• Sonuç bulunamadı

Nazım Hikmete ait fiillerin suç unsurları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım Hikmete ait fiillerin suç unsurları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

V A T A N

Nâzım Hikmete

ait

fiillerin

suç unsurları

fî\J]

azım Hikmet, Harp O-" kulu ve Donanma Ko- mutanlığı askeri mahkemeleri tarafından mahkûm edilmiş­ tir. Bu mahkûmiyetlere esas tutulan ve kendisine atfedilen sözlerin mahiyetini, geçen ya­ zımda açıklamıştım. A yn i ya­ zıda, bahis mevzuu sözlerin. Nazım Hikm et tarafından sar- fedilmiş olduğuna dair, kanu­ ni delillerin mevcut bulunma­ dığı kanaatinde olduğumu da belirtmiştim. Bu sözlerin, Na­ zım Hikmet tarafından aynen söylenmiş olduğunu bir an i. çin kabul edelim ve sözlerin kanun çerçevesi içindeki duru­ munu inceliyellm:

Bu sözler, mahiyetleri itiba- rile, askerî ceza kanununun şü­ mulüne dair suçlardan birinin mevzuunu teşkil edebilir mi7 Filhakika, yukarıda isimleri geçen iki mahkeme, bu sözle­ ri, Asker! Ceza Kanununun 94 üncü maddesine muhalif birer suç saymıştır.

Bu maddeye göre; birden zi­ yade askeri şahısları, hep bir­ likte âmire veya üste karşı itaatsizliğe sevkeden, isyan muharriki addedilir, demek ki, bu maddedeki suç unsur­ larının meydana gelebilmesi için, birden ziyade askerî şa­ hısların hep birlikte üste kar­ şı tahrik edilmiş olması gere­ kir.

Halbuki, Harp Okulu mah­ kemesi kararında belirttiği gi. bi, bahis mevzuu sözler, tek bir Harbiye okulu talebesine ve Donanma Komutanlığı mahkemesi tarafından kabul edildiği veçhile de, bir baş ge­ dikliye hitaben söylenmiştir. Bu maddedeki suç unsurları­ nın tekevvün edebilmesi için, her iki mahkeme kararında, en aşağı iki kişiye hitaben söylenmiş olmasının sübutu lâzımdı. Demek ki, her şeyden evvel, hâdisede, birden ziyade askeri şahıs mevcut değildir.

Bundan mada; birden ziya­ de askerî şahısların hep bir­ likte tahrike hedef olması da gerekmektedir. Hâdisede, bu unsur da tamam sayılamaz.

En nihayet; meydanda, âmir ve üstlerin mevcudiyeti lâzım­ dır. Burada, ne tahrik edilen birden ziyade asker, ne de, a- leyhinde' tahrik vukubulan â- mir ve üst mevcuttur.

Şu halde, her iki mahkeme kararında zikri geçen sözlerin, 94 üncü madde unsurlarile a- lâka ve münasebeti yoktur. Böyle olunca da, hâdisede tat*

C

YAZAN « --- ^

Mehmet Ali SEBÜK

A V U K A T bik «dilen kanun maddesinin cürüm unsurları tamam değil­ dir.

Yukarıdan beri izah ettik­ lerim, suçun maddi unsurları­ nı alâkadar etmektedir. Ce­ za hukukunda bir de, suçun mânevi unsuru olan «K asit» vardır. Nazım Hikmetin aske­

ri isyana tahrik kasıt ve ni­ yeti güttüğü hakkında da her hangi bir delil gösterilememiş tir.

Cürüm, kanuna muhalefet, tir. Bu itibarla; ceza kanunla­ rı, cürüm sayılan fiilleri açık­ lamış ve göstermiştir. A yrıca da; kanunun sarih olarak cü­ rüm saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemiyeceği- ni söylemiştir. Bunu, Roma hukukunun ayakta duran bir sözü ile ve kısaca tebarüz et­ tirmek mümkündür: »Mullum Crimen Sine lege». Yâni ka­ nunsuz cürüm olamaz. Gerçi, askeri mahkemeler, bu sözleri, 94 üncü maddeye dahil birer suç saymışlardır. Fakat yuka­ rıda belirttiğimiz veçhile; ba­ his mevzuu sözlerin, askerî ce­ za kanununda mevcut herhan gi bir madde ile alâkası bulun­ mamak icap eder. Şu halde burada, «Kanunsuz cürüm o- lamaz» prensibine muhalefet edilmiştir.

Askeri mahkemeler dahi, verdikleri kararlarda esbabı mucibe göstermeğe mecbur­ durlar. Bu esbabı mucibe, v e . rUen kararların temelini teşkU eder. Ve kesilen cezaların, her türlü şüpheden azade olan meşru müstenidatını gösterir.

Nâzım Hikmete ait mahkû­ miyet kararlarının da esbabı mueibesi mevcuttur. Fakat bu esbabı muclbenin, mahkûmi­ yete esas olan vâkıa ile pek de alâkası yoktur. Buna sebep de hâdisenin tavsifi ile tatbik e- dilen madde arasında hemen hemen münasebet bulunmama­ sıdır.

Meselâ; harp okulu mahke­ mesi kararının bir yerinde şöyle denmektedir: «Nâzım Hikmetin ordu içersinde sos­ yalizm esaslarının yayılması ve binnetice bir ihtilâl hare­ keti ile memleketin komünist devlet şekline müntehi olma­ sı için ordu dahilinde komü­ nizmin ne suretle yayılacağı hakkında direktiflerini, harp okulunda bu fik ir üzerinde di ğer mesai arkadaşlarının mev cudiyetine vakıf olduğu Ömer Denize söylemesinin ve Ömer Denizin ise daha evvel başlı- yan mesaisi ile ayni fikirleri yine okul arkadaşlarına telkin eylemesinin sabit bulunması, ordu dahilinde sosyalist esas­ lara müstenit ve bunun dev­ letleşmesi olan komünist bir devlet rejimine istihalesini istila daf eder, orduda bir ihtilâl hareketi vücude getirmek ve arkadaşlarını bu vadide teşvik mahiyetinde görülmüştür.

Nâzım Hikmet, askerleri û- mirlerine karşı isyana tahrik­ ten mahkûm edilmiştir. Onun ordu içinde bir ihtilâl hare­ keti vücude getireceğine ve

yukarıda beyan edilen hare­ ketleri yapacağına dair ne bir ihbar ve ne de iddia mevcut­ tur. Duruşmanın mevzuunu teşkil etmemiş olan bu kabil vâkıaların, esbabı mucibe ye­ rinde sıralanmış olması sebep leri bir türlü anlaşılamamış­ tır.

Zira hâdise tarihinde, ordu­ da komünistlik propagandası yapmak ve bu iş için cemiyet teşkil etmek, suç değildi. Bu gibi fiiller, o vakitlerde ceza tehdidi altına alınmamıştı. Kal­ dı ki bir fiil, hem askerî isya­ na tahrik, hem de komünist­ lik propagandası mahiyetinde telâkki edilemez. Bunun aksi­ ni kabul etmek, bir koyundan iki post çıkarmak olur.

Bu itibarla; suç teşkil et- miyen ve askerî ceza kanunu tarafından ceza tehdidi altına alınmayan komünistlik propa­ gandası hâdisesinden bahset­ mek, mahkûmiyet kararının esbabı mucibesini teşkil ede­ mez.

A yn i kararı okumakta de­ vam edelim: «Nâzım Hikme­ tin orduda bir ihtilâl ve inhi- lâli istihdaf eden bu fiilleri do layısile ordunun yüksek disip lin ve emniyetinin ızrar ve ihlâl edilmesi ve ordunun kuvvet ve varlığının sarsılma sı neticesi olarak bu harekete karışmış olan askeri şahısla­ rın ordunun kuvvet ve varlı­ ğının ifadesi olan hizmet emir lerinin ifa edilmemesine ve â- mir ve üstlere fiilen taarruza müncer olan bu fiile teşvik mahiyetinde olması sebebi ila kanunî unsurları itibarile fi­ illeri 94 üncü maddesine uy­

gun görülmüştür.

Burada, Nâzım hikmetin, or duda bir ihtilâl ve inhilâli is­ tihdaf edeı» fiillerinden bahse­ dilmiştir. Halbuki, böyle bir fiile tesaddi ettiği hakkında ne bir ihbar, ne de iddia mev­ cuttur. Bundan başka ayni ka rarda, hizmet emirlerinin ifa edilmemesinden ve âmir ve üstlere karşı fiilen taarruza müncer olan fiilden bahsedil­ miştir. Halbuki; hâdisede, ifa edilmeyen hizmet mevcut o l­ madığı gibi üstlere taarruza müncer olan fiil de yoktur. Nâzım aleyhinde toplanan ye­ gâne delil, iki askerî şahsa hi­ taben söylediği sözlerden iba­ rettir. Bu sözlerin dahi, onun tarafından, iddia edildiği şekil de sarfedildiğine dair kat’I de­ lil tahassül etmemiştir. İşte askeri mahkeme, bu sözlerin, ne suretle orduda bir ihtilâl ve inhilâli istihdaf eden fiil mahiyetinde olduğunu bildir­ memiştir.

Donanma Komutanlığı aske rî mahkemesi de, bahsi geçen sözlerle donanmanın inhilâl ve ihtilâle maruz bulunduğu­ nu kabul etmişse de, bunun müstenidatını göstermemiştir.

Şu izahatımla, Nâzım Hik­ mete atfedilen sözlerin, aske­ ri ceza kanununun şümulü için­ de bir suç teşkil etmediği ve bilhassa 94 üncü maddenin un surlarını taşımadığı yolunda­ ki kanaatimi belirtmiş oluyo­ rum. A yn i sözler, komünistlik propagandası mahiyetinde de telâkki edilemez. Zira, fiilin lkaı tarihinde, böyle bir suç mevcut değildi.

Netice itibarile; «Kanunsuz cürüm olamaz» prensibine ay­ k ırı hareket edilmiş ve kana­ atimce Nâzım Hikmete, kanun da sarih olarak suç sayılm a­ yan bir sözden dolayı 28 sene ağır hapis cezası verilmiştir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ne dersiniz; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü böylesine büyük bir düşünür, eşsiz devlet adamı ve yüce bilge bir kişi yapan unsurların başında “O’nun okumaya olan

Millî Mücadele’nin son döneminde yayın hayatına başlayan Satvet-i Milliye; hem Millî Mücadele’nin önemli bir savunucusu, hem de şehir sorunlarıyla sü-

Bu yıl 20’incisi gerçekleştirilen Dünya Kuş Gözlem Günü, Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi İstanbul’da da Beşiktaş Belediyesi ve Doğa Derne- ği ortaklığı

Halk Ġnançları ve ĠnanıĢlar baĢlığı altında; Ģairin Ģiirlerinde tespit edilen din bağlamında oluĢan inançlar ve halkın çeĢitli ritüellere

Öğrencilere yönelik olarak uygulanan ankette, yüksek öğretim hizmet kalitesi unsurları için önem ve fakülte durum değerlendirmeleri yapılması istenmiştir.. Anket

- Vergi Cezalarında İndirim: (VUK Madde 376) “İkmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi

An- cak yukarıdaki alıntı cümlelerde konumuzla doğrudan ilgili asıl nokta, Ömer Seyfettin’in, “Dünküler”e karşı kendilerini kabullendirme mücadelesi vermiş olan Fecr-i

Genel olarak –r, -Ar, -Ir, -mAz sıfat-fiil biçimbirimleriyle teşkil edilen sıfat-fiil şekillerinin türediği fiilin istemini muhafaza edemediği ve kendi söz