• Sonuç bulunamadı

Başlık: ÖZETLER: ZOOTEKNİ, HAYVAN BEESLEME ve BESLENME HASTALIKLARIYazar(lar):Cilt: 2 Sayı: 3.4 Sayfa: 233-241 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002343 Yayın Tarihi: 1955 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ÖZETLER: ZOOTEKNİ, HAYVAN BEESLEME ve BESLENME HASTALIKLARIYazar(lar):Cilt: 2 Sayı: 3.4 Sayfa: 233-241 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002343 Yayın Tarihi: 1955 PDF"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ZOOTEKNİ, HAYVAN BEESLEME ve BESLENME HASTALIKLARI

LANG, K. Canlı hücrede metabolizmanın lokalizaskyonu. Lokalisierung des

Stoffwech-sels in der lebenden Zelle, Yette %und Seifen, ,54, 748 .751,1952.

Yazar tarafından •orfolojik hücre strüktürlerinin lipoid metabolizı las' hakkın- da son görüşlere temas edilmektedir. Hücre metabolizması strÜktür element-lerinin (hücre çekirdeği, mitokondri, mikrozom ve sitoplasma) müşterek tesi-rine bağlıdır. Bu tesirlerde her bir elementin özel fonksiyonları mevcuttur. Sitoplasma, hücreye 'gelen besin maddelerini hazırlaf.- MeSelâ yağların sabun-laşması metabolik olaylar için bir hazırlıktır. Mitokondrilerde besin maddeleri nihai oksidasiyonla CO 2 ve H 20 ya ayrılır. Bu esnada serbest hale geçen ener-ji de fosfat (Adenosintriphosphat) teşekkülüne harcanır. Bu bakımdan mito-kondriler strüktüre bağlı sistemde biyolojik oksidasiyon ferrnentlerini ihtiva ederler. Bilhassa bu fermentler Haeminproteidler, sarı ferment, dehidroge-nazgar (Pyridin proteidler) ve limon, asidi siklusunu teşkil eden fermentlerin hepsini içine alırlar. Mitokondrilerin sayısı hücrenin enerji ihtiyacına göre de-ğişir. Hücrelerin strüktür elementleri büyük ölçüde lipoidlerden bilhassa fos-fatidlerden yapılmış olduğu halde bunların kuvvetli bir metabolik aktiviteye salhip olmaları enteressandır.

Sabri ,DİLMEN (Ankara)

HANNING, G.: Mnhtelif yapıda rasiyonların domuzilarda ağırlık, kan şekeri ve se-rıınıdaki proıteirdere etkisi. Der Einfluss verschiedener Zusammensetzungen auf die

Gewichtszunahme, dem Blutzucker und die Eiweisskörper im Blutserum der Schweine, Dtsch. Tieraerztl Wchschrft., ,61, 253 _ 255, 1 1.954.

Araştırıcı tarafından 12 domuzla beş grup halinde muhtelif rasiyonlarla yem-lerne deneyleri yapılmıştır. Deneme başlangıcında bütün hayvanların yaşı on hafta idi.

Protein/Nişasta de.

G rup Yemler geri orana

Normal yemleme Patates, hububat kırması, balık unu 1: 7.4 Yulafla yemleme Yulaf kırması, biraz patates 1: 7.7 Arpa ile yemleme Arpa kırması, biraz patates 1: 9.4 Mısırla yemleme Mısır kırması, biraz patates 1: 11.9

(2)

ÖZETLER

Bu denemede hayvanların kan şekeri, serum proteini ve ortalama günlük ağı r-lık artışı tesbit edilmiştir. Deneme başlangıcında 12 hayvandan elde edilen ortalama değerler şöyledir :

Kan şekeri % 85. 5 mg

Albümin % 3.23 g

Glubulin % 2.60 g

Tutal protein % 5.83 ig

Bu deneme sonuçlarına göre : yemlerle verilen protein nekadar azsa günlük ağırlık artışı o nisbette düşüktür. Denemenin III. döneminde normal yemleme-ye alman üftyvanların günlük ağırlık artışı 558 a tesbit edildiği halde patatesle beslenen gruptaki hayvanların günlük artışları 281 g olarak bulunmuştur. Bu arada karbon hidrat miktarı rasiyonlarda artıkça kan şekeri seviyesi de yük-seldiği gibi serum proteini de yemlerdeki protein miktarma bağlı kalmıştır. Yemlerde protein azaldıkça serum albümin miktarı da azaldığı halde Globu-lin miktarı hemen hemen ayni seviyede kalmıştır.

Sabri DİLMEN (Ankara)

IIA/VIMOND, J.: Progress faı Nlie Physielogy of Farm Aninıalls, Vol. I, VII+392 +XV, Butterworths Scientific Publications, London, 1954.

«Evcil hayvan fiziyolojisinde ilerlemeler» üzerinde geniş bir literatür derleme-sini bir araya toplayan bu kitap son yıllarda hayvan besleme ve zootekni ala-nında yayınlanan eserlerin en aktüel olanlarından biridir. Bu eser, bilhassa Anglo-Sakson dergilerinden hazırlanmış bir derlemedir. Kitap beslenme ve metabolizma ile muhit olmak üzere iki ana bölüme ayrılmıştır. Beslenme ve me-tabolizma bölümünde şu konulara yer verilmiştir : 1) Ruminantlarm beslenme-si (K. L. Blaxter), Bu kısımda bilhassa rumen florası, süt emen bnzAğrıların ve kuzuların beslenmesi, gelişmiş hayvanların beslenmesi, enerji ve protein me-tabolizması üzerinde durulrna'ktadır. 2) Domuz beslenmesi (R. •Braude). Bu kısımda domuzları,'" beslenmesi son araştırmaların ışığı altında aydınlatı lmak-tadır. Enerji, protein, yağ, ham sellüloz, vitaminler, mineral maddeler, su ve antibiyotikler gibi domuz beslenmesinde özel bir durum gösteren konu-lar etraflıca aydnalatılinaktadır. 3) Kanatlılarm beslemnesi (W. Bolton). Bu kısımda bilhassa hanm, yaşama ve verim payları, protein ihtiyacı, protein me-tabolizması, mineral madde ihtiyacı, vitamin metabolizması ve ihtiyacı ve muhtelif geliştirici faktörler üzerinde geniş ölçüde durulmaktadır. 4) İz ele-mentler (D. P. CuthbertSon). Bu kısımda bilhassa hayvan beslenmesinde özel-liği bakımından Kobalt, demir, bakır, Molibden, Manganez İyod v.s. ye ge-niş yer verilmiştir. İkinci bölümde «Muhit» konusu işlenrnektedir. Bu bölüm-de : 1) Evcil hayvanlar ökolojisi (N. C. Wright), 2) Evcil hayvanların çevre fiziyolojisi (J. D. Findley), 3) Kuşlarda ısı regülasiyonu (J. C. D. Hutchinson), 234

(3)

gündüz ışığının etkileri (N. T. M. Yeates) gibi önemli fiziyolojik problemler işlenmiştir. Her bahis sonunda geniş bir bibliyografiya listesi bulunmaktadır. Fiziyoloji ile ilgililere tavsiye olunur.

Sabri DİLMEN (Ankara)

GRAU, R.: Sığıdarda doku yağlarının sarı renkte olması. Das Problem der gelben

Rinderfette, Mittlg. d. DLG., 69, 736-740, 1954.

Yazar tarafından sığırlarda beyaz doku yağının sarı renkte yağa tercih edil-mesi göz önüne alınarak sarı ,yağuı kalite ve özellikleri üzerinde durulmuş -tur. Araştırma merada bulunan sığırlar üzerinde yapılmıştır. Bu çalışmada böbrek ve göğüs bölgelerinden alınan 10 sarı renkte yağ ninnunesiyle ayni bölgelerden alman 10 beyaz yağ nünıunesi- ele alınmıştır Kimyasal yapı ba-kımından beyaz yağlarda su miktarının sarı renkteki yağa nazaran daha faz-la olduğu tesbit edilmiştir. Ayni bölgelerden alman sarı ve beyaz yağ ara-smda yağ asidi bakımından karakteristik bir değişiklik tesbit edilememiştir. Bundan başka her iki cins yağın kıvamı arasında da bir fark görülemiştir. Bu-na karşılık sarı böbrek yağının heyaza nazaran daha çabuk bozulduğu anlaşı l-mıştır. Yazara göre bu problemin müteakip araştırmalarla aydınlatılması la-zımdır. Saklama esnasında sarı yağ yavaş yavaş soluk bir renk almaktadır. Ya-zara göre yağda sarı rengin sebebini içindeki karotin miktarmda aramak la-zımdır. Yoksa sarı renk safra boyalarının tesiriyle meydana gelmez. Yazarın araştırma sonuçlarına göre beyaz yağın sarı yağa tercih edilmesinde her han-gi bilimsel bir esas düşünülemez.

Sabri DİLMEN (Ankara)

HELL, H., MOCH, R. und SCHUAIIANN, G.: Domuz& protein ınetabolizınası.

Beitraege zum ,Eiweisstoffwechsel des Schweines Mittlg.), Dtsche Tieraerztli. Wchschrft. 61, 213-219, ,1954.

Nitrogenli besin maddeleri dokularda (İskelet, kas, bağ doku, iç organ, deri, kan v.s.) yapı elementi, olarak önemli rol oynadıkları gibi, antikorsentezinde, kanın koagulasiyonunda, ferment ve hormonlarm yapısında da önemli funk-siyonlara sahiptirler. Protein metablozmas ınm merkezi karaciğerdir. Yemdeki proteinin değerlendirilmesinde amino asidlerin kantitatif ve kalitatif bakı m-dan özellikleri (ekzogen, semiekzogen ve endogen) önemli rol oynar. Yazar ta-rafından bilhassa Birleşik Amerika'da sıçanlarda yapılan deneylerden alınan sonuçlar üzerinde durulmakta ve muhtelif amino asid eksikliğinin sıçan, köpek, domuz ve insanlarda sebep olduğu bozukluklar açıklanrmaktadır. M ethio-n i ethio-n Elczorgeethio-n bir amiethio-no asiddir. Orgaethio-nizma bu amiethio-no, asiddeethio-n C y s t i ethio-n sentezleyebilmektedir. Hayvanın Meihionin ihtiyacı insandan daha yükSek-tir. Çünkü hayvanlarla kıl yapağı ve boynuz teşekkülü için kükürtlü K e r a-

(4)

ÖZETLER

t i n'e lüzum vardır. Domuz yavrusunun Methionin ihtiyacı Cystin'siz günlük rasiyonun % 0.6 sı kadardır. Methionin eksikliği, makrositer, hiperkrom anemi, Hyperproteinaemie, karaciğer bozukluğu, toksik karaciğer Dystrophie'si (do-muzda) karaciğer yağlanması v.s. gibi hastalık belirtileri görülür. Lysin: Ekzogen bir amino asiddir. Elcsildiğinde büyümede düzensizlik, iştihasızlık, kıllarm fazla gelişmesi ve bitkinlik görülür. Rasiyonda % 1 Lysin domuz yay-ınlarında gelişmeyi çok iyi sağlar. T r ypt o ph a n: Eksikliği sıçanlarda anemi ve kısırlığı sebep olur. İnsan ve hayvanlar Tryptophan'ın bir kısmını Nikotin asid amide çevirdikleri için triptofanca fakir mısır yedirrnede domuz-larda Nikotin amid eksikliği görülür. Phenylala ni n: Bu amino asid Hormonların, Thyroxin, Adrenalin ve Arterenol gibi maddelerin biyosente-zinde önemli rol oynar. İnsan, fare, civciv ve sıçanlarda bu amino asid haya-ti bir funksiyona sahiphaya-tir. A r,g inin: Bilhassa spermada bulunur. Üre sen-tezinde önemli rol oynar. H is tidin: Fare, civciv ve sıçanlarda ihmal edi-lemeyen bir büyütücü faktördür. Leucin ve I sole uci T h r e o-n i o-n : Bu amio-no asidlerio-n eksikliği hayvanlarda spesifik karans belirtilerine sebep olur. Ancak organizmadaki etki mekanizmaları hakkında bilgilerimiz ek-siktir. Valin: Eksikliği sinirsel bozukluklara sebep olur. Yazarlar muhte-lif yeniler içinde bulunan Amino asid miktarların bildirmektedirler. ilgilile-rin bu yazıyı orijinalirıde nokumaları tavsiye olunur.

Sabri DİLMEN (Ankara)

TRAUWEIN, K.: Ziraatte yararlı haryvanlarda Veteriner heldımlac ve Beslenme

bozuklukları. Veterinaermedizin und Ernaehrungsschaeden bei den land ı virtschaft-lichen Nutztieren, Futter und Fütterung No. 45, S. 352 356, 1954.

Yazarın yem endüstrisi cemiyetinin yıllık toplantısında 24.IX.954 günü verdi-ği konferans konusu olan bu yazıda hayvan sağlığı ile beslenme arasındaki yakın miinasebeti ve bu alanda Veteriner hekimin rolü üzerinde durulmak-tadır. Yazar klasik hayvan besleme biliminde işlenen yağ, protein ve karbon-hidratlar üzerinde kısaca durduktan sonra mineral maddeler, vitaminler ve iz elementlerin hayvan besleme bakımından bugünkü modern görüşleri ge-niş ölçüde açıklamaktadır. Beslenme biliminde büyük imUnlar sağlayan An-tibiotikler üzerinde son görüşlere temas edilmektedir. Topraktaki mineral maddelerin hayvan sağlığı bakımından önemi üzerinde aydınlatıcı bilgi ve-rildikten sonra karans hastalıkları ve gelişme bozuklukları bugünkü araştı r-maların ışığı altında incelenmektedir. Beslenme hastalıklarından bilhassa Rac-hitis, Osteomalazie, Pika, genç hayvanlarda çeşitli gelişme bozuklukları üze-rinde etraflıca durulmaktadır. Ayrıca eksik beslenmeden ileri gelen kısırlık üzerinde gereği gibi durulmaktachr. ilgililerin bu yazıyı orijinalinden okuma-ları öğütlenir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

(5)

BÖTTGER, Th. : SağırlÜkozunda türnoraz geldin çıkışı ve kaldımı üzerinde müş a-lıedeler. Beobachtungen über das Auftreten und Erblichkeit der tumorösen Form

der Rinderleukose, Zeitschrif t f. Tierzüchtung u. Züchtungsbiologie, 63, 223-238, /954.

Ilgililerin bu .müşahedeyi orijinaliuden okumaları tavsiye olunur.

Sabri DİLMEN (Ankara)

OSTERHOFF, D. und RENDEL, J.: Immunagenetiğin önemi ve pratik balamdan

mygulannuası. Die Bedeutung und praktische Anwendung der Immunogenetik,

Zeit-schrift f. Tierzüchtung und Ziiehtungsbiologie, 163, 1-20, ,1954.

hırımünogenetik, çeşitli vasıflardaki özelliklerin immünolojik metodiarla aydın- latılmasına çalışan kalıtmı biliminin bir şubesidir. Bu rnetod canlı organizma- , nın bağışıldık reaksionlanna dayanır. Kan yoluna giren yabancı maddelere

kar-şı vücut koruyucu maddeler yapabilir. İmmünogenetik terimi ilk defa Ameri-kalı M. R. Irwin tarafından kullanılmıştır. Inınninogenetik on yıldanberi Zoo-tekni alanında tatbik edilme imkanı bulmuştur. Bir deney tüpünde muhtelif türden hayvanların kanı birbirine kartştınlacak olursa bağışıklık reaksiyorilan tesiriyle alyuvarlarda ya bir hernoliz görülür veya bi agglütinsaiyon teşekkül eder. Bir antijenle bunun antikoru arasında meydana gelen bu reaksiyon tür özelliği gösterir. Yazıda muhtelif hayvanlardaki kan gniplannın agglutino-jen özellikleri etraflıca açıklanrnaktadu. Antijenik faktörlerin kalıtınum geniş ölçüde aydınlatan yazar bu önemli bilimin tatbikattaki yerini belittnıekedir. Yazar tarafından ikizlik araştırılmasında i m IR u n o g e n e t ik metodlar üzerinde durulmaktadır. Genetik problernlenyle ilgililerin bu yazıyı orijina-linden okurnalan tavsiye edilir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

KRIEG, R.: Ziraate yararlı hayvanlara kalisilyram yeıdirilnıesinin önemi. Die Be-deutung der Kalfütterung ',an landwirtschaftliehe 'Nutztire, Tiertirztl. Umschau, 9, 17 (1954).

Yazar tarafından önce kalsiyum ve fosfor tuzlarmın hayvan orgardzmasındalci önemine işaret edilmektedir. Kalsiyum ve fosforun hayvan tarafından yalnız iyonize şekilde rezorbe edilebileceği hakkındaki görüşün hatalı olduğu bildiril-mektedir. Kalsiyum ve fosforun barsaklardan 'emilmesine bu elernentlerin yem-lerdeki bağlanma özelliğinin de etkisi vardır. Osalik asit kalsiyum rezorpsiyo-nunu büyük ölçüde engeller. Bu bakımdan pancar yaprağırıdaki kalsiyum he-men vücutta değerlendirilemez. Tuzun suda erimesi rezorpsiyon luzma bir et-ki gösterirse de bu erime emilmenin bir ölçüsü olamaz. Rezorpsiyonda kalsi-yumun fosfora olan nisbeti de çok önemli olup bu nisbet yemlerde 2-1 : 1 sını -rında bulunmalıdır. Kalsiyumca fakir (saman, tahıl daneleri, kök, melas, pey-

(6)

ÖZETLER

nir suyu) ve fosr bakımından zengin yeniler (tahıl daneleri, kepek, küspeler, et unu ve balık unu) gibi yemlerle beslenen hayvanların günlük rasuyonlarma kal-siyum ilâvesi lazımdır. Kuruotla veya yeşil yemlerle hayvan beslemede de kal-siyum ve fosfor ihtiyacının kapatılması unutulmamalıdır. Yazar tarafından sı -ğır, domuz ve tavuklar için bazı ek yem reçeteleri

Sabri DİLMEN (Ankara)

ICINZLER, A.: Veteriner hakim ve hayvan besleme. Tierarzt und Tierernaehrung,

Berl. Münchn. Tieraernti. Wschrf. 67, 79 (1954).

Pratisiyen veteriner hekim hayvan besleme ile yalnız hayvan sağlığı bakımın- dan ilgili bulumnayıp, ayni zamanda ekonomik yönden de ilgilenmelidir. Zirai danışma kurulları, hayvan besleme problemieriyie geniş ölçüde meşgul olma- lıdır. Bu arada veteriner hekim de koruyucu maddelerin ek olarak hayvanlara yedirilmesi problemleri üzerinde durmalı ve bunları aydınlatmaya çalışmalıdır.

Sabri DİLMEN (Ankara)

I1ARRLS, L. P. and KUJAWSKI, W.: Annotated Bibliography of Vitamin E, 1940 bo 1950, 184 S. The Research Laboratories of Distillation Products industries. Divi-sion of Eastman Kodak Company, Rochester 3, N. Y.

1940-1950 yılları arasında Vitamin E alanındaki tele-Mi yayınları bir araya top-layan bu bibliyoğrafyayı ilgililere tavsiye ederiz.

Sabri DİLMEN (Ankara)

HARRIS, L. P. and KUJAWSKI, W.: Annotatted Bibltiography of Vitamin E, 1950 and 1951, 106 S. The Researeh Lahoratories of Distillation Products industries.

Division of Eastman Kodak Company, ,Rochester 3, N. Y.

1950-1951 yılları arasında Vitamin E alanındaki tekmil yayımları bir araya toplayan bu bibliyografyayı ilgililere tavsiye ederiz.

Sabri DİLMEN (Ankara)

HARRIS, L. P. and KUZAWSKI, W.: Anne:ta:Led Bihliography of Vitamin E, 1952-1954, 182 S. The Researeh Laboratories of Distilation Products industries. Division

of Eastman Kodak Company, Rochester, N. Y.

1952 - 1954 yılları arasında Vitamin E alanındaki tekrnil yayımları bir araya toplayan bu bibliyografyayı ilgililere tavsiye ederiz.

Sabri DİLMEN (Ankara)

LANG, KONRAD: Gelecekte beslenme meseleleri. Ernaehrungsfragen der Zukunft,

Die Bedetung der Ernaehrung für die Gesundheit des Menschen, S. (40-50) (1955).

(7)

Beslenme tarzı insanlık tarihinin seyri içinde sürekli bir değişme göstermiş -tir. Bu değişiklik bilhassa ekonomik sebeplerden ileri gelir. Son yüz yıl için-de beslenme alanında büyük ilerlemeler görülmüştür. Bilhassa son on yıl içinde ise beslenme bilimi büyük inkilaplara sahne olmuştur. Son yıllarda halkın daha az hacımlı ve hazım kanalını yormayan, kolay hazmolabilir ve doyurma değeri yüksek yiyecekleri tercih ettiği görülmektedir. Bu suretle son yüz yıl içinde et, yağ ve şeker istihlaki geniş ölçüde aıinuştır Buna karşılık kaba undan istihsal edilen prodüktlerin istihlaki azalmıştır. Beslenme alanı n-daki bu gibi gelişmelerin sebebi bilhassa daima değişmekte olan yaşama ş art-larına intibak etmek isteğinden ileri geldiği kabul edilinektedir. Bugün bü-yük şehir sakinlerinin kalitatif ve kantitatif gıda ihtiyaçları köyde yaşayan in-sanlardan çok farklıdır. Bugün büyük şehirlerde ağır işçi yerini makineye terk etmiş olduğundan ve fikri çalışmaların artması gibi türlü faktörler gıda ihtiyaç miktarı nisbeten azahmştır. Bu arada büyük şehirlerde konut şartlarının da-ralmasından evlerde kiler ve depolara yer tahsis etmek mümkün olmamaktadır. Ev kadınının geniş ölçüde serbest meslek hayatına atılarak evden uzaklaş ma-sı gibi türlü faktörler mümkün olduğu kadar sofraya hazır yemeklerin getiril-mesini icabettirmektedir. Bu suretle konserve endüstrisi geni ş ölçüde gelişme, imkânını bulmaktadır. Beslenme tarzının değişme sebeplerinden 'biri de eko-nomik hayat strüktürünün eskiye nazaran daha komplike ohnasıdır. Politik ve ekonomik şartlar büyük miktarda yiyeceklerin bir yerden uzak yerlere ta-şınmasını veya uzun zaman saklanmasını gerektirir. Bu bakımdan da konser-vecilik hızla gelişme imkânlarını bulmuştur. Şüphesiz insan sağlığı ve kabili-yeti geniş ölçüde beslenme rejiminin yeter ve uygun bir yapıda olmasına bağ -lıdır. Bugün beslenme alanındaki gelişmeler kültür şehirlerinde büyük bes-lenme tehlikelerine yol açmakta olduğundan beslenme şartlarının yeni stan-dartlara göre düzeltilmesi üzerinde çalışılmaktadır. Bugünkü medeniyetin se-bep olduğu çeşitli beslenme hastalıklarından korunma çarelerini topluca ince-leyen bu yazıyı ilgililerin orijinalinden okumaları tavsiye olunur.

Sabri ,DİLMEN (Ankara)

BALZ1-1, Hans : Kireç ilutiiyaemm garanti edilmesi ve kiree:n değerlendirilmesi,

Sicherung ;der Kalkzufuhr und .1(alkverwertung, Ars Medici 45, 758-765, 1955. Kimya bakımından kireç kalsiyum oksiddir. Mineraloji ise kireç olarak kalsi-yum karbonatı kabul eder. Kalsiyum tabiatta yalnız iki değerli olarak bulunur. Arz üzerinde kireç eşit miktarda dağılınamıştır. Bir taprakta kireç miktarı % 0.5 kadar bulunursa bu gibi yerler kireç bakımından fakir, % 2.5 den fazla ise bu gibi topraklar kireççe zengin sayılır. Gelişmiş bir şahsın organizmasında muhtelif bileşimler halinde Ca miktarı tahminen iki kilogram kadardır. Orga-nizmada kalsiyumun, karbonat, fosfat ve sulfat bileşimleri başta gelir. Kalsi-yum bileşimleri başlıca kemik yapısında yer aldıkları gibi, sinirsel kas hareket-

(8)

#;:5ZETLER

lerinde, kalb faaliyettinde, solunumda, kan pıhtılaşınasında önemli funksiyona sahiptir. Bu bileşimler organizmada koruyucu maddelerin yapısma da girer-ler. Hazım proçeslerinde kalsiyum ihmal edilemez bir maddedir. Kalsiyum me-tabolizanasında Paratyroid, Adrenal ve Hipofiz ön lobu hormonlarmın önemli funksiyonları bulunur. Auxonlarla Vitamin B i eksikliğinde yapı metabolizma

faaliyeti tamamen

durur. Yazar tarafından Vitamin D'nin kalsiyum metaboliz-masındaki önemi üzerinde durulmakta ve muhtelif yaştaki insanın günlük kal-siyum ihtiyacı belirtilmektedir. Ayrıca kalsiyum bakımından zengin ve fakir yiyeceklerin listesi verilmektedir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

RECHER, A.: Hayvan beslenmesinde antibiyotiklerin ktdlandmastnda biolojik ve hijiyenik problemler. Biologische und hygienische probleme bei der Anwendung der

Antibiotika in der Tierernaehrung, Landw. Forschung, 6, Heft 1, 1954.

Yazar tarafından antibiyotiklerin kümes hayvanlarına, domuz ve buzağılara yedirilmesiyle elde edilen müsbet sonuçlara işaret edilmekte ve ayrıca antibi-yotikle hayvan besleınenin biyolojik ve hijiyenik rnahzurları üzerinde durul-maktadar. Antibiyotikle hayvan beslenmesinde patojen bakterilerin dayanıklı -ğının arttiğı ihtinıali ele alınmakta ve bu probleme ilgililerin dikkati çekilmek-edir. ilgililerin bu yazıyı orijinalinden okumaları tavsiye edilir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

JUKES, H. Thomas and WILLIAMS, L. William : Anttibiyortiklerin beslenme tesir-leri. Nutritional Effects of Antibiotica, Pharmacological Reviews 5, No. 4 (1953).

Sabri DİLMEN (Ankara)

STOKSTAD, E. L. R.: Hayvan beslemnesinde antibiyotikler. Antibiotics in Ani-mal Nutrition, Physiological Reviews :34, 1-34, /954.

Antibiyotiklerle hayvan besleme alanında geniş bir literatüre dayamlarak ha-zırlanan bu derlemeyi ilgililerin orijinalinden okumaları tavsiye olunur.

Sabri DİLMEN (Ankara)

PETUELY, F.: Bifidus faktör, yeni bir Vitamin benzeri koruyucu madde. Der Bi.

fidusfaktor, ein neuer ,vitaminartiger Wirkstoff, Die Naturwissenschaften 40, 349. 352, ,1953.

Memedeki çocuğun gaitasmda bulunan bakteri florasmdan bir bakteri olan Lactobacillus bifidus'un (Bacterium bifidum. Tissier de denilir) bazan tabiatta kendiliğinden saf kültürü teşekkül ettiği halde, bu kültürü in v i t r o ola-rak temin etmek mümkün değildir. Çünkü suni olarak hazırlanan katı veya sıvı vasatlarda yetiştirilen bifidum kolonileri çocuğun barsağmda olduğu gibi 240

(9)

diğer bakterilerin üremesini durduramazlar. Saf bifidus florasunn ı nevoudiye-ti, çocuğu parenteral dispepsilerden ve diğer barsak hastalıklarından korur. • Bifidus florasunn bozukluğu, enfeksiyonlarm çıkacağma bir işaret sayılır. Çün-kü çocuklarda bu 'bozukluk, hakiki hastalık semptomundan önce belirir. Süt emen çocukların bars-ağında saf bifidus florası üzerindeki teorilere göre 'opti mal beslenme şartları mekanizınada önemli rol oynar. Bu teoriye göre op-timal bir beslenme asid bir barsak vasatiyle, cystin ve betagalaktoz yedirme ile sağlanabilmektedir. Halbuki bu görüş bugün için isabetli .sayılarnaz. Çün-kü bifidus bakterileri 7.5 pH'da bulunan bir yasada ürediği gibi suni olarak beslenen çocuklarda Cystin ve laktoz bifidus florasımn üremesini kolaylaştı r-maz. Buna mukabil ana sütü bifidus florasını normal durumda tutar. Ana Sü-tünde- bir bifidus faktörünün bulunduğu kabul edilmektedir. Ancak ilerlemiş yani eskimiş ana sütünde bifidus faktörü artık bulunmaz ilgililerin bu konu-yu orijinalinderı okunıaları tavsiye edilir.

Sabri iDİLMEN (Ankara)

HAUBOLD, Helmuth : Der Kropf, eine Mangelkrankheit. (Sehrillten reffıe über Mangelkrankheitten. Herausgegeben von Werner Wöhlbier, Heft 4). Stuttgart - Plr eningen : Verlag Friedırich Find. VI1+343, 156 Abb.

und 86 ıTab., p955.

Bu eser hekim, veteriner hekim, ziraatçı, kimyager, botanikçi, öğretmen ve müesseselerin ortak çalışınalariyle hazırlanmış olup G u a t r üzerinde hazı r-lanmış çok geniş bir monografi'dir. Hemen hemen 800 kadar literatür gözden geçirilmiş ve kritik sonuçlar okarılmıştır. Keçi, domuz, köpek ve kedi gibi ev-cil hayvanlarla da görülen bu hastalık, veteriner helcirnlik bakımından da üze-rinde durulmuştur. Guatr üzerinde dünya literatürünü bir araya toplayan bu eseri ilgililere tavsiye ederiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışma- da BİST’te işlem gören 7 işletmeye ait 2010-2014 dönemi finansal tablolarından alınan oranlar kullanılarak, işletmelerin yıllar itibariyle bir birlerine göre

x Genel çözüme dikkat edilirse, bu çözümler denklemin birer Tekil-Çözümü olduğu görülür (gözlemleyiniz!).. (Tam Diferansiyel denklem).. dx şeklinde integrasyon

Her sıralı değişken isimsel değişken olduğu için, isimsel değişkenlere uygulanan istatistiksel testler sıralı ve aralıklı değişkenlerin her ikisine de

[r]

Tümay İpekçi, Mustafa Burak Hoşcan Başkent University, Faculty of Medicine, Department of Urology, Alanya Practice and Research Center, Antalya, Turkey Iatrogenic Urethral

As is evident, a substantial body of research has demonstrated that organizational ethical climate could very well be an important factor in influencing employee

Urinary neutro- phil gelatinase-associated lipocalin levels in comparison with glomerular filtration rate for evaluation of renal function in patients with diabetic chronic

Sensitivity was determined using Tigecycline and Colistin E-test MIC method performed in the Clinical Microbiology laboratory of Baskent University, Medical Faculty between 2010