• Sonuç bulunamadı

Sihirbazlar kralı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sihirbazlar kralı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tt*

2 AĞUSTOS 1984

POLİTİKA YE ÖTESİ

MEHMET) KEMAL

Sihirbazlar Kralı

Sihirbazlar büyük sanatçı Zati Sungur’un ölümünden son­ ra İstabul’da bir düğün salonunda toplanarak kendilerine bir kral seçmişler. Elbette ki bu seçim üstat Zati Sungur’un yerini tutmak değil, bir formaliteyi yerine getirmek olabilir. Üstat Zati Sungur, yeri doldurulamayacak kadar yücelerde bir insandı. Zati Sungur adı, sadece becerileri ile değil, dilin içine girişi, kaynaştığı için başlı başına bir hüner sayılmıştır. Zati Sungur’u ilk izlediğimde 13-14 yaşlarındaydım. Ben Zati Sungur adını üs­ tadın değil de becerisinin adı sanırdım. Benim gibi pek çokla­ rı da öyle sanırdı. Dilimizde Nasrettin Hoca, İncili, Bektaşi fık­ raları, Ali Cengiz oyunu gibi üstadın adı yer etmişti. “ Zati Sun- gurluk etme”, “Zati Sungur musun?” gibi deyimler adının ni­ ce yaygın olduğunu kanıtlar.

Birçok sanatçıların katıldığı cenazesinde bulundum. Bu be­ nim için bir görev olduğu kadar, halkın içinden çıkmış bir bü­ yük sanatçıya duyulan saygı idi. Resmi makamların cenazeye gereken ilgiyi göstermemeleri bana dokundu. Gerçi Denizci­ lik Okulunda okumuş olduğu için gönderilen bir manga asker, gösterilen resmi ilginin bir parçasıydı. Ama bana sorarsanız yetersizdi. Zati Sungur, devletin yüce katlarında bulunmuş han­ gi değerden geri kalırdı? Halka mal olmuş bir büyük insan resmi çevrelerce de benimsenmeli, gereken ilgi kat kat gösterilme­ liydi. Durumu içine sindiremeyen Yaşar Kemal kulağıma eği­ lerek, “Bayrağa sarılmalıydı" dedi. “Hangi devlet büyüğünden

geri kalır. Bayrak da olmalı, bando da olmalı, top arabasına kon­ malıydı."

Doğrusu Yaşar Kemal gibi ben de içime sindiremedim. Bü­ yük törenlerle kaldırılan protokol büyüklerinin adı birkaç gün anılır, sonra unutulur. Ama Zati Sungur adını dilin içine kay­ naştığı yerden hiçbir güç kazıyamaz, silemez. Dilin buruk tadı içinde Zati Sungur adı yaşayıp gidecektir.

Sihirbazlar kendilerine yeni bir kral seçerlerken Zati Sungur adının büyüklüğünün ve yüceliğinin bilinci içindeler de... Ni­ tekim, “Efsaneleşen Zati Sungur krallığına veliaht tayin etmiyo­

ruz. Buna kimse cesaret edemez” diyorlar. Geleneksel ve tö-

resel olarak kendilerine bir kral seçiyorlarsa, bunun Zati Sun­ gur’un yerini alamayacağını biliyorlar. Zati Sungur bir yerde, töresel olarak kendilerine seçtikleri kral başka bir yerde ola­ caktır.

Zati Sungur adı sadece ülkemizde değil, ülkemizden önce Güney Amerika, Kuzey Amerika’dan başlayarak Avrupa, Asya kıtalarında yaygın bir üne kavuşmuş, ondan sonra ülkemizde duyulmuştur. Zati Sungur, dünyanın dört bir bucağında ilgi top­ lar, becerilerini sergilerken onun Türk olduğunu çoğu seyirci­ leri bilmiyorlardı. Nice sonra bu çok becerili, oyunlarına her­ kesi hayran bırakan oyuncunun Türk olduğu anlaşılmıştır. Dün­ yada birçok illüzyonist varken, Zati Sungur adının böylesi yü­ celere çıkması kıvanç vericidir. Sadece üstat için değil, bağlı olduğu ulus için de kıvanç verici oluyor. Aslında Zati Sungur bir gözbağcı, bir sihirbaz değil, bilimsel anlatımı ile illüzyonisttir. İllüzyonizm, gücünü sihirden, büyüden, görünmeyen güçler­ den almaz. Onun gücü kendi içindedir. Basit, sade, el beceri­ lerinin ince gücüyle beslenir. Eski sihirbazlar gibi mistik bir ki­ şiliği de benimsemez. Herkesin bildiği, ancak ivediliğinden ötü­ rü ilk bakışta göremediği bir bilmece, bulmaca oyunudur il­ lüzyonizm. Bunun böyle olduğunu, çekinmeden, gocunmadan üstat her zaman açıklamıştır. Oyunlar yaratıcılık ister. Mesle­ ğe üstadın bulgusu olan birçok oyun getirilmiştir. Bunların ki­ mini başka meslektaşları yapabilir. Ancak bilindiğine göre, üs­ tadın bildiği ve çömezlerine öğretmediği bazı oyunlar var ki, eğer kıyıda köşede formülü belirlenmemişse üstatla birlikte gi­ decektir. Yanındakilere çoğu oyunlarını öğrettiğini biliyoruz. Ancak başka töresel sanatlarda olduğu gibi illüzyonizm de usta çırak ilişkilerinde güven, bağlılık, karşılıklı özveri ister. Üstat böyle bellediği gençlere belki kendine özgü oyunlarından bir­ çoğunu öğretmiş, gizini açıklamıştır.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Üretimi yapılan kompozit numunelerin mikro yapı incelemeleri, Necmettin Erbakan Üniversitesi Malzeme Laboratuvarı’nda bulunan Hitachi-SU 1510 marka SEM cihazıyla ve

Yine de yeterince gelişmiş bir derin öğrenme yazılımının za- man ve mekân sezgilerimizi sandığımızdan çok daha mükemmel şekilde modelleyerek, homotopi tipleri kuramı

Başbakan Sayın Demirel’in de dediği gibi, Türkiye, Rusya müstesna, komşularının kendisinden çekinmeleri lâzım gelecek kadar büyük devlet ve büyük

Hattâ her tarafı kahramanlıklar ve zaferler hatıratı ile dolu olan mübarek toprakları bu sefer dikkatle gezeyim ve heyecanla tetebbü ede­ yim ile bir büyük

Mağazası Galatasaray ha­ nının altında, mahallebici dükkânının yanındaydı.. Kostüm tayör dikmede meharetiyle

metli talebelerim tarafın­ dan 9 ekimde tertibedilen jübilem, ses sanatkârı Ha­ miyet Yüceses’ in mazere­. tine binaen 18

«Aile, cemiyetlerin en küçüğü, fakat en canlısı­ dır. Aile cemiyeti, millî cemiyetin temelidir. Aile ne kadar kuvvetli olursa, millet de o kadar kudretli

Aslında yetenekli bir ressam olan Abdül­ mecit Efendi, 1900 yılında, köşkün eskimiş olan dış kapısında değişiklik yaptı.. Türk Mısır üslûbundan