• Sonuç bulunamadı

Edip Cansever'le "mutluluklarımız" üzerine bir söyleşi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Edip Cansever'le "mutluluklarımız" üzerine bir söyleşi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K Ü L T Ü R - Y A Ş A M

___________

19. Antalya Şenliği bugün başlıyor

Kültür Servisi — Türkiye’ nin en uzun şenliği olan An talya Şenliği'nin on doku- zuncusu bugün geleneksel yürüyüşle başlayacak. Şen­

lik yöneticileri geçen yıl­ larda çeşitli nedenlerle sö­ nük geçen şenliğin bu kez düzenli geçmesi için her türlü önlemi aldıklarım bil­

dirdiler. Bu çerçevede film gösterilerinin yanısıra ser­ gi. dia gösterisi, konser gibi etkinliklere de yer verilecek.

Antalya Şenliği’nin en

ö-Edip Cansever'le "Mutluluklarımız,,

EDİP CANSEVER — Doğrusu mutluluğun ne olduğunu, ne olmadığını açık seçik anladığımı söyleyemem. Gerçekte mutluluk ya geçicidir, ya yoktur...

Aykut TANKUTER

Cansever... Hergün önün­ den geçtiğimiz, yüreğimizin ve gözlerimizin önünden ge çen, atladığımız, belki far­ kına varamadığımız ayrın tılann, küçücük şeylerin yorgunu.

öyleyse yazdan yorulmuş bir güz akşamüzerini seç­ mek gerekiyor bir söyleşi için.

— ilkin son şiirlerinizi sormak İstiyorum sayın Can sever. Onlara ‘İlkyaz şika­ yetçileri’ ismini verdiniz. İlkyazı kimler şikayet edi­ yor? Kime?

— Bilindiği gibi ilkyaz bir dirim mevsimidir. Adı geçen şiirlerde ise dirimin simgesi olarak düşünülmüş­ tür. İlkyaz şikayetçileri iç ve dış dünyalarında değişik lik yapmak yerine, edilgen­ liği seçenlerin birbirinden farklı yaşamlarım sergile­ mektedir.

ilkyaz Şikayetçileri’nln bl rinde yaslı bir adam konu­ şuyor. «03'sa bütün yaşam­ lar bitti / ilkyazlar ve bü­ tün başlangıçlar» diyor ve ilkyaz diriminden biraz kıs kançlıkla biraz da yarı bi­ linçle kaçınıyor, bir diğerin de ise ölüm/yaşam çelişkisi düşsel bir kayganlıkla ön plana çıkarılıyor. ‘Yuvarla­ nıyor İlkyaz’da tekdüze bir yaşamın serpintilerini ver­ mek istedim. Daha başlan­ gıçta, yer olarak resimli bir

bardak altını seçtim. Şiirin bütününde Japon estampla rıyla bir koşutluk kurmaya çalıştım. ‘Çarliston Günle- ri’nde İse yapay mutluluk­ ların gerçek mutluluklara

(toplumsal mutluluklara) dönüşememeslnden şikayet çi olanların yaşam boyu sü regelen çıkmazlarım, yarım yüzyıllık bir zaman atlama sıyla dile getirdim sanıyo­ rum.

— Şiirlerinizde zaman’a ve mekan’a bu kadar bağlı­ lık?..

— Zaman ve mekan dü­ şüncesi ya da duygusu han gi yazın sanatında yoktur ki? Kurgusal (flctlf) dedi­ ğimiz yazın sanatında bile her söylem adı geçen kav­ ramlara sıkı sıkıya bağlıdır. Somut olsun soyut olsun zaman ve mekan her m et­ nin temel öğesidir.

Benim için zaman ve me

kan şiirin başlangıç nokta­ larında vardır. Yazmayı sür dürdükçe bir kopya, bir tas lak olmaktan çıkarak dönü şüme uğrarlar... Şiirin işlev selliğini büyütüp genelleş­ tirirler. Ben şiirin özgül de

gerine bu yoldan gidileceği kanısındayım.

— Peki Edip Cansever, sı­ kıntı da o ‘Nedensiz mutlu­ luk’ gibi mi?

— Doğrusu mutluluğun ne olduğunu ne olmadığım açık seçik anladığımı söyle yemem. Gerçekte mutluluk ya geçicidir ya yoktur.

Gerçi Kral Oidlpus’un so nunda Sophokies’in Koro Başı’na söylettiği «... son gün gelmeden yaşamın ne olduğu bilinmez, insan ya­ şamının sonuna kadar ü- zünç nedir görmediyse an ­ cak o zaman mutlu olmuş sayılır» sözlerine bağlana­ cak kadar da sabırlı deği­ limdir. Aldatıcı olan m ut­ luluk (ün tutkusu, zengin­ lik hırsı vb.) zaten konuma zun dışında.

Sorunuzdaki alıntı ‘ölü Bir Deniz Yıldın’ adb şii­ rimden. Bilmem bilir misi­ niz? Deniz yıldızlan öldük­ ten sonra bir ışık saçarlar­ mış. Yani ölümden sonraki parlaklık, görkem.. Yaşar- kenki mutsuzluğun bir çe­ şit onaylanması mı? Belki.. — Yine bir dize: (Traged yalar I ’den) «Hepimiz ta n ­ rı kaldık kimse mutluyum demesin.» Burdan yola çı­ karak, biraz açıklar mısı­ nız?

— T ann yalnızdır ya da yalnızlığın simgesidir. Bu

dize de yalnızlığı ve çaresiz liği içermektedir.

Geçenlerde bir dergide, Octavio Paz’m bir sözü çok ilgilendirdi beni. Şunlan söylüyordu Octavio Paz: «Yalnızlık duygusu hem bir ceza hem bir arınmadır. Bir sürgün cezası olduğu ka dar, sanki o sürgünden a r­ tık kurtulacağımızı duyu­ ran bir durumdur, insan ya şamının tümü bu diyalekti­ ğin etkisi altındadır.»

— Ama sayın Cansever, Ruhi Bey «Olmaz ki kimse kimseyi sevemez / Ama hiç kimse..» der. Yani bir de sevgi var. Mutlulukla m ut­ suzluğun gerekçelerinden biri...

— Bazan sözü şiirdeki tip lerc bırakmak gerek. Uzun şiirlerimde kimi zaman ya­ rattığım tiplerin etkisi al­ tında kalının. Onlar benden bağımsız olarak konuşabilir ler. Ruhi Bey İlk gençliğin­ de bencil bir kişidir bence... Bencil İnsan başkalannı da, kendini de sevemez. Ola ki bu sözleri söylemesinin ne­ deni bencilliğinin sonucu­ dur...

Cansever’le bir akşamüze ri bitiyor. Ayrılıyoruz, kapı­ da. Tıpkı: ‘Dönüp arkama bakmıyorum / Odalar bitti çünkü, merdivenler de / Dı şarsı var: Şurası, burası, orası...» der gibi...)

^^rsin Festivali: Tekstil halümıi

nemli bölümünü oluşturan Ulusal Altın Portakal Film Yarışmasına bu yıl sekiz film katılıyor. Yetkililer ön çeki yıllara oranla film sa yısının azlığım 1982 yılın­ da sanat yönü ağır basan çok az filmin yapılmış olma sına bağladılar. Bu yıl yarı şacak filmler ve yönetmen­ leriyle başoyuncuları şöyle: «At» Yönetmen: Ali Özgen- türk. Oyuncular: Güler Ök- ten, Genco Erkal; «Bir Gü­ nün Hikâyesi», Yönetmem Sinan Çetin, Oyuncular: Nur Sürer Fikret Hakan; «Çiçek Abbas», Yönetmen: Sinan Çetin, Oyuncular: Pembe Mutlu, İlyas Salman «Kırık Bir Aşk Hikâyesi», Yönetmen: Ömer Kavur, O- yunculan Hümeyra, Kadir İnanır; «Çirkinler de Sever» Yönetmen Sinan Çetin, O- yuncuiar: ilyas Salman, Müj de An «Toprağın Teri», Yö netmen: Natuk Baytan O- yunculan Güngör Bayrak, Fikret Hakan; «Tövbe» Yö­ netmen: Orhan Aksoy, O- yuncular: Oya Aydoğan, Ib rahim Tatlıses.

Yarışmanın Seçici Kuru­ lu ise şu adlardan oluşuyor: Bekin Teksoy (eleştirmen), Erman Şener (gazeteci, e- leştirmen), Süreyya Duru (yönetmen). Füruzan (Ya­ zar - senarist). Atilla Özde- miroğlu (Müzik yapımcısı), Sami Güner (fotoğraf sa­ natçısı), Bilgin Adalı, (E- ge Üniversitesi Güzel Sa­ natlar Fakültesi Sinema Bö lümü Öğretim Üyesi). Ci­ hat Çiftçili (Kültür v0 Tu­ rizm Bakanlığı Temsilcisi, Bakanlık Sinema Dairesi Başkanı), Nazan Akyön (Kül tü r ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi, Gösteriler ve Şenlikler Dairesi Müdür Yardımcısı), Önder Aydınlı (Antalya Basınım temsil en Vilayet Basın Müşaviri). Ay

sel İçli (Antalya Temsilci­ si), Ahmet Gönen (Antalya Temsilcisi). Dalla önce du yurulan seçiciler kurulunda yer alan Vecdi Sayar’ın «De li Kan» ve «Çirkinler de Se ver» adlı filmlerde sanat yönetmeni olduğu için, Atil la Dorsay’m da özel neden lerle çekilmesi üzerine se­ çiciler kurulunun eleştir­ men kadrosuna Rekin Tek» soy’un alındığı, bu arada TRT temsilcisinin henüz be lirlenmediği bildirildi.

Film gösterileri bu yıl 2 e- kimden başlayarak bir si­ nema salonunda yapılacak ve günde dört seans düzen lenecek. 7 ekim günü açıkla nacak olan ödüller 9 ekim akşamı kapanış konserinde sahiplerine verilecek.

SENLİKTE AÇILACAK

SERGİLER

Ağırlığını film yarışması­ nın oluşturduğu şenlik kap samında fotoğraf sanatçısı Sami Güner’in «Renkli Fo­ toğraflarla Türkiye» Bilge Kandemir’in «Çivi Resim», Levent Efe, Yankı Yazgan, Firuz Kutal, Rıza Arat’m ka­ rikatür. PTT Genel Müdürlü ğü ile Türk Filateli Demeği işbirliği sonunda hazırlanan «Antalya 82 Türk Pullan U- lusal Gençlik Yanşması» ser gileri de yer alacak.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Tah a T o ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

期數:第 2009-05 期 發行日期:2009-05-04 腕隧道症侯群新療法--鐳射光療法 ◎台北醫學大學附設醫院神經外科主治醫 師羅文政◎

Adnan Adıvar, Halide Edip Adıvar, Hüse­ yin Cahit Yalçın, Refik Halit Karay, Rıza Tevfik Bölükbaşı gibi isimlere Sedat Si­ mavi gazete ve dergilerinin

Gene bence ideal kadının tarifini yapabilmek için biraz zevk sahibi, biraz estetikten an­ lar, biraz sanat duygusuna sa­ hip olmak gerekir.. Zevki selim sahibi

i “Şimdi, edebiyatımızın son durumu yürekler acısı. Hatta bu konuda bugünlerde yazılar yazmayı düşünüyorum. Önce şu meseleyi koymak lazım: Edebiyat bir

Bu teknikte sıvı azot içerisine kısmen batırılmış ve aliminyum folyoy- la kaplanmış olan metal cismin üzerine yumurta (oositleri) veya embriyoları içeren

Katılımcıların genel sağlık durumları ile ilgili olarak diş hekimini bilgilendirmelerinin başvuru merkezlerine göre dağılımı (ADSM, ağız ve diş sağlığı merkezive

İnovasyonu kalite artışı sağlayacak bir süreç şeklinde algılayan yöne- ticilerin, inovasyon sürecini dönüşümcü tarzda yönetmeleri; İnovasyonu krizlerden çıkış olarak

Boyacı sumağı (Cotinus coggygria)’ ndan elde edilen bir flavon olan fisetin tekstil ve deri endüstrisinde sarı kahverengi renk aralığındaki boyarmaddeler olarak