• Sonuç bulunamadı

Ders Notu-3

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ders Notu-3"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ULUSLARARASI SERMAYE HAREKETLERİ

CARİ AÇIK:

TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ Doç. Dr. Oktay KIZILKAYA

(2)

Ödemeler bilançosunun, mal ve hizmet, faktör ve sermaye

piyasalarındaki yerleşik kişilerin dış alemle ilişkilerini göstermesi açısından

bir ülkenin milli geliri (üretim) üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Bu

etkiler

gelir, harcama ve yatırım-tasarruf dengesi

açısından üç başlıkta

degerlendirilecektir.

2

(3)

Ülkenin üretimi ile cari açık arasındaki ilişkileri şu şekilde özetleyebiliriz; Y: GSMH, Yd :GSYIH ve NFI: Net Dış Alem Faktör Geliri olmak üzere Y = Yd + NFI ‘dır.

o Net Dış Alem Faktör Gelirii. Işçi Gelirleri ( + )

ii. Faiz Gelirleri ( + )

iii. Girişimci Hizmet Gelirleri ( + ) iv. Faiz Ödemeleri ( - )

v. Kar Transferleri ( - )

3

CARİ AÇIK: TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ

(4)

Kapalı bir ekonomide GSYIH’nin, GSMH'ye eşit oldugu varsayılmakta; elde edilen

gelirin bir kısmı tüketilmekte bir kısmı da yatırım olarak kullanılmaktadır.

Y = Yd = Cp + Cg + Ip + Ig

Toplam tüketim C = Cp + Cg ve toplam yatırım I = Ip + Ig olmak üzere,

Y = Yd = C + I ‘dır.

4

CARİ AÇIK: TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ

(5)

Açık bir ekonomide GSYIH ile GSMH arasında net dış alem faktör gelirleri nedeniyle fark

oluşmaktadır.

Y = C + I + X – M ± NFI

Cari açıgı anlamada ve dogru yorumlamada son denklemden çıkacak olan sonuç önemlidir. Ilk olarak ithalatın (M) ihracattan (X) büyük olması cari açıga sebep olacaktır.

Aynı zamanda net dış alem faktör gelirleri kaleminin negatif olması cari açıgı daha da artıracaktır.

5

CARİ AÇIK: TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ

(6)

Bir ekonomide gelirin tüketilmeyen kısmı olan tasarrufun, yatırımların finansmanında kullanılması beklenmektedir.

Sd = Sp + Sg = Ip + Ig

Yatırımların yurtiçi tasarrufların üzerinde veya altında olması cari işlemler dengesinin açık veya fazla vermesine baglıdır.

S = Sd + Sf = Sp + Sg + Sf = Ip + Ig

6

CARİ AÇIK: TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ

(7)

Cari işlemler dengesi, karşılıksız sermaye transferlerinin olmaması varsayımı

altında dış tasarruflara eşit olmaktadır.

CAB = X - M ± NFI = Sf

Cari işlemler dengesizliginin en önemli sebeplerinden birisi toplam tasarruf ile toplam yatırım arasındaki açıktır.

CAB=(X-M)+NFI+URT

7

CARİ AÇIK: TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ

(8)

Cari işlemler dengesi dört farklı biçimde tanımlanabilmektedir:

i) cari işlemler dengesi, toplam ihracat ve ithalat arasındaki farka yurtdışından net faktör ödemelerinin ve net transferlerin eklenmesidir.

ii) Gayri safi harcanabilir gelirden tüketilen kısmın çıkarılmasıdır. iii) Yurtiçi tasarrufların yatırımları karşılama oranıdır.

iv) Ülkedeki bireylerin yurtdışından borç alması veya yurtdışına borç vermesi

durumunda varlık edinme ve yükümlülük altına girme gibi durumlarla karşılaşmaları sonucu tasarruf ve yatırımların uluslararası akımlar nedeniyle net yabancı varlıklardaki degişimdir

8

CARİ AÇIK: TEORİK ALTYAPI, OLUŞUMU VE EKONOMİK ETKİLERİ

(9)

Cari işlemler ile ilgili teorik yaklaşımları incelemeye başladıgımız zaman bu teorilerin 1980 öncesi ve 1980 sonrası olmak üzere iki ayrı dönemde ele alındıgını görmekteyiz. 1920’li yıllardan itibaren Keynesçi teorisyenler tarafından geliştirilen “Esneklikler Yaklaşımı” devalüasyonun (ulusal paranın deger kaybetmesi) dış ticaret hareketleri üzerindeki etkilerini açıklamaya çalışan ve ödemeler bilançosu dengesizliklerini geleneksel teoriler çerçevesinde ele alan bir yaklaşımdır.

Esneklikler yaklaşımına göre cari açıgı azaltmanın yolu ülkede devalüasyonun olması gerekliligidir.

9

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Esneklikler Yaklaşımı

(10)

Ulusal paranın deger kaybetmesinin dış ticaret dengesini iyileştirici bir sonuç dogurması uluslararası iktisat literatüründeki Marshall-Lerner Koşulu’na baglı olarak açıklanmaktadır. Bu koşula göre; ithal ve ihraç mallarının arz esnekliklerinin sonsuz olması varsayımı altında, döviz piyasalarının istikrarlı olup olmadıgı, ithal mallarının yurtiçi talep esnekligi (em) ile ihraç malları dış talep esnekligi (ex) toplam degerine baglıdır. Mutlak degerleri toplamı 1’e eşit veya 1’den büyük olursa döviz piyasasının istikrarlı oldugu varsayılmaktadır

10

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Esneklikler Yaklaşımı

(11)

Piyasa istikrarı, denge durumundan herhangi bir sapma karşısında arz ve talebin,

piyasayı yeniden dengeye götürecek mekanizmaları harekete geçirilebilme özelligini ifade etmektedir. Bu yaklaşıma göre, döviz piyasanın istikrarlı olması durumunda cari işlemler açıgı (daha çok dış ticaret kaynaklı ise) kurun yükselmesi, cari işlemler fazla ise kurun düşmesi ile otomatik biçimde giderilmiş olmaktadır.

11

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Esneklikler Yaklaşımı

(12)

Esneklik yaklaşımı kur degişmelerine ve esnekliklere odaklanırken, ihracat ve ithalat üzerindeki gelir-harcama etkisini ise ihmal etmektedir. Bu ihmali ortadan kaldırmayı amaçlayan “gelir-harcama” yaklaşımı, ödemeler bilançosu dengesizliklerini telafi etmek için döviz kuru artışı (devalüasyon) yanında, harcama düşürücü önlemlerin de gerekli oldugunu vurgulamaktadır.

12

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Esneklikler Yaklaşımı

(13)

Toplam Harcama yaklaşımı, esneklik yaklaşımında var olan eksiklikleri gidermek

adına 1952 yılında Sidney S. Alexander tarafından geliştirilmiş ve 1960’larda ise

IMF bu yaklaşımı dış açık veren ve dış ödeme güçlügü içine giren ülkelere politika

olarak önermiştir.

13

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Toplam Harcama Yaklaşımı

(14)

Esneklikler yaklaşımı bir ülke ulusal parasının deger kaybetmesi sonucu

degerindeki göreli azalmanın ihracat ve ithalat üzerindeki etkisini incelerken (fiyat

etkisi), toplam harcama yaklaşımı aynı politikanın gelir etkisini içermektedir. Genel olarak, devalüasyonun harcamalar üzerinde, harcama degiştirici ve harcama kısıcı yönde iki farklı etkisi beklenmektedir. Bu yaklaşıma göre her iki etkinin de dış ticaret dengesi üzerinde düzeltici yönü gözlemlenmektedir.

14

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Toplam Harcama Yaklaşımı

(15)

Geleneksel yaklaşım olarak ifade edilen Keynesyen Yaklaşım bütçe açıkları ile cari açık arasında güçlü bir ilişki oldugunu iddia etmektedir. Ikiz açık hipotezi olarak bilinen bu yaklaşım Keynesyen teoriye dayanmakta olup, bu düşünceye göre söz konusu açıklar arasındaki bag kuvvetlidir. Keynesyen yaklaşım bu iki degişken arasındaki ilişki konusunda iki çıkarımı savunmaktadır:

i) Bütçe açıkları ile cari açıklar arasında pozitif bir ilişkinin oldugu,

ii) Nedensellik ilişkisinin ise bütçe açıklarından cari açıklara dogru olduğudur. Keynesyen yaklaşım, ikiz açık hipotezini Keynesyen gelir harcama yaklaşımı ve Mundell-Fleming ile açıklar.

15

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Keynesyen Yaklaşım

(16)

Keynesyen gelir harcama yaklaşımına göre; bütçe açıkları, genellikle kamu harcamalarının artması ya da vergi gelirlerinin azalmasından dolayı artmaktadır. Maliye politikası araçlarından kamu harcamalarının artması ve vergi oranlarının düşürülmesi üretimi ve tüketimi pozitif yönde etkileyerek ulusal geliri arttırmaktadır. Gelirin artması dolaylı olarak harcanabilir gelir artırarak ithal mallarına olan talebin yükselmesine ve dış ticaret açıgının ortaya çıkmasına sebep olacaktır.

16

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Keynesyen Yaklaşım

(17)

Parasalcı yaklaşım 1970’lerde Monetarist akımı savunan Robert Mundell, Harry Johnson ve Jacob Frenkel gibi iktisatçılar tarafından geliştirilmiştir. Bu yaklaşıma

göre, ödemeler bilançosunu dengesini etkileyen en önemli faktörler para arzı ve para talebidir. Bu nedenle yaklaşım, ödemeler bilançosu dengesizliklerini parasal

bir sorun olarak ifade etmektedir. Teoriyi güçlü kılan unsur, dar kapsamlı bir dış ticaret bilançosu dengesizligi yerine, geniş kapsamlı ödemeler bilançosu dengesizliklerinin giderilmesi söz konusudur. Bu durumu ortaya çıkaran teorinin mal ve hizmet akımları ile birlikte, uluslararası sermaye akımlarını da kapsamasıdır.

17

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Parasalcı Yaklaşım

(18)

Parasalcı yaklaşım ödemeler bilançosunda ortaya çıkan bir açığın ekonomide görülen aşırı para arzı sonucu gerçekleştigini savunurken, ödemeler dengesindeki fazlalığın ise ekonomide karşılanamayan aşırı para talebinden kaynaklandıgını düşünmektedir.

Bu yaklaşıma göre; açıgı gidermenin yolu döviz rezervlerini azaltarak para hacmini daraltılması ve ithalatın azaltılmasıdır.

18

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Parasalcı Yaklaşım

(19)

Dış fazla durumunda ülke döviz rezervlerinin arttıgını biliyoruz. Buna baglı olarak

bu yaklaşımda ulusal paranın arzındaki artışın mal ve hizmet talebini artırması ve aynı zamanda döviz talebinin artırması saglanarak ödemeler bilançosu fazlalıgı giderilmektedir.

Parasalcı yaklaşımın, ödemeler bilançosu açığı yaşanması durumunda

önerdigi bir diger politika önermesi ise, ülkede faiz hadlerinin yükseltilerek

yabancı sermaye girişi saglanması yoluyla cari açık kapatılmasıdır.

19

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Parasalcı Yaklaşım

(20)

Irving Fisher’ın ortaya koymuş oldugu dönemler arası yaklaşım, 1980 sonrası

dönemde ödemeler bilançosundaki dengesizlikler ile ilgili yapılan bir dizi çalışma sonucunda Buiter (1981), Sachs (1981), Obstfeld (1982), Svensson ve Razin’in (1983) tarafından farklı bakış açılarıyla analiz edilerek ve geliştirilerek literatüre kazandırılmıştır. Daha sonra yaklaşım Obstfeld ve Rogoff (1995) tarafından geliştirilmiştir.

20

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Dönemler Arası Yaklaşım

(21)

Yaklaşımın geliştirilmesinde özellikle 1974 ve 1980 dönemlerinde çogu ülkede gerçekleşen petrol fiyatlarındaki aşırı artışlar sonucu yaşanan yüksek cari açıklar etkili olmuştur. Petrol şoklarının ardından gelişen ülkelere verilen banka

kredilerindeki artış ve sonrasında bu ülkelerin dış borçlarının sürdürülemez hale

gelmeleriyle ortaya çıkan dış borç krizi, Keynesyen ve Parasalcı yaklaşımların dış dengeyi açıklamalarındaki yetersizligi ortaya çıkmıştır.

21

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Dönemler Arası Yaklaşım

(22)

Dönemler arası yaklaşımda, cari dengenin temel belirleyicileri bireylerin tüketim ve tasarruf kararlarıdır. Mikro temelli olan yaklaşım bireylerin rasyonel ve tam bilgiye sahip oldugu ve sermaye hareketliliginin sınırsız oldugu varsayımları altında; ekonomi net dış alacaklı konumunda ve uluslararası faiz oranları ortalama degerinin üzerinde ise, bireyler yüksek dış faiz gelirleri karşısında tüketimlerini buna göre ayarlamaları sonucu cari işlemler hesabı fazla vermektedir.

Ekonomi net dış borçlu konumunda olması durumunda ise geçici olarak yükselen faiz oranları cari işlemler üzerinde ters yönlü bir etkiye yol açarak cari işlemler açıgına neden olmaktadır.

22

CARİ İŞLEMLER HESABINA YÖNELİK TEORİK BAKIŞ

Dönemler Arası Yaklaşım

Referanslar

Benzer Belgeler

Örgütsel bağlılığı düşük seviyede olan işgörenler, alternatif iş imkânlarıyla çok daha fazla alakadar olmakta ve buldukları diğer daha iyi bir iş için

(5) (Ek:RG-23/10/2007-26679) Bakıma muhtaç özürlüye akrabanın bakım hizmeti vermesi hâlinde, bakıma muhtaç özürlü ile akrabanın aynı adreste ikamet etmesi esastır.

Anahtar Kelimeler: Kısa Vadeli Sermaye Hareketleri, Ekonomik Büyüme, Reel Döviz Kuru, Granger Nedensellik Testi, Etki-Tepki Analizi.. Jel Kodları :

Grafik 1 incelendiğinde, cari açığın ardışık bağlanım fonksiyonunun yavaş bir düşüş sergilediği, buna karşılık cari açığın GSYİH’ye oranının hızla

Four results were obtained from the study: (1) EFL writers have positive attitudes toward the use of F-Portfolios in EFL writing; (2) F-Portfolios improve EFL learNo results

Kuzey Ege Denizi Edremit Körfezi’nde yayılış gösteren Salpa balığınınağırlık ve boy dağılımlarına ait % frekans değerlerinin erkek, dişi ve tüm

10x10 km grid aralıklı model için elde edilen Vp mutlak hız, bir boyutlu hız modeline göre yüzdelik değişim ve Vp/Vs hızları için yatay ve düşey yönlü 5 km

Iyi olusla ilgili yapilan arastirmalarda iyi olus genel kavraminin yaninda öznel iyi olus, psikolojik iyi olus, yasam doyumu, yasam kalitesi, iyilik hali (wellness) ve..