeyi teklif etmiştir. Wilson mütareke için, Almanya ve Avusturyal›lar’›n işgal ettikleri topraklar›n tahliyesinin kabul edilmesini şart koşmuştur. Almanya ve Avusturya-Macaristan, mütareke görüşmeleri için, yap›lacak müşterek toplant›dan sonra, işgal edilen arazinin tahliyesini de kabul etmişlerdir. Bu konuda, düşman›n cevab› henüz belli olmam›şt›r. Ordu, dört seneden beri vahim çemberler içinde ve ancak düşman›n kuvvetli ve adet üstünlüğü karş›s›nda arazimizin baz› k›s›mlar›n› terke mecbur olduktan sonra, mütarekenin imzas›na kadar, vatan›n bir kar›ş toprağ›n› bile düşmana b›rakmamak için, ordunun son derece fedakârl›k göstermesi şeref ve namus borcudur.” Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Türk İstiklal Harbi, c.I, s.30; Aydemir, Tek Adam, c.I, s.314; Cebecioğlu, a.g.e., s.67.

69

Fromkin, a.g.e., s.367. Padişah VI.Mehmet Vahdettin, Sadrazam Talat Paşay›, Y›ld›z Saray›’na çağ›rarak:“...İlk tedbir istifa etmeniz, ve son y›llar›n yükünü, sorumluluklar›n› omuzlar›nda taş›mam›ş şahsiyetlerden kurulu tarafs›z bir kabinenin iş baş›na gelmesi zaruretidir” demiş, Talat Paşaysa:“Bizler, yapt›klar›m›z›n hesab›n› her an tarihe ve millete karş› vermeye haz›r›z...Eğer, kusurlar›m›z ve hatalar›m›z hayat›m›zla ödenecek kadar ağ›r da olsa, buna tereddütsüz raz›y›z...” cevab›n› vermiştir. Y›lmaz Çetiner, Son Padişah Vahdettin, 2.b., İstanbul, Milliyet Yay›nlar›, 1993, s.19.

70 Armstrong, a.g.e., s.75; Sanders, a.g.e., s.348 ;Volkan, a.g.e., s.152. 71

Nedim, a.g.e., s.160; Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, s.208. Talat Paşa, 13 Ekim 1918’de Padişah Vahdettin’le görüştükten sonra Sadaret (sadrazaml›k) mührünü kendisine teslim etmiştir. Ahmet İzzet Paşa, ertesi günü 14 Ekim 1918’de, Harbiye Nezaretini (Milli Savunma Bakanl›ğ›n›) de üzerine alarak, müşir (mareşal) rütbesiyle yeni kabineyi kurmuştur. İttihat ve Terakki Partisi’nin istediği şekilde, Fethi (Okyar), Rauf (Orbay) ve Cavit Beyler de yeni kabinede görev alm›şlard›r. Çetiner, a.g.e., s.21.

(19)

Hükümeti, Osmanl› Meclis-i Mebusan›ndan, 10 çekimser oya karş› 121 oyla güvenoyu alm›şt›r.72 Ahmet İzzet Paşan›n yeni kurduğu Hükümet’in program›n›n en önemli taraf›, Wilson Prensipleri’nin 12.maddesine göre:“Osmanl› İmparatorluğu’nda Türkler’in (Osmanl› İslam çoğunluğunun) oturduklar› bölgelerin bağ›ms›zl›ğ›n›n sağlanmas›. Türk egemenliği alt›nda bulunan diğer uluslara da özerk bir gelişme için tam ve engelsiz bir f›rsat›n sağlanmas›. Boğazlar’›n uluslar aras› garanti alt›nda bütün devletlerin tecim (ticaret) gemilerine aç›lmas›” şartlar›n› kabul etmiş olmas›yd›. Osmanl› böylece, Türk olmayan milliyetlere (Araplar, Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler) muhtar (özerk) gelişme imkânlar› verilmesi prensibini resmen kabul etmiş oluyordu.73

7. Ordu, 20 Ekim 1918’de 1, 11 ve 24.Tümenlerle, bir müfreze halindeki üç taburlu 43.Tümenden kurulmuştu. 1 ve 11.Tümenler, 20.Kolordu Komutan› Ali Fuat Paşan›n, 24 ve 43.Tümenler, 3.Kolordu Komutan› Albay Selahattin’in emrinde görevlendirilmişlerdir. 8.Ordu Komutan› Cevat Paşa ve 4.Ordu Komutan› Mersinli Cemal Paşa ordular› imha veya esir edildikleri için görevlerinden al›nd›klar›ndan, tüm cephenin sorumluluğu 7.Ordu Komutan› Mustafa Kemal Paşaya verilmişti.74 İngilizler, Halep istikametinde ilerlemeye başlam›şlar, Arap İsyanc›lar, Halep’e kadar gelmişlerdi. Her yerde silah sesleri duyuluyordu. Mustafa Kemal, Halep savunmas›n›n güçlendirilmesi için, düşmanla temas halinde bulunan artç› birliklerimizle oyalama muharebeleri yaparak, zaman kazanmaya çal›ş›yordu.75 İngilizler, uzun süreden beri ara verdikleri hava faaliyetini 23 Ekim 1918’den itibaren art›rm›şlar, uçaklar› Halep’teki Bağdat İstasyonu’na ve Sebil bölgesine 40 kadar bomba atm›şlard›. Bir İngiliz yüzbaş›s›, 23 Ekim 1918’de 1.Tümenin emniyet postas›na, 5.İngiliz Süvari Tümen Komutan› Tümgeneral Macandrev imzal›, Türk birliklerinin teslim olma şartlar›n› kapsayan bir mektup getirmiş, Mustafa Kemal: “Ordu Komutan›, buna cevap vermeye gerek görmemiştir”cevab›n› vererek, İngiliz yüzbaş›s›n›n emniyet hatlar›n›n d›ş›na ç›kart›lmas›n› bildirmiştir.76

72

Ahmet İzzet Paşa, 19 Ekim 1918’de Osmanl› Meclis-i Mebusan›’nda Hükümet Program›’n› okumuş ve ana hatlar›yla şu noktalar üzerinde durmuştur:“İçte ve d›şta düzenin ve bar›ş›n sağlanmas› gereklidir. Sekiz y›ldan beri iç ve d›ş kar›ş›kl›klardan sars›lan vatan›n art›k sükûnete ve özellikle elim (çok ac›kl›) yokluklara katlanan ulusumuzun dinlenmeye ihtiyac› vard›r. Bu ihtiyac› sağlamak birinci görevimizdir. Wilson Prensipleri’ne uygun bir bar›ş› memnuniyetle kabul edeceğiz. Arap vilayetleri işini, Hilafet ve Saltanat’a bağl›l›klar› baki (sürekli olarak) kalmak şart›yla, bir muhtariyet (özerklik) vermek suretiyle, çözmeye çal›şacağ›z.” Selek, Anadolu İhtilali, c.I, s.37.

73

Üçok, a.g.e., s.313.

74 Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, s.110;

Volkan, a.g.e., s.152.

75 Sanders, a.g.e., s.350. 76

Belen, Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi, c.V, 1918 Y›l› Hareketleri, ss.113-114; Gnkur. ATASE Bşk.l›ğ›, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, c.IV, Ks.2, Sina-Filistin Cephesi, s.720; Kinross, a.g.e., s.156.

Referanslar

Benzer Belgeler

Motivating by their de…nition of quasi-statistical …lter, we introduce quasi-statistical conver- gence and study the relationship between quasi-statistical convergence and statisti-

In particular, the GF test is superior to the other tests, except for small sample sizes and bigger values of k, because its type I error rates exceed the intended level 0.05.. In

Kullanıcılarının, avatarlar eşliğinde temsil edildiği, sesli, yazılı ve görüntülü olarak iletişim kurabil- diği ve ışınlanma tekniği ile çok kısa zamanda

Es lässt sich unschwer erkennen, dass unter diesen Voraussetzungen die Kritik an der Macht zu einem heiklen Unterfangen wird, da wir uns hier immer auch selbst demaskieren müssen,

Spor yöneticilerinin liderlik stilleri kişisel özelliklerine göre ise de; liderlik stilleri yaş ve eğitim durumuna göre değişmemekte, kadın spor yöneticilerinin

Okulun sahip olduğu akademik başarı düzeyi, fi- ziksel imkânları, okul içi öğrenci -öğretmen ve yö- netici iletişimi, okulda sunulan ders dışı etkinlikler gibi okullar

Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi SPORMETRE Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi yılda iki kez yayımlanır ve hakemli bir dergidir. Ankara University Faculty of

Yabancı dilde orijinal çalışmalar konu başlığı, yazar/yazarların adları, adresleri, yabancı dilde özet ve anahtar sözcükler, Türkçe başlık, Türkçe özet ve