• Sonuç bulunamadı

A Forgotten but Important Drug on Preanaesthetic Evaluation: Amiodarone

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "A Forgotten but Important Drug on Preanaesthetic Evaluation: Amiodarone"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Turk J Anaesthesiol Reanim 2016; 44: 159-60 DOI: 10.5152/TJAR.2016.35556

Editör

e M

ektup / Letter to the E

ditor

Yazışma Adresi/Address for Correspondence: Dr. Ali Ahıskalıoğlu E-posta: aliahiskalioglu@hotmail.com

©Telif Hakkı 2016 Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği - Makale metnine www.jtaics.org web sayfasından ulaşılabilir. ©Copyright 2016 by Turkish Anaesthesiology and Intensive Care Society - Available online at www.jtaics.org

Geliş Tarihi / Received : 19.12.2015 Kabul Tarihi / Accepted : 29.03.2016

159

Preanestezik Değerlendirmede Unutulan Ama Önemli Bir İlaç:

Amiodaron

A Forgotten but Important Drug on Preanaesthetic Evaluation: Amiodarone

Ali Ahıskalıoğlu1, Elif Oral Ahıskalıoğlu2, Ömer Karaca3, İlker İnce1

1Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Erzurum, Türkiye 2Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi, Anestezi Kliniği, Erzurum, Türkiye

3Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Konya, Türkiye

Sayın Editör,

P

reoperatif değerlendirmenin amacı anestezi planına yol göstererek perioperatif morbidite ve mortaliteyi azaltmaktır. Etkin bir preoperatif değerlendirme için hastanın yakın zamanda kullandığı tüm ilaçların ve alerjik reaksiyonların tamamen bilinmesi gereklidir. Bu olguda preoperatif dönemde amiodaron kullanan hastaların tiroid işlev bozukluğu riski altında olduğu ve mutlaka cerrahi öncesi tiroid işlevlerinin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaya çalıştık.

Elli yaşında erkek hasta elektif kolesistektomi amacıyla preanestezik vizit için anestezi polikliniğimize başvurdu. Hastanın daha önce bilinen herhangi bir tiroid işlev bozukluğu olmamasına rağmen daha önce kullandığı ilaçlar arasında hastanın amiodaron kullanım öyküsü olması üzerine bakılan tiroid fonksiyon testleri; TSH: 0,04 µIU mL-1 (0,34-5,36) fT4: 2,28

ng dL-1 (0,61-1,12) fT3: 3,36 pg dL-1 (2,5-3,9) şeklindeydi. Hastanın daha önceki medikal kayıtlarına bakıldığında 6 ay

önce ventrikül taşikardisi sebebiyle kardiyoloji kliniğinde yatışı yapıldığı ve yatış esnasındaki tiroid fonksiyonlarının normal olduğu gözlendi. Ventrikül aritmisi olan hastaya intravenöz amiodaron infüzyonu 3 gün boyunca başlanmış. Daha sonra 200 mg tablet 3 ay boyunca kullanılmak üzere reçete edilmiş. Hasta 3 ay boyunca amiodaron 200 mg kullandıktan sonra kardiyolog gözetiminde ilacı kesilmiş. Hasta 3 aydır amiodaron kullanmamaktaymış. Bu tiroid fonksiyon bozukluğunun amiodaron ilişkili olduğu düşünülerek endokrinoloji konsültasyonu sonrası hasta ötiroid oluncaya kadar elektif cerrahi işlem iptal edilerek antitiroid tedavi başlandı.

Amiodaron, yaygın olarak kullanılan, geniş spektrumlu, tüm atriyum ve ventrikül ritim bozukluklarının tedavisinde kulla-nılan ve iyot içeren antiaritmik bir ilaçtır. Benzofuran derivesi olan ilaç ağırlığının %37’si kadar iyot içerir ve yapısal olarak tiroid hormonuna benzer (1). Yaklaşık 75 mg iyot bulunduran 200 mg’lık tabletin alınmasını takiben günde 6 mg iyot salınımı gerçekleşir. Normalde günlük önerilen iyot alımı göz önünde tutulursa, 200 mg’lık tablet günlük iyot alımının yaklaşık 20 katı daha fazla iyot salınmasına neden olmaktadır. Yağda çözülebilir olması nedeniyle yaklaşık 100 güne kadar uzayabilen bir yarı ömrü bulunmaktadır. İlaç kesildikten sonra da etkileri devam etmektedir. Amiodaron kullanan hasta-ların %2–10’nunda tiroid fonksiyon bozukluğu gelişebilir. Bu oran iyot alımının düşük olduğu toplumlarda daha yüksek oranlarda olabilir (2). Amiodaron ile ilgili tirotoksikoz genellikle amiodaron tedavisinin erken dönemlerinde ya da ilaç ke-sildikten aylar hatta yıllar sonra da gelişebilir. Amiodaron ile ilgili iki tip tirotoksikoz tanımlanmıştır. Tip 1 genellikle tiroid hastalığı olanlarda genellikle nodüler ya da diffüz guatr zemininde gerçekleşir. T3 ve T4 sentezi artmıştır. Tip 1 amiodaron hipertiroidisinde perklorat ve metimazol kullanılmaktadır. Tip 2 ise daha önce bilinen tiroid fonksiyon bozukluğu olmayan hastalarda meydana gelir. Dekstrüktif tiroidit sonucu aşırı T3 ve T4 salınımı meydana gelir (3). Tip 2’de, eğer klinik tablo hafif seyrediyorsa, spontan remisyon için bir süre beklenebilir. Başlangıçtan çok daha ciddi bir klinik tablo gelişmiş veya yeterli düzelme görülmüyorsa kortikosteroid tedavisi başlanır.

Literatürde amiodaronun indüklediği tirotoksikoz nedeniyle anestezi esnasında fatal seyir gösteren vakalar rapor edilmiştir (4). Başarısız medikal tedavi olan hastalarda tiroidektomi gerekebilir. Yine literatürde rejyonal anestezi teknikleriyle tiroidek-tomi yapılan olgular bulunmaktadır (5).

(2)

Amiodaron tedavisi başlanmadan önce ve tedavi sırasında hastalarda tiroid fonksiyon testlerine bakılmalı ve en az 3 ay-lık araay-lıklarla kontrol edilmesi gereklidir. Amiodaron tedavisi kesildikten sonra 9 aya kadar toplam vücut iodin depoları yüksek kalmasından dolayı takibin en az 9 aya kadar uzama-sı gerekmektedir. Tedavi kesilmesi sonrauzama-sında da tiroid işlev bozukluğu gelişebileceğinden en az yılda bir tiroid fonksiyon testlerine bakılması önerilmektedir. Amiodaron ile oluşan hipertiroidi tek doz ile erken dönemde altta tiroid hastalığı olanlarda gelişebildiği gibi bizim hastamızda amiodaron te-davisi kesildikten aylar sonra da gelişebilir.

Preanestezik vizit esnasında amiodaron gibi antiaritmik bir ilacın kullanım öyküsü sorgulanmalıdır. Amiodaron kullanan hastaların mutlaka tiroid fonksiyon testleri ne tür cerrahi ge-çirecek olursa olsun değerlendirilmelidir.

Hasta Onamı: Yazılı hasta onamı bu olguya katılan hastadan alın-mıştır.

Hakem Değerlendirmesi: Dış bağımsız.

Yazar Katkıları: Fikir – A.A.; Tasarım – A.A., E.O.A.; Denetle-me – Ö.K., İ.İ.; Kaynaklar – A.A., İ.İ.; MalzeDenetle-meler – A.A.; Veri Toplanması ve/veya İşlemesi – A.A.; Analiz ve/veya Yorum– A.A., E.O.A., Ö.K., İ.İ.; Literatür Taraması – A.A., E.O.A.; Yazıyı Yazan – A.A., E.O.A.; Eleştirel İnceleme – A.A., E.O.A., Ö.K., İ.İ.; Diğer – E.O.A., İ.İ., Ö.K.

Çıkar Çatışması: Yazarlar çıkar çatışması bildirmemişlerdir.

Finansal Destek: Yazarlar bu çalışma için finansal destek almadık-larını beyan etmişlerdir.

Informed Consent: Written informed consent was obtained from patient who participated in this case.

Peer-review: Externally peer-reviewed.

Author Contributions: Concept – A.A.; Design – A.A., E.O.A.; Supervision – Ö.K., İ.İ.; Resources – A.A., İ.İ.; Materials – A.A.; Data Collection and/or Processing – A.A.; Analysis and/or Interpre-tation – A.A., E.O.A., Ö.K., İ.İ.; Literature Search – A.A., E.O.A.; Writing Manuscript – A.A., E.O.A.; Critical Review – A.A., E.O.A., Ö.K., İ.İ.; Other – E.O.A., İ.İ., Ö.K.

Conflict of Interest: No conflict of interest was declared by the aut-hors.

Financial Disclosure: The authors declared that this study has rece-ived no financial support.

Kaynaklar

1. Eskes SA, Wiersinga WM. Amiodarone and thyroid. Best Pract Res Clin Endocrinol Metab 2009; 23: 735-51. [CrossRef]

2. Ünal N, Gürlek A. Amiodaron ve tiroid. Hacettepe Med J 2005; 36: 152-6.

3. Gough I, Meyer-Witting M. Surgery and anaesthesia for amio-darone-associated thyrotoxicosis. ANZ J Surg 2000; 70: 155-6.

[CrossRef]

4. Fideler FJ, Dieterich HJ, Schroeder TH. Fatal outcome during anaesthesia induction in a patient with amiodarone-induced thyrotoxicosis. Eur J Anaesthesiol 2008; 25: 337-9. [CrossRef]

5. Klein SM, Greengrass RA, Knudsen N, Leight G, Warner DS. Regional anesthesia for thyroidectomy in two patients with amiodarone-induced hyperthyroidism. Anesth Analg 1997; 85: 222-4.

Turk J Anaesthesiol Reanim 2016; 44: 159-60

Referanslar

Benzer Belgeler

uygulanması, ilave etkilere ve torsade de pointes ve ani ölüm dahil olmak üzere ventriküler aritmilerin artmasına neden olabilir. • Baş dönmesi, başın

Not- withstanding we recommend in the selected patients such as susceptibility to thrombosis should be evaluate for medical prophylaxis before ophthalmic surgery.. Editöre

The patient showed improvement in clinical and laboratory findings, with no detectable viral load and CD4 lymphocyte count of 629/mm 3 after 1 year of ART, and she is

Araştırmacı tarafından hazırlanan Periferik Venöz Kateter Değerlendirme Formu kateter numarası, kullanılan vücut bölümü, takıldığı anatomik bölge, kullanılan bölgede

Sildenafilin akut etkileri üzerine de birçok çalışma yapılmıştır; ancak bugüne kadar tadalafilin bu çalışmada incelemeyi amaç- ladığımız üroflovmetrik parametreler

There are no diagnostic criteria for amiodarone- related pulmonary toxicity; diagnosis is based on the exclusion of diagnoses that may cause the same clinical symptoms

Sonuç olarak, hipertiroidili bireylerin serum sialik asit düzeyleri ile serum serbest T 3 ve T 4 düzeyleri arasında pozitif, TSH düzeyleri ile sialik asit

Resüsitasyon sonrası hastaya tamponad boşaltılması uygulanmış ve ventriküler erken vuruları için amiodaron tedavisi baş- lanmıştır.. Hastaya amiodarona sekonder tirotoksikoz