• Sonuç bulunamadı

Musiki alemimizden:Türk musikisinde kolay erişilmez bir doruk Yesari Asım Arsoy

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Musiki alemimizden:Türk musikisinde kolay erişilmez bir doruk Yesari Asım Arsoy"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Musiki Alemimizden

Türk musikisinde kolay erişilmez bir doruk

YESARİ ASIM ARSOY

Cem ATABEYOĞLU

B

elki kırk yıla yakın bir zamandanberi o güzel davudî sesi de, nev'I şahsına münhasır mu­ sikisi de susmuştur ama Yesa­ ri Asım Arsoy yine olanca ta­ zeliği ile dillerdedir, gönüller­ dedir. Birbirinden güzel, birbi­ rinden ünlü besteleri yıllardan- berl olanca tazeliği ile dillerde yaşar da, onların bestekârının Yesarl Asım olduğu bilinmez. Bu da Türk musikisinde «bes­ tecinin kaderindir.

«Biz Heybeli’de her gece meh­ taba çıkardık», «Perişan saçla­ rın aşkımın ağıdır», «Yâr yolu­ nu kolladım, beyaz mendil sal­ ladım (Akasyalar açarken)», «Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır» ve daha niceleri... Yesari Asım Arsoy’un unutul­ maz besteleri arasındadır. Bes­ tekârı unutulsa bile melodileri unutulmayan eserlerdir bunlar.

Reklâmdan nefret edercesine kaçınması, musiki âleminden de, cemiyet hayatından da uzak yaşamayı sevmesi, en verimli çağında bile âdeta inzivaya çekilmiş olması, Yesari Asım Arsoy’un yeterince tanınması­ na engel olmuştur diyebiliriz. Aslen Dramalıdır Arsoy. 1900 yılında doğmuş orada öğreni­ me başlamış sonra ailesiyle birlikte anavatana gelip yerleş­ miştir. Önce Adapazarı'nda, sonra İzmit'te bulunmuş; ilk musiki bilgilerini de orada al­ mıştır. Sonunda İstanbul'a ge­ lip Erenköy’e yerleşmiştir. Bu arada çeşitli resmî ve hususî memuriyetlerde bulunmuş, bu işler hiçbir zaman mizacına uy­ gun düşmediğinden sonunda musiki dersleriyle hayatını ka­ zanmakta karar kılmıştı. 1930’lu yıllarda güzel besteleri ve davudî sesiyle okuduğu bir­ birinden güzel plâklarıyla bü­ yük üne erişmiş ancak yıldızı­ nın en parlak olduğu yıllarda

dahi sahneye çıkması İçin ya­ pılan tüm teklifleri reddetmiş­ tir. Değişik tarzda ve kendi tav­ rına uygun ud çalardı. Solak olduğu için «Yesarî» lâkabını almıştır.

Nev’i şahsına münhasır orijinal tavrı ve üslûbunun eseri olan birbirinden güzel bestelerini kendine özgü okuyuşuyla tanıt­ mış ve bu besteler hızlı bir ya­ yılma göstererek günümüze dek olanca tazelikleri ile ulaşmış­ tır.

«Fariğ olmam meşreb-i rindâ- neden», «Açmazsan eğer kal­ bime sen yâre-i hicran», «Saz­ lar çalınır Çamlıca'nın bahçe­ lerinde», «Ümitlerim hep kırıl­ dı, yârim artık gelmeyecek», «Ayrı düştüm sevgilimden, dün­ ya bana dar oldu», «Bekledim de gelmedin, sevdiğimi bilme­ din», «Dün gece bir şûhun bez- mine gittim», «Aşkım Yeniköy sahil-i deryasını sardı», «Sahil­ de o hoş bûseleri aldığım ak­ şam» onun ünlü besteleridir. 200'ün üstünde bestesi olan Yesarî Asım Arsoy bir kez ev­ lenmiş, evlilik hayatının ken­ disini sanat hayatında kısırlığa götürdüğünü görünce birkaç yıl sonra boşanmıştı.

Kardeşinin oğlu olan ünlü sine­ ma oyuncusu Göksel Arsoy, musiki hayatına geçmek iste­ diğinde özel bir İtina ile yeğe­ nini yetiştirmiş ve bir zamanla­ rın ünlü jönü mikrofonda am­ casının eserleriyle «Arsoy» so­ yadını Türk musikisinde yeni bir kuşak alarak yaşatmıştı. Yesarî Asım Arsoy, Türk musi­ kisinde kolay erişilmez bir do­ ruktur. Bazen alabildiğine şuh, bazen alabildiğine hüzünlü bes­ teleri için «piyasa şarkısı» hük­ münü vermek büyük İnsafsızlık olur. Kırk yılı aşkın bir zaman­ danberi dillerde ve gönüllerde yaşayan besteleri gibi, onların büyük bestekârı da Türk mu- Slkişinin klâsikleri arasına gir­ miştir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kristalimsi malzemeler, sıradan kristaller için mümkün olmayan dönme simetrilerine sahip malzemelerdir.. Geçmişte laboratuvar ortamında üretilebilen bu katıların doğal

Ama yalnız Italyan mutfağının değil, bence bütün mutfakların en güzel tatlıla­ rından biri olan Tiramisu çok güzeldi. Kısacası, sıcak, sade ama zevkli

Gazetelerden: Ankarada, aveılar arasında bir müsabaka yapıldı... Bir meraklı — Yahu Aka, senin atıcılığın

Sonuç olarak stratejik süreçte kontrol ve kaos paradoksunun bütünüyle birbirinden ayrı tutulamayacağı ancak güç okuluna yeni bilimsel yaklaşımlar açısından

Kestaneciden papaza, keten helvacıdan duvar ustalarına, hamallardan kiracılara kadar geniş tip yelpazesinde, eski deyimle küçük insanın, yerini, ruh halini,

Bölge Araştırma Proje Miidürii Yüksek Ziraat Mühendisi Yaşar Erkenez, Bölge Müdürlüğü holünde bulunan kahve ağaçlarının çiçek açtığını bildirdi..

Sonunda, daha rahat okunabilecek formatta, daha fazla sayıda genç ya- zann ürünlerine yer veren ve daha zengin bir kitap-lık dergisi ortaya çıktı.. Ama gene de birtakım

Geçmişte yapılan araştırmalarda, çekirdeğin kütlesi Chandrasekhar limitine (kararlı bir beyaz cücenin sahip olabileceği en büyük kütle) yaklaştığında, magnezyum