KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNDE SAVURGANLIK VE YÖNETSEL ÖNLEMLE:R
Şadi SARUHAN Saıvurganlık halk dilinde «çok ve boşuna yapılan harcama» karşılığı olaraık kullanılmaktadır. 29 Eylü1 1978 tarih ve 16419 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan «Kamu Yönetiminde ve Har-camalarında Etkinli'k ve VerimliÜği Sağlamak· ve Savurganlığı Önlemek Amacıyla Alınacak Ek0nomik ve Mali Önlemler Hak~
kında Yetki Kanunu» savurganlığı, · «kaynaikların verimli kul-lanımı ve kamu hizmetlerinde etkinliğin artırılması, belli bir ka-mu fonu ile en fazla mal ve hizmetin sağlanması, mal ve hizmet-leri;n en a·z bedelle elde edilmesi ve programlanmış hizmetlerin süresinde gerçekleştirilmesi için yaıpılan çalışmaların sonuçsuz
kalmaması», şeklinde tanımlamaktadır. İşletmelerde savurganlık
. faaliyet ccçıktı»larının, ccgirdi»lere oranlanmasıyla ölçülelbilir ve kıvamh (optimum} faaliyet veriµıinin sağlanmasıyla önlenebi-lir. ,
Kamu İktisatii Teşebbüsleri ülke ekonomisi içinde üre· ttikle-ri değerler, . sağladıkları çalışma olaiıaklan ve gerçekleştirdikleri yatırımlarla sosyal ve ekonomik politikaların uygulanmasını ko-layt!aştırmaktaôır. Deıvlet işletmeleri belli bir ekonomik sistemi değil, kalkınmanın i'tici gücünü oluşturmaktadırlar. Devlet eko-nomik kalkınmayı ve sosyal refahı gerçekleştirmek için gerekli alt yapı düzenini kurmak, üretimi artırmak, istihdam olanakları yaratarak işsizliği önlemek ve yatırımları hızlandırmak zorunda· . dır.
20 Mayıs 19813 tarih ve 180'52 Sayılı Resmi Gazete'de yayın lanan 6.0 Sayıh Kanun Hükmündeki Kararname ile Kamu
sadi Teşeıbbüsleri «iktisadi ve üst bir kavram» olarak irdelenmiş ler, İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi KuruJuşları olarak gruplanfürılınışlardır. Ayrıca 440 Sayılı Kanun eık ve de-ğişiklikleriyle ıberalber yürürlükten ka'1dırılmıştır. ·
İktisadi Devlet Teşekkülleri sermayelerinin tamamı devJete ait olan ve iktisadi alanda ticari gerçeklere göre çalışmak üzere kanunla kurulan Kamu İıkttsadi Teşebbüsleridir. İktisadi Devlet Teşekküllerinin sayısı 24 alarak belirlenmiş, 94 Müessese ve 53 Ortaklık da bunlara bağlanmıştır (Etilbank, Topraık Mahsulleri Ofisi, Sümer'bank, Türkiye Zırai Donatım Kurumu gibi).
Hukuki düzenleme yönünden yeni bir kal\Tam olan Kamu İ k~ tisadi Kuruluşları sermayelerinin tamamen devlete ait olan, ka-mu hizmeti niteliği ağır :basan, tekelci üretim koşullarında te-mel mal ve hizmet üretmek ve pazarlamak için kanunla kurulan Kamu İktisadi Teşebbüsleridir. Kamrname Kamu İktisadi Ku-ruluşlarının sayısını 7 olarak saptamıştır (TCDD, PTT, Tekel İş letmeleri Genel Müdürlüğü gibi). Bunlara bağlı olarak çalışan 12 Müessese ve 3 Ortaklık bulunmaıktadır.
A - DEVLETİN ÖZEL MAL ÜRETME NEDENLERİ
Dünyada ilk defa 1930'larda Atatürk tarafından başlatılan «Türk Modeli» He dev leıt, ekonomiyi drüzenLeıme amacıyla özel mal üretimi görevini yüklenmişti'r. «Devlet İşletmecfüıği Sistemi» uy-gulamasının temel nedeni özel giriş~min ekonomik büyümeyi te-tikleyecek ve destekleyecek şekilde kurumlaşmamış olmasıdır<1>. özel malJar piıyasadaki cari fiyat düzeyine uygun olarak toplum bireyleri tarafından değişik· miktarlarda tüketilen mallardır. Özel malları tüketerek faydasından yararlanabilmek için ödemede bu-.
lunİnak gereklidir. Ayrıca serlbest rekalbet şartları altında, bu mal-lar için gerekli kaynak ayırımı fiyat mekanizması ile sağJanmak
tadır. Ki.t kaynakların bireylerin ortaklaşa gereksinimlerini et-kin bir şekHde gidermesini sağlamak amacıyla devlet özel mal üretmektedir. Deıvletin, piyasa mekanizmasının yerini alarak, öz·el mal üretimini haJkh kılan ekonomik nedenleri tekelleşme,
(1) Kut·lu MıERJİ!H, cKalikınca Ekonomi•sinde Türk Modef'i: Devlet işletmeciliği
azalan maliyet koşulları, marj inal maliyetin sıfır olması. dışsal ekonomilere neden olan toplum için faydah' (merit) ve toplum için zararlı (demerit) malıların üretimi şekılinde sıralayabiliriz<2).
a) Tekelci Ü re tim Koşulları
Gelişmiş ekonomilerde tşletme büyüklükleri artmış ve üre-tim dev işletmeler arasında paylaşılmışıtfr. ccTekelci kapita[izm;ı, adı verilen bu durum ekonomide tekel
yönısemesini arttırmış vs sermaye lehine gelir dağılımını bozmuştur. Bu durum dervletin ekonomik hayata <~üretici» olarak girmesini zorunlu kılmıştır'3
• Piyasa koşullarını veri olarak almayan tekelci
iş[e·tmeler az miktarda mal üretip, yüksek fiyattan satarak topluma önemli maUıyetler yükılemektedirler. Azalan toplam talebi fiyatları
dü-şürerek değil, üretimi sınırlayarak yamtladıkılarından
fiyat olu-şumu gene!Qikle yukarıya doğru eğilimlidir.
Enflasyonu önlemek için maliyet ya da para politikası yoluyla toplam talepte sağlana cak bir aza1lma, fiyatları aşağı
çekmek yerine, üretimi sımrfa yacak ve böylece toplum aynca bir de işsizliğe kaıtlanmak
zorun-o---_._--~__.---x ~ı\
9
C\2..
Çizim 1. Tekelci üretim koşulları
(2) Orhan ŞENBR, KollektU Karar Alma Mekanizması,
Kal'ite MaVba:ası, Bursa.
1980, s. 19-20.
(3) Vuraıı SAVAŞ, İstanbul, Mukayeseli İktisat, Sadrettin Tosıbi Y'<lyın ve Yardım Vaıkfı,
19179, s. 8.
da kalacaktır4• Çizim ı tekelci üretim koşullarını göste:mıeikte~
dir. ..,'.·
.
:~:it;::~
,
A~~~'lj
Tekek.i işletme marjinal maliyetin (MC) marjinal gelire (MR) eşit olduğu noktadan geçen dikmenin ortalama gelir (AR)
eğrisini-kestiği Eı noktasında (q1 ) kadar maıl üretip (Pı) fiya-tından sataraık kar m'aksiımizasyonunu gerçekle.ştirmektedir. Mar-jina'1 maliyetin ortalama gelire eşit olduğu E noktasındaki ( q)
üretim miktarı ve (p) fiyat düzeyi ise kaynakların 0ptimal sos-sal ayuımının sağlan<lığı yeri göstermektedir. Akılcı davranan bir tekelci işletme, E noktasına doğru yönelerek, ürettiği özel mahn miktarını artırıp fiyatını düşürmek istemeyecektir. Daha az üretip daha yüksek fiyata satmaya özen gösterecekitir. Bu ne· -denle tekelci işletme topluma tki türlü maliyet yüklemektedir5
:
a)) tı'üketicilerin elde edeceılderi özel mal miktarı ( q) dan
(qı) e düşecek ve yüksek gelirliler için üretim yapılmış
olacak-tır. Fiyat düzeyi yükseleee;ğinden söz konusu malı sadece geliri yeterli olanlar satın a[a}bilece'klerdir.
b) 1
Tüketiciler tekelci işletmeye taralı a:lan kadar gelir trans:feri yapmaktadırlar. Toplum daha az özel mal tüketmekte ve gelir dağılımı tekeılci işletme lehine değişmekıtedir.
Devlet işletmelerin endüstriye· girişini kolayla1ştırmaik, üretim ve fiyat düzeylerini denetleyelbilmek, aşırı karları vergilendirmek, , kısaca aksak r-eka:bet koşullarını ortadan kaldmma:k için özel mal üretmekitedir. Adil bir gelir dağılımını sağfaınak ve özel
ma-lın toplum için arzu edilen düzeyde üretimini gerçek[eştirmek
için devlet kendi iktisadi kuruluşlarıyla teıkelci işletmelerin yeri-ni almaıktadır.
b) Azalan Maliyet Şartları .Altında Özel Mal Üretimi
Üretilen mal miktarı artarken, ortalama maJliyet eğnsmın giderek düşmekte olduğu bir durumda toplum için gereken se-viyede özel mal üretilememektedir. Böyle bir malın üretıimi piya-(4) Tl(]me·r İŞGÜDBNi, Makro İktisaıt, Bi(ıim ve Tekniik Ki'tabe·vi· Yayını, istıaınıbuL
1~, s. 218.
sa mekanizmasının işleyişine bırakıldığında, ·tüketiciler gerek-sinimlerini karşılayacak m.iktarda mal bulamamakta ve yüksek fiyat· ödemektedirler. Gerekli düzeyde mal· üretemeyen · işletme; topluma kaynak ayırımı ve gelir dağılımı yönünden maliyetler yüklemektedir. Çizim 2 azalan maliyet koşulları al tında çalışan bir işletmenin kaynaık ayırımındaki etkinliği nasıl bozduğunu göstermektedir6
•
y
o
9ı
9
Çizim 2. Azalan Maliyet Şartları Altında Üretim
İşletme marjinal maıliyetin (MC) marjinal gelire (MR) eşi·t olduğu noktadan çizilen dikmenin ortalama gelir eğrisini keşti
ği Eı noktasında (qı) kadar mal üretip· (Pı) fiyatından
satmak-tadır. İşletmenin elde edeceği kar, şeklin üst kısmındaki taralı
olan kadardır. Özel ma'1 üret~imini artırdık·ça işletmenin karı aza-lacak ve E.2 nokltasında ancak normal kar elde edebilecektir. Aza-lan maliyet koşuliları altında, marjinal maliyet eğrisi ortalama
maliyet eğrisini aynı zamanda talep eğrisi olan ortalama gelir
eğrisinin (AR) dışında b.ir yerde kesmektedir. Tekeldeki duru-mun aksine, işletme bu noktadan sağa doğru hareketle hemen zarar etmeye başlayacaktır. Bu nedenle, azalan maliyeıt
koşul-(6) A.g.k., s. 40.
ları altında çalışmaıkta olan bir iş1etme toplum için etkin kaynak ayırımının sağ~andığı E noktasında üretimde bu1 lunamamakta-dır. Marjinal maliyetin ortalama gelire, yani talebe eşilt olduğu E noktasında, işletme (q) miktarda mal üretip ve (p) fiyatın
dan satarsa, şeklin alt kısmındaki taralı alan kadar zarar etmek-tedir. ~!etmeye zararı toplum tarafından veya bütçe tle srübvan-siyon biçiminde ödenmedikçe, özel mal üretimi gerçekleşmeye
cektir. Azaian maJiyet koşullan_ altında üretilen mallar bireyle-rin zorunlu gereksinmelebireyle-rini karşıladıklarından, toplum için uy-gun düzeyde üretiılm.eleri ancak devletin iktisadi kuruluşlarıyla
gerçeıldeştirilelbilir.
19 ve 20 nci yüzyılın başında, kapitalist ülkelerde, azalan maliyet şartları alıtında özel mal üretimi sıkı bir devlet denetimi
altında işletmelere verilen ayrıcalıklarla sağlanmaktaydı. Ancak günümüzde 'bu tür mal ve hizmetler devlet veya mahalli idare-ler taraJfından üreti.lmektedıir.
c) Marjinal Maliyetin Sıfır Olması Durumunda Özel Mal Üretimi
Marsihanın «Birlikte Arz İlkesi>>ne göre bir mal üretilirken başka bir mal da bedava olarak elde edilebilmekte ve bu durum-da ikinci maJın marjinal maliyeti sıfır olmaktadır. Marjinal ma-liyeti sıfır olan bir malın piyasa fiyatının da sıfır olması gerek-mektedir. Örneğ~n şehire su sağlamak için kurulan barajdan
ay-rıca elektrik enerjisinin bedava olarak elde edilmesi durumunda,
elektriğin tüketkilere bedava satılması gerekmektedir. İ'şletme lerin beda:va mal satmaları düşünülemeyeceğinden, marjinal ma-liyeti sıfır olan mal ve hizmetlerin devletin iktisadi kuruluşlarıy la üretilmesi gerekmektedir. Çizim 3 marjinal ma.Uyetin sıfır
ol-ması durumunda üretimi göstermektedir1 •
Çizimde marj1inal maliyetin sıfır olması durumu yatay
eksen-le çakışmış giibi görülen (MC) eğrisi ile gösterilmiş1tir. Marjinal
maliyet (MC) ile marjinal gelirin (MR) birbirine eşit oldukları
noktadan çıkarıJan dikmenin ortalama gelir (AR) eğrisini kes-tiği Eı noktasında, işletme kar maksimizasyonunu sağlamaktadır.
(7) Orhan ŞıENIEıR, Kamusal Malla,r Teorisi, Bursa i.T.i.A. Yayını, Burso, 1977, .
y
Çizim. 3. Sıfır marjinal Maliyetle Üretim
Ancak hiçbir işl·etme (q1 ) kad.ar mail. üreterek bedava satmaya-cağınıdan, kaynak dağılımındaki etkinlik bozulmaktadır.
Bu du-rumda devlet (q) kadar mal uretip tüketicilere bedava sunarak
kaynak dağılımında etkinliği gerçekleştirmektedir.
Kamu kesi-mi marjinal maliyetin ortalama gelire eşit olduğu E noktasında faaliyette bulunmaktadır.
d) Dışsal Ekonomilere Neden Olan Toplum için
Faydalı (Merit) ve Toplum için Zararlı (Demerit)
Mal Üretimi
Piyasa mekanizması tarafından
yeterli seviyede üretileme-yen eğitim,
koruyucu hekimlik, sosyal konut gibi mal ve hiz-metler dışs.al ekonomilere neden
olmaktadırlar. Faydaları ile
ma-liyetleri arasındaki ilişkiler· tam olarak
saptanamadığından, bu tür mal ve hizmetlere fertlerin ödedi'kleri fiyatlar gerçek maliyeti yansıtmamaktadır. Örneğin, e·ğitim hizmetleri nedeniyle içsel fayda sağlayan bir kimse aynı
zamanda ailesine, çevresine .ve bütün topluma bölünemez nitelilkte bazı dışsal faydalar da sağ lamaktadır. Özel ve sıosyal maliyetleri
biııbirinden önemli fıark
lılıklar gösteren bu mal ve hizmetleri üreten özel
işle:tme~er dış
sal etkileri tam anlamı ile dikkate almamaktadırlar. Dolayısıyla bu tür mal ve hizmetlerin üretimi piyasaya bırakıldığında nok-san üreti'lmeleri söz konusu olmaktadır.
Teknolojik araştırma çabaları ve büyük
yatırım harcamaları gerektiren alanlarda kamu girişimlerinin
önemi gittikçe artmak-tadır. Uzun dönemde ekonomiye büyük yararı
olacak atom ve uzay araştırmalarında devletin etkinliği sürekli olarak
artmaktadır. Üretilen ba'zı mal ve hıizmetler üreticilerine olan özel
mali-yetlerinin yanısıra topluma da sosyal maliyetler
yüklemektedir-ler. Bu durumda marjinal sosyal maliyet özel maliyetten
büyük olmakta ve üretim aşırı seviyede yapılmaktadır. Endüstrileşmeye paralel olarak önemli ölçüde olumsuz dışsal
ekonomiler yaratan bu tür faaliyetlere gelişmekte olan ülkelerde fertler
kayıtsız kal-maktadırlar. İşletmenin ür~imini gerçekleştirirken
denize akıt tığı zehirli maddelerle balık türlerini yok etmesi ve
çevreyi kir-letmesi toplum için .zararlı dışsallıklara örnek olarak verilebilir.
Toplum için zararlı keyif verici ve uyuşturucu
maddelerin de günümüzde devlet işletmeleri tarafı;ndan üretilmesi
görüşü benim-senmektedir.
B - KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNDE
SAVURGANLIGIN NEDENLERİ
Uzun sürede kar, topluma hizmet ve işletmenin yaşamını sü-rekli kılma işletmelerin başlıca genel amaçlarıdır.
Bu amaçların öncelik sırası değişebilir, ancak kar etmek
her işletmenin ·en.
önemli amacıdır. Karma ekonomi. düzeni içinde olan ülkemizde, Kamu İktisadi Teşeibbüslerinin kar amacı
gütmeyen kurumlar oldµğu yolundaki düşünce gerçekçi değildir.
Ancak zarar etme-leri veya az karlı çalışmaları yarattıkları sosyal fayda ve olumlu dışsallıklar gözönünde bulundurularak değerlendirilmelidir
8•
60 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin Kapsam
ve .
Amaıç başlıklı I. maddesinin_ 2. paragra!ı İktisadi Devlet Teşek külleri ile Kamu İktisadi Kuruluşları arasında
«kar elde etme amacı» yönünden bir ayırım gözetmiştir.
Yeni yasal düzenleme · İktisadi Devleıt Teşekkülleri için «Verimlilik ve karlılık»,
Kamu İ~kti'Sadi Kuruluşları içinse «verimliliık» ilkeleri
öngörülmuş tür.
(8) Halil NADıAıROGILU, Kamu Maliyesi Teorisi,
5. B., Kan Yayınevi, i·stan!bul, 1983, s. 87.
a) Kamu İktiıBadi Kuruluşlarının ürettikleri mal ve hizmet.. lerin maliyetinden daha düşük bir fiyattan satışa sunulması sa-vu~ganlığa neden olmaktadır. Kamu hizmeti
niteliği ağır basan ve tekel niteliğindeki mallar ile temel mal ve hizmetleri üretmek
için kurulan bu kuruluşların ·ürünleri diğer işletmelerin
girdile-rinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
Düşük fiyat politika'Sı bazı endüstrilerin yapay olarak güdü-lenmesine, ülke ekonomisi yönünden g1e:liştirilmesi gereken diğer
sektörlerin körelmesine neden olmaktadır. Bu durum ~konominin kaynak dağılımını bozmaktadır.
Kamu İktisadi Kuruluşlarının ürettikleri mal ve hizmetlerin maliytUerinde· artışlar olurken satış fiyatları uzun bir dönem için,
politik nedenlerle, salbit tutulmaktadır. Uzun süre bekledikten sonra kuruluşların varlıklarını
rsürdürebilmeleri ve fiyat denge-sini sağlaya;bilmeleri amacıyla çoğu kez
% lOO'e varan oranlarda zam yapılmaktadır. Bu durum düşük
fiyatlara göre kurulmuş olan ekonomik, sosyal ve siyasi dengeyi zamanında yapılması gerekli bir fiyat ayai'lamasından çok daha köklü ve olumsuz bir biçim-de etkiiemektedir. Maliyet artl'şl1arı resmi fiyatlara yansıtılmadı
ğında, piyasada arz talep denıg:esı sağlanamadığmUap,
karaborsa ve yokluklar kendini göstermektedir. Enflaı2yonu dizginlemek
1-çin başvurulan maliyet arti'şlarının fiyatlara yansıtılmaması po-litikası ger9ekleştirilme~ istenen amacın
tam tersi sonuçlar d0:. ğurmakta ve sa vuvganlığa neden olmaktadır.
Temel mal fiyatlarına zam yapıldığında bunun enflasyona olan eıtıkisi, diğer fiyatların aşağıyıa doğru esnekliği
yoksa, zam tutarından elde edilen gelirin ulusal gelire
oranı kadardır. An-cak maliyet artışlarının fiyatlara yansıtılmaması ve açığın
Mer-kez Bankası emisyonu ile karşılanmaısı
durumunda bunun fiyat.:. lar genel seviyesine etkisi, ~çık finansman tutarı ile parasal
çar-panın {paranın dolaşım hızı) çarpılması ile bulunacak miktarın ulusal gelire oranı kadardır. Bu durum enflasyonun yılda
en az 8-1 O kat daha yüksek olmasına yol a,çmaktadır9•
60 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye göre Kamu İk tisadi Kuruluşları .kendilerine verilen görev ve kamu hi·
zmetleri-(9) Dü·ndar SIAGl.AM, Türkiye'de Kamu İktisat Teşebbüslerinin Yapısı
ve Zarar Nedenleri, A·n'kara İ.TA.J. Yayını, Ankara, 1980, s. 33.
ni ekonomik ve sosyal gereklere uygun olarak verimlilik ilkJesi doğ rultusunda yürüteceklerdir. İktis;adi Devlet Teşekik'illle·rinden farklı olarak karlılık ilkesi hunlarda bir amaç olarak
benimsen-memiştir. Konuşma dilinde kazanç deyimi ile anlamldaş olarak da
kullanılan karlılık ile verimlilik farklı kavramlardır. Verimlilik,
parasal görünümlü bir bilanço olayı olan karlılığın da ötesinde,
işletmenin kuruluş amacından beklenen olumlu sonuçları
kapsa-maktadır10. Kamu İktisadi Kuruluşlarının verimlilik amacı doğ
rultusundaki. çalışmaları savurganlık anlamında yorumlanmama-lıdır.
b) Ekonomide uygulanan kalkınma stratejisi ve sanayileşme politikası temel mal kavramını etkilemektedir. 60 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye göre Kamu İktisadi Kuruluşları ta-ııa.fından üretilecek olan temel mal ve hizmetler kon.usunda bir görüş birUği y:dktur. Ka1kınma planı belli sektörlerin (örneğin
ta-rım, ağır sanayi, turizm vıb.) gelişmesine öncelik veriyorsa, bu
sektör mallarının temel mal olarak kabul edilmesi gerekir. Hü-kümetler temel mal niteliği olsun .olmasın Kamu İktisadi Teşeb büsleri ürünlerinin fiyatlarını saptamak eğilimindedirlern.
c) Devlet temel mal ve hizmet ürettikleri için zarar eden Kamu İktisadi Kuruluşlarının finansman sorunlarını üzerine
al-maktadır. Piyasa koşullarına göre çalışması gereken İktisadi Devlet Teşekküllerinin finansman gereksinimlerinin de devlet ta-rafından karşılanması sa.vurganlığa neden olmaktadır. Öz kay-nak/ya:bancı kaynaık dengesini bir daha düzeltilemeyecek biçim-de bozan bu yapay finansman yöntemi kısa dönemde enflasyo-nist bir etkiye sahiptir12. Zararların bütçeden karşılanması kamu
işletmelerinin dinamizm ve gayretini yok etmekte, ayrıca hak et-tikleri k§;rlanna karşılık herhangi bir ödeme yapılmamaktadrr. Bu yüzden bazı kuruluşların karlılık oranları sıfır olmakta ve kaynak yaratıp gelişme olanaklarından yoksun kalmaktadırları:s.
(10) 1NL-\:DAıR'OGLU, s. 88. :(1'1) SIAGıLAIM, s. 32.
(12) Erdoğan ALKıİN, «'KİT'lerin Genel Sorunlıarı ve Öneriler». Yeni iş Dünyası,
Y. 3, S. 27, Ocak, 1982, s. 413. ·
('13) ·Lemi ÖZG'EN, «Kamu İktis.adi Teşebbüslerinin Zararları ve Zarar Nedenleri». Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Yayını No. 1979/215 C. 5, A.n'kara, 1980, s. 70.
d) Kamu yatırım
projelerinin belirli bir süre içinde kesin-likle yetiştirilmeleri .iıçin yapılan
zorlamalar yüzünden kapasite, yer, enerji gibi konularda alternatifler dikkate alınmamaktadır. Uygulama aşamasında Genel
Yatırım ve Finansman
Programı ile
proje arasında beliren uyumsuzluk nedeniyle
yatırımlardaki
ge-cikmeler veya projenin elden çıkarılması savurganlığı artırmak~ tadır14.
Örneğin,
demir-çelik sanayiinde belirli kapasitel1erin altında veya üstünde işletme kurm~k
ussal değildir. Yıllık
500.000 ton kapaısiteli bir demir-çelik
fabrikasının
sadece hammadde var dii-ye Sivas'ta kurulması savurganlığa
. neden olacaktır. İktisadi Devlet Teşekkülü .olan pamuk
ipliği falbrikalarında 40-45
bin iplik kapasitesinin kıvamlı (optimal)
olduğu ve bu kapasitede savur-. g.anlığın diğer
kapasitelere göre daha az olduğu saptanmıştırcı5• e) Politik nedenlerle yöneticilere aşırı baskı yapılması,
s:öz.
-leşmeyle çalıştırılmamalan
ve asgari bir görevde kalma süreleri-nin olmayışı yüzünden tepe yöneticilerinin
«el yordamı yoluyla
yönetim biçdmi» diye adlandırabileceğimiz
yönetim anlayışını be-nimsemeleri savurganlığın yerleşmesine
neden olmuştur. İktisadi Devlet Teşekküllerinde
üst düzey yöneticilerinin % 73'ünün
1-3
yıl, % 27'sinin 1 yıldan daha kısa
süre görevde kaldıkları sap
-tanmıştır16.
Savurganlığın diğer önemli bir nedeni de yöneticilere
yeterlıi davranış serbestisinin verilmemesidir.
Tepe yöneticiden başlaya rak yönetim. kademelerinde bµlunanlara
yetıki göçeriminin yeter-siz olması kırtasiyeciliği artırmaktadır.
60 Sayıli Kanun Hülkmün-deki Kararnameye göı'e işçi
temsilcisinin ve genel müdür yar-dımcıl:arının yönetim kurullarına
. alınmaması önemli sakıncalar
doğuracaktır.
Yönetim kurulu üyelerinin atanmalarında çoğu kez görevin gerektirdiği bilgi, uzmanlık,
tecrübe gibi nitelikler göz.-önüne alınmamakta, bazı kişisel
ve politik tercihler ağır basmak-tadır.
(14.) Tame·r İŞGÜDıEN, Kamu Yatırım
Proj.elerinin Değerlendlrilmesinde Fayda -Mallyet Analizi, İstanbul, İ.T.İ.ıA.
Nihad Soyar Yaym ve Yardım Vakfı Yayını No. 319/5152, İstanbul, 1980, s
. · 198.
('115) 'Lôtif OA~ICI, «Verimlilik ve iıkt'
iısodi Devlet Te•şekikülle.ri Üzerıine Bazı Görüş
ler>>.· VerlmılUik
Dergisi, C. 12, S. 3, 1900, s. 19. (16) A.g.m., s. 16.
f) Kamu İktisadi Teşebbüsleri sayesinde siyasal
otorite iş
S:izliğin gerçek boyutlarını kamuoyundan
gizleyebdlmektedir. Ül-kemizdeki istihdam sorununa, kamu
kuruluşlarının kadroları şi
şirilerek çözüm getirilmeye çalışılmıştır.
Ancak ülkemizde işsiz
miktarı sadece devamlı olarak
iş arayan kişilerin sayısı ile sı nırlı değildıir. «Aıçık iş3.izliğin» yanında,
üretime katkıda bulunma-yan ve görünürde çalışan ki'şiler
de iş~iz sayılmalıdırlar
11• Kamu
İktisadi Teşebfbüslerinin personel sıayısi
son yıllarda hızla artmış
tır. Ancalk personel artışıyla oranlı
. donatım yatırımlarmın yapıl
maması personel verimini olumsuz yönde
etkilemiş ve kamu
ku-ruluşları «işsizlik sigortası» nın
yerini almışlardır
18•
. Kamu İktiı31adi Teşebbüslerinde
·nitelikli işgücü gerektiren alanlarda personel açığı, yetenekli ve nitelikli
iş.gücü· istemeyen alanlarda ise personel fazlalığı
göze çarpmaktadır. Yönetim kade-melerine geçen mühendislerin
yeTini teknik elemanlar almakta, bunlardan boşalan orunları
yan nitelikli hatta ni
1teliıksiz işçi
ler doldurmaya çalışmaktadır.
Savurganlık personel miktarından
değil, dağılımındaki dengesizlikten
kaynalklanma'ktadır. Kamu İk
tisadi Teşeblbüslerinde etıkin bir personel
planlaması yapılmamış ve kadrolar gereksiz derecede
şişirilmiştir19• Kamu İkti'Sadi Teşel::fuüslerinde
ücret artışları verim artışla rıyla ilgilendirilmemiştir. Ücretler
iş analizi ve iş değerlemele rine dayanılarak belirlenmemiştir.
«:eşit işe eşit ücret» ilkesinin uygulanmamru3ı savurganlığa neden
olmuştur. Özel kesimce sağ lanan parasal olanalkların çok daha fazla
olması yüzünden
per-sonelin işten ayrılma eğilimi .oldukça
fazladır. Kamu İktis.adi Te-şebbüsleri devamlı yeni personel
yetiştirmek ve uzmanlaşma sü-relerine katlanma;k zorunda kalmaktadırlar.
Kamu kesiminin okul olarak beniµısenmesi ·savurganlığı
daha da artırmaktadıt
20•
g) Geçmiş yıllarda pek çok kamu
işletmesinin dışarıdan ye-dek parça getirilememesi nedeniyle
.çalışmalarını durdurmak
.zo-runda kaLdılkları bilinen bir gerçektir.
Bu sıkıntılı dönemleri
ge-(17) Berker Wı.MAN, Kalkınmakta
Olan Ülkelerde İşsizlik Sorunu
vıe Çözüm
Yol-ları, Bursa i.T.l.ı.A. Yayını, Bursa, 1977,
s. 1e. (18) Mustafa AYSAN·, «Kamu
Keısiminde Savurganlık ve Önle·nmesıi
lcin Alınmaısı
Gerekli Önlemİerı>. İktisadi Araştırmalar Vakfı Yayıriı,
istanıbul, 1900, s. 46. (19) Öztin AıKGÜÇ, «KİT Sorunu», Para
Dergisi, S. 5, Ekim· 1·981, ş. 48. (20) IŞGÜDEN, s. 199.
ride bırakmış olmamıza rağmen, gereğinden fazl1a yedek . parça
bulundurma eğiliminin sürdürülmesi bağlı stokları yükGeltmek-te ve savurganlığa neden olmaktadır. AyrıCf:t kullanımı değişrk
olan çeşitli tip ve modelde makinele~ hem işçilerin verimliliğini
olumsuz yönde etkilemekte, hem de yedek parça ithal veya. üre-timinde güçlük çıkarmaktadırlar.
Ülkemizde pamuik tekstil sanayiinde yapılan bir araştırma da, . ileri tekno1oji uygulayan falbrikafarın aynı büyüklükteki es-ki f aıbrikalara oranla % 7 5 daha az işçi çalıştırdılkları ancak ma-kine verimleTinin % 20 dolayında. kaldığı görülrpüştür21• Üretim-de standizasyonun bulunmaması her.hangi bir bozukluk halinde
boş kapasite .sorununu ortaya çıkarmakta, bu ise ma!kine, dolayı sıyla iş.gücü ve toptan i·şletme.nin savurganca. çalıştığı sonucunu
doğurmaktadır.
Endüı.3tri işletmelerinde belirli zaman aralııklarıyla makine ve
aletı.erin gözden geıÇirilmelerine «koruyucu bakım)) denilmektedir. Makine v•e aletlerin koruyucu bakımları düzenli ve bilgili olaraik
yapılmadığında üretim kapasitesi düşmekte, yedek parça gerek-sinimi çok artmakta ve dolayısıyla kıt dövizler savurganca
kul-fanılmaktadır.
Kamu İiktisadi Teşebibüslerinin mühendis yöneticilerinin ye-ni makinelere karşı duyarlı olmaları nedeniyle yatırımın istihdam
etkisi ve ekonomikliği ba·zen unutulmaktadır. Oysa iyi onarılmış,
ve baıkımi yapıJmış makineler bedellerrini amorti ettiklerinden sa-bit giderlerin azıalıtılaıbilmesini olanak dahiline sokmaktadırlar.
hY Kamu İktisadi Teşelbbüsleri üretime önem vermişler ve
pazarlama konusuna gereği kadar eğilmemişlerdk. Pazarlamanın
üretime yön verecek biT araştırma ve planlama fıaaliyeti olarak görüJmemeGi, çoğu kez sa~ış veya dağıtımla eş anlamlı kullanıl ması sa:vurg.anlığa neden olmuşıt~r122• Kamu . işl•etmelerd. ne
üre-tfrlerse bunları kolayc!a. satacaklarına inanmışlardır. Bir noktaya
kadar doğru olan bu· düşünce rekabete dayalı piy~sa ekonomisi
işler hale geldikçe geçerliğini kaybetmekte ve stokların artması
na neden olmaktadır.· Ayrıca buıgüne kadıar mamul
planlama-(21) OAKICI, s. 1'8.
(22) Tunc E'REM, Yönelim Açısından Pazarlama, HHal Matıbaa·cılık, İstanbul, 1977, s. 114.
sında dış pazarlara ihracat olanaklarıyla ilgili dikkate değer bir çalışma Y,apılmamıştır.
C - SAVURGANLIGIN ÖNLENMESİ İÇİN ALINABİLECEK
YÖNETSEL ÖNLEMLEH
Kamu İktisadi Teşebbüslerinde savurganlığa ccdış ve iç or-tam» koşullan neden olmaktadır. Ülkenin Politik, ekonomik, sos-yal, teknolojik, hukuki koşulları dış ortamı, buna karşılık işlet menin yönetim anlayışı, üretim teknıiğL pazıarlama stratejisi, ni-t1elikli işgücü, friziksel ve parasal kaynaklan iç mtamı oluştur maktadırlar.
a) Kamu İktisadi Teşebbüslerinin ürettikleri mal ve
hiz-metlerin fiyatlarını adil bir gelir da.ğılımı için temel bir politika aracı olarak kullanmaık yerine, gelir dağılımını iyileştirmede büt1çe, vergi, kredi giıbi maliye politikası araçlarının kullanılma sı daha olumlu sonuçlar doğuı:acaiktır.
Fiywtların maliyetlerin altında belirlenmesiyle ekonomiye ve-rilen zararla, beklenen toplumsal yararrla:r kıyaslandıktan sonra Kamu iıktis.:ı.di Kuruluşları tarafından üretilen temel mal ve
hiz-metlıer1in fiyatlaması yapılmalıdır. İktisadi Devlet Teşekkülleri nin fiyatları maliyetlerin tümünü karşılamalı ve işletmelere kftr payı bırakmalıdır.
Fiyatlama poliıtik.asının· amacı, tüket.teinin tükettiği mal ve hizmetlerin gerıÇek (sosıyal) maliyetini ödemesini sağlamak oldu-ğundan, gerçek maHyıeıtlere göre belirlenmeyen fiya.tlar ekonomi-de kaynak dağılımının bozulmaısına neden olacaklıardır. Talebin değişken olma:sı durumunda, a·zami ve asıga.ri taleple fiyatlar uyumlaştırılmalıdır. Kamu işletmeleri fiyatl~arını zamana, bölge-lere·, mal ve hizmetin öz,ellikle:rine göre f arklılaştıraratk «devin-gen bir fiyat politikası» izlemelidirler. Uzun bir dönem için ya da
belirli yer \ne mev:simlerde ·sürekli boş kapa!sitıenin varlığında, fiyat-lar toplam maliyetin altında. kalabilir. Ayrıca ek talep kapasiteyi artırmadan kaT§ılanalbilıiyrn:·tm. fiyatlar boş kapasitenin tamamı nın kullanılmasını gerçekle.ştirecek şekilde, sadece değişken
gi-. derler1e görr'e saptanabilir.
Bu durumda fi~yatlıa~ kısa dönem mar-jinal maliyetlere eşit olacaıklardır. Azalan maliyet koşullarının
geçerli olduğu sektörlerde doğan işletme mrarları vergisel
ön-lemler le ortadan kaldır~la bilir2
•3•
b) Fiyat !artıışlarının hızlandığı enflasyıonit3t dönemlerde
ma-liyet artışlarının friya tlara yansı tılmasmda!ki gecikmele.r önem
ka-zanmaktadır. Savurganlığın önlenmesi için fiyat artı;ılarının
da-. ha küçük oranda ve daha sık yapılması uygun olacaktır. Yani
fi-yat artışlarının hızlanması halinde Kamu İktisadi Teşebbüsle
rinin fiyat a~arlamaları da hızlanmalıdır.
Maliyet artışl!fürinın fiyatlara zamanında yansıtılması için
te-mel koşul özerkliktir. Ancak siyasal otorıitenin temel mal ve
hiz-met ürerten, genellikle tekel görünümünde bulunan Kamu İktisa
di Kuruluşlarına özeırikliik ·tanıması gerçel.kçiiiikten uzaktır.
Ser-best re1kaibet ortamında ve piyasa koşullarına göre çalışan İkti
sadi Devlet Teşekkülle.ri özel sektör gibi maliyet artışlarını
fi-yatlara geci!kmeden yanısıtmalıdırlar. Maliyet artışlarının
fiyat-lara zamanında yansııtılmaması gelecekteki kaçınılmaz zam .
ora-nını yü!kseltmekt.edir. Fiyatların . birdenbire artırılmasının
kamu-oyundaki yankısı ise büyüık olmaktadır.
Özel kesime temel girdi üreten kamu işletmelerinde maliyet
artışlarının fiyatlara yansıtılmasındaki gecikmeler sorunu
fark-lı bir görünüme sahiptir. Maliyet artışlarının fiyatlara yansıtıl
ması özel sektör işletmelerinin maliyet sorunlarının çözümünü
~orlaşt.ıracak ve tüm sanayinin maliyet yapıısmı olumsuz yönde
etkileyebilecektir. Maliyet artışlarının fiyatlara yansıtılmasında
gec~kmeler sorunu temel girdi üreten kamu işletmelerine belli
üretim, yatırım ve kar hedefleri verilerek çözülebilir. Kendisine
gösterilen hedeflerin tümünü gerçekleştiren bir kamu işletme
si sınırlı kar maksimizasyonu yerine yapay sınırlı bi! ~ar
mak.si-mizasyonuna ulaştığında, ba~arılı sayılabilecektiir~4•
c) İktisadi Devlet Teşeikküllerinin yatırım finansmanı ve iş·
letme sermaye3i gereksinimlerini para ve se:rmaye piyasaların·
dan sağlamaları uygun olacaktır. Tekel niteliğindeki mallar ile
temel mal ve hizmet üreten Kamu İktisadi Kuruluşlaırımn
finans-man .sorunlarının çözümü için Maliye Bakanlığı ile. ilişki kurma.
-lan doğaldıır. Özel sektör le rekaibet ortamınıda piyasa koşulları-(23) SIA GLıAM, s. 29.
(24) Erdoğan ALKiN, «K!İT Sorunu». Para Dergisi, S. 5, Ek'im 1981 s. ~B.
na göre çalışan İktisadi Devlet Te·ş~kküllerinin kredi
gereksi-nimlerini sermaye piyasası ve bankalardan doğrudan karşılama
ları karma ekonomi ilk:e.leriyle de uyum sağlayacaktır. Ancak Türrk
Bankacılık Sistemi bu kuruluşların finansman gereksinmelerini
karşılamaya yönelik bir biçimde oluşturuJmamıştır. Sermaye
pi-yasaısı ise henüz. geliş:tne aşamasındadır. Ülkemizde sermaye
pi-ya'Sa:sı güçlenene kadar devlet tahvillerinin satışından oluşturula
cak fon~arla finansman ger~ksinimlerinin karşılanması yerinde
olacaktır.
Özel kesime temel girdi ür.eten kamu işletmelerinden büyük
ölçüde yıa.tirimlar beklendiğinden, işletme ve yatının
sermayesi-nin sağlanmasında devlet katkısı sürdürülmelidir.
Kamu İktisadi Teşeıbbüslocinin finansmanında temel belge
niteliğinde olan yıllık Genel Yatırım ve Finıanı.sman Programının
_ hazı.rlanmasında, gözden geçirilmesinde ve izlenmesinde
gerçek-çi ve titiz da:vranılması da savurvanlığı azaltacaktır.
Kar amacı güden s.e1'."beıst rekabeıt ortGmında ve piyasa
ko-şullarına göre çalışan İktisadi Devlet Teşekkülleri için yatırım
plan ve programlarının emredici olmasına olanak yoktur. Bu
ku-ruluşların yönetim kurulları sermaye piyasasından veya
ban!ka-lardan kaynağını yarattıkları' yatırımları ilgili bakanlığa ya da
Devleıt Planlama. Teşkilatına danışmadan yapa.bilmelidirler.
d) Kamu İktisadi Teşebbüslerinin yatırımlarında
savurgan-lığın önlenmesi Lçin etkili bir denetim gereklidir. Bu kuruluşların
Türkiye Büyüık Millet MecHı.since denetlenmesinin kanunla
düzen-leneceği esası 1982 Anayasasında da varlığını korumuştur. Kamu İktisadi TeıŞeiblbüsierinin ya tı:rımlarında sa vurganhğm
önlenebil-mesi için eıkonomi!k konulara politik açıdan bakma alışkanlığı
terkedilmelidir. Aslında yatırımlarda savuııganlıkla ülke
ekonomi-sinin içinde bulunduğu genel koşullar birbirinden soyutlanamaz.
Sıon yıllarda yoğunlaşan döviz Vie enerji da!'1boğazları finansman
güçlükleri, niteli!kli işgücü ·yokluğu gifbi et!kenler de kamu yatırım
larının zamanında gerçekleşmesini engellemişlerdir. Kamu İktisa
di Teşe.lblbüsleri yaıtırımlarımn ge~e!kliliik yönünden yeniden
göz-den geçirilmesi, ayrıntılı bi.r dökümlerinin yapılması ve eldeki
olanaklarla gerçeıkleştirilemeyeceık olanların temizlenmesi
ke-sim tarafından gerçekleştirilebilecek ticari amaçlı
tamamlanma-mış yatırımların devredilmesi yoluna da gidilmelidir.
Büyülk yatırım sermayesi gerektiren projeler yeniden
incelen-meli, öız kaynaklar dikkate alınarak gerekli finansman zamanın
da ve sağlıklı bir biçimde karşılanmalıdır. Yatırım hacmi ve
ser-maye yoğunluğunun kıvaı:nlı (optimum) noktaya. getirilmesi
sa-vurganlığı aza1taca~tır25•
e) Kamu İktisadi Teşebbüs:lerinde bilimse[ yönetim
ilkele-rinin uyıgulanması savurganlığı azaltamktır. Bilimsel yönetimde
kararlar yöneticinin kişisel düşünce ve önceciliğine gö.re değil,
çe-şitli gereksinim alanlarındaki uzmanların planlama ve
çözüm-leme çalışmaJarıy la önceden belirlenmiş kurallara göre alınır.
Bi1imsel yöne·timin etkinliği yönerticide sorunları benim.2ıeme,
dilk-kat, düzenli düşünce ve gerçekleri nesnel olarak görebilme
yete-neğinin bulunmasına bağlıdır. Yetersiz kültürel, ekonomik ve
tek-nolojiık gelişme yüzünden bilimsel yönetim anlayışımın
uygulana-madığı sqylıenme!k.ıtedir. Ancak sorun genel eğitim seviyesinin
ye-tersiz olmasından değil, yöneticilerin . eğitimine gereken önemin
verilıınemesinden kaynaıklanmaktadll'26•
Kamu İktiısadi Teşebbüslerinde «:takım çalışması» anlayışı
nın benimsenmesi çalışan~arın işlerine karşı duydukları ilgi ve
coşkuyu artıracaktır. T'akım çalışması anlayişı her şeyden. önce
insanlar arasında eşitlik inancına dayanır. Yöneticiler yardımcı
la.nyla sık sı!k. toplantılar yapmalı ve onların çeşitli soırunlar
hak-kındaki düşüncelerini öğrenmeHdirler. Bu toplantılar astlara plan,
program, bütçe veya proje açıklamasını, buyrukların ayrıntılarıy
la anlatılmasını ve anfaşıldıklarına emin olunmatsını, karar
ver-meden . önce hetke·sin düşüncesinin alınmasını ve böylece gerçek
iŞbirliği anlayışının oluşmasını sağla~a.caklardır.
f) Kamu İktisadi Te1şebbüslerindelki personel fazla lığının
giderHelbilmesi için. alınması gerekli ilk yönetsel önlem, ciddi
ça-lışmalar la hazırlanacak bir per:sonel planlaması ile gerçek
per-(25) Nurett"iın AMBıAıROI, «IKamu İ'k'tisadi Teşebbüslerin'in Mıi'kro Acıdan Değerlen
dıirHmesli>>. Veni İş Dünyası, Y. 3, S. 27, Oca'k 1982, s. 1·00.
(26) Hüseyin PEKİN, «Prodüktiviteyi Artırma vıöntem ve Te·kni'klerıinin Ülkem1iz Koşulları Yönünden Uygulanabilıirl'ik·lerinin incelenmeısi ve De1ğerıe.ndi·rıilmesi».
Verimlilik Dergisi, C. 12, S. 3, 1983, s. 1513.
son.el gereksiniminin. belirlenmesıtur. iş hacminde!ki değişikliğin gerektirdiği düzeltıneleTle e3as kadroların sürekliliği korunmalı dır. Fazla personeli işten çıkarma önemli sosyial ve siya'Sal
etki-ler yaratacağından, gönüllü ayrılmalar, eldeki personelin eğitim
le faydalı hale getirilmesi veya diğer Kamu iktisadi Teşebbüs
lerine kaydırılması yoluylıa, sorun zaman içinde çöe:ümlenmelidir.
Ayrıca bazı kamu kuruluşlarındaki pe~sonel fazlasından yeni
ya-tırımlarıdaiki personel gereksinmelerini karşılamak için de yarar~
lanılaibilir.
K~amu İktisadi Teşelblbüsleri Ül3t düzey yöneticilerini
1
n siyasal
~örüşleri yü:zünıderi sık sık değiştirilme'l>erine soın verilmeU, uzman
}.. ~rsonelin iş güvenliği sağlanımalıdır. Üst düzey yöneticileri için
pıyasa koşullarına uygun, isteklendirici bir ücret politikası
uygu-lanmalı ve atamayla değil, anlaşmayla· gör1eiVe getirilmelidirler.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri, ücret politikası ve çalışma sistemi
bakımından, özel s~k.törle rekabet ede/bilmelidirler. Yönetim
ka-demelerinin az:altılmaJ3ı, kadro değişikliklerinin kolaylaştırılması,
açık bir ücret ve görev ayırımının yapılması savurganlığı
azalta--caktır21. Bu · konularda yıllardan beri yapılan çalışmalar ve ya~
sal düzenlemeler yeterli olmadığı için 60 sayılı Kanun
Hükmün-deki Kararname personel rejiminin ayrı bir yasa ile
düzenlen-mesini öngörmüştür.
Kamu İ[{tisadi Teşeb!büslerinde karı ve verimi arttıran ya da
maliyetleri düşüren yöneticilere kardan pay verilmesi
benimsen-melidir. Ayrıca personel denetimini iyileştirmek için yönetim
ku-rullarına gereikli yetkiler· de verilmelidir.
Kamu İikti-sıadi Teşooibü:sleri persooel.i içinde memur olarak
çalışanlar işçi olabilmek· 1çin çaıba göstermektedirler. Bazı işçiler
ise zorla memur yapılmak iıstendi!klerini öne sürmektedirler.
So-run uygulanan fariklı personel politikaların.dan kaynaklandığın
dan, Kamu İktisadi T'eşeibbüsleri bir merkezden yürütülecek
ge-nel bir istihdam politikası izlemelidirler. Böylece çalışanların
ço-ğu kez aynı görevi yapmalarına karşın, değişik personel yöneıt
melilklerine bağ'lı olmaları yüzünden ortaya çıkan savurganlık
gi-derilmiş olacaktır. Halen çalışmakta olanların kazanılmış
hakla-(27) Ömer F. BATıl!RIE:L. Kamu Bütçes'i, 2. B., 1'S'tan.bul, i.T!l.A. Nihad Sayar
rının zedelenmemesi için .bfr geçiş döneminin
konulması ve ~eçi.ın
hakıkının tanınması da düşünülebilecek
bir yoldur.
Savurganlığın önJ!enmesi i1
çin toplu sözleşmelerde!ki ücret
ar-tı~ları verim artışlarıyla ilgilendirilmelidlir. Kamu
İktisadi Teşeb
büslerince özellikle hesaplanmaJ;sı ve uygulanması kolıay
bir yön-tem olduğu için benimsenen «seyyanen ücret
artışı» görüşü
ter-kedilmelidir. Ekonomiık gelişme verim
artışına bağlı olduğuna
gö-re, büyülk adalert:sizli!k yaratan ve kamu işletmelerinin verimli
çalışmalarını enıgeHeyip sıEwurganlığa neden olan bu
yönteme,
toplu iş söz.leşmeier:i.nde &Ok zorunlu durumlar
dışında, yer
v.e:ril-memelidir28.
g) Kamu İktisadi Teşelbıbüslerinin
yeni. makine ithalini
kat-ma değer /döv'i!z çıktısı .oranına göre yapmaları
ve elden
geldi-ğince standardlaştırmal:an savurıganlığı azaltacaktır. Y1eni
maki-ne ve donatımın seçiminde, örnek ve
kalıpların üretim:i.nde
mes-leki bir kurulun oluşturulması yararlı olacaktır.
Böylece en
ve-rimli makine ve donatım nesnel ölçüler içindıe:
seçilebileceik-tir29.
h) Kamu İktit3adi Teşebbüslerinin
üretimde kuıiandıfkları
hamtnadıde ve ma1'zemenin
niteliğinin geliştirilmesi, kullanım
kay-bının azaltılması verimliliği artıracaiktır. Kullanılan hammadde
ve mal~emeleıin standardlaştırılmasına
,ve dışarıdan ithtal yolu
He .sağlanan maLzemelerin zı1
mamnda getıitilere4k üretimde
dar-boğaz yara tmamasınıa. çalıışılmalıdır. Malzeme
yetersi'zliğinden
üretimin aiksamaısı kadar, aşırı stok bulunduru
Jmasımn da
savur-ganlığa neden olduğu unutulmamalıdır.
Kamu işletmelerinde
hammadde ve malzeme seçimi'ni yapan personelin eğitilmesi ve
etkin bLr stok deneıtimi savurganlığı azaltacaktır
..
(28) Sinan AiRTAIN, «İşçi-İşveren İlişk1ileri1ndeki Yumuşama
Ekonomimizi Olumlu Yönde Etkıileye·cektir». Türk Haberler
Ajansı Günlük Ekonomi Bülteni,
Öze·I Ek 2, Aralık 1982, s. 65.
(29) OAıKIOI, s. 18. ;\
SONUÇ
Kamu İkıtiı::a.di Teışeblbüıslerindıe. görülen savurganlık ülke eko-nomisinin içinde bulunduğu koşullardan soyutlanamaz. Ekono-milk bir gerçek olan savurganlık. yapısal sorunlardan, yanlı§
elko-nomi pofüikası uygulamalarından, tekelci davranışlarda~, eğitdm
yeternizliğinden ve hızla değişen uluslararası ortamdan
kaynak-lanmaktadır.
Kamu İktisadi Teşebbüslerini siyasal denıeıtimde.n uzaklaştı racak girişimler bazen açıkçı0 bazen de üstü kapalı olarak
engel-lenmiş ve zamanla etkinliıkleri kaybolan bu işletmeler bürolkratik
d;evlet kuruluşları haline g1elmişleTdir. Kamu işletmelerinin
siya-sal denetim altında bulundurulmaları karlı ve verimli
çalışma
larından daha üstün tutulmuştur. Bu nedenle Kamu İıkthmdi
Te-şeıbbüslerinde savurganlığın önlenmesi iıÇin önerilen yönetsel
ön-l1emlerin uygulanması, .sd.yasal otoritenin iznine bağlıdır.
Kamu
lşletmeleırinin devletle özdeşleştirilmesi düşüncesi doğru değildir
ve en kısa. zamanda terkedilmelidir.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri için «eğ·eır özel kesimin elinde
ol-salardı savurganlık söz konuı:m olmazdı» şeklinde bir
düşünce
gerçekçi olmaJk.tan uzaktır. Savurganlığı genel ekonomik ve sos-yal sorunların bir bölümü olaraJk gö-rmek, araştırmak ve
çözüm-lemek gerekmektıedir. Savurganlık konusunun incelenmesinde veri yetersi:zliği ve ölçü k:oyma güçlüğü başlıca engelleri
oluştur
maktadır. rnğer bii deyişle, savurganlığ'ın varlığını bütünüyle
nicel anaHzlere dayandırma .olanağı yoktur. Savurganlığı bir ol-gu olarak kıaıbul edip, en az düzeye indirmek. için alınabilecek
yönetısel önlemleri tartışmak daha olumlu bir yaklaşım
olacak-tır.
Kamu İktisadi T~şelblbüıslerinin sorunlarma ekonomik kural-lara ve çağdaş işletmecilik ilkelerine uygun kamrların alınıp, uy-. gulanması sa vurıganlığı azaltacaktır .
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Kitap ve Makaleler :
A:KGÜÇ, Ötfln: «KiİT Sorunu». Para Dergisi, S .. 5, Ekim 1981. AIL1KıİıN, Erdoğan: «KiİT'lerin
Genel Sorunları ve Öner'ilen>. Yeni İş Dünya.sı, Y. 3,
S. 27, Oca'k .1982.
AILKiİ'N, Erdoğan: «Kİ'.T Sorunu». Para Dergisi,. S. 5, Ek1im 1981.
AMB!AiRCl, Nurettin: «Kamu İktisadi Teşeıblbüıslerinin Mi:kro Acıdan Değerlendi
rıilmesi». Yıen·i iş Dünyası, Y. 3, S. 27, Oca1k l9i32.
AıR11AN, Sinan: «İşoi-1İ'şveren İriş~kilerindeki Yumuşama Ekonom'imizi Olumlu
Yönde Et'kileyecektir». Türk Haberler Ajansı Günlük Ekonomi Bülteni, özel
!Ek 2, Atalık 1982.
AIYSAN, Muıs'tafa :· «Kamıu Kesiminde Savurganlık ve Önlenmesi 'İcin Alınması
Gere'klıi Önlemler». iktisadi Aroştırmalor Vakfı Yayını, istanibul, 1980.
BATlıRıEL, Ömer F.: Komu Bütce·si, 2. 8., istanıbul i.T.ıi.iA: Nihad S:ayar Yayın ve
Yardım Vakfı Yayını, N10. 3ı52/'5ı86, istanıbul, 1981.
OAKııcı, Latif: «VerimliNk ve ·İktisadi DE."Vlet Teşekkülleri Üzerine Bazı
Görüş-ler>>. Verimlilik O.ergisi, C. 112, S. -3, 1.918!3.
ER1BM, T·unc: Yönetim Acısından
Pazarlama, Hilal Matbaacı.ıık, İstanbul, 1977.
İŞGÜDEN, Tamer :1 Makro İktisat, B·il'i'm ve Teknilk
Kitabevi V:ayını, ist., 1982 ...
IŞGÜDEIN, Tamer: Kamu Yatırım Projelerinin Değerlendirilmes·inde Fayda -
Ma-liyet Analizi, ,j;stanlbul İ.T.LA. Niihad Sayar Yayın ve Yardım Vakfı Y.ayını No.
3191/552, İstanbul, 198-0.
-MBRiİH, Kutlu ı «Ka'klınma Ekonomi$i·nde· Türk Mo'deli: Devle·t İşletmeciliği Si·s-temi». Yeni İş Dünyası, Y. 3, S. 27, Ooak 1982.
NIAID~ROGIUU, Halil : Kamu Maliyıesi Teoris·i, 5. 8., Kan Yayınevi, 'İst., 1983.
piEKİN, , Hüıseyin: «Prodüktiviteyi ·Artırma Yönteım ve Tekniklerinin Ülkemiz
Ko-şulları Yönünden Uyıgul·anabil:irl'ikler·inin ince·lenm·e·s1i ve Değerlendirilmesi». Vıerimlilik Dergisi, C. _12, S. 3, 1983.
Ç>zrG'BN, Lemi·: «!Komu i!kti'sadi Teşebbüslerinin Zararları ve Z.arar Ne·denleri».'
Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Yayını No. 1979/215, C. 5, Ankara, 1980.
SAGILJAM, Dündar: Türkiye'de KamL~ İktisadi Teşebbüslerinin Yapısı ve Zarar
Nedenleri, Ankara İ.T.Iİ.IA. Yayını, An:karo, 1980.
SPl.VıAŞ,
Vural : Mukay,eseliİktisat,
Sa:drettinTosıbi
Yayrn veVardım Vo
1kfı,
is-tanıbul, W79.
ŞENE'R. Orhan : Kollektif. Karar Alma Mekanizması, Kalite Matbaa,şı. Bur:s'a, 1980. ŞENEıR, Orhan: Kamusal Mallar Teorisi, Bursıa i.T.ıİ.IA~ Vayın-ı, Burs,o, 1977. ŞENE'R, Orhan : Kamu Ekonomisi, Eren Ba,sımevi, !İ1s't., 1000.
TOPRAIK, Türkôn ~ «"Kamu İ'iç~i'S'adi Teşebıbüısler:inin 1008-'197'8 VıHmı F1iyaıt Gel'i-şimi», Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Yayını No. 1979/215, C. 5, Ankara, 1980. VIAMAN, s·erker : Kalkınmakta Olan Ülkelerde İşsizlik Sorunu ve Çözüm Yolları,
Sunsa i.T.Iİ.ıA. Yayını, Burısa, 1977.
Resmi Gazeteler :
Resmi Gazete, S. 164119, 29 Eyılül 19f78. Resmi Gazete, S. 18052, 20 Ma,yıs WS3.