• Sonuç bulunamadı

500. Yıl Vakfı'nın düzenlediği Bubi sergisi 7 - 21 Nisan tarihleri arasında AKM sergi salonunda izlenebilecek:bir sorunsal sanatçı:Bubi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "500. Yıl Vakfı'nın düzenlediği Bubi sergisi 7 - 21 Nisan tarihleri arasında AKM sergi salonunda izlenebilecek:bir sorunsal sanatçı:Bubi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

< ✓ t . . r Ç f

500. Yıl Vakfı'nırı düzenlediği Bubi sergisi 7-21 nisan tarihleri arasında AKM Sergi Salonu'nda izlenebilecek

Bir

sorunsal sanatçısı: Bubi

YALÇIN SADAK-

'Kafesler' dizisini önceleyen çalışmalarına 1985

yılında başladı Bubi. Bu tarihte yaptığı bir dizi resimde yüzey,dikey,

yatay, diyagonal renk hatlarıyla örülmüş durumdadır. Şimdi

karşımızda duran çalışmaların esin kaynağı, geometrik biçimlerden

çıkış alan o resimlerdir işte.

göre modernist annmacıbğın getirip bıraktığı sınırda yüzey, hem hiçbir anlam üretmez, hem de her türlü anlam olasılığını içerir; hem hiçliğe bürünür, hem de her şeyi ima eder.

Bu diyalektiği aşmanın tek yolu renk ve biçim aracılığıyla yüzeyi sıfırlamak değil, kendilik değeriyle doldurmaktdır. Bu tes- bitten kalkarak, motif - tuvallerin bir önce­ ki aşamasında, her yönde çoğalan bir birim motifle donatır yüzeyi. 'M ' harfi üzerine bindirilmiş bir Z’ harfinden oluşan özgün motifi, organik ya da inorganik bir imge­ den türetilmediği için simgesel hiçbir değer üretmez. Öte yandan renk de kendilik de­ ğeriyle sınırlanmıştır bu resimlerde; katışıksızdır ve her türlü fırça izinden arındırılmıştır. Ancak yüzeyin taşıyıcı ol­ ması hâlâ sorundur bu aşamada. Bir süre ta­ kıldığı bu engeli oldukça zeki bir hamleyle. Ancak bir önemli fark var aralarında,

söz konusu resimlerde yüzeyi sıfırlayan renk hatları. Kafeslerde' oylum kazana­ rak yüzeyi geriye çeker. Bu değişimin nede­ nini belirlemek için. Bubi'nin sanatına te­ mel aldığı sorunsalı kısaca anmam gereki­ yor: Sanat yapıtının her türlü göndermeli anlamdan arındırılması, kendi deyişiyle- “taşıyıcı" olmaktan çıkarılması olarak be­ lirlemiştir sorunsalını Bubi.

Modernist annmacılığı tam karşıdan gö- bir belirlenimdir bu. Modernist

arın-ren

na-macılık. gösterilmeyeni gösterimde mevcut olarak belirler. Bubi ise gösterilme­ yenin gösterimde mevcudiyet bulduğu bir çözümü hedeflemiştir.

Modernist arınm adığın kendine dönüş­ lü anlamı yerine, kendi üzerine kapanmış bir anlamı önermektedir Bubi. Anlam bu biçimde, gösterimin ima ettiği değil, kendi­ ne görünür kıldığıdır ve dolaysıyla her tür­ lü yorumlama çabasına kapanmıştır. 1985 yılından başlayarak arayışını kabaca belir­ lediğim bu omurga üzerine yerleştirmiştir Bubi 'Kafeslere' gelinceye kadar tuval bağ­ lamının sınırlı kalan bu arayışın son durağı motif-tuvallerdir. Geometrik biçimlerin anlaşmalı niteliğinden duyduğu huzursuz­ luktur Bubi'yi motif-biçime y önelten. Ona

doğrudan bir bağlantısı yoktur. Yoktur, çünkü yüzeyi ören bu hatlar rulo bezlerden oluşmaktadır, demir tahta vb. malzemenin zaptedici sertliğinden yoksundur. Bir şeyden daha yoksundur, söz konusu malzemesinin yüklenip getirdiği tarihsel art-alan dan. Kafeslerin bu bağlamda okunmasını engelleyen bir diğer özelliği de çok renkli oluşudur. Bu son nokta önemli sanıyorum, doğru bir okumaya yol veren ipucu olabi­ lir. Şöyle ki, ifade adına ne varsa (renk, doku, biçim) dışa çekilmiştir bu biçimde. Başka deyişle, kartlar baştan ortaya seril­ miştir ve oyun asıl bundan sonra başlamak­ tadır. Üstelik içsel olanın dışa, dışsal olanın içe çekildiği bu yapılanma, imaya dayanmayan; duyularla kavranır bir nesnel­ liğe sahiptir.

Yalnız görmekle değil okunmakla d ı doğrulanabilen somut bir mekânla karşı kaışıyayız. Ancak dediğim gibi ters kurul­ muş bir mekândır bu, anlama değgin ne var­ sa örtücü bir konumdadır, biçime değgin olansa örtülmüştür. Kısacası, sanat yapılının söz söyleme olanaklarıdır içten dışa sökülen, korunmaya alınan yüze­ yin, daha önceden kazanılmış tuvali de birim motifle aynileştirerek aşar kayıtsızlığıdır. Örtülenin örten, örtenin

ör-Bubi ve böylece araştırmasını tuval bağ­ lamında noktalamış olur.

'Kafeslerin' serüveni işte bu noktadan başlar. Başta da değindiğim gibi kafesler’ deyimi yalnızca pratik bir değeri ifade eder burda. Yani toplumsal yaşamda yaygın bir kullanım alanı olan ve ilk elde marem ola­ na. yasak olana gönderen kafes imgesiyle

lülen olarak yer değiştirdiği bu paradoksal kurguda, postmodernitenin yaygın çözüm­ lerinin ve özellikle sanat yapıtının söz söy­ leme olanaklarının tükendiğine ilişkin ge­ nel kanıyı, tuvalin tükenişi biçiminde çarpıtarak, kendine meşruluk dayanağı yapmaya çalışan tuval - dışı aktivitelerin ince bir ironisi de gizlidir.

Bubi’nin kafeslerinin toplumsal yaşamda yaygın bir kullanım alanı olan ve ilk eldi yasak alana gönderen kafes imgesiyle doğrudan bir bağlantısı yok. ( İbrahim G ünel

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Davetliler, bütün güzel sanatlar mensupları ve sevenleri büyük bir ihtimam, zevk ve duygu ile hazırlanan sergiyi bir sanat cezbesi içinde saatlerle... Güzel Sanatlar

Teması 'bilim ve İktidar' olan ilk kongrenin bir uzantısı olarak bu yıl 'Bilimsel Üretim Süreci: Toplumsal ve Kurumsal Biçimleri' teması tartışmaların merkezine

Merkezi Fransa 'da bulunan MAYZEM'i olu şturan ülkeler Arnavutluk, Cezayir, Fas, Fransa, İspanya, İtalya, Lübnan, Malta, M ısır, Portekiz, Tunus, Türkiye ve Yunanistan'ın tarım

RT’ye 1965 seçimlerinden hemen son­ ra giren ve TRT’nin yayına başladığı günlerde yayını gerçekleştiren kadronun içinde, Parlamento Haberleri Müdürü olarak

Direkt inter- feron ile başarı oranları birbirine yakınken (%24.8/%23.1), ALT düzeyi 40 Ü/lt üzerinde olanlarda interferon sonrası oral antiviral kullanımında başarı

İzmir’in merkezinde yer alan Yeşilova Höyüğü, 300 metre kuzeyindeki Yassıtepe Yerleşimi (Forum Bornova önünde ) ve İpekli Kuyu Höyükleri (Bornova Anadolu Lisesi) ile

Görüldüğü gibi, buradaki hediye, yabancı devlet, milletlerarası kuruluş ya da Türk uyruğunda olmayan herhangi bir özel veya tüzel kişi veya kuruluş tarafından kamu

Mars’a Yapay Manyetik Kalkan Mars’ın küresel, iki kutuplu manyetik alanının olma- ması nedeniyle sürekli yüksek enerjili Güneş rüzgârları ile etkileşmesi, atmosferinin