• Sonuç bulunamadı

İstanbul’da aşkların dansı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul’da aşkların dansı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dansın adı: Tango

Açıkhava lîyatrosu ’nun sahnesinde altı kadın, altı erkek dans

ediyordu. Hayır, sevişiyordu. Dansın, sevişm enin adı Tango’ydu...

Z e y n e p O R A L

D

UDAKLARIbirbirlerine ha değdi ha değecek gibiydi... Elleri, avuçları, birbirine kenetlenmişti... Kolları, ancak daha sıkı sarılabilmek için birbirinden ayrılıyordu... Bedenleri, karşılıklı birer tuzaktı. Hayır, hayır, ok ve yay... Tenleri yanıp tutuşuyordu (sanki)...

Bacakları, ayakları izlemekte güçlük çekiyordu insan. Ayakları gözlerle yakalamak, hızlarına yetişebilmek olanaksızdı. Fır dönüyor, dolu dizgin boşalıyor, sarmaş dolaş oluyor, daha sıkı kenetlenebilmek için birbirinden kopuyor ve uçuyordu ayaklar. Göz göremiyor, bellek durduramıyordu, o hızı, o ritmi, o devinimi...

Sahnede altı kadın, altı

erkek dans ediyordu.

Siyah dantelin arasından,

çorapla jartiyer arasından, lame, mor, eflatun, vişne çürüğü, kan kırmızısı

yırtmaçlar arasından görünen ten, çıplaktan dah ada çıplaktı. Yüksek, sivri topuklu, büekten atkılı ayakkabılar

kanatlanmaya yarıyordu. Ve bütün bunlar, kadınların dişiliğine, dişilik katıyordu... Erkekler, fötr şapkaları, bilardo ıstakaları, yumurta topukları, frak ya da takım elbiseleri, beyaz atkıları, briyantinli saçları ve “jilet” gibi tavırlarıyla tepeden tırnağa Erkek! (Büyük harfle “ erkek” .)

Sahnede altı kadın, altı

erkek dans ediyordu. Hayır, fısıldaşıp, konuşuyorlardı. Hayır, hayır, sevişiyorlardı.

Dansın adı, sevişmenin adı

Tango’ydu.

Yapı ve Kredi Bankası’nm 50.

yıldönümü nedeniyle, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda düzenlediği “Tango Pasión” yani “Tango Tutkusu” gecelerinin ilkinden söz ediyorum.

Arjantin’den

gelen, geçen yıl Broadway! sarsan

topluluk yalnız 12 dansçıdan oluşmuyor. Tangoları söyleyen iki solist ve altı kişilik orkestra “ Sexteto Mayor” (Büyük Altılı) “Tango Pasión” şenliğini bütünlüyor. Çalgıların belki de en hüzünlüsü olan

“bandaneon”un ön Diana

BÜYÜLEDİLER

1540 sar n A rjantin müe b ir tango K uüD urcJe

b uluşan in s a n a

hüzünlü G/KUSÜnu konu

alan Tango Baston

müzikali. Yap; Krscr nin

50. yıl! e?»:<n!ı*!er| çerçevesinde Açıkhava T iy a tro s u n d a * s a h n e le ri yer - 'Fotoğ-af: \ \ \ \ Serdar B E N L İ'

#

çıktığı, özellikle ikinci bölümde Hector Piazzola bestelerinin bol olduğu bir müzik ziyafeti çekiyor bu altılı. (Akordeona benzeyen bandaneonu icad edenin Band adlı bir Alman olduğu için çalgıya bu adm verildiğini bilir miydiniz.) Ve

bakmayın orkestranın yaş ortalamasının yetmiş gibi durmasına, görüntülerindeki nostaljik havayı,

yorumlarındaki coşkuyla ve “ gençlikle” harika

dengeliyorlar.

Geçen yüzyılın ortalarında

Buenos Aires limanında doğmuştu Tango: “Porteneros” (liman adamları) ve İtalyan göçmenlerin araşma katılan Küba’nın neşeli “ Habanera” şarkılarının, Brezilya’dan güneye inen zenci ritmlerinin buluşması sonucunda...Kadma hasret, terkettikleri yörelere hasret insanların hüznünü, özlemlerini ama aynı zamanda coşkusunu, umudunu, öfkesini, isyanını dile getiriyordu. “Aşağı tabaka”nm eğlencesiydi. Yüzler, bedenler birbirine yapışık yapılan bu dansı “ahlaksızlık” diye niteledi kentsoylu sınıf. 1917’de Carlos Gardel tangolarını “liman edebiyatından çıkarıp yaşamm her alanını kapsayan dizelere yer verdikten sonra bu dansı ve müziği dünyaya yaymaya başlayacaktı... 1920’lerin

sonunda, 30’larda Avrupa’da bir salgına dönüştü Tango.

Arjantin’de ise “milli kimlik”... Ama yine de her diktatörlükte, her baskı yönetiminde

yasaklandı! Çünkü sözleri eleştiri doluydu.

Önceki akşam Açıkhava

Tiyatrosu’nan sahnesinde altı kadın, altı erkek dans ediyordu. Hayır sevişiyordu. Dansın, sevişmenin adı Tango’ydu. Ve ben onları izlerken, ritm, müzik * ve devinim aracılığıyla kadınla erkeğin diyalogunu, aralarında sağladıkları uyumu, tüm duyguları dile getirebildikleri iletişimi görüyordum.

B ir uyarı: “Tango Fasion”u

izleyen hiç kimse artık “ Ben Tango bilirim, tango dans ederim” gibi şeyler

söyleyemeyecek! Bugüne dek hiç tango yapmamış

olduğunuzu anlayacaksınız!

İstanbul’da aşkların dansı

C e la le ttin K A F E S O Ğ L U

Y

azın son dem i... Ilık bir eylül akşam ı... Şecaat­ tin Tanyerli’nin “Sevdim bir genç kadını, an­ sam onun adım ’’ sözleriyle bizlere sevdirdiği tango için binlerce insan A çıkhava’nın yolunu tut­ muş. Ortayaşlılar şık, gençler sade ve sportif. Gözde renkler, siyan, kırm ızı ve pastel m avi. Siyah, sanki geceyi terketmiş, tene, elbiseye bürünmüş. Bronz o- muzlara dökülen sarı saçlarıyla yürek hoplatan genç kızların, hatlarını cömertçe ortaya koyan siyah kıya­ fetler geceye tango kadar heyecan katıyor.

Yazın son dem i... Ilık bir eylül akşam ı... Medeni­ yetlerin beşiği İstanbul, sanatçı evsahipliğinde Aıjan- tinli bir grubu ağırlıyor. Dans, estetik ve gizem le yoğ­ rulmuş tango ile iki buçuk saat IstanbuTu bir başka dünyaya taşıyan Tango Pasion’u (Tango Tutkusu)

seyretm eye doyamıyorsunuz. Sahnede, bacaklann serçe gibi zıpladığı, kolların kartal kanadı gibi hava­ landığı dans, koşuklarda, arkalarda, aşka dönmüştü. O m uzlar baŞa konm uş, eller sım sıkı kenetlenm iş, bazen göz göze konuşm a, bazen dudak dudağa koklaşma. Danslann aşkı tango, İstanbul’da aşldann dansı olmuştu sanki.

Yazın son dem i... Ilık bir eylül akşam ı... Tango­ nun yaydığı sıcaklıktan, gecenin ilerleyen saatlerinde ikan serinlik bile utandı, adeta saklandı. Taş yerine oltuğa oturan, beton yerine çakıl taşlarına basan binlerce insan, tango bitince, konuklan ayakta alkış­ layarak yolcu ederken Arjantinli grup, 2000’e 6 kala İstanbul’a tangoyu yeniden taşım anın haldi gururunu yaşıyordu. Alkışlara, gökyüzünde havai fişeklerin Sa­

manyolu yaptığı gecenin finali alevlere bürünmüş bir Yapı Kredi ile son buldu.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi ben bu hareyi hangi gölde uyutsam Güllemdeki susları hangi baltaya vursam Kök salamazdım taşkın haykırışlara Bir kısrağın enkazından. Bu yüzdendi ayaklarımdaki

G.6.Yurtdışındaki başka üniversitelerle hareketlilik ve ortak derece/diploma dışındaki işbirliklerinin (örneğin ERASMUS programının öğrenci, öğretim elemanı, idari

[r]

There are two types of hand gestures like a glove based and vision-based.In this paper, a new approach called deep convolutional neural networks, which used in

Oryantal dansla ilgili çalışma yürütürken, Birkalan-Gedik’in (2009: 324) feminist etnog- rafi çalışmaları için önerdiği bir çerçeve olan “kadınların egemen

Dünyanın dört bir yanında yüzyıllardır, farklılaşma ve ayrışmanın sosyal ve kültürel simgeleriyle, bahsi  geçen  bu  farklılaşmanın  içindeki  erkek 

İki gökada birbirleri- nin içinden birkaç kez daha geçtikten sonra yakla- şık 100 milyon yıl içinde eliptik bir gökada oluştu- rarak kaynaşmış olacaklar. Eliptik

Araştırmacılara göre bu veriler kadınların empati, birlikte çalışma gibi yeteneklerinin neden erkeklerdekinden daha güçlü olduğunun, bununla birlikte kadınlarda kaygı