• Sonuç bulunamadı

Nizip heykeline dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nizip heykeline dair"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nizip heykeline

dair

Kavaialı tforaliim paşa ve o- ıııut batıası Mehmet Ali paşa, bir asır önce ispat ettikleri ka­ biliyet ve kudretlerinden dolayı bizim de iftihar ettiğimiz bü­ yük adamlardır. Hiç bir Türk tarihinin, hattâ Osmanlı salta­ natının gayretini güdenlerin bile onların aleyhinde bir tek satır yazmamış olmaları bu zatların ne kadar bizden sayıl­ dıklarına açık bir delil değil midir?

tbrahim paşanın yüzüncü ö- iüm yılı münasebetiyle Türkleı- aleyhine yapılmış eski bir Fran sız ressamının tablosundan a- lınma kabartma bir heykelin Kahlrede Opera Meydanına ko­ nulması teşebbüsü, yalnız bu­ günkü Türkler ve Mısırlılar a- rasındaki dostluk ve kardeşlik münasebetlerine aykırı bir ha­ reket olmakla kalmaz. Aynı za. manda tarihi hadiselerin mü- na ve mahiyetlerini kavrama­ mak demek olur.

Aynı tarihlerde Yanyada

isyan eden başka bir kah.

raman {»aşanın, yani Tepede-

lenlinln mahvedilmesin! bütün

tarihlerimiz İkinci Mahmut

devrinin bir lekeni olarak kay­ dediyor.

Nizip muharebesi ve ondan önceki çatışmalar da böyle bir aile kavgasından başka bir şey değildi. Navarlndc son Haçlı­ lar donanmasının hücumu ile

bütün deniz kuvvetlerini kay. beden. Mora ¡lıtllâl) ve Rus cen gi, bilhassa Yeniçeri ocağının henüz söndürülmesi gibi sebep­ lerle muntazam bir ordu teşki­ lâtı kalmamış olan İkinci Mah­ mut devrinin başıbozuk kuv­ vetlerini İbrahim paşa gibi Fransız subaylarının yardımla,

rından faydalanmasını bilmiş

zeki ve teşkilâtçı bir Türk ku­ mandanının değil, bir kır ser­ darının dahi yenmesi imkânsız değildi. Kahiredeki meydana 11 konulması düşünülen heykel, İbrahim paşanın da, Mehmet Ali paşanın da ruhlarını rahat­ sız edecek mahiyettedir. Çünkü bu iki kahraman da milliyet ve

memleket bağlarını unutmuş

insanlar değillerdi. Mehmet AH paşa 1845 de Istanbula gelerek ak sakallyle yirmi iki yaşında­ ki Abdülmecld'in ayağını öp­ müş ve bu suretle babasına kar şı yaptığı isyanın affını oğlun­ dan istemek büyüklüğünü gös­ termişti. İbrahim Paşa da öldü, ğtt yıl Istanbula gelerek aynı bağlılığı gösterdi ve Mısır va­ liliği fermanını alarak Kahire- ye döndü. İlk Hidiv fermanını Abdülâzlzden almıya muvaffak olan oğlu İsmail paşa, bu padi­ şahı Mısır seyahatinde karşıla, dığı zaman Sadrazam Fuat pa­ şa gibi rlkâhmda yani atının yanında yayan yürümek sure­ tiyle aynı bağlılığı bütün mem­ lekete göstermiş değil miydi?

Yenmek gibi yenilmek te en şanlı ordular için dahi mukad­ der olan bir haldir ama Nizip

bozgunundan tarih itibariyle

bizim hicap duymamız hatıra gelmez ve Mısırlı dostların da bundan böbürlenmeleri lâyık olmaz. Eğer El-Alemeyn zaferi gibi bir yabancı orduya karşı kazanılmış harp bahis mevzuu olsaydı belki haklı bir heykel zemini teşkil ederdi.

tbrahim Alftettiıı Gövsa

A C ^ W V W W W W W V W V

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Son y›llarda yap›lan çal›flmalarla, zeolit- lerden optik, elektronik, optoelektronik, ter- moelektrik ve manyetik özellikleri olan ileri malzemeler,

Cahit Sıtkı’nın şiiri iki özelliğiyle dikkati çekiyor: Bütün yazdıklarında içten olması ve Türkçenin olanaklarını kullanmadaki başarısıyla

Faaliyette bulundukları bölgede sosyal sorumluluk faaliyetleri açısından üstün bir performans gösterdiği bildirilen firmaların tüketicilerce algılanan marka değeri,

Neither atropine sulfate and ramosetron nor theophylline pretreatment significantly changed the blood flow responses obtained from GLP–2 infusion.. Conclusion: These

Reel sektörü temsilen kişi başına gelir, istihdam ve inşaat değişkenlerinin kullanıldığı Model I’e ilişkin elde edilen etki tepki analizi bulgularına

Eski devir İstanbullularının Sa­ rıyer salalarını Ahmed Rasim Bey şöyle anlatmaktadır: (Sarıyar de­ nildi mi sular hatıra gelir.. Fakat kaç

Güler­ soy’un, otel müdürü ile bir garsonu yurtdışına götürür­ ken otel hesabından 5 bin mark ile Turing Genel Mü­ dür Yardımcısının yurtdışın-

Ancak Mars yüzeyinde bu büyüklükte yarıklar açacak kadar sıvı halde suyun bulunmayışı, yarıkların oluşumunda farklı.. mekanizmaların rol aldığını