arpta usta ellerimiz:
u 1\^TÜZÎSYEN olmak o kadar güzel
XVJ.
bir şey ki, çalarken her şeyden uzaklaşıp kendinizle ve müzikle olmak mutluluğunu, isterdim ki, daha çok insan tadabilsin... Her şeyi o zaman daha güzel görebilirlerdi, daha hoşgörülü olabilirler di...”Bu güzel ve anlamlı mesaj arp sanatçı mız Sevin B erk ’ten... Sanatçı olmanın, bütün doyumsuzluklanna rağmen, insa na doyumlu bir yaşam sağladığını söyle yen Sevin Berk, 15. İstanbul Festivali’ne 27 Haziran’da Yıldız Saray Tiyatrosu’nda verdiği arp resitaliyle katıldı. Yaşa mında iz bırakan sanat olaylarından biri de, 1986’da Dünya Filarmoni Orkestrası’ na katılması ve 56 ülkeden 109 müzisyenle Rio de Janeiro’da, bir zamanlar P e le ’nin top koşturduğu Maracana Stadyumu’nda verdikleri Barış Konseri...
“Oysa” diyor, “ arp çalmayı ben iste memiştim, benim seçimim değildi.”
“Müzik nasıl girdi hayatınıza?” “ Ailece klasik Batı müziğine hayranlı ğımız vardı. Annem ut çalardı. Ben de okulda mandolin çalıyordum ama, nota bilgim yoktu. Hatta bir gün hocam beni tahtaya kaldırıp ‘la’ notasını porteye yaz mamı istediğinde yapamamıştım. Hoca çok kızınca ‘Ama ben konservatuvara gideceğim' demiştim. Bana 'Sen mi? Sen müzisyen olamazsın’ demişti. Yine de bir tanıdık müziğe yeteneğim olduğunu söyle yip aileme beni konservatuvara gönderme lerini tavsiye etmişti. Biz İzmirliyiz. Kalktık Ankara’ya geldik, bale ve piyano bölümlerini kazandım. Ancak arp bölü müne alındığım söylendi. İncecik uzun boylu bir kızdım, arp hocası îtalyandı, ellerimi çok beğenmiş, o bölüme aimış beni. Ağlamaya başladım, hele haya tımda ilk kez arpı görünce daha çok
ağla->
16dım. Bu ağlamam birkaç ay sonra kesildi. O kadar iyi bir hocam vardı ki, arpı bana çok sevdirdi ve şimdi çok memnunum.”
“Arpın çok zor bir enstrüman olduğu söylenir...”
“ Enstrümanlarda kolay, zor diye ayrım yapmıyorum, her sazın kendine göre zorluğu var. Müzik zor. Arpın da tel leri, pedalları var, akort sorunu var. Çok kişi bana konser sonrası yorulup yorulma dığımı sorar, nasıl kaldırıyorsun o enstrü manı, derler. Oysa ağırlık omuzda değildir, saza bacaklarınızla, dizlerinizle hâkim olursunuz.”
“Kaç yıllık eğitim gerekli, günde kaç saat çalışıyorsunuz?”
“En az on yılda arp öğrenilebilir, on yıllık eğitim gereklidir. Benim kendi arpım olmadığı için, eğer orkestraya arp gerekiyorsa, evdeki arp Atatürk Kültür Merkezi’ne gider. Provadan sonra eve geli yorsunuz, arp yok. O zaman ev işleri yapı yorsunuz. Arp evdeyse, o zaman günde en az beş saat çalışırım.”
1960 yılında katıldığı Ankara Cumhur başkanlığı Senfoni Orkestrası’nda klasik ve modem arp repertuannı ilk gerçekleşti ren sanatçı unvanına sahip olan Sevin Berk, devlet sanatçısı flütist M ükerrem Berk ile evli. Onları M ozart bir araya getirmiş.
“ Orkestraya genç bir arpist olarak katılmıştım. Mozart’ın bir Arp Flüt Kon çertosu vardır. Mükerrem Berk gelip, ‘Benimle bu konçertoyu çalar mısınız?’ diye sordu. Kabul ettim ve provalara baş ladık. Çalışmalar sırasında aramızda bir aşk doğdu, sonra evlendik. Mozart hayatı mızda önemli bir yer tutar. Çünkü 23 yıldır evliyiz ve hâlâ birbirimizi seviyoruz. Müzik nasıl hayatımın bir parçasıysa, eşimle, oğlum ve kızımla ailem de
hayatı-Sevirı Berk Dünya Filarmoni
Orkestrası’nda çalan bir Türk
sanatçı. 1986 yılında 56
ülkeden 109 müzisyenin
arasına katılıp Rio de Janeiro’
da Maracana Stadı’nda
verdikleri konseri bir türlü
unutamıyor. Bu konserin adı
‘Barış Konseri”ydi.
mın bir parçası.”
“Sanatçı kişiliğiniz aile hayatınızda sorun getirmedi mi?”
“ Eşim de müzisyen olduğu için çok anlayışlı, işimin zorluklannı iyi biliyor. Evde kadm-erkek aynmı olmadı, çocukla rımızı yetiştirirken de bana yardımcı oldu. Çocuklarımızın ikisi de müzisyen oldu. Kızım 21 yaşında ve keman çalıyor, oğlum 18 yaşında, o viyolonseli seçti. Onlar da kendi işlerini kendileri yapıyorlar.”
“Bir evde dört müzisyenin yaşaması pratikte sorun yaratmıyor mu?”
“ Evde dördümüzün de çalıştığı günler oluyor. Arp taşınır bir enstrüman olma dığı için ben arpın durduğu odada çalışıyo rum. Kızım yatak odasına geçiyor, oğlum benim odama geçiyor. Baba da salonda çalışıyor. Fakat bir süre sonra kaçınılmaz olarak birbirimizi duymaya başlıyoruz. Bir an geliyor, herkes odasından fırlıyor ve kimse çalışamaz oluyor. Bazen kızımla veya oğlumla birlikte çalıyorum. Henüz ikisi de öğrenci. Mezuniyetlerinden sonra triolar filan yapacağız.”
“Konser veya resitallerde giysilerinizi seçerken neye dikkat ediyorsunuz? Belli bir seçim söz konusu mudur?”
“ Arp çalarken uzun giymek estetik açı dan gerekli. Çünkü arp çalarken bacakları açmak zorundasınız. Ayrıca enstrümana uygun olması için renk seçimine de dikkat etmelisiniz. En önemli unsur da, rahat olmaktır. Kollar bol ve rahat olmalı. Bu nedenle arp çalmak için uçuşan giysiler seçilir.”
İzmir’de 26 Ekim 1941 yılında dünyaya gelen Sevin Berk Akrep burcundan. Halen, 1973 yılından beri getirildiği İstan bul Devlet Senfoni Orkestrası’nda Arp Grup Şefi olarak görevine devam ediyor.
17
>
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi