I R
N O K T A S I /ORAL ÇALIŞLAR
o ralcalisIar@ cu m h u riyet.co m .trMeral Ataç’m Büyükada’sı....
Meral A taç’ın, yaşamını anlattığı “Kü
çük Hanım Meralika ” (Yapı Kredi Yayın
lan) adlı kitabı pazar sabahı elime aldım, bir solukta okudum. Meral A taç’ın anı- lannda beni çeken ne oldu? Meral Ataç’ı tanıyorum. Aile dostumuzdur. Büyüka- da’da yaz akşamları, Merkez Eczane s in in kapısında eczacı arkadaşlarımız
Cüneyt A vni’yle uzun sohbetler ede
riz. Bu sohbetlerin bir kısmına Meral Hanım da katılır. Bu sohbetlere zaman zaman da Meral Hanım’ın kızı Ceren eş
lik eder.
Meral Hanım, Nurullah Ataç’ın kızı
dır. Eski birBüyükadalı olduğunu da bi liyorum. Bazen eczane önündeki soh betlerimize efsanevi futbolcu Lefter de
katılır. Meral Hanım, Lefter’le çocukluk arkadaşı olduğunu söyler, o günlere iliş kin öyküler anlatır. Bu kadar yakından tanıdığım Meral Ataç’ın anılarının çıktı ğını görünce, onun geride bıraktığı yıl ları merak ettim.
Kitabı bu merakla okumaya başladım. Nurullah Ataç’ı, Nurullah A taç’ın kar
deşi Dr. Galip Ataç’ı yazılarından, tari
hi kim liklerinden tanıyordum . Meral A taç’ın anılarının önemli bir bölümün de Büyükada’daki yaşamından kesit ler yer alıyor. Bu benim merakımı daha da arttırdı, insanların yaşamı zaman za man büyük serüvenlere dönüşüyor. He le Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda do ğanlar, bir büyük imparatorluğun yıkılı şıyla, yeni bir Cumhuriyetin kuruluşunu görenlerin yanında büyüdükleri için ya şamları daha da ilginç oluyor.
Meral A taç’ın dedesi, yani Nurullah A taç’ın babası Ata Bey, Hammer Tari- hi’ni tercüme eden bir bilim adamı, ay nı zamanda Osmanlı Imparatorluğu’nun sön dönem hükümetlerinin birisinde Maliye Bakanı. Babaanne ise Kısakü- rek ailesinden. Meral Ataç’ın annesinin
öyküsü ise daha dramatik ve karmaşık. Annesi kaçırılmış bir çocuktu ve Büyü- kada’da büyümüştü. Iklima Hala ise
bir başka değişik kadın kahraman sa yılabilir.
Büyükada’da deniz ulaşımı hep so runlu olmuş. Meral Ataç, o dönemde ki ulaşımı anılarında şöyle anlatıyor: “O
zamanlar bugün olduğu g ib i hızlı gidip gelen büyük ekspres vapurlar, deniz otobüsleri yoktu. Vapurların çoğu es ki püskü Şirket-i Hayriye’nin yandan çarklı vapurlarıydı. Bunların Bağdat, Basra, Gülcemal, Gülnlhal, Neveser, Nevnihal diye ilginç adları vardı... Tüm ada halkı İsta n b u l’a yıllarca bu eski püskü yandan çarklı vapurlarla gidip geldiler. Adaya ilk kez 1938 yılında ge len büyük süratli vapurun adı Suvat’tı. Kaptanı da adalı Ihsan K aptan’dı. Su
vat martı gibi bembeyazdı. Köprüden kalkınca yalnız H eybeli’ye uğrar, kırk beş dakika ile b ir saatte Büyükada’ya varır, B üyükada’dan kalkınca yalnız Heybeli'den yolcu alıp köprüye gider
di. Bu nedenle bu vapura ‘direkt’ va p u r derlerdi.”
Arada 66 yıl geçti. Hâlâ Büyükada’ya giden vapurlann hızı da temposu da de ğişmedi. Hatta, kış mevsiminde Sirke- c i’den Büyükada’ya gitmeye kalkar sanız, bu gidişiniz iki saati bile bulabi lir. Meral A taç’ın anılarından Büyüka da’ya ilişkin ilginç bir gerçek daha öğ rendim: “Benim çocukluğum da ada
da b ird e Fransızca eğitim yapan Fran sız okulu vardı. Burada kız-erkek öğ renciler birlikte okuduğu halde biz bu raya ‘Sörler Okulu’ derdik. ” Bu okul
sanınm Tevhidi Tedrisat (öğrenimin Bir leştirilmesi) Kanunu nedeniyle bir süre sonra kapanmıştı.
Nurullah Ataç, oyun düşkünüdür. Bu nedenle sürekli zamanını oyun salon larında, kahvelerde geçirir: "Babam ar
tık tüm tatil süresince evden çok Hüs nü Bey'in gazinosundaydı. Hüsnü Bey’in
Gazinosu b ir bakıma onun ikinci evi g i biydi. İstanbul’dan adaya gelen arka daşları babamı bulm ak için eve gel meden önce Hüsnü B e y’in gazinosu na uğrarlardı)... Ben babamı yaz b o yunca artık vapurdan değil, Hüsnü Bey'in gazinosundan almaya gidiyor, ço ğu zaman da alamadan dönüyordum. ”
N urullah A ta ç, İsm et İnönü’nün
Cumhurbaşkanlığı döneminde ona Çan kaya Köşkü’nde danışmanlık yapmış tı. O dönemde de oyun merakından vazgeçmemişti. Meral Ataç, babasını bir gece sabaha karşı ünlü edebiyatçı,
Orhan V eli’nin yakın dostu Nahit Ha-
nım’ın evinde bulur: “ Oda sigara du
manı içindeydi, göz gözü görm üyor du... Babam... bezik oynuyordu. ‘Kı
zım sen mi geldin’ deyip oyuna devam
e tti."
Meral Ataç’ın anılarında, Cumhuriyet Türkiyesi’nin kuruluş yıllarının bütün önemli siyasetçileri, sanatçılan, tanın mış insanları var. Büyükada’nın eski günleri var. Bir solukta okuyabilirsiniz.