• Sonuç bulunamadı

TMS 38 maddi olmayan duran varlıklar standardında ar-ge harcamaları ve BİSTzde işlem Gören şirketlerde incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TMS 38 maddi olmayan duran varlıklar standardında ar-ge harcamaları ve BİSTzde işlem Gören şirketlerde incelenmesi"

Copied!
100
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TMS 38 MADDĠ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR STANDARDINDA AR-GE HARCAMALARI VE BĠST’DE ĠġLEM GÖREN ġĠRKETLERDE

ĠNCELENMESĠ

Süleyman EġLĠK

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ĠġLETME EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

(2)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ...(….) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN Adı : Süleyman Soyadı : EġLĠK Bölümü : ĠĢletme Eğitimi Ġmza : Teslim Tarihi : TEZĠN

Türkçe Adı : TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Standardında Ar-Ge Harcamaları ve BĠST‟de ĠĢlem Gören ġirketlerde Ġncelenmesi

Ġngilizce Adı : IAS 38 Intangible Assets Standard R & D Spending and Bist Traded in The Companies Employ Investigation

(3)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Süleyman EġLĠK Ġmza : ………

(4)

iii

JÜRĠ ONAY SAYFASI

Süleyman EġLĠK tarafından hazırlanan “TMS-38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Standardında Ar-Ge Harcamaları ve BĠST‟de ĠĢlem Gören ġirketlerde Ġncelenmesi ” adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi ĠĢletme Eğitimi Anabilim Dalı‟nda Yüksek Lisans / Doktora tezi olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Doç. Dr. Veli ÖZTÜRK

(Sağlık Kurumları ĠĢletmeciliği-Gazi Üniversitesi) ……… BaĢkan: (Doç. Dr. Seyhan ÇĠL KOÇYĠĞĠT)

(Sağlık Kurumları ĠĢletmeciliği-Gazi Üniversitesi) ……… Üye: (Doç. Dr. Hasan BAL)

(Ġ.Ġ.B.F.-Gazi Üniversitesi) ………

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………

Tez Savunma Tarihi: …../…../…………..

Bu tezin ĠĢletme Eğitimi Anabilim Dalı‟nda Yüksek Lisans olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyadı

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(5)

iv

ĠTHAF SAYFASI

Elemanlara, Öğrencilerime…

(6)

v

TEġEKKÜR

Bu çalıĢmanın hazırlanmasından sonuçlanmasında kadar geçen sürede bana desteğini, güler yüzünü esirgemeyen danıĢman hocam Sayın, Doç. Dr. Veli ÖZTÜRK‟e teĢekkürlerimi sunarım.

Ders döneminde bana kolaylıklar sağlayan, destek olan baĢta Yahya ġAKAR ve Mehmet BEYAZOĞLU olmak üzere üç yılımın geçtiği Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu mesai arkadaĢlarıma teĢekkürlerimi sunarım.

Ayrıca bana destek olan Bursa/Büyükorhan ÇPL ve Sivas/Gölova ÇPL okul idaresi, öğretmenleri ve özellikle öğrencilerime teĢekkür ederim.

Hayatımın bir çok aĢamasında bana destek olan dostum Mesut GEZEN ve Ramazan YEGĠN‟e, kardeĢim Bahadır KARPUZ‟a amcaoğlum Ömer EġLĠK‟e, abim Mesut EġLĠK‟e, kız kardeĢim Birmaz EġLĠK‟e en içten Ģükranlarımı sunarım.

Tezin hazırlık aĢamasında bana yol gösteren, destek olan dostum Ar. Gör. Sinan ÇAKAN‟a, sonuçlanmasında destek olan dostlarım özelikle Müslüm YILMAZ ve Aydın KARBAV‟a, Yasin CENGĠZ‟e, Cihan ERENER‟e Elif ĠNAN‟a ve son olarak aileme özellikle kardeĢim Arzu EġLĠK‟e en içten duygularımla teĢekkürümü sunarım.

(7)

vi

TMS 38 MADDĠ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR STANDARDINDA

AR-GE HARCAMALARI VE BĠST’DE ĠġLEM GÖREN

ġĠRKETLERDE ĠNCELENMESĠ

Yüksek Lisans Tezi

Süleyman EġLĠK GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ Kasım, 2014

ÖZ

GeliĢmiĢlik düzeyi kıyaslamasında kullanılan kriterlerden biri de ülkelerin milli gelirleri içerisindeki Ar-Ge harcamalarıdır. GeliĢmiĢ ve ekonomisi büyük olan ülkelerin Ar-Ge harcaması az geliĢmiĢ ülkelere nazaran oldukça fazladır ve daha da artmaktadır. ĠĢte bu aĢamada Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynakların büyüklüğü hem ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyini göstermekte hem de ülkelerin geliĢme yolundaki itici kuvveti olmaktadır. Ülkeler arasındaki bu durum iĢletmeler açısından da paralellik göstermektedir. Bu çalıĢmamızda Türkiye‟de ve Dünyada Ar-Ge harcamaları farklı baĢlıklar altında incelenmiĢ ve karĢılaĢtırılmıĢtır. Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla kaynak ayırmak katma değeri daha yüksek ürünler elde etmeyi veya aynı ürünü daha az maliyetler ile üretmeyi sağlamaktadır. Bu nedenle tüm ülkelerde Ar-Ge faaliyeti ve projelerinin teĢviki ve Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynakların arttırılması amacıyla bir takım vergisel indirim ve kolaylıklar sağlanmaktadır. ÇalıĢmamızda vergisel teĢvikler, Ar-Ge giderlerinin muhasebeleĢtirme süreci incelemiĢ ve Ar-Ge giderlerinin Uluslararası Muhasebe Standartları ve Türkiye Muhasebe Standartları kapsamında mali tablolardaki durumu BĠST‟de iĢlem gören reel sektör iĢletmeleri mercek altına alınarak analiz edilmiĢtir. Bu analiz sonucunda Ar-ge harcamasına en çok yer veren sektörün %80 ile teknoloji sektörü olduğu ortaya çıkmıĢ ve bu sektördeki iĢletmelerin bilançolarında Ar-Ge harcamalarının varlıklar içindeki payı otalama yaklaĢık %12 olarak gerçekleĢtirdikleri sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Bilim Kodu : 707

Anahtar Kelimeler : TMS 38, Ar-Ge, BĠST, Vergi Ġndirimi Sayfa Adedi : 99

(8)

vii

IAS 38 INTANGIBLE ASSETS STANDARD

R & D SPENDING AND BIST TRADED IN

THE COMPANIES EMPLOY INVESTIGATION

Master's Thesis Süleyman EġLĠK GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES November, 2014

ABSTRACT

One of the criteria used to compare the level of development of the country, national R & D expenditure in income. Developed countries and economies with large R & D expenditure is quite high compared to the least developed countries and is increasing. At this stage, the resources allocated to R & D activities, the size of the development level of the country shows the development of both countries, the driving force is the way. Operation between countries in terms of this case are parallel. In this study, in Turkey and in the world R & D expenditure has been analyzed and compared under different headings. Allocate more resources to R & D activities to higher value-added products or the same product acquisition cost less to produce and provide. Therefore, in all countries, R & D activities and the promotion of the project and the resources allocated to R & D activities in order to increase a number of tax deductions and amenities are provided. In our study, tax incentives, R & D expense recognition process examined and R & D expenses of the International Accounting Standards and Turkey Accounting Standards the financial statements on the situation in bist' traded in the real sector enterprises under the spotlight were analyzed.This analysis results in the R & D expenditures emerged as the technology sector and 80% in most places that sector and the share of assets of R & D expenditure in the balance sheet of the company in this sector otal but it has been concluded that they perform approximately 12%.

Science Code : 707

Key Words : IAS 38, R & D, BIST, Tax Rebate Page Number : 99

(9)

viii

ĠÇĠNDEKĠLER

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU ... i

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

JÜRĠ ONAY SAYFASI ... iii

ĠTHAF SAYFASI ... iv

ÖZ ... vi

ABSTRACT ... vii

ĠÇĠNDEKĠLER ... viii

TABLOLAR LĠSTESĠ... xii

ġEKĠL VE GRAFĠKLER LĠSTESĠ ... xiii

BÖLÜM I ... 1

GĠRĠġ ... 1

Problem Durumu... 2

AraĢtırma Problemleri ... 3

AraĢtırmanın Önemi ... 4

AR-GE FAALĠYETLERĠ VE TEMEL KAVRAMLAR ... 7

Genel Olarak Ar-Ge Faaliyetleri ... 7

AraĢtırma ... 10

GeliĢtirme ... 11

(10)

ix

Teknoloji ... 14

Patent ... 15

Dünyada ve Türkiye’de AraĢtırma GeliĢtirme Harcamaları ... 15

Dünyada AraĢtırma GeliĢtirme Harcamaları ... 15

Küresel Rekabetin Ar-Ge Boyutu ... 19

Ar-Ge Faaliyetlerini KüreselleĢmesi ... 25

Ar-Ge Faaliyetleri ve Çok Uluslu ġirketler ... 25

Türkiye’de AraĢtırma GeliĢtirme Harcamaları ... 27

Teknoloji Politikalarının Genel Olarak Performansı ... 29

Türkiye’de AraĢtırma GeliĢtirme Harcamalarına Ait Veriler ... 29

BÖLÜM II ... 37

AR-GE TEġVĠK SĠSTEMĠ VE AR-GE HARCAMALARININ MUHASEBELEġTĠRĠLMESĠ... 37

Ar-Ge Faaliyetlerinde TeĢvik Sistemi ... 37

Türkiye’de Ar-Ge Faaliyetleri ... 37

Ar-Ge ile Ġlgili Yasal Düzenlemeler ... 38

4691 Sayılı Teknoloji GeliĢtirme Bölgeleri Kanunu ... 39

5228 Sayılı Yasa Ġle Ar-Ge Ġndirimin Kabulü ... 40

5746 Sayılı Yasa ile AraĢtırma ve GeliĢtirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi ... 41

Vergi Kanunları Açısından Ar-Ge ... 44

193 Sayılı Gelir Vergisi açısından Ar-Ge TeĢviki ... 45

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Açısından Ar-Ge TeĢviki ... 46

Ar-Ge Faaliyetleri ... 47

Ar-Ge sayılmayan Faaliyetler ... 47

(11)

x

Ar-Ge Harcamaları ... 48

Ar-Ge Harcamalarının Kayıtlarda Ġzlenmesi... 49

Ar-Ge Ġndiriminin Uygulanması ... 49

AktifleĢtirilen Kıymetlerin Devri ... 49

Katma Değer Vergisi Açısından Ar-Ge TeĢviki ... 50

Türkiye Muhasebe Standartları (Tms-38) Açısından Ar-Ge TeĢvikleri ... 51

Ar-Ge Faaliyetlerine ĠliĢkin Harcamaların Ġndirimi ve MuhasebeleĢtirilmesi ... 54

Ar-Ge Faaliyetlerine ĠliĢkin Harcamalarının Muhasebe Kayıt Sistemi ... 54

Ar-Ge Harcamalarının AktifleĢtirilmesi ... 58

Ar-Ge Harcamalarının Gider Olarak MuhasebeleĢtirilmesi ... 59

Fiili Maliyet Sistemine Göre ... 61

Önceden SaptanmıĢ Maliyet Sistemine Göre ... 62

BÖLÜM III ... 65

AR-GE HARCAMALARININ BĠST’TE ĠġLEM GÖREN REEL SEKTÖR ġĠRKETLERĠNDE ĠNCELENMESĠ ... 65

AraĢtırmanın Amacı ... 65

AraĢtırmanın Yöntemi ... 65

AraĢtırmanın Evreni ... 66

AraĢtırma Sonuçları ... 66

Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamalarını Mali Tablolarında Gösteren ġirketler 67 Bilanço’da Görünümü Açısından Ar-Ge ... 68

GeliĢtirme Harcamaları AktifleĢtiren Ġmalat Sektörü ġirketleri ... 70

Ġmalat Sektöründe geliĢtirme Harcamalarının “Varlıklar” Ġçindeki Payı ... 71

Teknoloji Sektöründe geliĢtirme Harcamalarının “Varlıklar” Ġçindeki Payı .. 72

(12)

xi

Gelir Tablosunda Görünümü Açısından Ar-Ge ... 74 Ar-Ge Harcamalarının Gelir Tablosunda Gösteren Ġmalat Sektörü ġirketleri ... 76

BÖLÜM IV ... 77 SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME ... 77 KAYNAKÇA ... 82

(13)

xii

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1. 2011 Yılı GSYĠH ile Ar-Ge/GSYĠH KarĢılaĢtırılması……….17 Tablo 2. Dünya Çapında En Fazla Ar-Ge Harcaması Yapan 20 ġirket………..27 Tablo 3. 4691 Sayılı Yasa Ġle 5746 Sayılı Yasa Getirilen Düznlemelerin KarĢılaĢtırılması...43

Tablo 4. TMS-38/TMS-20 ile 5746 Kanun ile Ar-Ge Harcamalarının KarĢılaĢtırılması…54 Tablo 5. AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri……….59 Tablo 6. Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamalarını Mali Tablolarında Gösteren ġirketler...67 Tablo 7. Sektörlere Göre Ar-Ge Harcamalarını AktifleĢtirme Oranı……….……….69 Tablo 8. GeliĢtirme Harcamaları AktifleĢtiren Ġmalat Sektörü ġirketleri………..…...…70 Tablo 9. Ġmalat Sektöründe geliĢtirme Harcamalarının “Varlıklar” Ġçindeki Payı………..71 Tablo 10. Teknoloji Sektöründe geliĢtirme Harcamalarının “Varlıklar” Ġçindeki Payı…..73 Tablo 11. Diğer Sektörlerdeki geliĢtirme Harcamalarının “Varlıklar” Ġçindeki Payı…...74 Tablo 12. Reel Sektördeki Ar-Ge Harcamalarının Gelir Tablosundaki Durumu………....75 Tablo 13. Ar-Ge Harcamalarının Gelir Tablosunda Gösteren Ġmalat Sektörü ġirketleri…76

(14)

xiii

ġEKĠL VE GRAFĠKLER LĠSTESĠ

ġekil 1. Ar-Ge Harcamalarının GSYĠH içindeki Payı………...………..10

ġekil 2. Yenilik Piramidi………..13

ġekil 3 . Türkiye‟de GSYĠH ve Ar-Ge Harcamalarının GeliĢimi……….18

ġekil 4. Dünya‟da Ar-Ge Harcamalarının GSYĠH içindeki Oranı………...21

ġekil 5. Dünyada Ar-Ge Harcamalarının GSYĠH‟ye Oranı-KarĢılaĢtırma………..23

ġekil 6. AB, ABD ve Japonya‟da Ar-Ge Harcamalarının Sektör Ġçindeki Dağılımı……...24

ġekil 7. Ar-Ge Harcamalarının GSYĠH‟ye Oranı………...………….30

ġekil 8 . Gayri Safi Yurt Ġçi Ar-Ge Harcamaları ve Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla…….……..30

ġekil 9. KiĢi BaĢına Ar-Ge Harcaması………...…..31

ġekil 10. GerçekleĢtiren Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamaları………..32

ġekil 11. GerçekleĢtiren Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamaları Oranı………33

ġekil 12. Finans Kaynağına Göre Ar-Ge Harcaması Oranı………...………….34

ġekil 13. Tam Zaman EĢdeğer Ar-Ge Ġnsan Kaynağı……….………….35

(15)

xiv

KISALTMALAR CETVELĠ

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika BirleĢik Devletleri AR-GE : AraĢtırma ve GeliĢtirme BĠST : Borsa Ġstanbul (Eski ĠMKB)

BRICS : Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti CIP : Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı-AB

ÇUġ : Çok Uluslu ġirketler DPT : Devlet Planlama TeĢkilatı DYY : Doğrudan Yabancı Yatırımlar

EUREKA : Avrupa AraĢtırma Koordinasyon Ajansı GATT : Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması GSMH : Gayri Safi Milli Hasıla

GSYARGEH : Gayri Safi Yurtiçi AR-GE Harcaması GSYĠH : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

IAS/UMS : Uluslararası Muhasebe Standartları

IASB : Uluslar arası Muhasebe Standartları Kurulu KDV : Katma Değer Vergisi

KOBĠ : Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmeler

(16)

xv

MÜSĠAD : Müstakil Sanayici ve ĠĢadamları Derneği OECD : Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü SPK : Sermaye Piyasası Kurulu

TFRS : Türkiye Finansal Raporlama Standartları TMSK : Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu TTGV : Türkiye Teknoloji GeliĢtirme Vakfı

TÜBĠTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu TÜĠK : Türkiye Ġstatistik Kurumu

TÜSĠAD : Türk Sanayicileri ve ĠĢadamları Derneği TZE : Tam Zaman EĢdeğeri

TMS : Türkiye Muhasebe Standartları

ULAKBĠM : Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi VUK : Vergi Usul Kanunu

YMM : Yeminli Mali MüĢavir YÖK : Yüksek Öğretim Kurulu

(17)

1

BÖLÜM I

GĠRĠġ

Ticari anlamda sınırların kalktığı ve küçük bir köy haline gelen ve dünyada rekabetin Ģekli ve yönü değiĢerek bilgiye dayalı bir hale gelmiĢtir. Bu bağlamda ülke ekonomisinin lokomotifi olan iĢletmelerin faaliyetlerinin sürekli artan bir Ģekilde devam edebilmesi rekabet koĢullarının yönetilebilme imkân ve Ģartına bağlıdır. Ayrıca teknolojik değiĢim ve yenilik faaliyetlerine adaptasyon sürecine iĢletmeler açısından hızlı ve zamanında olması iĢletmelerin yenilikçi ve rekabetçi gücünü artıracaktır. Bu amaçla iĢletmelerin yenilikçi ve rekabetçi faaliyetlerine yeterince kaynak ayırması ve bu çerçevede yeni kurum ve kuruluĢlar ile birlikte faaliyet göstermesi önem arz etmektedir.

AraĢtırma-geliĢtirme (Ar-Ge), yeni ürün, hizmet ve süreçler geliĢtirme ve bunları pazara sunarak ekonominin ihtiyaçlarını giderme amacıyla, beĢeri sermaye ve mevcut bilgi stokundan faydalanılarak yürütülen, çıktıları özgün, bilimsel ve teknik içerik taĢıyan faaliyetler olarak tanımlanabilir. (Karagöl ve Karahan, 2014, s. 10)

Ġngiliz düĢünür Francis Bacon‟un daha 17. yüzyılın baĢlarında dile getirdiği "Bilgi güç kaynağıdır" deyiĢi, bilimin insanlığın refah ve geliĢmesi açısından ne kadar önemli olduğunu en yalın Ģekilde ortaya koymaktadır. Bu deyiĢ özellikle bilgi çağı olan günümüzde geçerlidir. Günümüz bilgi çağında uluslararası alanda rekabet edebilmenin en önemli koĢulu, bilgiye yatırım yapmaktır. Bilgiye yatırım denilince ilk akla gelen kavram Ar-Ge‟dir. (Gerçek, 2011, s. 62)

Ar-Ge ve ekonomik büyüme arasındaki pozitif iliĢki, bugüne kadar birçok akademik çalıĢmada gözler önüne serilmiĢtir. Ġçsel büyüme modellerinden ilham alan bu çalıĢmalar,

(18)

2

ekonomik geliĢimin uzun vadede esas olarak verimlilikle sağlanabileceği görüĢünü temel almaktadır. Verimlilik artıĢı ise, ancak teknolojik geliĢimle mümkün olmaktadır. Söz ko-nusu çalıĢmalar, yüksek verimlilik sağlayan teknolojik rekabet gücünün ve inovasyonun, gerek geliĢmiĢ gerekse geliĢmekte olan ülkelerin büyüme hızlarını artırdığını tespit etmiĢtir. Buna paralel olarak, ülkelerin refah düzeyleri arasındaki farklılıkların da, büyük ölçüde sahip oldukları bilgi ve ortaya koydukları inovasyonlarla belirlendiği görülmüĢtür. Nitekim inovasyon kabiliyeti, kiĢi baĢına milli gelir seviyesini olumlu yönde etkilemektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse, bilim ve teknoloji, ülkelere ekonomik dönüĢüm ve sürdürülebilir büyüme yolundaki araçları en etkili bir Ģekilde temin etmektedir. (Karagöl ve Karahan, 2014, s. 9)

Problem Durumu

Ekonomik büyüme ve teknolojik geliĢim arasındaki, verilerle etkisi onaylanmıĢ bu modelden yola çıkarak, Ar-Ge‟nin ekonomik büyüme için stratejik bir öneme sahip olduğu sonucuna varılmaktadır. Nitekim teknolojik geliĢim, ancak ve ancak araĢtırma ve geliĢtirme çalıĢmalarıyla ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla bu zincir, Ar-Ge‟yi verimliliğin ve nihayetinde ekonomik büyümenin altın anahtarı haline getirmektedir. Bu bağlamda, sürdürülebilir ekonomik büyüme rakamlarına ulaĢmak isteyen ülkelerin, özellikle 1990‟lı yıllardan itibaren Ar-Ge ve inovasyona, stratejik planlarının tam merkezinde bir rol yükleyerek büyük miktarlarda kaynak aktardıkları ve bu yaklaĢımın meyvelerini de orta ve uzun vadede topladıkları açıkça görülmektedir. Zira Ar-Ge sonucunda elde edilen ürün veya hizmetlerin yeni olmaları, farklılık yaratarak tüketim ve ihracatı, aynı zamanda Ģirketlerin karlılığını ve istihdamı artırmalarını sağlamaktadır. Dünyadaki bu eğilim, söz konusu yıllardan itibaren mikro düzeyde firmaların rekabet güçlerinin ve global pazar paylarının artmasında önemli bir rol oynayarak makroekonomik büyümeye katkı sağlamıĢtır. Bu geliĢmeler ise doğal olarak, ilgili ülkeler için sürdürülebilir kalkınmayı ve daha iyi yaĢam koĢullarını beraberinde getirmiĢtir.

Bu nedenle, Ar-Ge harcamaları diğer ülkelere kıyasla fazla olan ülkelerin en geliĢmiĢ ve ülkeler arasında yer almaları tesadüfi değildir. Nitekim Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı yüksek olan ülkeler günümüzde bilim ve teknolojide büyük fark yaratan ve rekabette önde olan ülkelerdir. (Karagöl ve Karahan, 2014, s. 10)

(19)

3

Dünyada ve Türkiye‟de Ar-Ge faaliyetlerinin ve giderlerinin büyük boyutlara ulaĢması konunun muhasebe yönünden de ele alınmasını gerektirmiĢtir. Bunun neticesinde iĢletmelerin yaptıkları Ar-Ge giderlerinin muhasebeleĢtirilmesi prensipleri ön plana çıkmıĢtır. ĠĢletmelerin mali tablolarında ciddi bir konumda bulunan Ar-Ge harcamalarının iĢletmeler tarafından farklı biçimlerde kaydedilmesi, iĢletmeyle ilgilenen tarafların yanlıĢ ve tutarsız bilgilendirilmelerine yol açacağından, dünyada ve Türkiye‟de bu konuyla ilgili düzenlemeler getirilerek yapılacak farklı uygulamalar bir standart altına alınmaya çalıĢılmıĢtır.

Ġnovasyon ve Ar-Ge konusunun firmalar, hatta ülkeler için rekabette farklılaĢtırıcı unsur olduğunun bilinmesine rağmen, Türkiye‟de aslında tam anlamıyla inovasyon ve Ar-Ge uygulamalarının nasıl olacağı herkes tarafından net bir Ģekilde bilinmemektedir. Kimileri konuya sadece finansal olarak bakmakta ve TÜBĠTAK veya KOSGEB‟in verdiği Ar-Ge teĢviklerinden yararlanmayı inovasyon ve Ar-Ge yapmak olarak görmektedir. Kimileri, firma içinde fikir geliĢtirme veya motivasyon çalıĢmaları yapınca inovasyon yaptıklarını düĢünmektedir. Kimileri piyasaya yeni bir ürün çıkartınca kendini “inovatif” bir firma olarak tanımlamaktadır. Bu ve bunun gibi sayılacak birçok Ģey inovasyon ve Ar-Ge‟nin bir parçası olabilecekken gerçekte önemli olan, yapılan çalıĢmaların nasıl yapıldığı, firmanın satıĢlarını ne kadar arttırdığı ve elbette iĢin sonunda rekabet gücünün ne kadar yükseldiğidir. Türkiye‟de yapılan çalıĢmalara bu gözle bakıldığında ve dünyadaki uygulamalar ile karĢılaĢtırıldığında gerçek anlamda inovasyon ve Ar-Ge metodolojilerinin çok fazla bilinmediği ortaya çıkmaktadır. (Uğur, 2013, s. 22)

AraĢtırma Problemleri

Ar-Ge faaliyetlerinin ve giderlerinin büyük boyutlara ulaĢması konunun muhasebe yönünden de ele alınmasını gerektirmiĢtir. Bunun neticesinde iĢletmelerin yaptıkları Ar-Ge giderlerinin muhasebeleĢtirilmesi prensipleri ön plana çıkmıĢtır. ĠĢletmelerin mali tablolarında ciddi bir konumda bulunan Ar-Ge harcamalarının iĢletmeler tarafından farklı biçimlerde kaydedilmesi, iĢletmeyle ilgilenen tarafların yanlıĢ ve tutarsız bilgilendirilmelerine yol açacağından, dünyada ve Türkiye‟de bu konuyla ilgili düzenlemeler getirilerek yapılacak farklı uygulamalar bir standart altına alınmaya çalıĢılmıĢtır.

(20)

4

Türkiye‟de gerek kamu gerek özel Ģirketlerin araĢtırma ve geliĢtirme (Ar-Ge) harcaması yapmadığı düĢünülmemektedir. ÇalıĢmamız özel sektöre ait Borsa Ġstanbul‟da iĢlem gören Ģirketlerin mali tablolarını ve dipnotlarını mercek altına alarak bu problemi somut Ģekilde ortaya koyup geleceğe yönelik bir bakıĢ açısı kazandıracaktır.

Yine bu çalıĢma ile;

 Ar-Ge harcamalarında dünyada neredeyiz,

 Türkiye‟de Ar-Ge harcamalarında gelecekte neler beklenmektedir,

 Ar-Ge maliyetlerinin hangi durumlarda gelir tablosunda dönem gideri olarak raporlanmalıdır,

 Hangi durumlarda bilançoda maddi olmayan duran varlık olarak gösterilmektedir, sorularına cevap aranmıĢtır.

 Ayrıca bu çalıĢma ile Ar-Ge faaliyetlerinin niteliği ve maliyet unsurları, Vergi Kanunlarındaki yeri, teĢvik sistemi, muhasebeleĢtirme esasları ve uygulamalarının örnekleri araĢtırmanın problemleri olarak belirlenmiĢ ve incelenmiĢtir.

Bu çerçevede Türkiye‟deki iĢletmelerin Ar-Ge‟ye ne kadar yer ayırdıkları ve ayrılan bu kısmı mali tablolarında gösterip göstermedikleri ve yine bu çerçevede Ar-Ge teĢviklerinden indirimlerinden yararlanma durumu Borsa Ġstanbul‟da iĢlem gören Ģirketler ve sektörler bazında analiz edilecektir.

AraĢtırmanın Önemi

Ar-Ge, yeni bilgi ve teknolojilerin üretimini sağlar. Ar-Ge faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yeni teknolojiler verimliliği artırır ve ekonomik büyümeye neden olur. Yani, Ar-Ge yeniliğe, yenilik ise verimlilik artıĢına neden olur. Böylece daha fazla Ar-Ge daha fazla yeniliğe ve daha fazla yenilik ise verimlilik artıĢına neden olacaktır. Hem ekonomik teori hem de ampirik analizler ekonomik büyümede Ar-Ge‟nin önemli rolünün altını çizmektedir. Ar-Ge, ekonomik büyümeyi teĢvik etmek, çevre ve sağlık gibi sosyal sorunlara iĢaret etmek ve sonuçta yaĢam standartlarını iyileĢtirmek için üretim faktörlerinin verimliliğini arttırmak amacıyla kullanılan bir bilgi Ģekli olan teknoloji üretir. Ülkelerin Ar-Ge yatırımı yoluyla yeni bilgi oluĢturma ve ekonomik değer sağlamak için bu bilgiyi ticarileĢtirme yeteneği, teknolojik ilerleme, verimlilik, zenginlik ve yaĢam kalitesini arttırması için büyük önem taĢımaktadır.

(21)

5

Hızla devam etmekte olan dinamik küresel geliĢime ayak uydurmak isteyen ülkelerin, geçen birkaç on yıllık dönemde Ar-Ge konseptine özel bir yoğunluk verdikleri bilinmektedir. Bu eğilimin arkasındaki temel neden ise, günümüzde Ar-Ge‟nin rekabetçilik ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için en önemli motor güç olduğu gerçeğidir. Bu gücün farkına varılıp bu doğrultudaki harcamaların yönetilmesi muhasebe açısından büyük önem arz etmektedir.

Bu çalıĢmanın birinci bölümünde Ar-Ge faaliyetlerine iliĢkin temel kavramlar açıklanmıĢ, bunların birbirinden olan farkları ve iliĢkiler ortaya koyularak kavramsal çerçeve çizilmiĢtir. Ayrıca hangi faaliyetlerin Ar-Ge kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hakkında bilgi verilmiĢtir. Birinci bölümün ikinci kısmında ise geliĢen dünya ekonomisine bağlı olarak artan rekabet Ģartlarında Dünyadaki ve Türkiye‟deki Ar-Ge faaliyetleri hakkında bilgiler verilmiĢtir.

Ġkinci bölümün ilk kısmında Türkiye‟deki Ar-Ge faaliyetleri ilgili kısımda Türkiye‟deki Ar-Ge teĢvik sisteminden bahsedilmiĢtir. Ayrıca Ar-Ge ile ilgili olarak hem yasal hem yapısal düzenlemeler açıklanmıĢtır. Yasal düzenlemeler çerçevesinde Türkiye‟deki ilk düzenleme olan 4691 sayılı Teknoloji GeliĢtirme Bölgeleri Kanunu hakkında diğer bir ifade ile Teknokent Kanunu hakkında açıklayıcı bilgiler ve Ar-Ge teĢvikleri ile ilgili düzenlemeler bu bölümde yer almaktadır. Ayrıca Ar-Ge ile ilgili yapılan harcamaların indirim olarak kabul edildiği 5228 sayılı yasa hakkında bilgiler verilmiĢtir. Ar-Ge teĢvikleri ve Ar-Ge indirimi hakkında diğer önemli bir kanun olan 5746 sayılı AraĢtırma ve GeliĢtirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi hakkındaki kanundur.

Ar-Ge teĢviklerinden yararlanan kurumlar hakkında vergi kanunları açısından de düzenleme yapılmıĢtır. Hem 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, hem 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, hem de 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda yapılan düzenlemeler istisna ve muafiyetler bu bölümde yer almaktadır.

ĠĢletmelerin geliĢmesine ve projelerin yatırım olarak ülke ekonomisine katkıda bulunmasını sağlamak amacıyla düzenlenen Ar-Ge teĢvikleri hem vergi kanunları hem de muhasebe politika ve uygulamaları açısından da düzenlemeye tabi tutulmuĢtur. Bu bağlamda TMS 38 Maddi Olmayan Durak Varlıklar Standardında Ar-Ge teĢviklerine yönelik yardım, hibe ve indirimler yapılmıĢtır. Bu düzenlemeler de yine ikinci bölümde yer alacaktır.

(22)

6

Ġkinci bölümün ikinci kısmında Uluslararası Muhasebe Standartları ve TMS kapsamında Ar-Ge faaliyetlerinin muhasebeleĢtirilmesine iliĢkin bilgiler yer almaktadır. Ar-Ge teĢviklerine iliĢkin muhasebe kayır süreci hakkında bilgi verildikten sonra konunun pekiĢtirilmesi için uygulama örneklerine bu bölümde yer verilmiĢtir. Bu örnekler hem Ar-Ge teĢviklerine iliĢkin hesaplamaları hem de muhasebe kayıtlarından oluĢmaktadır. Bu muhasebe kayıtlar hem TMS 38 açısından hem 5746 sayılı yasa açısından yapılmıĢ ve karĢılaĢtırma imkânı sağlamıĢtır.

ÇalıĢmanın dördüncü bölümde Ar-Ge harcamalarının BĠST‟de iĢlem gören reel sektör Ģirketlerde incelenmesi baĢlığında Borsa Ġstanbul‟da iĢlem gören Ģirketlerin Ar-Ge harcama tutarlarının analizi yapılmıĢ ve mali tablolardaki görünümü ortaya koyulmuĢtur.

(23)

7

AR-GE FAALĠYETLERĠ VE TEMEL KAVRAMLAR

Ülkelerin kalkınması, ekonominin temel taĢlarını oluĢturan iĢletmelerin geliĢmesine bağlı olarak paralellik göstermektedir. Sürdürülebilir ekonomik Ģartlardan olan AraĢtırma ve GeliĢtirme (Ar-Ge) faaliyetleri hem iĢletmelerin hem de ülkelerin ve buna bağlı olarak iĢletmelerin dıĢa bağımlığı hem kaynak hem de ürün faktörleri açısından artacaktır. Bu durum ise sürdürülebilir kalkınma için ülkeler ve firmalar açısından olumsuz bir durum ortaya çıkartacaktır. Ar-Ge faaliyetleri bu bağlamda firmaların ve ülkelerin geliĢen teknoloji ile birlikte dünya entegrasyonu aĢamasında önemli bir rol üstlenmektedir. (Bezirci, 2012, s. 7)

Türkiye gibi geliĢmekte olan ve ciddi büyük pazar boyutu olan ülkelerde çeĢitli sebeplere dayandırılan geri kalmıĢlığı aĢabilmek için, kendi ihtiyaçlarımızı karĢılayabilmek için kamu destekli Ar-Ge‟ye ihtiyaç vardır. (Uğur, 2013, s. 27)

Firmaların Ar-Ge faaliyetlerine önem vermesi yeniliğe ve verim artıĢına neden olacaktır. Ar-Ge faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yeni teknolojilerin üretime adaptasyonu ile verimlilik artacak ve böylece ekonomik büyüme sağlanmıĢ olacaktır. (Günaydın ve Can, 2008, s. 6)

Dünyada Ar-Ge ile ilgili olarak mevcut politikalar incelendiği zaman; devlet veya üniversiteler tarafından gerçekleĢtirilen Ar-Ge çalıĢmaları, firmalar tarafından gerçekleĢtirilen ve devlet tarafından desteklenen Ar-Ge çalıĢmaları ve devlet tarafından sağlanan mali teĢvikler olarak karĢımıza çıkmaktadır. (Akbulut, 2008, s. 73)

Genel Olarak Ar-Ge Faaliyetleri

Ar-Ge harcamaları günümüz ekonomi dünyasının itici gücü ve ulusal rekabet ortamında önemli desteklerinden biridir. Ar-Ge harcamaları fabrikaya, hizmete, iĢ dünyasına, ihracata milli gelire, eğitime, yönetime ve diplomasiye yansıyan çok yönlü bir temel kavramdır.

(24)

8

Ayrıca dünyadaki geliĢmiĢ ülkeler ile geliĢmekte olan ülkeler arasındaki farkı ortaya koyan önemli bir göstergedir. Dünyadaki Ar-Ge harcamaları ile ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyi arasında doğrudan bir iliĢki vardır. (Gerçek, 2011, s. 62 )

Ar-Ge faaliyetleri bilimsel veya teknolojik belirsizliğin hakim olduğu ortamlarda yürütülen faaliyetlerdir. Ar-Ge faaliyetlerinde temel hedef yeni bir hedef geliĢtirmek veya geliĢtirilmesine teknolojik alt yapı hazırlamaktır. Ar-Ge, mevcut bir ürünün ya daha ucuz üretilmesi ya da hiç üretilmemiĢ ileride üretilmesi düĢünülen, pazarda lider olmak amacıyla herhangi bir alanda araĢtırmaya kaynak ayırmaktır. Ar-Ge, özel bir çalıĢma gerektiren, kamu, özel sektör ve üniversitelerde yapılan bir faaliyettir. Ar-Ge, önce bir araĢtırma, henüz bulunmamıĢı bulma ve sonra da bilgiyi ve ya bir ürünü geliĢtirme veya yenilemeyi içerir. (Erkek, 2011, s. 5)

Ekonomik büyümeyi etkileyen birçok faktör bulunmakta olup, bunların baĢında yeni bilgi ve teknolojik yenilikler gelmektedir. Günümüzde “bilgi” diğer üretim faktörlerine ilave olarak bir üretim faktörü olarak kabul edilmektedir. Bir toplumun refah seviyesi ve bu seviyenin artması, ülkenin geliĢim potansiyeline, bilgiyi kullanma ve yayma yeteneğine bağlıdır. Yeni ürünlerin geliĢtirilmesi süreci, dolayısıyla Ar-Ge‟ye yapılan yatırımlar, geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerin ekonomik anlamda büyüme sağlamasına yol açan temel faktördür. Ar-Ge harcamaları ekonomik faaliyetlerde birtakım avantajlar yaratarak ekonomik büyümeye olumlu katkılarda bulunurlar. Bu avantajlar; (Gerçek, 2011, s. 64)

Rekabet Avantajı: Ülkelerin uluslararası alanda rekabet edebilirlik gücünü belirleyen en

önemli faktör; teknolojik geliĢmeler ve dolayısıyla Ar-Ge harcamalarıdır.

Yabancı Sermayeyi Çekme: Ülkeye doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının

çekilmesinde ve yabancı firmaların da ülkede teknoloji odaklı yatırımlar yapmasında, ülkenin sahip olduğu teknolojik yetenek oldukça önemlidir.

Verimlilik ArtıĢı: Ar-Ge harcamaları mikro ve makro düzeyde verimliliği artırarak,

ekonomik kalkınmayı teĢvik etmede kilit unsurdurlar. Örneğin Ar-Ge harcamaları sonucu yaratılan bilgi veya teknoloji sayesinde çevre, sağlık, ekonomi gibi alanlarda sorunlar çözülerek insanlığa yardım yapılmıĢ olacaktır.

Teknolojik Bağımlılıktan Kurtulma: Ar-Ge harcamaları ülkeleri teknolojik açıdan diğer

(25)

9

Ayrıca Ar-Ge faaliyetleri sadece üretim artıĢı ve ekonomik performansa değil sosyal amaçların gerçekleĢtirilmesine de önemli bir katkı sağlamaktadırlar. Ar-Ge harcamalarının bu sayılan avantaj ve iĢlevlerine dayanılarak, bir ülkenin geliĢmiĢlik düzeyini ölçmede göz önünde bulundurulan unsurların baĢında geldiği söylenebilir. Nitekim; Japonya ve ABD gibi dünyanın ekonomik açıdan önde gelen ülkelerinin teknolojik yeniliklerin gerçekleĢtirilmesi adına ayırdıkları kaynaklar oldukça fazladır.

GeliĢmekte olan ülkelerin, dünya pazarında rekabet edebilmesi ve sanayi varlıklarını sürdürebilmesi için, teknolojik inovasyonda yetkinlik kazanması ve bu yetkinliklerini kendi Ar-Ge‟lerine dayandırmaları gerekmektedir. Bilim bir ölçüde uluslararası olsa da, teknoloji geliĢtirmek, Ar-Ge bilincinin oluĢması ulusal bir kavramdır.

Bir ülkede bilim ve teknolojiye verilen önem ve geliĢmiĢliğin ölçüsü olarak, Ar-Ge harcamalarına ayrılan kaynağın, GSYĠH içindeki payı alınır. Ar-Ge harcamalarının GSYĠH içindeki payı yüzde 2‟den fazla ise o ülkeler geliĢmiĢ ülke sayılırlar. Teknolojik geliĢme küresel bir boyut kazanmıĢ olsa da, teknolojik geliĢmeler yaklaĢık 15–20 kadar geliĢmiĢ ülkenin tekelinde bulunmaktadır. Bu ülkeler, dünyada Ar-Ge için yapılan harcamaların yüzde 95‟ini gerçekleĢtirmektedirler. Buna karĢın, dünya nüfusunun yaklaĢık yüzde 70‟ini oluĢturan geliĢmekte olan ülkeler ise, toplam Ar-Ge harcamalarının yalnızca yüzde 5‟ini gerçekleĢtirmektedir.

Ekonomik kalkınma ile Ar-Ge harcamaları arasında iliĢkiyi ortaya koyan çalıĢmalarda, teknolojik açıdan geliĢmiĢ ürünler üreten ülkeler, rekabette üstünlüğü yakalayıp, üretim düzeyi ve kalitesinde de daha baĢarılı oldukları tespit edilmiĢtir. Ayrıca Ar-Ge harcamalarının, bir yeni buluĢun konvansiyonel rolünün yanı sıra diğer yenilikçi araĢtırmalara da kaynak oluĢturduğu görülmüĢtür.

Bu nedenlerden dolayı Ar-Ge harcamalarıyla ekonomik büyüme arasındaki pozitif iliĢki, ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyleri ile Ar-Ge harcamalarına ayırdıkları kaynaklara bakılarak da bulunabilir.

(26)

10

ġekil 1, Ar-Ge harcamalarının GSYĠH içindeki payı

Kaynak: www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6352 Erş.Tar.: 10.03.2014

AraĢtırma

Ġnsanoğlunun geliĢime açık yapısından kaynaklanan araĢtırma olgusu sistematik bir temele dayalı olarak yürütülen ve yeni Ģeyler keĢfetmek amacıyla ile yapılan faaliyetler bütünüdür.

Türkiye Muhasebe Standartları‟nda (TMS) araĢtırma faaliyetleri 38 nolu “Maddi Olmayan Durak Varlıklar” standardında tanımlanmıĢ ve araĢtırma faaliyetlerinin kapsamı belirtilmiĢtir. TMS-38‟in 8. Maddesinde, araĢtırma “Yeni bir bilimsel ya da teknik bir bilgi ve anlayıĢ kazanma amacıyla üstlenilen özgün ve planlı incelemedir.” Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Yine TMS-38 standardının 56. Maddesi araĢtırma faaliyetlerine örnek verilmiĢtir ve Ģu Ģekilde ifade edilmiĢtir:

(a) Yeni bilgi elde edilmesine yönelik faaliyetler;

(b) Araştırma bulguları ve diğer bilgilerin uygulanmasına yönelik olarak değerlendirme ve nihai seçim araştırması;

(c) Malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya hizmetler için alternatif araştırması (d) Yeni veya geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya hizmetlerin olası alternatiflerinin oluşturulması, tasarlanması, değerlendirilmesi ve nihai seçimi.

(27)

11 GeliĢtirme

GeliĢtirme, teorik ve uygulama sonuçları birlikte değerlendirerek daha iyi malzeme, mamul, üretim süreci ve hizmet elde etmeyi amaçlayan ve yeni bir icadın süreçte araĢtırma ile üretim arasında etkileĢim sağlayan çalıĢmalar olarak ifade edilebilir. (Mucuk, 2000, s. 21)

TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Standardı‟na göre geliĢtirme, “Ticari üretim ya da kullanıma baĢlamadan önce, yeni veya önemli ölçüde geliĢtirilmiĢ malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem ya da hizmetlerin üretim planı veya tasarımında araĢtırma sonuçları ya da diğer bilgilerin uygulanmasıdır.” ġeklinde tanımlanmıĢtır. Yine TMS 38 nolu Maddi Olmayan Duran Varlıklar Standardının 59. Maddesinde geliĢtirme faaliyetlerine iliĢkin örneklere yer verilmiĢtir, bunlar Ģu Ģekildedir:

(a) Üretim ve kullanım öncesi prototip ve modellerin tasarımı, yapımı ve test edilmesi,

(b) Yeni teknoloji içeren alet, model ve kalıpların tasarımı,

(c) Ticari üretim açısından ekonomik olmayan bir ölçekteki pilot tesisin tasarlanması, inşası ve çalıştırılması,

(d) Yeni veya geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya hizmetler için karar verilmiş bir alternatifin tasarımı, inşası ve denenmesi.

GeliĢtirme sürecinde var olan teknolojinin iĢletmenin çevresel Ģartlarına uyum sürecinin hızlandırılması aĢamasıdır. Burada amaç var olan teknolojinin daha verimli daha etkin ve etken bir Ģekilde üretim sürecinde kullanılmasını sağlamaktır. Bu süreçte çeĢitli denemelerin yapılması ve üretim sürecinin optimal bir Ģekilde dizayn edilmesi geliĢtirme safhası aĢamalarındandır.

Daha önceden yapılmıĢ olan bir araĢtırma çalıĢmasının iĢletme ihtiyaçları doğrultusunda yeniden dizayn edilmesi geliĢtirme sürecinin tamamlanması için yeterli değildir. Bu sürecin baĢarılı bir Ģekilde tamamlanması yapılan geliĢtirme faaliyetlerinin ilgili üretim sürecine uyumu ile mümkündür. Bu uyum ise ilgili mamul yelpazesinin sağlanması için iĢletmedeki üretim sürecinde yapılacak olan yeniliktir. (Bezirci, 2012, s. 13)

(28)

12 Yenilik

GeliĢen teknoloji ve globalleĢmesinin de etkisi ile gündemden hiç düĢmeyen yenilik diğer adı ile inovasyon, uygulanabilir yenilikçi bir fikrin hayatiyete geçirilmesi ve üretim sürecinde uygulama imkânı bulma olgusu olarak ifade edilebilir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 1 nolu genel tebliğinde yenilik ile ilgili olarak “Bir

fikrin; pazarlanabilir hale veya bir mal/hizmet üretiminde kullanılan yeni veya geliştirilmiş bir yöntem haline dönüştürülmesidir. Bu açıdan teknolojik yenilik yapma süreci, bir dizi bilimsel, teknolojik, mali ve ticari etkinliği içerir.” Şekil, renk ve dekorasyondaki değişiklikler gibi bütünüyle görsel ve estetik değişiklikler ile ürünün yapı, nitelik ve performansını teknik açıdan değiştirmeyen, küçük tasarım ve görünüm farklarından ibaret basit değişiklikler yenilik sayılmaz.” şeklinde açıklanmaktadır.

Aynı tebliğ yeniliği iki kısma ayırıp onları da Ģöyle açıklamaktadır:

Üründe Yenilik: Teknolojik açıdan yeni ürün, önceki ürün kuĢağıyla karĢılaĢtırıldığında

malzemesi, parçaları ve yerine getirdiği iĢlevler açısından, öze iliĢkin, teknolojik farklar gösteren bir ürünü ifade eder.

Üretim Yöntemlerinde Yenilik: Geleneksel üretim tesislerinde üretilemeyen, halen

üretilmekte olan veya yeni ürünlerin yeni tekniklerle üretilmesinde kullanılan bir yöntem teknolojik açıdan yeni sayılır. (Öğredik, 2007, s. 15)

Bir düĢünce olgusunun yenilik olarak ifade edilebilmesi için ilgili düĢüncesinin bazı unsurları taĢıması gerekmektedir. Bunlar Ģu Ģekilde ifade edilir (Karagöz, 2009, s. 151):

 Yenilik bir düĢünce ile baĢlar,

 Daha sonra farklı fikirler ortaya çıkar,  Bu fikirlerden doğru olanlar seçilir,  Fikirler sahiplenir,

 Fikirler sahiplenilir,

 Fikirler uygulanabilir hale gelir,

 Elde edilen sonuçlar gözlemlenerek uygulanabilirliğin devamlılığı sağlanır.

OECD ve Eurostat tarafından ortak yayımlanan ve TUBĠTAK tarafından Türkçeye çevrilen bir yayında “Bir yenilik, iĢletme içi uygulamalarda, iĢyeri organizasyonunda veya dıĢ iliĢkilerde yeni veya önemli derecede iyileĢtirilmiĢ bir ürün (mal veya hizmet) veya

(29)

13

süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizsayonel yöntemin gerçekleĢtirilmesidir.” Ģeklinde tanımlamaktadır.

Bu tanımlar bir merdiven basamağı gibi birbirilerinin tamamlayıcı nitelik taĢımaktadır. Burada geliĢtirme faaliyetlerinden sonraki aĢama olan yenilik sürecinin iĢletme açısından en önemli özelliği pazarlanabilir olmasıdır. Bir ürün ile ilgili olarak yapılan yenilik çalıĢmaları sonucunda iĢletme o ürünün rakiplerine kıyasla daha kolay pazarlanabilmelidir ki yapılan yenilik çalıĢmalarının geri dönüĢümü sağlanmıĢ olsun. Kısaca yenilik çalıĢmaları sonucu iĢletme ilgili ürün ve faaliyet bazında bir üst basamağa geçiĢ olmalıdır. Bir basamak niteliğini taĢıyan bu aĢamalar yenilik piramidinde ġekil 1‟de gösterilmiĢtir. Burada araĢtırma faaliyetlerinin bir üst aĢaması olan geliĢtirme faaliyetleri ve bunun da bir üst aĢaması olan yenilik faaliyetlerinin pazarlanabilir olma niteliği ortaya koyulmaktadır. ġekil alt aĢmaların olmadan üst aĢamaların olamayacağını ifade etmektedir.

Bilgi Deneyim ve Ticarileştirme

Yatırım Geliştirme Ortak Araştırma

Devlet Destekli Araştırma

Laboratuvarlar

Üniversite

Araştırmaları

ġekil 2, Yenilik piramidi

Kaynak: Lulkaka, R, “Manegement Development for Techology Incubators/Parks” SPO/UNFSTD Seminar March 1990. Aktaran : (Babacan M. “Türkiye‟de AraĢtırma GeliĢtirme Teknoloji Üretimi Nasıl YaygınlaĢtılabilir?” ĠTO. Ġstanbul, 1994, ss: 8-9)

Yenilik piramidi, araĢtırma faaliyetlerinin üniversite veya devlet destekli yapılması gerektiğini ifade ederken, geliĢtirme faaliyetlerinin ise ortak bir çalıĢma sonucu olması

(30)

14

gerektiğini ifade etmektedir. AraĢtırma ve geliĢtirme faaliyetleri sonucunda elde edilen bilgi birikimi, deneyim tecrübe ile bu faaliyetlerin ürüne uygulanması sonucu ticari bir mamul ortaya çıkmakta ve bunun pazarlanabilir bir nitelikte olması ile yapılan bu faaliyetlerdeki harcamaların iĢletmeye geri dönüĢümü sağlanmaktadır.

Ar-Ge yönetimi yenilik yönetimi içerisinde bir süreç olmakla birlikte aĢağıdaki özellikleriyle yenilik yönetiminden ayrılmaktadır.

 Ar-Ge yönetimi, bilimsel ve teknolojik yetkinlik gerektirir.

 Ar-Ge yönetimi, bilimsel ve teknolojik süreçlerin yönetimini tanımlar.

 Ar-Ge yönetimi, Ar-Ge biriminin tüm yönetim fonksiyonlarını (organizasyon, planlama, kontrol, insan kaynakları yönetimi, liderlik vb.) içine alır.

 Ar-Ge genellikle sistematik ve iyi tanımlanmıĢ yöntemler kullanılarak yönetilir.

 Ar-Ge yönetimi, oldukça iyi bir Ģekilde planlanabilen, kontrol ve koordine edilebilen, tekrarlanan süreçleri ifade eder.

Teknoloji

Yunanca asıllı bir kelime olup sanat ve bilmek ifadelerinin birleĢiminden ortaya çıkan teknoloji, bilgi ve yeteneğin uygulamaya dönüĢtürülmesinde kullanılan alet, edevat ve araçlar bütünü olarak ifade edilebilir. (Bayhan, 2004, s. 285)

ĠĢletmelerin rekabet üstünlüğünü sağlamak ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak için kullanılan araçlar seti olarak tanımlanan teknoloji, yaĢamın her anında var olduğu ve her kesim tarafından kullanıldığı tanımı kapsamı ve içeriğinin açıklanması bu bakımdan güçtür. Çünkü teknolojiyi her kullanıcının farklı bir bakıĢ açısı ve tanımı olacaktır.

Literatür incelendiği zaman teknolojinin sahip olması gereken unsurlar aĢağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

 Teknoloji elde edilebilir olmalı,  Rekabet üstünlüğü sağlanmalı,  Değer yaratıcı olmalı,

 Devamlı geliĢen bir yapıda olmalı,

 Parasal dönüĢüm sağlayacak nitelikte olmalı,  Ġçerdiği araçlar bakımından tam set olmalı,

(31)

15

 ĠĢletmede karlılığı artırıcı etki sağlamalıdır.

Bu özellikleri taĢıyan teknolojinin kullanımı iĢletmelere bulunduğu zaman sektöre liderlik imkânı sağlayabilecektir. Çünkü bunun sağlanması teknolojisinin iĢletme tarafından ticari anlamda kullanılabilme ve yönetilebilme yetisine bağlıdır.

Patent

ĠĢletmelerin rekabet üstünlüğü sağlamak ve bilgi toplumunda etkin konuma ulaĢmak için teknolojiyi kullanarak yapmıĢ oldukları araĢtırma, geliĢtirme ve yenilik faaliyetlerin kayıt altına alınarak korunması amaçlı verilen belge patent olarak ifade edilmektedir. (Bezirci, 2012, s. 17)

Patent zorlu bir araĢtırma, geliĢtirme ve yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan bilgi, deneyim ve tecrübelerin parasal anlamda değerlendirilmesini garanti altına alan bir düzenleme seti ve belgesidir. ĠĢletmeler patent sayesinde elde edilen bilgi ve deneyim sonucu rekabet üstünlüğü elde edecekler ve firmanın piyasadaki değeri artacaktır.

Patentin temel amacı, buluĢların ve zihni yaratıcılığın tanınması, özendirilmesi ve ödüllendirilmesidir. Patent uygulamasında;

 Yenilik,

 Tekniğin bilinen durumdan farkındalık,  Uygulanabilirlik,

Özelliklerinin birlikte mevcut bulunması gerekmektedir.

Dünyada ve Türkiye’de AraĢtırma GeliĢtirme Harcamaları

ÇalıĢmamızın bu bölümünde Ar-Ge harcamalarını dünyada ve Türkiye‟de ayrı incelenmiĢ ve daha sonra karĢılaĢtırarak analiz yapılmıĢtır. Dünyada Ar-Ge harcamaları küresel Ģirketler bazında mercek altına alınmıĢtır.

Dünyada AraĢtırma GeliĢtirme Harcamaları

GeliĢmekte olan ülkelerin, dünya pazarında rekabet edebilmesi ve sanayi varlıklarını sürdürebilmesi için, teknolojik inovasyonda yetkinlik kazanması ve bu yetkinliklerini

(32)

16

kendi Ar-Ge‟lerine dayandırmaları gerekmektedir. Bilim bir ölçüde uluslararası olsa da, teknoloji geliĢtirmek, Ar-Ge bilincinin oluĢması ulusal bir kavramdır. Bir ülkede bilim ve teknolojiye verilen önem ve geliĢmiĢliğin ölçüsü olarak, Ar-Ge harcamalarına ayrılan kaynağın, GSYĠH içindeki payı alınır. Ar-Ge harcamalarının GSYĠH içindeki payı yüzde 2‟den fazla ise o ülkeler geliĢmiĢ ülke sayılırlar. Teknolojik geliĢme küresel bir boyut kazanmıĢ olsa da, teknolojik geliĢmeler yaklaĢık 15–20 kadar geliĢmiĢ ülkenin tekelinde bulunmaktadır. Bu ülkeler, dünyada Ar-Ge için yapılan harcamaların yüzde 95‟ini gerçekleĢtirmektedirler. Buna karĢın, dünya nüfusunun yaklaĢık yüzde 70‟ini oluĢturan geliĢmekte olan ülkeler ise, toplam Ar-Ge harcamalarının yalnızca yüzde 5‟ini gerçekleĢtirmektedir. (Gerçek, 2011, s. 64)

Ekonomik kalkınma ile Ar-Ge harcamaları arasında iliĢkiyi ortaya koyan çalıĢmalarda, teknolojik açıdan geliĢmiĢ ürünler üreten ülkeler, rekabette üstünlüğü yakalayıp, üretim düzeyi ve kalitesinde de daha baĢarılı oldukları tespit edilmiĢtir. Ayrıca Ar-Ge harcamalarının, bir yeni buluĢun konvansiyonel rolünün yanı sıra diğer yenilikçi araĢtırmalara da kaynak oluĢturduğu görülmüĢtür.

Bu nedenlerden dolayı Ar-Ge harcamalarıyla ekonomik büyüme arasındaki pozitif iliĢki, ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyleri ile Ar-Ge harcamalarına ayırdıkları kaynaklara bakılarak da bulunabilir.

Dünyada ve Türkiye‟de Ar-Ge harcamalarının geliĢimi incelendiğinde zaman içinde sürekli bir artıĢ trendi izlediği görülmektedir. Ancak, geliĢmiĢ ülkeler ile Türkiye‟de Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı arasında büyük fark bulunmaktadır. Ar-Ge yatırımları açısından Türkiye, diğer ülkelerin oldukça gerisinde bulunuyor.

(33)

17

Tablo 1. 2011 Yılı GSYĠH ile Ar-Ge/GSYĠH KarĢılaĢtırılması

ÜLKE GSYİH (Milyar $) Ar-Ge Harcamaları/GSYİH %

Almanya 3.607,4 2,84 Avusturya 418,4 2,75 Belçika 514,6 2,04 Bulgaristan 53,6 0,57 Çek Cumhuriyeti 217,1 1,84 Danimarka 333,7 3,09 Estonya 22,2 2,38 Finlandiya 263,7 3,78 Fransa 2.778,1 2,25 Güney Kıbrıs 25,0 0,48 Hollanda 837,6 2,04 İngiltere 2.431,5 1,77 İrlanda 222,2 1,72 İspanya 1.479,6 1,33 İsveç 538,6 3,37 İtalya 2.196,3 1,25 Letonya 28,5 0,70 Litvanya 42,9 0,92 Lüksemburg 59,3 1,43 Macaristan 139,0 1,21 Malta 9,1 0,73 Polonya 514,0 0,77 Portekiz 238,0 1,50 Romanya 182,6 0,48 Slovakya 96,2 0,68 Slovenya 50,3 2,47 Yunanistan 290,2 - Euro Bölgesi 13.108,7 2,09 AB-27 17.588,5 2,03 Hırvatistan 61,7 0,75 İzlanda 14,1 3,11 Karadağ 4,5 - Makedonya 10,6 - Sırbistan 43,3 - Türkiye 774,0 0,86 ABD 15.075,7 2,87 Japonya 5.897,0 3,36

Kaynak: Eurostat, Science and Technology, R&D Statististics.

http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/statistics/search_database# EriĢim Tarihi 15.03.2014

(34)

18

TÜĠK'in verilerine göre Türkiye'nin Ar-Ge için yaptığı yatırımlar 2011 yılında milli gelirinin yüzde 0.86'de kalmıĢtır. Oysa ABD Ar-Ge için milli gelirinin yüzde 2.87‟sini kullanmaktadır. Japonya milli gelirinin yüzde 3.36'ü, Almanya yüzde 2.84'ü, Fransa yüzde 2.02'si, Ġngiltere yüzde 1.77'i, Ġtalya yüzde 1.25'i, Hollanda yüzde 2,84'ü, Avusturya yüzde 2.75'si, Finlandiya yüzde 3.78'i, Ġsveç yüzde 3.37'i kadar Ar-Ge harcaması gerçekleĢtirmektedir. Avrupa ülkeleri içerisinde sadece Romanya, Slovakya, Polonya, Malta, Yunanistan ve Bulgaristan Ar-Ge'ye Türkiye'den daha düĢük pay ayırmaktadır.

ġekil 3, Türkiye‟de GSYĠH ve Ar-Ge harcamalarının geliĢimi (2012 sabit fiyatlarıyla) Kaynak: www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6352 Erş.Tar.: 10.03.2014

Dünyada, R&D Magazine dergisi tarafından 1963‟ten bu yana Ar-Ge çalıĢmalarında yüz “en iyi”nin seçimi ve ödüllendirilmesi yapılmaktadır. 2010 yılında en iyi yüz Ar-Ge seçilmesi ile ilgili sonuçlara değiĢik açılardan bakıldığında;

 ABD‟de 88, Avrupa ülkelerinde 7 (Almanya 2, Ġsviçre 2, Fransa ve Avusturya, Ġngiltere ), Uzakdoğu ülkelerinde 5 (Tayvan 4, Japonya 1) kiĢi ve kurum dereceye girmiĢtir.

 Konular açısından irdelendiğinde 13 proje ile biyobilim, 11 proje ile malzeme, 10 proje ile proses bilimlerinin ilk üç sırayı almıĢtır.

(35)

19

 Bunların dıĢında, projelerin gerçekleĢtirildikleri yerler göz önüne alındığında; 23 projenin Ģirketlerde, 12 projenin üniversitelerde ve 8 projenin ise kamu laboratuvarlarında gerçekleĢmiĢ olduğu görülmektedir.

Ülkemizin bu listedeki konumuna bakıldığında, ilk olarak bu değerlendirmede hiçbir Ģirket, ürün ve kuruluĢun yer almaması dikkat çekmektedir. Dikkat çeken bir diğer konu ise, diğer ülkelerde özel Ģirketlerin çok daha fazla Ar-Ge harcamaları yapmasına karĢılık, ülkemizde tam tersi bir durumun olmasıdır. Günümüzde “sanayi-üniversite-devlet” üçgenindeki iĢbirliğinde en çok harcama devlet üniversiteleri ve kamu kuruluĢlarının araĢtırmaları tarafından yapılmasına karĢın, bu tür sıralamalarda da ülkemiz yer almamaktadır.

Türkiye‟nin bilim ve teknolojide yaklaĢık kırk yıllık bir geçmiĢi olmasına rağmen, dünya ölçeğindeki rekabet gücünde ortaya konulan hedeflerin gerçekleĢtirildiğini söylemek mümkün değildir. Dünya nüfusunun yüzde1,1‟ini oluĢturan ülkemiz, zenginlikte dünyanın yüzde 0,6‟sını, bilimsel bilgi üretiminde ise yaklaĢık yüzde 0,9‟unu temsil etmektedir. Bütün bu göstergeler, ülkemizin bilimsel bilgi üretme yeteneğini ekonomik ve toplumsal faydaya dönüĢtürmekte tam olarak baĢarılı olamadığını göstermektedir.

Diğer taraftan, Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payı dikkate alındığında listede yer alan ABD, Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinin çok altında bir noktada olduğumuz görülmekte ve bu durum uluslararası yayın sıralamasındaki yerimizi de etkilemektedir. Ülkemizin Ar-Ge sıralamasında daha yukarılara çıkabilmesi için özellikle özel Ģirketlerin Ar-Ge yatırımlarını arttırmaları gerekiyor. Ülkemizin, gelecekte en azında bölgesinde bir Ar-Ge, yenilikçilik ve üretim merkezi olması için Ar-Ge çalıĢmaları ve yatırımlarının daha etkin yönetilmesine ihtiyaç vardır. (Gerçek, 2011, s. 67)

Küresel Rekabetin Ar-Ge Boyutu

Günümüzde global Ģirketlerin girmediği ülke kalmamıĢtır. Her ülke bunlara pazar olmaktadır. Bazıları ise üretim lokasyonu olmaktadır. Bu Ģirketlerin ciddi Ar-Ge harcamaları olmaktadır. ġirketlerin asıl doğduğu ve büyüdüğü ülkelerde insan kaynakları yetersizliği vardır. Bu yetersizliğin baĢlıca nedeni yaĢlanan nüfus, doğum oranlarının düĢmesiyle azalan nüfus, dıĢarıdan getirilen göçmenlere karĢı olan kitleler, iĢ ikliminin

(36)

20

verimli olması nedeniyle çok sayıda Ģirketin benzer insan kaynağı ihtiyacıdır. Pazarı iyi takip eden ülkeler, global Ģirketler Ar-Ge çekmek için politikalar geliĢtirmektedirler. Dünya‟da ABD‟nin Ar-Ge altyapısı ve büyüklüğü ile rekabet edebilecek olan ülkeler sadece Almanya, Çin ve Japonya‟dır. Fakat son zamanlarda geliĢmekte olan ülkeler teknolojik ve buluĢ yapma yetenekleri bakımından Ar-Ge liderlerine meydan okuyabilecek bir yükseliĢe geçmiĢtir. 2008-2009 resesyonu ve Asya‟nın yükseliĢi, yukarıdaki Ģekilde de yansıdığı gibi Ar-Ge dağılımını kısmen dengeye getirmeye baĢlamıĢtır. Resesyon döneminde geliĢmekte olan ülkeler Ar-Ge altyapılarına olan yatırımları artırarak devam ettirirken, geliĢmiĢ ülkelerin yatırımları da belirgin Ģekilde olumsuz etkilenmiĢtir. GeliĢmiĢ ülkelerdeki önemli ve büyük teknoloji örgütleri-Ģirketleri, Ar-Ge yatırımlarını geliĢmekte olan ülkelere kaydırmıĢlardır. Örneğin General Electiric, Çin‟de büyük bir araĢtırma merkezi kurarken Çin‟in network telekomünikasyon Ģirketi Huawei, küresel bir Telekom lideri haline gelebilmek için araĢtırma yatırımlarını Çin dıĢına da kaydırmaya baĢlamıĢtır. Hindistan‟ın ilaç Ģirketleri ise dünya pazarından pay alabilmek için Avrupa‟ya yönelmiĢtir.

(37)

21

ġekil 4, Dünya‟da Ar-Ge harcamalarının GSYĠH içindeki oranı

Kaynak : R& D Magazine (http://www.rdmag.com/) EriĢim tarihi : 14.05.2014

Ar-Ge yeteneklerini geliĢtirmek için ülkeler ve Ģirketler arasında iĢbirliğinin arttığı bir süreçteyiz. Örneğin, Çin ve Hindistan Ar-Ge lideri diğer ülkeler ile askeri donanım, terörle mücadele, iklim değiĢikliği, temiz enerji, sivil alanlar ve savunma gibi alanlarda Rusya ve ABD ile iĢbirliği yapmaktadır. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Japonya‟da bağıĢlar ile ayakta kalmakta zorlanan küçük enstitüler birleĢtirilmektedir. Kore, Ar-Ge harcamalarını en fazla arttıran ülkedir ve geliĢtirilen ürünlerin ticarileĢme sürecinde yaĢadığı sorunlara daha fazla odaklanmaya baĢlamıĢtır. Rusya, Çin, Brezilya gibi ülkelerdeki hükümetler doğrudan yabancı yatırımları çekebilmek için vergi indirimi gibi teĢvik programlarını uygulamaya koymuĢlar ve bu programları geliĢtirmektedirler. Rusya Kalifornia‟daki

(38)

22

Silikon Vadisi‟ni taklit ederek yüksek teknoloji geliĢtiren firmaları Skolkovo Bilim Parkı‟na çekmek için çalıĢmalar yapmıĢ, yabancı firmaları çekebilmek için vergi indirimlerine gitmiĢtir. Nokia ve Microsoft‟ta bu parkta birer araĢtırma merkezi kurmuĢtur. Çin‟de de IBM, Intel, Samsung, Novartis, Adobe, GE gibi çok sayıda küresel firma araĢtırma merkezi kurmuĢtur. Çin, Ar-Ge‟yi kalkınmanın ve büyümenin yeni dinamosu olarak görmekte ve ulusal kalkınma politikalarını bu doğrultuda oluĢturmaktadır. Çin öğrencilerini, teknoloji ve Ġngilizce öğrenmeleri için dıĢ ülkelere göndermeye devam etmektedir. Çinli öğrenciler ABD‟deki en büyük nüfusa sahip yabancı öğrenci grubudur. Üniversiteler Çin‟in teknolojik kapasitesini yükseltmek için endüstri ile bağları güçlendirerek teknoloji transferinde önemli bir güç olmuĢtur. Çin‟de Ar-Ge araĢtırmalarının birçoğu sanayiye aktarılmaktadır. Birçok sanayi kuruluĢunun üniversiteler ile birlikte ortak laboratuvarları bulunmaktadır. Üniversitelerin birimleri ileri teknoloji sektörünün birer kilometre taĢı iken bilim parkları da ileri teknoloji kuluçka merkezlerinin aktif birer oyuncusudurlar. (Müsiad Raporu, 2012, s. 35)

(39)

23

ġekil 5, Dünyada Ar-Ge harcamalarının GSYĠH‟ye oranı/karĢılaĢtırma

Kaynak: www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6352 Erş.Tar.: 10.03.2014

Dünya ekonomisindeki trendler, tüketici ihtiyaçlarındaki değiĢim ve farklılaĢma, ekonomik kriz ve finansal zorluklar, sektörleri ve Ģirketleri daha fazla Ar-Ge harcaması yapmaya mecbur etmektedir. Ar-Ge projelerinden elde edilen yeni ve rekabetçi ürünler ile Ģirketler varlıklarını koruma ve geliĢtirmeyi hedeflemektedirler.

Avrupa Birliği Komisyonu, sektörlerin Ar-Ge yoğunluğuna göre mekanizmalar geliĢtirmeye çalıĢmaktadır.

Yüksek yoğunluklu Ar-Ge gerektiren sektörler (Cironun % 5‟inden fazla Ar-Ge harcaması): Ġlaç, biyoteknoloji, sağlık-bakım, yazılım, bilgisayar-donanım,

Orta-Yüksek yoğunluklu Ar-Ge gerektiren sektörler (Cironun % 2-5 arasında Ar-Ge harcaması): Elektronik ve elektrikli ekipmanlar, savunma, proses, makine, kimya, yoğun tüketim,

Orta yoğunluklu Ar-Ge gerektiren sektörler(Cironun % 1-2 arasında Ar-Ge harcaması):Gıda, içecek, sabit hatlı iletiĢim, elektrik, petrol ekipmanları,

DüĢük yoğunluklu Ar-Ge gerektiren sektörler (Cironun % 1‟inden daha az Ar-Ge harcaması): Petrol ve gaz üretimi, metal, demir-çelik, madencilik, inĢaat, tütün, lojistik, perakendecilik.

(40)

24

ġekil6, AB, ABD ve Japonya‟da Ar-Ge harcamalarının sektör içindeki dağılımı Kaynak:Europen Commission RD Scoreboard, 2011

Öte yandan sektörlerin yaĢı ilerledikçe Ar-Ge ihtiyacı azalmaktadır. En genç sektörler içinde yer alan biyoteknoloji, yazılım, donanım sektörleri en fazla Ar-Ge yatırımı yapılan sektörlerdir. Bu genç sektörlere hangi ülkelerin odaklandığına baktığımızda ABD büyük bir farkla yarıĢın önündedir. Örneğin en çok Ar-Ge yatırımı yapan 100 Ģirketi incelediğimizde biyoteknoloji sektöründe 15, yazılım sektöründe 15, donanım sektöründe 10 ABD‟li Ģirket görmekteyiz. GeliĢmiĢ ülkelerin geleneksel sektörlerinde Ar-Ge yatırımları yaparak rekabet güçlerini korumayı amaçladıklarını gözlemlemekteyiz. Örneğin, Marks&Spencer adlı perakende Ģirketi cirosunun % 0,6‟sını, Cadbury Ģekerleme Ģirketi cirosunun % 1,2‟sini, Adidas spor giyim firması cirosunun % 0,8‟ini, Rio Tinto maden Ģirketi cirosunun % 0,5‟ini Ar-Ge‟ye harcamaktalar. Yaptığı iĢ ne olursa olsun Ģirketlerin iĢlerinin niteliğine göre Ar-Ge yatırımları yapması, artık bir zorunluluk haline gelmiĢtir. Ancak aĢağıdaki tablolar incelendiğinde ve Türkiye‟ye baktığımızda maalesef

(41)

25

Türk Ģirketlerinin rakiplerine göre Ar-Ge yatırımları oldukça düĢük kalmaktadır. Bu durum Türk Ģirketlerinin geleceğini tehdit eden bir durum olmasına rağmen Türk Ģirketleri bina, arazi, lüks otomobil yatırımlarını Ar-Ge yatırımlarına yeğlemektedirler. (Müsiad Raporu, 2012, s. 92)

Ar-Ge Faaliyetlerini Küreselleşmesi

Ar-Ge faaliyetlerinin küreselleĢmesi yeni bir olgu değildir. 1960‟lardan beri, Ģirketler kendi ülkeleri dıĢında çeĢitli nedenlerle bir takım Ar-Ge faaliyetleri gerçekleĢtirmektedirler. Fakat bu tip denizaĢırı Ar-Ge faaliyetlerinin büyüklüğü, yapısı ve çapı geçmiĢte oldukça sınırlıydı. Bu tip Ar-Ge faaliyetlerinin çoğu ya teknolojinin yerel operasyonlara uydurulması amacıyla ana firmanın teknoloji transferi Ģeklinde yada yerel müĢterilerin taleplerine yönelik yeni ürünlerin geliĢtirilerek böylece yerel pazardaki payın artırılması amacına dönük nitelikteydi. KüreselleĢmenin geniĢleme periyodunun baĢlangıcında (1960 ve 1970‟li yıllarda), ÇUġ‟lar yabancı ülkelerde ilk olarak yabancı satıĢ ve imalat uygulamaları oluĢturmuĢlardır. Sonraki aĢamada (1970‟lerin sonu 1980‟lerin baĢında) çabalar yabancı bağlı ortaklıkları tamamlayıcı bir Ģekilde tasarlama ve kapasitelerini geliĢtirme yönünde olmuĢtur. Ġlk baĢlarda yabancı Ar-Ge yerleĢimleri mühendislik uygulamaları ve ev sahibi ülkenin ihtiyaç duyduğu süreç teknolojileri ve ürün adaptasyonu sınırlı olmasına rağmen, yabancı Ar-Ge yerleĢimleri 1980‟lerin ortalarından itibaren artan bir eğilim göstermiĢtir. OECD ülkelerinde karmaĢık piyasa yapısı kadar ileri inovasyon sistemlerinin oluĢması çok merkezli (polycentric) öğrenme çevrelerine oluĢmasına yol açmıĢ ve ÇUġ‟lar artan bir biçimde Ar-Ge çalıĢmalarını küresel ölçeğe yaymaya baĢlamıĢlardır.

Reddy, Ar-Ge‟nin küreselleĢmesi değerlendirilirken, bu süreci aĢamalar Ģeklinde analiz etmektedir. Ar-Ge faaliyetlerindeki küreselleĢmenin dört aĢaması olduğu ve bu aĢamaların baĢlangıcının 1960‟lardaki birinci dalga; son dönemin ise 1990‟lardan sonraki süreç olduğunu ve bunun da dördüncü dalgayı oluĢturduğunu ileri sürmektedir.

Ar-Ge Faaliyetleri ve Çok Uluslu Şirketler

KarmaĢık ve tacit yapısı nedeniyle Ar-Ge, ÇUġ‟lerce uzun süre en az hareketli faaliyetlerden birisi olmuĢtur. Firmalarca geniĢ Ar-Ge faaliyetleri kendi ülkelerinde

(42)

26

patentli bir Ģekilde sürdürülmüĢtür. Ar-Ge faaliyetlerinin küreselleĢmesi yeni bir olgu olmamakla beraber, son yıllarda onu yeni bir olgu yapan unsur bu sürecin geliĢmekte olan ülkelere doğru yayılmıĢ olmasıdır. Daha da ötesi geliĢmekte olan ülkelerdeki Ar-Ge faaliyetleri sadece uzun amaçlı olmayan teknolojinin yerel Ģartlara uydurulması Ģeklinde değil, gittikçe yenilik (inovative) amaçlı ve hem bölge hem de dünya piyasalarına yönelik teknoloji geliĢtirmeyi içeren bir Ģekilde gerçekleĢtirilmektedir. Aynı zamanda geliĢmekte olan ülke menĢeli ÇUġ‟lar da yurtdıĢında Ar-Ge yatırımları gerçekleĢtirmektedirler. Bunun altında yatan temel neden ise hem geliĢmiĢ ülkelerdeki ileri teknoloji ve araĢtırma kapasitesinden faydalanmak hem de yeni piyasalar için ürünler geliĢtirmek ve diğer geliĢmekte olan ülkelerdeki uzmanlaĢmıĢ kaynaklardan faydalanmak Ģeklinde özetlenebilir.

DeğiĢen teknolojilerin ve daha da kısalan ürün yaĢam döngülerinin hızıyla Ģekillenen mevcut küresel çevrede, ÇUġ‟lar, doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) ile teknolojinin iĢbirliği sayesinde dünyanın çeĢitli bölgelerinde çok daha fazla sınır ötesi (off-shore) Ar-Ge faaliyeti gerçekleĢtiriyorlar. ÇUġ‟ların kendi yurtiçi sınırlarının ötesine doğru geniĢlemeleri yeni bir olgu olmamasına karĢın, off-shore Ar-Ge faaliyetleri artmakta ve coğrafi olarak geliĢmekte olan ülkelere doğru eriĢmektedir. Yeni evsahibi ülkeye yönelen, DYY‟le iliĢkili Ar-Ge faaliyetlerindeki bu yayılma off-shore hizmetleri olgusunun daha geniĢ kısmını oluĢturmaktadır.

ÇUġ‟lar küresel Ar-Ge faaliyetlerinde en büyük payı sahip durumundadırlar. 2011 yılı itibariyle bakıldığında, Ar-Ge harcaması konusunda lider konumdaki ÇUġ‟lardan birinci sıradaki Roche Holding 9,6 milyar dolar Ar-Ge harcamasıyla önde gözükmektedir. Onu 9,4 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması ile ilaç endüstrisinin dev firması Pfizer izlemektedir. Yine sağlık sektöründe Novartis 9,1 Milyar dolar ile üçüncü sırada yer alırken dördüncü sırayı 8,7 Milyar dolar ile Microsof yer almaktadır. BeĢinci sırayı yine sağlık sektöründen Merck&Co firması 8,6 milyar dolar ile yer almaktadır. Küresel Ar-Ge Harcaması bakımından lider konumdaki ilk 20 ÇUġ‟un ilk 5 Ģirketin dördünün sağlık sektöründe olduğu dikkat çekmektedir.

Ar-Ge harcaması bakımından lider konumundaki bu çok uluslu Ģirketlerin daha ziyade birkaç endüstri dalında yoğunlaĢtığı görülmektedir: bilgi teknolojileri donanımı, otomotiv endüstrisi, ilaç sanayi, biyoteknoloji ve elektrik-elektronik endüstrisi. Bu oranlar toplam

(43)

27

Ar-Ge harcamalarının üçte ikisinden fazlasına denk gelmekte ve Ar-Ge harcamasında lider konumunda olan 700 ÇUġ tarafından gerçekleĢtirilmektedir. (Kahriman, 2010, s. 26)

Tablo 2. Dünya Çapında En Fazla Ar-Ge Harcaması Yapan 20 ġirket

ġirket Sektör Milyar USD Ar-Ge Harcaması Milyar USD Ciro Ar-Ge/Ciro %

1 Roche Holding Sağlık 9,6 45,7 21,1

2 Pfizer Sağlık 9,4 67,8 13,9

3 Novartis Sağlık 9,1 50,6 17,9

4 Microsoft Yazılım/Ġnternet 8,7 62,5 14,0

5 Merck & Co Sağlık 8,6 46,0 18,7

6 Toyota Motor Otomotiv 8,5 222,2 3,9

7 Samsung Elektronic Bilgisayar ve Elektronik 7,9 133,8 5,9

8 Nokia Bilgisayar ve Elektronik 7,8 56,3 13,8

9 General Motors Otomotiv 7,0 135,6 5,1

10 Johnson & Johnson Sağlık 6,8 61,6 11,1

11 Ġntel Bilgisayar ve Elektronik 6,6 43,6 15,1

12 Panasonic Bilgisayar ve Elektronik 6,2 101,7 6,1

13 Glaxo Smith Kline Sağlık 6,1 43,9 14,0

14 Volkswagen Otomotiv 6,1 168,3 3,6

15 IBM Bilgisayar ve Elektronik 6,0 99,99 6,0

16 Sanofi Sağlık 5,8 40,3 14,5

17 Honda Motor Otomotiv 5,7 104,6 5,5

18 Astra Zeneca Sağlık 5,3 33,3 16,0

19 Cisco System Bilgisayar ve Elektronik 5,3 40,0 13,2

20 Siemens Endüstriyel 5,2 103,1 5,1

Kaynak:Europen Commission RD Scoreboard, 2011

Türkiye’de AraĢtırma GeliĢtirme Harcamaları

Ülkemizde teknolojik ilerlemeyi teĢvik amacıyla gerçekleĢtirilen çalıĢmalar özellikle 1963 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırma Kurumu‟nun kurulmasıyla somut bir Ģekilde hız kazanmıĢ bulunmaktadır.

Şekil

Tablo 1.  2011 Yılı GSYĠH ile Ar-Ge/GSYĠH KarĢılaĢtırılması
ġekil  4,  Dünya‟da Ar-Ge harcamalarının GSYĠH içindeki oranı
Tablo 2.  Dünya Çapında En Fazla Ar-Ge Harcaması Yapan 20 ġirket
ġekil incelendiğinde 2002 yılında 2.209 milyon TL olan Yükseköğretim Ar-Ge harcaması  aynı dönemdeki Özel Sektörün ve Kamu Sektörünü toplam Ar-Ge harcamasının yaklaĢık  iki katı olduğu görülüyor
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

En az 15 ( Otomotiv sektörü için 30 ) tam zamanlı Ar-Ge personeli istihdam eden işletmelere, 2008 yılı içerisinde yayınlanan Ar-Ge yönetmeliği ile pek çok indirim

2021 – 02 sayılı Proje Teklif Çağrısının genel amacı, “Orta yüksek ve yüksek teknoloji düzeyinde faaliyet gösteren Küçük işletmelerle ve Orta

 Ar-Ge süreci biten prototiplerin ürünleşme sürecinin geliştirilmesi ve yönetilmesi Genel Müdür Yardımcısı, Diehl Türkiye, Ankara, Türkiye.  Alman savunma

Kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya Uluslar arası fonlarca desteklenen AR-GE ve yenilik projelerinde ve tekno girişim sermaye

“Ar-Ge indirimi” ile ilgili işlemler yeminli mali müşavirlerin tasdik edeceği konular kapsamına alınmıştır. Ar-Ge indiriminden yararlanan mükelleflerin, yıllık gelir ve

2.600,00 TL, Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri dışındaki 15 günlük çalışmasından dolayı 3.000,00 TL ücret hak eden (E) sigortalısına aynı ay içinde 1.000,00 TL ikramiye

TÜBİTAK tarafından kabul edilen proje bütçesinde, yapılacak harcamaların.. nitelikleri itibariyle analitik kodlama sistemine uygun olarak gösterildiği

Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'nin; Ar-Ge harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) içerisindeki oranı, sektörler bazında Ar-Ge harcamalarının