ilmi Arrujtmnalar 8, istanbul 1999
DiVAN TAHLiLLERi UZERiNE
IM.Ali
YektaSARA<;
• Giri�:Eski TUrk Edebiyatt-Divan edebiyatmm, kamu oyuna yanstyan bazt mOna ka�alarm da gOsterdigi gibi son yillarda eskisine nazaran daha fazla onemsenmeye ba�landtgt soylenebilir. Bunda ve bu �ere�evede cereyan eden mOnaka�alarda sa hanm uzmanlarmm mUhim bir dahlinin olmadtgmt belirtmek yanh� olmasa gerek. HenUz adlandmh�mm bile muhtevast ile mOtenasib hakh ve makul bir izahtm ya pamadtgtmtz Divan edebiyatt Ozerindeki �ah�malar ge�en bunca zamana ragmen Divan �iirinin karma�tk yaptstnt ve meselelerini �ozebilmi� degildir. Divan �iiri ve �airleri ile ilgili bu sahanm otoritesi olan, kabul edilen insanlar tarafmdan verilen hUkUmlerin mesnedleri hala elimizde degildir.
Divan �iirine nastl yakla�mamtz gerektigi Ozerinde henUz bir ittifak yoktur, daha dogrusu bu meseleye bir iki ki�i hari� pek egilen de yoktur. Soylediklerimizi strastyla biraz daha a�ahm. Divan �iirinin "�iir dili"nin ozellikleri yani bu edebiyat i�inde dilin ozel kullantmt; laftz mana ili�kisi ve soylenilenin ne oldugu degil de nastl s6ylendigi meselesi hala kapahdtr. Divan �airlerimizin bir ktsmmm diger ktsmma nazaran niye UstUn tutulduklart bu hususta hangi ktstaslarm uygulandtgt a�tk olmadtgmdan sorgulanmaya a�tktlf. Elbette bunlarm Edebiyat tarihimizin uzmanlart, yurdumuzda TUrkolojinin kuruculart tarafmdan soylenilmi� olmast bir �ey ifade eder. Fakat bu hUkUmler daha sonra yaptlan bunca ara�ttrma ile ya teyid ya da cerh edilmeli ama ilia mesnedi mukni delillerle gasterilmeli idi.
Edebiyat muhitinde verilen bu hOkOmler ne gariptir ki hi� de ger�ek�i bir zemine oturmasa bile sUrekliligini korumu�. hatta A.Nihat Tarlan'm bu protokol hiyerar�ik malamaya kar�t �tkt�t bile bir akis uyandtrmamt�tlr. Bilindigi gibi ken disi "Divan edebiyatmm birinci derecede gelen �airleri eskiden beri �<>yle strala mr:Fuzuli, Baki, Nefi, Nedim, �eyh Galib. Biz bu listede tadilat yapmak strasmm geldigi kanaatindeyiz." der ve daha sonra "Hayali Bakiden �ok UstUn bir sanatkar dtr." tarzmda verdigi hUkmiln dogrulugunu yazdtgt makalede ktsmi mukayeseler ile de olsa gostermeye �ah�ti.
�imdi burada anl�tlmaz bir tavtr, sessiz ama bu hilkme galebe �alan bir mu halefet goriiyoruz. Elbette bu dil�iinceye her iki �airin �ahsiyeti, dUnya goru�ii
hu-1 IX. Mill! TUrkoloji Kongresi (15-17 EyiUI 1997, Istanbul)nde teblig olarak sunulmu�tur. •
Do�. Dr., t. 0. Edebiyat FakOitesi.
susundaki
ayrılığıve
Tarlan'ın meşrebiniöne sürerek
karşı çıkmakmümkündür,
ama bu
kolaycıve ucuz bir yoldur.
Tarlan'ın"Her iki
şairin divanlarının mısra mısratedkik neticesinde"
vardığını söylediğibu hükmünün
yanlış olduğuonun
yaptığı
gibi mukayeseler ile, örnekler ile
gösterilmediğihalde
yaygınkanaatin
hiç-bir
şüpheile bile zedelenmeden yoluna devam edip gitmesi
sahamızdakien büyük
probleme de
işaretetmektedir. Bir
diğermesele ise Divan
şiirine/metnine
nasıl yaklaşılacağıhususunda hala bir
belirsizliğindevam etmesidir. Eldeki metinlere
devir ve muhiti ön plana
çıkararak mıyoksa bu eserin yazar Jaki teessüri durumunu
kavramaya ya da okuyucudaldinleyicide yani bu eser ile muhatap olanda
bıraktığıtesirleri anlamaya
çalışarak mı yaklaşılmal?Tasavvufi edebiyat ürünlerinin
okuyu-cu/dinleyici merkezli
olduğunusöyleyebiliriz. Ama bu Divan
şiirininbütününe ne
nispette
taşınabilir?Son zamanlarda
yaygınlaşanDivan
şiirinedevri
aydınlatanbir
bilgi
kaynağıolarak
yaklaşmakise edebi eserin edebi olma
vasfıile nereye kadar
uyuşur?Bu sorular
yumağımetinlerden hareket edilerek çözülebilecektir, bizim
ıne tinleriınizinbüyük
çoğunluğuise hale istifadeye
hazırhalde
değildirler, neşirleri yapılmamıştır; şeklindeproblemi çözme mesuliyetinden kaçmak belki
beş-on yılöncesi için
inandırıcıolabilirdi; ama
artıkdurum buna
ınüsaid değildir.Söyleyebi-lecek
şeyiolan için yeterli miktarda
neşir yapılmıştır.fakat teori zeminine ciddi bir
hamle ile hale
girilemeınektedir. Açıkçaifade daha
doğrusuitiraf etmemiz
gerekir-se bunun en büyük gerekir-sebebi bizlerdeki metot bilgisi
eksikliğidir 3ve bu metot
eksik-liği yapılan çalışınalara
da
aksetınektedir.Divan
ncşirleriüzerinde
-artıkgelenek-selleşıneye başlayan şekliyle- yapılan
tahlilierin bu sebepten kendi içinde.
yapısında bir
takımproblemler
taşıdığını düşünüyoruz.Biz bu
tebliğiınizdedivanlar üzerinde tahlil
adıile
yapılan ineeieınelerin··ne
olduğu"
ve ··ne
olması gerektiği"ile ilgili
düşünceve
önerileriınizisunmak ve
bunları tartışına
zeminine
taşımakistiyoruz.
Bu bir polemik
yazısı değildirve
amacımız -bahsiınizekonu olarak.
kendile-rinin
yaşayanlardandaha
ınüsamahakar oldukları düşüncesiyle yazarları\efat
etmişi.iç eserle iktifa etmemiz de
bundandır-birileriniincitmek hiç
değildir.
.. f.ski Türk Edclıi)atı araştım1aları dünyasındaki en önemli eksikli~i lıu alanın gerektirdiği ön bı lgi~ c sahip olanlarda genellikle teori bilgisinin bulunnıayışı oluşturmaktadır Bu d.>iklık kendi-sinı özellikle dil ve üslup incelemeleri) le. metin şerh i ve tahlili alanlarında açıl-ça gn:.tı:rıııcktedır. Üsluh im:eh:ıııccileri metin tahlil edenlerYeni Eleştiri ci. Biçimci 'eya Yapısaıcı görüşlerden 'C) .ı nındenı ;.anat ontolojisinden haberdar olmadıkları gibi eski belagatin de nıcaııı. he) an . bediialanlarınııı temel kavramlarından hile halıerdar olma) abilmektcdırlcr Modern ) akla~ ınılar ilc eski edebi~ atı incelemeye kalkışanlarsarasında ise bu edebi~ atın dılinı. lik rı 'c du) gusallemı nini doğru dünisı tanıyanlar çok az olduğu için ve bilenlerin bir kı~mı da hala ha11 saplantılardan kurtulamadıkları için çağdaş Batılı anlamda \C seviyede dil \C üsluh im:clcmclerı \C) U ıııctııı tah-Iıli )Ok denecek kadar azdır.'"Prof.Dr. Tunca Kortantamer. Eski Türk l.dehı)atı Makaleler (ankara.1993 ). s. X.
DiVAN
TAHLİLLERİ ÜZERİNE211
ı.Konumuza divan incelemelerinin
adlandırılışıüzerinde durarak
başlamakisti-yoruz. Zira bu husus ileride ifade
edeceğimiz fıkirlerimizedayanak
teşkiledecektir.
Bilindiği
gibi Prof.Dr. Ali Nihat
Tarlan'ın Şeyhi Divan'ıile ilgili ortaya
koyduğu
eserin
adı Şeyhi DivanınıTedkik'tir
4 •Eserin
yapısınave kurgusuna ileride
temas
edeceğiz.Bu
çalışmadansonra Prof. Dr. Mehmet
Çavuşoğlu'nunNecati Bey
Divanının
Tahlili
isimli eseri
neşrolur
5.Bu
eserden itibaren
artık divanları
konu alan
müteakib
çalışmalarbu eserin sistemini ve Prof. Dr. Harun
Tolasa'nınAhmet
Pa-şamn Şiir Dünyası
6isimli
çalışması
hariç bu
adlandırışı
takip
etmişlerdir.
Bizim ilk
olarak dikkat çekmek
istediğimizhusus bu tarz
çalışmalarda kullanılan"tahlil"
kavramının
ne
olduğu,neyi
işaret ettiğidir.TahJil kendisiyle ilgili bir
diğerkavram olan
şerh'ten farklıdır.Şerh aslındaayanda yani elle tutulur, hissedilir
eşyadahakikat
anlamındabunun
dışındakihu-suslarda da istiare olarak
kullanılır7• Kuran-ıKerim'de geçen
"şerh-isadr-kalbin
şerhi"
ibaresi bu tarz bir
kullanılıştır8•Lugatlerin
verdiğianlamlar
arasındabir
durumu
açıklığı kavuşturmak,müşkilbir meseleyi
açıklamak, kapalıve gizli
şeylerikeşfedip
ortaya
çıkarmak, "kapıyıaçmak" cümlesinde
olduğugibi açmak ve en
önemlisi (sözü) anlamak
anlamlarımeselemize
ışıktutar niteliktedir9 •
Maddi
an-lamda bir
şeyikesrnek ve içini göstermek ilk
anlamıdaha sonra anlam
genişlemesiile ilk
anlamınıkorumakla birlikte
farklıanlamlar da
kazanmıştırki
bunlarınmih-veri
kapalılığıngiderilip gizli olan
şeyinortaya
konulması'dır.Bu ise
Kamus
ta
verilen "anlama" fiili ile
karşılanabilir. Dolayısıyla şerhmetin için söz konusu
o-lursa metnin
aniaşılmasınıhedefler. Bunun için de
şerh, gerektirdiğinisbette bir
çok ilim
dalındanistifade eder.En bariz
vasfıise esere müdahale
etmeyişidir.Hattagizlenen
manayı açığa çıkarmakiçin metne estetik
açıdan yaklaşıpedebi
sanatlar-dan istifade ederken bile eser
hakkındaedebi bir
değerhükmü verme gayesini
ta-şımaz. Kısacası şerhte
metin birçok
açıdan yaklaşılarak aniaşılmayave
aniatılmaya çalışılır. Şerh müşterek İslamkültürünün,
geleneğininbir Urünüdür.Dini metinleri
anlama
çabaları şerhi doğurmuştur.~ Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan, Şeyhi Dıvamnı Tedkik. İstanbul. 1964. Dr. Mehmet Çavuşoğlu. Necati Bey Divam 'mn Tahlı/ı . Istanbul, I 97 I.
6 Dr. Harun Tolasa. Ahmet Paşa 'nın Şıir Dunyası. Ankara. I 973.
Ebülbeka, Kıtabu '1-Kull(vat, (Istanbul. 1287), s.50.
8 bkz. Kuran-ı Kerim 16/106, 39/22, 94/1, 6/125, 20/25. lnşirah suresinin ilk ayetı münascbctı)le
Ehnalıh Muhammed Harndi Yazır şunları söylemektedir."Ash bast-ı lahm olduğu ve bunda bir mezellet ve içini ve onda gizli olanı zahire çıkarmayı müstelzim bir tevsı bulunduğu için şerh \'C
genişlik kalb hakkında da istimal olunmuştur. Çünkü onun sıkıntısını açacak ve hemmıııı ızale e-decek geniş bir nefes aldırınak gibi herhangi bir sebep bir duygu . bır ilham ıle ondan gaıb veya ona hali bulunan meserreti mucib bir şey zahir olur ki bu bır kitabı izah etmek manasma şerh de-nilmek gibidir. Sonra da bu mana kalbin mahalli olan sadırda mübalaga içın istimal olunmuş tur ... Bu birkaç mertebe vesait ile kinayeye müteferri olan mecazlardandır Lakin şü)uundan sonra hala kalkmış vcsait mürteli olmuştur." Hak Dinı Kuran Dılı J'em Meal/ı Turkçe Tefsır (Istanbul 1938). s.591 ı.
9 MU tercim Asım. Kamus Tercunıesi, c. I ( Istanbul I 304). s 909. lbn Manzur,Lısanu '1-Arab,
212
Kaynaklarımızda görebildiğimiz kadarıyla
söz-tahlil
ilişkisipek eskiye
u-zanmamaktadır.Teknik
bir terim olarak
tıbda, mantıkda,matematikte
kullanılmakta, edebiyada
ilişkisisadece muammada bir arnelin
adıolmakla
sınırlı kalmakta-dır10. Dolayısıylatahlilin mevzuumuzda
kasdettiğimizanlamda bizim
geleneğimizde-kültürümüzde
bulunmadığınıdil, felsefe, psikoloji
alanlarında Batıdangeçen
kavramları karşılamak
için
yakınzamanlarda
kullanılmaya başlandığınısöylemek
mümkün.
Tahlilde ise bir
şeyiçözmek
anlamı vardır; düğümüçözmek gibi. Kelime
di-ğer anlamları
bu temel anlamdan hareket edilerek bir münasebet ve tasavvur ile
kazanır11.Tahlil felsefi bir terim olan analiz ile de
karşılanabilir.Aslındao bir
bü-tünü kendisini
oluşturanunsurlara
ayırmaktır.Mukabili terkib'tir. Terkib mebadi
yani temel ilkelerden neticelere götürür. Tabiilde ise bu mebadie
dönüş vardır.Birterim olarak matematik, kimya, dil gibi birçok ilim
dalında kullanılır.Hasılıaslen
bir bütünü onu
oluşturanmürekkeb (=tahlil-i asli) veya basit cisimlere (=tahlil-i
unsuri)
ayırmayahutta
unsurlarıkimyada
olduğugibi ya fiilen (=tahlil-i hakiki) ya
da fikren (=tahlil-i tasavvuri)
ayırmak tarzındataksimiere
uğrar12•Bütün bu tahlil
çeşitlerinde
bir bütünün
kısımlarını,cUzlerini arama gayesi
vardır.Tahlilin
uygula-nış
metodu da bu tahlilin
uygulanacağıbilginin elde
edilişbiçimine paralel olarak
tecrübi ve
mantıkiolarak iki nevidir. Mesela matematikteki tahlil
mantıkikimya-daki tecrübidir. Suyu oksijen ve hidrojene
ayırmaktecrübi tahlil
bunların birleşereksuyu
oluşturmaları tecrübi terkibdir13. Kısacası tahlil, bütünü
değil
derinlemesine
olarak bize
parçaları tanıtır.Bundan
sonradırki temel ilke ve genel neticelere,
hü-kümlere
varırız.Metnin dahili ve
şekliolarak tahlili
yapılırkenonun öncelikli olarak
anlaşıl mış olmasıyani tedkiki yapan
kişininzihninde metnin
şerhininmesele olmaktan
çıkmış olması
lüzumludur. Tahlil ile çok
sayıdateferruat bilgisine
ulaşılabilir.Bunlar vezin, kafiye gibi
şekleve kelime kadrosunun
hususiyetleri,lafızmana
ilişkileri,sanatlar, mazmunlar gibi manaya yöneliktir.
İştebütün bu
hususlarıno
metinde ne için var
olduklarının, fonksiyonlarınınne
olduğununtespiti
lazımdır.Yani üslubun ve bu üslubla
şeklebürünen
muhtevanın-mazmunun bizi bir sanatkar
ruhuna götürmesi hatta o ruhu bize
ifşaetmesi gerekir. Tahlilde tahlile konu olan
nesnenin- metnin onu
oluşturanunsurlara
ayrıştırıldığını söylemiştik.Butahlile
konu olan
şeyinmürekkep
olmasını gerektirir.Şiirde his, hayal ve fikrin
bunların döküldüğü kalıpolan üslup ile ideal
birleşiminden oluştuğunagöre tahlil metni bu
unsurlara
ayırmalıdır.Tabii ki bunda nihai gaye anlama ile
sınırlı değildir;cUzler-den hareket ederek bütüne
ulaşılmalı, o metin
hakkındakülli bir
değerhükmüne
varılmalıdır.
Bu tarz bir ameliyenin ise metinler üzerinde müstakil olarak
yapılması10
Muhammed b. Ali b. et-Tehanevi, Keşşafit lstılahati'1-Fünun,
c. ı (İstanbul ı 3 ı 7), s.376.11 "Müellifin Besair'de beyanına göre işbu hall maddesi çözmek manasma mevzudur. Meani-i saire
birer münasebet ve ve tasavvur ile ondan münşaibdir." Miltercim Asım, a.g.e., c.3, s. 2243; ayrıca bkz. İbn Manzur, c. ı ı, s.ı63.
12 İsmail Fenni Ertuyul,
Lügatçe-i Felsefi,
İstanbul, ı34l.DİV
AN
TAHLİLLERİ ÜZERİNE213
lazımdır.
Yani her bir metne
ayrıbir hükmi
şahsiyetverilmeli ve o
metnin-fenomenin tek
başınaneler ifade
ettiği çeşitli açılardanele
alınarakbelirlenmeye
çalışılmalıdır.
Buraya kadar söylediklerimiz önümüze bir problem
koymaktadır.Bu
prob-lem çok
sayıdametni
barındıranbir
divanın nasıltahlil
edileceğidir.Sadece bir
beyti bile bir edebi metin
sayılabileceknitelikteki bir
divanıntahlili acaba mümkün
müdür?
Dolayısıylabir
divanını değilbir divandaki metinlerio tahlilinden söz
et-mek daha
doğruolmayacak
mıdır?II.
Bu bölümde divanlar üzerinde
yapılmışolan
çalışmaların"ne
olduğu"nunbelirlenmesine yönelik olmak üzere
yukarıda işaret ettiğimizüç
çalışmaile ilgili
bazı
tespitlerde bulunmak istiyoruz.
Tarlan, eserinin önsözünde bir
divanınharici ve dahili olmak üzere iki
açıdan incelenmesi icap
ettiğinisöyler
14•Harici
kısmı divanını yazıldığıtarihler,
yazışekilleri,
nüsha
farklarıdırki kendisi bunu
divanın neşrinetehir
etrniştir.Dahilitedkik neticesinde ise eserde üç büyük cebhe
bulduğunusöyler: 1 )Dini fikri cebhe
(tasavvuf), 2)
Hayatı-şahsiyetive muhitine dair izler, 3)Sanat cebhesi.
İlkolarak
Şeyhideki tasavvufı
temayüllerin sebeplerini ve
şevahidiyle unsurlarınıverir.
Ayrıca bu
tasavvufıurodelerin
Selman-ıSaveci'de ne
şekilde geçtiğinigöstererek bir
karşılaştırma imkanı
sunar.
Hayatıve
şahsiyetinedair
şairineserinden
çıkardığıhükümleri de daha sonra verir.
Şeyhi'nin sanatına ayırdığı
bölümde ise
şairininsan ve tabiatte
gördüğü eş yayıve
onlarıtasvir ederken
kullandığı unsurlarıtasnif
etmişve
bunların işleme şekilleriolan edebi
sanatlarıana
hatlarıdahilinde tespit
etmiştir.Edebi sanatları şairin şiirininve
şahsiyetinin anlaşılmasındafonksiyonel bir unsur olarak kabul
etmesi ise
ayrıöneme sahiptir.
Dış dünyayıtasavvur ve tasvirinde
İran şiirine sıkçamüracaat ederek ilham
alınankaynaklar ile mukayeseye zemin
hazırlamıştır.Tar-lan tedkik
ettiği divanın şekilhususiyetlerini de ihmal
etmemişedebi
şekiller,ve-zin, kendisine nazire yazan
şairler, nazımhatalarma da yer
vermiştir.Tarlan, Divan üzerinde
yaptığıbunca "tedkik"e ve
Şeyhi'nin sanatını-kendi
ifadesiyle
-"teşrih"etmesine
rağmenonun
sanatına kıyınetbiçrnek husuna bu
me-selenin nihai noktada "zevk-i selim"e
dayandığı mülahazasıylagirmez. Bununla
birlikte ortaya
koyduğueser,
Şeyhi'ninDivan
Edebiyatı geleneğiiçindeki yerinin
belirlenmesi ve
şiirinin -sanatınınbu gelenek içinde ve öncesi ve hatta
sonrasıile
edebi
değerzaviyesinden
bağlantısınıgösterebilmektedir.
Mehmet
Çavuşoğlu hocamızınNecati Bey Divanının Tahlili isimli eseri ise
Necati Beyin
şiirlerinde "dışaleme
bakışıile
sınırlı" kalmıştır.Bubize ait bir tespit
değildir.
Bizzat kendisi bu
divanıtahlil ederken
şumeselelerle
karşılaştığınısöy-ler:Necati Bey'in
dışaleme
bakışı,psikolojisi,
estetiği,kültürü ve kültürünün
kay-nakları,
dili, tesiri. Kendisi
çalışmasınıbu meselelerden
dışaleme
bakışıüzerinde
teksif ettiğini ve
diğer hususların müstakil çalışmalar icap
ettirdiğini söyler
15 •Ne~
cati Bey
Divanı satır satır,beyit beyit incelenerek
etrafındabir mana ve hayal alemi
teşekkül etmiş kelimleri tespit ile a)Din-Tasavvuf, b)Cemiyet, c)
İnsan, d) Tabiat
ve
eşyaolmak üzere dört
fasılhalinde
toplanmışdaha sonra da
aynımana ve
mef-humu ifade eden kelimeler bir maddede
toplanmıştır. Hocamızıneserin önsözünde
katılmadığımızı
belirtmek
istediğimiziki
görüşü vardırki
bunlarınilki kendi
ça~ lışmasının Tarlan'nın çalışmasınanazaran daha
şümullü olduğunadair hükmü
di-ğeri dış
alemle ilgili unsurlar
etrafında teşekküleden
teşbihve
mecazlarıntespiti-nin -
kitabında olduğu şekliyle- eserin estetik
kıymetinitespit ile ilgili
olduğu fıkridir.Çavuşoğlu'nun çalışması Tarlanın çalışmasına
nazaran daha
şümullü değildir.Çünkü
Tarlan'ın çalışmasıbu
çalışmagibi tek bir yöne
münhasır olmayıpken-disinin eserini
hazırlarken karşılaştığını söylediğimeselelereve
diğe bazımeselele-re az yer verilemeselele-rek de olsa temas
edilmiştir.Çavuşoğlu'nun "dışdünya" ile
sınırla dığı hususlarıTarlan
sanatı başlığı altındadaha muhtasar olarak da olsa ele almakta
bunun
dışında kıssalar,edebi sanatlar, vezinler, kendisine nazire yazan
şairlerna-zım şekilleri,
dil ve im la hususiyederine de yer vermektedir.
Harun Tolasa
'nınAhmet
Paşa 'nın Şiir Dünyasıisimli
çalışması Çavuşoğlu'nuneserinin çerçevesinde
kalırve
aynısistemi benimser.
Bazıüslup ve
işlenen
malzemenin kemiyet
farklılıklarınıbir tarafa koyarsak her iki eser de
aynıniteliktedir. Ve
aynıgaye; Ahmet
Paşa'nın şiir dünyasındaki unsurlarıbize
tanıtmak yani divandaki metinlerio
anlaşılınasınayönelik bir çaba.
Tolasa eserin biri tahlil
diğeriindeks olmak Uzere iki
kısımdanmeydana
gel-diğini söylemektedir.İndeks kısmıhacmi ve
basım güçlüğü dolayısıyla neşre alın mamıştır.Tahlil
kısmında yaptığı işlemi"eseri meydana getiren unsur ve
mef-humların
tespiti,
bunlarınne maksatla,
nasıl,nerelerde ve ne hudutlar içerisinde
kullanıldığını
izah" olarak özetler.Bunun için eser
baştansona kadar bUtUn
keli-meleriyle
fışlenmişilk önce alfabetik, sonra sistematik tasnif
yapılmıştır.Yazara
göre bu
şekilde"eserin
yapısınıve edebi
vakıayıtespit
etmiştir."Esere tahlil
adını vermemişolsa bile
yapılan işibir tahlil olarak nitelemektedir.
Bu Uç eser ile ilgili önemli ve dikkat çekici nokta üç
yazarında
aynınitelik-teki malzemeyi
işlerken Tarlan'ın şairinsanat
telakkİsinive
değeriniortaya
koya-cak bir tarz takip
etmiş olması,buna mukabil
Çavuşoğlu'nunve onu takiben
Tolasa'nın çalışmasında
izah edilmek için tespit edilen unsurlar ve bu unsurlar
arasındaki ilişki
ile verilen
izahatınDivandaki metinlerio
anlaşılınasınayönelik
oluşudur
ki bu
açıdanher iki
çalışmaDivan'daki metinlerio bir sistem dahilinda bir
nevi
şerhiolup onun
şiir yumağınıçözmeye, estetik
değerlendirmeve hüküm
ver-meye yönelik bir çaba bulundurmaz ..
Tolasa'nın
eserinden sonraki
çalışmalar aynımetot ve sistem ile
yazılane-serleri yine tahlil olarak
adlandıracaklardır.Diğerbir ifade ile
Çavuşoğlu'uneserin-den sonraki
diğerdivan tedkikleri de onun
açmış olduğuyolu takip
etmişlerdir. 15 Mehmet Çavuşoğlu, a.g.e., s.2 vd.DIVAN TAH
LlLLERİ ÜZERİNE215
Bundan
dolayıelimizdeki divan tedkiklerini/tahlillerini
Tarlan'ın çalışmasıve
Tarlan'dan sonraki
çalışmalarolarak iki
kısma ayırmak mümkündür.Bunlarınara-larındaki farkları -yukarıda işaret
etmekle
birlikte-şu şekildeözetleyebiliriz.
I-Tarlan
'ın çalışması Şeyhi 'nin
şiirlerindenhareket ederek onun sanat
sima-sını çizmiş
bu
sıradagelenek içindeki yerine dikkat
etmiştir.Bu çalışmahududu
Divan
edebiyatınıda
aşançok
genişbir
müktesebatınürünüdür. Bahse konu olan
şairin şiirlerini aniaşılmasına
yönelik bilgi
aktanınıyaparken her
şeydenönce bu
şiirlerinhangi tesirleri
taşıdığınıgelenek içinde ve mukayeseye müsaid bir zeminde
bize
göstermiştir.2-Tarlan
sonrası çalışmalar Çavuşoğlu'nun çalışmasınıtakip etmektedir.Bir
divanı
meydana getiren unsur ve
mefhumların fışlenmesi, bunlarınbenzetildikleri
unsurlar ile münasebetinin tespiti ve bu münasebetlerin
izahıbu eserlerin
muhte-valarıdır.Nihai
noktada metinlerio
anlaşılmasıdır. Çavuşoğlu'nunbizzat kendisi de
buna"Sunduğumbu eser ....
ayrıcı divanının şerhimahiyetindedir."cümlesi ile
işaretetmektedir. Bu
çalışmalarınher biri bir
divanınesas
alınarakDivan
şiirininania-şılmasına
ve
aniatılmasınayönelen
değerlive her biri
diğerinibazen tekrarlayan
bazen tamamlayan
çalışmalardır.Bununlabirlikte ikinci guruptaki her bir
çalışmabahse konu olan
şairlerin diğerbir
şairegöre sanat
açısındanyerini belirlemekten,
farklılığını
göstermekten hatta bu
hususlarıgösterecek verileri bize
sağlamaktan uzaktırlar.Neticeolarak bu tahlilleri
yapılan şairlerin şiirleriüzerinde
onların ede-biyatımıziçindeki yerinin ve öneminin belirlenmesi için yeni
çalışmaların yapılması
zarureti kendisini yine muhafaza etmektedir. Bir misal vermek gerekirse
Tolasa'nın
eserinin ilk bölümü "Ahmet
Paşa'nın şiirtelakkisi"
başlığını taşımakta dır.Fakatbu bölümde,
yapılantahlil(!) neticesinde
ulaşılanneticeler okuyucular ile
paylaşılacağına şiirile ilgili
şair, nazım,medh,gazel, tab kelimelerinin
geçtiğiyer-ler ve
bunların izahlarıile
yetinilmiştir.Bu söylediklerimizin
yapılanbu
çalışmaların değerinive sahaya
katkılarınıinkar olarak
değilbir durum tespiti olarak kabul edilmesi yerinde olur. Burada
söylemek
istediğimizhusus bu ikinci grup
çalışmaların divanıincelenen
şahsınedebi
şahsiyetininedebiyat tarih(ler)imizde yer
buluşlarına katkıdabulunmaktan
ziyade Divan
edebiyatımetinlerinin
aniaşılmasına katkıları olduğudur.Hattabu
eserlerin kurgu ve
metotlarınınbir senteze gidilmesine müsaid
olmadığınıda
söy-leyebiliriz. Bu son cUmlemizi izah etmek istiyoruz.
Hayali Bey
Divanın Tahliliisimli
sahamıziçin gerçekten
yararlıve
değerlieserin sonunda
yukarıda adıgeçen Ahmet
Paşa,Necati, ile Nevi ve Hayali
Divanla-rı
üzerinde
yapılan çalışmalardatespit edilen benzetmelerin listesi verilmekte ve
bunun
şairlerin müştereklikve orijinallik nispetleri
teferruatlıbir
şekilde gösterdiğisöylenilmektedir
16•Burada
cevaplandırılmasıgereken bir süal ve ve
gözardıedilen
bir gerçek
vardır.Sadece dört
şairin divanıesas
alındığındanbir benzetmede tek
kalan
şairinbu benzetmesinin - ki
bunlarınbir
kısmının diğerdivan
şairlerindeolduğu
da görülebilir- estetik ve edebi
açıdanne ifade
ettiğinin karşılığı verilmeli-16 Yard.Doç.Dr. Cemal Kurnaz, Hayali Bey Divanı Tahlilı, (Ankara 1987), s.14.216
dir. Yani
güneşmesela bir
kaplanınderisinin üzerindeki benege
benzetilmişseve
bu kendi dönemindeki ve öncesindeki diger
şairler tarafından kullanılmamışsadaha
doğrusubiz öyle zannediyorsak- bu o
"şair"için ne ifade eder veya estetik
anlayışını alıp uyguladığımız İran şiirindede
olmadığınızannediyorsak bu bizim
Divan
şiirimizinistiklalini mi gösterir?
Kaldıki
orijinalliğibunda aramak bu tarz
çalışmalarınçok az Divanda
yapılmış olması dolayısıylaelimizdeki verilerin
yeter-sizliğinden
her zaman bizi
şüphelihükümlere de götürecektir.
Gözardı
edilen gerçek ise
şudur.Butarz yeni benzetmeler
şairinhayal
dünya-sını
göstermekle birlikte Divan
şiirinin yapısıve estetik
değerlerigözönünde
tutu-lursa
asıl orijinalliğinyeni bir
müşebbehünbih'te
değilbilinen
müşebbehünbih
münasebetlerinin yani veeh-i
şebehve
alakalarınbaid-i garib
olmasında aramamızgerekmektedir. Bu
aynızamanda bizi
yanlışhüküm vermekten de
koruyacaktır.Ey afitab yar ile
da'va-yıhüsni ko
Ref -i nikab edip seni bir gün hicaba kor
beytinde biz sadece
yüz-güneş alakasınıntespiti ile
kalırsakbu tespitimiz
bi-ze bu beytin teknik terim ile "ibtizal"
vasfınıhaiz
olduğuhükmüne götürür.Halbuki
benzetmeyi ikinci
mısrabu ibtizallikten
kurtarınıştır.Diğer
bir misal:
Dırahşan
o
ldıgördüm
beşhilal üstünde bir
hurşidMeger ki pençe-i simine ol meh-pare
yasdanmışBu beyitteki güzellik bilinen
yüz-güneş,parmak-hilal benzetmelerinde
değilgüzel bir güzel tasvirini
barındıranmürekkep
teşbih-itemsilidedir.Yani bir heyet
heyete
benzetilmiştir.Halbuki bahse konu divan tahlillerinin hepsinde bu tarz
teşbihler bütünüyle
gözardı edilmiştir.Bu mesele ile alakah
diğerbir husus da
şudur:Bir benzetmeyi bir
şairin teşbih
diğerbir
şairinistiare olarak ifade etmesi
aynı şey değildir. Lafızmana
ilişkisinde delaletin tazammuni
oluşuile iltizami
oluşları farklıdır, farklı değerde dir.Bunlarınbirinin
diğerinegöre edebi
açıdan üstünlüğü vardırve
bunlarınönce
fark edilip sonra tefrik edilerek ilgilisine
sunulması lazımdır.Hülasa
çoğaltılmasıpek kolay olan bu iki örnek göstermektedir ki
teşbihve
mecazların
birbirinden tefrik edilmeden, hangi çerçevede, hangi nitelikte
teşekkül ettiğibelirtilmeden
sıralanmasıve listelenmesi bize edebi
kıyınetölçüsü vermek bir
tarafa
çoğuzaman
orijinalliğinbir göstergesi de
olmamaktadır.III.
Tebliğimizin
bu son
kısmındaDivan incelemeleri konusundaki
bazımülaha-zalarımızı tartışmaya açık
teklifler olarak sunmak istiyoruz.
I -Divan
şiirine yaklaşım tarzıve metodunun öncelikli olarak tespiti. Bir
e-debi eserin - bir
edebiyatçıiçin- kendi
dışındakiilim ve disiplere
yarasındiye
değilkendi için tedkik edilmesinin
gerekliliğibütün
çalışmamızdave metot tespitinde
yönlendirici
olmalı.Bir divan
şiirine-metnine tarihi bir belge, sosyal bir
vakıanınDİV
AN
TAHLİLLERİ ÜZERİNE217
tespitine yönelik bilgi
kaynağıolarak
değilbir edebi metin olarak
yaklaşılmalı,Bir
edebiyatçı
için
diğerilim ve disiplinlerin metnimizle
bağlantısımetnimizi
aydın lattığınispette önemli
olmalı.Şerh edilmişmetinterin
diğersosyal bilimcilerin
isti-fadesine
hazırevsafta
olmasıile
gerekliliğini vurguladığımız yaklaşım tarzı arasındaki fark ise malumdur.
2. Her metoini kendi istiklali gözönünde
tutulmalı,o metnin kendisinin ne
olduğu
yine kendisinden hareket edilerek incelenmeli. Bu
işlem esnasındakendi-mizi metnin yönlendirmesine de
hazırlıklı tutmalıyız. Tanpınar'ınifadesiyle "Her
edebi metin kendi tahlil metodunu kendi belirler".Son
yıllardaCem Dilçin'in
bazımetinler üzerindeki incelemeleri saha için devam ettirip
geliştirmemizgereken
güzel ömeklerdendir. Özellikle "Fuzuli'nin Bir
Şiirinin Şerhi ve
Yapısal Yönden
incelenmesi "
başlıklımakalesi kayda
değer. Zannımızcabu
çalışmabir
şerhtenziyade - eger üzerinde
durduğumuz kalıplardanbirine sokacak isek-
şerhe dayalıbir tahlil
çalışmasına yakındır17•3-Divan incelemelerinde
kılavuzve ve
geliştirilecekörnek olarak Necati Bey
Divanının Tahlili değil Şeyhi Divanının Tedkiki'
ni ele
almamızdaha yerinde
ola-caktır.
Hali
hazırdadivanlar üzerinde
tahlil
adı altında yapılan çalışmalardakimuhteva
unsurlarının, dışdünyaya
bakışıntespitinin bir
şairin divanınıancak bir
yönü
olduğu unutmamalıyız.Divan üzerinde öncelikle külli
çalışmalar,incelemeler
yapmalı
daha sonra bunlar
kısmi çalışmalarile yani Divan'daki
bazımetinlerio
tahlilleriyle telif etme li,
bütünleştirmeliyiz.4-Divan incelemelerinde edebi sanatlara yer
veriliş"usulen" olmaktan
çı kartılıpfonksiyonel hale getirilmeli,
şairinteessüri ve zihni
yanınınortaya
konması, psikolojisinin ve kültürel
müktesebatının, yakınçevresi ve muhitinin
açıklanmasıiçin edebi sanatlardan istifade edilmeli.
Diğerbir ifade ile edebi sanatlara metin
şerhi
ve tahlilinde "bulunacak hususlar" olarak
bakılmamalı.Edebi
sanatlarınmet-nin
şerhindemetnin daha iyi
aniaşılmasını sağlayanbir fonksiyonu
olduğu;metin
tahlilinde bir
kısım sanatların şairiniç
dünyasını,cemiyet
hayatını yansıttığı,bir
kısmının
da hayal gücünü, tasvirdeki kudretini ve kabiliyetinin
niteliğinibize
açtığı unutulmamalı.Maalesef
neşri yapılanve tez
niteliğindeolup henüz
yayınlanmayan divanlarıninceleme
kısmındakendisine verilen protokol yerinde o
şairinedebi
kişiliğini yansıtmaktan
uzak belli
başlısanatlardan örnekler verilmesi ile
yetinilmektedir. Bu örnekler de
bulunmasıkolay telmihler, cinaslar, benzetmeler,
iktihaslar
olmaktadır.Fakat bu sanatlara verilen örnekler verildikleri
şekliyle şairinedebi
şahsiyetinin,psikolojisinin
aniaşılmasınayönelik, onun edebiyat
tarihimiz-deki yerini belirlemeye matuf
olmamaktadır. Kaldıki bu
neşirlerdeverilen
örnek-lerde mürekkep mecazlara, bilinen örneklerin benzerleri olmayan kinayetere
ne-dense hiç rastlanmaz
18•17 Cem Dilçin, "Fuzuli'nin Bir Gazelinin Şerhi ve Yapısal Yönden incelenmesi" Türkoloji Dergisi,
(Ankara 1991), s.43.
18 Hazırlamış olduğumuz Emri ve Divanı isimli çalışmamızın edebi sanatlar kısmının da bu olumsuz
5- Her sanat eserinde görülebilecek olan
işlenmiştema, mevzu Divan
edebi-yatınınbariz bir
vasfıdır.Divan
şairlerimiz arasındakendine has belirgin bir üslubu
olan
şairimizpek
azdır.Bunda Divan
edebiyatınınüslubunun
şuurlubir cehd
mah-sulü
olmasının payıbüyüktür. Yine de her
şeye rağmenüslubun bütünüyle taklid
edilemiyeceği,
en
azındanüslubun bir
sanatkarın şahsiyet damgası olduğuve bu
damgayı bulamadığımızeserin aidiyetinin
şüpheli olacağı düşüncesiyleancak dilin
özel
kullanımınıntespitine yönelik bir
çalışmaile Ahmed
Paşa'nın,Necatinin veya
Baki'nin niye emsallerinden üstün
olduklarının (?)cevabınıbulabiliriz.
6-Dolayısıyla
Divan
şiirinde şekilve üslub, ehemmiyetine münasib bir
tarz-da
işlenmeli.Bu mevzuda
şuhususlara öncelik verilebilir.
a) Vezin seçimini belirleyen
şahsitemayüller olup
olmadığıile
mana-mevzu-tem ile
arasındabir
ilişkininbulunup
bulunmadığınıntespiti ve bunun tefsirine
gidilmesi,
ayrıcavezni kullanmadaki
başarınınortaya
konması.b) Katiyenin o
şiirdeki fonksiyonları,katiye usulü, katiye
kusurlarıve
çeşitleri ile bu
çeşitlerinedebi
değerlerinineldeki metnin
değerlendirilmesinde katkısının sağlanması.
c) Bilgisayar
programlarındanda istifade ederek bir
şairinkelime
kadrosu-nun,
kullandığıisim ve
sıfatiarıntespiti ve bunu
şairin-
şiirin anlaşılınasınayar-dımcı
olma gayesiyle- ruh
dünyasıve psikolojisine bizi
ulaştıracakbir vesile
ka-bul etme. Bu
ayrıcabenzeri
çalışmalarlaDivan
şiiridilinin kelime kadrosunun da
tespiti
olacaktır.Bukelimelerin
anlamlı gruplandırılınalaratabi
tutulması tekrarlarınsıklığının
belirlenmesi,
bunlarınanlamla
nasılbir
ilişkide olduğuve tema
yoğunlu ğunu gösterınedede önemi
vardır.d) Divan
şiirininsadece
nazım tekniğiile
bağlantılı-vezin ile ilgili görülen
standart cümleden
sapmanınmana ile olan
ilişkisinintespiti
19• Diğerbir ifade ile
şiirin sentaksının nasıl
bir anlam
ürettiğinin farkına varılması.e) Hind üslubunun belirleyicilerinden
olduğugibi fesahat bahsinde de
ö-nemli olan izafet terkiplerinin
gramatİkalfonksiyonun
yanısıraedebi fonksiyonu
üzerinde de
durulmalı, beliğ teşbihlerde sıkça rastladığımızbu terkipierin
mücerre-din
ınuşahhas, muşahhasınmücerred
şekildeifadesine vesile olarak bizi
şairinduy-gu ve hayal alemine psikolojisine
yaklaştırdığınadikkat edilmeli.
7-Bir metnin tahlilinde
olduğugibi bir
divanınedebi
açıdanincelenmesinde
de belagatin edebi sanatlar
dışındaki esaslarındanistifade edilmeli. Mana
lafızuy-gunluğu
yani itiliif, fesahat bahsinin kaideleri, standart dilden sapma yani
kıyasamuhalefet ve
zaf-ıtelif, dilin vuzuh ve mübhemiyetinin dereceleri ve
mübhemi-yetin hangi durumda hangi nispette matlup
olabileceği,bedii
sanatlarınbeyana ait
kafidir. Şurası belirtilmelidir ki Tarlan'ın edebi sanatlar ile ilgili fikirleri ve önerileri maalesef daha sonra makes bulamamış, takipçisi olmamıştır. Yaptığı tasnif denemesine edebi sanatlar ile ilgili kitaplarda yer verilmesi her halde bu hOkmümüzü nakzetmez.
19 Muallim Naci'nin Muallim'deki tenkitlerinin belli bir sistem dahilinde verildiği "Şiir Tenkirline
Dair Bir Örnek Muallim Naci ve Muallim" isimli makalede buna dair bazı işaretler bulmak müm-kündür. Bk. M.A.Yekta Saraç, a.g.m., Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, sayı XXIX (baskıda)
DiVAN
TAHLİLLERI ÜZERİNE 219sanatlara olan kemiyet
farkıve bunlara ilaveten metnin
gösterdiği diğerhususlar.
Diğer
bir ifade ile modem usul ve
akımlardan-mümkün ise- uzak kalmamakla
birlikte öncelikle belagatin bize
sunduğu imkanlarısonuna kadar
kullanmalıyız.Bucümleden olarak belagatin meani
şubesindende istifade etmeliyiz.Böylece meani-i
üvel ve sevani terimlerini
duymadıkları,menatü'l-hükm ve ibarenin delaleti ve
benzeri
kavramiarına okumalarındatesadüf etmedikleri için düz/temel anlam ikinci
anlam, metin
bağlaınıvb. terimlerini ve bunlarla metne
yaklaşımı -varlık/mahiyetolarak- eskiden mevcud
olmayıpedebiyat incelemelerine
Batı'danyeni giren
mo-dern ve
çağdaş yaklaşımlarzanneden
araştırmacıların yanılgısınada
düşmemişoluruz.Yalnız
burada bizi
yanıhabilecekbir
kolaylıksöz konusudur. O da son
dö-nemde belagat ile
yazılmışolan eserlerin
yetersizliğihatta
yanıltıcıolabildikleri.
Halbuki daha eskiye gittikçe medreselerde okutulan konu ile ilgili eserler ve
şerhlerine
ulaştıkça asıl"yeni"yi
yakalıyabiliyoruz.Bukonunun
izahını ayrıbir
çalışmakonusuna
bırakalım.S-Netice olarak bir divan
şairiüzerinde
yaptığımıztahlil
çalışması-istisnaları