• Sonuç bulunamadı

XIX uncu asırda Boğaziçindeki sahilsaraylar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "XIX uncu asırda Boğaziçindeki sahilsaraylar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

. V A T A N

fM

♦ ♦ ♦ • ♦ « « ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ » ♦ • • ♦ • • • • ♦ • t * ♦ ♦ ♦ ♦ • ♦ » ♦ ♦ ♦ ♦ * ♦ ♦ ♦ • ♦ • « « ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ « ♦ * ♦ ♦ ♦

T a r i h î T e d k l k l a r

T 'f-S a -l^ O

UXnnctt asırdaBoğaz

çindeki sahilsaraylar

>

/ VIII inci asrın sonlarında ■» ve XIX uncu asrın başla­ ra Büyükdere ve Tarabyadaki iki sefaret binası ve Melling’in ptığı iki sarayla Boğaziçmde ye- bir mimarî devir başlamış oiu- ordu. îatice Sultanın ^ -.metine giren ■'imar ve ressam .'elling, evvelâ ieşatâbâd

sahil-sattı ve padişah civardaki bazı ya­ lıları da alarak sarayı genişletti.

II. Mahmut bütün bu yalı ve köşkleri yıktırarak kış ve yaz mevsimlerinde oturulabilecek bü­ yük bir saray yaptırttı.

rane bir surette renk renk çiçek ve yaprak resimlerde süslenmişti. Kasrın içi sade bir şekilde döşen­ mişti. Büyük endam aynaları baş­ lıca tezyinatını teşkil ediyordu.

Kasrın arkasında büyük bir

ko-Yazan

H alûk Y. Ş a h su va ro ğ lu

’•ayında dahüî tezyinatı değiştir­ mekle işe başladı. Boyalarda, oy­ malarda ve diğer süslerde daha sade ve yeni bir tarzda çalıştı. Ta­ van ve duvarlardaki ağır altın re yaldız nakışları kaldırarak yer­ lerine boya kullandı. Bu suretle binaya iç açıcı ve değişik bir ifa­ de tarzı vermiş oluyordu. Asıl bi­ nanın yanma da ayrıca bir daire inşa etti. Bu yeni bina ve büyük sarayın içindeki değişikliklerden sonra da bahçeyi tanzim etti. A- ğaçlar ve tarhlarla gizli yollar yap ti.

III. Selim, kız kardeşinin sarayını beğendiğinden Melling’in Dolmabahçede kendisine bu üslûp­ ta bir kasır inşa etmesini istedi.»

Melling, padişah için Dolmabah­ çede ön cepheleri denize çakılı kalın kazıklar üzerine oturtulmuş üç köşk yaptı. Köşklerin iç süsle­ rini göz alıcı çiçek resimlen ve in­ ce nakışlar teşkil ediyordu. Bu köşklerin pencere kapaklarından birisi açıldığı vakit, oturulduğu yerden kolaylıkla olta kullanmak ve balık tutmak mümkün olabili­ yordu. Köşkler alt kısmı direkli ve üst kısmı sık kafesli yüksek pen­ cerelerle örtülmüş uzun bir kori­ dorla asıl harem kısmına bağlanı­ yordu.

Beşiktaş sarayı 1815 yılına ka­ dar bu halile kaldı. O yıl içinde harem külhanından çıkan bir yan­ gınla Dolmabahçe kasrı yandığın­ dan II. Mahmut tarafından yeniden inşa ettirildi. II. Mahmut ekse­

riya Dolmabahçede otururdu. Son Yeniçeri isyanında buradaydı. Vükelâ «Sancakı Şerifin» çıkarıl­ ması temenhisile Topkapı sarayın­ da toplandıkları vakit Padişan da kılcını kuşanıp bir «tebdil kayığı» ile Dolmabahçeden Topkapı sara­ yına geçmişti.

Bugünkü bina, ahşap saray yık­ tırılmak suretile 1853 de Abdül- mecit tarafından Balyan usu ya yaptırtılmıştır. Ampir üslubunda­ ki binanın dahilî süslemesi ağır bii’ zevk mahsulüdür. Sarayın, billûr, su mermerleri, somaki, ke k- ma gibi tezyinatı kıymetlidir. Sa­ ray Abdülmecit zamanında, res­ sam ve dekoratör olan Sechan ad­ lı bir rFansız tarafından döşen­ miştir.

Beşiktaş sarayından sonra bu a- sır içinde Osmanlı hükümdar'arı- nın ikamet ettiği diğer bina, Çıra- ğan sarayıdır.

18 inci asırda, Lâle saf ıları ve helva sohbetlerde meşhur Çırağan sarayının bu şöhreti Damad İbra­ him paşanın katlinden sonra sön­ müş ve sarayda İbrahim paşanın zevcesi Fatma Sultan, ömrünün son günlerini geçirmiştir.

18 inci asrın sonlarında bu sa­ ray III. Selim’in kız kardeşi Bey­ han Sultanın ikametgâhı bulunu­ yordu. Sul,tan, sarayı III. Se.'ime

• O tarihlerde Osmanlı ordusu biz metinde bulunan Moltke «Şark ha­ tıratında» padişahın müsaadesıle gezdiği Çırağan sarayını şöyle an­ latmaktadır:

«Sarayın orta katı bir sıra mer­ mer sütunlar üzerine müstenit, ge­ niş merdivenler ise deniz kenarına kadar iniyor, sarayın arkadaki kı­ sımları ahşaptır. Fakat damı ka­ pama mermer taşlarla örtülü ol­ duğundan sarayın duvarlarına faz­ la bir ağırlık yükletilmişim. Ha­ rem salonu ikinci kat irtifama ka­ dar çıkar, tavandaki pencerelerle ziya alan bu salon benzeri ¡nâdir bir güzelliktedir. Salonun iki tara­ fı harem dairelerde çevrilidir. Eey- zi şekildeki divan salonu da çok

dikkate şayandır.»

Çu-ağan sarayını Abdülmecit, yerine yeni bir saray yaptırtmak maksadde 1859 yılında yıktırtmış fakat bu inşaata muvaffak alama­ dan vefat, etmiştir. Yeni Çırağan sarayım çok para saride Abdülâziz mimar Serkis Beye yaptırtr.uştı. Saray 6 Ocak 1910 tarihinde yan­ dı.

Yabancı elçilerle, ¡reisülkütlap- lar arasında resmi olmıyan göı üş­ melerin yapıldığı v e padişah tâ itti

boğaza çıktıkça bazan istirahat et­ tikleri Bebek kasrı XIX. uncu as­ rın ortalarına doğru artık harap

olmıya yüz tutmuş bir halde bulu­ nuyordu.

Kasır 18 inci asır Türk yapı sa­ natının güzel örneklerinden biri­ siydi'. Birbirine bitişik üç pavıvon

halinde inşa edilmişti. Ortadaki paviyon diğerlerine nazaran öne doğru bir çıkıntı yapıyor ve mer­ mer direklere dayanıyordu. Kasrın pencereleri üzerinde biri yukarı, diğeri aşağı inen iki kapak vardı. Bu kapaklarla duvarlar

sanaikâ-ruluk Bebek te-

p e l e r i n e

kadar yükseli­ yordu,

' Asrın başların­ da III. Selim bu­ raya istirahat için sık sık gelir, ko­ ruda atış müsabakaları yaptırır, sahilden sahile filika yarışları ter­ tip ettirir ve zaman zaman da ka­ sırda musiki fasılları tertip eder­ di.

Abdülmecit devrinde kas>r. çok harap bir halde bulunduğundan yıktırılmıştır.

Boğazın karşı kıyısında 13 inci asırda I. Mahmut sadrâzamların­ dan Divittar Mehmet paşa tarafın­ dan hünkâr için yaptırılan Gi'ksu kasrı zamanla harap olmuş ve III. Selim bilâhare de II. Mahmur de­ virlerinde esaslı tamirler görmüş­ tü. Bugünkü bina 1856 da Abuül- mecit tarafından eski kasır yıktı­ rılmak suretile yaptmlmıştı.

Anadolu kıyısının büyüi: sahil- sarayı İstavroz ismile de anılan Beylerbeyi sarayıdır. Bu sahaca I. Ahmet devrindenberi Osmanlı hü- j kümdarlanna ait kasırlar mevcut bulunuyordu. Sonraları bu kasır­ lar zamanla harap olmuş, deniz kı­ yısındaki saray sahası da muhtelif şahıslar tarafından işgal edilerek; üstüne binalar yapılmıştı. II. Mah-' mut yazları oturmak üzere Beyler­ beyindeki eski sarayı yeniden yap­ tırmaya karar verince, bu saba-1 daki hususî binalar satın alındı ve yerlerine bütün müştemilâtile ah­ şap bir sahilsaray inşa edildi.

II. Mahmut Çırağan sarayından1 1248/1832 senesi Muharreminin 5 inci Pazartesi günü «Eşref saat­ le» saltanat kayığına binerek etra­ fını alan maiyetine mahsus kayık­ lar arasında Beylerbeyi sarayına geçti.

Moltke, Şark Hatıratında bu sa-j raydan ve sarayda ziyaretinde bu­ lunduğu II. Mahmuttan bahsetmek tedir,

(Devamı Sa; 4. Sü. 1 de)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

(Deniz anlamına gelen al-Bahr sözünün aksine) hem temiz ve suçsuz ve hem de kıta (kara parçası) anlamına gelen al-barr sözü daha çok kıta olarak algılanmış ve

Ayrıca “nezzele/enzele (indirmek) kalıplarına dikkat çeker ve bu iki kalıbın aynı manaya geldiğine En’am suresinin 37. Ona göre, ayetin başında inzal

[r]

[r]

Düzenleyen Yahşi Baraz Öncü Türk Sanatından Bir Kesit, Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Yüzyılın İkinci Yarısında Türk Resmi, Yıldız Sarayı, İstanbul Öncü

1960dan itibaren Anadolu'nun etkin kültürel ve plastik birikimine eğilerek bir süre Hitit görsel sanatının ve diğer Anadolu mitlerinin verilerinden, daha sonraları Selçuk

Orhan Ersek Sok.. 1932'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim öğrenimini tamamladı. 1933'de Batı akımlarını ilk defa Türkiye'ye getiren D Grubu kurucularına

Tesadüfe bak›n, ben San Diego’ da kendime bir evlat edindi¤im y›llarda ay- n› kentte oturan, isterse kendine alt›n kadrolu bir bisiklet bile ›smarlayabilecek kadar