• Sonuç bulunamadı

Başlık: Monoklonal AntikorlarYazar(lar):İZGÜR, Müjgan;DİKER, SerdarCilt: 31 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000935 Yayın Tarihi: 1984 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Monoklonal AntikorlarYazar(lar):İZGÜR, Müjgan;DİKER, SerdarCilt: 31 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000935 Yayın Tarihi: 1984 PDF"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. V. Vet. Fak. Derg. 31 (1) : 98-106, 1984

MO:\'OKLO:\'AL A:\'TİKORLAR

Müjgan İzgür*

K.Serdar Diker*

Manadanal Antibadies

Summary:

Monodonal

antibodies

are /lOlIlogeneolıs jJojmlatioııs

of

idenlical antibody molecules. Monodonal antib04y technology is a/orm of geııetic

engineering resulting in the production of specific antibodies by sjJeciali;::,edlissuc

culture lines. The production of these antibodies through cellh)'bridizatiol1 permits

the dissection of complex antiboqy responses into their indiı'idual components.

The tlOo biological components esscntialfor

the creatian of hybrid eells are

antibody-prod/lcing spleen eells .from immunized

miee or rats and t/lmor eell

lines ol (ymphoid origin ealled m)'elomas. Single antibod)'~lormil1g eclls from

immuııized rodents are ji/sed with

m):cloıııa eclis to create /ıybridomas wit/ı

properties of both parent eell types. These /ıybridomas produee the single fype

~r

antibody moleeule tlzat tlzey inlzeı-itedfrom tlze normal antibody-jorming

eell

parent. Hybrid cells derived in tlzis way can produee unlimited

quantitites of

speeifie alZtibody in tissue culture or when grown i"n vivo as aseites tumors. lt

is possible to produee monodonal antibodies to an)' antigen by appropriate

selee-tion teelzniques. Monodonal

antibodies Izave wide applieation in man)' areas

~r

human and veterinary medicine and biologieal seienee.

Özet:

l\lonoklonal

antikorlar Izibrid hücreler tarafindan üretilen

homo-jen alZtikor topluluklarıdır.

Bu antikorlar,

bağışıklanmış fare veya ratlardan

elde edilen dalak Izücreleri ile myeloma adı verilen lenfoid tümör hücrelerinden

geliştirilen melez Izücreler tarafından üretilirler. ller iki tip hücrenin

özellik-lerini taşıyan hibridomalar,

doku kültürlerinde

veya ascites tümörlerinde çok

miktarda

monoklonal antikor oluştururlar.

Alonoklonal

antikorlar,

injeksiyöz

etkenlerin ve hücre yüz~yi

antijenlerinin

teşhisi ve immunoterapi

alanlarında

kullanılmaktadırlar.

Giriş

Organizmaya

antijcnik

bir maddenin

injeksiyonundan

sonra,

B-lcnfositlerinin farklılaşması ilc ortaya çıkan plazma hücreleri,

bu

(2)

MONOKLONAL ANTİKORLAR 99

antijene karşı özgül (spesifik) antikorlar üretirler. Antikor i~le\i gören immunoglobulinler, serum proteinlerinin gamma-globu1in fraksiyo-nunda yer alırlar. Bir irnmunoglobulin molekülünün yakla~ık 100 amino asitten ibaret ol<.ın antijen bağlanma ucu, bu amino asitlerin değiljik yerleşim kombinasyonlarına bağlı olarak 106-107 antijeni

tanıma yeteneğine sahiptir (i 7). Antijen molekülünün yapısında bulunan farklı antijenik d(:tcrminantlara karşı olu~an antikorlar, bir-den çok B-lenfüsit kümesinden (klon) köken aldıkları için heterojenik özelliktedirler ve poliklonal antikorlar şeklinde de tanımlanabilirler. Elektrofürez yöntemi ilc incelenen bağışık serumdaki poliklonal anti-karların heterojenik dağılımı Şekil ia 'da gösterilmiştir.

Herhangi bir antijen ilc uyarılan öncü i (prekürsör) bir B-lcnfo-siti seçilerek bu hücrenin üremesi ve antikor oluşturan bir plazma hüc-rcsine değişimi sağlanır ise, bu antijene karşı "monoklonal antikorlar" adı verilen, tek tip antikorların homojen olarak üretimi sağlanır. Yük-sek özgüllükteki bu tip antikorların elde edilmesi, Köhler ve l'vIils-tein'ın (6) somatik hücre melezlemesi (hibridizasyon) ile mycloma hücreleri ve B-lcnfüsitlerini birleştiren çalışmaları ilc gerçekleşmiştir. :\1yeloma; tck bir B-hücresinden kiiken alan ve serumda tck tip bir antikorun çok miktarda bulunması ilc karektcrize neoplastik bir has-talıktır. Monoklonal antikorlar, antijen molekülünün sadece belirli antijenik determinantlarına karşı oluştu kı arı için çok spesifiktirler. Elektrofürez yöntemi ile incelenen mycloma1ı bir serumdaki mono-klonal antikorların homojenik özellikleri şekiII b'de gösterilmiştir (17).

alP

OLiKlCJ.JAl

albumın ""'- p- rglOblJlin b)MONOKlONAl

~./"(j)""

ri'iJ

r/,@

\/

albUmın oc- ~- ı-globul;n

Şckil i. Bir antijcnc karşı oluşan, (a) poliklana!, (b) monoklanal antikor1arııı scrumdaki elektroforctik görünümü.

Thc pattcrns obtaincd fram electraphoresis of (a) normal antiserum and (b) scrum with myeloma.

(3)

100 M. İZGÜR-K. SERDAR DİKER

Monoklonal Antikor Oretim Tekniği

Monoklanal

antikarlar,

iki tip ana hücreden

geliştirilen

melez

(hibrid)

hücreler

tarafından

üretilirler.

İşlevleri antikor üretimi olan

B-lenfositleri

ile

ncaplastik

myeloma

hücrelerinin

hibridizasyonu

sonucu ortaya çıkan melezIer, her iki ana hücre tipinin özelliklerini

taşırlar.

Hibriclomalar

ana lenfasit hücresinin

sentezlediği

antikorun

aynısını

oluşturabilir

ve ana myeloma

hücresi gibi in "itro

olarak

üreyebilirler.

Monoklanal

antikor üretimini

sağlayan

teknik;

rodent-lerin

immıınizasyonu,

somatik

hücre

melezlemesi

(fusian

işlemi),

hibrid

hücrelerin

antikor

aktivitesinin

belirlenmesi,

antikor

üreten

hücrelerin

kümelendirilmesi

(kıanlama)

ve bu hücrelerin

seri şekilde

üretilmesi gibi aşamaları

içermektedir

(Şekil 2) (2, 8, 16).

!ıiydoma hücre hatları:

rvIonoklonal antikor

üretimi

fare ve

ratla-rın B-lenfositi myeloma tümörlerinden

elde

edilen

hücre

hatlarının

geliştirilmesi ile mümkün

olmuştur

(6). İn vivo yolla kolaylıkla

oluş-turulabilen

myelomalardan

elde edilen bu hücreler in vitro olarak da

üreyebilmektedirkr.

Bir pürin metabolizması

enzimi olan

hipoksan-tin-guanin

fosforibozil transferaz

enziminden

yoksun olan bu

hücre-ler, hipoksantin,

aminopterin

ve timidin

(HAT)

içeren kültürlerde

üreyemezler.

Ayrıca myeloma hücreleri

kendi

immunoglobulinl,erini

sentezleme

yeteneğini

kaybetmişlerdir.

Monoklanal

antikor

üretimin-de, fare ve rat myeloma

hücreleri

kullanılmaktadır.

Rat

mycloma

hücreleri,

daha büyük olmaları ve daha kolay kaynaşmaları

(fusian)

nedeniyle fare mycloma hücrelerine

tercih edilirler. Ayrıca, fare

mye-lomalan

ile insan

ve diğer

türlerin

B-lenfositlerinclen

elde edilen

melez hücreler,

in vitro kültürlerde

kromozamlarını

ve antikor

sen-tezleme

yeteneklerini

kaybederler.

Fare

myeloma

ve rat

lenfasit

melezIeri, rat-rat

ve fare-fare hibridlcri

kadar dayanıklİdırlar.

Hibri-dizasyon çalışmalarında

en çok Balb je farclerinden

elde edilen X63,

SP2jO

ve ratlardan

elde edilen YB2/30 hücre hatları

kullanılmak-tadır

(3).

Bağışıklama (İmınunizasyon):

Monoklanal

antikor

üretimi

için

gerekli olan immunizasyon

protokolü,

normalde

antiserum

elde

edil-mesinde kullanılan

yol ile aynıdır.

Fakat monoklanal

antikor

üreti-minde bağışıklama

işlemi için saf antijen kullanmak

zorunlu değildir;

saflaştırma

işlemi kontrol

aşamasında

yapılır.

Kuvvetli

antijenler,

melezleme çalışmasından

4 gün önce tek doz şeklinde; zayıf

(4)

MONOKLOKAL ANTİKORLAR

ıoı

IMMUNlZASYON cw< ~ rryelOrn1 NJmsı

c>

(@)\/~

CJ (~~

~

(ÇXJietll~ glıkol)

FUtCX'J

c!)

..

<:i: . .

)/}~.

H IPI-<IO H,XO£:

O

1:~ffi3I~

000

.

ANrIKOR URETIMNIN

SAPTA~ASI ~CLek ~t HAT

O

besıyerı .

,l

(WSA.R(A.HPAI

KLOt~A

,tl.,

(91

f~~

~@)~

cd/,

~-====-to

ascites tumorlerırde uretım doku kuturund!.' uretllTl

V

V

MOr-nKlONAl

ANTiKORl.AR

Şekil 2. Monoklonal antikor üretim tekniği. The production of monodonal antihodies.

(5)

1()2 M. tZGÜR-K. SERDAR DIKER

şekilde aralıklı birkaç injeksiyon ilc, B-lenfositlerinin eld(~ edileceği deneme hayvanlarına verilir (2).

Ka)'naştmna (FII5ion) iş/fmi: iki ayrı hücrenin birlcştirilme işlemi olan fusion, monoklonal antikor üretiminin en önemli aşamasıdır. Son antijen injeksiyonundan

3-4

gün sonra, bağışık kılınmış fare veya ratın dalağından lenfosit süspansiyonu hazırlanır (G). Bu hücreler, myelo-ma hücreleri ilc polietilen glikol bulunan bir test tüpünde birkaç daki-ka bekletilirler. Standart bir fusion için ortamda i X i

O'

lenfosit ve 2 X 107 myeloma hücresinin bulunması geceklidir. Hücreler

mikro-titrasyon kapları içindeki kültür vasatında :,;;oCde inkübe edilirler. Bundan sonra, hibridleri selektif olarak üretmek için hipoksantin-aminopterin-timidin (HAT) vasatı kullanılır. Kaynaşmamış parental myeloma hücreleri HAT besiyerinde üreyemezler. Normal lenfositler de, in vitro üreme yeteneklerinin olmaması nedeniyle kısa sürede ölürler. Bu durumda, HAT besiyerinde sadece hibrid hücreler üre-yebilmektedirler. Bu hibrieller, HAT besiyerinde üreyebilme özellik-lerini hipoksantin-guanin fosforibozil transferaz enzimine sahip olan ana lenfasit hücrelerinelen, in vitro üreyebilme özelliklerin ise ana ınyeloma hücrelerinden almışlardır (8).

Antikor

üretiminin

kontrolü:

Standart bir lusian denemesi için, ınikrotitrasyon kabmdaki 400 çukurun herbirine 0.2 ml hücre karışımı konur (I). Her çukur

1-5

hibrid hücre içerebilir ve bu hibridler değişik oranlarda ürel'ler. Hızlı üreyen melez hücreler 10 gün içinde gözle görülebilen koloniler oluştururlar. Yavaş ür~yen hücrelerin bu duru-ma gelmelerı ise

3-4

haftalık bir zaman alır. Bu üreme dönemi sırasm-da,

I-L\

T içeren besiyeri düzenli olarak yenilenındidir.

Fusion işleminden sonra oluşan hibridlerin tümünün antikor sentezlcme yeteneğinde olup olmadıkları bilinmemektedir. Bu nedenle, kullanılan antijene karşı hibridomalar tarafindan üretilen antikorlar, hücrelerin ürediği besiyerinin üst sıvısında aranırlar (17). Fusion işlemi rastgele olduğundan, antİkor sentezleyen hibridlerin oranı

% 1-50

arasında değişir. Antikorların üst sıvıdaki varlıklarımn

2-3

gün gibi kısa bir sürede kontrol edilmesi iki yönden önem taşımaktadır. Mikro-titrasyon kabının çukurlannda hızla üreyen melez hücreler metaboliz-ma artıklannın çoğalması nedeniyle ölebilirler. Diğer yönden, antikor üretmeyen hücreler hızla çoğalarak, antikor üretenleri baskılayabilir-ler. Üst sıvıdaki antikorların belirlenmesi amacıyla kullamlan antije-nin özelliğine göre, radyoimmunoassay, ELİsA ve hemolitik plak deneyi gibi duyarlı testlerden yararlamlmaktadır (13).

(6)

MONOKLONAL ANTİKORLAR 103

Hibridlerin kümelendirilmesi

(kfonlama),

saklanması

1'1!

(ada

miktarda

üretilmesi:

Üst sıvısında antikor

bulunan

çukurlardaki

melez

hücrc-ler, monoklonal

antikof üreten hücre hatlarını

elde etmek için

küme-lendirilirler.

Kümelendirme

i~lemi,. mikrotitrasyon

kaplarında

sınırlı

sulandırma

ilc veya yumu~ak agar üzerinde

üreıikrck

yapılır

(8).

Kümelendirilmi~

hibrid hücre hatları,

DMSO

(Dimetil

sülfook-sit) içinde sıvı nitrojenlc dondurulup

saklanırlar

vc gerektiğinde

tekrar

kuııanılabilirler

(2).

Elde edilen hibrid hücre hatları

in vitro olarak,

i

ml besiyerinde

10-100 mikrogram

monoklonal

antikor oluşturabilirler

(J).

Bu

anti-korlar,

ortamdaki

metabolizma

artıklarından

biyokimyasal

yöntem-lerle ayrılırlar.

Hibrid

hücre hatları,

in vivo olarak, fare ve ratların

karın boşluklarında

ascites tümörleri

oluşturma

özelliğine sahiptirler.

Hibrid hücrelerden

köken alan bu tümörler büyük miktarlarda

mono-klonal antikor sentezleyebilirler.

Böyle bir deneme hayvanından

top-lanan ascites sıvısının

i

ml'sinde 5-20 mg miktarında

monoklonal

an-tikor bulunabilir

(J 7). Hibrid hücreler ile üretimde kuııanılan

rodent-!erin doku uyu~umu iyi ise bu hücreler

daha kolay üremc ohınağına

sahip olurlar.

:Honokfonal Antikadarın

Kullanun

Alanları

Monoklonal

antikorlar

normal

antiserumların

yararlamldığı

bütün alanlarda

kullanılabilmekteclirler.

Ayrıca, çok yüksek

özgüııük-leri ve fazla miktarda

elde edilcbilmeleri

nedeniyle daha üstün özeııiğe

sahiptirler.

Monoklonal

antikorların

uygulama

alanları,

kuııanılan

antijenlere

göre 3 grupta

toplanabilir.

Bunlar, infeksiyüz hastalık

oluş-turan etkenler,

hücre yüzeyi antijenleri

ile proteinler

vc küçük

molc-küııerdir

(I).

l-

İnfeksi.J!öz etkenler:

Bakteri, virus ve parazitler

gibi infeksiyöz

etkenlere

karşı geliştirilen

monoklonal

antikorlar

bu hastalık

etken-lerinin tqhisinde,

aşı denemelerinde,

a~ı ürctiminde

ve immunoterapi

amacıyla

kuııanılmaktadırlar.

a) Teşhis: Çok geniş özgüııüğü.

tek ürnekliliği ve sınırsız

kuııa-nım alanları

ilc monaklonal

antikorlar,

teşhis amacıyla

kuııaınlmaya

çok uygundurlar.

Veteriner

hekimler,

çok yakın bir gelecekte,

influ-enza ve rhinopneumonitis

gibi atların

solunum

yolu patojenlerinden

ileri gelen infeksiyonları,

ticari kitler lıalindeki monoklonal

antikorları

(7)

an-ıoı

M. İZGÜR-K. SERDAR DİKER

tijenlcre karşı bile elde edilebilen monoklonal antikorlar, alışılagel-miş scrol~jik testlerle birbirlerinden ayrılamayan çok yakın antijenik yapıya sahip mikroorganizma suşlarını da ayırabilmektedir. (I). Örneğin, köpek parvo virusunu kedi panleukopeni virusundan ayıra~ bilen monoklonal antikarlar üretilmiştir. Monoklonal antikorlar kulla-nılarak influenza virusunun hemaglütinasyon molekülürıün antijenik haritası çıkarılmış ve virusun in vitro mutasyon oranı saptanmıştır (18). Bu çalışma, doğal populasyondaki virusların mutasyon oranları-nı öğrenoranları-nıek bakımından önemlidir. Bu metotla, kuduz virusundaki mutasyon oranının, influenza virusundaki kadar sık olduğu saptan-mıştır. Kuduz virusunun doğal varyantıarının nadir olduğu düşünül-düğü için, bu sonuç araştırmacılar tarafından sürpriz olarak değerlen-dirilmiştir. Moııoklonal antikorlar, ayrıca polio, hepatitis-B, parainf-luenza ve herpes viruslarının teşhisinde kuııanılmaktaclırlar (I, 19). Mikobakterilcr, streptokoklar, stafilokoklar ve neisserialar gibi bakte-rilerin, ekinokoklar gibi parazitlerin ve klamidyaların oluşturdukları infeksiyonlar bu antikorlar ile çok hassas olarak teşhis edilebilmektedir

(5, 7, 9, i I).

b)

Aşı seçimi ve üretimi,'

:Vlonoklonal antikodal', aşı seçinıi aşa-masında, immun yanıtı en çok uyaran antijenIerin belirlenmesi ama-cıyla kullanılmaktadırlar (2). Bu işlem, rekombinant D::\A teknolojisi kullanılarak ölü aşıların hazırlanmasında ilk basamağı oluşturmakta-dır. Aşı seçiminde böyle ayrıntılı bir antijenik analizin yapılması, özellikle paraziter infeksiyonlarda önem taşır. Bu amaçla, tripanazo-malara, plasmodimlara, schistosomalara ve thcilarialara kaqı mono-klonal antikorlar üretilmiştir (I).

c)

Pa.>ı!"immunoterapi,'

Ascites sıvısından çok yoğun olarak elde edilebilen monoklonal antikarlar pasif immunoterapi amacıyla da kullanılmaktadırlar (10). Örneğ!n, nakliye işleminden önce monok-Ianal antikorlar ile pasif immunoterapi uygulanan sığırlarda, seyahat hummasından ileri gelen kayıplar önlenebilmektedir (I). ~ormal pasif immunoterapi ile aynı ınekanizmaya sahip olan bu yolun avan-tajı, çok miktarda özgül antikorun sağlanabilmesidir.

2- Hücre yüzeyi antijeıılr:ri:

Bu bölümde yer alan normal ve anor-mal hücre yüzeyi antijenleri 3 grup içinde incelenebilirler. Bunlar, polimorfik rnoleküııer, değişim antijenleri ve hücresel reseptörlerdir.

a)

Polimo~-rik moleküller,'

Kaıı grubu antijenleri ve doku yuşurn antijenleri polimorfik moleküllerdir. Bu antijenler hakkındaki bilgiler

(8)

MONOKLONAL ANTİKORLAR 105

sayesinde, klinik organ traı;ı.splantasyonları

ve kan transfüzyonu

C1aha

başarılı hir şekildc yapılabilmektedir

(IS). Ayrıca, kan grubu

antijen-lerine karşı geliştirilen

monoklanal

antikarlar,

sürülerin

genetik

ayrı-mında

kullanılarak,

daha

üstün özelliklr.re sahip sürülerin

gcli~tiril-mcsini sa~layacaklardır

(4). Yine bu antikorlardan,

organ

transplan-tasyonu için verici dokuların seçiminde ve doku uyuşum antijenicrini.ı

yapısının

belirlenmesinde

yararlanılmaktadır.

b) Değişim

antijenleri:

Değişim

antijenleri,

bir

hücreyi,

doku

vcya organı, diğer hücre, doku ve organlardan

ayıran antijenkrclir.

Dcğişim antijenleri

kapsamına

giren tümöre

özgül antijenkrc

karşı

geliştirilen

monoklanal

antikarlar,

immunoterapi

amacıyla

c1irek

ola-rak veya sitotoksik ilaçların taşıyıcısı olaola-rak indirek yolla

kullanılabilir-Icr (12). Tümöre

özgül monokıanal

antikorlar,

normal doku

antijen-Icri

ile

kros-reaksiyon

vermemektcdirler.

c) Hücresel reseptörler: Bu grup antijenkr

içine, hormonlar,

ilaç-lar ve mikroorganizmailaç-lar

için tutunma

ucunu

oluşturan

rescptürlcı

girmektedir.

Gelecekte,

bir hormon reseptörii

için özgül monoklonal

antikorların

injeksiyonu

ile hormon

aktivitesini

artırmaya

yönelik

klinik

uygulamalar

yapılabilecektir

(13).

3- Proteinler

iie

diğer küçük molekiiller: Bu tip

antijenkrc

karşı

monoklanal

antikor

uygulaması

klinik

alanda

olmaktadır.

İmmu-noglobulin

sınıf ve alt sınıfları na karşı üretilen monoklonal

antikarial'

ticari kitler halinde satılmaya

başlannuştır

(14). Ayrıca, dokulardaki

ilaç birikimi

ve pcstisidler

ile yarış atlarındaki

yasak

ilaçlar bile bu

yolla rahathkla

belirlenebilir

(I).

Literatür

1-. Antczak, F.D. (I 982): l\1olıodoııal aıııibodies: ler/ıııoloıu aııd Iıoıeıılial ıı-,e. .I.Anı. Vet.

:Vlcd.Ass., 181: 100;). 1010.

2- Davis, W.C., McGuire, T.C. and Perryınan, L.E. (1982): Biomedical aııd biological

alıplicatioıı of monoelonııl mı/ibod)' ı<elmolog)' in deve/olıing coıııılries. l'rioritics in Biotcchno-logy Rcsearch for International Developmcnt. National Academy Press, \VaslıilıglOn,

n.c.

3- GaICre, G. and Milstein, C. (ı 981): Preparalioıı of moııodoııal ilIı/ibodies.' slrnıegies aııd

I"occdures. Mcıh.EnzymoJ., 73: 3-'!7.

4- Gershwin, L.J. (I 98i): H)'bridomas: ılıe prodııclioıı of nWllOdoıwl llIııibodies. California

Vet.,

ıo:

31-33.

5- Hewitt, J., Coates, A.R.M., Mitchison, D.A. and Ivanyi, J. (I 982): The use rif

mu-riııe moııoeloııııl IlIllibodies willıoul IJllrificaliolı qf aıııigm iıı ılıe scrodiagııosis of tubereıdosis.

(9)

10(, M. lZGC:R-K. SERDAR DiKER

(i- Köhler, G. and Milstein, C. (19i:i): Col/ıillııOIlS cııllıııes ,;f./iIJl'd ce/Is suıeıilig flıııibody of Ii/ede[iııed slıeeijieil)'. :--Jaıure, 2'">0: 4'FI-49i.

i- LaBonardiere, C., Groclaude, j. et Ventura, M. (1983): Deleeıielll des hibrides

Sf(-relCllf.f d'i/ll/llııııoglobiııes ıııoııodoıınler /)(11 ngglıııil/flliıill dr Sınph. aureııs. Aıın. Immuno!.. 134C: 281-291.

8- Milstein, C. (I 980): ,\lol/oC/oıınl flıııibodics. Scienıific American, 243: :'IG.

9- Nowinski, R.C., Tam, M.R., Goldstein, R.C., Strong, L., Kuo, C.C., Corey, L., Stamm, W.E., Handsfield, H.H., Knapp, j.S. and Holmes, K.K. (1983):

f\loııodoıınl 17l1libodir.1 /01 diflgııosis of iııferlioııs disenses iıı hU1IIfllI.l. Scicnee, 2 19: G37,-G44. i 0- Pastoret, P.P. (i 9B2): ,'IIII/cor/ı.! 1IIoııodoııfllll' cl Iıers/ıeclil'e< d'fI/ı/ilimliol/ ciL Illediciııe

ı:elnriıın;,e. Ann.Retlı,\'et., i:{: 21-31.

11- Pavlov, H., Hogarth, M., McKenzie, I.F.C. and Cheers, C. (1982): LLL ı'iw nııd iıı

vilm e/lecls 0/ /Iloııoelıııwl flnıihoı~ı' loI)'ımligmr Dil i/llıııııııil)' lo iıı/eclioıı. Cel!' ımmunol,' 7

ı:

127.138,

J2- Peng, W.W., Bressler, j.P., Castiglioni, E.T. and Veııis, j. (1982): Der:elolııııcııı offl moııochillfll nıılihod.)' ngfliJHI fi Iıımoı nssofinlf,d flııligcıı, Scicnce, 21'">:

ı

102-1 104. 13.. Sehröder, j. (I 9HO): Aloııodoıınl fll/ıibodırs: fi IICW {1i01Iii/ rcsearch nı/d i7l1ıı1ııIıodiagııosli(J.

ivlcd.Bio!., 'i8: 1.'lf)-148.

14- Srikumaran, S., Guidry, A.j. and Goldsby, R.A. (ı 982): l'IDdllCliolı flııd characleri.

znıiol/ of /Iloııodoıınl nıııibod/i.< lo bOi:i/ıc iııııııııııoglohııliıı (,' , . .'\m ..I.Vet.Re,., 43: 21-2'">. l'i- Thiry, E. et Pastoret, P.P. (1981): !.rs nlılicOl/1S 1IIol/OdOl/nlıx. Anıı.Med.Vet., 12'">:

4Rj.4')3.

i(i- t~stün, T.n.ve AII<an,Ş.Ş. (ı 982): Hiıae ıııelc:;/emesi i'C /IloııohlııTlfl1 1111Ii/:orlar. Doğa,

(j C: 89-98.

17- Yelton, D.A. and Scharff, M.D. (I 980): .HııılodOlwl nıııibodics, :\lller.Sci., G8: 510-~)i(i.

lH- Yewdeıı, j.W., Webster, R.G. and Gerhard, W.U. (197')): Aıııigmic varia/ion iıı

ıhrce dis/il/cl dCIPTmiıımlls of aıı ilı[lııen.:n Iıpc A hamwgglıı/iııalioıı /Ilolrmlc. l\'aıure, 279: 246,248.

19- Weiss, R.A. (191:2\: l{rlııidolıll1S prodııce i'imscs {lS lL'ell as ımıibedies. Immuno!. Taday, 3: 292-294.

Şekil

Şekil 2. Monoklonal antikor üretim tekniği. The production of monodonal antihodies.

Referanslar

Benzer Belgeler

Özet: Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı’na 1985-2015 yılları arasında gelen lenfoma olgularının retrospektif olarak

coli isolates carrying ESBL genes exist in the laying hen farms in Burdur province of Turkey.. Therefore, prevention of dissemination of the low number

Antimikrobiyal duyarlılık test sonuçlarına göre, izolatların sulphamethoxazole (%100), ampicilline (%90,6), eritromisine (%71,9), oksitetrasiklin (%62,5), streptomisin’e

determined that all of the samples which were positive for BoHV-1 antibodies were also positive for CpHV-1 antibodies and serum antibody titers were higher than

Complete luxation of the stifle joint was seen in the ventrodorsal (Figure 1a) and mediolateral (Figure 1b) radiographs of the left hind limb.. The left stifle

Adnan Şehu, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Prof. Necmettin Ünal, Ankara Üniversitesi Veteriner

Although the alterations in the level of testosterone had no significant effects on intima or media thickness of the male thoracic aorta, in female, there was a significant increase

Pozitif olarak de- ğerlendirilen dört hayvanın bulunduğu sürülerin ikisinin, şüpheli olarak belirlenen altı hayvanın bulunduğu sürüle- rin üçünün büyük su