• Sonuç bulunamadı

Gazete çıkarma savaşı:Üçincü kuşaktan Ziyad Ebüzziya, yüzyıllık bir uğraşın yaşayan temsilcisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gazete çıkarma savaşı:Üçincü kuşaktan Ziyad Ebüzziya, yüzyıllık bir uğraşın yaşayan temsilcisi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

¿¿■■■■'y/'V;;:

______________________ 7 7 -

f ) W

Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına 'vadi # Genel Yayın Müdürü: İladan Cemal, Müessese Müdürü: Kinine <il, Yazı İşleri Müdürü: Okay G önensin, # Haber M erke/ı Müdürü: Bayer, Sayfa Düzeni Yönelmeni: Ali Acar, # Temsilciler: ANKARA: Doğan, İZMİR: ilik ntel (,'elinkaya, ADANA: Celal

Başlangıç-İstanbul Haberleri: Krhan Akyıldız, Dış Haberler: Krguıı Balcı, Ekonomi: C engi/ Turhan, Kültür: C elal Üsler, Haşan ve Yayan. Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazel

Spor Danışmanı: Abdulkadir Yücelman, Düzeltme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, Iş-Sendika: Şuk- 34334 Ut. PK: 246-lstanbul Tel: 512 05 05 (2( ran Ketenci, Yurt Haberleri: Necdet Doğan, Dizi Yazılar: Kereın Çalışkan, # Koordinatör: Ahmet Bürolar: Ankara: /.ıya Gokalp Ülv. İnkılap S. No

Kurulsan, # Mali İşler: Erol Krkut, # Muhasebe: Bülent Yener % Bütçe Planlama: Sevgi Arun % Reklam: 133 II 41/42« # l/mir: H. /ıy a Blv 1352 S.2/3, Ayşe Torun, Ek Yayınlar: Hülya Akyol % İdare: Hüseyin Gürer, İşletme: Önder Çelik, Bilgi işlem: Nail İnal. # Adana: İnönü Cad. 119 S No 1 Kat I, Tel

VİM: 26 ARALIK 1988 imsak: 5.48 Güneş: 7.20 Öğle: 12.09 İkindi: 14.28 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.15

Üçüncü kuşaktan Ziyad Ebüzziya, yü zyıllık bir uğraşın yaşayan temsilcisi

Gazete çıkarma savaşı

Ebüzziya Tevfik’in torunu

Ziyad Ebüzziya bugün

77

yaşında. Yaşamı

“gazeteciliğin çileleri” ile

dolu. İstanbul’da

gazeteleri yasaklayan

Artunkal Paşa’nın

“Ankara Radyosu’nun

İzm it’ten öteye yayınını

yasakladım” sözlerini

gülerek anımsıyor.

ALPAY KABACAL1

“ Yalnız memleketimizde değil, dünyada da başka bir ailenin ba­ şına gelmemiş bir şey bu... Ebüz­ ziya Tevfik’in gazeteciliğe başla­ ması 1873’tedir. İbret Gazetesi, Namık Kemal’le filan ortak. Ha- dika’yı, Sirac’ı tek başına çıkarır büyükbabam. Oğulları Vetid Bey, Tatha Bey. Torunu ben. 1949’a kadar 77 sene ediyor. Bu müddet zarfında beş hünkâr geçiyor: Ab- dülaziz, Sultan Murad, Abdülha- mid, Sultan Reşad, Vahiddeddin. İki de cumhurbaşkanı: Atatürk ve İnönü. Altı büyük harbe giriyo­ ruz: 93 Harbi (1876-77 Osmanlı- Rus Savaşı), İtalyan Harbi, Birin­ ci Balkan Harbi, İkinci Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı, İs­ tiklal Savaşı. Sonra, yığınla hükü­ met vesaire... Bu 77 senelik dev­ rede, sadece 20 sene gazete çıkar­ ma hakkına sahip olabilmişiz. Ge­ riye kalan müddet içinde kapalı tutulmuşuz. Yirmi sene zarfında, 35 defa kapatılmışız.’’

Ziyad Ebüzziya’nın şu birkaç

cümlesi içinde hem siyasi tarihin ve basın tarihimizin bir özeti var, hem de bir ailenin dramı...

Ziyad Ebüzziya

PORTRE

ZİYAD EBÜZZİYA

Hürriyet peşinde

191 l’de İstanbul’da doğdu. 1933’te Galatasaray Lisesi’ni, 1936’da Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1940’ta Tasvir-i Efkâr Gazetesi’ni yayımlamaya başladı, 1945’te gazetenin adını

Tasvir olarak değiştirdi. Aynı yıl Son Saat adlı akşam

gazetesini de çıkardı. Gazetelerini 1949 sonunda kapattı. 1950 ve 1954 seçimlerinde Konya’dan milletvekili seçildi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne Türkiye temsilcisi olarak katıldı (1950-60). 1955’te Hürriyet Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. 1942’de Tasvir Neşriyatı’nı kurarak kitap yayınma geçti. Amcası Velid Ebüzziya’nın başlattığı resimli duvar ansiklopedisi niteliğindeki Ebüzziya Takvimi’ni 1946-1970 arasında yayımladı. Tasvir

Neşriyatı’nm “Kimdir Nedir” dizisi için kitaplar yazdı. Büyükbabası Ebüzziya Tevfik’in Yeni OsmanlIlar Tarihi’ni geniş açıklama ve eklerle basıma hazırladı (1973-74, üç cilt). Ahmet Rıza’nın Batı’nın Doğu Politikasının Ahlâken iflası adlı kitabını Türkçeye çevirdi (1982). Agâh Efendi ve Ali

Suavi başlıklı yeni çalışmaları yakında yayımlanacak.

Büyükbaba, Ebüzziya Tevfik (1849-1913). Ünlü gazeteci, yazar, yayımcılığın teknik ve estetik yön­ den gelişmesine katkılarda bulun­ muş bir yayınevi sahibi. “ Yeni

OsmanlIlar” Cemiyeti’nin kuru­

cularından. Namık Kemal’in Va­

tan Yahut Silistre oyunundan

sonra çıkan olaylar üzerine Ro­ dos’a sürülür. Orada yazdığı ya­ zılara kendi adım koyamadığı için, “ Ziya’nın babası” anlamı­ na gelen “ Ebüzziya” imzasını kullanır (Ziya, genç yaşta ölen bü­ yük oğludur: 1870-1896). V.Mu­ rad tahta çıkınca bağışlanarak İs­ tanbul’a döner ve bundan böyle Ebüzziya Tevfik imzasıyla yaza­ cağını açıklar. 1900’de Galatasa­ ray’da okuyan ortanca oğlu

Tal-ha ile birlikte Konya’ya sürgün edilir. Galatasaray’ın sekizinci sı­ nıfındaki öteki oğlu Velid ise, okuldan çıkarıldığından, öğreni­ mini Saint Benoit Lisesi’nde sürdürür.

Talha Bey 1921’de,otuz dokuz yaşında ölür. Oğlu Ziyad on ya­ şındadır: “ Mütareke’de yedi ya­

şındaydım. İtilafçıiar bizim evi bastılar, babamı götürüp Bekira- ğa Bölüğü’nde hapsettiler. Bod­ rumlarda yattı, verem oldu. Has­ talığı arttı, dışarda tedaviye bırak­ madılar. Siyasetle ilk karşılaşmam böyle başladı.”

Velid Bey (1884-1945), babası Ebüzziya Tevfik’in ölümünden sonra Tasvir-i Efkâr’ın başyazar­ lığını üstlenmiştir. Ateşkes döne­

minde, İstanbul’u işgal eden İn­ giliz askerlerinin Şehzadebaşı ka­ rakolunu basıp Türk erlerini öl­ dürmesi üzerine, olay yerine gide­ rek “ 16 Mart Şehitleri” nin fotoğ­ raflarını çekip Anadolu’ya gönde­ rir. Kurtuluş Savaşı’na çeşitli kat­ kılarda bulunur. Bu çalışmalarım dan dolayı İngilizler matbaasını basar, Velid Bey’i Malta’ya sürer­ ler. Zaferin kazanılmasından son­ ra İstanbul’a dönerek Tevhid-i

Efkâr Gazetesi’ni yayımlar, istik­

lal Madalyası’yla ödüllendirilir. Çok geçmeden, Diyarbakır’da Şeyh Sait ayaklanması’nın patlak verişinin ardından, Takrir-i Sü­ kûn Kanunu çıkarılır. Kimi gaze­ tecilerle birlikte Velid Ebüzziya da Diyarbakır İstiklal Mahkemesin­

de yargılanır. A klanırsa da uzun bir süre yeni gazete çıkarma

“ imtiyaz” ı verilmez kendisine.

1935’te Zaman’ı çıkarır, ertesi yıl o da kapatılır. 1940-43’te, yeğeni Ziyad Ebüzziya’nın kurduğu Tas­

vir-i E fkâr’da başyazarlık yapar,

kovuşturmalara uğrar.

1940-49 arasında Tasvir-i Efkâr (1945’te adı Tasvir olarak değişir) Gazetesi’ni çıkaran Ziyad Ebüz- ziya’nm da, tek parti döneminin

“ örtülü sansür” ü yüzünden, ba­

şına çok şeyler gelir: 1940-47 ara­ sında 35 kez mahkemeye verilir, gazetesi 17 kez kapatılır.

Türkiye’de gazete kapatmala­ rın tarihini yazmaya hazırlanan Ziyad Ebüzziya, birbirinden ilginç olaylara tanık olmuştur. İşte bun­ lardan biri:

İkinci Dünya Savaşı sırasında Refah gemisinin torpillenip batı­ rılması, şehitler verilmesi Türk basınından geniş tepki görür. Ga­ zeteler her gün bu konunun üze­ rine gider. Üç ay sonra Ankara, olaydan söz edilmesini yasaklar. O zamanlar şöyle bir uygulama vardır: Devletin resmi organı Anadolu Ajansı, yazılması yasak­ lanmış bir konudan söz ederse, yasak kalkmış demektir. Gölcük’­ te Refah şehitleri için yapılan bir tören Anadolu Ajansı ve radyo tarafından verilince, İstanbul ga­ zeteleri de bu haberi yayımlar. Er­ tesi gün Sıkıyönetim Komutanı Ali Rıza Artunkal, habere yer ver­ meyen Son Posta dışındaki gaze­ teleri 10’ar gün, olayın fotoğra­ fını yayımlayan Cumhuriyet’i 12 gün süreyle kapatır. Gazetelerin sahip ve başyazarları toplanır, ko­ mutana “ ricaya” giderler:

“ ...On beş, yirmi dakika oda­ sında bekledik. Sonunda paşa gir­ di, oturdu. Biz de karşısında se­ bilhane bardağı gibi dizilmişiz. Sükût. Beş dakika sükût...En so­ nunda Yeni Sabah’ı çıkaran Ce- malettin Saraçoğlu:

—Paşam, dedi, biz bir hata et­ tik. Ama yasağın dışına, ajans verdiği için çıktık. Bizi mazur gö­ rün, bir daha yapmayız.

Paşa elini masaya vurdu:

—Ben ajan majan tanımam, dedi. Benim emrim emirdir!

Sustuk gene. Sonunda Ethem

İzzet Benice:

—Paşa hazretleri, dedi, hak-kı âliniz var. Bundan sonra ajan da verse, ajan tekrarlarsa da kesin­ likle yazmayız. Ama bu ajanın

(ajan sözünün üstüne basıyor hep)

verdiği haberi Ankara Radyosu da yayımladı. Bizlerin çıkardığı gazetelerin tirajı 80 bini bulmaz. Ama radyonun verdiğini 15 mil­ yon insan dinledi.

— Yoo, dedi paşa. Ben emir verdim Ankara’ya. Bundan son­ ra Ankara Radyosu İzmit’ten be­ riye yayın yapmayacak!”

Ziyad Ebüzziya oradan doğru­ ca Florya Plajı’na gider. Akşam üzeri, denizde yüzerken, bir po­ lis telefona çağırır kendisini (izlen­ diğinin kanıtı). İnzibat kulübesi­ ne telefon eden Emniyet Müdür Yardımcısı, “ Ankara’dan emir

geldi” der, “ Gazeteler yarın çıka­ cak. Çıkmazsa kapatılacak!” İs­

tanbul gazeteleri ancak ertesi gün öğleyin yayımlanabilir.

O dönemde, Selim Sarper’in başında bulunduğu Basm-Yayın üm um Müdürlüğü’nden de “ şu­

nu yazın” , “ bunu yazmayın” yol­

lu pek çok “ tebliğ” gelmektedir:

“ Bunların yüzde 98’i saçma... Biz İstanbul’da bir avuç gazeteci, va­ tan millet Sakarya diyerek, basın hürriyeti diyerek, bu tebliğleri dinlemiyor, kapanıyoruz. Ama yüzde 2’si, yüzde 5’i haklı olur­ sa, memleket gider. İsmet Paşa’- mn yerinde ben olsaydım, belki İstanbul’da gazete çıkaran Ziyad Ebüzziya’nın gazetesini çatır ça­ tır kapatırdım. Çünkü memleke­ tin menfaati daha mühim.” Bu

noktada, Ziyad Ebüzziya, İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’­ nin karşı karşıya bulunduğu teh­ likeleri anlatıyor.

1950 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız olarak adaylığını koyup, Konya milletve­ kili seçilen Ziyad Ebüzziya, Na­ dir Nadi ve öteki altı arkadaşıyla birlikte Avrupa Konseyi’ne Türki­ ye temsilcisi olarak katılır. 1954’te de DP Konya Milletvekili seçilir. 1955’te, D em okrat P a rti’den

“ ihraç” edilen arkadaşlarıyla

Hürriyet Partisi’ni kurar. 1957 se­ çimlerinde kazanamayışı, tutuk­ lanıp Yassıada’ya gitmekten kur­ tulmasını sağlar.

1940’lar, 50’ler İstanbul’unda yaşayanların, hatta 1960’lann ba­ şına yetişenlerin belleklerinde yer etmiş Beyoğlu Kitap Sarayı’nın kurucusu ve iki ortağından biri, Ziyad Ebüzziya, 1960’tan sonra kurulan Gen Seyahat Acentesi ile Gen-Ar Sanat Galerisi de Ziyad E büzziya’ııın girişim ciliğinin ürünleri.

Ve yeni tasarılar... Galatasaray Lisesi’nden yetişmiş, ülkeye hiz­ metlerde bulunmuş otuz kişinin büstlerinin okula dikilmesi... Ga­ latasaray’ın başlıca öğretmenleri­ nin yağlıboya portrelerinin yaptı­ rılıp okula asılması... Varolan 40 bin kitapla işe başlanarak, lisenin bahçesinde sabah yediden gece ikiye kadar hizmet veren, halka açık Galatasaray Kütüphanesinin kurulması ve burada Galatasa­ ray’dan yetişmiş kişilerin tüm ki­ taplarının toplanması... Çöplüğe dönüşmüş olan Gülbaba Türbesi çevresinde park ve gül bahçesi ku­ rulması... Ve birbirinden ilginç

J

birkaç müze girişimi...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Örneğin hacizli/rehinli veya elkonulmuş yangın söndürme malzeme- sinin, yangın söndürmek için kullanılması durumunda koşulları ku- surluluğu ortadan kaldıran

Bu çalışmada, Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde görev yapan sağlık personelinde, aşıyla önlenebilir hastalıklardan olan kızamık, kızamıkçık, kabakulak,

Muşmulanın meyve özellikleri, yağ asitleri profili ve toplam antioksidant kapasitesini belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada, 'İstanbul' muşmula çeşidine ait genç

耳穴埋針針灸減重之護理衛教 1、耳針埋針是經由皮下埋針於穴位上,為安全深度。 2、耳針埋針放置時間為 3

In conclusion, this study demonstrates that both regular long-term exercise training and 1-week intensive resistance training can result in increased oxidative stress and cell injury

Tabakoğlu, Türklerin ve Osmanlı kamu maliyesi geleneğinin oluşumunda etkili olan İslam ekonomisi ve kamu maliyesini temel esasları ve uygulamaları ile irtibatlı olarak

Öldükten sonra birkaç yıl anıldı, sonra unutulur gibi oldu.. Ben, birdenbire unutulma üstüne birkaç yazı

The relation between the control variances and organizational citizenship behavior and its factors and emotional labor behavior and its factors is as follows: A