• Sonuç bulunamadı

BİR SANAT DALI OLARAK SERAMİK EĞİTİMİNİN ŞİZOFRENİ HASTALARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BİR SANAT DALI OLARAK SERAMİK EĞİTİMİNİN ŞİZOFRENİ HASTALARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ"

Copied!
72
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SERAMİK ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ

BİR SANAT DALI OLARAK

SERAMİK EĞİTİMİNİN

Şİ

ZOFRENİ HASTALARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Hülya KAVURKACI

Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Özlem ALP

(2)

ÖNSÖZ

İnsandaki enerjiyi, yaratma isteğini bir yere kanalize etmek için eğitim gereklidir. Burada önemli olan, bu enerjinin doğru olarak kullanılmasıdır. Genel olarak da bilim eğitiminin yanında, bir sanatsal içerik taşıyan seramik eğitimi de gereklidir.

İletişim, yaşantımızı etkileyen en önemli özelliklerden biridir. Sanat da bir şekilde iletişim serüveninin içinde yer alır. Günümüzde sanatsal bir kimlik taşıyan seramik, eğitimin içerisinde yerini almış ve hayatımızın her alanına girmiştir. Bu alanlardan bir tanesi de psikiyatridir. Seramik de resim ve diğer sanat dalları gibi psikiyatride sanat terapisi kapsamında ele alınmakta ve önemli bir iletişim aracı olarak görülmektedir.

Bu araştırmada, seramik eğitiminin şizofreni hastalarının algı, dikkat ve el becerileri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Konu, deneysel çalışma kapsamında ele alınmış ve seramik sanatı aracılığıyla şizofreni hastalarına genel bir bakış yakalanmaya çalışılmıştır.

Bu araştırmada, değerli bilgileriyle bana yol gösteren Sayın Doç. Dr. Haldun Soygür’e ve psikolog Sayın Hakkı Engin Giderer’e, bu konuyu çalışmam için beni cesaretlendiren, yardımlarını esirgemeyen çok değerli tez danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Özlem Alp’e, bana her konuda destek olan sevgili aileme ve arkadaşlarıma sonsuz saygılarımı ve teşekkürlerimi sunarım.

(3)

ÖZET

Sanat ve şizofreni arasındaki ilişki, kimi zaman gerçekle beklentiyi birbirinden ayırmayı zorlaştırmaktadır. Yapılan araştırmalar, akıl hastalıklarının sanatla tedavi edilebildiğini göstermektedir. Hastaların ruh dünyalarını anlama çabasından hareketle, anlaşılması muhtemel simgesel bir ileti aracı olarak görülen sanat, psikiyatride terapötik bağlamda ele alınmaktadır.

Bu araştırma, seramik eğitiminin şizofreni hastalarının algı, dikkat ve el becerileri üzerindeki etkilerinin incelenmesini ele alan deneysel bir çalışmadır. Seramiğin üç boyutlu niteliği göz önüne alınarak şizofreni hastalarının kile yaklaşımları, dikkat ve algı düzeyleri ile el becerileri incelenmeye çalışılmıştır. Değerlendirme kapsamında sadece deney grubu kullanılmıştır. Deney grubunda toplam 6 hasta yer almaktadır. Uygulama süresi 7 hafta olarak belirlenmiştir. Seramik eğitimi sürecinde yapılan gözlemler sonucunda elde edilen veriler, niteliksel olarak çözümlenmiştir. Her ders için hazırlanan gözlem formları ve ürünlerin fotoğrafları Ek-4’te verilmiştir. Gözlem sonuçları, alt problemlerdeki ölçütlere göre elde edilen toplam puanın ortalamasını ifade etmektedir ( Ek-1 Gözlem Formu ).

Seramik eğitimi sonucunda şizofreni hastalarının kil malzemesinin ıslak, yapışkan yapısından ve üç boyutlu niteliğinden korkuya kapıldıkları, bu tür sanat malzemelerini kullanmaktan kaçındıkları görülmektedir. Sanat ortamında sanat malzemesi ve hasta bir araya gelebilmekte, fakat her zaman malzemeyle bağ kurma ya da etkileşim tam olarak gerçekleşememektedir. Deney grubundaki şizofreni hastalarında algılama yetisi ve dikkat düzeyi genel olarak bozuktur. Seramik eğitimi boyunca dokunma deneyimi orta düzeyde seyretmiş ve hastaların el becerilerinde çok farklı gelişimler gözlenmemiştir. Ancak, uzun vadede şizofreni hastalarının sanat nesneleriyle deneyimlerinin ilerleyebilmesi için sanat uğraşılarının potansiyel bir alan oluşturduğu düşünülmektedir.

(4)

ABSTRACT

From time to time, the relationship between art and schizophrenia renders it difficult to distinguish between the reality and the expectation. The studies that have been carried out demonstrate that mental disorders may be treated with the help of art. With the aim of understanding the moral worlds of the patients, the art is deemed as a symbolical transmitter of messages that is possible to be understood and it is discussed in the therapeutic sense in psychiatry.

This is an empirical study, dealing with the effect of the training of ceramics on the perception, attention and handicraft of the patients with schizophrenia. Taking the three dimensional nature of ceramics into consideration, approaches and reactions of the patients towards clay, their attention and perception levels along with their handicraft are observed. Solely the experiment group is evaluated. The experiment group consists of 6 patients. The execution period is 7 weeks. The data that have been gathered as a result of the observation during the ceramics training have been analyzed in terms of quality. The observation forms that are drawn up for each lesson and the photos of the works are presented in the Annex-4 results of the observation represent the average of the total points as per the criteria of the sub-problems ( Annex-1).

It is observed that the patients with schizophrenia have been afraid of the wet, viscous and three dimensional nature of the clay, and that they avoid using such materials and objects of art. In such an environment, the patient and the art material have the opportunity to come together; however, establishing a relationship or an interaction with the material is not always possible. The perception faculty and the level of attention of the patients in the experiment group are generally weak and low. During the training, the experience of touching has been in the medium level and the handicrafts of the patients have been improved in very different manners.

(5)

Nevertheless, artistic activities constitute a potential field for the patients with schizophrenia to improve their experiences of relationship with the materials of art in the long run.

(6)

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ...i

ÖZET ...ii

ABSTRACT... iii

İçindekiler...v

Tablolar Listesi... vii

Resimler Listesi... vii

Kısaltmalar Cetveli ... viii

BÖLÜM I GİRİŞ ... 1

I.1. Amaç... 2

I.2. Alt Amaçlar... 3

I.3. Önem ... 3 I.4.1.Varsayımlar... 3 I.4.2. Sınırlılıklar ... 4 Tanımlar... 4 BÖLÜM II II.1. YÖNTEM... 6

II.1.1. Evren ve Örneklem ... 6

II.1.2. Verilerin Toplanması ... 6

II.1.3. Verilerin Analizi ... 8

BÖLÜM III BULGULAR ve YORUMLAR III.1. DENEKLERLE İLGİLİ KİŞİSEL BULGULAR ve YORUMLAR... 10

III.2. ALT PROBLEMLERLE İLGİLİ BULGULAR ve YORUMLAR... 13

BÖLÜM IV SONUÇ ve ÖNERİLER SONUÇ... 25

ÖNERİLER... 26

EKLER ... 28

EK–1 GÖZLEM FORMU... 29

(7)

EK–3 EĞİTİM SÜRECİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR ve ÜRÜNLER ... 31

EK–4 DERS GÖZLEM FORMLARI... 32

EK–5 FOTOĞRAFLAR ... 54

(8)

TABLOLAR LİSTESİ

1. Tablo III-1. Hastalarla İlgili Kişisel Bulgular 2. Tablo III-2. Algı ve Dikkatle İlgili Bulgular 3. Tablo III-3. El Becerileriyle İlgili Bulgular EKLER

4. Gözlem Formu Tablosu (Ek-1’de sunulmuştur). 5. Çalışma Planı ( Ek-2’de sunulmuştur).

6. Eğitim Sürecinde Yapılan Çalışmalar ve Ürünler Tablosu (Ek-3’te sunulmuştur).

RESİMLER LİSTESİ Res.- 001 : Kartal başı Res.- 002 : İnsan yüzü Res.- 003 : İnsan yüzü Res.- 004 : Balık figürü

Res.- 005 : Boyama çalışması ( Balık figürü ) Res.- 006 : Kültablası

Res.- 007 : Ördek figürü

Res.- 008 : Serbest boyama çalışması ( Japon balıkları ) Res.- 009 : Ağaç figürü

Res.- 010 : Deniz yıldızı

Res.- 011 : Boyama çalışması ( Balık figürü ) Res.- 012 : Ördek figürü

Res.- 013 : Dairesel boyama çalışması

Res.- 014 : Serbest boyama çalışması ( Güneş ) Res.- 015 : Ağaç figürü

Res.- 016 : İnsan yüzü Res.- 017 : Kültablası

Res.- 018 : Serbest boyama çalışması ( Saksı çiçeği ) Res.- 019 : Boyama çalışması ( Balık figürü )

(9)

Res.- 020 : Kültablası Res.- 021 : Aslan figürü

Res.- 022 : Dairesel boyama çalışması Res.- 023 : Kuş figürü

Res.- 024 : Resim çerçevesi Res.- 025 : İnsan yüzü Res.- 026 : Kültablası

Res.- 027 : Seramik çalışma (deve figürü) Res.- 028 : Seramik çalışma (boynuz figürü) Res.- 029 : Seramik çalışma (at figürü) Res.- 030 : Seramik çalışma (insan figürü) Res.- 031 : Seramik çalışma (çiçek figürü) Res.- 032 : Seramik çalışma (soyut) Res.- 033 : Seramik çalışma (kuş figürü) Res.- 034 : Seramik çalışma (balık figürü) Res.- 035 : Seramik çalışma (timsah figürü) Res.- 036 : Seramik çalışma (mask)

Res.- 037 : Seramik çalışma Res.- 038 : Seramik çalışma (büst) Res.- 039 : Resim çalışma (soyut) Res.- 040 : Resim çalışma (kuşlar) Res.- 041 : Resim çalışma (soyut) Res.- 042 : Resim çalışma (manzara) Res.- 043 : Resim çalışma (soyut) Res.- 044 : Resim çalışma (soyut)

KISALTMALAR CETVELİ a.e.g. : Adı geçen eser Bkz. : Bakınız

(10)

Ed. : Editör

Foto. No. : Fotoğraf Numarası No. : Numara Res. : Resim S. : Sayı s. : Sayfa Z. : Zayıf O. : Orta İ. : İyi Ç.İ. : Çok iyi

(11)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Eğitim, insan yaşamının bütününü kapsayan uygulamalı bir bilimdir. Sanat, günümüzde insanların karşı karşıya kaldığı psiko-sosyal sorunlara çözüm olabilecek alanlardan biridir. Bu sebeple sanat uğraşı, ruh bilimi açısından da önemli bir yere sahiptir. Sanat, insanın iç dünyası ile dış dünya arasındaki uyum sorununda vazgeçilmez bir anlatım aracıdır. Bu bağlamda çocuk, genç ve yetişkinlerin ruhsal sorunlarının sağaltımında tüm sanatlar işlevseldir. Resim, seramik, heykel ve müzik gibi sanat dalları da ruhsal sorunları tedavi etmek ve ruh sağlığını korumak amacıyla psikiyatride terapi aracı olarak kullanılmaktadır (http://www.pdr.org.tr).

Şizofrenik insanları bir sanatsal çalışmanın içinde çözümlemeye çalışmak ve ortaya çıkan ürünlerden yola çıkarak onları psikoterapötik ve sanatsal açıdan yorumlamak uzun vadeli ve oldukça güç bir uğraşıdır. Psikiyatri ve sanat dünyasının bu anlaşılmaz, derin ve karmaşık olan şizofreni sanatını anlamlandırması için, modern bilimin ışığında zorlu ve uzun yollar katetmesi gerekmektedir.

Konu, sanat terapisi kapsamında ele alınmamıştır. Araştırma, deneysel çalışma olarak değerlendirilmiştir. Çünkü, Türkiye’de sanat terapisti yetiştiren herhangi bir kurum bulunmamaktadır. Bu nedenle, ne sadece bir psikiyatristin ne de bir sanat eğitimcisinin tek başına sanat terapisi uygulaması bilimsel olarak geçerli değildir. Ancak her iki alanda da yetkin olan insanlar bu terapileri gerçekleştirebilmektedirler. Bütün bu nedenler göz önüne alınarak araştırma deneysel çalışma doğrultusunda ele alınmış, oluşturulan deney grubuyla yapılan uygulamaların sonuçları elde edilen bulgular ışığında değerlendirilmeye çalışılmıştır. Uygulamalar sonucunda ortaya çıkan ürünler fotoğraflarla belgelenmiştir.

(12)

I.1. AMAÇ

Seramik, sanat dünyasındaki varlığının yanı sıra, psikiyatrik bağlamda şizofreni hastalarının ruhsal dünyalarına öngörü oluşturmak ve iyileşme sürecinde katkı sağlamak noktasında, üç boyutlu sanat malzemesi olarak sanat terapisinin içinde yer almaktadır.

Ruhsal hastalıkların tarihi de seramik tarihi kadar eskilere dayanmaktadır. Fakat ruhsal bozuklukların oluş nedenleri ve tedavileri geçen yüzyıldan beri araştırılmaktadır. Şizofreni de toplumun ciddi bir bölümünü doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen, toplumda korku uyandıran ciddi bir ruhsal bozukluktur. Şizofreni, kişiyi alışılagelmiş algılama ve yorumlama biçiminden uzaklaştıran, düşünce, duygu ve davranış değişiklikleriyle içinde yaşadığı toplumun ortak diline yabancılaştıran, kendi iç dünyasına kapatan, süreğen (kronik) özelliğiyle de üretimden, yaşamdan düşüren ve sınır tanımayan bir hastalıktır (Yıldız, 2000, s.10).

Sanat terapisi kavramı, ll. Dünya Savaşından sonraki dönemlerde ortaya çıkmış, birçok ülkede psikiyatrik bağlamda gelişmiştir. C.G. Jung, hem psikoz hem de terapide sanat anlayışını önemli ölçüde etkilemiştir. Sanat terapisi, şizofreni hastalarına aktif, psikoterapötik bir yaklaşım olarak sunulmuştur. Bu terapide hastalar birincil olarak başka bir insan yerine, sanat malzemeleri ile bağlantı kurmaya yönlendirilmektedirler. Günümüze kadar psikiyatrik alanda uygulanan sanat terapisinde üç boyutlu sanat malzemelerine pek ilgi gösterilmemiştir. Üç boyutlu çalışmaların canlıymış gibi algılanması ve duygusal anlamlar taşıması bu tür hastaların kil ile çalışmaktan kaçınmalarını anlamamıza olanak sağlamaktadır (Killick; Schaverien, 2003, s.3).

Bu araştırmada, seramik eğitiminin şizofreni hastalarının algı, dikkat ve el becerileri üzerinde nasıl etkiler yarattığının incelenmesi amaçlanmıştır.

(13)

I.2. Alt Amaçlar

1. Seramik eğitiminin algı ve dikkatin gelişimine etkisi nedir? 2. Seramik eğitiminin deneklerin el becerilerinin gelişimine etkisi

nedir?

I.3. Önem

Bir ruhsal bozukluk olan şizofreni hastalığı, bazı bedensel hastalıklar gibi günlük yaşamımızın bir parçası olmuş durumdadır. Şizofreniye yakalanmış insanların başka insanlarla iletişimde zorluklar yaşadıkları bilinmektedir. Bu durum da, kısmen hastaların korkularından kaynaklanmakta ve anti-sosyal bir davranış oluşturmaktadır. Bu noktada şizofreni hastalarının ruh dünyalarına ulaşmakta zaman zaman yetersiz kalan terapistin sanat yardımıyla hastalarla iletişim kurabilmesi ve onları anlamaya çalışması psikiyatri için çok önemli bir yoldur.

Bu araştırma, Ankara’da seramik eğitiminin şizofreni hastalarına çok fazla verilmemiş olması açısından önemlidir. Şizofreni hastalarının üç boyutta iç dünyalarını nasıl yansıttıklarının, eğitim sürecinin algı, dikkat ve el becerilerine nasıl yansıdığının, hastaların sanat malzemeleriyle iletişim kurup kurmadığının anlaşılması açısından araştırma ayrıca önem taşımaktadır. Ayrıca, bu araştırmada uygulanan deneysel çalışmanın bir öngörü oluşturması ve her geçen gün bu konuya yeni içerikler eklenmesi de önemlidir.

I.4.1. Varsayımlar

Bu araştırmada aşağıdaki varsayımdan hareket edilmiştir;

1. Seramik eğitimi sürecinde, istenmedik davranışların deney grubundaki hastaları eşit düzeyde etkilediği varsayılmaktadır.

(14)

I.4.2. Sınırlılıklar

Bu araştırma, 2006 yılında yapılmıştır ve Ankara’da seçilen 6 kronik şizofreni hastasına verilen seramik eğitiminin hastaların algı, dikkat ve el becerilerinin gelişimine etkilerinin incelenmesiyle sınırlandırılmıştır.

Tanımlar

Araştırmanın bu bölümünde sıklıkla kullanılan bazı kavramların anlamları açıklanmaktadır.

Anksiyete : Bunalım, sıkıntı (http://sozluk.sourtimes.org/ show. asp? t=anksiyete).

Antipsikotik : Temelde psikotik belirtilerle giden ruhsal ve organik hastalıkların sağaltımında kullanılan moleküller (http://tr.wikipedia.org/wiki/Psikoz).

Kil : Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak (Ayda, 2001, s.5).

Psikoloji : Ruh bilimi. Bir grubu, bir bireyi belirleyen hareket etme, düşünme, duygulanma biçimlerinin bütünü (Türk Dil Kurumu, 1997).

Psikolog : Psikoloji alanında eğitim almış kişi (Türk Dil Kurumu, 1997).

Psikiyatrist : Ruh bilimci (Türk Dil Kurumu, 1997).

Psikoterapi : Ruhsal sorunların veya davranış bozukluklarının yok edilmesi veya azaltılması amacıyla kullanılan her türlü yönteme psikoterapi denir (http://www. e-psikolog.net/psikoterapi.htm).

(15)

Psikotik Bozukluk : Altta yatan özgün bir organisiteye ikincil olarak gelişen, varsanı ve sanrıların belirgin olarak görüldüğü bir psikiyatrik tablo (http://tr.wikipedia.org/wiki/Psikoz).

Sanat terapisi : Ruh hastalarına sunulan psikoterapötik bir yaklaşımdır (http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr).

Varsanı : Eldeki bilgilerle yanlışlığı gösterilemeyen, sosyal grupla aykırılık gösteren yanlış inançtır. Fonksiyonel psikoz ve organik psikozlarda görülür (http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr).

Seramik : “Kilin suyla karıştırılarak plastik hale getirilip şekillendirilmesi, pişirilerek sağlam ve kalıcı yapıya dönüştürülmesi işlemine; anorganik malzemelerin oluşturduğu birleşimlerin, çeşitli yöntemlerle şekil verildikten sonra sırlanarak sertleşip dayanıklılık kazanmasına seramik denir.”(Ayda, a.g.e., 2001).

Şizofreni : Kişiyi alışılagelmiş algılama ve yorumlama biçiminden uzaklaştıran, düşünce, duygu ve davranış değişiklikleriyle içinde yaşadığı toplumun ortak diline yabancılaştıran, kendi iç dünyasına kapatan, süreğen (kronik) özelliğiyle de üretimden, yaşamdan düşüren bir hastalıktır (Yıldız, 2000, s.10).

(16)

BÖLÜM II

II.1. YÖNTEM

Bu araştırma, seramik eğitiminin şizofreni hastalarının algı, dikkat ve el becerileri üzerindeki etkilerinin incelenmesini ele alan deneysel bir çalışmadır.

II.1.1. Evren ve Örneklem

Bu araştırmada, deneysel yöntem uygulandığından dolayı evren ve örneklem tayinine gidilmemiştir.

II.1.2. Verilerin Toplanması

a) Literatür taraması yapılmıştır. Konu ile ilgili metinler, internetten elde edilen bilgiler, araştırmada oluşturulan taslaklar psikiyatri ve seramik alanında uzman kişilerin görüşleri alınarak düzenlenmiştir.

b) Veri toplamak amacıyla gözlem formu taslağı oluşturulmuştur. Bu gözlem formunda; zayıf Z. harfi ile gösterilmiş ve 1 puan verilmiş, orta O. harfi ile gösterilmiş ve 2 puan verilmiş, iyi İ. harfi ile gösterilmiş ve 3 puan verilmiş, çok iyi ise Ç.İ. ile gösterilmiş ve 4 puan verilmiştir. Gözlem sonuçları, alt problemlerdeki ölçütlere göre elde edilen toplam puanın ortalamasını ifade etmektedir. Bu form Ek-1’de sunulmuştur. Ayrıca her ders yapılan gözlemler doğrultusunda hazırlanan gözlem formları da Ek-1’de verilmiştir.

(17)

c) Deneysel çalışma şöyle uygulanmıştır:

Değerlendirme kapsamında sadece deney grubu kullanılmıştır. Deney grubunda toplam 6 denek yer almaktadır. Denekler, Ankara Şizofreni Hastaları Derneği’nden seçilmişlerdir. Yaş grupları 28 ile 39 arasındadır. Bütün denekler ilaç tedavisi görmektedirler. Ders süreleri, deneklerin ruhsal durumları göz önüne alınarak 15-30 dakika ile sınırlı tutulmuştur. Uygulama aşaması 7 hafta olarak belirlenmiştir.

Eğitim sürecinde ilk olarak seramik sanatı hakkında genel olarak bilgiler verilmiş ve örnekler gösterilmiştir. Bu süreçte düz anlatım, soru-cevap ve gösterip yaptırma teknikleri kullanılmıştır. Eğitim durumunda işlenen konularla ilgili olarak ipucu, düzeltme ve pekiştireçler bir arada verilmiştir. Derslerde genel olarak serbest çalışmalar yaptırılmıştır.

Eğitim sürecinde algı ve dikkat ile ilgili kullanılan hedefler şunlardır: 1. Derste yaptığı işe dikkatini verebilme.

2. Konuyla ilgili işlem basamaklarını kavrayabilme.

3. Bir önceki derste işlenen konularla ilgili sorulara yanıt verebilme. Eğitim sürecinde el becerileriyle ilgili kullanılan hedefler şunlardır: 1. Kili yoğurabilme

2. Kile şekil verebilme 3. Kesip yapıştırabilme

4. Boyama işlemini yapabilme

Eğitim sonucunda ortaya çıkan ürünlerin fotoğrafları Ek-4’te sunulmuştur. Bu süreçte deneklerin algı, dikkat ve el becerileri gözlenmiş, uygulama sonucunda elde edilen bulgular içerikte ve ekler kısmında verilmiştir.

(18)

II.1.3. Verilerin Analizi

Seramik eğitimi sürecinde yapılan gözlemler sonucunda elde edilen veriler, niteliksel olarak çözümlenmiştir. Gözlem formunda yer alan zayıf dereceye 1 puan, orta dereceye 2 puan, iyi dereceye 3 puan, çok iyi dereceye 4 puan verilerek gözlem sonuçları analiz edilmiş ve bu sonuçların maddeler bazında ortalaması alınarak ilgili tablolarda, ayrıca Ek-1’deki gözlem formunda verilmiştir.

(19)

BÖLÜM III

BULGULAR VE YORUM

III.1. DENEKLERLE İLGİLİ KİŞİSEL BULGULAR ve YORUMLAR Deneklerle ilgili kişisel bulgular aşağıda Tablo III-1’de verilmiştir:

(20)
(21)

Tablo III-1’de verilen bilgilerin sonuçlarına göre yaş grubu 28 ile 39 arasındadır. Bu deneklerin 3 tanesi erkek, 3 tanesi ise kadındır. 4 kişi hiç evlenmemiş, 2 kişi boşanmıştır. Deneklerin hepsi kronik şizofrenidir ve antipsikotik ilaçlar kullanmaktadır. 3 denek üniversite mezunudur. 2 denek üniversite öğrenimini yarım bırakmıştır. 1 denek ise lise mezunudur. 4 denek televizyon izlemek dışında başka herhangi bir etkinlikte bulunmadıklarını belirtmişlerdir. 2 kişide ise televizyon izlemek dışında diğer etkinlikler de mevcuttur.

Tablo III-1’deki ilk denek, 34 yaşında bir kronik şizofreni hastasıdır. 17 yaşından beri bu hastalıkla mücadele etmektedir. Çeşitli hastanelerde geçirilen tedavi aşamasından sonra antipsikotik ilaç kullanımı devam etmektedir. V. üniversite mezunudur ve ailesiyle birlikte yaşamaktadır Sigara kullanımı söz konusu değildir. V. daha önce plastik sanatlarla hiç ilgilenmemiş, ilk defa deneysel çalışmada kille tanışmıştır. Ancak uzun süre resimle uğraşmakta olduğu bilinmektedir. Daha çok kuru boya ve kara kalemle yapılmış yaratıcı çalışmaları bulunmaktadır. Düşünsel imgelerin bu resimlere yansımaları oldukça ilgi çekicidir. Hatta bu çalışmalardan bazılarının sergilendiği söylenmektedir.

Tablo III-1’deki 2. denek, 32 yaşında bir kronik şizofreni hastasıdır. Hastalandıktan sonra 1996 yılında 35 gün hastanede yatarak tedavi görmüştür. Antipsikotik ilaç kullanımı devam etmektedir. Üniversite mezunudur. Ailesiyle birlikte yaşamaktadır ve şu anda herhangi bir işte çalışmamaktadır. B. sigara kullanmamaktadır. Hastanın desen çalışmaları bulunmaktadır fakat daha önce seramikle hiç ilgilenmemiştir.

Tablo III-1’deki 3. denek, 34 yaşında bir kronik şizofreni hastasıdır. Hastalığın başlangıcı lise yıllarına rastlamaktadır. Lise 2’de hastalanmış, 3. sınıfta da durumu daha da ağırlaşmıştır. Hastaneye ilk yatışı, 1991 yılında olmuştur. Daha sonraki dönemlerde de çeşitli hastanelerde kısa süreli olarak tedaviler görmüştür. Hasta, 3 yıldır düzenli olarak antipsikotik ilaçlar

(22)

kullanmaktadır. “Üniversiteye girersem belki düzelirim” düşüncesiyle 1,5 yıl sıkı bir şekilde çalışmış ve üniversiteyi kazanmıştır, fakat 2 sene sonra hastalığı nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmıştır. 1999 yılında evlenmiş ve 3,5 yıl sonra eşinden ayrılmıştır. 2002’den bu yana da ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Ancak R. yalnız yaşamak istediğini söylemektedir. Bağımsız olarak yaşayabileceğini düşünmektedir. Kısa sürelerle çok çeşitli işlerde çalışmıştır, fakat şu anda herhangi bir işle uğraşmamaktadır. Sigara bağımlılığı söz konusudur. R. daha önce seramikle ilgilenmemiştir.

Tablo III-1’deki 4. denek, 28 yaşında bir kronik şizofreni hastasıdır. 17 yaşından beri bu hastalıkla mücadele etmektedir. 4,5 ay hastanede tedavi görmüştür. Hasta antipsikotik İlaçlar kullanmaktadır. Meslek Lisesi mezunudur. Kısa sürelerle çeşitli işlerde çalışmıştır, fakat şu anda herhangi bir işle uğraşmamaktadır ve ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Sigara kullanımı söz konusu değildir. Hasta daha önce seramikle ilgilenmiştir.

Tablo III-1’deki 4. denek, 29 yaşında bir kronik şizofreni hastasıdır. Hastalığı nedeniyle üniversite öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalmıştır. Çeşitli hastanelerde tedavi görmüştür. 20 yaşından beri bu hastalıkla mücadele etmektedir. Hasta, ailesiyle birlikte yaşamaktadır. İlaç kullanımı devam etmektedir. Hastanın tedavi sürecinde sorunlar yaşadığı bilinmektedir. Hastaneye yatmayı reddetmek, doktorları suçlamak ve onların verdikleri ilaçlara itiraz etmek gibi davranış bozuklukları gözlenmektedir. Kişilerarası iletişimlerde kontrolü elinde tutmak istediği ve kontrolü kaybettiği anda paniğe kapıldığı gözlenmiştir. Duygusal tepkilerin denetlenemediği düşünülmektedir. Hasta daha önce seramikle ilgilenmemiştir ve deneysel çalışmaya bir defa katılmıştır.

Tablo III-1’deki 6. denek, 39 yaşında kronik şizofreni hastasıdır. Yaklaşık 20 yıldır bu hastalıkla mücadele etmektedir. Hastalandıktan sonra çeşitli hastanelerde yatarak tedavi görmüştür. Sürekli olarak antipsikotik ilaçlar kullanmaktadır. Ailesiyle yaşamakta ve herhangi bir işte

(23)

çalışmamaktadır. Hasta daha önce seramikle ilgilenmiştir ve deneysel çalışmaya bir defa katılmış, sonraki derslere girmek istememiştir.

III.2. ALT PROBLEMLERLE İLGİLİ BULGULAR ve YORUMLAR Alt problemlerle ilgili bulgular aşağıdaki tablolarda verilmiştir.

Alt Problem 1 : Seramik eğitiminin algı ve dikkatin gelişimine etkisi nedir?

Bu alt problem için seramik eğitimi süresince oluşturulan gözlem formlarıyla elde edilen sonuçlar aşağıda Tablo III-2’de verilmiştir.

Tablo III-2. Algı ve Dikkatle İlgili Bulgular Algı ve Dikkat

Denekler

Zayıf Orta İyi Çok İyi

1. Denek (V.T.) x _ _ 2. Denek (B.K.) x _ _ 3. Denek (R.L.) x _ _ 4. Denek (S.D.) x _ _ 5. Denek (S.C.) x _ _ 6. Denek (M.B.) x _ _

(24)

Tablo III-2’deki verilere göre 3 denekte algı ve dikkat düzeyinin zayıf, 3 denekte ise orta derecede olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uygulamadan önce gözlenen tepkilerden yola çıkarak, eğitim süreci boyunca ve eğitim sonrası süreçte deneklerin algı ve dikkat düzeylerinde farklı derecelerde bir değişim gözlenmemiştir. Bu sonuçlar Ek-1’deki gözlem sonuçlarına göre belirlenmiştir.

Tablo III-2’deki 1. denekte, şizofreniyle bağlantılı olarak sosyal beceri eksikliği göze çarpmaktadır. Performans, algılama, dikkati bir yere yoğunlaştırma gibi işlevler sanat çalışmalarında çok kısa süreli olarak gerçekleşmiştir. Duygusal ifadeler yoktur. Ses tonu monoton ve yüz hareketsizdir. Duygusal tepkiler genel olarak uygunsuz değildir, fakat hastalığı hakkında sorulan sorulara karşı tedirgin davranışlar sergilemiş, konuşmak istemediğini söyleyerek iletişime son vermiş ve bu soruları terbiyesizlik olarak değerlendirmiştir. Yargılamada bozukluk olduğu düşünülmektedir.

Tablo III-2’deki 2. denek, kişilerarası ilişkilere girmekten özellikle kaçınır gibi görünmektedir. Sanat malzemeleriyle etkileşimde çoğunlukla dikkati toplayamama ve zaman zaman kil malzemesiyle amaçsız olarak oynama söz konusudur. Dikkati sürdürebilme yetisi bozuktur. Buna bağlı olarak algılamanın da zayıf olduğu düşünülmektedir. Amaca yönelik eylemlerin yapılması ile ilgili olarak, bir işi tam anlamıyla tamamlayamama şeklinde bir tutum kendini göstermektedir.

Tablo III-2’deki 3. denekte, amaca yönelik eylemlerin yapılması ile ilgili sorunlar yaşandığı, fakat girişimde bir kaybın olmadığı düşünülmektedir. Performans, algı gibi işlevler genel olarak kontrollü görünmektedir. Ancak, dikkatin ve ilginin zaman zaman kayba uğradığı gözlenmiştir. Hasta insanlarla ilişki kurmak konusunda, sosyal becerilerde aktif gibi görünmektedir.

(25)

Tablo III-2’deki 4. denekte, ölüm korkusu bulunmaktadır. “Beni öldürecekler”, “Ne zaman öleceğim?” endişesi taşımakta ve kullandığı ilaçların onu öldüreceğini düşünmektedir. Kafasında bir sürü düşüncelerin olduğunu ve bu düşüncelerin onu hiç rahat bırakmadığını söylemektedir. S.’ye göre hayatı tehlikededir ve bu konuda ciddi korkular yaşamaktadır. Düşünce akımı ile ilgili olarak bu tür fikir uçuşmalarının yanı sıra, algılamada ve dikkatte de problemler olduğu düşünülmektedir. Kil malzemesiyle temas sırasında dikkatin dağınık olduğu ve ilginin kısa sürede kayba uğradığı gözlenmiştir. İletişim kısmen sağlanabilmektedir, fakat konuşma içeriği gerilemiş gibi görünmektedir. Bazen olumlu seyreden konuşmalar birden yön değiştirmekte, negatif tepkiler ortaya çıkmaktadır. Örneğin; hasta konuşma sırasında birden “niye gülüyorsun?”, “bana mı gülüyorsun?” gibi tepkiler vermekte, karşısındakinin kendisine güldüğünü ve onu aşağıladığını düşünmektedir. Duygusal tepkiler zaman zaman sert olabilmektedir.

Tablo III-2’deki 5. denekte bellek, dikkat ve yönetici işlevlerin bozuk olduğu bilinmektedir. Dikkati sürdürebilme özelliği normalmiş gibi görünse de uzun süreli değildir. Dil ve konuşmada süreklilik gözlenmektedir. Anlatım akıcı gibidir, fakat genel olarak bakıldığında cümleler bozuk, düşünceler kopuktur ve dil uygun olmayan bir tarzda kullanılmaktadır. İnsanların söz ve davranışlarını algılamada, yargısal bir tepkinin söz konusu olduğu düşünülmektedir. Tepkilerde agresif, saldırgan, suçlayıcı durumlar gözlenmiştir. Hasta kimsenin onu anlamadığı, dinlemediği, her şeyin ve herkesin onun karşısında olduğu fikrini savunmaktadır. Duygusal tepkilerin çok uygunsuz ve sert olduğu düşünülmektedir. İfadeler soğuk, çoğu zaman kızgın ve rahatsız görünmektedir.

Tablo III-2’deki 6. denekte, davranışlardan ve kurulan cümlelerden dolaylı olarak zaman zaman varsanısal tepkiler gözlenebilmektedir. Örneğin; hastanın yaptığı sanat nesnelerine yönelik “çok güzel oldu” gibi olumlu tepkisel davranışlara rağmen, hastada “sende hiçbir şeyi beğenmiyorsun” şeklinde gösterilen bir tepki söz konusu olmuştur. Belki bu tepki bir

(26)

yargılamayı ya da algısal bir bozukluğu yansıtmaktadır. Duygusal tepkilerin genellikle uygun olmayan koşullarda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Dikkat, genel olarak dağınık görünmektedir. Yaptığı işe adapte olamama durumu gözlenmiştir. Yürütücü işlevler olarak tanımlanan karar verme, yargılama, planlama gibi alanlarda bir bozukluk söz konusu olabilir. Çünkü hasta uygulama sürecinde ne yapacağına karar verememe, yaptığını beğenmeme, sürekli tedirginlik gibi davranışlar sergilemiştir. Bunun yanında kendine güvensizlik, sürekli ilgi ve onay bekleme de gözlenen durumlardır.

Deney grubundaki tüm deneklerde seramik eğitimi süresince dikkati canlı tutmak mümkün olmamıştır. Dikkat süreleri en fazla 20 dakikayla sınırlı kalmıştır. Bu süre sonunda gerçekleşen davranış, hemen dersten çıkıp elleri yıkamak şeklindedir. Şizofreni hastalarında düşünce akımı ile ilgili olarak dikkat ve algı yetisinde azalma olduğu söylenmektedir. Deneklerin hepsinin antipsikotik ilaçlar kullandıkları bilinmektedir. Bu durumun dikkatin genel olarak dağınık ve algının zaman zaman zayıf olmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, kil malzemesinin organik yapısından kaynaklanan olumsuz çağrışımlar da bu duruma neden olabilir.

Uzaydaki cisimler gibi kil ve plastik hamur da dokunmaya ve fiziksel etkileşime çağırır gibidirler. Bunları ellerken kullanılan fiziksel güce bağlı olarak, hafif bir dokunuş, sıkı ama yumuşak bir yüzeyin okşanması, uygulanan basınca ciddi bir direnç gibi bir dizi dokunma duyusu uyanabilir. Kişi, parmağının bir şeyin içinde olduğu, bedenimsi bir biçimin içine girdiği veya o maddenin parmağını yuttuğu duygusunu yaşayabilir. Alet kullanılsa bile, bedenimsilik deneyimi büyük ölçüde korunur (Killick, 1993, s.25-38).

Doğrudan dokunma deneyimi açısından bakıldığında, her şekli alabilen yapısıyla kil, deriye yapışma ve kolay çıkmama eğilimindedir. Buda kişi fiziksel olarak onunla uğraşmayı bıraktıktan sonra bile, temas duyusunun devam etmesine neden olmaktadır. Genellikle psikotik hastaların, kilin hem başlangıcındaki ıslak yapışkanlığına, hem de daha

(27)

sonra deri üzerinde kuruması, sertleşmesi ve çatlamasına verdikleri tepki gerginlik olmakta ve kilin deriden hemen temizlenmesini gerektirmektedir. Böyle bir durumda psikotik bir hasta, ıslak yapışkan boya ve kil ile fiziksel temaslarını çok kısa sürelerle sınırlamakta ve genellikle ellerindeki maddeleri yıkamak için acele etmektedirler. Sanki madde, psikotik hasta ona dokunmayı bıraktıktan sonra bile onun bedeni ile etkileşim halinde olmayı sürdürüyor gibi algılanmaktadır (Killick; Schaverien, a.g.e., s.55).

Şizofreni hastalarının gözlemlerine dayanarak şizofrenide patolojik bir sürecin hastaların bilişsel süreçlerinde çeşitli olumsuz etkilere yol açtığı düşünülmektedir. Bu bozukluğun dış uyaranlar arasında anlamlı olanla gereksiz olanı ayıramama, filtre edememe, sınır koyamama olduğu ileri sürülmektedir (Alptekin, 1999).

Psikotik bunalımlara karşı bir savunma düzeneği olarak Kleincı yansıtmalı özdeşim kavramı ve psikotik nesne ilişkileri kavramı hastaların üç boyutlu maddelerden neden kaçındıklarını anlamada yardımcı olmaktadır. Yansıtmalı özdeşim, kendiliğin yapıcı ve yıkıcı özelliklerinin bölünmesiyle başlar ve yıkıcı parçaların dışsal nesnelere yansıtılmasına yol açar. Klein’ın kavramsallaştırmasında, kötü parçaların hem yıkıcı itkilerden, hem de duygusal yükü son derece yüksek beden parçaları ve bedensel atıklardan oluştuğunu vurgulamak önemlidir. Klein, tanımlamalarında beden parçasının niteliği ve yansıtılan parçaların yıkıcı canlılığı üzerinde durmuştur. Benzer biçimde alıcı olan dışsal nesneleri, içleri olan yansıtılmış parçaların içlerine yerleştirilebileceği cisimler olarak tanımlamaktadır. Yıkıcı güçler şimdi dış nesnenin içinde “canlı” olarak işleyen, bu nesneden kaynaklanan şeyler olarak yaşantılanmakta ve buna bağlı olarak da nesne, yıkıcı bir nesne olarak tanımlanmaktadır. Yıkıcı olarak algılanan itkilerin ve beden parçalarının kişinin içinden atılması, içeriden gelen yıkıcılığın doğurduğu güçlü anksiyeteyi azaltmanın bir yolu olarak görülmektedir. Yine de, anksiyete tamamen ortadan kalkmamaktadır, çünkü alıcı dışsal nesne ile temas ve etkileşim, kötü

(28)

parçaların kendiliğe yeniden girmesine yol açabileceği sürece, tehdit edici olarak algılanmaktadır. Bu anksiyete, tehdit edici dışsal nesne ile temas ve etkileşimden kaçınarak azaltılabilmektedir. İlginç biçimde, varsanısal sesler duyan ve dış dünyadaki güçler tarafından bedensel olarak etkilendiğini hisseden şizofren kişiler, genellikle bütün etkileyici güçlerin sözde kaynağını üç boyutlu nesneler olarak tanımlamaktadırlar. Görsel ve dokunsal özellikleriyle kil ve plastik hamur, özellikle dışkıya çok benzemekte ki dışkının kültürel açıdan da kötü çağrışımları vardır. Dolayısıyla, yalnızca psikotik hastalarda sıklıkla tanımlanan dışkıyla aşırı zihinsel meşguliyet değil, dışsal ortamda da dışkı benzeri maddelerle gerçek bir karşılaşma söz konusudur. Bu benzerliğin psikotik bir hastanın zihninde nasıl işlendiğini anlamak açısından Segal’in simgesel eşitleme kavramına bakmamız gerekir. Psikotik algılamada kil, kil olarak veya dışkı imiş gibi görünen kil olarak, ya da kişinin kendi düşünce ve duyguları bulaşmış gibi değil, dışkı olarak görülmektedir (Segal, 1989, s.78).

Deney grubundaki deneklerin kil malzemesiyle etkileşimlerinin çok kısa sürelerle gerçekleştiği gözlenmiştir. Denekler, bu malzemeyle uğraşmaktan kaçınır gibi görünmektedirler. Bu deneklerin doğrudan dokunma deneyimi açısından kil malzemesini normal insanlar gibi algılamadıkları söylenebilir.

Alt Problem 2 : Seramik eğitiminin deneklerin el becerilerinin gelişimine etkisi nedir?

Bu alt problem için seramik eğitimi süresince oluşturulan gözlem formlarıyla elde edilen sonuçlar aşağıda Tablo III-3’te verilmiştir.

(29)

Tablo III-3. El Becerileriyle İlgili Bulgular El Becerileri

Denekler

Zayıf Orta İyi Çok İyi

1. Denek (V.T.) x _ 2. Denek (B.K.) x _ 3. Denek (R.L.) x _ 4. Denek (S.D.) x _ 5. Denek (S.C.) x _ 6. Denek (M.B.) x _

Sonuç Zayıf (2) Orta (2) İyi (2) _

Tablo III-3’teki verilere göre, deney grubundaki 2 denekte el becerilerinin zayıf, 2 tanesinin orta düzeyde ve 2 denekte ise diğerlerine göre daha iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Deney grubundaki 2 kişinin daha önce seramik çalışmaları yaptıkları bilinmektedir. Ancak, eğitim sürecinde yapılan ürünler göz önüne alındığında bu deneklerin el becerilerinin, seramikle hiç uğraşmamış bir hastaya göre çok farklılık göstermediği görülmektedir. Bu sonuçlar Ek-1’deki gözlem sonuçlarına göre belirlenmiştir.

Tablo III-3’teki 1. denekte, şizofreninin çok erken yaşlarda ortaya çıktığı göz önüne alındığında motor gelişimin tam gerçekleşmemiş olduğu, dil ve konuşma güçlükleri gibi negatif belirtilerin varlığı kendini göstermektedir. Hareket yeteneği kayba uğramıştır. Buna rağmen seramik çalışmalarında performans oldukça iyidir. Kile şekil verme, kesilen parçaları birleştirme işlemini tek başına yapabilmektedir. Kil yoğurma işlemi çok kısa sürmektedir. V.T.’nin el becerisi diğer deneklere göre oldukça iyidir. V. kil malzemesini sadece düz olarak değil, üç boyutlu da kullanabilmektedir ve uygulama çalışmalarında; balık, ördek, kartal gibi hayvan figürlerinin yanı sıra insan

(30)

yüzleri, kül tablası ve karo üzerine boyama çalışmaları yapmıştır. Kartalın ve insan figürlerinin gövdeleri yoktur. Figürlerdeki ayrıntılar ve ifadedeki yalınlık dikkat çekicidir. Diğer insan yüzü ise, kalın kaşlar ve bıyıklarıyla sanki otoriter bir babayı çağrıştırmaktadır. Ördek ve kartal başı üç boyutlu çalışılmıştır. V. kili üç boyutlu kullanabilmesinin yanında, boyamada olduğu gibi iki boyutlu yüzeyleri de rahat bir şekilde kullanabilmektedir (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları, Foto. No: 001-002-003-004-005-006-007-008).

Tablo III-3’teki 2. denekte, motor gelişim bozuktur. Genel olarak donuk bir yüz ifadesi ve basmakalıp davranışlar gözlenmiştir. Sıcaklıktan yoksun soğuk bir ifade hâkimdir. Duygusal tepkilerde bir yoksunluk göze çarpmaktadır ve aşırı tepkiler söz konusu değildir. Hareketler kısıtlı ve ağır bir süreç izlemektedir. Çalışma performansı zayıftır. Kile şekil verme kısmen gerçekleşse de yoğurma ve kesilen parçaları birleştirme işlemi tam olarak sağlanamamaktadır. Hasta kili üç boyutlu kullanamamaktadır. Dokunma eylemi bile sıkıntılı bir süreç izlemektedir. Boyama işlemi de yardım alarak yapılabilmektedir. El becerisi oldukça zayıftır. Hasta daha önce seramik çalışmamış fakat resimle uğraşmıştır. Gözlendiği kadarıyla kille temas konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Kile dokunmanın biraz hoşuna gittiğini, en çok çiçek ve insan portresi yapmayı sevdiğini ifade etmiştir. Kile yaklaşımda ilk hareket küçük parmak dokunuşları, sonra hızla kilin düzleştirilmesidir. Hasta eğitim sürecinde kil ile ördek, deniz yıldızı ve bir ağaç figürü, boyama işleminde ise dairesel, şablonla balık ve bir tane de güneş imgesi çalışmıştır (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları, Foto No: 009-010-011-012-013-014). Çalışmaları iki boyutla sınırlı kalmıştır. Kille çalışmaktan hoşlandığını söylemesine rağmen, uygulama sürecinde genel olarak gözlenen, sıkıntı ve gerginlik hissidir.

Tablo III-3’teki 3. denekte, motor davranış bozukluğu yoktur. Bedensel eylemler kontrollü görünmektedir. Saldırganlık söz konusu değildir. Hareket yeteneği kayba uğramamıştır. Kile dokunma eylemi gerçekleşebilmektedir. Kili yoğurabilmektedir ve şekil verme, kesip yapıştırma işlemlerini de çok

(31)

fazla yardım almadan yapabilmektedir. Hasta kili üç boyutlu kullanabilmektedir. Boyama işlemi yardım almadan yapılabilmektedir. Ancak, boyamalar özenli değildir. Hastanın el becerisi zayıftır. Hasta eğitim sürecinde kil ile bir aslan ve kültablası, boyama işleminde ise dairesel ve balık boyama çalışmıştır (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları, Foto. No: 019-020-021-022). Kil şekillendirmede ürünler ayrıntısız ve özensiz görünmektedir. Boya çalışmasında hasta biraz daha rahat görünse de fırça kullanımı ve boyama yine özensizdir. Hasta kil malzemesiyle temas sırasında hissettiklerini anlatırken şu cümleleri kullanmıştır: “Korkuyorum. Kile dokununca ölecek gibi oluyorum, ama yanımda yapan ve gösteren birileri olursa rahatlıyorum. Korktuğum zamanlarda ise kile dokunamıyorum.” İlginç olan grup çalışmalarında, hastada herhangi bir korku davranışının gözlenmemiş olmasıdır.

Tablo III-3’teki 4. denekte, İfade genel olarak donuk ve tek düzedir. Ayrıca, anatomide de bir bozukluk olmasına karşın bu durumun, hastanın motor eylemlerdeki çevreye karşı hareketlerinde bir azalmaya neden olmadığı gözlenmiştir. Kile dokunma eylemi gerçekleşebilmektedir. Yoğurma, şekil verme işlemleri yapılabilmektedir. Kesip yapıştırma aşaması gözlenememiştir. Ürünlerin hepsi iki boyutludur. Yaptığı işler göz önüne alınacak olursa el becerisinin zayıf olmadığı söylenebilir. S. uygulamada küçük bir resim çerçevesi, bir insan yüzü ve küçük bir kuş figürü çalışmıştır (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları, Foto. No: 023-024-025). Karar verme ve uygulama aşaması 15-20 dakika gibi bir sürede gerçekleşmiştir. İnsan yüzünde gözler, burun ve ağız kalemle oyularak şekillendirilmiştir. Gövde yoktur ve bu çalışma oval şekliyle bir yumurtaya benzemektedir. Kuş imgesinin kile yansıması oldukça başarılı ve diğerlerine göre ayrıntılı bir çalışmadır. Çerçeve ve kuş figürü iki boyutludur. Süreçte “olmuş mu?” sorusu sık sık tekrarlanmıştır. Tedirgin bir ruh hali söz konusudur. Kil çalışması, ani bir ilgi kaybıyla sonlanmıştır.

(32)

Tablo III-3’teki 5. denekte, motor gelişimde bir bozukluk söz konusu değildir. Hareket yeteneği kayba uğramamıştır. Kile şekil verme, yoğurma ve kesip yapıştırma işlemleri yardım almadan gerçekleşebilmektedir. Yapılan iş düzgün, özenli ve üç boyutludur. Hastanın el becerisinin zayıf olmadığı söylenebilir. Hasta, deneysel çalışmaya sadece bir defa katılmıştır. Yaptığı iş, bir kül tablasıdır (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları, Foto. No: 026). Gerçekten de özenli ve düzgün bir çalışmadır. Ders boyunca kimseye fırsat vermeden sürekli konuşan, arkadaşlarının söylediklerini önemsemeyip yalnızca kendi düşüncelerinin doğru olduğunu savunan bir hasta profili çizmiştir. Kille temas sırasında gözle görülür derecede bir tedirginlik ve sıkıntı hissi gözlenmemiştir.

Tablo III-3’teki 6. denekte motor gelişimde bir bozukluk görülmemektedir. Hareket yeteneği, sınırlı ve tek düze değildir. Kili yoğurma işlemi yapılmadan şekillendirme söz konusudur. Şekillendirme ve kesip yapıştırma işlemleri yardım alarak gerçekleşebilmektedir. Yapılan işler genellikle iki boyutludur. Hastanın el becerisi oldukça zayıftır. M. ders süreçlerinde ne yapacağına karar verememiş, karar verip bir şeyler yapmaya başladığında ise, “çok kötü oldu, ben bu işi yapamıyorum” gibi cümleler kurmuştur. Hasta, sürekli “yapabilir miyim?” endişesi taşımaktadır ve uygulama süresince yaptığı hiçbir işin güzel olmadığını düşünmektedir. Hasta eğitim sürecinde kille 2 insan ve 1 ağaç figürü ile bir tane kültablası, boyama işleminde ise şablonla balık ve bir saksı çiçeği yapmıştır (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları, Foto. No: 015-016-017-018). Ağaç dışında tüm çalışmalar iki boyutludur. Yapılan işler ayrıntısızdır ve şekiller çocuk resimlerindeki imgeler gibidir. Boyamada renkler oldukça güzel kullanılmıştır, fakat bu aşamada da tedirgin ve kararsız ruh halinin devam ettiği gözlenmiştir.

Uygulama sürecinde anlatım ve gösterip yaptırma teknikleri kullanılmıştır. Plaka ve sucuk yönteminden yararlanılarak kil malzemesi şekillendirilmeye çalışılmıştır. Hastalarda yoğurma, kesip birleştirme, geometrik çizimler ve formlar oluşturma gibi işlemlerin genel olarak tek

(33)

başına yapılamadığı gözlenmiştir. Şablonla hazırlanmış resimlerin bile boyanma işlemi yeterince düzgün değildir. Bununla birlikte hastalar genel olarak boyama çalışmalarında daha rahat gibi görünmektedirler. Çoğu zaman donuk olan ifadeler zaman zaman yerini küçük gülümsemelere bırakabilmektedir.

Düz bir yüzey üzerine çizerken veya boya yaparken, yüzeyle temas genellikle kurşun kalem, fırça gibi araçlarla sağlanmaktadır. Bu araçlar, el ile malzeme arasındaki “mesafe koruyucular” olarak kabul edilmektedir. Bu tür çalışmalarda kilde olduğu gibi çok rahatsız edici bir dokunma eylemi söz konusu değildir. Kil şekillendirmede ise, bir ölçüde farklı dokunma deneyimleri yaşanmaktadır. Örneğin; kilin ıslak, yapışkan ve sulu olarak duyumsanması. Ayrıca kilin her dokunuşta yumuşak ve değişken bir yapıya sahip olması da hastalarda kaçınma davranışının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Buna karşın boyama işleminde, değişken olmayan malzemeler söz konusudur. Hangi renkler kullanılırsa kullanılsın, yüzey ve üzerine yapılan şekiller de iki boyutlu olarak algılanmaktadır. Bunun yanında kille yapılan ürünler de genel olarak iki boyutludur. Kilin veya düşünsel imgelerin üç boyutlu varlığı, böylece ortadan kaldırılmaktadır (Pankow, 1981, s.25; Schuff, 1982, s.34).

Eğitim sürecindeki uygulamalarda ortaya çıkan ürünler genellikle iki boyutludur (Bkz. Ek-4 Ders Gözlem Formları). Hastaların kile karşı ilk hareketleri genel olarak hemen malzemenin düzleştirilmesidir. Malzemenin üç boyutlu niteliği böylelikle ortadan kaldırılmaktadır. Ürünlerin hemen hemen hepsi, çocuk resimlerindeki imgeleri çağrıştırmaktadır. Ayrıca, insan figürlerinde gövde yoktur. Hayvan figürlerinde ise sadece 3 tanesinde gövde çalışılmıştır.

Kil ve plastik hamurla temas sırasında en çarpıcı ve en sık gözlenen davranış, malzemenin bastırılarak, açılmış hamur misali yassı bir hale getirilmesidir. Kimileri çekinerek malzemenin üzerine birkaç çentik atmakta, hemen ardından da bütün malzemeyi çarçabuk yamyassı etmektedirler.

(34)

Diğer bazılarıysa minicik parçalar kopararak bunları neredeyse otomatik olarak yassı, bozuk paraya benzer bir şekle sokmaktadırlar. Böylece malzemenin üç boyutlu niteliğini açıkça ortadan kaldırmış olmaktadırlar. Bu derinlik görünümünü azaltma ve ortadan kaldırma fenomeni, şizofreni hastaları tarafından yapılan resimlerle ilgili anlatılanlara benzemektedir, ancak üç boyutlu malzemeyle uğraşırken bu daha da belirgindir (Killick; Schaverien, a.g.e., s.55-56).

Deney grubundaki 3 denekte motor davranış bozukluğu görülmektedir. Buna bağlı olarak kil malzemesinin şekillendirilmesi aşaması bu hastalarda normal olarak gerçekleşememektedir. Ayrıca bu hastalarda çevreye ve malzemeye karşı yapılan hareketlerin ileri derecede az olduğu görülmüştür.

Şizofrenide amaca yönelik eylemlerin yapılması ile ilgili sorunlar ve girişim kaybı söz konusudur. İş performansı ve diğer rollerde ileri derecede bozulma olabilmektedir. Bu ilgi ve dürtü eksikliği, bir işi tamamlayamama şeklinde kendini göstermektedir. Hastalar, aynı ifadeleri sürekli tekrarlayabilirler (Perry; Geyer; Braff, 1999, s.227-281). Bu durum yapılan ürünlerde kendini göstermektedir. Hastalar serbest çalışmalarda bile hep aynı konular etrafında dönüp durmuşlardır. Konu, dar bir çerçevede kalmıştır. Dikkat, algı ve ilgi düzeyinin de el becerisi üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Kil malzemesi söz konusu olduğunda, dikkat ve ilginin en fazla 20 dakika canlı tutulabildiği düşünülecek olursa, el becerisinin bu kısa sürelerde gelişmesi pek mümkün görünmemektedir. Ayrıca, şizofrenideki üç boyutluluk korkusu ve kil malzemesine karşı gösterilen sıkıntı, gerginlik, kaçınma davranışı gibi olumsuz tepkiler göz önüne alındığında el becerilerinin geliştirilmesi zor görünmektedir.

(35)

BÖLÜM IV SONUÇ ve ÖNERİLER

SONUÇ

Araştırmanın konusu, bir sanat dalı olarak seramik eğitiminin şizofreni hastalarının algı, dikkat ve el becerileri üzerindeki etkileridir. Konu, deneysel çalışma kapsamında incelenmiştir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar, maddeler halinde aşağıda sunulmuştur:

1. Uygulamadan önce gözlenen tepkilerden yola çıkarak, eğitim süreci boyunca ve eğitim sonrası süreçte deneklerin algı ve dikkat düzeylerinde olumlu bir değişim gözlenmemiştir. Bu durumun ortaya çıkmasında deneklerin ağır antipsikotik ilaç kullanımlarının yanı sıra kil malzemesinin organik yapısının ve üç boyutluluk korkusunun da etkili olduğu söylenebilir.

2. Deney grubundaki deneklerin kil malzemesiyle etkileşimlerinin çok kısa sürelerle gerçekleştiği ve deneklerin bu malzemeyle uğraşmaktan kaçındıkları gözlenmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda, şizofreni hastalarının doğrudan dokunma deneyimi açısından kil malzemesini normal insanlar gibi algılamadıkları bilinmektedir. Bu araştırmada verilen eğitim süresince, öğretici tarafından deneklere veya yapılan işlere karşı gösterilen “çok güzel oluyor, aferin” gibi olumlu tepkilerin, çoğu zaman “sende hiçbir şeyi beğenmiyorsun ya da hiçte güzel olmadı” şeklinde olumsuz tepkilerle karşılandığı gözlenmiştir. Deney grubundaki tüm deneklerin algılama düzeylerinde ciddi bozukluklar olduğu söylenebilir.

(36)

3. Dikkat, algı ve ilgi düzeyinin de el becerisinin gelişimi üzerinde etkili olabileceği düşünülse de, kil malzemesi söz konusu olduğunda dikkat ve ilginin en fazla 20 dakika canlı tutulabildiği gözlenmiştir. El becerisinin bu kısa sürelerde gelişmesi pek mümkün görünmemektedir. Ayrıca, şizofrenideki üç boyutluluk korkusu ve kil malzemesine karşı gösterilen sıkıntı, gerginlik, kaçınma davranışı gibi olumsuz tepkiler göz önüne alındığında el becerilerinin kısa süreli eğitimlerde yeterince geliştirilmesinin zor olduğu söylenebilir.

4. Deneklerde yoğurma, kesip birleştirme, geometrik çizimler ve formlar oluşturma gibi el becerilerinin genel olarak tek başına yapılamadığı, araştırmacının yardımıyla yapılabildiği gözlenmiştir. Şablonla hazırlanmış resimlerin bile boyanma işleminin yeterince düzgün olmadığı görülmüştür.

ÖNERİLER

Deneysel çalışma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda, bu konuyla ilgili öneriler aşağıda sunulmuştur:

1. Seramik eğitiminde şizofreni hastalarının algı ve dikkat düzeylerinin gelişimleri için, kil malzemesinin renklerle birlikte verilmesi önerilebilir. Böyle bir uygulamanın hastalarda dikkat süresini ve bu malzemeye karşı ilgiyi artırabileceği söylenebilir. 2. Seramik eğitimi sürecinde algı ve dikkatin iki boyutlu

çalışmalarda daha iyi olduğu gözlenmiştir. Şizofreni hastalarının üç boyutluluk korkuları göz önüne alındığında, eğitim sürecinde kille üç boyutlu çalışmalara geçmeden önce iki boyutlu malzemelerle başlangıç yapılması önerilebilir. Böyle bir

(37)

uygulamanın şizofreniklerde, üç boyutlu çalışabilme ve bu malzemeyi algılayabilme durumunun daha kolay ve daha rahat bir süreçte gerçekleşebileceği söylenebilir.

3. Eğitim sürecinde hastaların belli sürelerde derste çalışmaları konusunda yaptırımlar uygulanmaması önerilmektedir. Malzemelere karşı duyulan korkular düşünülecek olursa, sert davranışların veya yaptırımların olumsuz tepkilere yol açabileceği düşünülmektedir.

4. Eğitim sürecinde şizofreni hastalarının sanat malzemelerine ve diğer insanlara karşı güven duygusunun gelişimi, korkuların nispeten yok edilebilmesi ve iletişimin daha rahat bir ortamda gerçekleşebilmesi için grup çalışmalarının etkili olabileceği düşünülmektedir.

(38)
(39)
(40)

ÇALIŞMA PLANI

EK-2

Tarih Gün Konu Kullanılan

Malzeme

24.02.2006 Cuma Serbest Kırmızı Avanos kili

03.03.2006 Cuma Serbest Kırmızı Avanos kili

Sır üstü boyama çalışması

10.03.2006 Cuma

Balık Figürü

Karo, çini boyası, fırça, kopya kağıdı

17.03.2006 Cuma Kül tablası Kırmızı Avanos kili

24.03.2006 Cuma Serbest Kırmızı Avanos kili

Sır üstü boyama çalışması

31.03.2006 Cuma

Dairesel Çalışma

Karo, çini boyası, fırça, kopya kağıdı

Sır üstü boyama çalışması

07.04.2006 Cuma

Serbest

Karo, çini boyası, fırça, kopya kağıdı

(41)
(42)

DERS-1 GÖZLEM FORMU EK-4 Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 001-002

Adı : V.

Soyadı : T.

Yaşı : 34

Cinsiyeti : Erkek

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni Eserin Konusu : Serbest

Malzeme : Kırmızı Avanos Kil Yapıldığı Tarih : 24.02.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Hasta daha önce kille çalışmamıştır. Fakat resim çalışmaları bulunmaktadır. Bu derste konu serbest bırakılmıştır. Düşünsel süreçlerin ortaya konması açısından, hangi konuyu çalışacağına hastanın kendisinin karar vermesi istenmiştir. Karar verme aşamasında bir problem yaşanmadığı gözlenmiştir. Uygulamada, bir kartal başı ve yassı bir insan yüzü çalışılmıştır. Kartalın gagası, gözleri ve bir de horozunki gibi bir ibiği bulunmaktadır. Bu figür, küçük ve üç boyutlu bir çalışmadır. İnsan yüzünde ise, yassılaştırılmış kilin üzerine kaşlar, gözler, ağız, burun ve bıyık özenli bir şekilde yerleştirilmiştir. Gözler yapılırken, kilden koparılan küçük parçalar hemen yassı hale getirilmiştir. Bu parçalar bozuk parayı andırmaktadır. Daha sonra hasta bu yassı parçaları üst üste koyarak insan figürünün gözlerini oluşturmuştur.

Hasta ile iletişim birer kelimelik cümlelerden ibarettir. Ağır hareket eden, “nasıl olmuş?” sorusu dışında neredeyse hiç konuşmayan bir hasta olduğu gözlenmiştir. Bunun yanı sıra bu ilk uygulamada, oldukça başarılı iki figür çalışmıştır. Motor davranışlar zayıf gibi görünmekle birlikte hastanın el becerisi oldukça iyidir. Dikkat ve algılama diğer hastalara göre biraz daha iyidir. Hastanın dersten sonra “ellerimi yıkamasam olur mu?” diye sorması oldukça ilginçtir.

(43)

DERS-2 GÖZLEM FORMU

Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 003-004

Adı : V.

Soyadı : T.

Yaşı : 34

Cinsiyeti : Erkek

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni Eserin Konusu : Serbest

Malzeme : Kırmızı Avanos Kili Yapıldığı Tarih : 03.03.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Konu seçimi hastaya bırakılmıştır. Serbest çalışmalarda V. her zaman balık yapmak istemektedir. Kilden koparılan küçük bir parça yassılaştırılmış ve şekillendirilmiştir. Balığın şişman bir gövdesi, gözleri ve küçük bir kuyruğu vardır. Bu çalışmayı bitirdikten sonra hasta, kilden bir parça daha alarak onu düzleştirmiş ve bir insan figürü yapmıştır. Bu, taçlı bir kral figürüdür. Kilden küçük yassı parçalar koparılmış ve bu parçalar, daha önce üzerinde çalışmış olan yüzeyin üzerine yapıştırılmıştır. Kralın sakalı ve taç bu şekilde yapılmıştır. El becerisi oldukça iyidir. Kral figürü ayrıntılı çalışılmıştır. İlginç olan yapılan insan figürlerinin hiç birinde beden parçalarının olmamasıdır.

Hasta, sürekli “nasıl olmuş?” diye sormaktadır. Ayrıca, sorulara kısa yanıtlar vermek dışında bir iletişim söz konusu olmamaktadır. Kille temas sırasında herhangi bir gerginlik, sıkıntı hissi yokmuş gibi görünmektedir. İfade her zaman donuktur, fakat kral figürünü yaparken hastanın gülümsediği gözlenmiştir. Bu mutluluk ifadesi, yaptığı işler beğenildiği zaman daha da belirgin olmaktadır. Hastanın dikkat süresi en fazla 20 dakikadır. Algılama, çevreye karşı çok zayıf bir seyir izlese de hasta söyleneni algılayabilmektedir.

(44)

DERS-3 GÖZLEM FORMU

Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 005

Adı : V.

Soyadı : T.

Yaşı : 34

Cinsiyeti : Erkek

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni

Eserin Konusu : Sır üstü balık figürü (boyama çalışması) Malzeme : Karo, çini boyası, kopya kağıdı, fırça Yapıldığı Tarih : 10.03.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Daha önce hazırlanan iki adet tasarımdan biri seçilerek, çalışmaya başlanmıştır. İlk önce bu figürlerin karo üzerine nasıl geçirileceği yapılarak gösterilmiştir. Hasta seçilen figürü kopya kağıdıyla karoya, yardım almadan çizebilmiştir. Kopya kağıdının kaygan olması çizim aşamasında biraz sıkıntı yaratmıştır. Daha sonra, hangi renklerin kullanılacağına karar verilmiş ve boya işlemine geçilmiştir. Balığın dış hatları maviye, iç kısımlar ise kırmızıya boyanmıştır. Fırçayı kullanmakta biraz problem yaşansa da sonuç oldukça başarılıdır. Resim konusundaki yeteneği, boyama çalışmasında da ortaya çıkmaktadır.

Üç boyutlu kil malzemesiyle yapılan çalışmalarda gösterilen tepkiler, iki boyutlu boyama işleminde de aynıdır. Hasta, nesnelerle iletişim sırasında sanki bir şey hissetmiyor gibidir. İfade hiç değişmemektedir. Dikkat ve algılama bu derste daha canlıymış gibi görünmektedir.

(45)

DERS-4 GÖZLEM FORMU

Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 006

Adı : V.

Soyadı : T.

Yaşı : 34

Cinsiyeti : Erkek

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni Eserin Konusu : Kül tablası

Malzeme : Kırmızı Avanos Kili Yapıldığı Tarih : 17.03.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Derste sucuk yöntemiyle ilgili teknik bilgi verilmiştir. Yöntem hasta tarafından uygulanmaya çalışılmıştır. V. bu derste biraz daha rahat gibi görünmektedir. Bu gözlem diğer hastalar için de geçerlidir. Düşünsel bir çalışmaya oranla hazır, dekoratif bir çalışmanın hastalar tarafından daha kolay yapıldığı düşünülmektedir. Hareket kabiliyeti tek düze olmasına rağmen, el becerisi oldukça gelişmiş görünmektedir. Her ders bu becerinin, biraz daha gelişmekte olduğu düşünülmektedir.

Sanat etkinliğinde malzemeye karşı ciddi boyutlarda olumsuz tepkiler gözlenmemektedir. Hasta çalışma sırasında “oluyor mu?”, çalışma bittikten sonra da “nasıl olmuş?” gibi cümleler dışında konuşmamaktadır. Hastanın bu tutumu ders dışında da sürmektedir. Dikkat süresinde bir değişim yoktur. Algılamada bir sıkıntı gözlenmemiştir.

(46)

DERS-5 GÖZLEM FORMU

Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 007

Adı : V.

Soyadı : T.

Yaşı : 34

Cinsiyeti : Erkek

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni Eserin Konusu : Serbest

Malzeme : Kırmızı Avanos Kili Yapıldığı Tarih : 24.03.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Bu derste konu serbest bırakılmıştır. V. her zamanki gibi balık yapmak istemiş, ama kendisine başka bir hayvan seçmesi söylenmiştir. Seçilen hayvan, bir ördektir. Bu figür; gagası, kanatları ve özellikle gözleriyle çok güzel ve ayrıntılı bir çalışmadır. Kil malzemesi üç boyutlu olarak kullanılmıştır. Kanatlar yapılırken kil parçaları düz olarak şekillendirilmiş ve gövdeye yapıştırılmıştır. Kuyruk ve ayaklar da unutulmamış, bu parçalar da sonradan gövdeye eklenmiştir.

Hasta soru sormadan hiç konuşmamakta, sessiz ve çok sakin görünmektedir. Yüz, yine donuk ve ifadesizdir. V. sanat uğraşının kendisi için sadece bir meşgale olduğunu söylemektedir. Bunun dışında, sanat nesnelerine dokunduğunda hiçbir şey hissetmediğini de belirtmektedir. Ayrıca hasta resim becerisinin olması nedeniyle, kil malzemesini üç boyutlu kullanabilmesi açısından algılama diğer hastalara göre farklılık göstermektedir. Dikkat dağınık görünmemektedir.

(47)

DERS-7 GÖZLEM FORMU

Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 008

Adı : V.

Soyadı : T.

Yaşı : 34

Cinsiyeti : Erkek

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni

Eserin Konusu : Sır üstü serbest boyama çalışması Malzeme : Karo, sır üstü çini boyası, fırça Yapıldığı Tarih : 07.04.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Uygulamada konu serbest çalışılmıştır. Hasta için karar vermek sorun yaratmamaktadır. Çünkü tek yapmak istediği şey, balıktır. Zemin maviye, balıklar da kırmızıya boyanmıştır. Boyama tekniği ve yapılan iş çok başarılıdır. Resim becerisi, iki boyutlu çalışmalarda kendini göstermektedir.

Ders sırasındaki gözlemlerde hastanın tepkisini ölçmek oldukça güçtür. Çünkü, ifade her zaman donuktur. Yapılan nesneye karşı gösterilen “çok güzel oldu” şeklindeki olumlu tepkilere dahi kayıtsız kalmaktadır. Böyle anlarda bile, ifadede herhangi bir değişim söz konusu olmamaktadır. Sadece “teşekkür ederim” gibi tümceler tekrarlanmaktadır. Bunun dışında bir iletişim gerçekleşememektedir. Dikkat ve algı düzeyinde bir değişim gözlenmemiştir.

(48)

DER-1 GÖZLEM FORMU

Ders sürecinde hasta ile ilgili yapılan gözlemler aşağıda verilmiştir:

Foto No : 009

Adı : B.

Soyadı : K.

Yaşı : 32

Cinsiyeti : Kız

Eğitimi : Üniversite mezunu Hastalık Türü : Kronik Şizofreni Eserin Konusu : Serbest

Malzeme : Kırmızı Avanos Kili Yapıldığı Tarih : 24.02.2006

Eserin Yapım Aşamasındaki Gözlemler :

Hasta, daha önce kille çalışmamıştır. Desen çalışmaları olduğunu belirtmiştir. Kil malzemesiyle fiziksel etkileşim, çekinerek gerçekleşen hafif parmak dokunuşlarından ibarettir. Doğrudan dokunma deneyimi açısından bu tür bir malzemeyle etkileşim, hastada oldukça zor gerçekleşmektedir. B. ağaç yapmak istediğini söylemiş ve nasıl yapacağını sormuştur. Kili yere yapıştırarak üç boyutlu oluşturduğum gövde, daha sonra hasta tarafından hızla düzleştirilmiştir. Kilin üç boyutlu varlığı böylelikle ortadan kaldırılmıştır. Bu çalışma, çocuk resimlerindeki ağaç imgesi gibi yuvarlak ve iki boyutludur. Hasta, ağacın meyvelerini de yapmak istemiştir ama M. “meyveleri ben yapacağım, sen yapma” deyince vazgeçmiştir. Gövdenin üstünde kalem kullanılarak yapılan küçük çentikler yer almaktadır.

İlgiyi uzun süre canlı tutmak mümkün olmamaktadır. İfade çok donuktur. İletişim oldukça kopuktur ve konuşmalarda süreklilik yoktur. Hareketlerin basmakalıp ve çok yavaş olduğu gözlenmiştir. Dikkat ve dağınık görünmektedir. Algılama zayıf gibidir. El becerisinin de çok zayıf olduğu gözlenmiştir. Hastanın dokunma deneyimi sonrasında verdiği tepki, gerginliktir. Malzemeyle etkileşim çok kısa sürmüş ve sonraki davranış, ortamdan uzaklaşıp hemen elleri yıkamak şeklinde gerçekleşmiştir. Böylelikle hasta, yapışkan olan kil malzemesinden kendini kurtarmaktadır.

Şekil

Tablo III-2. Algı ve Dikkatle İlgili Bulgular           Algı ve                                                                                                     Dikkat
Tablo III-3. El Becerileriyle İlgili Bulgular           El Becerileri
Foto No  : 001-002
Foto No  : 003-004
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

雷射除痣 發佈日期: 2009/10/30 下午 03:12:59 更新日期: 2011-04-25 4:54 PM

[r]

Cömert Baykent Özkan Bilgin Atillâ Çelikiz Jose Çiprut Ronald Day Metin Derebaş Ferdi Talip Everi Güngör Evrensel Fikret Evyap Bülent Ezal Moris Farhi Tunç

Ortaokul öğrencilerine sunum yöntemi ve video eğitim yöntemi ile verilen diyabet eğiti- minin bilgi düzeyine etkisini değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmada, verilen

Spinal şıvannomalar yaklaşık olarak en yaygın sinir kılıfı tümörleri olan spinal tümörlerin %25’ini oluştu- rurlar (11, 3).. Spinal şıvannomlar tipik olarak arka

Literatür taraması açıkça sanat terapisinin; akıl sağlığı, anksiyete, yardımcı üreme terapileri, kanser hastalıkları, travma sonrası tedaviler, psikiyatri,

Frankfurt'ta çıkan Frankfurter Allge­ meine gazetesinin (FAZ) magazin ilave­ sinde ise özellikle Semra Özal'a ağırlık verilen yazıda "Hanedan efsanesi"

Dünya üzerinde aktif olarak yaşamlarına devam eden ve araştırma kapsamına alınan aerotropolisler (Schiphol Havalimanı, DFW Havalimanı, Changi Havalimanı, DXB