• Sonuç bulunamadı

Uluborlu Alaeddin Camii

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uluborlu Alaeddin Camii"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özet

al›flmam›z, Isparta ‹li Uluborlu ilçesi eski yerlefliminde yer alan Alâeddin Camii üzerine, bir tan›t›m ve belgeleme niteli¤indedir. Eski Uluborlu, Ortaça¤dan Cumhuriyetin ilk y›llar›na kadar önemli bir yerleflim yeridir.

Alâeddin Camii, mevcut kitabe ve kaynaklara göre; XIII. yüzy›lda infla edilmifltir. Yap›; XX. yüzy›l›n bafllar›nda ç›kan bir yang›n sonras›nda büyük ölçüde zarar görmesiyle, yöre halk› taraf›ndan yeniden infla ettirilmifltir. Yap› planlama aç›s›ndan; kuzey-güney do¤rultusunda, dikdörtgen bir mekân kurgusuna sahiptir. Harim k›sm›, üç sah›na ayr›l›p orta sah›nda, dairesel ve oval biçimli kubbeler, yan sah›nlarda ise dairesel formda küçük kubbeler yer almaktad›r. Süslemeleri, XIX.-XX. yüzy›l bezeme anlay›fl›nda, yöresel tarzda yap›lm›flt›r.

Anahtar Kelimeler: Uluborlu, Alâeddin Camii, XIX.-XX. Yüzy›l Osmanl› Mimarisi

Uluborlu Alâeddin Mosque Abstract

Alâeddin Mosque; Uluborlu Castle, located outside the old city walls in Uluborlu in Isparta. Old Uluborlu, from the middle ages to the early years of the Republic is an important settlement area. The ruins that remain from these periods are important determining factors for the settlement of Uluborlu.

According to the available inscription and resources, Alâeddin Mosque was built in XIII. Century. The structure that existes today was rebuild by the local people after fire, in the early XX. Century. in terms of the type of Structure-planning, it has the north-south direction in a rectangular space. Harim part, divided into three sections, and the in middle sahn, there are circular and oval form of domes, in right and left sides, there are small domes. XIX.-XX.

Century in the sense of decoration, was presented in the local style.

Key Words: Uluborlu, Alâeddin Mosque, XIX.-XX. Century Ottoman Architecture

Yrd. Doç. Dr. fievki DUYMAZ Süleyman Demirel Üniversitesi

Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Ö¤retim Üyesi

Uluborlu Alâeddin Camii

(2)

G‹R‹fi

Isparta ‹line ba¤l› ilçe merkezi olan Uluborlu’nun; kuzeyinde Dinar, do¤usunda Senirkent, güneyinde Atabey, Gönen ve bat›s›nda Keçiborlu ilçeleri bulunmaktad›r (Çizim 1). Kentin yak›n ça¤daki ilk yerleflimi, Toros kollar›n›n uzant›s› olan Kap› Da¤›’n›n eteklerine, 1950 y›l›ndan sonra ise flimdiki Uluborlu Ovas›’na tafl›nm›flt›r (Komisyon 2003:530, Türk Ansiklopedisi 1983:508, Anonim 1982:3505-3509).

Uluborlu’nun, güneybat›s›nda Pupa, güney-do¤usunda fiehir çaylar›, güneyinde fialgaml›k ve Halkal› dereleri ile do¤usunda Su Uçan, Akçay flelaleleri, De¤irmen deresi, bat›s›nda ‹leyda¤› çay›, kuzeyinde yer alan K›z›ldere ve Dereköy çaylar› belli bafll› akarsular›d›r (http://tr.wikipedia.org/wiki/ Uluborlu,_Isparta). Pupa Çay› üzerinde 1977 y›l›nda Uluborlu ve 1995 tarihinde ‹leyda¤› Barajlar› kurularak sulama amaçl› kullan›lmaktad›r. Isparta’ya 65 km. uzakl›ktaki ilçenin merkez nüfusu 5.900 ve çevresiyle toplam nüfusu 13.248’dir (Komisyon 2003:530).

Uluborlu, tarih boyunca birçok uygarl›¤›n hâkimiyeti alt›na girmifltir (Ramsay 1961, Anonim 1982:3050-3615, Komisyon 2003:528-529, Demirdal 1968:20-38, Böcüzade 1983:47). Kentin bulundu¤u bölge içerisinde yer alan di¤er ilçelerin mevcut tarihi geçmifline bak›ld›¤›nda, Uluborlu tarihini yaklafl›k M.Ö. 5000’li y›llara kadar götürmek mümkündür. Ancak, çevrede varl›¤› bilinen höyükler ve kal›nt›lar bulunmas›na ra¤men, arkeolojik araflt›rmalar ve bilimsel çal›flmalar›n yeterince olmamas› kentin, tarih öncesine ait bilgilerini yetersiz k›lmaktad›r.

Uluborlu’nun bulundu¤u bölge, Hitit metinlerinde Pitaflfla olarak geçer. Hititler, Frigler, Lidyal›lar ve Persler zaman›nda bölge; sadece siyasal olarak el de¤ifltirmifl fakat tam olarak ele geçirilememifltir. Bölge, M.Ö. 334–323 tarihleri aras›nda Büyük ‹skender’in kontrolüne girmifl ve M.Ö. 323 y›l›nda ‹skender’in ölümünden sonra haleflerinden, Seleukos ve Lysimakhos aras›nda yap›lan Kurupedion Savafl› (M.Ö. 281) sonucunda

Seleukoslar›n eline geçmifltir (Komisyon 2003:528). Bu dönemde, Uluborlu s›n›rlar› içinde Apollonia antik kenti kurulmufltur. Kent büyük ihtimalle Seleukos Kral› Seleukos I (M.Ö. 312–280) taraf›ndan kurulmufl olmal›d›r. Apollonia, Strabon’da (1993:62) Frigya, Ptolomaios’da Pisidia flehri olarak ad› geçer. Kentin eski ismi Stephanus Byzantinus taraf›ndan Mordiaeum veya Margium olarak kaydedilmifltir. Apollonia, Roma ‹mparatorluk dönemi (M.Ö. 27-M.S.395) sikkeleri üzerinde ve yaz›tlarda kendini Likya ve Trakyal›lar›n kolonisi olarak gösterir (Komisyon 2003:529).

M.Ö. l88 y›l›nda Roma ordusuna yenilerek Apameia Bar›fl›n› imzalayan Seleukoslar, Toroslara kadar olan k›s›mdan çekilmifller ve bölge Romal›lar taraf›ndan Bergamal›lara b›rak›lm›flt›r. M.Ö. l88–133 y›llar› aras›nda Bergama Krall›¤›’n›n elinde bulunan bölge; M.Ö. l30’da Romal›lar taraf›ndan ele geçirilerek, M.Ö. 102–49 y›llar› aras›nda Kilikya Eyaleti içine al›nm›fl, daha sonra Asya Eyaletine ba¤lanm›flt›r. M.Ö. 39 y›l›nda Galat Kral› Amyntas›n kontrolüne giren bölge M.Ö. 25 y›l›na kadar bu durumda kalm›fl, daha sonra Galatia eyaleti içine al›nm›flt›r. Apollonia, Roma ‹mparatorlu¤u’nun M.S. 395 y›l›nda parçalanmas›yla Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u (Bizans) s›n›rlar› içinde kalm›flt›r (Demirdal 1968:28-38, Komisyon 2003:529).

Uluborlu tarihsel süreç içerisinde; Apollonia,

Mordiaum (Ayvalar Memleketi), Mardion, Margion, Mardiaion, Sozopolis (Zosimus isimli papazdan al›r)

ve Türk hâkimiyetinde de Borgulu, Burgulu, Borulu,

Uluborlu adlar›yla bilinir (Ramsay 1961:446-448,

Demirdal 1968:60-62).

1- ‹lk Türk Yerleflmesinden Günümüze Uluborlu

VII. yüzy›ldan itibaren Anadolu’ya yap›lan ‹slam ak›nlar›nda Abbasilerin etkinli¤i gözlenmektedir. Bizans s›n›r boylar›na yerleflen ve gaza anlay›fl›n› icra eden Müslümanlar daha sonraki dönemlerde yerleflik hale gelmeye bafllam›fllard›r.

(3)

XI. yüzy›lda Türklerin Anadolu’yu fethi öncesi, Isparta ve çevresi Bizans yerleflimi olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. XII. yüzy›ldan itibaren de bölgede Türklerin ak›nlar› söz konusudur (Turan 1993a:171, Türk dönemi Uluborlu için bkz.: Aksarayi 2000:24, 103, ‹bni Bibi 1996:26-28, 89, 142, 148, 238, ‹bni Bibi 1941:228, 254, 259, Gordlevski 1988, Anonim 1982:3521-3523, 3586, Kofo¤lu 2006, Demirdal 1968, Böcüzade 1983, Akda¤ 1959, Ar›kan 1988, Cahen 1994, Tu¤lac› 1985:296, Can 1998, Y›ld›z 2000, Uzunçarfl›l› 1995).

Uluborlu, 1074 y›l›nda Büyük Selçuklu Sultan› Melikflah taraf›ndan Anadolu’nun fethinde görevlendirilen Süleyman fiah ile Bizans ‹mparatoru VII. Mihail aras›nda yap›lan anlaflma ile Selçuklu egemenli¤ine girmifltir. Ancak, bu yörelerdeki Büyük Selçuklu egemenli¤i uzun süreli olmam›flt›r. Çünkü Bizans’›n güçlü savunmas› ve Haçl› seferleri sebebiyle burada Türk egemenli¤i tam olarak sa¤lanamam›flt›r (Komisyon 2003:529).

1176 Miryakefalon/Karam›kbeli Savafl›’ndan sonra Anadolu’yu kesin olarak yurt edinen Türkler, kal›c› yerleflme siyasetinin do¤al bir sonucu olarak bask›lar›n› artt›r›rlar. Bölgede Bizans’›n etkinli¤i k›r›l›nca, Sultan II. ‹zzeddin K›l›ç Arslan zaman›nda Isparta çevresi ele geçirilir (Turan 1993b:695-696) ve 1182’de I. G›yaseddin Keyhüsrev bölgeye Melik olarak tayin edilir (Baykara 1990:58).

1207 y›l›nda Sultan I. G›yaseddin Keyhüsrev, Antalya’n›n fethini gerçeklefltirdikten sonra bölge yönetimini Subafl› Mübarizeddin Ertokufl’a b›rak›r (Turan 1993a:284, Baykara 1990:45). Bundan sonra Ertokufl’un Antalya, Isparta ve çevresinde gerçeklefltirdi¤i faaliyetleri, bölge tarihi aç›s›ndan son derece önemlidir.

1243 Köseda¤ Savafl› yenilgisi sonras› Mo¤ol istilas›n›n getirdi¤i olumsuz etkiler, Isparta ve çevresinde de kendini gösterir. Yönetimdeki zay›fl›k, yeni oluflumlar› beraberinde getirir ve ülkede kendi hâkimiyetlerini kuran Beylikler Devrini bafllat›r. Mo¤ol istilas› sonras› ortaya ç›kan otorite bofllu¤u

nedeniyle, Isparta ve çevresinde Anadolu beyliklerinden Hamido¤ullar›, bölgenin yönetimini ele geçirir (Böcüzade 1983:18-29, Kofo¤lu 2006:95-142). Feleküddin Dündar Bey döneminde; önce Uluborlu, arkas›ndan da E¤irdir beylik merkezi olmufltur (Demirdal 1968:46, Kofo¤lu 2006:143-197). Hamido¤ullar› k›sa sürede; Burdur-Gölhisar, Korkuteli ve Antalya’ya kadar s›n›rlar›n› geniflletir. Bundan sonra, beylik iki koldan ilerlemeye bafllar. Dündar Bey, E¤irdir ve çevresinde Hamido¤ullar›n›, kardefli Yunus ise, Antalya ve çevresinde Tekelio¤ullar› Beyli¤inin hakimiyetini bafllat›r (Karaca 2002:39-40). Sonraki süreçte, Hamido¤ullar› Beyli¤i ile Konya ve çevresinde yer alan Karamano¤ullar› Beyli¤i aras›nda, toprak konusunda mücadeleler bafllar (Anonim 1982:3521).

XIV. yüzy›l bafllar›nda güçlenen Hamido¤ullar›, Anadolu’da mevcut birçok beyli¤e göre daha etkin bir konumdad›r. 1314 y›l›nda Anadolu’ya gelen ‹lhanl› valisi Emir Çoban, Anadolu Beyliklerine ‹lhanl› egemenli¤ini kabul ettirmek ister. Bu do¤rultuda, ba¤l›l›¤›n› bildiren beylerden biri de Dündar Bey’dir (Kofo¤lu 2006:169-170). 1324 y›l›nda bölge valisi olan Temürtafl (Demirtafl), beyli¤in üzerine do¤ru harekete geçince, Dündar Bey Antalya’ya gider ve yakalanarak öldürülür (Emecen 1999:195). Böylece, bölgeyi yönetimi alt›na alan Temürtafl, Antalya’n›n yönetimini de Dündar Bey’in ye¤eni Mahmud Bey’e b›rak›r. 1327’de vali Temürtafl’›n ‹lhanl› yönetimiyle iliflkileri bozulup Memlükler’e s›¤›nmas›yla, bölgenin idaresi tekrar H›z›r Bey’in baflkanl›¤›nda Hamido¤ullar›’na geçer (Komisyon 2003:65, Kofo¤lu 2006:197-210).

1328 y›l›nda H›z›r Beyin ölümüyle birlikte bafllayan kar›fl›kl›klar nedeniyle Hamido¤ullar› s›ras›yla; Necmeddin ‹shak, Muzaffereddin Mustafa, Hüsameddin ‹lyas, Kemaleddin Hüseyin Beyler taraf›ndan yönetilmifltir (Do¤an 2008:28-29, Kofo¤lu 2006:210-277).

Hüseyin Bey; Karamano¤ullar›’n›n beylik üzerindeki bask›s›n› kald›rmak için Osmanl›lardan yard›m ister ve bu yard›m karfl›l›¤›nda da; Yalvaç,

(4)

fiarkîkaraa¤aç, Beyflehir, Akflehir ve Seydiflehir yörelerini Osmanl›lara satar (Emecen 1999:195). Ayr›ca, 1389 y›l›ndaki Kosova Savafl›’nda Osmanl›lara yard›m amac›yla askeri birlik gönderildi¤i de bilinmektedir (Uzunçarfl›l› 1995:51). 1390 y›l›nda Karamano¤ullar›’n›n üzerine yürüyen Y›ld›r›m Bayezid’in bu topraklar›n tamam›n› almas›, Isparta ve çevresinin de kesin bir flekilde Osmanl› yönetimine girmesini sa¤lam›flt›r. 1391’de de Kemaleddin Hüseyin Bey’in ölmesiyle; Hamido¤ullar› Beyli¤i sona ermifltir (Kofo¤lu 2006:257-286, Emecen 1999:196).

1402 Ankara Savafl› sonras› Anadolu’da yaflanan Fetret Devrinde beyliklerin yeniden canlanmas›yla, bölge tekrar Karamano¤ullar› Beyli¤i’nin yönetimine girer (Uzunçarfl›l› 1995:316). 1415 y›l› Çelebi Mehmed (1413–1421) döneminde Isparta ve çevresi yeniden Osmanl›lara ba¤lan›r. Ancak, k›sa bir süre sonra tekrar yönetim Karamano¤ullar›’n›n eline geçmifltir. Bu dönemden sonra, özellikle II. Murad (1421–1444) devrinde bölge Karamanl›-Osmanl› mücadelesi içerisinde kal›r. Sultan II. Murad; aradaki sorunlar›n giderilmesi ve önceden al›nan topraklar›n geri verilmesiyle Karamano¤lu ‹brahim Bey’e, beyli¤in bafl›nda kalmas› için izin verir. Bu geliflmelerden sonra, XVI. yüzy›l bafllar›na kadar Isparta ve çevresinde önemli bir siyasal de¤iflim olmaz (Komisyon 2003:64-65, Kofo¤lu 2006:293-297).

Osmanl› Devletinin gerileme ve çöküfl dönemlerinde merkezi otoritenin zay›flamas› nedeniyle bölge bir çok alandaki geliflmelerden uzak kal›r; hatta Anadolu’nun birçok yerinde gerçekleflen isyan ve ayaklanmalarda bunda rol oynar.

Milli Mücadele döneminde Uluborlu’da; ülkenin kurtuluflu için kurulan derneklerin flubeleri aç›lm›fl ve fiili olarak milli mücadeleye girilmifltir. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmas›yla birlikte, I. Dünya ve Kurtulufl Savafl›nda Anadolu’nun kurtuluflu için mücadele veren Uluborlu, Türkiye’de en çok ‹stiklal

Madalyas›na sahip ilçe olma unvan›na sahip olmufltur (Demirdal 1968:59, Komisyon 2003:530).

2- Kentsel Geliflim

Türk egemenli¤inde; eski adlar› “Borgulu, Burgulu, Borulu” ve günümüzde Uluborlu olarak adland›r›lan ilçe, önemli bir merkez olmufltur (Demirdal 1968:62-64).

Kaynaklardan edindi¤imiz bilgilere göre, Selçuklular döneminde kentte; on üç medrese aç›lm›fl, baz› flehzadeler Uluborlu’da ikamet etmifllerdir. I. Alâeddin Keykubad’›n o¤lu flehzade Rükneddin’in, Uluborlu’da öldü¤ü ve buraya defnedildi¤i bilinir. Mezar›n›n yan›nda kendi ismiyle an›lan bir medrese infla edilmifltir (Turan 1993a:409-410, Demirdal 1968:45-46). K›rflehir dolaylar›nda bafllayan Babai isyan›ndan kaçan Ahi’lerin bir k›sm› Uluborlu’ya gelip yerleflmifllerdir. Bunlara ait baz› türbeler ve Arapc›k ad›yla an›lan bir çeflme günümüze kadar gelmifltir. Anadolu Selçuklular› sonras› Hamido¤ullar› Beyli¤i’nin idaresine giren Uluborlu, on y›l kadar beyli¤in baflflehri olmufltur.

Kent, Osmanl› döneminde Anadolu Eyaletinin bir kazas› olarak yap›land›r›lm›flt›r. Uluborlu, Yavuz Sultan Selim (1512–1520) devrinde düzenlenen Taksimat-› Memalik-i Osmaniye’de, Hamit ilinin 21 kazas›ndan beflincisi olarak gösterilmektedir (Demirdal 1968:59, Komisyon 2003:530).

XV. yüzy›l Timur istilas› sonras› Uluborlu Kalesi y›kt›r›l›nca, buran›n önemi azal›p Eski Uluborlu bu kale çevresinde geliflmifltir. XV.-XVI. yüzy›llarda kentte, 20 mahalle yer al›p bunlardan biride H›ristiyan mahallesidir. XVI. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda ise, Hamit Sanca¤›n›n en kalabal›k yerleflimi oldu¤u ifade edilir (Ar›kan 1988:53-54).

Uluborlu, Tanzimat’tan sonra yap›lan taflra yönetim reformu sonras›, 1867’de Konya Vilayetine ba¤l› Isparta Sanca¤›nda yer alan bir kazad›r. 1877, 1892 ve 1903 y›llar›ndaki idari taksimatta kent durumunu muhafaza etmifltir. Uluborlu’da; 1869 y›l›

(5)

kay›tlar›nda 13, 1892’de ise 19 mahalle ile 11 köy ismi yer almaktad›r (Anonim 1982:3523).

1892 Konya Vilayet Salnamesine göre kentte; 6 camii, 18 mescit, 8 türbe, 3 han, 2 hamam, 11 medrese, 4 Müslim 1 gayr-i Müslim okulu, 1 Rum Ortodoks kilisesi mevcuttur. Bunlar›n d›fl›nda yer alan sosyo-ekonomik anlamdaki yap›lar›n çoklu¤u ise kentsel geliflimin bu dönemdeki önemini ortaya koymaktad›r (Anonim 1982:3525, ayr›ca kentsel geliflim aç›s›ndan vak›f hizmetleriyle ilgili olarak bkz.: Akdemir 2005:109-137).

XIX. yy sonu ve XX. yy. bafllar›ndaki nüfus say›mlar›yla Uluborlu’nun demografik yap›s› hakk›nda bilgiler mevcuttur. Kaynaklarda nüfusun; 1831’de 4.960, 1869’da 7.626, 1877’de 7.571, 1882’de 7.813, 1893’de ise 15.054 oldu¤u ifade edilmektedir. Mevcut say›mlarda gayr-i Müslim nüfusun 1/10’u kadar oldu¤u gözlenmektedir (Anonim 1982:3523-3525).

1760 senesinden itibaren kaza merkezi oldu¤u belirtilen kentte, 1827 y›l›nda belediye teflkilat› kuruldu¤u belirtilmektedir (Komisyon 2003:532).

1911 y›l›nda ç›kan büyük bir yang›nda zarar gören kale etraf›ndaki eski Uluborlu yerleflimi terk edilmifl ve 1935 y›l›ndan itibaren de günümüz yerleflimi ortaya ç›kar (Demirdal 1968:114-115). Isparta iline ba¤l› bir ilçe olan Uluborlu’da; Güreflyeri, Kabaa¤aç, Pazar, Toprakl›k, Taflköprü ve Zincirli mahalleleri bulunmaktad›r.

ULUBORLU ALÂEDD‹N CAM‹ 1- Yap›n›n Yeri ve Ad›

Alâeddin Camii; Isparta ‹li, Uluborlu ilçesi, Uluborlu Kalesi surlar› d›fl›nda kalan Türk dönemi Eski Uluborlu yerlefliminde, yüksek bir tepe üzerinde genifl bir düzlükte infla edilmifltir (Res.1). Yap›n›n; kuzey ve güneyinde yüksek, meyilli bir arazi mevcuttur. Bat›s›nda; Osmanl› Dönemine ait Bülbül (Alemdar) Camii ve Uluborlu Cumhuriyet Anadolu

Lisesi yer almaktad›r (Res.2). Do¤usunda; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanl› dönemlerinde kullan›lm›fl Uluborlu kalesi bulunur (Res.3). Güneyinde; Cirimbolu Deresi olarak adland›r›lan meyilli arazi üzerinde, Türk dönemi yerleflimine ait birçok yap› kal›nt›s› yer almaktad›r. Anadolu Selçuklu, Hamido¤ullar› Beyli¤i ve Osmanl› dönemlerine ait bu yap›lardan; Sallanan Minare, Garg›l› Lala Pafla Medresesi, Baltabey Hamam›, Karabey Hamam›, Aslanl› Çeflme, Büyük Çeflme ve Muhittin Çeflmesi örnek gösterilebilir (Camii çevresindeki yap› örnekleri için bkz: Do¤an 2008, Demirdal 1968, Komisyon 2003). Kuzeyinde ise; genifl aç›k bir avlu ile meyilli bir arazi üzerinde eski evler ve Uluborlu yeni yerleflimi yer almaktad›r (Res.4).

Kaynaklarda, “Cami-i Uluborlu” (Ar›kan 1988:142), Alâeddin Camii olarak adland›r›lan yap›; halk aras›nda “Ulu Cami” veya “Cami-i Kebîr” olarak da bilinir (Uzunçarfl›l› 1929:234, Böcüzade 1983:96, Köse 1935:175). Yap›n›n ilk inflas›, I. Alâeddin Keykubad (1220–1237) döneminde olup hala bu isimle an›lmaya devam edildi¤ini de göstermektedir.

2- Yap›yla ‹lgili Kaynaklar

Yap›yla ilgili kaynaklara bak›ld›¤›nda, genel tan›t›ma yönelik olarak yap›lan çal›flmalar›n d›fl›nda özgün bir araflt›rmaya rastlanmam›flt›r. Yap›n›n tarihsel aç›dan de¤erlendirilmesinde; birinci el kaynak olarak kitabeleri, ikinci el kaynak olarak da bölgeyle ilgili yap›lm›fl olan siyasi tarih, monografik çal›flmalar ile tezler yer almaktad›r.

Kitabeleri: Yap›da; minare kaidesi, girifl kap›s› üzeri, harim k›sm›ndaki tafl›y›c› ayak üzerinde pandandifteki madalyon ve Uluborlu Halk E¤itim Merkezi’nde korunan kitabe ile birlikte toplam dört kitabe bulunur.

(6)

Minare Kaidesindeki Kitabe: Kuzey cephede bulunan minarenin girifl kap›s› üzerinde sivri kemerli bir nifl yüzeyinde yer al›r (Demirdal 1968:88)1 (Res.5). Yaklafl›k 84cm.X 90cm. boyutlar›ndaki kitabe levhas›n›n yüzeyinde mermer üzerine sülüsle yaz›lm›fl befl sat›rl›k onar›m kitabesidir (Erdinç 1999:112-117, Böcüzade 1983:96)2:

Trankripsiyonu:

Ve enne’l-mesâcide lillâhi felâ ted’ü ma’allahi ehadâ

Emera bi-imâreti hâze’l- mescidi’l-câmi’l-mübâreki fi eyyâmi devleti’s- sultâni’l- a’zam

Z›llu’llâhi fi’l-âlem g›yâsü’d-dünyâ ve’d-din Mes’ud b. Keykavus

Halleda’llâhü devletehu abdü’z-zaif el-muhtâc ilâ rahmeti rabbihi

El-latif Bedrü’d-din Ömer b. Emirü’l-hâc melikü’s-sevâhil fi sene semânin

ve sitte mie.

Tercümesi:

Mescidler flüphesiz Allah’›nd›r. Öyleyse orada, Allah ile beraber baflkas›na ibadet etmeyin3 Bu mübarek camiin imar›n› büyük sultan, hükümdarl›¤› zaman›nda emretti.

Cihanda Allah’›n gölgesi din ve dünyaya yard›mc› Keykavus’ün o¤lu

Mesud’un üzerine olsun

Allah’›n rahmetine muhtaç zay›f kulun saltanat›n› Allah ebedi k›ls›n

Hac emiri, sahillerin kumandan› Ömer’in o¤lu Bedreddin 680/1281 y›l›nda bu tamiri yapt›.

Kuzey Girifl Kap›s›ndaki Kitabe: Kuzey cephe girifl kap›s›nda yer alan onar›m kitabesidir (Res.6). Kitabe; 140 cmX80 cm boyutlar›nda mermer üzerine, on sat›rla, celi sülüs hatt›yla yaz›lm›flt›r (Erdinç 1999:154-159).

Trankripsiyonu:

⁄afil olma âkil ol dinleyin ey ›rk-› Güzin Vatand›r ma’bedin imân çal›flmak ey ehl-i din Alâaddin-i Selçukdan mükemmel bir yâdigârd›r Kazâen yand› bu ma’bed seneler old› hazin Bin üç yüz yigirmi yediden beri hep halk-› kazâ Sarf-› himmet ettiler hakkâ hezârân âferin Devr-i Cumhuriyyetin nakdine-i âsâr›n› Gördi k›smen halk›m›z yapd›lar hem pek dil-niflin

Cevheriden buldun ammâ yâ ç›kar seyyâl-i zâr U’budu’llâhe cemîan “fedhuluhâ hâlidin”

Tercümesi:

Ey seçkin ›rk›n insanlar› dinleyin gafil olmay›n, ak›ll› olun.

Ey din ehli kifliler mabedimiz olan vatana çal›flmak imand›r.

Bu eser Selçuklu Sultan› Alâaddin’den çok mükemmel bir hat›rad›r.

Ne yaz›k ki bir kaza sonucu bu mabed yanm›fl ve gönüller hüzünle dolmufltur.

Bin üç yüz yirmi yediden beri bu kazan›n halk›

1 Kitabe; 1909’da ç›kan yang›n öncesi, bat› giriflinde iken 1929 y›l›nda yap›n›n yeniden inflas›nda minaredeki yerine konulmufltur. 2 Kitabe metninde tam olarak bir tamir faaliyetinden söz edilmese de, bani isminden sonra zikredilen “Ömer o¤lu Bedreddin” ibaresi,

araflt›rmac›lar›, kitabenin onar›m kitabesi oldu¤u düflüncesine sevk etmifltir. 3 Kur’ân-› Kerîm, Cin Suresi 18. ayet.

(7)

4 Kitabenin, ‹smet Pafla okulunda korundu¤u, k›r›k ve yanm›fl k›s›mlar›n onar›larak yaz› bütününün ortaya ç›kar›ld›¤› ifade edilir. 5 Mehmet Nuri Alt›ntabak (1878–1954), Ispartal›d›r.

Allah için bu mabede ilgilerini hiç esirgemediler, kendilerine binlerce teflekkür olsun

Cumhuriyet devrinin gözle görünür eserlerini Halk›m›z k›smen gönlüne hofl gelecek flekilde yapm›fllard›r.

Cevheri tarihten (y) harfini ç›kararak bu eserin tarihini düflürdük

Hepiniz Allah’a ibadet edin “ve ebediyen cennete girin”

1345/1926–27

Halk E¤itim Merkezindeki Kitabe: Kaynaklardan edindi¤imiz bilgilere göre kitabe, Caminin özgününde kuzey kap›s› üzerinde iken, H.1327/M.1909 yang›n› sonras› k›smen tahrip olmufl ve korumaya al›nm›flt›r. Befl sat›rl›k kitabe, 70cmX1m boyutlar›nda mermer üzerine sülüs karakterde yaz›lm›flt›r (Demirdal 1968:86, Köse 1935:175, Uzal 2006:50-52, Y›ld›r›m 1999:23-24)4:

Trankripsiyonu:

Benâ hezel-mesecidi’l- Mübareke fi eyyâmi devleti’s-sultan

El- a’zamü flahinflahi’l-muazzam zillullahi fi’l-alemi

Alaad’dünya ve’d-din ebu’l-feth Keykubad b. Keyhüsrev ve min

mâ’le’l-meleketi’l-alimeti

El-adiletü Ismetü’d-dünya ve’d-din safvetü’l-‹slam ve’l-müslimine benet

El-melik efl-flehid Tu¤rulflah b. K›l›çarslan dâme ikbaluhe fi Receb sene

tis’a ve ›flrin ve site mie

Tercümesi (Demirdal 1968:86-87, Köse 1935:175):

Bu cami, büyük sultan, azametli, flahlar flah›, Allah’›n yeryüzündeki gölgesi, din ve dünya yücesi, ülkeler fatihi Keyhüsrev o¤lu Keykubad’›n saltanat› günlerinde, K›l›ç Arslan’›n flehid o¤lu Melik Tu¤rulflah’›n alim ve adil k›z› ‹slam’›n ve Müslümanlar›n safveti, dünya ve dinin berrakl›¤› -Allah ikbalini daim k›ls›n - Melike ‹smet’in mal›ndan (ve onun ad›na) infla edildi. 629 senesinin Receb ay›nda (M.1231)

Pandantifteki Kitabe: Daire biçimli madalyon içerisinde, Hüseyin yaz›s›n›n ortas›nda “Mehmed

Nuri 1351” (1932–1933) ibaresi, sanatç› kitabesi

olarak karfl›m›za ç›kar (Res.7). Bu, hattat ismi ve yaz›m tarihidir. Uluborlu’ya en yak›n ilçe olan Senirkent’te bulunan H›d›r Çelebi (Pazar) Camiinde de bu ismin ayn› flekilde geçmesi, Mehmed Nuri’nin bu y›llarda bölgede çal›flan hat sanatç›s› oldu¤unun bir göstergesidir5.

Yaz›l› kaynaklara göre yap›yla ilgili olarak; XVI. yüzy›ldan XIX. yüzy›la kadar olan döneme ait baz› kay›tlara Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi’nde rastlan›r. Bu kay›tlar; tapu tahrir, vakfiye, onar›m ve görevlendirmeler gibi çeflitli konularda karfl›m›za ç›kmaktad›r (Ar›kan 1988:142, Akdemir 2005:112-116, Demirdal 1968:251).

3- Yap›m Tarihi, Banisi, Yap›n›n Geçirdi¤i De¤ifliklikler ve Onar›mlar

Mevcut kitabeler ve kaynaklardaki veriler incelendi¤inde Uluborlu Alâeddin Camii; 629H./1231M. tarihinde, II. K›l›ç Arslan’›n torunu ve Tu¤rul fiah’›n k›z› Melike-i Adile taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Melike-i Adile, Alâeddin Keykubat’›n

(8)

amcas›n›n k›z›d›r. Osman Turan (1993a:266) ise yap›n›n; 625H/1227M’de Mugiseddin Tu¤rul fiah’›n k›z› taraf›ndan infla ettirildi¤ini ifade eder.

Camii günümüze XX. yüzy›l yap›s› olarak yans›r. Kaynaklara göre yap›n›n, ilk inflas›ndan bugüne kadar geçirmifl oldu¤u onar›m ve yenilemeleri flu flekildedir:

Minare kaidesinde yer alan kitabeye göre; 1281 y›l›nda tamir (Böcüzade 1983:96)6, 1652 y›l›nda eflraftan Vahap Kad› ad›nda biri taraf›ndan onar›m (Komisyon 2003:196), bir arfliv belgesine göre; 1780 y›l›nda kapsaml› bir onar›m ve yenileme7, ana girifl kap›s› üzerinde yer alan kitabeye göre; 1926–27 y›l›nda halk taraf›ndan onar›m (Erdinç 1999:154), iç mekân tafl›y›c› ayaklar›n birindeki pandantifte bulunan madalyon içerisindeki yaz›ya göre; 1932–33 y›l›nda da s›va ve süslemelerin yenilendi¤i ifade edilmektedir (Komisyon 2003:196)8. Bu kay›tlar›n d›fl›nda camiin; 1944’de çat›s› onar›lm›fl, 1969 y›l›nda Vak›flar Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan genel onar›ma (Y›ld›r›m 1999:27) tabi tutulup bugüne kadar da ilgili kurumlarca gerekli bak›m ve onar›mlar› yap›lm›flt›r.

TANIM 1- Plan

Yap› planlama aç›s›ndan; kuzey-güney do¤rultusunda dikdörtgen bir mekân kurgusuna sahiptir. Harim k›sm› üç sah›na ayr›l›p orta sah›n daha genifl tutulmufltur. Orta sah›nda, yan sah›nlara göre daha büyük çapta bir ana kubbe ve iki oval kubbe bulunmaktad›r. Do¤u-bat› ve güney k›s›mlarda iç mekân› oluflturan duvarlar ve aç›kl›klar, kuzeyde ise son cemaat yeri, minare, kütüphane, türbe eyvan birimleri mevcuttur. Üç girifle sahip yap›da dört yönde aç›kl›klar mevcuttur (Çizim 2).

2- D›fl Tasvir

Kuzey cephede, son cemaat yeri, türbe, minare ve kütüphane k›s›mlar› yer al›r (Res.8). Son cemaat yerinin girifl k›sm›; iki sütun üç kemer aç›kl›¤›yla oluflturulmufl, sütunlar birbirlerine ve duvarlara Bursa tarz› kemerlerle ba¤lanm›flt›r. Bu birim ayr›ca; ana mekâna girinti fleklinde, iki yan› kapal› ve harim k›sm›nda bulunan mahfelin uzant›s› biçiminde oluflturulmufltur Son cemaat yeri güney duvar›nda iki mihrabiye ve dört pencere bulunmaktad›r. Burada yer alan girifl kap›s›; bas›k kemerli olup, hemen üstünde kitabe yer almaktad›r (Res.9). Bu birimin üstünde ise kad›nlar mahfili bulunur. Kuzey do¤u köflede sivri kemerli aç›kl›kla türbeye girifl k›sm› yer al›r (Res.10). Kuzey bat› köflede minare ve yan›nda, günümüzde kütüphane olarak adland›r›lan dikdörtgen planl› yap› mevcuttur. Kuzey cephede ayr›ca; genifl bir avlu ve flad›rvan bulunmaktad›r (Res.11).

Minare, kuzeybat› yönde camiye bitiflik olup kübik kaide, silindirik gövdeli ve tek flerefeli biçimde yer al›p düzgün tafllarla infla edilmifltir (Res.12). Minarenin kaide k›sm›nda, merdivenlerle ç›k›lan ve kademelendirilmifl sivri kemerli girifl, bas›k kemerli kap› bulunmaktad›r. Camii çat›s›n›n bafllang›ç seviyesine kadar yer alan kaidede, nifl yüzeyindeki kitabesi yer al›r. Minare gövdesi, tu¤ladan yap›lm›fl ve koruma amac›na yönelik metal halkalarla desteklenmifltir. fierefe altl›¤›, befl s›radan oluflan testere difli formundad›r. Bunun üzerinde ise flerefe, petek ve külah k›sm› bulunur (Res.13).

Do¤u cephede, üstte befl altta dört sivri kemerli pencere dizisi bulunur. Alt pencere dizisinin ortas›nda ibadet mekân›na girifli sa¤layan kap› yer al›r (Res.14). Kap›n›n kuzeyinde yer alan pencere, kad›nlar mahfiline girifl olarak düzenlenmifltir. Bat› cephede, çift s›ra pencere düzenlemesi yans›t›r. Alt s›rada üç, üst s›rada dört sivri kemerli pencere yer 6 Kitabe k›sm›n›n çözümlenmesinde; ilk infla ve onar›m hakk›ndaki görüflleri mevcuttur.

7 B.O.A., Cevdet Evkaf, 27/fi /1194 (1780), Dosya No:175, Gömlek No:8736, Belgeye göre; yap›n›n oldukça harap oldu¤unu ve ilk inflas›ndan o güne kadar bir onar›m yap›lmad›¤› vurgulanm›flt›r. Tamir için, baflkentle yaz›flma sonras›, Hassa mimarlar›ndan Abdullah ve Mehmed halifeler görevlendirilmifltir. Ayr›ca belgede, tamirat› yap›lacak yerler, ihtiyaçlar ve bütçe hakk›nda bilgiler yer almaktad›r. Bu konuda ayr›ca bkz.: Akdemir 2005:114.

(9)

9 Yaz› sonunda düflülen 1351H./1932–1933 M. tarihinin, pandandifte yer alan madalyon içerisindeki tarihle ayn› olmas› nedeniyle; Mehmed Nuri taraf›ndan yaz›ld›¤›n› düflündürmektedir.

al›p yaklafl›k eksende sivri kemerli girifl kap›s› bulunur (Res.15). Güney cephe ise di¤er cephe kurgusuna sahip olup altta ve üstte dörder sivri kemerli pencere yer al›r (Res.16).

3- ‹ç Tasvir

Ana ibadet mekân› olarak yer alan harime, üç yönden girifl aç›kl›¤› bulunup iç mekan üç sahna ayr›lm›flt›r (Res.17). Üç sah›nl› dikdörtgen planl› yap›da, alt› adet sütun üst örtüyü tafl›maktad›r. Üst örtü; d›fltan k›rma çat› içten kubbeyle örtülüdür. Orta sah›nda; merkezde alt› sütunun tafl›d›¤› dairesel formda bir kubbe (Res.18), do¤u ve bat›daki yan sah›nlarda ise yine dairesel formda dörder küçük kubbe yer al›r. Mihrab›n yer ald›¤› güney ve giriflin yer ald›¤› kuzey bölümünde de, iki oval kubbe bulunmaktad›r (Res.19). Kubbeye geçifl, pandantiftir. Tafl›y›c› ayaklar, birbirlerine ve duvara kemerlerle ba¤lanmaktad›r (Res. 20).

Kuzeydeki kad›nlar mahfili; harimi böler gibi görünse de ana ibadet mekân›n›n bütünlü¤ünü bozmad›¤› gözlenir. Bu mahfilin alt›nda, giriflin bat› ve do¤usunda müezzin mahfili oluflturulmufltur (Res.21). Kad›nlar mahfili; son cemaat yerinin üzerinde ayr› bir birim olarak infla edilmifl ve do¤u cepheden de bir girifli bulunmaktad›r (Res.22).

Güney duvarda bulunan mihrap; kuflatma, bezeme fleridi ve nifl k›sm› olmak üzere üç bölüm halinde tasarlanm›flt›r. Kuflatma fleridi, bafll›kl› sütun fleklindedir ve üzerinde taç formu mevcuttur. Bezeme fleridinde, celi sülüs hatla Ayete’l-Kürsi yaz›l›d›r. Nifl k›sm› ise; içbükey dairesel formda, sütunçelerin tafl›d›¤› sivri kemer ile bitkisel ve yaz› bezemesinin yer ald›¤› al›nl›k fleklinde oluflturulmufltur. Mihrap nifli içerisinde de; bitkisel, perde ve sarkan kandil motifi bezemesiyle oluflturulmufl kompozisyon bulunmaktad›r (Res.23).

Minber, sade bir flekilde düzenlenmifltir. Mihrab›n bat›s›nda yer al›p, yap› ölçe¤inde mihrap gibi belli ölçülere sahiptir (Res.24). Ahflap malzemeden yap›lan minberin girifl al›nl›¤›nda celi

sülüs hatla Kelime-i Tevhid yaz›l›d›r (Res.25)9.

4- Malzeme ve Teknik

Yap›da; kesme tafl, moloz tafl, tu¤la, devflirme, ahflap ve metal malzeme kullan›m› mevcuttur. Camii duvar örgüsünde; kuzey cephede düzgün kesme tafl, di¤er cephelerde moloz örgü tafl ve pencerelerde düzgün kesme tafl kullan›lm›flt›r. Minarenin gövdesi, yatay istifle tu¤la ile örülmüfl olup kaidesi tafl malzeme ile yap›lm›flt›r.

Devflirme malzeme, muhtemelen yak›nda bulunan Apollonia antik yerlefliminden getirilmifltir. Bu malzemeler; duvar yüzeylerinde rastgele, minare kaidesindeki merdivenlerde ise, düzgün bir biçimde kullan›lm›flt›r. Güney cephede, yap›n›n temelini oluflturan k›s›mda ise yer yer devflirme malzeme kullan›m› göze çarpar (Res.26).

Ahflap malzeme; minber, üst örtü ve pencerelerde metal malzeme ise; son cemaat yerindeki girifl korkuluklar›, pencere flebekeleri, çat› ve minare aleminde kullan›lm›flt›r.

5- Süsleme

‹ç mekânda yo¤un olarak yaz› süsleme yer al›r. Bitkisel ve geometrik süslemeler genelde kubbeler ile kemer yüzeylerinde görülüp kal›p bask› tekni¤indedir.

Harimin orta sah›ndaki dairesel formdaki kubbe göbe¤inde; celi sülüs hatla yaz›lm›fl daire madalyon içerisinde sekiz tane aflere-i mübeflflere (sahabi) ismi yer almaktad›r. Bu kifliler; Zübeyr b. El-Avvam, Sa’d

b. Ebi Vakkas, Ebu Ubeyd b. Amir el-Harrâc, Said b. Zübeyr, Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydullah ile Bilâl Habefli ve Ebu Hanife’dir. Bu kubbenin

pandantiflerinde; dairesel formlu madalyon içerisinde, celi sülüs hatla yaz›lm›fl; Yâ Alim, Yâ

Gafur, Yâ Halim, Yâ fiekur ibareleri yer al›p tafl›y›c›

ayaklar›n kemer yüzeylerinde ise; celi sülüs hatl› madalyonlar içerisinde, dört büyük halife ile

Hasaneyn isimleri yaz›l›d›r. Bunlardan, Hüseyin

(10)

almaktad›r. Bu ibare hattat ismi ile bezemenin yap›m tarihidir.

Mihrab› kuflatan d›fltan ikinci fleritte, celi sülüs karakterde Ayete’l- Kürsi yaz›l›d›r. Mihrab›n üzerindeki iki pencere aras›nda da, celi sülüs karakterde Allah ve Muhammed ibareleri yer almaktad›r.

Minberin girifl al›nl›¤›nda, celi sülüs hatla,

Kelime-i Tevhid yaz›s› bulunur.

Kad›nlar mahfilinde yer alan pandantiflerde; Allah’a yakar›fl› ifade eden celi sülüs hatla yaz›lm›fl,

Yâ Deyyân, Yâ Subhan, Yâ Hannân, Yâ Mennân

ibareleri yer almaktad›r.

D›fl cephede süsleme; son cemaat yeri mihrabiyelerindeki perde ve kandil motifi ile tavan k›sm›nda yer alan bitkisel bezeme, kitabelerdeki yaz› süsleme ve pencerelerin kemer seviyesinde dolaflan birbirine paralel iki s›ra halindeki sade düz silmelerden ibarettir. Silmeler, cephe hareketlili¤ine yönelik unsur olarak göze çarpar.

DE⁄ERLEND‹RME VE SONUÇ

Uluborlu kent dokusu içerisinde en erken tarihli minare kitabesiyle yer alan Alâeddin Camii; tarihi, konumu ve mimari biçimlenifli aç›s›ndan bölgenin önemli yap›lar›ndan biri olma özelli¤ine sahiptir. XIII. yüzy›lda bölgedeki Türk yerleflmesinin dini mimarideki kayna¤› olarak karfl›m›za ç›kan yap› özgün de¤ildir. Mevcut yap›, XX. yüzy›l bafllar›nda tekrar infla edilmifltir. Alâeddin Camii; eski kent dokusunda, yüksek bir tepede, genifl bir düzlük üzerinde dikdörtgen mekân kurgusu anlay›fl›nda planlanm›flt›r. Yap›; tek minareli, üç yönden girifli olan, içten kubbeli, d›fltan k›rma çat› örtüye sahiptir. Süsleme; yo¤un olarak iç mekânda yaz› ve bitkisel bezeme olarak yer al›r.

1909 y›l›ndaki yang›n yap›n›n milad› niteli¤indedir. Bu yang›n sonras› yeniden infla edilen yap›, bütünüyle bu dönem mimari özelliklerini tafl›maktad›r.

Yap›n›n, Osmanl› son dönem mimari unsurlar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda; dönemin baflkent ekollü yap›lar›yla birebir benzeflmesini aramak yanl›fl

olur. Ancak, plan kurgusu ve kubbe sistemi aç›s›ndan klasik dönem aray›fllar› sezilmektedir. Süsleme özellikleri; dönemin taflra anlay›fl›n›n bir ifadesi fleklinde ele al›nabilir. Asl›nda bu anlay›fl›n, tüm yap› ölçe¤inde var oldu¤unu söylemek de mümkündür. Bu oluflumda; halk›n be¤enisi, mevcut flartlar, usta ve sanatç› etkisinin oldu¤unu söyleyebiliriz.

KAYNAKÇA

Akda¤, M. (1959). Türkiye’nin ‹ktisadi ve ‹çtimai Tarihi, I, Ankara: T.T.K. Yay›nlar›.

Akdemir, M. S (2005). Osmanl› Arfliv Belgelerine Göre Uluborlu’daki Vak›f Hizmetleri. Aray›fllar, (13), Isparta: 109–137.

Anonim (1982). Isparta, Yurt Ansiklopedisi, 1982/5, ‹stanbul:3505–3615.

Ar›kan, Z. (1988). XV-XVI. Yüzy›llarda Hamit Sanca¤›, ‹zmir: Ege Üniversitesi Yay›nlar›.

Aksarayi, K. M. (2000), Müsâmeretü’l-Ahbâr, (Çev.: Mürsel Öztürk), Ankara: T.T.K. Yay›nlar›.

Baykara, T. (1990). Anadolu’nun Selçuklular Devrindeki

Sosyal ve ‹ktisadi Tarihi Üzerinde Araflt›rmalar, ‹zmir: Ege

Üniversitesi Yay›nlar›.

Böcüzade, S. S. (1983). Kuruluflundan Bugüne Kadar

Isparta Tarihi, (Çev: Suat Seren), ‹stanbul: Serenler Yay›n›

Cahen, C. (1994). Osmanl›lardan Önce Anadolu’da

Türkler, ‹stanbul: E Yay›nlar›.

Can, H. (1998). Uluborlu’nun Dünü Bugünü, Isparta. Demirdal, S. (1968). Bütünüyle Uluborlu, ‹stanbul: Acar Matbaas›.

Do¤an fiaman, N. (2008). Isparta’da Selçuklu ve Beylikler

Dönemi Mimarisi, Isparta: Isparta Valili¤i ‹l Kültür ve Turizm

Müdürlü¤ü Yay›nlar›.

Emecen, F. (1999). Isparta, T.D.V. ‹slam Ansiklopedisi, 1999/19, ‹stanbul: Diyanet Vakf› Yay›nlar›, 194–200.

Erdinç, Ü. (1999). Isparta ve ‹lçelerinde Bulunan Selçuklu

Beylikler ve Osmanl› Dönemi Yap›tlar›n›n Kitabeleri,

(Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi), ‹zmir: D.E.Ü. Sos. Bil. Enst. Gel. Türk El San. Anasanat Dal›.

Gordlevski, V. (1988). Anadolu Selçuklu Devleti, (Çev.:Azer Yaran), Ankara: Onur Yay›nlar›.

‹bni Bibi (1941). Anadolu Selçuki Devleti Tarihi, (Çev. M. Nuri Gençosman-F. Nafiz Uzluk), Ankara.

‹bni Bibi (1996). El Evamirü’l-Ala’iyye

Fi’l-Umuri’l-Ala’iyye (Selçuk-name) II, (Çev.: Mürsel Öztürk), Ankara:

(11)

Karaca, B. (2002). XV. ve XVI. Yüzy›llarda Teke Sanca¤›, Isparta: Fakülte Kitabevi.

Kofo¤lu, S. (2006). Hamido¤ullar› Beyli¤i, Ankara: T.T.K. Yay›nlar›.

Komisyon (2003). Isparta 2003, Ankara: Isparta Valili¤i Yay›n›.

Konya Vilayet Salnamesi (1317 (1901). Konya: Konya

Vilayet Matbaas›.

Köse, N. (1935). Hamidelinde Eski Eserler: Uluborlu Kitabeleri, Ün Dergisi, 1935/I (13), 175.

Ramsay, W.M. (1961). Anadolu’nun Tarihi Co¤rafyas›, (Çev.: Mihri Pektafl), ‹stanbul: M.E.B. Yay›nlar›.

Strabon (1993). Antik Anadolu Co¤rafyas›, (Çev.: Adnan Pekman), ‹stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yay›nlar›.

Tu¤lac›, P. (1985). Osmanl› fiehirleri, ‹stanbul: Milliyet Yay›nlar›.

Turan, O. (1993a). Selçuklular Zaman›nda Türkiye, ‹stanbul: Bo¤aziçi Yay›nlar›.

Turan, O. (1993b). K›l›ç Arslan II, ‹slam Ansiklopedisi, 1993/6, ‹stanbul: M.E.B. Yay›nlar›, 688-703.

Türk Ansiklopedisi (1983). Uluborlu, 1983/32, Ankara:

508.

Uzal, F. H. (2006). Anadolu Selçuklu Devleti ve Beylikler

Döneminde Uluborlu, (Yay›nlanmam›fl Y. Lisans), Isparta:

S.D.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Uzunçarfl›l›, ‹. H. (1929). Anadolu Kitabeleri, II, ‹stanbul. Uzunçarfl›l›, ‹. H. (1995), Osmanl› Tarihi, 1995/1, Ankara: T.T.K. Yay›nlar›

Y›ld›r›m, ‹. (1999). Anadolu Selçuklular›, Hamito¤ullar› ve

Osmanl› Dönemi Isparta Camileri, (Yay›nlanmam›fl Yüksek

Lisans Tezi), ‹stanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, ‹slam Tarihi ve Sanatlar› Anabilim Dal›.

Y›ld›z, F. (2000). Anadolu Selçuklular›’n›n Uluborlu

Denizli Uç Beyli¤i, (Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi),

Konya: S.Ü. Sos. Bil. Enst.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Uluborlu,_Isparta (06.03.2009).

(12)

Çizim 1: Uluborlu Haritas› ( Kadir Temurçin)

(13)

Resim 2: Alâeddin Camii, genel görünüm

(14)

Resim 4: Kuzey, Uluborlu Günümüz Yeni Yerleflimi

(15)

Resim 6: Kuzeydeki kap›, kitabe

(16)
(17)

Resim 8: Kuzey Cephe, genel görünüm

(18)

Resim 11: Kuzey Cephenin önü, flad›rvan Resim 10: Kuzey Cephe, Türbe Girifli

(19)

Resim 12: Minare

(20)

Resim 14: Do¤u ve Kuzey Cepheler

(21)

Resim 16: Güney ve bat› cepheler

(22)

Resim 18: Harim, Orta Kubbe

(23)

Resim 20: Harim, sütun, ayr›nt›

(24)

Resim 22: Do¤u Cephenin, Kad›nlar Mahfili Girifli

(25)

Resim 24: Minber

(26)

Referanslar

Benzer Belgeler

Isparta Sancağı’na bağlı Uluborlu kazası mahallatından Bahçe mahal- lesi ahalisinden iken bundan önce vefat eden Çerkez oğlu Hüseyin bin Abdullah’ın verasetini nikahlı

İnsanların Bazı Özelliklerinden Esinlenerek İsim Almış ve Sembolik Olarak İfade Edilen İğne Oyaları: Tin tin, yıldızlı tintin (Resim 23).. Hayvanların Bazı

Personel İşleri Şefi ve Memuru, yukarıda yazılı olan bütün bu görevleri kanunlara ve yönetmeliklere uygun olarak yerine getirirken, Meslek Yüksekokulu Sekreterine

Programlama İçin Gerekli Yazılımların Kurulması, Temel Bir Konsol ve İşletim Sistemi Uygulaması, Sabit, Değişken ve Nesne Kullanımı, Operatörlerin

Kapı ile, dantel gibi oyulmuş korku- luk şebekesi arasında kalan büyük üç- gen üzerinde, rumî kabartmaların orta- sında 70 sm., kuturlu yuvarlak, yarım kiirre bombenin,

Bir başka deyişle, petrol fiyatı artışlarının petrol ithal eden ülkelerde cari işlemler üzerindeki net etkisi teorik olarak belli değildir[3].. Fakat petrol

SWOT analizinde kurumun fırsatları, kurumun dışsal güçlü yönleridir. İl/ilçe merkezinde, kasaba, köyde görev yapan ilköğretim okul müdürleri aynı gruplarda

Luhiuni, the royal city of Early Iron Age kingdom Erikua; and Minuahinili, new fortress of Urartu and Haldi Temple which was built afterwards by king Minua, must be in the