• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal'in şiirlerinden seçmeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal'in şiirlerinden seçmeler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T - 505351

-YAHYA K E M A L İN ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

Hayal Şehir

Açık Deniz

Git bu mevsimae, gurub vakti, Cihangir’den bak! Bir zaman kendini karşındaki ru’yâya bırak! Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan; Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan; O ilâh isteyip eğlence hayâl - hânesine, Çevirir camlan birden peri kâşânesine. Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka, Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka. Mest olup içtiği altın şarabın zevkinden, Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen. Nice yüz bin senedir şarkın ışık mi’marı Böyle ma’mûr eder ettikçe hayâl Üsküdar’ı. O ilâhın bütün ilhâmı fakat ânîdir;

Bu ateşten yaratılmış yapılar fânidir; Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı, Az sürer gerçi fakir Üsküdar’ın saltanatı; Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına, Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına. Ezeli mağfiretin böyle bir ikliminde Altının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de. Halkın n hilkati her semtini bir cennet eden Karşı sâh'lde, karanlıkta kalan her tepeden, Gece, birçok fukarâ evlerinin lâmbaları En sahih aynadan aks ettiriyor Üsküdar’ı.

Mevsimler

Kopar sonbahar tellerinden, Gerinden, derinden, derinden. Biten yazla başlar keder mûsikîsi. Bu sahillerin seslenir her yerinden, Derinden, derinden, derinden, Hazin günlerin derbeder mûsikîsi. Denizden ve dağdan gelen hüzne kandık. Bulutlar dağılsın, bahâr olsun artık, Duyulsun bir engin seher mûsikîsi. Güneş doğmadan mavileşmiş Boğaz’dan, Nevâ-Kâr açılsın bütün ses ve sazdan, Ufuklarda sürsün zafer mûsikîsi.

Mihriyar

ZamDak gibi en güzel çağında Serpildi deniz nefesleriyle; Sâf uykusunun salıncağında Sallandı balıkçı sesleriyle. Sîmâsı zaman zaman parıldar Bir sâhilin eı. güzel yerinde. Hâlâ görünür geçen asırlar Bir b!r, koyu mavi gözlerinde. Her gezmeğe çıkmasıyla her yer Bir zevkini andırır baharın. Endamını zanneder görenler Bir bestesi eski bestekârın. Hayran olarak bakarsınız da bu hâli; Hülyanızı fetheder Beş yüz sene sonra karşınızua İstanbul fethinin hayâli.

V____ z_____

Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum, Her lâhza, bir alev gibi, hasretti duyduğum; Kalbimde vardı Byron’u bed-baht eden melâl; Gezdim o yaşta dağlan, hülyâm içinde, lâl... Aldım Rakofça kırlarının hür havasını, Duydum akıncı cedlerimin ihtirasını; Her yaz, şimâle doğru, asırlarca, bir koşu... Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultusu. Mağlûbken ordu, yaslı dururken bütün vatan, Ru'yâma girdi, her gece, bir fâtihâne zan. Hicretlerin bakıyyesi, hicranlı duygular... Mahzun hududların ötesinden akan sular Ruhumda hep o zanla beraber çağıldadı; Bildim, nedir, ufuktaki sonsuzluğun tadı. Bir gün dedim ki: “İstemem artık ne yer, ne yâr...” Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyâr diyâr. Gittim o son diyâra ki ser-haddidir yerin, Hâlâ dilimdedir tuzu, engin denizlerin.

Garbın ucunda, son kıyıdan, en gürültülü Bir med zamanı, gökyüzü kurşunla örtülü; Gördüm, deniz dedikleri bin başlı ejderi; Gördüm... güzel vücûdunu zümrüdliyen deri, Keskin bir ürperişle kımıldandı ân-be-ân; Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan; Sonsuz ufuktan, âh, o ne coşkun gelişti o! Birden nasıl toparlanarak kükremişti o! Yelken, vapur, ne varsa kaçışmış limanlara, Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara! Yalnız o kalmış ortada, âsi ve bağrı hûn... Bin mağra ağzı açmış ulurken uzun uzun... Sezdim, bir âşinâ gibi, heybetli hüznünü, Ruhunla karşı karşıya kaldım o med günü. Şekvânı dinledim ezeli muztarib deniz... Duydum ki rûhumuzla bu gurbette şendeniz. Dindirmez, anladım, bunu hiçbir güzel kıyı, Bir bitmiyen susuzluğa benzer bu ağrıyı...

İstanbul Ufuktaydı

Gurbetten, uzun yolculuk etmiş, dönüyordum. İstanbul ufukta’ydı...

Doğrulduğumuz ufka giderken... Sevdâlı yüzüşlerle, yunuslar Yol gösteriyordu.

İstanbul ufuktan,

Sîmâsını göstermeden önce, Kalbimde göründü,

Özentili kalbimde bütün çizgileriyle, Binbir kıyı, binbir tepesiyle, Binbir gecesiyle.

Yıllarca uzaklarda yaşarken,

İstanbul’u hicranla tahayyül, beni yordu. Yer kalmad1 heynimde hayâle.

İstanbul’a artık bu dönüş son dönüş olsun. Son yıllarım artık

Geçsin o tahayyüllerimin çerçevesinde. Bir saltanat iklimine benzer bu şehirde, Hulyâ gibi engin gecelerde,

Yıldızlara karşı, Cananla berâber,

Allah içecek sıhhati bahşetse... Bu kâfi...!

_________________ J

©

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tam tutulma ortası: 22.13 Tam tutulma sonu: 23.03 Parçalı tutulma sonu: 00.02 Yarıgölge tutulma sonu: 01.01.. Tutulma, parçalı tutulmanın başlayacağı 20.23’ten sonra

İstanbul’a dün sabah gelen ve Karaköy Yolcu İskelesi kıyısına demirleyen dünyanın en büyük beş yıldızlı yüzer oteli Grand Princess, basm.. mensuplarına Setur

A\m galeride ürünlerini seı gıloyen Asbed Ermer İlse öğ roniminden sonra Denet Güzel Sar.atıaı Akademisi nde konuk öğ 'erci olarar Bedri Rahmi E- yüpcğiu

Daha zor bir şey düşünemiyorum, titriyorum her rolü elime aldığımda, onun için kolay kolay da oynamak istemiyorum artık.. Bundan sonra Edremit’in Çamlıbel köyüne

el-Hayat kelimesine sıfat olan dünyâya, dünyâ adının verilmesi, âhirete göre dünyanın bize yakın olması (içindeyiz), dünyanın âhiretten önce olması ya da

Ümit ALEMDAROGLU İZMİR-Ayvalık’da de nizi kirlettikleri gerekçe­ siyle kapatılan 16 zey­ tinyağı fabrikasının sa­ hip ve yöneticileri fab­ rikalarım yeniden

M ÜDAFAAİ HU KUK VE PARTİ GRUPU — 7 Eylül 1919 tarihinde Sıvasta kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti, nasıl Cumhuriyet Halk Partisinin ilk

İstanbul Belediyesi tarafından devralındığı 1937yılından beri boş kalan ve harabeye dönen İlidir Kasrı, 1982yılında Kurum tarafından onarılmaya başlanmış