• Sonuç bulunamadı

Hizmet işletmelerinde yönetim organizasyon sorunları: Beyşehir milli eğitim kurumlarında bir uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hizmet işletmelerinde yönetim organizasyon sorunları: Beyşehir milli eğitim kurumlarında bir uygulama"

Copied!
153
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İŞLETME ANABİLİM DALI

YÖNETİM ORGANİZASYON BİLİM DALI

HİZMET İŞLETMELERİNDE YÖNETİM

ORGANİZASYON SORUNLARI: BEYŞEHİR MİLLİ

EĞİTİM KURUMLARINDA BİR UYGULAMA

AHMET METİN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

PROF.DR. RİFAT İRAZ

(2)
(3)
(4)
(5)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans tezi olarak sunduğum araştırma olan “Hizmet işletmelerinde yönetim organizasyon sorunları: Beyşehir ilçe milli eğitim kurumlarında örnek bir uygulama” adlı çalışmamın amacı okullardaki yönetim faaliyetlerine, dikkat çekerek yaşanan sorunlara bir nebze de olsa ışık tutmaktır.

Tez çalışmamın konusunun belirlenmesinde, planlanmasında, araştırılmasında, ortaya çıkartılmasında üzerimde büyük emeği olan, engin tecrübeleriyle bu meşakkatli yolda bana rehber olup ışık tutan, büyük bir sabırla sorunlarımı dinleyip çözüm yolları sunan, bana kıymetli zamanını ayıran çok değerli mentörüm, kendisiyle çalışmaktan onur duyduğum Sayın Prof. Dr. RİFAT İRAZ’a ve tezimin yazım aşamasında bana gerekli kaynak ve desteklerini esirgemeyen Sayın Dr. Öğr. Üyesi Mustafa ARSLAN hocalarıma sonsuz şükran ve teşekkürlerimi sunarım.

Yapmış olduğum çalışmalarda başından sonuna kadar benden desteğini esirgemeyen değerli aileme, araştırmalarımda bana yardımcı olup kapılarını açan değerli Milli Eğitim Müdürüm Sayın Musa KONUK ve Şube Müdürüm Rüştü BEĞENDİ ’ye ayrıca anket çalışmalarıma katılıp özveriye cevaplayan saygıdeğer yöneticilerime, çalışmalarımda bana fedakârane bir şekilde yardımcı olup olumlu tenkitleriyle çalışmamın olgunlaşmasına katkı sağlayan değerli mesai arkadaşlarım Müjgân GÜZEL Mehmet Akif KABAKÇI, Nafiye ŞEN ve Volkan KOÇAK hocalarıma bütün kalbi duygularımla sonsuz şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Ahmet METİN

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Milli Eğitim; Sosyal Devlet anlayışı olan bir ülkede formal veya informal olarak bireylere eğitim - öğretim hizmeti veren bir kurumdur. ‘Eğitimin daha anne karnından başlayıp ölene kadar devam eden bir süreç’ olduğu ilkesinden yola çıkarsak kurumlar arasındaki en önemli sektör olduğu kabul edilebilir.

Gelişen teknoloji ve bilimin insan hayatına adapte edilmesinde, şirketlerin vasıflı eleman arayışlarında, ayrıca bireylerin kariyer planlamasında ve bunun gibi birçok gerekçelerle karşımıza çıkan en büyük organizasyondur.

Hizmet İşletmelerinde Yönetim Organizasyon Sorunları: Beyşehir Milli Eğitim Kurumlarında Bir Uygulama başlıklı çalışmamın amacı, aynı zamanda bir işletme olan okulların yönetim organizasyon sorunlarına değinmek okul çalışanı olan müdür, müdür yardımcıları, öğretmen ve diğer yardımcı personelin çalışma şartları ve yönetsel sorunlarını ortaya koymaktır. Bu amaçla çalışma alanı olarak Beyşehir yönetici sayısı yeterli gelmediğinden Seydişehir ve Derebucak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullar seçilmiştir.

Çalışmamda önce literatür taraması yapılmış ve ilgili mevzuatın incelenmesi ile başlanmıştır. Anket yöntemiyle veriler toplanmıştır. Anket sonuçlarının

değerlendirilmesine yönelik olarak Milli Eğitim çalışanlarının yönetim ve organizasyon sorunları tespit edilmiştir.

Sonuç olarak Milli Eğitim kurumlarında eğitim – öğretim hizmetleri dışında kalan idari ve mali faaliyetleri yapan personelin yönetim organizasyon sorunları ortaya konulmuş, bu sorunlara yönelik bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

Anahtar kelimeler: Yönetim ve Organizasyon Sorunları, Yönetici, Hizmet, Milli Eğitim. Öğre n cin in

Adı Soyadı Ahmet METİN

Numarası 154227011015

Ana Bilim / Bilim Dalı İŞLETME / YÖNETİM ORGANİZASYON Program Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı PROF. DR. RİFAT İRAZ

Tezin Adı HİZMET İŞLETMELERİNDE YÖNETİM

ORGANİZASYON SORUNLARI: BEYŞEHİR MİLLİ EĞİTİM KURUMLARINDA BİR UYGULAMA

(7)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ABSTRACT

National Educaiton is an institution that gives education to people formaly or informally, in each social countries. Judging from the principle of “Education is an ongoing process starting from the womb to death.” , it is acceptable the most important sector among the institutions.

İt is the greatest organization for developing technology and adapting science to human life, companies seeking qualified staff.

Management Organization Problems in Service Businesses: The purpose of my work titled yardımcı An Application in Beyşehir National Education Institutions müdür is to reveal the working conditions and managerial problems of the school staff who are the employees of the school, the deputy managers, the teachers and other assistant personnel. For this purpose, due to the fact that the number of Beyşehir managers is not sufficient, Seydişehir and Derebucak District National Education Directorates are selected.

Firsty, study of literatüre has been made and review of relevent legistation in my study. Data were collected in survey method. The Management and Oranizational Issues of the National Education employees were identified by evaluating the survey results. Öğre n cin in

Adı Soyadı Ahmet METİN

Numarası 154227011015

Ana Bilim / Bilim Dalı İŞLETME / YÖNETİM ORGANİZASYON Program Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı PROF. DR. RİFAT İRAZ

Tezin İngilizce Adı MANAGEMENT AND ORGANIZATION ISSUES IN BUSINESS SERVICES: AN APPLICATION IN BEYŞEHİR NATIONAL EDUCATION INSTITUTIONS

(8)

Last of all the Management and Organization Issues of administrative and financial activities staff that outside of education – teaching services, are exhibited and the solutions of these problems have been proposed.

Key words: Management and Organization Problems, Manager, Service, National Education.

(9)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... ii

ÖNSÖZ ... iii

ÖZET ... iv

ABSTRACT ... v

Tablolar Dizini ... xi

Şekiller Dizini ... xvi

GİRİŞ ... 1

1. BÖLÜM ... 4

HİZMET KAVRAMININ İNCELENMESİ ... 4

1.1. HİZMET KAVRAMI ... 4

1.2. HİZMET KAVRAMININ TARİHSEL GELİŞİMİ ... 5

1.3. HİZMET PAKETİ ... 7

1.4. HİZMETİN ÖZELLİKLERİ ... 9

1.4.1.Soyutluk (Dayanıksızlık) ... 9

1.4.2.Eş Zamanlı Üretim ve Tüketim ... 10

1.4.3.Hetorejenlik ... 10

1.4.4.Değişken Talep ... 10

1.4.5.Emek ve İlişki ... 11

1.5. HİZMET SEKTÖRÜ VE HİZMET İŞLETMELERİ ... 11

1.5.1.Hizmet İşletmelerinin Genel Özellikleri ... 11

1.5.1.1.Üretim Yönetiminde Esneklik Yoktur ... 11

(10)

1.5.1.3.Kaliteyi ve Miktarı Ölçme İmkânı Sınırlıdır... 12

1.5.1.4.Maliyet Hesaplamalarının Yapılması Güçtür ... 12

1.5.1.5.Genellikle Pazara Yakındır ... 12

1.5.1.6.Hedef Pazarın Tanımlanması Zordur ... 13

1.5.2. Hizmet Sektörünün Ekonomideki Rolü ... 13

İKİNCİ BÖLÜM ... 15

2. GENEL OLARAK YÖNETİM VE ORGANİZASYON OLGUSU, GENEL KAVRAMLAR ... 15

2.1.YÖNETİM KAVRAMI ... 15

2.1.1. Yönetimin Genel Özellikleri... 16

2.1.2.Yönetim Süreci ... 17

2.3.YÖNETİCİ KAVRAMI ... 19

2.4. MİLLİ EĞİTİM YÖNETİCİSİ KAVRAMI ... 22

2.5.ORGANİZASYON KAVRAMI ... 23

2.5.1. Organizasyonun Özellikleri ... 25

2.5.2. Organizasyon Sürecinin Evreleri ... 26

2.5.2.1. Görülecek İşlerin Belirlenmesi ve Gruplara Ayrılması ... 26

2.5.2.2. İş Görenlerin Belirlenip Atanması ... 26

2.5.2.3. Yer, Araç ve Yöntemlerin Belirlenmesi ... 27

2.6.YÖNETİM ORGANİZASYON SORUNLARI ... 27

2.6.1. Planlamadan Kaynaklı Sorunlar ... 27

2.6.2. Organizasyon (Örgütleme) Sorunu ... 28

2.6.3. Yürütme (Yöneltme) Sorunu ... 29

(11)

2.6.5. Denetim Sorunu ... 33

2.6.6. İnsan Kaynakları Sorunu ... 34

2.6.7. Finansman Sorunu ... 35

2.6.8. Eğitim Sorunu ... 36

2.6.9. Kurumsallaşma Sorunu... 37

2.6.10.Karar Alma Sorunu ... 38

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 39

3.EĞİTİM KAVRAMI, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI VE OKULLARIN YÖNETİM VE ORGANİZASYON SORUNLARI ... 39

3.1. EĞİTİM KAVRAMI ... 39

3.2. EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ ... 40

3.2.1. Dünya’da Eğitimin Tarihsel Gelişimi ... 40

3.2.2. Türklerde Eğitimin Tarihsel Gelişimi ... 43

3.3. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI ... 45

3.3.1.Milli Eğitimde Matriks Organizasyon ... 46

3.3.2. Taşra Teşkilatı ... 48

3.4. EĞİTİMİN SINIFLANDIRILMASI ... 50

3.4.1. FORMAL EĞİTİM ... 50

3.4.1.1. Örgün Eğitim ... 50

3.4.1.1.1. Okul Öncesi Eğitim ... 51

3.4.1.1.2. İlköğretim ... 51

3.4.1.1.3. Ortaöğretim / lise ... 51

3.4.1.1.4. Yükseköğretim ... 52

(12)

3.4.2. İNFORMAL EĞİTİM ... 53

3.5. MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ... 54

3.6. DEVLET OKULLARINDAKİ MÜDÜRLÜK HİZMETLERİNİN YÖNETİM VE ORGANİZASYON SORUNLARI .. 55

3.6.1. Planlama Sorunları ... 55

3.6.2. Organizasyon (örgütleme) Sorunları ... 56

3.6.3. Yürütme (Yöneltme) Sorunları ... 57

3.6.4. Koordinasyon (Eşgüdümleme) Sorunları ... 58

3.6.5. Denetleme Sorunları ... 58

3.6.6. İnsan Kaynakları Sorunu ... 59

3.6.7. Finansman Sorunu ... 60

3.6.8. Eğitim Sorunu ... 61

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ... 62

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜK HİZMETLERİNİN YÖNETİM ORGANİZASYON SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: BEYŞEHİR MİLLİ EĞİTİM KURUMLARINDA BİR UYGULAMA... 62

4.2. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ ... 62

4.2. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI ... 63

4.3. MİLLİ EĞİTİM KURUMLARINDA YÖNETİM VE ORGANİZASYON SORUNLARI İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR ... 63

4.4. METODOLOJİ ... 64

4.4.1. Araştırmanın Modeli ve Hipotezler ... 65

4.4.2. Araştırmanın Yöntemi... 66

(13)

4.4.4. Verilerin Toplanması ... 69

4.5. VERİLERİN ANALİZİ ... 69

4.6. ARAŞTIRMA BULGULARI ... 70

4.6.1. Güvenirlik analizleri ... 70

4.6.2. Frekans Analizi ... 80

4.6.3. Verilen Cevapların Yüzdelik Oranları ... 82

4.6.4. Değişkenlere Ait Hipotezlerin Korelasyon Analizi ... 110

SONUÇ... 114

ÖNERİLER ... 119

EKLER... 120

EK1 ... 120

KAYNAKÇA ... 124

İNTERNETTEN YARARLANILAN KAYNAKLAR ... 133

(14)

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1: = 0.05 İçin Örneklem Büyüklükleri ... 66

Tablo 2: Planlama Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 68 Tablo 3: Organizasyon Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 69 Tablo 4: Yürütme Sorununa İlişkin Güvenilirlik Analizi Sonuçları 70

Tablo 5: Koordinasyon Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 71 Tablo 6: İnsan Kaynakları Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 72 Tablo 7: Denetim Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 73 Tablo 8: Finans sorularına ilişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 74 Tablo 9: Eğitim Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 75 Tablo 10: Kurumsallaşma Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 76 Tablo 11: Karar Alma Sorununa İlişkin Soruların Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 77 Tablo 12: Görüşülen Kişilerin Demografik Özellikleri. ... 78

Tablo 13: Görüşülenlerin Planlama Yapılırken Personelin Düşüncesi Alınmakta Durumu ... 80 Tablo 14: Görüşülenlerin Planlama Bir Program Dâhilinde Yapılmaktadır Durumu ... 80 Tablo 15: Görüşülenlerin Planlama Birim Birim Yapılmaktadır Durumu ... 81

(15)

Tablo 16: Görüşülenlerin Her Birim Planını Kendi Yapmaktadır Durumu ... 81

Tablo 17: Görüşülenlerin Yapılan Planların Bir Hedefi Ve Amacı Bulunmaktadır Durumu ... 82 Tablo 18: Görüşülenlerin Yapılan Planların Uygulanıp Uygulanmadığı Konusundaki Sorgulama Durumu ... 83 Tablo 19: Görüşülenlerin Yapılan Planlar Kısa Süre İçerisinde Uygulanmakta ve Etkili Olmaktadır Durumu ... 83 Tablo 20: Görüşülenlerin Planlama Sayesinde Personel Geleceğe Odaklanır Durumu ... 84 Tablo 21: Görüşülenlerin Çalışanların Yetki ve Sorumluluk Tam Olarak Belirlenmiştir Durumu ... 84

Tablo 22: Görüşülenlerin Görüşülen İşler(konular) Belirlenip Sorumlu Kişiler Atanmıştır Durumu ... 85 Tablo 23: Görüşülenlerin Kendiliğinden Oluşan Gruplar ile Resmi Gruplar Arasında Çatışma Vardır Durumu ... 85 Tablo 24: Görüşülenlerin Personel Hangi Durumlarda Kime Karşı Sorumlu Olduğunu Tam Olarak Bilmektedir Durumu ... 86 Tablo 25: Görüşülenlerin Çalışan Personel Her Yönüyle Birbirlerini Tanımaktadır Durumu ... 87 Tablo 26: Görüşülenlerin Yöneticiler ile Çalışanlar Arasında İyi Bir İletişim Vardır ... 87 Tablo 27: Görüşülenlerin Personel İle Yöneticiler Arasında Gerekli Hallerde Toplantılar Yapılmaktadır Durumu ... 88 Tablo 28: Görüşülenlerin Verilen Görevlerin Yerine Getirilmesi İçin Yapılan Kontroller Baskı Oluşturmaktadır Durumu ... 88 Tablo 29: Görüşülenlerin Yönetici ile Çalışanlar Arasında İyi Bir Takım Ruhu Vardır Durumu ... 89 Tablo 30: Görüşülenlerin Müdürlük İçerisinde Birim İle Uyum İçerisinde Ve Birlikte Hareket Eder Durumu ... 89

(16)

Tablo 31: Görüşülenlerin Müdürlüğe Bağlı Birimler Arasında Uyum Vardır Durumu ... 90 Tablo 32: Görüşülenlerin Müdür Veya Yardımcılarıyla Personel Arasında Resmi Bir Koordinasyon Vardır Durumu ... 91 Tablo 33: Görüşülenlerin Birimler Arasındaki Uyum Yazışma Ve Planlamalardaki Tekrarı Önlenmekte Durumu ... 91 Tablo 34: Görüşülenlerin Birim ve Yöneticiler Arasında uyum Yeni Düşüncelerin Gelişmesine Olanak Vermektedir Durumu... 92 Tablo 35: Görüşülenlerin Yapılan Denetimlerin Bir Standartı Ve Raporlama Sistemi Vardır Durumu ... 92 Tablo 36: Görüşülenlerin Yapılan Denetimlerin Geri Dönüşümü Olmakta ve Hatalar Aza İnmektedir Durumu ... 93 Tablo 37: Görüşülenlerin Denetimler Etkili Bir Şekilde Yapılmaktadır Durumu ... 94 Tablo 38: Görüşülenlerin Denetimler Objektif Kriterlere Göre Yapılmaktadır Durumu ... 94 Tablo 39: Görüşülenlerin Yapılan Denetimler Soruna Yöneliktir Durumu ... 95

Tablo 40: Görüşülenlerin Yöneticiler Görevde Yükselme Yönetmeliğinde Belirtilen Şartlara Haiz Olan Kişilerdir Durumu ... 95 Tablo 41: Görüşülenlerin Müdür Yardımcısı Sayısı Ne Kadar Çok Olursa İşler O Kadar Çabuk Ve Sorunsuz Olmaktadır Durumu ... 96 Tablo 42: Görüşülenlerin Emekli Olanlarının Yerine Personel Atanması Yapılmaması Müdürlük Hizmetlerini Olumsuz Etkilemektedir Durumu ... 96

Tablo 43: Görüşülenlerin Hizmet Satın Alımı Yolu İle İdari Yerlerde Görevlendirilen Personeller Daha Başarılıdır Durumu ... 97 Tablo 44: Görüşülenlerin Finans Sıkıntısı Yüzünden Yeterince Malzeme Alınamaması, İşlerin Aksamasına Sebep Olmaktadır Durumu 98

(17)

Tablo 45: Görüşülenlerin Fazla Mesai ve Nöbet Ücretinin Müdürlük Hizmeti Çalışanlarına Verilmemesi Verimliliği Azaltmaktadır Durumu. 98 Tablo 46: Görüşülenlerin Performansa Yönelik Ek Ödeme Yapılmaması Memur Personelin İş Performansını Düşürmektedir Durumu ... 99

Tablo 47: Görüşülenlerin Hizmet İçi Eğitim Personelin Görevlendirilmemesi Finansman Sıkıntısından Kaynaklanmaktadır Durumu ... 99

Tablo 48: Görüşülenlerin İstediğim Konuda Hizmet İçi Eğitim Milli Eğitim Müdürlüğünce Planlanmakta Ve Uygulanmaktadır Durumu .... 100 Tablo 49: Görüşülenlerin Eğitimlerde Katılımların Çok Olması Verimliliği Artırmaktadır Durumu ... 101 Tablo 50: Görüşülenlerin Eğitimleri Kurum Dışı Personellerin Vermesi Daha Faydalı Olmaktadır Durumu ... 101 Tablo 51: Görüşülenlerin Kanun, Yönetmelik, Genelge vb. Değişikliklerle İlgili Güncel Eğitimler Çok Kısa Bir Süre İçerisinde Yapılmaktadır Durumu ... 102 Tablo 52: Görüşülenlerin Müdürlük Hizmetlerinin Milli Eğitimin Kurumsal Bir Kimlik Kazanmasında Etkisi Vardır Durumu ... 102 Tablo 53: Görüşülenlerin Milli Eğitim Organizasyonunda Müdürlük Hizmetleri Kurumsallaşmıştır Durumu ... 103 Tablo 54: Görüşülenlerin Milli Eğitimde Müdürlük Hizmetleri Esnek Bir Yapıdadır Durumu ... 104 Tablo 55: Görüşülenlerin Kurumsallaşma Adına Tüm Yapılan İşlemler Kayıt Altına Alınmaktadır Durumu ... 104 Tablo 56: Görüşülenlerin Alınan Kararlar Genellikle Günü Kurtarmak İçindir Durumu ... 105 Tablo 57: Görüşülenlerin Karar Alınırken İlgili Birim Çalışanlarının Görüşü Alınır Durumu ... 105 Tablo 58: Görüşülenlerin Alınan Kararlar Planlı Ve Geleceğe Yöneliktir Durumu ... 106

(18)

Tablo 59: Görüşülenlerin Alınan Kararlar Planlama Amaçlarını Uygun Yapılır Durumu ... 106

(19)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1. Yönetim Basamakları ... 20

Şekil 2. Organizasyon ... 27 Şekil 3. Denetim ve Diğer Yönetim Fonksiyonları Arasındaki İlişki. ... 32

Şekil 4. İşletmelerde Girdi ve Çıktılar. ... 34 Şekil 5. Dünya’da Eğitimin Tarihsel Gelişimi. ... 40 Şekil 6. Milli Eğitim Bakanlığında Matriks Organizasyon Şeması. . 45 Şekil 7. Beyşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Matriks Organizasyon Şeması. ... 46 Şekil 8. Eğitimin Sınıflandırılması... 48 Şekil 9. Türk Eğitim Sisteminin Kademelendirilmesi. ... 51

(20)

GİRİŞ

Milli gelir içinde en büyük paya ve en büyük istihdam alanına sahip olan Milli Eğitim günümüzde ülkemizin ekonomik yönden en önemli yapı taşlarından biridir. Yönetimsel yönden bilimselliği ve çağdaşlığı hedefleyen Milli Eğitim klasik bir anlayışla yönetilmektedir. Nasıl ki öğretmenlik, mühendislik, teknisyenlik bir meslek olarak kabul ediliyorsa yöneticilik de bir meslektir ve yöneticilik eğitimi alınması şarttır. Genel olarak kamu kuruluşlarına baktığımızda Milli Eğitim Müdürlüklerini öğretmen, Devlet Hastanelerini de doktorlar yönetmekte ama aldıkları eğitiminin yöneticilikle alakası olmadığı görülmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı okulları özerk ve büyük bütçeleri bulunan değişik meslek gruplarından çalışanlarının bulunduğu karmaşık bir örgüt yapısını bünyesinde barındırır ve bu kurumun yönetim alanındaki sevk ve idare yetkisi Milli Eğitim Müdürlerinde toplanmıştır. Asıl işi eğitim – öğretim olan öğretmen bir anda kendini bu yönetim mekanizmasının tepe noktasında bulunmaktadır.

Bir iş yerinde verimliliği etkileyen en önemli faktörlerin başında işin yapısına uygun eleman gelmektedir. Vasıflı elemanın yaptığı işe hâkim ve memnun olarak yapması ürünün kalitesini arttıracağı gibi yönetimsel boyutta da sıkıntı yaşatmayacaktır. İşe uygun insan – insana uygun iş kuralı hayata geçirilirse işini bilen öngörüsü yüksek yöneticiler, sorumluluğunun bilincinde maddi kazanç sağlamaktan çok işinin hakkını vererek yapan çalışanlar ortaya çıkar. İdealist, atılgan, hedefe ulaşmak için her türlü engeli aşmaya hazır iş görenlerin yükseltemeyecekleri kurum yoktur.

Son yıllardaki yapısal değişikliklere bakıldığında sektörler arasında hızlı bir değişimin meydana geldiği görülmektedir. Hizmet sektöründeki yapılan tatbikler sadece hizmet işletmeleri tarafından verilen özellikler olmaktan çıkmış, ürünü temele alan işletmelerde de ehemmiyet kazanmıştır. Çünkü kaliteli mal üretmek ve kaliteli hizmet vermek işletmelerin son yıllarda en mühim ve aktüel sorunları arasında yer almaktadır.

(21)

Gelişen bilim, sürekli ilerleyen teknoloji insanoğlunu sürekli yeniyi aramaya daha iyisini elde etmeye sevk etmiştir. Çağımızda iş dünyasındaki değişme amansız bir rekabet ortamı doğurmuştur. Diğer bölümlerden daha kaotik olan hizmet sektöründe hedef insan olduğu için insan – insan ilişkileri daha da ön plandadır. İşletmenin kurum kültürünün oluşturulması, verimliliği, müşteri memnuniyeti, çalışanların vasıflı olması ve bekleneni verebilmesi, globalleşen dünyada rekabet edip tutunması, pazarlama piyasasında yer bulması, tüm bunlara bağlı olarak geri dönütleri iyi okuyup gerekli tedbirleri alması işletmenin misyonuna bağlı olarak vizyonunu hayata geçirmesindeki farklılıklar gösteren etmenlerdir.

Eğitim hizmetlerinde ise yönetim daha karmaşık bir yapıda ortaya çıkar. Özellikle kamu sektöründe yöntem ve metotlar, hukuki ve idari anlamda sürekli değişen bir yapıdadır. Yapılan değişiklikler kimi çalışanı memnun ederken kimi çalışanı da eleştiriye sevk eder. Bu durum çalışanların işten soğumasına, performans düşüklüğü yaşamasına neden olmaktadır.

Milli Eğitim Müdürlüğünün personellerini ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde sevk ve idare etmesi gerekmektedir. Fakat bir kısım yönetim organizasyon sorunları vardır. Eğitim sistemi, finansman sorunları, fiziki sorunlar, organizasyon sorunları, personel yetersizliği, planlama sorunları, yönelme sorunları, koordinasyon sorunları ve denetim sorunları bunlardan bazılarıdır.

Öğretmenlerin alan bilgisi yanı sıra değişen dünyaya ayak uydurması kendini bilimsel yönden geliştirmesi, bu bilgilerinin iyi bir aktarıcısı olması çok önemlidir. Vasıflarına bakılmaksızın yapılan yanlış görevlendirme ve atamalarla kamu kurumlarında yönetimsel sorunlar yaşanmaktadır.

Araştırmamızın amacı ürünü insan olan ve insana hizmet etmeyi amaçlayan Milli Eğitimde yönetsel açıdan sorunlara dikkat çekmek ve sorunlara bilimsel araştırmaya dayanarak çözüm önerileri geliştirerek sorunun çözümü için katkı sağlamaktır.

Bu çalışmam üç teori bölümü ve bir uygulama bölümünden meydana gelmektedir. Birinci bölümde hizmet kavramı incelenmiş, hizmet sektörü ve hizmet

(22)

işletmeleri anlatılmıştır. İkinci bölümümüzde yönetim ve organizasyon genel olarak ele alınmış olup eğitim yöneticiliği, yönetim ve organizasyon konularına değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise Milli Eğitimin teşkilat yapısı ve Milli Eğitimde yönetim organizasyon sorunları üzerinde durulmuştur. Çalışmanın son bölümü ise Beyşehir, Seydişehir ve Derebucak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Yönetim Organizasyon Sorunları ile üzerine yapılmış anket çalışması ve analiz verileri oluşturmuştur.

(23)

1. BÖLÜM

HİZMET KAVRAMININ İNCELENMESİ 1.1. HİZMET KAVRAMI

Teknolojik, ekonomik ve sosyolojik alanda oluşan değişmeler, tüketicilerin de yaşamında değişikliklere yol açmış, bu durum hizmet sektörünün önemini arttırmıştır. Toplumun yaşam biçiminin yükselmesiyle birlikte, insanlar hizmeti dışarıdan sağlama yoluna gitmiş ve bu da hizmetin çeşitlenmesine neden olmuştur (Koçoğlu, 2012: 286). Hizmet üretimi fiziki üretim ile ilişkili ya da ilişkisiz olabilir” (İçöz, 2006: 10). Başka bir ifadeye göre hizmet, “tüketicilerin yaşantılarından kaynaklı ve çoğunlukla fiziksel olmayan sorunlarını çözen ya da çözümünü kolaylaştıran sistemler, etkinlikler ve yararlar toplamıdır” (İslamoğlu vd., 2014: 17).

1700’lü yıllardan bu yana insanların birlikte yaşamalarının doğal bir sonucu olarak yaşamımızın her alanında değişik şekillerde karşımıza çıkan hizmet gelişmiş bir kavramdır. Davis ve Goetsch hizmeti, “Hizmet başka birisi için iş icra etmektir” şeklinde tarif ederken (Goetsch, Davis, 1998; 104), Collier ise hizmeti, “üretildiği yerde tüketilen bir iş veya eylem, bir performans, sosyal olay veya çaba” olarak tanımlamaktadır (Uyguç, 1998; 8). Hizmet insanların ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak üzere belli bir bedelden satışa çıkarılan ve herhangi bir malın mülkiyet hakkını vermeden, sadece belli bir süre için fayda sağlayan soyut faaliyetleri tanımlamaktadır (Ersöz vd. 2009).

Hizmet artık motellerde, yolcu gemilerinde, danışmanlık şirketlerinde verilen bir özellik olmaktan çıkmış, sivil toplum örgütleri, sanayi sektöründe ve hatta devlet teşebbüsü olan kurumlarda da ayırt edici bir rekabet unsuru haline gelmiştir.

Hizmetin genel-geçer bir tanımını yapmak mümkün değildir. Literatüre baktığımızda araştırma yapanların her birinin alanı ve bağlı olduğu fikir akımına bağlı olarak farklı tanımlar yaptığı görülmüştür. Hanken Üniversitesi Profesörü Christian Grönroos’a göre hizmet işletmelerinin idaresi mevzusunda bilgi birikimini engelleyen faktörlerden biri hizmetin iyi tanımlanmış bir kavram olmamasıdır(Grönroos,

(24)

1983,s.7). Bazı araştırmacılar, genel kabul görmüş, genel – geçer bir tanımın bulunmadığını, bir kısım diğer araştırmacılar da böyle bir tanılamaın geliştirilemeyeceğini ifade etmektedirler(Austin, 1990,s.7).

Hizmetler, soyut olma özelliğine sahip ve muhatap olunduğunda herhangi bir soyut mala sahip olmakla neticelenmeyen, satış için sunulan etkinlikler ve bu etkinlikler sonucunda elde edilen faydalardan meydana gelen ürün çeşidi (Kotler, 2001; 291), ya da yer, biçim, zaman ve psikoloji bakımından fayda sağlayan ekonomik etkileşimler olarak tanımlanabilir (Parasuraman, Zeithaml, Berry, 1985; 41).

Hizmet üretimi fiziksel bir ürüne bağlı olabilir ya da olmayabilir (Rust, Zahorik, Keiningham, 1996; 7). Bir diğer tanım da, doğrudan satışa sunulan ya da ürünlerin (mal/hizmet) satışıyla birlikte sağlanan yararlar ve doygunluklar olarak yapılmaktadır (Tenekecioğlu, 1992;159). Buna göre hizmet alıcı ihtiyaçlarının karşılanması ve memnuniyetinin sağlanması amacıyla üretilen, elle tutulamayan ve bu sebeple de mal kategorisinde değerlendirilemeyen, üretildiği süre içinde tüketilen soyut bir kavramdır (Taşkın ve Büyük, 2002).

Hizmet, Türk Dil Kurumuna göre “birinin işini görme veya birine yarayan işi yapma” olarak tanımlanır.(TDK Yayınları. Nr.549, Ankara 1988, S.649).

Sonuç olarak hizmet, insan gruplarının ihtiyaçlarını gidermesi için bir bedel karşılığında sahip oldukları, maddi özelliği olmayıp gözle görülmeyip elle tutulmayan, belli bir standarttı olmayan, basitçe heba edilebilen insanların kasıtlı olarak istekleri sonucunda doyuma kavuşmayı hayal ettikleri soyut faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir.

1.2. HİZMET KAVRAMININ TARİHSEL GELİŞİMİ

Dünyada hizmetin gelişimini öncelikle, ekonomik uğraşların geçirdiği evreleri inceleyerek anlamak mümkündür.

(25)

• İlkel Toplumlar (Çobanlığa dayanan ev ekonomisi), • Tarıma dayanan köy ekonomisi (Derebeylikler), • Küçük el sanatına dayanan kent ekonomisi,

• 15. – 19. Yüzyıllar Arasında Avrupa’da Ortaya Çıkan İktisadi Düşünceler Çerçevesinde Girişimciliğin Gelişimi,

• 20. Yüzyılda Girişimcilik (Vural, 2006, s.40).

Günümüz dünyasında şirketlerin pazarda daha etkili ve başarılı olmak için yapılan çalışmalar daha yoğunluk kazanmış ve etkisi artar olmuştur. 1700’lü yıllarda meydana gelen endüstri devrimi neticesinde ülkeler arasında hammadde bulma yarışı artmış daha sonra 1960’lı yıllarda Japonya’nın dünya pazarlarında boy göstermeye başlaması ekonomiye yeni bir boyut olan istekler doğrultusunda üretim yapma ve kalite yakalama yeterliliğini kazandırmıştır. Üretim biçimindeki değişme ekonomik düşünceleri de etkilemişti (Üstünel, 1994, s. 88, 89). 16. ve 17. yüzyıllardaki yeniliklerin birçoğu mevcut teknolojilerdeki küçük iyileştirmelerden ibaretti. Bu yüzyıllardan sonraki en büyük gelişme makinenin icat edilmesidir (Lajugie, 1968, s. 33 – 36).

Günümüz ülkelerinde hizmet sektörünün ekonomideki önemi artmış hatta kalkınmışlık kriteri olarak karşımıza çıkmıştır. 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren şirket sahipliği ile yönetimin birbirinden ayrılması, hizmet kavramının yeniden değerlendirilmesine ve ekonomik hayatta daha büyük bir önemle yer almasına neden olmuştur (Küçük, 2005, s. 32, 33). Örnek verecek olursak ülkemizde 1927’lerde %10 olan hizmet sektöründeki nüfus 2016’da %60 olarak, %50’lik bir artışla karşımıza çıkmaktadır. “Sanayi Çağının” neticesinde ülkelerde sosyal, kültürel, bilimsel ve ekonomik alanda o kadar hızlı değişmeler meydana gelmiştir ki bu değişiklikleri toplumsal kotada eritmek, geçişleri yumuşatmak, kültürel uyumu gerçekleştirmek ve insanların çabuk adapte olmasını sağlamak için toplumbilimcilerin yanında şirketlerde birçok çalışmalar yapmıştır. Bu durum hizmet kavramının bir sektör olarak ekonomi içinde yerini almasını sağladı.

(26)

Tarım, endüstri ve hizmet sektörünün milli gelir içindeki payları bir ülke ekonomisinin kalkınmışlık düzeyini belirleyen temel ve genel kriterdir. Endüstrileşme evriminin bilinen özelliği; ilk aşamada tarım sektörünün endüstriye, son aşamada ise endüstrinin hizmetler sektörüne kaymasıdır (KOBU, 1996,s.46). Hizmet sektörünün ülke ekonomileri içinde büyüyüp gelişmesi sonucunda hizmetin üretilmesi ve sunulması konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır. 1980’li yıllarda kaliteye olan ilginin artması hizmet işletmelerini de bu yönde çalışmalar ve yenilikler yapmaya sevk ettirmiştir. Daha önceleri ürün üretmekle aynı tutulan kalite kavramı, hizmet standartları ile de birleşmiş ve hizmet sektöründe de uygulanmaya başlanmıştır. TS-ISO 9004-2 standartı bir kuruluşun kaliteli yöntem yaklaşımında sürdürebilir başarısını devam ettirmek için yol gösterir bir öncül olmuştur.

1.3. HİZMET PAKETİ

Müşteriler ilişki kurduğu işletmelerden sadece hizmet almakla yetinmez hizmetin doyurucu olması ve yeterliliğine göre de “hizmet paketi” satın alırlar. Hizmet paketi kavramı, hizmetin yalnızca soyut yanını değil, aynı zamanda somut yani gözle görülebilen, elle tutulabilen birtakım malları da göz önüne almaktadır. (Uyguç, 1998; 9). Kimi hizmetin satın alınması da bazı malları yanında getirirken. Hemen hemen bütün malların satın alınması bir takım hizmetleri de beraberinde getirmektedir. İster mal, ister hizmet olsun, her satın alma “mal ve/veya hizmet paketini” içermektedir. (Uyguç, 1998: 9).

Örneğin dershaneye giden bir öğrencinin aldığı eğitim hizmeti sonucunda öğrendiklerinin kendine daha da faydalı olması ve hafızasında yerleşmesi için eğitimi veren kurum çalışanlarının kullandığı fotokopi, projeksiyon, slayt, kitap, test ve bunun gibi eğitim materyalleri de gerekmektedir. Bu somut materyaller olmasa alınan eğitimin tam bir faydası olmayacaktır ya da eksik olacaktır. Ve sunulan eğitim hizmeti yetersiz kalacaktır.

Mal veya hizmet paketini oluşturan fiziksel mallar, işlevlerine göre iki grupta incelenebilir: (Uyguç, 1998; 9)

(27)

1. Destekleyici mallar veya fiziksel destek: Bunlar hizmet işletmesinin sahip olduğu ve hizmet üretmek amacı ile kullandığı araç, gereç, teçhizat ile fiziksel ortamdır. Örneğin, bir otel odası, bir bankanın kredi kaynakları, bir öğretmenin kitabı, bir şirketin kullandığı kamyon gibi.

2. Kolaylaştırıcı veya fiziksel ürünler: Hizmet üretimi sırasında tüketilen mal ya da mallardır. Bir restoranda yenilen yemek, kiralanan ev veya araba örnek olarak gösterilebilir.

Müşteri hizmet alırken hizmet aldığı ortam ve kişilerle etkileşim halindedir. Bu etkileşim neticesinde müşteri sadece hizmetten değil komple bir paketten yararlanır. Örneğin gittiği eğitim kurumunda sınıfların durumu, kullanılan materyal, çalışanların iletişimi, işletmenin temizliği, almış olduğu başarı referansları da müşteriye sunulan hizmet paketi içinde bulunur. Bu yaklaşıma göre bir eğitim kurumunun sunduğu hizmet paketi;

a) Müşterinin personelle yapmış olduğu sağlıklı ilişki ile sağladığı yararlar. b) Eğitim kurumundan beklediği verimi alması, gelmesinin sebebi olan sorunun giderilmesi ile ilgili yararlar.

c) Psikolojik, sosyal ve güvenlik gibi gereksinimlerinin doyurulmasından sağlanan yararlar. (Okulun materyal yönünden doyurucu olması, eğitimde aldığı başarılar…)

d) Okul çevresinin eğitime kattığı yararlar. Fiziksel imkânları sonucunda kazanılan başarıların sağladığı yararlar.

Örnekte de görüldüğü üzere hizmet, müşteriye sunulan ve müşterinin isteyerek aldığı yararların bütünüdür. Müşterinin almış olduğu hizmet paketini oluşturan her bir öğe müşterinin istediği bir ihtiyacına karşı gelmektedir. Paketin içeriğindeki bir eksiklik müşterinin sunulan hizmetin tamamından memnun kalmamasına sebep olabilir.

(28)

1.4. HİZMETİN ÖZELLİKLERİ

Hizmet sektörü; satış esnasında sunulan faaliyetler bütünüdür, alıcının satıcıyla etkileşimi sonucunda elde ettiği tatmin veya yararlardır tanımı, Hizmet nedir? Sorusunun yanıtı olabilir. Başka bir tanıma göre hizmet; somut ve soyut her türlü faydalı çalışma, iş ve etkinliğin üretildiği sektörlerdir şeklinde de tanımlanabilir. 1.4.1.Soyutluk (Dayanıksızlık)

Hizmetlerin fiziksel ürünlerden farkı hizmetlerin soyut oluşudur. Daha önce de tanımlandığı gibi hizmet bir performans, bir çabadır, dolayısıyla fiziksel ürün ile hizmeti ayıran en önemli özelliklerden birisi de ürünün doğal yapısında kaynaklanan bu farklılıktır (İnan, 2010: 5). Hizmetin soyutluk özelliği, hizmet tüketildiğinde herhangi bir mala sahip olunmaması, hizmet alan kişinin mülk sahibi olmaması anlamına gelmektedir. (Kotler, 2001).

Market ya da bakkala gidip bana bir kilo hizmet ver denmez. Bu durum sunulan hizmetin nesnel olup soyut bir yapıya sahip olmasından kaynaklanır. Hizmetin soyut olma boyutu, hizmetin paketlenip, sergilenemeyeceğini, nakledilip, ölçülemez anlamına gelmektedir. Herhangi bir şekilde envanteri olmayan hizmet standartlaştırılmamaktadır. Hizmet üreticiden tüketiciye direk geçmektedir. Hizmet verenler de bu durumu dikkate alarak hizmeti anlaşılabilir yapmaya çalışırlar (Karahan, 2006: 51).

Bu nedenle hizmetlerin dayanağı yok olarak ifade edilir. Hizmetler önceden fazlasıyla üretilemez ve elde kalan hizmetler tekrar verilmek üzere saklanamazlar. Bir sinemada ya da bir otobüste boş kalan yerlerin depolanıp da ertesi günü satılması mümkün değildir. Diğer bir deyişle bir hizmet sunulduktan sonra tüketilmemesi durumunda ortaya çıkacak ekonomik kayıplar sonradan giderilemez (Assael, 1993,s. 368).

(29)

1.4.2.Eş Zamanlı Üretim ve Tüketim

Müşteri bazı işletmelerde malın üretiminden haberdar olmaz. Ancak malın alımı sırasında ürünle karşı karşıya gelirler. Hizmetin üretiminin ve tüketiminin eşzamanlı olarak gerçekleşmesi, pek çok örnekte olduğu gibi üretici ve satıcının aynı kişi olmasına, yüksek oranda doğrudan dağıtıma ve pazarlama etkinliğinin yüksek düzeyde etkileşimli olmasına neden olmaktadır (Kozak vd., 2011: 8).

Hizmet ise kavram olarak bu durumdan farklıdır. Hizmet verildiği esnada olumlu ve ya olumsuz dönüt olarak hemen tüketilmektedir. Ürünü üreten ve satan kişinin aynı olduğu bazı işletmelerde müşteri eş zamanlı üretim ve tüketim sonucunda üretim aşamasında yer alır. Bu da, hizmet sunanların davranışlarını ve tüketicilerin bunu algılamalarını dolayısıyla ilişki ve iletişim becerilerini önemli hale getirir (İslamoğlu vd. , 2006: 20). Eğitim, sağlık, yeme-içme, kuaförlük ve ulaşım gibi hizmetlerde hizmet alan müşterinin üretim sürecine katılması gerekmektedir.

1.4.3.Hetorejenlik

Hizmetin konusu alan ve veren kişiye, zamana, verilen ortama göre değişebilir. Bu yüzden hizmetin belli bir standarttı yoktur. Örneğin matematik dersini anlatan iki hocanın farklı metotlar kullanması sonucunda öğrencinin birinde anlayıp diğerinde anlamaması gösterilebilir. Tabii bu durum dersi alan öğrenciye göre de değişir. Bu yüzden hizmet üreticiden, müşteriden, zamandan ve sunulan ortamdan kaynaklı farklılıklar gösterebilir.

1.4.4.Değişken Talep

Hizmete gösterilen rağbet zamanla değişiklik gösterebilir. İşletmeler bu talebi dengede tutmazsa ekonomik zararlar yaşayabilir. Dolayısıyla kullanılmayan hizmet bir daha değerlendirilmemektedir (Yumuşak, 2009: 14).Talep edilen hizmet günden güne azalıp artabilmektedir. Talebin bu denli dalgalanması hizmetin değerlendirilmesini zorlaştırmakta ayrıca performans verimliliğin ölçülmesini zorlaştırmaktadır.

(30)

1.4.5.Emek ve İlişki

Hizmet işletmelerinde insan faktörü yadsınamaz. İşletmelerin tıkanan faaliyetlerinin yeni aletler veya son teknoloji makinelerle giderilmesi çoğu zaman imkânsızdır. İşte burada devreye hizmeti alıcıya direk hizmet veren insan faktörü devreye giriyor. Hizmet, hizmeti veren ile alan arasında yakınlık gerektirir. Bu yüzden hizmette bir ilişki yönetiminden bahsedebiliriz.

1.5. HİZMET SEKTÖRÜ VE HİZMET İŞLETMELERİ

Değişen dünya ekonomisindeki yerini, özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra giderek arttıran hizmet sektörü diğer iki sektörün de önüne geçmiştir. Özellikle gelişmiş ülkelerde hizmet sektörünün tüm sektörler arasındaki yerinin giderek genişlediği görülmektedir (Lovelock, 1996). Hizmetin hizmeti alan kişiye sunulup pazarlandığı yer hizmet işletmeleri olarak adlandırılabilir.

1.5.1.Hizmet İşletmelerinin Genel Özellikleri

Hizmetlerin farklı, kendine ait durumlarından dolayı vermiş olduğu hizmet, ürettiği mallara göre, aldığı kararlar ve faaliyetleri konusunda farklılık gösterebilir. Bunları şu şekilde açıklayabiliriz.

1.5.1.1.Üretim Yönetiminde Esneklik Yoktur

Hizmetlerin soyut olması ve bir birikime sahip olmaması yönünden ileriye dönük satış planlarını değiştirmelidirler. Hizmet üretim kapasitesini belirlemek değişen talepler karşısında güçleşir (Sayım ve Aydın, 2011).

Değişimin uzun vadede olması sebebiyle üretim kapasitesini bu yönde yapmalıdırlar. Örneğin bir eğitim kurumunun artan talebi karşılaması için kısa vadede başka derslikler kiralaması veya azalan talep sebebiyle derslik sayısını hemen azaltarak kapatması zor olacağından bir sorun teşkil eder. Çünkü istenen satışta artma gerçekleşmiş olsa bile kapasitenin üstüne çıkma şansı yoktur.

(31)

1.5.1.2.Emek yoğundur

Hizmet işletmeleri insan emeğiyle çalışır. Bir birimlik üretim başına düşen maliyet az olsa da bu durum üretimin kontrolünü zorlaştırır (Sayım ve Aydın, 2011). Hizmet işletmeleri emek yoğun çalışan kurumlardır. Özellikle sanayi işletmelerinde bu emeğin ölçümü ve strateji geliştirilmesi belirsiz ve zordur.

1.5.1.3.Kaliteyi ve Miktarı Ölçme İmkânı Sınırlıdır

Hizmetin kalitesini eğitimde yapılan sınavlarla ya da ölçme araçlarıyla ölçmek zordur. İşletmelerdeki verilen hizmeti bugün bile standartta bağlamak aynı tekdüzeliği yakalamak için firmalar yoğun planlama yapıyor ve stratejiler geliştiriyorlardır. Sunulan hizmette kalitenin en büyük ölçüm kıstası müşteri memnuniyetidir. Öte yandan bir hizmet işletmesinde miktarın standarttı da yoktur. Hizmet işletmeleri planlarını yaklaşık değerlerle ifade ederler. Örnek verirsek bir doktorun günlük baktığı hasta sayısı, her hastanın aldığı hizmetin kalitesi değişiklik gösterir.

1.5.1.4.Maliyet Hesaplamalarının Yapılması Güçtür

İşletmelerin sunduğu hizmetler arttıkça da ürünlerin maliyeti de artar. Yukarda sayılan özellikler dışında, hizmetin müşteriye getirilmesi, mevsimsel şartlar, kargolama gibi özel durumlar ortaya çıkabilir.

1.5.1.5.Genellikle Pazara Yakındır

Hizmet işletmeleri genellikle hizmeti alana yakın olurlar. Örnek verecek olursak çoğu dershanelerin kurulduğu şehrin en işlek olan caddelerinde şube açmaları hizmet verdikleri kitlenin işletmeye rahat ulaşım olanağını gözetlemeleri gerekmektedir. Bazı işletmeler ise bu alanı pazarlamacılar, acenteler ve ya servisler kullanarak kapatırlar. Bu durum hizmetin maliyetini arttırıp olumsuz bir durum yaratabileceği gibi pazara daha yakın olup rakiplerinin önüne geçerek kara geçmelerine de sebep olabilir.

(32)

1.5.1.6.Hedef Pazarın Tanımlanması Zordur

Pazar hacminin belirlenmesi, hizmet işletmesinde pazarın tanımı için yeterli olmaz. Dolayısıyla sunulacak hizmetin kalitesi ve özellikleri pazar tanımlamasında belirttirilmedir. Sunulacak hizmetin pazarın durumuna uygun, müşterinin isteklerine de hitap eder olması gerekmektedir. “Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz” atasözü bu özelliği anlatan en kısa ve güzel bir örnek olarak kullanılabilir.

1.5.2. Hizmet Sektörünün Ekonomideki Rolü

İlk insandan bu yana ekonomik faaliyetler varlığını göstermiştir. İlkel toplumlarda avcılık ve toplayıcılıkla karşılıklı takas usulü ile alış-veriş gerçekleştirilirken, daha modern toplumlarda yerleşik düzene geçişin mükâfatı olan tarım ön plana çıkmış paranın da icadı ile ülkelerin ekonomisindeki en gözde sektör haline gelmiştir. Avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik tarıma geçiş dönemi insanların ekonomik ve sosyal gelişme hızını büyük ölçüde arttırmıştır (Güran, 1991, s. 4).

18. Ve 19. Yüzyıla buharlı makinelerin kullanılmasının artmasıyla birleşik krallıkta başlayan sanayi devrimi Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’da etkisini gösterip hızla yayılmıştır. O zamanki ülkelerde zenginliğin göstergesi olan işlenmiş hammaddenin ürünleri ülkelerin ekonomisinde zenginlik göstergesi olmuştur.

Hizmet üretiminin tüm dünyada mal üretiminin neredeyse yedi katına çıkması sanayi toplumlarından sanayi ötesi toplumlara geçisin en net göstergelerinden biridir (Kurtulmuş, 1996). Üretimin gelişen teknoloji ve bilimle birlikte makineleşmesi insanların daha çok boş zaman bulmasına, eğlenceli zaman geçirme arayışlarına sebep olmuştur. Bu durum insanların ilgisini eğitimsel çalışmalara, tatil, spor vb. sosyal aktiviteleri yüksek alanlara kaydırmıştır.

Gelişen ve değişen dünyada, iletişim ve internetin de kullanımındaki artış eğlence ve turizm sektörlerini göz önüne getiren bir durum halini alırken hizmet sektörünü de sanayi sektörünün önüne geçirdi. Ülkeler arasındaki ilişkilerde belirleyici ekonomik faaliyetler halini aldı ( sağlık turizmi, eğitim, teknoloji, vb.). Günümüzde söz konusu yeni sektörleri kapsayacak şekilde hizmet üretiminin dünya

(33)

ölçeğinde mal üretiminin yaklaşık yedi katına çıkmış olması da, bu tespiti açıkça ortaya koymaktadır (Kurtulmuş, 1996; 21).

Ülkelerin ekonomisinde gelişmişlik kriteri olarak çok önemli bir role sahip olan hizmet sektörü çok çeşitli alanlarda faaliyet göstermektedir. Örnek verecek olursak; Dünya Bankası’nın 132 ülke arasında yaptığı gelişmişlik düzeyi sıralamasında, gelişmişlik düzeyleri ve hizmet sektörünün ağırlığı arasında bir paralellik göze çarpmaktadır. Sanayileşmiş batı ülkelerinde toplam işgücünün %75 ile %55 arasında bir oranını oluşturan hizmet sektörünün 1980’ler sonrasında önemi hayli artmıştır. Ülkemizde de 1992 yılı verilerine göre hizmet sektörünün ekonomideki ağırlığı %55’tir (Zengin, Erdal, 2005; 2).

(34)

İKİNCİ BÖLÜM

2. GENEL OLARAK YÖNETİM VE ORGANİZASYON OLGUSU, GENEL KAVRAMLAR

2.1.YÖNETİM KAVRAMI

Yönetim kavramının birden çok ve farklı anlamda tanımını bulmak mümkündür. İnsanlığın gelişiminden bu yana tarihin ilk uygarlıklarından beri var olan yönetim kavramı hakkında değişik tanımlar bulunmaktadır.

Yönetim hususunda birden çok açıklamalar yapılmıştır. Yönetim, birçok kişinin var olması ile ortaya çıkan, bir ekip etkinliği olarak ifade edilir (Koçel, 2003: 16).

Yönetim kavramı amacı sadece ekonomik faaliyet olan örgütleri ilgilendiren bir kavram değildir. İlkeli, sistematik ve teoriye dayalı yönetime en fazla ihtiyaç duyulan örgütler kar amacı gütmeyen örgütler olacaktır.’(Durucker,1994: s.47). Başka bir deyişle, insanlarla iyi ilişkiler kurmayı başarabilmiş ve onlara verdiği talimatları tam ve eksiksiz yaptırabilen bir yönetici her zaman maddi araç ve gereçlerle parayı ölçülü, yerinde ve etkin kullanamayabilir (Eren, 2009: 3).

Kavram olarak hala tam olarak açıklığı kavuşmayan ve farklı tanımlamalar yapılan yönetim “Bilimlerin en yenisi, sanatların en eskisi” olarak nitelendirebilir (Koontz, 1964:104).

Yönetim bir süreçtir. Önceden veya sonradan amaçlara ulaşmak için planlama yapılan organize edilen, kadrolama yapılan, yöneltme ve denetlemeye imkân veren bir yaklaşımdır ( Akdemir, 1996: 143-144).

Otoriter ve demokratik sistemlerin uygulandığı yöneten ve yönetilenlerin bulunduğu bir yetki sistemidir (Akat 1984: 5).

Yönetim kavramına bütüncül olarak baktığımızda kurumu veya örgütü temsil eden topluluğu belirttiğini görürüz. Yaptığı faaliyetlerin amacı kar elde etmek veya

(35)

kar elde etmemek olan hizmet kuruluşunun amacı maddi ve insan kaynaklarını kullanarak hedefe ulaşmak olduğunu söyleyebiliriz.

Yönetim, belli bir takım hedeflere ulaşmak için başta insanlar olmak üzere demirbaşları, tesisatları, hammaddeleri, yardımcı maddeleri, mali kaynakları ve zamanı verimli, uyumlu ve etkili kullanabilecek kararlar alma ve alınan kararları uygulatma süreçlerinin bütünüdür (Eren, 1993: 3). Bir süreç olan yönetimin çeşitli yönleri bulunur. Özellikle hizmet işletmeleri bakımından yönetim şekli, insan kaynakları yönetimi ve iş gören tedariki, kurumsallaşma, planlama, karar verme, yetki devri, yasal değişmeleri izleme, bürokratik engeller, bilgi ve oryantasyon eksikliği gibi sorunlar karşımıza çıkmaktadır.

Milli eğitimde yönetim denildiği zaman Milli Eğitim Müdürü, Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri, Eğitim Denetçileri, Şefler, Okul Müdür ve Yardımcılarının olduğu bir organizasyonu ifade etmektedir.

2.1.1. Yönetimin Genel Özellikleri

Yönetimin tanımının içinde de geçen yönetimin olmazsa olmaz olarak bilinen genel özellikleri vardır. Yönetim sürecinin özellikleri şöyle sıralanabilir: (Tengilimoğlu, 2014: 96)

• Amaç Özelliği: Yapılan tüm yönetim faaliyetleri belirli bir amacı yerine getirme adına yapılmaktadır. Bu nedenle belirli bir yönetimden bahsedebilmek için öncelikle bu işletmelerin belirli bir amacının olması gerekmektedir. Bütün işletmelerde muhakkak bazı temel amaçlar vardır. Örneğin, pazarı genişletme, büyüme ve kar elde etme gibi. Bunların yanında işletmelerde yöneticiler genel amaçlarla ters düşmeyecek şekilde özel amaçlara ulaşmaya çalışmalıdır.

• Grup Özelliği: Yönetim ifadesinden bahsedebilmek için en azından bir yöneten ve yönetilen kişilerin olması gerekmektedir. Çünkü tek başına bir kişinin yaptığı iş yönetimden ziyade ekonomik faaliyet olmaktadır.

(36)

• Beşeri Özelliği: Yönetim faaliyetlerinin temel öğesi insandır. Çünkü yönetilen de yöneten de insandır.

• İşbirliği Özelliği: Belirlenen amaca daha kolay ulaşabilmek insanların karşılıklı yardımlaşmaları, beraberce çalışmaları ve işbirliği sayesinde gerçekleşmektedir. • İş Bölümü ve Uzmanlaşma Özelliği: İşletme içinde teşevvüşün olmaması için planlanmış işin belirli kişilerle yapılması gerekir. Böyle yapılmadığı takdirde bazı işleri birçok kişi yapıp yığılma olurken, bazı işleri ise ya yapacak kişi sayısı az olacak ve ya hiç kimse yapmayacaktır. Örgütlerde İşbölümü yapmak aynı zamanda uzmanlaşmayı getirecektir.

• Koordinasyon Özelliği: İşletme içerisinde çalışan bireylerin ve departmanların uyum içinde çalışmaları gerekir. Yönetimin bu yönü koordinasyon özelliğinden kaynaklanır.

• Yetki Özelliği: İşletmelerde hedeflenen amaçlara ulaşmak için organizasyonda görevli kişilere yetki verilmesi gerekir.

• Evrensel Özellik: Yönetim sadece kar amacı güden işletmeler değil, aynı zamanda kar amacı gütmeyen diğer kuruluşlar içinde geçerlidir.

• Basamaksal Özellik: Organizasyonda çalışan insanların belirli bir nizam içinde çalışmaları gerekir. Bunun içinde genel müdürden işçisine kadar belli bir basamaksal düzen içinde çalışılmalıdır.

2.1.2.Yönetim Süreci

Yönetim, en başından hedeflerin saptanması en sonunda da saptanan amaçlara ulaşana kadar birbirini etkileyen ve birbirini takip eden bir dizi süreçler silsilesidir. Bu süreçler, etkinlik ve işlevsellik oranlarına göre örgüt yapısından, örgütün bulunduğu

(37)

çevreden, yöneticilerden ve örgütte gerçekleşen faaliyetlerden dolayı farklı olabileceği gibi bazı organizasyonlarda da aynı şekilde var olduğu görülmektedir.

Örgütlerin ve çalışanların başarısı, amaca ulaşmada gösterilen üstün gayret ve becerileriyle ölçülür ( Genç, 2007: 18). Yönetim en küçük işletmelerden (aile, işletme gibi), en büyük konsorsiyumlara (devlet, uluslararası örgütler gibi) kadar tüm örgütlerde gerekli ve geçerli bir işlevdir.

Yönetim, iş gücü, sermaye, teknik donanım vb. gibi örgütsel kaynakların, örgütsel amaçları gerçekleştirmek üzere etkin bir şekilde koordine edilmesidir (Rachman ve diğerleri,1993:154). Diğer bir ifade ile yönetim; örgütlerin amaçlarına etkin ve verimli ulaşabilmeleri bakımından zorunlu bir işlevdir (Tortop ve diğerleri, 1993:20). Etkin bir şekilde koordine işleri yöneticiden kaynaklanır. Her yöneticinin, karakteri gibi kendine özgü davranış özellikleri vardır. Yönetici, bu aşamalardan herhangi birinde zayıf ya da güçlü davranışlar gösterebilir” (Bilgi ve Belge, 1988: 12).

Yönetim işlevlerinin neler olduğu konusunda 7 ana grup içerisinde ele alıp incelenmektedir. (Akat, ve diğerleri, 1999: 117).

Planlama (Planning) Örgütleme (Organization)

İş gören/Personel Yönetimi (Staffing) Yöneltme (Directing)

İletişim ve Raporlandırma (Reporting) Eşgüdümleme/Koordinasyon (Coordinating) Bütçeleme (Budgeting)

Yönetim bilimciler tarafından yönetimin işlevi farklı değerlendirilmiş değişik şekillerde gruplandırılmıştır. Bazı uzmanlar yönetsel işlevleri sayıca çoğaltarak gruplandırmaya gitmişlerdir; bazıları ise, birkaç işlevi tek bir başlık altında

(38)

değerlendirerek gruplandırmışlardır. Bu durum doğal olarak yönetim işlevlerinin sayıca farklı olmasını ve çeşitlenmesini beraberinde getirmiştir.

Yönetsel işlevler konusundaki görüşlerin böylesine çeşitlenmesine rağmen, Fayol’un başlattığı klâsik yönetim kuramının öngördüğü yönetsel işlevlerin de çağdaş araştırmacılar tarafından kabul edildiği görülmüştür (Yontar, 1995: 103). Yukarıda da değinildiği gibi bu farklılıkta değişik dönemlerdeki yönetim yaklaşımlarının etkisi büyüktür. Yönetim biliminin gelişimine tarihsel açıdan bakıldığında; (a) Yapıya ağırlık veren geleneksel (klasik) yaklaşımlar (1887-1927), (b) İnsana ağırlık veren davranışçı (neo klasik) yaklaşımlar (1909-1945) ve (c) örgütü bir sistem olarak ele alan sistem yaklaşımları (1946’dan günümüze kadar) görülür (Düren, 2000:6-8; Erdoğan, 2000:19-21).

Buna ek olarak yönetim bilimi ile alakalı araştırmaların zamanla artması, birçok disiplinden etkilenmesi, yönetim örgütlerinin ve işletmelerin teknolojiden aşırı şekilde etkilenmesi, organizasyonlarda meydana gelen değişme ve sürekli büyüme vb. gibi faktörlerle beraber klasik yönetim kuramcılarının ele alamadığı veya değerlendiremediği bir takım yönetsel faktörler, daha sonra gelen yönetim bilimcileri tarafından dikkate alınıp gruplandırılmıştır.

Tüm bu gruplandırma ve yaklaşımlara rağmen yine de Fayol’un yapmış olduğu yönetsel işlevler gruplandırması günümüz yönetim bilimi uzmanlarınca kabul görmüş ve bu çerçevede gruplandırma yapılmıştır. Bilgi merkezleri yönünden yönetsel işlevler, karar verme, organizasyon (örgütleme), planlama, finansman (bütçe), temsil etme, yöneltme (yürütme), düzenleme, denetleme, personel eşgüdümleme (koordinasyon), kontrol ve temsil etme işlevleri de eklenmiştir.

2.3.YÖNETİCİ KAVRAMI

Yönetici başkalarıyla iş yapan kişidir. Yöneticilik ise Başkalarının emeğini kullanan ve onlarla işbirliği sonucu belirli bir amaca yönelik yönetim faaliyetinde bulunan bir meslektir. Yöneticiler örgütün başarısından veya başarısızlığından ilk elden sorumlu olan statüler olarak görülmektedir. Başka bir ifadeyle, Artık yönetici unvanı taşımak ve yönetici mevkiinde oturmak, her sözün dinleneceği ve her emrin

(39)

yerine getirileceği anlamına gelmemektedir (Aytürk,1999:2). “Başkalarına emir verme işini sadece yöneticiler yapmazlar”(Hitt vd,1989:15).

Her işletmede yönetici mevcuttur. Sadece işletmeler de genel müdürler değil ustabaşları ve birim sorumluları da yöneticidir (Tosun,1987: 405-406)

Yöneticilerin özelliklerini şöyle sıralanabilir. - Yönetici aynı zamanda girişimcidir.

- Yönetici objektif davranmalıdır. - Yönetici denetleyici olmalıdır.

- Yöneticiler işletme içinden olduğu işletme dışından insanlarla da birlikte çalışması gerekebilir (James,1986: 6) bu nedenle ikili ilişkileri iyi olmalıdır.

- Yönetici yetkisini uzmanlığıyla desteklemelidir. - Yönetici pratik olmalıdır, sorunu yerinde çözmelidir. - Yönetici takım ruhunu işletmesinde sağlamalıdır.

Bazı bilim adamları yönetsel düzeyleri “stratejik yönetim, fonksiyonel yönetim ve program yönetim”(Dinçer ve Fidan,1996:28-30;Gareth ve Charles,1992:20-2;Demir,2000:302-304) şeklinde sınıflandırırken, Bateman ve Zeitham da yönetici düzeylerini “stratejik yöneticiler, taktik yöneticiler ve işlevsel yöneticiler” (1993,19- 0) şeklinde üç kategoriye ayırmaktadır.

Organizasyonun yatay farklılığı dikkate alınarak yöneticiler sorumlu oldukları faaliyet alanına (scope) göre fonksiyonel yöneticiler ve genel yöneticiler olmak üzere iki gruba ayrılır (Helleriegel vd., 1999:8). Dikey farklılaşma kriteri ise, yetki ve sorumluluk derecesini esas almakta ve yöneticileri hiyerarşideki yetki ve sorumluluklarına göre sınıflandırmaktadır (Kavuncubaşı,2000:10). Ancak sınıflandırma da bir takım farklılıklar söz konusu olabilmektedir.

(40)

Yönetim dilinde, yönetici durumunda olanlara “üst”, yönetilenlere de “ast” denilmektedir.

Şekil 1. Yönetim Basamakları

Kaynak: Yönetim ve yönetici düzeyleri şu kaynaklardan yararlanarak oluşturulmuştur; (Helleriegel vd. 1999: 12 – 15; Lewis vd., 1994:10 – 14; Kavuncubaşı, 2000: 10; Griffin, 1996: 11 – 13; Draft, 1994: 16 – 18; Can, 1994: 24)

Kısaca, klasik anlamda bir yönetici “örgüt amaçlarını saptama, bu amaçlara ulaşmak için madde, para, bilgi ve insan gibi kaynakları bulma, gerekli örgütlemeyi yapma, çalışanları amaçlara ulaştırmak için yönetme, etkileme ve kontrol etme”(Ardanıç,1982:29) fonksiyonlarını örgüt içinde yerine getirmekle sorumludur. Dolayısı ile “çoğu zaman aynı olaylar karşısında farklı davranışlarla akılcı çözümler üretmeye çalıştıkları görülmektedir”(Doğan, 2001:7).

(41)

2.4. MİLLİ EĞİTİM YÖNETİCİSİ KAVRAMI

Eğitim kurumlarındaki tüm etkinliklerden, sunulan hizmetlerden ve personelinden sorumlu olan kişiye eğitim yöneticisi denilmektedir. Eğitim yöneticisi kurumundan aldığı yetkiyle ve de mevzuat hükümleri çerçevesinde eğitim kurumunu yönetir.

Anayasanın 128 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülür” hükmü yer almaktadır. Bu anlamda Cumhurbaşkanından tutun da kamuya ait bir fabrikada çalışan işçiye kadar herkes kamu görevlisidir” (Günday, 1997:386-387). Anayasada bulunan bu maddeye göre kamu hizmetleri, kamuda çalışan görevliler ve memurlar tarafından ifa edilmektedir. Fakat makro anlamda kamu görevlisi denilince, “yaptıkları işlerin niteliğine bakmaksızın ve hukuki durumlarına göre, kamu kesiminde görev yapan herkesi” ifade etmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun uygulandığı kurumlarda yönetim, yürütme, büro ve benzeri hizmetleri gören ve diğer sınıflara girmeyen memurlar (Günday,1997:391) “genel idare hizmetleri sınıfı” içerisinde yer almaktadır.

Kamu yöneticisi, kamudan aldığı yetkilere dayanarak astı olan çalışanlarının örgütteki durumunu planlayan, örgütlendiren, kaynakları amaca uygun kullanmaya sevk eden ve onları amaçlar doğrultusunda yönelten, çeşitli etkinlikleri koordine eden, yapılan iş ve eylemleri ve de bunlar neticesinde ortaya çıkan sonuçları denetleyen ve bunları yaparken de yasal sınırlarına dikkat eden kimsedir. Yönetim eylemlerini hukuka, anayasa, tüzük, yönetmelik ve içtihatlara uygun bir ortam içinde yürüterek çok yönlü bir kişiliğe sahip olmak durumundadır.

Uygulama da ise, kamu yöneticisi deyimi kamu hizmetlerini yerine getiren üst düzeyde bulunan kişiler için kullanılmaktadır (Canman,1995:93).

(42)

Her ne kadar eğitim kurumunun yöneticisi öğretmen olsa da Milli Eğitim Bakanlığının yapmış olduğu mülakatlar, sınavlar ve hizmet içi eğitimler yönetici olacak kişinin kendini yetiştirmesine olanak sağlamaya çalışır niteliktedir. Fakat bu durumun gene de asıl mesleği öğretmen olan yöneticinin statüsünün görev ve icraatlarını tam olarak yerine getirme başarısını göstermesinde olanak vermemektedir. 2.5.ORGANİZASYON KAVRAMI

Organizasyon en genel anlamıyla düzen ve düzenlemeler denilmektir. İşletme yönetiminde bir amaca yönelik iş gördürme sanatını uygulanmaktadır. Amaca en verimli ve etkili ulaşmak içinde çeşitli tertip ve düzen oluşturmak gereklidir.

Organizasyon, bir işletme içinde binalar, kuruluş yeri çalışma koşulları, alet ve makineler, finans araçları, insanlar ve bu gibi etkenlerin arasında temel ilişkilerin yaratılmasıdır (Aşkun ve Tokat, 2010: 116-117). Organizasyonlar maddi ve manevi unsurların belirlenen hedefler doğrultusunda bir araya getirilip koordine edildiği yapılardır. Maddi unsurları, ihmal edilen bir organizasyonda fiziksel yetersizlik nedeniyle sorunlar yaşanabileceği gibi, manevi unsurları, ihmal edilen bir organizasyonda motivasyon yetersizliği nedeniyle insan kaynakları yeterince verimli olamaz (Genç,2007: 51-52).

Geçmiş tarihte bunun örneklerini çokça görmek mümkündür. Asya Hun İmparatoru Mete Han’ın ordusunu MÖ. 209 yılında onlar, yüzler ve binler şeklinde düzenlemesi, yine Mimar Sinan’ın yapmış olduğu camiler (Selimiye, Süleymaniye, Valide camii vb.), medreseler (Sultan Süleyman Medresesi, Süleymaniye Medresesi vb.), külliyeler (Haseki Külliyesi), darulkurralar, türbeler ve imaretlerin yapılışı ve inşası hep organizasyon sonucu oluşmuştur.

Örgütleri başarılı olması için uyması gereken kurallar şöyle sıralanabilir (Özalp, 1998: 173-176).

- İşletmenin ortak bir amacı olmalıdır. - Her astın bir üsten emir alması gereklidir.

(43)

- Yetki ve sorumlulukların derecesini belirlemelidir. - Üstten asta doğru yetki sistemi oluşturulmalıdır. - Benzer grup ve görevlerin bir araya getirilmelidir.

- Adama göre işin değil, işe göre adamın yerleştirilmelidir. - Bir grup veya bir bölümden bir kişi sorumlu olmalıdır. - Yöneticinin denetleyeceği ast sayısı belirlenmelidir.

- Organizasyonlar büyüdükçe yeni sorunlar oluşur, bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır.

- Üst yönetim çalışanlar tarafından sık sık rahatsız edilmemelidir.

- Yalnızca üstün bilgisi olması ve uygun bulması ile değil aynı zamanda yönetim basamağında görevli kişilerin birbirleriyle konuşup kararlar almalarına izin verilmelidir.

- Organizasyonda biçimsel olmayan gruplara izin verilmelidir. - Yetki ve sorumlulukların açıkça tanımlanmış olmalıdır.

- Organizasyon büyüdükçe ve genişledikçe organizasyondaki personelin artması yönetimin inisiyatifinde bulunmalıdır.

- Yöneticilerin yetkilerini işlerin kolaylaşması için devredebilir. - Organizasyondaki görev ve yetkiler açıkça belirlenmelidir. - Organizasyondaki çeşitli yerlerdeki yetkiler dengesi kurulmalıdır. - Organizasyon Gelişmelere ve yeniliklere açık bir yapıda olmalıdır.

(44)

Yukarıdaki açıklamalar ışığında organizasyon kavramına bakacak olursak; yapılacak işin iskeletini oluşturup, düzenli ilişkileri sağlayıp işi, görevi, yetki ve amaçları oluşturmaktır.

2.5.1. Organizasyonun Özellikleri

Örgütlerin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür: (Efil, 2005: 5-6) • Yetki hiyerarşisi: her örgütte bireyler, birilerine emir verirler ve birilerinin emirlerini yerine getirirler. Bu durum yetki hiyerarşisi olarak adlandırılır. Örgütler hiyerarşik biçimde örgütlenirler çünkü bu idarecilere çalışanları denetleme ve koordine etme imkânı verir.

• Kurallar, Prosedürler, Kontrol Ölçüleri ve Teknikler: Tüm örgütler; içlerinde bazıları gevşek örgütlenmeye sahip bile olsa; kurallara, prosedürlere, kontrollere ve tekniklere sahiptirler. Birçok kural örgüt tarafından resmi ve yazılı hale getirilir. Bu kurallara uyulması yönünde örgütün baskıları olabilir. Bazen de informel kurallar informel yollardan örgüt içinde yayılabilir.

• Resmi İletişim: Örgütlerde kullanılan dil, bir örgütten diğerine farklılık gösterecektir. Örgütsel ortamlarda bireyler arasında kullanılan dil, sosyal ve aile ortamında kullanılan dilden bir parça farklılık gösterir. Örgütsel ortamlarda kullanılan dil standart, işle ilgili, teknik sözcükler iletişimi daha net ve hızlı hale getireceklerdir. • İş Gücünün Uzmanlaşması:

• Çeşitli Ustalıklara Sahip İşgörenlerin Çalıştırılması: Modern örgütlerdeki işlerin büyük bir bölümü önemli derecede teknik özelliklere sahiptirler ve eğitim alınmadan başarılması güç gibi görünmektedirler. Her ne kadar örgütte belli düzeylerde akraba ayrımcılığı var olsa da; ana prensip işinde uzmanlaşmış bireylerin örgüte alınmasıdır. Ailelerin, arkadaşlık gruplarının aksine, örgütler çeşitli işlevlerinin yerine getirilmesinde o konuda çeşitli ustalıklara sahip bireylerden yararlanırlar.

(45)

• Spesifik Amaçların Varlığı: Ailelerin ve toplumların genellikle spesifik amaçları yoktur. Oysa örgütlerin spesifik amaçları vardır. Bir politik partinin amacı, güç kazanmaya çalıştığı bölgedeki, seçmenlerine kendine oy vermeye ikna etmektir. Bir firmanın amacı ürün ve hizmet üretip pazarlamaktır. Örgütlerdeki birçok faaliyet, amaçlara ulaşma konusunda örgüte yardımcı olunduğu inancı gerçekleştirilir.

2.5.2. Organizasyon Sürecinin Evreleri

Örgütte oluşturulan standartlarla çalışanların normları ve değerleri anlamaları ve kendilerinden beklenen başarıya ulaşmaları konusunda daha tutarlı bir örgüt yaratılması kurumsallaşmanın sağlanması ve organizasyonunun oluşturulmasında önemli bir etkendir (Eren, 1998: 115). Örgütlerin başarısında bu sürecin önemli bir rolü vardır. Örgütlenme sürecinin evrelerini üç ana başlıkta toplamak mümkündür (Efil, 2010; 22).

2.5.2.1. Görülecek İşlerin Belirlenmesi ve Gruplara Ayrılması

Kurumların görevleri, asal, destek ve danışmanlık niteliklerine göre ayırıp, her birine ilişkin birimler içinde yerleştirerek, birbiri ile yatay ve dikey ilişkilerini gösterecek biçimde örgüt şeması yaparak birimleri yerleştirmektir. (Kalkandelen, 1998: 105-106). Bu tarz yerleştirmeler sonucu oluşturulan organizasyon şeması bize o örgüt hakkında kısa zamanda ve net bilgi almamızı sağlar.

2.5.2.2. İş Görenlerin Belirlenip Atanması

İşletmeler amaçlarına ulaşmak için gerekli faaliyetleri belirlemeli, bu faaliyetleri gruplara ayırdıktan sonra görev tanımlarını yapmalıdır. Her görev belirli bir mevki veya bölümde toplanmalıdır(Başaran, 1991: 56). İş tanımı genelde beden gücüyle yapılan işleri kapsamaktadır. Organizasyondaki her çalışanın yerine getirmek zorunda olduğu görevler, o pozisyonda çalışacak kişinin sorumlulukları ve pozisyonda devredilen yetki çerçevesindedir (Polatoğlu, 2001: 17). Yapılacak faaliyetlerin adı ve iş tanımı birbirini tamamlayan özelliktedir. Faaliyetlerin tanımı tam belli olduktan sonra işi yapan personelin de görevleri açıklığa kavuşur.

Şekil

Şekil 2. Organizasyon  EKONOMİK ÇEVRE POLİTİK ÇEVRE  İŞ ÇEVRESİ YAPI STRATEJİ TEKNOLOJİ  BİREY  SOSYAL ÇEVRE  Kaynak: Byrt, 1973: 2
Şekil 3. Denetim ve Diğer Yönetim Fonksiyonları Arasındaki İlişki.
Şekil 7. Beyşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Matriks Organizasyon Şeması.
Tablo  13:  Görüşülenlerin  Planlama  Yapılırken  Personelin  Düşüncesi  Alınmakta Durumu
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Olayların Raporlanma Sıklığı: Hataların hastayı etkilemeden önce belirlendiği ve önlendiği, hastaya zarar verecek potansiyel hata olmadığını ifade eder. b) Genel

Cephe ve renk açısından çok uyumlu olarak puanlanan yapıların bulun- duğu sokakların arazi değerlerinin ciddi oranda yüksek olduğu, ayrıca sokaklarda farklı dönemi

Yapılan çalışmada, sol-jel döndürme yöntemi kullanılarak, platin altlıklar üzerine TiO 2 ince filmler elde

Sığacık depremleri sırasında oluşan yüzey Hasan SÖZBİLİR, Ökmen SÜMER, Bora UZEL, Yalçın ERSOY, Fuat ERKÜL, Uğur İNCİ, Cahit HELVACI, Çağlar ÖZKAYMAK...

A) My mother had no suggestions about what I should buy for my sister's birthday, so I don't know what I'm going to get. B) Having no idea what to buy my sister for her

二、多變項邏輯斯迴歸分析 (Multiple logistic regression analysis)

GADM是全球行政區域資料庫,採用座標系統

Tutuklanmış lipaz katalizörlüğünde atık kızartma yağının metanolizi ile biyodizel üretimine, enzim türü, yağ/alkol mol oranı, reaksiyon ortamındaki