• Sonuç bulunamadı

Mevlana'yı örnek almak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mevlana'yı örnek almak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

vC '.^r

İN

i

Batı dünyasının insan haklarını tanımadığı,

bilmediği 13. yüzyılda Mevlânâ, “insan

haklan” düşüncesini ve

düşünce özgür­

lüğünü dile getirmiştir. Yaşamı boyunca

özgürlüğü hiçbir şeye değişmeyen Mevlâ­

nâ, bu nedenle çağının özgür düşünceli

insanlarının sevgilisi olduğu gibi, günü­

müzdeki özgürlüğü seven insanların da

sevgilisidir. Ülkemizde yaşanmış bağnaz­

lıkların, hoşgörmezliklerin, düşmanca dav­

ranışların yinelenmemesi için, tüm ulusça

ölüm

yıldönümünde

Mevlânâ’y* örnek

almak zorunda olduğumuz günlerde yaşı­

yoruz. Devlet yönetiminde, kişisel ilişki­

lerimizde tutacağımız yol, insanca ve

uygarca yaklaşımlar olmalıdır. Yüzyıllarca

önce bu topraklarda Mevlânâ’nın ortaya

koyduğu ilkeleri benimsemeliyiz. Bu ilkeler

özgürlüğü tanımak, hoşgörüyü benimse­

mek, insanı ve insanlığı sevmektir.

9

¡HEYULANA

'Y İ ÖRNEK

D

ÜŞÜNCELERİ, davranışları ve

’ yaşantısı ile çağını etkilemiş

olan, büyük bir düşünürdür Mev-

lâna. Kendi çağının insan gerçeğini ve

insanlık sevgisini inanılmaz bir yetenek­

le ortaya koymuştur. İnsanlık için bir

özlem, bir amaç olan düşünceleri, her

çağda olduğu gibi çağı­

mızda da insanlığa ışık

tutmaktadır.

A LM A K

Yalnız gömülü olduğu Konya’ ­ da ve yaşamını sürdürdüğü Anadolu'da değil, insana ve insanlığa değer verilen tüm ülke­ lerde coşku ve sevgiyle anılması bundandır.

D ün yan ın b irçok yerin dek i kültür ve eğitim kuruluşları bu nedenle Mevlânâ günleri, M ev­ lânâ haftaları düzenlemektedir­ ler. Kant’tan yüzyıllarca önce, insanın başlı başına bir değer olduğunu söylemiştir. İnsanın bir araç olamayacağım, bir amaç olabileceğini somut biçimde be­ lirtmiştir. Bu nedenledir ki dün­ yanın çeşitli ülkelerinde saygı ile anılmaktadır. Bir gönül adamı, insan sevgisiyle dolu bir ozan olduğu için, gönüllerde ve kafa­ larda yaşamaktadır. Belki de yüzyıllar boyu yaşayacaktır.

Bundan tam 708 yıl önce gö­ rülmemiş bir törenle toprağa verilmişti Mevlânâ. 17 aralık 1273 günü Konya halkının ve devlet adamlarının elleri üstünde taşınmıştı. Müslümanlar, Hıris- tiyanlar ve Museviler hep bir­ likte katılmışlardı bu törene. Çeşitli dinlere bağlı ve değişik düşüncedeki insanlar gözyaşı dökmüşlerdi onun için.

“ Düşmanlıklara, kıskançlıkla­ ra, kırgınlıklara sevgi ile karşı çıkılmasını’ ’ öneren bir düşünür­ dü. İnsanlık sevgisini çok güçlü, çok gerçekçi bir biçimde dile getirmişti. Hoşgörür ve insancıl davranışların dünyanın her ye­ rinde egemen olmasına çalışan bir hümanistti. 51.618 dizelik Mesnevi’si ve 50.000 dizeye yak­ laşan D ivan-ıKebir’i ile insanlar arasındaki sevgi bağlarım pekiş­ tirmeye çalışmıştı. “ Peygamber değildi ama kitabı vardı” diyen­ ler bu nedenle haksız sayılmaz­ lar.

İnşam ve insanları seven bir

YAZAN

M. İskender ÖZTURANLI

[Avukat]

insandır Mevlânâ. İnsan dedi­ ğimiz varlığa, insanlık adını verdiğimiz topluluğa gönül ver­ miş bir kişidir. “ Mezhepler şöyle dursun, dinlerin üstüne çıkan Mevlânâ” , insanın insan olma­ sını gözönünde tutar yalnız. Bunun dışında hiçbir şeye önem vermez. “ İnsan bir hamur tek­ nesi kadardır ama, her şeyden, her varlıktan yücedir” diyen Mevlânâ için, insanın büyüğü küçüğü, üstünü aşağısı, değerlisi değersizi yoktur, Ve zengin- fakir, siyah-beyaz, Müslüman- Hıristiyan arasında da hiçbir ayrıcalık gözetilemez.

Düşünceler özgürdür, düşün­ celer bağımsızdır. Ve düşünceler suçlanamaz. Hiçbir düşünce hor görülemez, kınanamaz. Her kişi istediği biçimde düşünecek, is­ tediğine inanacak, isted iğ in e inanm ayacaktır. Bu nedenle şöyle seslenir insanlara: “ Gene gel gene / İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta / İster yüz kere tövbe etmiş ol / İster yüz kere bozmuş ol tövbeni / Umut­ suzluk kapısı değil bu kapı / Nasılsan öyle gel” .

«K U L O L D A

Ö Z G Ü R Y Ü R Ü »

denle.

“ Hak ve halkı” birbirinden ayırm ayan, yaratılm ış olanın (Halkın), yaratanın (Tanrının) bir sureti (Biçimi), bir tecellisi (B elirtisi) oldu ğun u söy ley en Mevlânâ, çok büyük, çok içten, çok coşkun bir halk dostudur. Büyüklerle küçükleri, erkeklerle kadınlan, varsülarla yoksullan bir kez bile ayırt etmemiştir birbirinden. Tüm insanlara saygı göstermiştir. Hükümdarlara, ve­ zirlere, zenginlere, seçkinlere özel bir işlem yapılmasını hoş görmemiş, Tann’ nın her yara­ tığına eşit gözle bakılmasını is­ temiştir. Ona göre padişahlık, beylik, “ Halka yük olmaktır." "K ul ol da” demiştir, “ A t gibi özgür yürü. Leş gibi halkın sırtına yük olma.”

, Bir gün padişah Eüknettin, Mevlânâ’ nın konuğu olmak is­ temiş, ama Mevlânâ kapısını aç­ mamıştır padişaha. Bir başka gün ise, “ Tann seni padişah yapmış, sen şeytana uyuyorsun. Bekçilik et demişler, haksızlık ediyorsun” diye haykırmıştır pa­ dişaha. Bu sözleri duyan Riik- nettin, ağlaya ağlaya çıkmıştır Mevlânâ’nın akademisinden. Batı dünyasının insan hakla­

rım tanımadığı, bilmediği 13. yüzyılda “ insan hakları” düşün­ cesini ve düşünce özgürlüğünü dile getirmiştir. Yalnız kendi çağının değil, bütün yüzyılların en büyük düşünürüdür bu ne­

“ Bütün insanlar kardeştir, ne kul vardır ne de köle” diyen Mevlânâ, insan özgürlüğüne her şeyden çok önem veren bir idealisttir. “ Âlemin bal şerbetin­ den bana ne” diye seslenmiştir, çevresindekilere. Ve şöyle sür­ dürmüştür sözlerini: “ İşte önüm­ de benim ayran tasım /Ne malım mülküm var ne azığım/Ben gene

de senin azığın olsun diye çalış irim/Senin başmı sokacak bir yerin olsun diye/Senin bir dikili ağacın/Am a özgürlüğü kulluğa taş çatlasa değişmem.”

Yaşamı boyunca özgürlüğü hiç­ bir şeye değişmeyen, özgürlüğü her şeyin üstünde tutan Mevlâ­ nâ. bu nedenle yaşadığı çağın Özgür düşünceli insanlarının sev­ gilisi olduğu gibi, günümüzdeki özgürlüğü seven İnsanların da sevgilisidir.

“ İnsan insana bir şey borç­ ludur” Am a insanlık Mevl&nâ’ya çok şey borçludur. Onun içindir ki Birleşmiş MiUetler'e bağlı bir eğitim ve kültür kuruluşu olan UNESCO, ölümünün 700. yıldö­ nümü olan 1973 yılını, “ Mevlânâ Yılı” olarak ilân etmiştir. Onun içindir ki, dünyanın her yerinde barışın, özgürlüğün, insanlık ve uygarbğın egemen olmasını iste­ yenler, Mevlânâ’yı bugün de coşku ile anmaktadırlar.

Her yıl olduğu gibi bu yd da gömütünün bulunduğu Konya’ ­ da büyük törenler düzenlenmiş­ tir. Yeni bir anayasamn yapıl­ makta olduğu bir sırada düzenle­ nen bu törenlerden hepimizin alacağı çok büyük dersler vardır.

Yeni bir devlet düzeni kurul­ maktadır. Politik yaşama yeni insanlar, yeni düşünceler girme­ ye hazırlanmaktadır. Ama yeni yapıhrken, eski unutulmamalı­ dır. Yeni, yeni olduğu için değil, iyi olduğu için alınmalıdır. Eski, eski olduğu için değil, kötü olduğu için atılmalıdır. Bu arada gözden uzak tutulmaması gere­ ken en önemli nokta, eski olmasına karşı-ı yepyeni kalan, gücünü yitirmeyen Mevlânâ’ nın özgürlük düşüncesi ve hoşgörü anlayışıdır.

12 Eylül’ den önce yurdumuzu kasıp kavuran şiddet eylemleri­ nin kökeninde daha çok

hoş-Devam ı 14. Sayfada

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilişim Teknoloji Alanından mezun olan öğrencilerimiz, üniversite yerleştirme sınavında başarılı oldukları takdirde, dört yıllık fakültelere (Lisans programı) ve iki

Sorumlu Harcama Birimleri Fen İşleri Müdürlüğü – Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü İş birliği yapılacak birimler: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü –

(Başka siteler, örneğin Scopus, farklı veri tabanı kullandığı için aynı bilim insanı için farklı bir h-indeks değeri verebilir.) Sitede h-indeks değerinin

Tarihi Kentler Birliği tarafından bu yıl 15.’si düzenlenen “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması” ödül töreni ve sergisi, her

Şekil merkezi etrafında döndürülürke n kendisi ile çakışan en küçük dönme açısına en küçük dönme simetri açısı denir.. (Dönme simetri sayısı 360 ın en

Öğretmenlerin Görsel Sanatlar dersine yönelik görüşlerinin ele alındığı çalışmalarda, Görsel Sanatlar dersinin öğrencilerin kendilerini ifade etmesini sağladığı,

“if” bloğunun içindeki kod ancak şart sağlandığında çalışır ve blok bittikten sonra program akışı devam eder.. Şart sağlanmazsa

Hele ye şil alanları imara açmada rekorlar kıran; dünyanın sorguladığı ölümcül enerji yatırımlarını dayatan; Kyoto’yu imzalamak için bile “baş kirletici”