• Sonuç bulunamadı

Abdülhak Hamit hakkında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abdülhak Hamit hakkında"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T X

7 1

A B D Ü L H A K H Â M İ T H A K K I N D A

A ziz hatırası etrafında toplandığımız

en büyük şairimiz Abdülhak Hamit

hakkında huzurumuzda söz söylemenin mes’uliyetini tamamile müdrik bulunu­

yorum. Türk irfanına otuz bu kadar

eser hediye etmiş ve insan düşüncesini

alakadar eden en ciddi meselelerle

uğraşmış olan bu büyük adamı bir

kaç satırla tahlile çalışmak okyanosun dalgalarını küçük bir bardağa sığdır­ mağa kalkışmak kabilinden bir hareket

olur. Benim bu işe cüret edişim, Ha­

mide manevi borcumdan ve aziz dinle­ yicilerin müsamahasına inancımdan ileri gelmiştir.

Düşününüz bir kerreki, kendi ruhu­

nun azamet ve ihtişamı karşısında

yıldız sarayını küçük bulan Namık K e­ mal, ona daha gençliğinde (Hamit sana hitap etmek için adından büyük kelime bulamıyorum,) demişti.

Namık Kemalin bu derecelerde

hürmet ettiği bir adam, bizim gibi fa­ niler için elbette kudsi bir mahiyet alır.

Abdülhak Hâmit, hakikatta Fikretin

dediği gibi (Denizleri, Dağları ve V o l­ kanları Yıldırımları, Şimşekleri. Sahar- leri, Geceleri başlı başına bir âlenadir.

Tabiattan büyük bir alemi külliyeti

K. Vehbi Oral

Ezdat meçhul iklimleri keşfe giden

seyyahlar gibi bu âlemin henüz mey­

dana çıkmamış lahuti ülkelerini adım

adım dolaşarak onları bütün esrar ve

güzelliklerde dünyaya tanıtmak münev­

verlerimiz için mühim ve millî bir

vazifedir. Millî bir vazifedir dedim.

Çünkü bir millet, yalnız askerî fütuha-

tile değil, Fikir ve sanat sahasındaki

eseılerilede yaşar. Şark ve garpteki

emsalde boy ölçüşmek kabiliyetini gös­

teren Abdülhak Hâmit gibi dehalar,

Türk milletinin medeni ve mütekâmil

milletler arasında yaşamak hususundaki liyakatini teyit edecek canlı vesikalar­ dır.

Hâmidin Türk lisan ve edebiyatına

hizmeti çok büyüktür. Şinasinin başla­ dığını o bitirmiş, Romantizmi o getir­

miş ve garbın bütün edebi şekillerini

muvaffakiyetle kabul ve tatbik eylemiş­ tir.

Hâmidin uslubü hiç bir şairimizin-

kine benzemez. İnsanı namütenahi ile

karşı karşıya getiren vecdin derinlikle­

rine salan engin bir uslup. Hâmidin

karanlık tarafları olabilir fakat muhak-

ki onu okurken ruh maverada, yani

havasımızın üstünde bir şaheser

Halkevimlzde tertip edilen Hamit ihtifalında verilen konferans.

(2)

Çıktım semvaata hâk bir ser İndim semrata ile beraber

Hâmid edebi hayatın iptidalarında

her yeni şey getiren adam gibi muhi­

tin g a d r i n e u ğ r a d ı . H a c i

İbrahim efendiler gibi arabistan çölle­ rinde kapanıp kalanlar değil, hatta ede­

bi kültürünün yüksekliğinde şüphe

olmayan muallim Naci bile Makbeıdeki

incelikleri görmemişti. O meşhur

makber mukaddemesinde tekerrür

eden «şeylere» Nakâfiye ilişiyor .

Üslubu cedidi biliriz şivesi şeydir Uftadesi minuş isede diişmenimeydir

deyiyordu. Hâmid nihayet dayanamadı, yıldırımları andıran bir belağatla gür­ ledi:

Aceba hım dili mecruhumu sen meymi zanettin Sedayi makberi bir nareyi heyheymi zan ettin Ve yahut kendini âlemde sen ^>ir şeymizannettı'n Bu gün ben yazdım elbette yazar ahfat Nafâfi

Hamidin en büyük ve türk edebiya­

tının, Ieyla ve mecnundan sonra en

lirik eseri makberdir. Hamit kendi

akrabasından pirizade ailesinden Fat­ ma hanım namında genç bir kızla evle ­

niyor. Bu kız, güzellikle zerafet ve

irfanile büyük şairi o kadar teshir edi- yorki artık kâinatı ondan ibaret görü­ yor. Fakat kader bu saadete kıskanıyor, hanımda sinsi bir hastalık başlamıştır.

B ir hayli tabip Cem edildi Konsolte ile verem denildi

Hâmit, o sırada Bombay Şehbender­

liğine tayin olunuyor. Hindistan’ın

havasından istifade eder diye refikası-

nıda beraber götürüyor. Fakat hastalık

ayni şiddetle devam ediyor. İstanbula

avdete karar veriyor. Hamit Mazinin

bu elim hatıralarını yürekler yakıcı bir belâğatla naklederken bizim adi lisanı­

mızla sevinç ve neş’eyi ifade eden

“ gülmek,, kelimesine ne acı ve ne derin mana veriyor

Bir gün dedi iztirap içinde Ben ölmeğe gelmişim bu günde Ölmek dedi kahkayala güldüm Duydumki fakat içimden öldüm

nihayet:

Manendi ufuk gözüktü Berut. Artık son günlerini yaşıyan sevgili has­ ta Beyrutta gözlerini hayata kapamıştır. En ince yerinden vurulan şair feryada başlıyor:

G itti nazarımdan ah gitti Bi maksat ü bi günah g iıti Görsem yeridir seni karanlık Nurum benim ey ilah gitti

En büyük Türk şairinin sevdiği

vücudun mübarek eczasını çiçekten

çiçeğe, renkten renge istihale ettirerek

topraklarında saklayan beyrut Türk

edebiyatının aziz b ir je v a f yeri ve Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olmuş­ tur.

Var ol gureba nevaz Beyrut Ey şehri mekân mü maâli

hitabına mazhar olan bir beldeye Türk gençleri hissen ve daima bağlı kalacak­ lardır.

Hâmid sevgilisini takip yani intihar

(3)

için verdiği kararı bozduğundan dolayı nefsini muahaza ediyor.

Ey yar bu gün sana ne oldu Buldumda acap fena ne oldu Ömrümde sever idim beni sen Ömrün gibi bak vefasızdım ben Sen öldün evet bana ne oldu Ne oldusa o hüsnü ane oldu Takip için ettiğim yeminler Çok geçmedi bir tfsane oldu

Hamid bu kararı niçin bozuyor,

öyle anlıyoruzki şair mezardan sonra

bir sükün ve huzur âleminin başlıyaca-ğına pek emin değil. Bizim türlü türlü

nimet ve lezzetlerle dolu sandığımız

ahiret hayatınında dünya gibi elem ve ıztırap kaynağı olmasından korkuyor.

Ya anda dahi bu yolda bilfarz A lla h beni kılarsa nalan

Dekart düşünerek allahı bulmuştu.

Hamid iztirap çekerek ruhun vücuduna inaniyor.

Ben ruha nasıl derimki mefut Hissettiğim iztirabı mevcut

şüphenin tereddüdün en acı raşelerile

sarsılan makber nihayet böyle güzel

bir iman nağmesile bitiyor.

A llah derim gelir mecalim A llah derim biter zevalim

Allaha yani vücudu mutlaka iltihak

ettikten sonra tabiatile zeval korkusu

kalmaz.

Büyük şairimizin aceba siyasi akidesi ne idi,diye merak olunabilir. Her idealist

63

adam gibi hamidin de samimi olarak

demokrat ve cumhuriyetçi olduğunda

şüphe yoktur. Cümhuıiyetin ilanından çok evvel basılmış bir eserinde ilhanda emiri Şuban, Hafızı Şiraziye:

Cemiyete nafi ne yapılmak eder icap B ir şey yapalımki edelim şehleri icap

der. Hafızı Şirazı şöyle cevap verir: Cemiyeti Şa eyley in iz:...

Cemiyeti şa eylemek hükümdarlık

hakkını millete iade ile Cumhuriyeti

tesis etmekten başka bir şey d e ğ ild ir. Hamidin ailesinden doğum ve ölüm

tarihlerinden bahse lüzum görmedim.

Zira bunlar her kesce bilinen şeylerdir, sonra büyük adamlar bir ailenin bütün bir milletin malıdırlar ve zaman mefhu­

mundan vareste olarak ezel ve ebet

denilen hudutsuz mesafenin içinde ya­

şarlar müsaadenizle makberin son bey­ tini okuyarak susuyorum.

A rtık kalayım sükût içinde F ik ir etmek için oyarı cani

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Abdülhak Şinasi Hisar’ın kitabında (s. 134), şu bilgiye rastlıyoruz: Haşim’in eşinin gerçek adı Zarife’dir; fakat Haşim, bunu beğenmeyerek, “Güzin”e

Hemşireler ameliyathane hemşireliğine yönelik oryantasyon programı kapsamında; hastanenin örgütsel yapısı, hemşirelerin özlük hakları ve sorumlulukları ameliyathane

Baflvuru s›ras›nda çekilen akci¤er grafileri incelendi¤inde 10 olguda (%52.6) akci¤er grafisinin normal oldu¤u, 9 olguda (%47.4) (3 olguda nonspesifik infiltrasyon, 2 olguda

臉痛、牙痛 當心三叉神經作祟 返回 醫療衛教 發表醫師 林家瑋 發佈日期 2010/03/03 55 歲的陳先生在

Meşrutiyet’e Kamu Binaları adlı tez çalışmasında; İzmir Saat Kulesi, İzmir Eski Belediye Binası, İzmir Ticaret Borsası Binası, İzmir Gümrük Depoları,

Ayr›ca günümüzden 130.000-50.000 y›l önceki dönemde Afrikal› insan›n, Neandertallerden anatomik bak›mdan daha modern olmas›na karfl›n, 50.000 y›l öncesine kadar

Ayr›ca hayvan›n çok geç efleysel ol- gunlu¤a eriflmesi (13 yafl›nda), yavafl büyümesi, çok az miktarda yavru mey- dana getirmesi, uzun süren hamilelik dönemi gibi

ISON kuyrukluyıldızının toz bulutu halinde yoluna de- vam etmesi enberi geçişi sonrasında çıplak gözle gözlenmesine engel olsa da, Eylül 2013’te keşfedilen