• Sonuç bulunamadı

Can Yücel'le sesini kaybetmeyen şiir kaseti üzerine konuştuk:Şiiri, yazıp okurken samimi değilim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Can Yücel'le sesini kaybetmeyen şiir kaseti üzerine konuştuk:Şiiri, yazıp okurken samimi değilim"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

JLLik. — .—

Can Yücel’le “Sesini Kaybetmeyen Şiir” kaseti üzerine konuştuk

“ Ş iiri, yazıp okurken samimi değilim"

Can Yücel: “Samimiyetle sanat olmaz”

C A N Yücel, son çıkan kasetini anlatırken,

“Yaşarken bayağı samimi bir adamım. Ama

şiir ne samimiyetle yazılır ne de samimiyet­

le okunur. Biz bir iş yapıyoruz. Bunun sami­

miyeti olmaz” dedi

—Şiir kaseti niçin Yapılır?

Ses...

— Niçin ses?

Ses şu için. Şiir aslında ses üzerine kurulmuş bir olaydır. Zamanlama üzerine kurulmuş bir oldu bitlidir. Bütün felaketi de bu oldu bitlinin insanlarla paylaşılması ölçüsüdür. Sesim­ le kaset ve ses sorununun özü­ ne indik. Niçin ses?

Ses, çünkü soluktur. Sesi ol­ mayan ülkeler olmadığı gibi kentler olmadığı gibi, sesi ol­ mayan şiir de olmaz. Her ha­ reket atletizmden başlayarak bir soluk meselesidir. Şiir so­ lukların en yoğunudur.

Kasette okuduğunuz şiirleri seçimde nasıl bir yöntem izle­

diniz? jrnlidv

I- Muzır Kurulu’nîtgöre, 2- Muzır Kurulu k ü ^ m a s ın a karşı bugünkü muzır anlayışı­ nın yaptığımız işi engelleme­ mesi için bulduğumuz bir ölçü­ ye göre seçtik. Ben serbest de­ ğilim, özgür de değilim. Hele kasette hiç de özgür değilim.

—Şiirlerinizi, etkileyici bir tonda, sanki yaşayarak oku­ yorsunuz...

Ne şiir yazarken, ne de şiir okurken samimiyim, yaşarken bayağı samimi bir adamım. Ama şiir ne samimiyetle yazı­

lır. ne de samimiyetle okunur. Hiçbir nalbur samimi bir şey satmaz. Nalbant samimi değil­ dir. Biz bir iş yapıyoruz. Bu­

nun samimiyeti olmaz. Bu bir meslektir. Benim mesleğim so­ luklarla yaşamamızın yoğun noktalarını birlikte yaşanır ha­ le getirmektir. Bunda samimi­ yet yoktur.

Nazım şiir yazarken samimi değildi .Ne de Picasso sami­ miydi. Samimiyetle sanat ya­ pılmaz. Samimiyet insanın ya­ şamasının şiir haline gelinceye kadarki süreçtir. Hiçbir zaman Mozart piyanonun başına geç­ tiğinde samimi değildi. Sam i­ mi olmak, insanların bir yaşa­ ma tarzıdır. İçinde şiir olursa ne kadar iyi...

-Yeni şiir kasetleri yapacak mısınız?

Zaten şu anda benim bir şi­ ir kasetim çıktı. En çok sevdi­ ğim şairlerden biri dostum yol­ d aşım 'A rifD âhiar ve ustamız Oktay Rifat'ın ve benim de bi­ rinci kasetimin yasaklanması dolayısıyla piyasayı vurduğu­ muz ‘ S h a k e s p e a re ’den Brecht’e denenen ikinci kaset çıkıvor...

Şairlerin eğer seslerini kay­ betmek islemiyorlarsa başvu­ racakları bir çığırı açtık. 2000 satan kitaplar yerine, kitleler­ le birleşmiş sesler evladır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışma içerisinde Fazıl SAY ve Genco ERKAL’ın Aspendos Antik Tiyatrosunda Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde sahnelemiş olduğu Nazım Oratoryosu, müzikal ve teatral

Büyük insanların prensip olarak sadece 100 üncü ö- lüm yıldönümlerini kutlayan UNESCO, Atatürk için bir is­ tisna yapmış ve 25 inci yıldö­ nümünü,

1823 den 1891 yılın a kadar süren 78 y ıllık inişli çıkışlı hayatın­ da birçok önemli m evkilere “getirilen A hm et V e fik Paşa iki defa da

Bu noktada lahn (tecvîd kurallarını ihlâl etmek), genel olarak yasak olmakla birlikte, lahn-i hafî bünyesinde oluşan hatalar, lahn-i celî'ye göre biraz daha esneklik

Paris’te 1873 yılında işlemeye baş­ layan Elektrikli tramvay Türkiye’ da Selanik’te çalışmaya başladı. İstanbul Atlı Tramvay Şirketi gay ri muntazam

Kadirin güzel türkçelerile başucu kitablarım «Aya öfkelenip türlü üzüntülerle kapkaranlık bir gece olduğum, sultana kızıp çırçıp- lak bir fakir haline

P ., Büyük Kabinenin düşmesiyle iktidara gelen Kâmil Paşa kabinesinin, Avrupa devletlerinin teklif ettiği sulh şartlaıım kabul etmesi üzeri­ ne harekete geçen

Malzemelerin plastik davranışını modellemek amacı ile izotropik pekleşme kabulü yapan Hill- 48 plastisite modeli (Hill, 1948) ve kinematik pekleşme kabulü yapan