• Sonuç bulunamadı

Nazım yüzünden başıma gelenler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım yüzünden başıma gelenler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4 Milliyet

i ..

Nazım

yüzünden

başıma gelenler

YILMAZ ÇETİNER

F a k s : (0 2 1 6 ) 4 6 5 20 50

Y

ıl 1 9 5 0 , Sarıyer'de bir aske­

rin, onbaşısının kafasını ka­ satura ile uçurduğu haberi akşam üzeri geldi matbaaya. Siville­ rin işledikleri cinayet olsa kolay am a askerin arasına girmek zor.

Eğer cinayet hakkında bilgileri bulur olayı ortaya çıkartırsam gaze­ temde, diğer gazetelerde büyük sük­ sem olurdu! Bu hayal ile doğru Mer­ kez Komutanlığı’nın kapısı. Paşayı anyonun ama paşa yokmuş.

Nöbetçi teğm en ve askerlerin konuşmalarından anladım ki, paşa Pangalü’da bir ahbabının evindedir. Evi elimle koymuş gibi buldum. Ka­ pıyı çaldım açtılar.

- Efendim ben gazeteciyim , paşa hazretlerine önem ­ li bir şey soracağım ...

P aşa içeriden seslendi, 1 0 .3 0 ’da Merkez Komu- tanlığı’ndayım.

Sevinçten çıldıracak­ tım, cinayeti nasıl olsa öğrenecektim, olayın a-

nahtannı bulmuştum.

Bir kere yarın görürlerdi muhabir arkadaşlar!!!

★ ★ ★

P aşa ile kurmay baş­ kanı muntazam insanlar, tam saatinde geldiler; ikisi de hafiften çakırkeyif!

- Gel bakalım , dedi paşa, çık

yukan bizi bekle. Sonra hepsi

beraber geldiler yukanya. Paşa, sen

hangi gazetede çalışıyorsun, kimliğini ver bakayım , dedi. O zaman san basın kartım yok, sade­ ce Vatan gazetesinden bir kimlik. U- zattım kimliğimi paşaya. Arkasını ö- nünü dikkatle okudu sonra masanın

üzerine bıraktı... ve “söyle baka­

lım şimdi sen ne istiyorsun?'’ Sanyer cinayetini anlattım yanlış bir şey yazmamak için kendilerini ra­ hatsız ettiğimi söyledim.

★ ★ ★

Derhal manyetolu telefonlarla Sanyer arandı olay hakkında bilgi a- lındı, onlar bunlan konuşurken ben haberin çıtasını çıkartmıştım bile! Her şey ortada anlatılıyordu.

P aşa bir ara oturduğu yerden kalktı, belli ki, bir şeyler söyleyecek­ ti, benim yüzüme baktı:

- Ben dedi Vatan başyazarı Ahm et Emin’i sevm em , ülkeye çok kötülük yapıyor o . Bir gün başka, diğer gün başka konu­ şuyor.

- Paşam eğriye eğri, doğruya doğru gazetenin sloganı.

- Nazım Hikmet gibi bir va­ tan hainini savunuyor.

C esaret doldu içime:

- Nazım Hikmet bir büyük şair dünya çapında; Ahm et Emin Bey de bir dünya şairinin şiirleri yüzün­ den yıllar ydı hapisanede yatmaması gerektiğini savunuyor, komünizmi fi­ lan savunduğu yok, efendim. Kendi­ si tam anlamıyla liberal görüşlüdür.

- Kom ünistlere hizm et edi­ yor am a Nazım’m suçu şiir değil, asker arasında örgüt kurup ihtilal hazırla-K urm ay başkanı bana ciddi ciddi işaret veriyordu git diye! A- yağa kalktım, güya h em A h m et Em in B e y ’e hıyanet etm e­ mek, hem de paşayı yu­ muşatmak için şöyle or­ tadan bir de vecize sa­ vurdum.

- Paşam dedim , m e­ sele yalnız Nazım Hikmet’in şi­ irleri, askeriyede örgüt kur­ mak istem esi filan değil, bütün dünya hukukçuları Nazım Hik­ m et davasında büyük bir adli h ata olduğunu söylüyor... İşte bu adli h ata Türkiye’yi küçük... Gözleri çakmak çakm ak kızaran paşa, üzerime doğru yürüdü:

- Sen ne söylüyorsun be ço ­ cuk, dedi. Ne adli hatası. Ben Nazım Hikmet ’i mahkum eden mahkemenin başkam yım ?

Merdivenlerden nasıl indiğimi, Merkez Komutanlığından nasıl çık­ tığımı hatırlayamıyorum. Am a cina­ yet haberini alıp atlatmıştım ya!

Not:

Nazım Hikmet’i muha­

keme eden birkaç mahkeme uar,

bunlardan hangisi hatırlamıyo­

rum. Bir de mahkemenin başkanı

mıydı, yoksa üyelerinden biri miy­

di onu da tespit edemedim. Ama

anlattığım olayı 1950’de bizzat

yaşadım.

(M^idcı M i^ ıv ıcıu c ı s ı a ı ıuuı Deneyi

Referanslar

Benzer Belgeler

Harmeni sâmanda ben tahsili harman itmişim Vakıfî esrarı dehr olmakla ahır ömrümü Fakre sıdtan, cevvi hîçiye Süleyman itmişim Yârı can uğrunda can

birlerini pencereden, kapıdan göre göre birbirlerine gönül verdikten son ra mektuplaşmağa girişmiş, bundan bir müddet sonra daha ötelere gittik leri halde

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal

Hatırlayamayanlar için birkaç kelime ile -ki ne mümkün!- bu büyük İstanbul âşığını bir kere daha analım.. Sermet Muhtar 1887’de

Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın "Uluslararası Terör ve Gençlik" adlı yayınında, Agop Di- laçar, adı anılmadan "Özel olarak

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe