• Sonuç bulunamadı

Kahramanmaraş’ta 20052007 Yıllarında Anal Yoldan Cinsel Saldırı İddiası Bulunan Olguların Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kahramanmaraş’ta 20052007 Yıllarında Anal Yoldan Cinsel Saldırı İddiası Bulunan Olguların Değerlendirilmesi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KAHRAMANMARAfi’TA 2005-2007 YILLARINDA ANAL

YOLDAN C‹NSEL SALDIRI ‹DD‹ASI BULUNAN

OLGULARIN DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹

The analysis of cases under suspicion of anal sexual assault in

Kahramanmarafl between 2005 and 2007

Ramazan KARANF‹L

1

, Sad›k TOPRAK

2

, Mustafa ARSLAN

3

Karanfil R, Toprak S, Arslan MM. Kahramanmarafl’ta 2005-2007 y›llar›nda anal yoldan cinsel sald›r› iddias› bulunan olgular›n de¤erlendirilmesi. Adli T›p Bülteni 2008;13(2):19-24

Cinsel sald›r› olgular›n›n ço¤unlu¤u kad›nlar olmakla birlik-te erkeklere karfl› yap›lan cinsel sald›r›lar da s›k görülmekbirlik-tedir. Çocuk cinsel istismar› olgular›nda özellikle erkek çocuklar sal-d›r›n›n hedefi olabilmektedir. Ayr›ca her iki cinsiyette anal bölge cinsel sald›r› hedefi olarak seçilebilmektedir.

Çal›flmada; anal yoldan cinsel sald›r› iddias› bulunan olgular›n demografik özelliklerinin ortaya konulmas› ve olgularda tespit edilen lezyonlar›n literatür eflli¤inde tart›fl›lmas› amaçland›.

Ocak 2005 ve Aral›k 2007 tarihleri aras›nda Kahramanmarafl bölgesinde meydana gelen ve taraf›m›zdan muayene edilen anal yoldan cinsel sald›r› iddias› bulunan olgularla yüz yüze görüflü-lerek anket formu dolduruldu. Muayene bulgular› ile birlikte olgular de¤erlendirildi.

Belirtilen süre içinde muayene edilen 124 cinsel sald›r› olgusu-nun 101 (%81,5)’inin kad›n, 23 (%18,5)’ünün erkek oldu¤u sap-tand›. Anal yoldan sald›r› iddias› bulunan 36 olgunun %33,3’ünün erkek, %66,7’sinin kad›n oldu¤u, %44,4’ünde anal sald›r›n›n t›bbi bulgular›, %25’inde fiziksel travma tespit edildi. 12 yafl alt›ndaki 11 ma¤durdan 8’inin erkek çocuk oldu¤u, 12 yafl üstündekilerde kad›n ma¤durlar›n daha fazla oldu¤u görül-dü. Cinsel sald›r› san›klar›n›n %94.4’ünün tan›d›k çevre ve bi-rinci derece akraba oldu¤unu tespit edildi. Olgular›n %44,5’inin olaydan sonraki ilk üç gün içinde muayene edildi¤i, olay yeri-nin en s›k %27,8 ile ma¤dur taraf›ndan bilinmeyen bir ev oldu-¤u saptand›.

Bu çal›flma, ma¤duriyetlerin azalmas› ve hukuki ifllemlerin

sa¤l›kl› yürütülebilmesi için cinsel sald›r›ya maruz kald›¤› id-dias› bulunan olgular›n en k›sa sürede adli t›p uzman›n›n bu-lundu¤u merkeze naklinin sa¤lanarak muayene ve de¤erlendir-menin yap›lmas› gerekti¤ini gösterdi.

Anahtar kelimeler: Cinsel sald›r›, anüs, penetrasyon SUMMARY

Even though the majority of sexual assault victims are wo-men, such assaults against men are also seen. In cases concer-ning children, male subjects can particularly be the target of se-xual assault. Besides, anal region can be chosen as the target for sexual assault.

The aim of this study is that showing of demographics of anal sexual assault cases and discussion of physical signs under the light of literature.

The cases under suspicion of anal sexual assault and exami-ned in our clinic between January 2005 and December 2007 Kahramanmaras region were included into the study and a form was filled in a face to face meeting. Cases were analysed with their examination findings.

101 (81,5 %) female and 23 (18,5 %) male cases, total 124 ca-ses, were examined at this period. Among these caca-ses, 36 cases were under suspicion of anal sexual assault and 33.3 % of them were male and 66.7 % of them were female, also there were physical signs in 44.4 % of cases. Cases under 12 years of age were mostly male (8 out of 11 cases). However, cases older than 1 Sütçü ‹mam Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›, Kahramanmarafl

2 Gaziosmanpafla Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›, Tokat

3 Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen T›p Fakültesi Adli T›p Anabilim Dal›, Hatay

Gelifl tarihi: 24.01.2008 Kabul tarihi: 28.04.2008

(2)

12 years age were mostly female. Perpetrators were from the same environment or close family members in 94.4 % of cases. Examination were done in first three days. The most common place was a house that was unknown by victims in 27.8 % of cases.

The study demonstrated, in order to help victims and get better judicial service, sexual assault victims should be exami-ned by a forensic medicine specialists as soon as possible.

Key words:Sexual assault, anus, penetration

G‹R‹fi VE AMAÇ

fiiddet, farkl› toplumlarda ve farkl› boyutlarda ortaya ç›kan bir olgudur. ‹çgüdüsel olarak var olan ve çevre et-kenlerden kaynaklanan kifliye ac› veren, sa¤l›¤›n› bozan ve biyopsikososyal geliflimini engelleyen her türlü davra-n›fl fliddet olarak tan›mlanmaktad›r (1). fiiddetin alt türü olan cinsel fliddet ise, yine toplumda s›k görülen, toplu-mu ve kiflileri derinden etkileyen bir sald›r› fleklidir (2). fiahs›n r›zas› d›fl›nda yap›lan veya r›zas› olsa dahi herhan-gi bir sebepten (yafl›n›n küçüklü¤ü veya ak›l hastal›¤›) dolay› r›zas› geçersiz olan kiflilere yönelik cinsel amaçl› hareketler cinsel suç kabul edilmektedir. Bu suç, s›kl›kla erkekler taraf›ndan genellikle kad›nlara ve çocuklara kar-fl› ifllenmektedir (3).

Cinsel sald›r›lar›n, olmas› gerekenden daha az say›da il-gili makamlara bildirilmekte, tüm cinsel sald›r›lar›n›n %20’sinden daha fazlas› yetkili makamlara bildirilme-mektedir. Amerika Birleflik Devletleri’nde 1986 y›l›nda düzenlenen bir rapora göre her 100.000 kad›ndan 73’ünün cinsel sald›r›ya maruz kald›klar› ve bu oran›n her y›l artarak devam etmekte oldu¤u bildirilmifltir (2). Dünyada, cinsel fliddet s›kl›¤›n› ortaya koyan birçok ça-l›flma yap›lm›flt›r. Çaça-l›flmalar, genelde toplumun belirli bir bölümü seçilerek yap›ld›¤›ndan sonuçlar aras›nda farkl›l›klar oluflmaktad›r (4-6).

Ma¤durlar›n ço¤unlu¤u kad›nlar olmakla birlikte er-keklere karfl› yap›lan cinsel sald›r›lar da s›k görülmekte-dir. Çocuk cinsel istismar› olgular›nda özellikle erkek çocuklar sald›r›n›n hedefi olabilmektedir (7).

Dünya Sa¤l›k Örgütü taraf›ndan cinsel sald›r› sonucu meydana gelen bulgular: normal ya da nonspesifik bul-gular; eritem, fissürler, orta hat deri k›vr›m›, venöz kon-jesyon, minör anal dilatasyon, liken sklerozis, anal cinsel sald›r› bulgular› ile kar›flabilen anatomik varyasyon ve fi-ziksel durumlar; liken sklerozis, anal ve/veya vajinal streptokok enfeksiyonlar›, orta hat füzyonunda eksiklik, kas›tl› olmayan yaralanmalar, anal cinsel sald›r›

olas›l›¤›-n› düflündüren bulgular; perinenin akut abrazyonlar›, serasyonlar› ya da ekimozlar›, posterior kenarda taze la-serasyon veya skar, 2 yafl üstü çocuklarda kondiloma, be-lirgin anal dilatasyon ya da skarlaflma, cinsel sald›r›n›n kesin delili olanlar ise vücut üzerinde, oral, vajinal yada anal bölgede sperm ya da seminal s›v› varl›¤›, baflka bir bulaflma yolu olmad›¤› gösterilmifl N. Gonorrhoeae var-l›¤›, anal yada vajinal giriflte kas›tl› künt penetran lezyon-lar›n olmas› fleklinde tan›mlanm›flt›r (8,9).

Bu çal›flmada; anal yoldan cinsel amaçl› davran›fla ma-ruz kald›klar› belirtilen olgular›n demografik özellikleri, san›k-ma¤dur iliflkilerini ve cinsel sald›r› bulgular›n›n de-¤erlendirilmesi amaçlanm›flt›r.

GEREÇ VE YÖNTEM

Cinsel amaçl› davran›fla maruz kald›klar› gerekçesiyle Kahramanmarafl Devlet Hastanesi Adli T›p Poliklini-¤i’ne gönderilen olgulardan anal yoldan cinsel sald›r› id-dias› olan olgular çal›flma kapsam›na al›nd›. Ma¤durun yafl›, cinsiyeti, e¤itim durumu, olay›n nerede ve ne za-man meydana geldi¤ini, san›¤›n tan›d›k olup olmad›¤› gi-bi çok yönlü sorular içeren gi-bir anket formu haz›rland›. Bu form, Adli t›p uzman› taraf›ndan uygun bir ortamda, çal›flma hakk›nda kendilerine bilgi verildikten sonra reflit olanlar›n kendilerinden, reflit yaflta olmayanlar›n ise veli-sinin onay› al›nan olgularla yüz yüze görüflülerek uygu-land›. Ayr›ca muayene bulgular› ankete ilave edildi. Ve-rilere ait analiz sonuçlar› literatür eflli¤inde tart›fl›ld›.

BULGULAR

Ocak 2005 ve Aral›k 2007 tarihleri aras›nda muayene-ye gelen 4352 olgunun 124 (%2,8)’ü cinsel sald›r› muamuayene-ye- muaye-nesi için gelmifl olup, olgular›n 101 (%81,5)’inin kad›n, 23 (%18,5)’ünün erkek oldu¤u saptanm›flt›r. Anal yoldan cinsel sald›r› iddias› bulunan 36 olgunun 24 (%66,7)’ünün kad›n, 12 (%33,3)’sinin erkek oldu¤u saptand›. Olgular›n kad›nlarda en s›k (%33,3) 18 yafl üzerinde, erkeklerde en s›k (%16,7) 7-12 yafl grubunda oldu¤u belirlenmifltir (Tablo 1).

Olay tarihi ile muayene tarihi aras›nda geçen süre ince-lendi¤inde; olgulardan 16 (%44,5)’s›n›n olaydan sonraki 1–3 gün içinde, 5 (%13,9)’inin 4–7 gün, 3 (%8,3)’ünün 8–30 gün, 3 (%8,3)’ünün olaydan 31–80 gün, 9(%25)’unun ise 180 günden daha uzun bir süre sonunda muayene için getirildikleri görüldü.

(3)

Tablo 1. Olgular›n yafl ve cinsiyete göre da¤›l›m› YYaaflflllaarr TTooppllaamm Cinsiyet 0-6 7-12 13–15 16-18 18+ Erkek 2 6 2 1 1 12(%33,3) Kad›n 1 2 4 5 12 24(%66,7) TTooppllaamm 33 88 66 66 1133 3366((%%110000)) Olgulardan sadece %5,6’s› san›¤›n tan›mad›¤› kifli du¤u saptan›rken, %13,9’unun birinci derece akraba ol-du¤u belirlenmifltir (Tablo 2).

Tablo 2. San›k-ma¤dur aras›ndaki yak›nl›k derecesi

YYaakk››nnll››kk nn %%

Tan›m›yor 2 5,6

1.derece akraba 5 13,9

Tan›d›k çevre ve komflu 29 80,5

TTooppllaamm 3366 110000

Olay›n gerçekleflti¤i yer aç›s›ndan bak›ld›¤›nda; birin-ci derece yak›n› taraf›ndan birin-cinsel sald›r›ya maruz kalan 5 (%13,8) olguda olay›n san›k-ma¤durun birlikte kald›kla-r› evde (ma¤durun evi), 9 (%25)’unda san›¤›n evi, 8 (%22,2)’inde d›fl ortamda meydana geldi¤i saptand›. 10 (%27,8) olguda ma¤durun ev hakk›nda bilgisinin olmad›-¤› veya san›olmad›-¤›n temin etti¤i bir ev oldu¤u, 3 (%8,3) olgu-da otomobil içinde, 1 (%2,8) olguolgu-da olay›n okulolgu-da mey-dana geldi¤i görüldü (Tablo 3).

Tablo 3. Olay yeri özellikleri

YYeerr nn %% Ma¤durun evi 5 13,8 San›¤›n evi 9 25 D›fl ortam 8 22,2 Bilinmeyen ev 10 27,8 Otomobil içinde 3 8,3 Okulda 1 2,8 TTooppllaamm 3366 110000

Ma¤durlar›n ailesel özelliklerine bak›ld›¤›nda; 29 (%80,6)’unun öz anne ve babas› ile birlikte yaflad›¤›, 5 (%13,9)’inin anne ve babas›n›n ayr›, bir olgunun ise ev-latl›k olarak yaflad›¤› görüldü.

Yap›lan muayenede; olgular›n 9 (%25)’unda cinsel sald›-r› bulgulasald›-r› d›fl›nda vücudun di¤er bölgelerinde fiziksel travma tespit edildi¤i, r›zas› olan 4 olgunun hiç birisinde

fiziksel travma tespit edilmedi¤i görüldü. Anal yoldan cinsel iliflkiye izin veren 4 olgunun 3’ünde, r›zas› olmayan 32 olgunun 13’ünde anal bölgede t›bbi bulgular›n›n mev-cut oldu¤u saptand›. Pozitif bulgu saptanan 16 olgunun oran› %44,4 olarak tespit edildi (Tablo 4). Anal muayene-de, 4 olguda fissür fleklinde lezyonlar görüldü. Bu olgula-r›n birinde anal yoldan sald›r› iddias› bulunmamaktad›r. Di¤er 3 olguda anal yoldan sald›r› iddias› bulunmakla bir-likte; 1 olguda sald›r›n›n ilaçla uyutulduktan sonra ve 1 ol-guda ise anal yoldan sald›r›n›n muayeneden bir ay önce meydana geldi¤i iddia edilmekteydi. Olay›n flekli ve süre-sine göre; gerekli olgulardan biyolojik örnekleme ve psi-kiyatri konsültasyonlar› yap›ld›. Ancak geri bildirim ol-mad›¤›ndan al›nan örneklerin ve istenen psikiyatri kon-sültasyonlar›n›n sonuçlar› de¤erlendirilemedi. Laboratuar tetkikleri ve özellikle çocuk psikiyatri olgular›n›n de¤er-lendirilmesi ilimiz d›fl›nda yap›lmaktayd› ve buradan al›-nan sonuçlar ilgili savc›l›klara gönderilmekteydi.

Tablo 4. R›za ve anal bulgu olup olmad›¤›

RR››zzaa TTooppllaamm YYookk VVaarr ((nn %%)) Anal Yok 19 1 20(55,6) sald›r› Var 13 3 16(44,4) bulgusu TTooppllaamm 3322 ((8888,,99)) 44 ((1111,,11)) 3366((110000))

TARTIfiMA VE SONUÇ

Cinsel sald›r›lar ile ilgili yap›lan demografik çal›flma-larda; cinsel sald›r› ma¤durlar›n›n büyük oranda (%96,2) kad›nlar oldu¤u, erkeklerin ise daha az s›kl›kta (%3,8) ma¤dur olduklar› bildirilmifltir (10,11). Heger ve ark ça-l›flmas›nda; cinsel istismar nedeniyle getirilen 2384 ço-cuk olgunun %82,3’nün k›z, %17,7’sinin erkek oldu¤u-nu (12), Grossin ve ark çal›flmas›nda, 418 cinsel sald›r› ol-gusunun %86’s›n›n kad›n oldu¤u bildirmifllerdir (10). Ülkemizde yap›lan baz› çal›flmalarda, bu oran› kad›nlar-da %82.6-87, erkeklerde %13-17.4 oldu¤unu bildirilmifl-tir (13,14). Çal›flmam›zda, cinsel sald›r›ya maruz kalma iddias› ile baflvuran tüm olgular›n %81,5’inin kad›n, %18,5’inin erkek oldu¤u görüldü. Kad›n oran›n›n yük-sek olmas› literatür ile uyumlu bulundu.

Virginia’da yap›lan bir çal›flmada olgular›n üçte birinin 12 yafl›ndan önce, %38,8’inin 12-17 yafl aras›nda cinsel sald›r›ya u¤rad›¤›, olgular›n üçte ikisinin 18 yafl alt›nda

(4)

oldu¤u tespit edilmifltir (15). Ayd›n ve Çolak taraf›ndan yap›lan çal›flmada, A¤›r Ceza Mahkemesi’ne yans›yan cinsel suçlarda, kad›n ma¤durlar›n 16-18 yafl, erkek ma¤-durlar›n ise s›kl›kla 11 yafl alt› grubundan oldu¤unu, Ya-vuz ve arkadafllar›, fiili livata eylemine maruz kalan olgu-lar içerisinde 12 yafl ve alt› grubunun oran›n› %65,6 ola-rak tespit etmifllerdir (7,16). Çal›flmam›zda; 13-18 yafl grubunda ve 18 yafl üstünde kad›n olgular daha fazla iken, 12 ve alt› yafl grubunda ise erkek olgular daha faz-layd›. Sonuç olarak yafl küçüldükçe erkek olgular, yafl artt›kça kad›n olgular›n anal yoldan cinsel sald›r›ya ma-ruz kalma riski artmaktad›r.

Farkl› çal›flmalarda, vakalar›n %20,9-56’unda sald›r›n›n kurban›n evinde, %20,8-46’inde ise sald›rgan›n evinde meydana geldi¤i belirtilmektedir (10,11,17). Çal›flmam›z-da; cinsel sald›r›lar›n %25’inin san›¤›n, %13,8’inin ise ma¤durun evinde meydana geldi¤i görüldü (Tablo 3). Ma¤durun evinde sald›r› gerçekleflme oran› düflük bulun-mufltur. Bu oran›n düflük olmas›n›n nedeni, sadece anal yoldan cinsel sald›r› olgular›n›n çal›flmaya dahil edilme-sinden kaynakland›¤› kanaatindeyiz.

Yap›lan bir çok çal›flmada; ma¤durlar›n büyük k›sm›-n›n resmi makamlara flikayette bulunmad›¤›, müracaat edenlerin de genellikle psikiyatrik sorunlar, korku, suç-luluk hissi gibi nedenlerle flikayette bulunduklar› ve kur-banlar›n %55.6’s›n›n rapordan y›llar önce cinsel sald›r›ya maruz kald›klar› bildirilmifltir (18,19). Bir çal›flmada, cin-sel sald›r›dan sonra ortalama 17 saat içinde yap›lan de¤er-lendirmede, anal-genital yaralanma oran› %84 olarak bu-lunmufltur (17). Anal yoldan meydana gelen cinsel sald›-r›larda, küçük yafltaki çocuklar d›fl›ndaki olgularda her-hangi bir bulgu olmayabilece¤i gibi, bu bölgede meyda-na gelen travmalar h›zl› bir flekilde iyileflebilmekte, kü-çük y›rt›klar›n sald›r›dan birkaç gün sonra tespit edilme-yebilece¤i bildirilmektedir (20,21). K›zar›kl›k ve ödem gibi anogenital bulgular›n ilk 24 saat içinde tespit edilme oran› %89 iken, 72 saatten sonra yap›lan muayenede bu oran %46’ya düflmektedir (22). Yine 48 saatlik süre bo-yunca kontüzyonlar›n görünür olmayabilece¤i için olay-dan hemen sonra yap›lan muayenelerin de¤erinin s›n›rl› olaca¤› belirtilmektedir (23). Çal›flmam›zda da, olgular›n %44,5’inin olaydan sonraki ilk üç gün içinde muayeneye getirildikleri, di¤er olgular›n olay tarihinden çok daha uzun süre sonra müracaat ettikleri tespit edildi. Bu süre-cin uzun olmas›, akut bulgular›n kaybolmas›na ve olgu-lar›n cinsel sald›r›ya maruz kal›p kalmad›klar› konusun-da sorun oluflturmaktad›r.

Riggs ve ark. yapt›¤› çal›flmada vakalar›n %37,8’inin sald›rgan› daha önceden tan›d›¤›, %23,6’s›n›n sald›rgan› daha önce bir kez gördü¤ü, %38,7’sinde sald›rgan›n ya-banc› oldu¤u, farkl› çal›flmalarda kurbanlar›n %34-54’ün-de bir yabanc› taraf›ndan sald›r›n›n yap›ld›¤›, %6-41’in%34-54’ün-de sald›rgan›n kurban taraf›ndan tan›nd›¤› bildirilmifltir (11,24-26). Jones ve ark. çal›flmas›nda; adolesan grubunda sald›rgan›n %11 ve yetiflkinlerde %41 oran›nda yabanc›, adolesanlarda %66 ve yetiflkinlerde %47 olguda sald›rgan tan›d›k oldu¤u bildirmifltir (17). Ülkemizde yap›lan bir çal›flmada, ma¤durlar›n %88’inin san›¤› tan›d›¤›n› sapta-m›fllard›r (27). Yine Barutçu ve ark. çal›flmas›nda da sal-d›r›n›n, ço¤unlukla tan›d›k çevreden biri taraf›ndan meydana getirildi¤ini bildirilmifltir (28). Yapt›¤›m›z çal›fl-mada, olgular›n %80,5’inde sald›rgan›n tan›d›k olmas› cinsel sald›r›larda sald›rgan›n yüksek oranda tan›d›k çev-reden oldu¤u düflüncesi ile uyumludur. Ancak çal›flma-m›zda bu oran›n literatürden çok daha yüksek bulunma-s›, anal yoldan cinsel sald›r› eylemine maruz kalanlar›n içinde önemli oranda erkek çocuklar›n bulunmas› ve bu nedenle de küçük yafltaki erkek çocuklar›n tan›d›k biri-leri taraf›ndan tehdit veya kand›rma yoluyla eyleme ma-ruz b›rak›lmalar›d›r.

Cinsel sald›r› olgular›nda tehdit ve fiziksel güç kullan›la-bilmektedir. Çal›flmalarda fiziksel travmalar, tüm cinsel sald›r› olgular›n›n %33-64’ünde tespit edildi¤i bildirilmifltir (11,17). Çal›flmam›zda olgular›n %25’inde fiziksel travma tespit edildi. Bu oran, literatürde bildirilen oranlara yak›n bulunsa da, sadece fiili livataya maruz kald›¤› iddias› bulu-nan olgular›n çal›flmaya dahil edildi¤i unutulmamal›d›r.

Kolposkop ya da toluidin mavisi kullan›larak yap›lan muayenelerde cinsel sald›r› olgular›n›n %87’inde genital travman›n tespit edilebilece¤i ve istatiksel olarak tek ba-fl›na makroskobik muayeneden daha fazla bulgu tespit edildi¤i belirtilmektedir (29,30). Jones ve ark. çal›flmas›n-da, cinsel sald›r› sonucu oluflan anogenital yaralanman›n adolesanlarda %83 ve yetiflkinlerde %64 oran›nda mey-dana geldi¤i belirtilmektedir (17). Riggs ve ark. çal›flma-s›nda, kad›n cinsel sald›r› ma¤durlar›n›n pelvis muayene-sinde %52,7’muayene-sinde d›fl genital, vajinal, himenal, anal, ser-vikal travma bulgular› saptand›¤›, erkek cinsel sald›r› kurbanlar›n›n %35,5’inde eksternal genital veya rektal travma bulgular› tespit edildi¤i bildirilmifltir (11). Gros-sin ve ark. çal›flmas›nda, ilk 72 saat içinde muayene edi-len tüm cinsel sald›r› olgular›n›n %13’ünde anal bulgular tespit edildi¤i, erkek kurbanlar›n ise %50’sinde anal

(5)

pe-netrasyon bulgusu mevcut oldu¤u, 72 saatten sonra mu-ayene edilen olgular›n erkek kurbanlar›n %31’inde anal penetrasyon oldu¤unu saptam›fllard›r (10). Stacey ve ark. 582 cinsel sald›r› olgusunu muayene süreleri aç›s›ndan gruplar› ay›rm›fllar ve gruplar›n de¤erlendirilmesinde; ol-gular›n %64-67’sinde anal bulgu tespit etmifllerdir (31). Çal›flmam›zda, olgular›n %44,4’ünde anal bulgu tespit edildi. Önceki çal›flmalarda, bizim elde etti¤imiz oranla-ra yak›n ooranla-ranlar oldu¤u gibi farkl› ooranla-ranlar da bulunmak-tad›r. Bu farkl›l›¤›n, anal yoldan cinsel sald›r› olgular›n-da kesin tan› kriterlerinin olmamas› ve bulgular›n farkl› yorumlanmas›ndan kaynakland›¤›n› düflünüyoruz. Biri-mimizde Toluidin mavisi ve kolposkop bulunmamakta-d›r. Bu eksikli¤in giderilmesi, makroskobik muayene ile görülemeyen lezyonlar›n tespiti aç›s›ndan önemlidir.

Yap›lan çal›flmalar de¤erlendirildi¤inde cinsel istismar flüphesi ile muayene edilen çocuklarda da cinsel muaye-ne bulgular› ile ilgili farkl› oranlar ortaya ç›kmaktad›r. Farkl› çal›flmalarda; k›zlarda %25, erkeklerde %83, k›z ve erkek olgular birlikte de¤erlendirildi¤inde %0-35 ora-n›nda pozitif anal bulgular›n tespit edildi¤i görülmekte-dir (10,12). Yap›lan ilk dönem çal›flmalar›nda, normal anatomik varyasyonlar anormal bulgular fleklinde de¤er-lendirilmifl, sonraki y›llarda normal anatomik varyas-yonlar›n ve bulgular›n daha iyi tan›mlanmas› ile cinsel sald›r› iddias› ile getirilen olgularda anormal bulgu oran-lar› önemli derecede düflmüfltür (10,12).

Cinsel sald›r› olgular›nda birçok anal bulgu tan›mlan-m›flt›r. Fakat kontrol grubu çal›flmalar› yap›larak, cinsel sald›r› iddias› olmayan olgulardaki anal bulgular›n göste-rildi¤i çal›flmalar oldukça yetersizdir (21). Myhre ve ark. çal›flmas›nda herhangi bir cinsel istismar flüphesi olma-yan 305 okul öncesi çocuk olgular›n %29-30’unda eri-tem, %51-55’inde venöz konjesyon, %33-52’sinde ekster-nal aekster-nal dilatasyon, %7-8’inde epitelyal lezyonlar tespit etmifllerdir (32).

Anal yoldan cinsel sald›r› olmadan da baz› bulgular tes-pit edilmekte ve bunlar cinsel sald›r› bulgular› ile kar›fla-bilmektedir. Olgular de¤erlendirilirken flikâyet, öykü, psikiyatrik ve fiziksel bulgular, adli tahkikat ve genitoa-nal muayene bulgular›n›n hepsi birlikte de¤erlendirile-rek karar verilmelidir (33). Bir çal›flmada, ilk muayenede fiili livata eylemini düflündüren bulgular›n bulundu¤u, ancak takip eden muayenelerde cinsel sald›r›ya ait bir lezyonun olmad›¤›na karar verildi¤i bildirilmifltir (9). Bi-zim çal›flmada anal bölgede fissür fleklinde bulgu tespit edilen 4 olgunun birinde anal yoldan sald›r› iddias› bu-lunmamaktad›r. Anal yoldan cinsel sald›r›ya maruz

ka-lan olgular›n muayenesinde, tespit edilen bulgular›n, cin-sel sald›r› iddias› olmayan olgularda da tespit edilebilece-¤i, bu nedenle çok dikkatli olunmas› gerekmektedir. Çünkü yanl›fl tan› konulmas› hem san›k hem de ma¤dur aç›s›ndan y›k›c› etkiler oluflturmaktad›r. Bu tür olgular-da fiziksel muayene ile birlikte psikiyatrik de¤erlendir-menin yap›lmas› uygun olacakt›r. Bu çal›flma, ma¤duri-yetlerin azalt›labilmesi için cinsel sald›r›ya maruz kalan ol-gular›n›n en k›sa sürede adli t›p uzman›n›n bulundu¤u merkeze naklinin sa¤lanmas› gerekti¤ini gösterdi. Yap›lan bir çal›flmada, cinsel sald›r› san›klar›n›n yakalanma oran› %3,5 oldu¤u, cinsel sald›r› merkezinin bulundu¤u yerler-de ise bu oran %69 oldu¤u bildirilmifltir (24). Böyle mer-kezlerin kurulmas› ile cinsel sald›r› iddias› bulunan olgula-r›n e¤itimli kifliler taraf›ndan de¤erlendirilmesi, bulgulaolgula-r›n kaybolmadan elde edilmesi, ayr›nt›l› öykü al›nmas›, ge-rekli laboratuar ve konsültasyonlar›n yap›lmas›n› sa¤lana-cak ve bu da hukuksal ifllemlerin h›zlanmas›nda ve ma¤du-riyetin azalmas›nda etkili olacakt›r.

KAYNAKLAR

1. Polat O. Adli T›p. ‹stanbul: DER Yay›nevi; 2000:61-66.

2. Soysal Z, Eke M. Cinsel Suçlar. In:Soysal Z, Çakal›r C. Adli T›p, Cilt III. 1st ed. ‹stanbul. ‹stanbul Üni-versitesi Bas›mevi ve Film Merkezi; 1999:1167-1244. 3. Polat O. Klinik Adli T›p. 2 nd ed. Ankara: Seçkin

Yay›nc›l›k; 2006:199-210.

4. Stacey P, Falik M. Prevalence of Violence and Its Implications for Women’s Health. Women’s He-alth Issues 2001;11:244-58.

5. Krug EG, Mercy JA, Dahlberg LL, Zwi AB. The world report on violence and health. Lancet 2002;360:1083-88.

6. Tavara L. Sexual violence: Best practice & research Clinical Obstetrics and Gynaecology 2006;20(3): 395-408.

7. Ayd›n B, Çolak B. Samsun’da A¤›r ceza mahkeme-sine yans›yan cinsel suçlar. Adli T›p Bülteni 2004;9(1):11-18.

8. WHO. Guidelines for Medico-legal Care for Vic-tims of Sexual Violence. Geneva, 1999.

9. Demirçin S, Karagöz MY, Sarg›n ÖO, At›lgan M. ‹ki olgu nedeniyle fiili livata bulgular›n› taklit eden lezyonlar›n de¤erlendirilmesi: Olgu sunumu. Adli T›p Bülteni 2007;12(1):25-31.

(6)

10. Grossin C, Sibille I, Grandmaison GL, Banasr A, Brion F, Durigon M. Analysis of 418 cases of se-xual assault. Forensic Science International 2003;131(2-3):125-130.

11. Riggs N, Houry D, Long G, Markovchick V, Feldhause KM. Analysis of 1076 cases of sexual as-sault. Annals of Emergency Medicine 2000;35(4): 358-62.

12. Heger A, Tiscon L, Velasquez O, Bernier R. Chil-dren referred for possible sexual abuse: medical findings in 2384 children. Child Abuse & Neglect 2002;26: 645-49.

13. Dokgöz H, Yan›k A, Günayd›n U, Bütün C, Sö-zen fi. Cinsel Sald›r› ‹ddias› ile Gelen 18 Yafl Üstü Olgular›n Muayene Süreç ve Sonuçlar›n›n De¤er-lendirilmesi. Y›ll›k Adli T›p Toplant›lar› Kitab›, ‹stanbul 2001:93-97.

14. Salaçin S, Alper B, Uçkan H. Seksüel sald›r›larda ma¤durun muayenesinde karfl›lafl›lan sorunlar. Adli T›p Dergisi, 1991;7:133-139.

15. Masho SW, Odor RK, Adera T. Sexual assault in Virginia: A population-based study. Womens He-alth Issues 2005;15(4):157-66.

16. Yavuz MF, Öz H. Çocuklara Yönelik Cinsel Suç-lar. 7. Ulusal Adli T›p Günleri Kitab› 1993:357-364. 17. Jones JS, Rossman L, Wynn BN, Dunnuck C, Schwartz N. Comparative analysis of adult versus adolescent sexual assault: epidemiology and pat-terns of anogenital ›njury. Acad Emerg Med 2003;10(8):872-77.

18. Nasta A, Shah B, Brahmanandam S, Richman K, Vittels K, Allsworth J, Boardman L. Sexual victi-mization: incidence, knowledge and resource use among a population of collage women. J Pediatr Adolesc Gynecol 2005;18(2):91-6.

19. Monroe LM, Kinney LM, Weist MD, Dafeamek-por DS, Dantzler J, Reynolds MW. The experien-ce of sexual assault: findings from a statewide vic-tim needs assessment. J Interpers Violence 2005;20(7):767-76.

20. Poirier MP. Care of the female adolescent rape victim. Pediatr Emerg Care 2002;18:53-8.

21. Elder DE. Interpretation of anogenital findings in the living child: ›mplication for the paediatric fo-rensic autopsy. Journal of Fofo-rensic and Legal Me-dicine 2007;14:482-88.

22. Slaughter L, Brown CRV, Crowley S, Peck R. Pat-terns of anogenital ›njury in female sexual assault

victims. Am J Obstet Gynecol 1997;176:609-16. 23. Rogers D. Physical aspects of alleged sexual

assa-ults. Med Sci Law 1996;36:117-22.

24. Tintinalli JE, Hoelzer M. Clinical findings and le-gal resolution in sexual assault. Ann Emerg Med 1985;14(5):447-453.

25. Cartwright PS. Factors that Correlate with ›njury sustained by survivors of sexual assault. Obstet Gynecol 1987;70:44-46.

26. Csorba R, Aranyosi J, Borsos A, Balla L, Major T, Poka R. Characteristics of female child sexual abu-se in hungary between 1986 and 2001: a logitudi-nal, prospective study. European Journal Obstet-rics & Gynecology and Reproductive Biology 2005;120:217-21.

27. P›narbafl›l› RTD, Özkök MS, Katk›c› U, Erel Ö, Dirlik M. Ayd›n’da erkeklerde cinsel istismar. Ad-li T›p Bülteni 2003;8(2):41-47.

28. Barutçu N, Yavuz MF, Çetin G. Cinsel sald›r› sonras› ma¤durun karfl›laflt›¤› sorunlar. Adli T›p Bülteni 1999;2:41-53.

29. Lenahan LC, Ernst A, Johnson B. Colposcopy in evaluation of adult sexual assault victim. Amj Emerg Med 1998;16:183-84.

30. McCauley C, Guzinski G, Welc R et all. Toluidi-ne Blue in the corroboration of rape in the adult victim. Am J Emerg Med 1987;5:105-08.

31. Stacey J, Bush C, Rossman L, Jones JS, Rossman P. Anogenital injury following sexual assault in women after recent consensual intercourse. An-nals of Emergency Medicine 2007;50(3):133. 32. Mhyre AK, Berntzen K, Bratlid D. Perianal

ana-tomy in non-abused preschool children. Acta Pa-ediatr 2001;90:1321-28.

33. Cheung PCH, Ko CH, Lee HYM, Ho LMC, To WWK, Ip PLS. Correlation of colposcopic anoge-nital findings and overall assessment of child sexu-al abuse: prospective study. Hong Kong Med J 2004;10:378-83

‹letiflim

Yrd.Doç.Dr. Ramazan KARANF‹L Kahramanmarafl Sütçü ‹mam Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p AD, Kahramanmarafl E-posta: ramazankaranfil73@yahoo.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüzel kişilerin dışında bireysel yatırımcıların portföy büyüklükleri göz önüne alındığında ilk on yatırımcının toplam 204 milyon $ tutarında hisse senedine

Kon- seyde görüflülecek olgular›n standardize edilmesi için hasta yak›nma ve öyküsü, rad- yolojik incelemeleri (akci¤er grafisi, gö¤üs bilgisayarl› tomografisi,

Noprolabe hemoroid grubunda maksimal dinlenme basıncı, prolabe hemoroidlerinkine oranla daha yük- sekti ve farklı istatistiki olarak anlamlıydı (p=0.017).. Fakat

Tart›flma: Klini¤imizde öncelikle ilk trimesterde deneysel olarak intrauterin fetal kay›p vaklar›nda yap›m›na bafllan›lan transabdominal koryonik villus biyopsisi ifllemi

Randomize kontrollü etkinlik çalımaları yapılırken kontrol grubunda beklenen pozitif sonuç oranı (event rate), yeni tedavi ile bu oranda elde edilmesi beklenen artı (klinik

Üç çemberin kuvvet merkezi: Üç çembere göre eflit kuvvette olan noktaya, bu çemberlerin kuvvet merkezi denir.. Bu çemberin denklemini yaz›n›z. Do¤ru ile çemberin

Bu maksatla hava kompresörü, yanma odası, gaz türbini, hava ön ısıtıcı ve ısı rejeneratörü-buhar jeneratöründen olu an 10 MW gücündeki do al gazlı kojenerasyon

Ancak, tarım kredi kooperatiflerinin kâr amacı gütmeyen daha çok sosyal amaçlı yapılar oldukları ve ayrıca çiftçi ve çiftçi işletmelerin neredeyse sadece