_ ■ ~ ' N
Bir San’at Hâdisesi
____ _____________________________________
j
Münir Nurettin'in
J trC&JC
2 ^ '^
Ulunoy'a cevabı
Sayın Reli’ Cevad Ulunay 3:
20 Aralık 951 tarihli Yeni Sabah gazetesinde, Saray sinemasında ver miş olduğum konser münasebetiyle yayınlanan yazınızı okudum, incele dim. Seyahatte bulunuşum yüzünden bir parça geciken bu cevabımı, sizin de dikkat ve alâka ile okumanız lü zumuna inanıyor ve okuyacağınıza güveniyorum...
Evvelâ şu noktayı kaydetmek is - terim ki; burada cevabını bulacağı nız yazınızın, şahsıma ve şahsî sa natıma dokunan kısımları üzerinde zerrece durmadan, o yazıda yüksel mek istediğiniz tenkit irtifa inin ben de yarattığı merak saikasiyle bilmek istediğim bir cihet var; Siz, gerçek ten, musikimizin derinlikleri üzerin de —hiç değilse 35 yıl sabrını ve öm rünü tüketmiş bu kalem sahibinin gözden kaçırdığı ruhlu noktaları ya- kalıyabilecelt kadar— musikimizin ik İlmine girmiş ve o dünyada keşfe - dilmedik saha bırakmamış bir sanat havvarisi ve münekkidi__jm isiniz?;
Çünkü, bir şalisi zevk ve bir asgarî musiki kültürü sahibinin kendi inti ba ve mütalâaları olmak iddiasından çok daha fazlasını taşıyan yazınızda tahlil ve tenkidine kalkıştığınız me seleler, ancak, bu yolda uzun yıllar sabır ve feragatla dirsek ve ömür çü rütmüş kimselerin harcıdır...
Çeyrek asrı aşan sanat hayatımın ilk parolası, gelmiş ve geçmiş mu - siki üstadlarmı mutlaka tanımak ve onların sanat pınarına eğilmek ol - masına rağmen, sizi bu erkân ara sında bulamayışımın bir kıymeti var mı, bilmem?. Yalnız, sayısı bir avu cu geçmiyen bu erkân arasında sizi bulamayınca, aklıma bir sual doğu - yor: Acaba siz, divan şairleri gibi namı - müstearla mı musiki meşk ettiniz, yoksa, bizim gitmediğimiz, görmediğimiz diyarlarda mı bu ilmi devşirdiniz?
Eğer sizin vereceğiniz cevabı bek lemeden bu suali çözmek ve hakkı nızda bir hükme varmak lâzım gelir se, tenkit etme yükünü omuzunuza aldığınız konserin kabuğunu kırama dığınızı ve canlı, cansız her şeye ko nan bir kaç parça tozu hafızanızda uçuşur görerek —onları büyülte bü- yülte— hükümler uydurduğunuzu söy lememe izin veriniz. Halbuki, o ka- | buğu kırabilseniz ve programda yer
\ alan eserlerin bütünü üzerinde inti
balar toplamak gücünü gösterebilse- niz ne güzel olurdu... O zaman, güf tedeki (ki - ke) tonafürünü avlıya- mıyacak kadar, sanat şahikalarına yükselirdiniz
O geceyi yaşıyan bütün musikise- verlerin, dinlerken sükût, dinlenir ken alkış tufanı halinde, konsere vurdukları daır ga. bir (ki - ke) tena- fürü vüzünden kurcalanır, parçalanır mıydı?.
Yazınızın topyekûn rengi ve ahengi, sizin o gece, yalnızlığı tercih ederek, sadece müşahedenin hendesesi için de kaldığınızı ve musikinin sırça sa rayına girecek yerde, o sarayın cam larını fiskeli.vecek noktalar aradığı - mzı .gösteriyor Böyle olmasa, dinle- | yifc’llerimle aramda kurulan sevgi ve takdir köprüsünden geçerek, onlara tamamiyle yaklaşmamı ve bu vaklas mango tabiî bir tezahürü sayıp geçe bileceğimiz, bir kaç hitapta bulunma- mPyaormal karşılamaz ve hattâ üs tünde bile durmazdınız.
ÖySiı ki bu konser —programından da anlaşılacağı gibi— tamamen klâsik bir mahiyet de taşımıyordu. Son ola rak ifade etmeliyim ki: tenkit, bilgi li ve haklı olmak şartiyle, güzeldir... Yazınızda bu güzelliğe eremedimse. sizin mi beni, benim mi sizi mazur görmek durumunda olduğumuzun tak dirini sayın okuyucularımıza bırakı yorum.
Saygılarımla. 30/12/951 - İzmir Münir Nurettin SELÇUK
Yeni Sabah — Refi’
Cevad Ulunay’m bu
yazıya cevabını yarın
neşredeceğiz.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi