• Sonuç bulunamadı

Kukla!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kukla!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sabah Penceresinden:

iyasî cinaslarda bulun­ mak ne haddimize! Hakikî kukladan bahsedece­

ğim, Yeşilköydeki Çtnar

otelinde yapılan pek mükel­

lef bir sünnet düğününde

gördüğüm ipli kukladan. Aman efendim, o ne çif­ tetelliler, o ne Karadeniz o- yunları, o ne danslar! Ben bizde kuklanın bu kadar canlısını, bu kadar kıvrağı­ nı, bu kadar tempolusunu hiç görmemiştim, hayran ol­ dum, Çiftetelli derseniz, bi­ zim mahut festivaldeki Su­ lu Kule ekipi solda sıfır ka­ lıyor, kaşık oyunu derseniz, o da öyle.

Eskiden de çok kukla gör­ müştüm, ama bu hepsini bastırdı, doğrusu. Lâkin Ka­

ragözden artık hiç hayır

yok. Kukla ne kadar geliş­ mişse, Karagöz de o kadar gerilemiş. Gerilemiş ne de­ mek? Ölmüş.

Karagözün vakitsiz ölü­

i * V

K ukla!

müne karşılık, kuklanın can lanması şaşılacak şey değil

mi? Değil, İyi düşünecek

olursak, bunda hayret edile­ cek hiçbir şey yok. Çünki kuklanın canı, ayağında ve elindedir, karagözünkü ise dilinde, Karagöz, konuşursa, konuşabilirse Karagöz olur. Kuklanın konuşmasına lü­ zum yoktur, o oynasın, ye­ tişir.

Karagöz dereden tepeden konuşursa, kimse can kula- ğiyle dinlemez. O muhak­ kak sağa sola çatmalıdır ki, başına müşteri toplayabil­ sin. Perdeye çıkıp seyirciye

diş fırçasının faziletinden

bahseden Karagöze çocuklar bile aldırış etmez. Halbuki zavallı Karagöz, bu devirde dağarcığını dolduracak espri

yi nerden bulur? Siyaset­

ten mi, cemiyetten mi, san­ at ve edebiyattan mı? Bizde bu kadar bol espriye fidelik edecek bir hayat olsa, mizah

Siyavnsgil

mecmuaları garptan makas­ la fıkra ve karikatür aktar­ maz, tiyatromuz tercüme

komediden medet ummaz,

sohbetlerimizde Marsilyalı

Marius hikâyeleri anlatıl­

mazdı.

Demek esprimiz, beslen ­

meye, beslenmeye yahut

yumruk korkusiyle kuru­

muş. Onun için, canı

dilinde olan Karagöze

artık fatiha! Ama kukla, öyle değil. Onun ne nükte­ ye ihtiyacı var, ne de hicve. Çalgıya uyup şakır şakır gö­ bek attı mı, tamam.

Zaten hayatta da öyle de­ ğil mi? Siz dilinin kemiği

olmayan, doğruya doğru,

iğriye iğri diyen, ama her

sözünde hak bildiği haki­

katle can ciğer samimi olan Karagöz adamın rahat etti­ ğini, muşta yemeden yuvar­ lanıp gittiğini hiç gördünüz mü? Halbuki kuklalar?

Ah o kuklalar! Ah o kuk­

lalar !. - r s

Referanslar

Benzer Belgeler

Vogel, biyolojik sistemlerin do¤al olarak kendilerini kopyalayabildiklerini, ama bunu yapabilmek için hem nanölçülerden çok daha büyük olan boyutlar›ndan, hem de son

Hâmid’in Ispanya’ daki arab hâkimiyeti hakkın- daki bilgilerinin derin ve sabırlı araştırmalar mahsulü bulunmayarak bu husustaki malûmatının hemen yegâne

Kurt’Iar büyük Türk yurdunun, orta ve kuzey Asyanın en çevik, ce­ sur ve akıncı hayvanlarıdır; bele kışın, biiyük sürüler halinde yaşar­ lar; Türk

Ancak, ANAP Genel Başkan Yardımcısı .Halil Özsoy, geçen hafta yaptığı b a­ sın toplantısında Özal'ın cum ­ hurbaşkanı olduktan sonra da cum a namazlarına

Genç kadın ve özellikle bereli kız portresindeki genel hava, Osman Hamdi Bey’in kadın portrelerinde yüzlere verdiği sükunet ve masu­ miyet görünümüne

Birisi senelerden beri büyük bir gazetenin

|| NUTULMAZ muharrir, rahmetli ^ R e fi’ Cevad Uiunay, «M illiyet» gazetesinin 3 Haziran 1965 tarihli sayı­ sında, «Bir Işık Doğuyor» başlığı altın­ da,

Yıldız 2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Illinois Üniversitesi’nde biyofizik alanında yaptığı dok- tora süresince