• Sonuç bulunamadı

Mehmed El-Medenî Et-Trabzonî'nin El-Câmiu'l-A'zam Fi Esmâi Nebiyyine'l-Mu'azzam Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mehmed El-Medenî Et-Trabzonî'nin El-Câmiu'l-A'zam Fi Esmâi Nebiyyine'l-Mu'azzam Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki"

Copied!
276
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

FATİH SULTAN MEHMED VAKIF ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI TEMEL İSLAM BİLİMLERİ PROGRAMI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MEHMED EL-MEDENÎ ET-TRABZONÎ’NİN

EL-CÂMİU’L-AꜤZAM Fİ

ESMÂİ NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM

ADLI ESERİNİN İNCELEME VE TAHKİKİ

Sümeyye ÇAYIR 160111007

Tez Danışmanı Prof. Dr. Ali BULUT

(2)

T. C.

FATİH SULTAN MEHMED VAKIF ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI TEMEL İSLAM BİLİMLERİ PROGRAMI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MEHMED EL-MEDENÎ ET-TRABZONÎ’NİN

EL-CÂMİU’L-AꜤZAM Fİ

ESMÂİ NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM

ADLI ESERİNİN İNCELEME VE TAHKİKİ

Sümeyye ÇAYIR 160111007

Tez Danışmanı Prof. Dr. Ali BULUT

(3)

TEZ ONAY SAYFASI

FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı

Temel İslam Bilimleri yüksek lisans programı 160111007 numaralı öğrencisi

Sümeyye ÇAYIR’ın ilgili yönetmeliklerin belirlediği tüm şartları yerine getirdikten

sonra hazırladığı “Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin el-Câmiu’l-AꜤzam fi

Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki” başlıklı tezi

aşağıda imzaları olan jüri tarafından 26.06.2019 tarihinde oybirliği ile kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Ali BULUT Dr. Öğr. Üyesi Ali BENLİ

(Jüri Başkanı-Danışman) (Jüri Üyesi)

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Marmara Üniversitesi

Dr. Öğr.Üyesi Ahmet EFE

(Jüri Üyesi)

(4)

BEYAN

Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bağlı olduğum üniversite veya bir başka üniversitedeki başka bir çalışma olarak sunulmadığını beyan ederim.

Sümeyye ÇAYIR İmza

(5)

iii

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi-Nebiyyine’l-MuꜤazzam” Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki

ÖZET

Araştırmamız, 18. yüzyıl Osmanlı âlimlerinden Süleymaniye Müderrisi Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’ye ait olan, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in ism-i şeriflerinin derlendiği, müellifin kendi el yazısıyla kaleme aldığı “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” adlı yazma eserin tanıtımı ve tahkikini içermektedir.

Tez üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Esmâ-i Nebi kavramı ve literatürü incelenmiştir. İkinci bölümde, Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin hayatı ve eserleri ve “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” adlı eserinin muhtevası, metodu ve özellikleri açısından değerlendirilmesi ele alınmıştır. Bu bölümde müellifin hayatına kısaca değinilmiş, müellif hakkında derlediğimiz bilgilere yer verilmiş ve tespit edebildiğimiz eserleri zikredilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde ise yazma eserin tahkik edilmiş metnine yer verilmiş ve hadislerin kaynakları belirtilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Esmâ-i Nebi, Mehmed el-Medenî et-Trabzonî,

(6)

iv

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî Edition Critic hıs book that is “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam”

ABSTRACT

Our research is about the 18th-century Ottoman scholar Mehmed el-Medenî

et-Trabzonî, who compiled the Nobel names of the Prophet Muhammed (peace and

blessings be upon him) with his own handwriting in his compilation entitled

“el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam”. This study includes an

introduction to, and verification of, the compilation.

This thesis consists of three main parts. The first part explanation and the concept Esmâ-i Nebi and literature review of literature. The second part comprising

of Mehmed el-Medenî et-Trabzonî's life and an evaluation of the method and content

of the compilation. The life of the author is mentioned briefly, the information we have collected about the author is mentioned and the works that we can identify are mentioned. In the second part of the thesis, the text of the manuscript is included and the sources of the hadiths are verified.

Key Words: Esmâ-i Nebi, Mehmed el-Medenî et-Trabzonî,

“el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam”, handwriting, Nobel names of the Prophet

(7)

v

ÖNSÖZ

Allah Teâlâ’nın kullarına gönderdiği son din İslam’dır ve Peygamber Efendimiz sav tarafından bize tebliğ edilmiştir. Allah Teâlâ zatını Peygamber’e sav indirdiği vahiy vasıtası ile kullarına tanıtmıştır. Allah’ın dini ancak O’nu tanıyarak yaşanılabilir ve anlatılabilir.

Kur’an-ı Kerim’de “Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Resulullah (Allah'ın Elçisi) en güzel örnektir” [Ahzab, 33/21] buyrulmuştur. İslam dini ile gelen ilahi mesajı bize ileten Hz. Peygamber sav, bizim için en mükemmel örnek olmakla beraber, hem dünya hem de ahiret hayatımıza ışık tutacak olan yegane rehberimizdir. Şüphe yok ki onu ve hayatını ne kadar derinlemesine öğrenirsek Allah’ı ve Kitabı’nı da o kadar iyi anlar, tanır ve severiz. Çünkü Allah’ı sevebilmek için, nebîsini sevmek, O’na itaat edebilmek için de nebîsine itaat etmek gerekmektedir. O’nun sav isim ve sıfatların öğrenmek de, onu tanımak, anlamak ve sevmektir.

Allah Teâlâ Peygamberimizi sav Kur’an’da pek çok isim ve sıfatlarla zikretmiştir. Ayrıca Peygamberimiz sav de hadislerinde kendini pek çok isim ve sıfatla nitelemiştir.

Hem O’nu sav tanımak, isim ve sıfatlarını öğrenmek; hem de toplumu bilgilendirmeye yardımcı olmak adına Mehmed el-Medenî et-Trabzonî, “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” adlı eserini tahkikine çalıştık. Müellif eserinde bunları toplamaya çalışmış, 783 isim ve sıfat derlemiştir.

Çalışmamızı üç bölümde ele aldık. Birinci bölüm, Esmâ-i Nebi ve bu konuda yazılmış eserlerden müteşekkildir. İkinci bölüm, yazarın hayatının tanıtımı ve eserlerinden, tahkik ve incelemesini yaptığımız “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi

(8)

vi oluşmaktadır. Son bölümde ise eserin tahkikli metni, kendine ait fihrist ve kaynakçası ile birlikte yer almaktadır.

Tezin tespiti, araştırması, yazımı esnasındaki rehberliği ve katkılarından dolayı başta danışmanım Prof. Dr. Ali BULUT’a ve Fatih Sultan Mehmed Vakıf Üniversitesi öğretim görevlilerine şükranlarımı arz ederim. Ayrıca çalışmam esnasında vakitlerinden feragat ederek bana yardımcı olmaya çalışan, teşvik eden ve sabreden başta eşim olmak üzere tüm aileme, özellikle kızıma teşekkür ederim.

Sümeyye ÇAYIR İSTANBUL / MAYIS 2019 .

(9)

vii İÇİNDEKİLER ÖZET ... iii ABSTRACT ... iv ÖNSÖZ ... v RESİM LİSTESİ ... ix KISALTMALAR ... x GİRİŞ ... 1 I. ARAŞTIRMANIN KONUSU ... 1

II. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ ... 1

III. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ... 1

IV. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI ... 2

BİRİNCİ BÖLÜM ... 3

1. ESMÂ-İ NEBÎ ... 3

1.1. ESMÂ-I NEBÎ’NIN SAYISI ... 4

1.2. ESMA-İ NEBİ HUSUSUNDA YAZILAN ESERLER ... 5

1.2.1. Müstakil Olarak Esmâ-i Nebi’yi İncelemeyen Eserler ... 6

1.2.1.1. Siyer Kitapları ... 6

1.2.1.2. Şemâil ve Hasâis Kitapları ... 7

1.2.1.3. Hadis Kitapları ... 8

1.2.1.4. Tabakat ve Biyografik Eserler ... 10

1.2.1.5. Salavat, Na’t, Mesnevî ve Risaleler ... 10

1.2.2. Müstekil Esmâ-i Nebi Eserleri ... 11

1.2.2.1. 99 İsmi Şerif ... 11

1.2.2.2. Muhammed ve Ahmed İsm-i Şerifleri ... 11

1.2.2.3. Hadislerde Geçen İsm-i Şerifler ... 12

(10)

viii

1.2.2.5. Manzum Esmâ-i Nebiler ... 12

İKİNCİ BÖLÜM ... 16

2. MEHMED el-MEDENÎ et-TRABZONÎ’NİN HAYATI, ESERLERİ VE “EL-CÂMİU’L-AꜤZAM Fİ ESMÂİ NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM” ADLI ESERİN TANITIMI ... 16

2.1. MEHMED EL-MEDENÎ ET-TRABZONÎ’NİN HAYATI ... 16

2.1.1. Adı ve Nisbesi ... 16 2.1.2. Doğumu ... 16 2.1.3. Yaşadığı Dönem ... 17 2.1.4. Öğrenimi ... 17 2.1.5. Hocaları ... 18 2.1.6. İlmî Kişiliği ... 18 2.1.7. Vefatı ... 18 2.2. ESERLERİ ... 19

2.3. “EL-CÂMİU’L-AꜤZAM Fİ ESMÂİ NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM” ... 22

2.3.1. Eserin Özellikleri ... 23

2.3.2. Eserin Metodu ... 26

2.3.3. Eserin Kaynakları ... 29

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 31

3. “EL-CAMİU’L-AꜤZAM Fİ ESMÂİ’N-NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM” ADLI ESERİN TAHKİK METNİ ... 31

SONUÇ ... 32

(11)

ix RESİM LİSTESİ Resim 1……….….…24 Resim 2……….…….25 Resim 3………...………...…26 Resim 4...………...……….…27

(12)

x

KISALTMALAR

a.e. Aynı eser/yer

a.g.e. Adı geçen eser

a.y. Yazara ait son zikredilen yer

bkz. Bakınız

c. Cilt

çev. Çeviren

DEÜİFD. Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

DİA. Diyanet İslam Ansiklopedisi

ed. veya haz. Editör/yayına hazırlayan

Hz. Hazreti

İSAM. İslam Araştırmaları Merkezi

karş. Karşılaştırınız

r. anha Radiyallahu anha

s. Sayfa/sayfalar

sav Sallallahu aleyhi ve sellem

SBE Sosyal Bilimler Enstitüsü

t.y. Basım tarihi yok

Thk. Tahkik eden

v.d. Çok yazarlı eserlerde ilk yazardan sonrakiler

vr. Varak

y.y. Basım yeri yok

Yay. Haz. Yayına hazırlayan

(13)

GİRİŞ

I. ARAŞTIRMANIN KONUSU

Çalışma konumuz Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” adlı eserinin tahkik edilmesi ve incelemesidir.

Elimizdeki müellifin kendi el yazısı ile kaleme aldığı yazma nüshasıdır. Nüsha Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü 1032-003 arviş numarasında kayıtlı bulunmaktadır. 45 varaktan ibaret olup, yapılan araştırmalar sonucunda eserin başka bir nüshasına rastlanılmamıştır.

Araştırmanın konusu, Peygamber Efendimiz’e sav -Allah Teâla, kendisi ve ulema tarafından- nisbet edilen isim ve sıfatların derlenmesi ve delillendirilmesini ele alan bir eserin tahkik edilip ilim dünyasına kazandırılmasıdır.

II. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ

Geçmiş dönem islam alimleri pek çok eserler kaleme almışlardır. Ancak bu eserlerin az bir kısmı günümüze kazandırılmıştır, birçoğu ise kütüphanelerde topluma kazandırılmayı beklemektedir.

Bu çalışmamız bu eserlerden birinin günümüze kazandırılması ve faydalandırılmasıdır. Müellifimiz 18. yy’da yaşamış bir Osmanlı alimi olup, Hâfız-ı Kütüb olarak görevlendirilmiş alimlerdendir. İslam toplumuna pek çok eser yazarak hizmette bulunmuştur. Bu hizmetlerinden birisi de Peygamber Efendimizin sav isim ve sıfatlarını derlediği bu eseridir.

III. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Araştırmamızda ilk önce Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin hayatı ve eserleri incelenmiştir. Müellifin hayatı ile ilgili Osmanlıdaki tabakat kitaplarında çok az bilgi bulunmaktadır. Detaylı bilgiye ancak müellifin eserlerinde bahsettiği ve daha önceki araştırmacıların notlarından ulaşabildik. Müellifin eserlerinin tesbitinde

(14)

2 öncelikle Süleymaniye kütüphanesinden faydalanılmıştır. Çünkü eserlerinin büyük bir kısmı Süleymeniye kütüphanesinde bulunmaktadır. Ardından da ikinci ana kaynak olarak internetten bulduğumuz makalelerden faydalanılmış, bu sayede müellifin çok sayıdaki eserlerine ulaşabilmiştir.

Tahkik yapılırken önce el yazması olan eser bilgisayara geçirilmiş, ardından eserin içerisinde bulunan ayetler ve hadisler tahriç edilmiştir . Eserde geçen ayetlerin tahricinde sure adı ve ayet numaraları metinde köşeli parantez içerisinde belirtilmiştir. Eserde geçen hadisler, öncelikle metinde zikredilen kaynaklarda – ağırlıklı olarak Kütüb-ü TisꜤa’da araştırılmış bulunamamışsa dipnotta buna işaret edilmiştir.

Eserin metninin tesbiti esnasında anlaşılamayan metinlerde özellikle Şemsettin Şamî’nin (ö. 942/1536) “Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd fî sîreti hayri’l-ʿibâd

(es-Sîretü’ş-Şâmiyye)” eseri ile mukabelede bulunulmuştur.

IV. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI

Araştırmanın başlıca kaynağı tahkikini yaptığımız Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” adlı eseridir.

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî, “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” adlı eserini genellikle Şemsettin eş-Şâmî’nin “Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd fî sîreti hayri’l-ʿibâd (es-Sîretü’ş-Şâmiyye)” adlı eserini esas alarak yazmıştır. Araştımamızda bu iki eserin karşılaştırılması yapılmıştır, anlam farklılığı olan ya da metnin daha kolay anlaşılmasını sağlayabilecek kelimeler dipnotta nüsha farklılığı olarak zikredilmiştir.

Müellifin tanıtımında Mu’cemu’l-Müellifîn, Sicilli-i Osmanî, Osmanlı Müellifleri, Hediyyetü’l-Arifin gibi eserlerden faydalanılmıştır.

Eserde geçen müellif ve eser adları için el-AꜤlam, Siyeru AꜤlâm en-Nübelâ ve Keşfu’z-Zünûn eserlerinden faydalanılmıştır.

Hadislerin tahricinde öncelikle Kütüb-i TisꜤa ardındanda Taberânî, İbn Asâkir, Ebu Nuaym, Heysemî gibi müelliflerin eserlerinden faydalanılmıştır.

(15)

BİRİNCİ BÖLÜM 1. ESMÂ-İ NEBÎ

Cenab-ı Hakk’ın isimlerine “Esmâ-i Hüsnâ” denilmesi gibi Hz. Peygamber’in de sav isim, sıfat, künye ve lâkapları “Esmâ-i Nebî” olarak adlandırılmıştır. O’nu sav vasfetmek için Kur’ân-ı Kerîm, diğer mukaddes kitaplar ve hadîslerin yanı sıra dinî ve edebî eserlerde zikredilen bu isimler hakkında pek çok eserler yazılmıştır.

İslam âlimleri, Rasulullah sav ile ilgili her türlü bilgiyi O’na sav duydukları yoğun sevgi ve şefaatine nail olma arzusu ile derin araştırmalara tabii tutmuşlardır. Esmâ-i Nebi araştırmalarına da okuyan ve evine asan kimsenin belâ, hastalık, dert, illet, göz değmesi, haset, büyü, yangın ve yıkıntı gibi şeylerden uzaklaşacağı, ism-i şeriflerinin orada bulunduğu sürece ev halkına fakirlik, zehirlenmek, gam gibi sıkıntıların da gelmeyeceğini müjdeleyen hadislerin olması sebebiyle daha da bir

ehemmiyet gösterilmiştir.1

Hz. Ali’den rivayet edilen, “Hilyemi gören beni görmüş gibidir. Beni gören insan bana muhabbetle bağlanırsa Allah ona cehennemi haram kılar; o kişi kabir

azabından emin olur, mahşer günü çıplak olarak haşredilmez”2 meâlindeki hadis de

bu rağbetin sebeplerinden birini teşkil etmiştir. Herhangi bir dinî dayanağı tesbit edilememekle birlikte içinde hilye bulunan evin felâkete uğramayacağı ve üzerinde hilye taşıyan kişinin her türlü musibetten korunacağına inanılması da bu hususta teşvik edici bir rol oynamıştır.3

Hz. Ali’den (r.a.) gelen Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hilyesi olan meşhur hadis-i şerifte şöyle rivayet edilmiştir: “Ben, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu işittim:

1 Bkz. Mustafa Özkat, Münîrî’nin Manzum Siyer-i Nebîsi Cilt: IV-V (İnceleme-Metin), Marmara

Üniversitesi Türkiyat araştırmaları Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, 2011, s.78.

2 Bkz. Mustafa Uzun,“Hilye”, DİA, İstanbul, 1998, c. 18, s.44.

3 Bkz. Yusuf b. Ya’kub el- Halvetî, Tenbîh’ul-Gabi fi Ru’yeti’n-Nebi, Bedir Yayınları, İstanbul, t.y.,

(16)

4 ‘Ey Ali! Hangi mümin bir kul benim sıfatımı yazıp sonra onu evine asarsa, o eve şeytan ve zalim bir hükümdar yaklaşamaz. Bu mübarek sıfat evde ya da kasırda olduğu müddetçe o kişiye ebediyen bir bela, veba, illet, hasetçinin hasedi, sihir, boğulma, yangın, hırsızlık, fakirlik, gam, hüzün ve musibet değmez. Allah Resûlu doğru söylemiştir.”4

1.1. ESMÂ-I NEBÎ’NIN SAYISI

Hz. Peygamber’e sav “İsimlerin çokluğu, ismi alan kişinin şerefine işaret eder.” düşüncesiyle mevcut olan bütün sıfatlardan, -O’nu sav medheder mâhiyette- isimler türetilmiştir. Esmâ-i Nebî’nin belli bir sayısı olduğunu söylemek mümkün değildir.

Hz. Peygamber’in sav isimlerinin en meşhurları -Kur’an-ı Kerimde açıkça zikredilmesi sebebiyle-: Muhammed ve Ahmed ism-i şerifleridir. Bu ayetler şunlardır:

وَ#َ

א

'()ٌ

إِ

-(

رَ

0

لٌ

“Muhammed ancak bir peygamberdir.” [Al-i İmran, 3/144]

#َא

כَא

نَ

'()ٌ

أَ5َא

أَ

رِ

:َא

כُ

وَ;َ

כِ

رَ

0

لَ

ا

?(ِ

وَ

אAَ

ا;B(

CِDِّD

“Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat O, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” [el-Ahzab 33/40]

وَا;(

FِG

آ#َBُ

وَIَ

Jُ0

ا

ا;

K(

א;ِ

&َא

تِ

وَآ

#َBُ

'َא

MُNِّ

لَ

IَJَ

O

'()ٍ

وَPُ

ا;ْ

QR

رَ5ِّ

כَT(

IَBْ

Sُ=ْ

/َDِّ

VَאAِ

وَأَ

5َא;َ

Sُ=ْ

“İman edip yararlı işler yapanların, Rableri

tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir” [Muhammed, 47/2]

4 Bkz. Emine Yeniterzi, Dîvan Şiirinde Hz. Peygamber’in İsim ve Sıfatları: Esmâ-i Nebî, TDV Kutlu

Doğum Haftası II: Dinî Edebiyatın Dünü Bugünü Paneli (1-7 Ekim 1990), TDV Yayınları,

(17)

5

'()ٌ

رَ

0

لُ

ا

?(ِ

“Muhammed, Allah'ın elçisidir.” [Fetih, 48/29]

إِMِّ

Y

رَ

0

لُ

ا

?(ِ

إِ

;َDْכُ

)ِّZً

א

;ِ'َא

5َDْ

Gَ)َ

ي(

ا;](

0ْرَ

اةِ

وَ#ُ

Cَ_ِّ

Uًا

5ِUَ

0

لٍ

Gَ`ْ

Y

5َaْ

ي

ا

'ُbُ

أَ

'َ)ُ

“Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” [es-Saff,61/6]

Hadis-i şeriflerde de pek çok ism-i şerif zikredilmiştir. Örneğin Rasulullah sav bir hadis-i şerifinde; “Benim beş isim vardır: Ben Muhammed’im ve Ahmed’im. Ben Mâhi’yim, Allah benim (peygamberliğim) ile küfrü mahvedecektir. Ben Haşir’im, (kıyamet gününde) insanlar beni takip ederek toplanacaklardır. Ben Âkib’im, peygamberlerin sonuncusuyum”5 buyurmuştur. Bu rivayetteki beş sayısı

tahdidi nitelik taşımamaktadır. Çünkü gerek Kur’an-ı Kerim’de gerek hadis-i şeriflerde Rasulullah’ın sav pek çok ismi bulunmaktadır. Bu rivayet ile ilgili en makul açıklama, Rasulullah’ın sav en kıymetli isimlerinin bu beş isim olduğu görüşüdür.

Nitekim Delâil-i Hayrât Şerhi’nde, Hz. Peygamber’in en meşhur 201 adının verilmesine karşılık, bazı eserlerde O’nun sav 1000 veya 2020 ismi olduğu görüşleri de mevcuttur. Bu isimlerin bir kısmı Kur'ân-ı Kerîm'de, hadislerde, kendisinden önce gelen mukaddes kitap ve sayfalarda belirtilmiş; bir kısmı da esmâ-i hüsnâ veya diğer peygamberlerin isimleriyle ortak olmuş, diğerleri de dînî ve edebî kültürümüzde yalnızca O'na has özel adlar olarak kullanılmıştır. Hz. Peygamber’e sav atfedilen isim ve sıfatlarda, Hz. Peygamber’in sav ezelî ve ebedî üstün vasıfları, hidâyeti, rahmeti, şefâati, Cenâb-ı Hakk’ın nezdindeki özel yeri ve değeri, her bakımdan seçkinliği, ümmetinin nazarındaki kıymeti ifade edilmiştir.

1.2. ESMA-İ NEBİ HUSUSUNDA YAZILAN ESERLER

(18)

6 İslâm tarihi boyunca yaygın bir şekilde Efendimiz’in sav isimlerini bir araya getiren, manalarını açıklayan kitapların telif edilmiş olması konuya verilen ehemmiyeti göstermektedir. Bu eserlerin kemmiyeti, hacimlerine etki etmektedir. Şöyle ki bazılarında, isimlerin kısa bir açıklamasını verilirken, bazılarında ise geniş açıklamalarda bulunulmuştur. Mesela, Kur’ân’da geçen ve Efendimiz’e sav ait olan isimlerin hangi âyetlerde nasıl geçtiği, bu konudaki haberlerin neler olduğu gibi ayrıntılı olarak verilen bilgiler, esmâ-i nebî kitaplarının hacmine etki etmiştir.

Hz. Peygamber’in sav isim ve sıfatlarını konu edinen eserler müstakil olarak kaleme alındığı gibi -muhtelif eserlerin bir bölümü hâlinde- siyer ve hadis kitaplarında, na‘t, mevlîd, mesnevî, hilye ve mi‘raciyye gibi ondan bahseden eserlerde de esmâ-i nebî zikredilmiştir.

Peygamberimiz’in sav isimlerinin yer aldığı eserler iki ana başlık altında incelenebilir. Birincisi Müstakil olarak Esmâ-i Nebi’yi incelemeyen eserler; ikincisi ise bu hususta yazılmış olan müstakil eserler.

1.2.1. Müstakil Olarak Esmâ-i Nebi’yi İncelemeyen Eserler

Bunlar Esmâ-i Nebî’ye eserin belli kısımlarında -kısa veya uzun, az veya çok- bab ve fasıllarla yer veren veren eserlerdir.

Bunları beş kısımdan oluşmaktadır. 1.2.1.1. Siyer Kitapları

Peygamberimiz’in sav hayatına dair her türlü bilgiye yer veren bu eserler kimi zaman fasıllar içerisinde kimi zaman ise konu içerisinde yeri geldikçe -bazen kısa bazense şerh ederek- Esma-i Nebi hakkında bilgiler vermektedir. Bu eserlerden bazıları:

İbn Hişam (ö. h.218/m.833) es-Sîretü’n-Nebeviyye: Eserin

tamamını İslâm Tarihi Sîret-i İbn-i Hişam Tercemesi adıyla Hasan Ege 1985’de İstanbul’da dört cilt olarak Türkçe’ye çevirmiştir.

(19)

7

Ebu’l-Ferec İbnü’l-Cevzî (ö. h.597/m.1201) Telkîhu fühûmi

ehli’l-eser fî ʿuyûni’t-târîh ve’s-Siyer: Ali Hasan tarafından 1975’de

Kahire’de neşredilmiştir.

İbn Kayyim el-Cevziyye (ö. h.751/m.1350) Zâdü’l-Meâd fî

Hedyi Hayri’l- Ꜥibâd: Zâdü’l-meâd: Resûlüllah’ın (s.a.v.) Yolu (trc. Şükrü Özen v.dğr., I-VI, İstanbul 1988-1990); Zâdü’l-meâd: Resûlüllah’ın Yaşadığı İslâm (trc. Abdi Keskinsoy v.dğr., I-VI, İstanbul 1989) ve Zâdü’l-meâd: Rahmet Peygamberi ve Devleti (trc. Muzaffer Can, I-VI, İstanbul 1989-1991) adlarıyla Türkçe’ye çevrilmiştir.

• Ebû Abdillâh Şemsüddîn es-Sâlihî eş-Şâmî (ö. h.942/m.1536)

Sübülü’l-hüdâ ve’r-Reşâd fî Sîreti Hayri’l-Ꜥİbâd (es-Sîretü’ş-Şâmiyye):

Mustafa Abdülvâhid ve arkadaşları tarafından neşredilen eser “Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem Külliyatı” adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir. (trc. Halil İbrahim Kaçar v.dğr., I-XIII, İstanbul 2003-2004)

Ebü’l-Ferec, Nûrüddîn el-Halebî (ö. h.1044/m.1635)

İnsânü’l-ʿuyûn fî sîreti’l-emîni’l-meʾmûn (es-Sîretü’l-Ḥalebiyye): 1409/1989

yılında Dımaşk’ta Muhammed Altuncî tarafından bazı ilâvelerle birlikte yayımlanmıştır.

• Ebü’l-Fazl Zeynüddîn el-Irâkî’nin (ö. h806/m.1404)

Tebṣıratü’l-mübtedî ve tezkiretü’l-müntehî (el-Elfiyye) adlı eserinin şerhi olan Ebü’l-İrşâd Nûrüddîn el-Üchûrî’nin (ö. h.1066/m.1656):

Şerḥu’d-Düreri’s-seniyye fî naẓmi’s-sîreti’n-nebeviyye. İbrâhim b. Rebî‘ ve Minâ

Şihâta, 1422/2001’de Kahire’de neşretmişlerdir. 1.2.1.2. Şemâil ve Hasâis Kitapları

Tirmizî’nin (ö. h.279/m.892): eş-Şemâʾilü’n-nebeviyye

ve’l-Haṣâʾilü’l-Mustafaviyye, İzzet Ubeyd ed-DeꜤâs neşre hazırlamış (Humus

1388/1968; Beyrut 1406/1985), Semîh Abbas da eseri Evṣâfü’n-nebî adıyla yayımlamıştır. (Kahire 1985; Beyrut 1985)

(20)

8 • eş-Şifâ bi-taʿrîfi Hukûki (fî şerefi)’l-Mustafâ, Kâdî İyaz’ın

(ö. 544/1149) Peygamber sevgisine ve Hz. Peygamber’in müslümanlar

üzerindeki haklarına dair eseri. Pek çok baskısı ve şerhi ile beraber

içerisindeki hadislere dair de eserler yazılmıştır. (nşr. Ali M. el-Bicâvî, Kahire: 1977, I-II)

İbn Kayyim el-Cevziyye (ö. h.751/1350): Cilâʾü’l-Efhâm fî

Fazli’s-Salâti ve’s-Selâm ʿalâ Hayri’l-Enâm, Şuayb el-Arnaût ve Abdülkâdir el-Arnaût neşretmişlerdir. (Dımaşk 1399/1979, II. bs., Küveyt 1987)

• Tirmizî’nin (ö. h.279/m.892) eş-Şemâʾilü’n-nebeviyye’sinin

şerh eden Aliyyu’l-Kârî el-Herevî’nin (ö. h1014/m.1605) Cem’u’l- Vesâil fî

Şerhi’ş-Şemâil adlı eseri. İstanbuşda 1290’da basılmıştır.

• Muhammed Abdürraûf el-Münâvî’nin (ö. h.1031/m.1622)

Şerhu’ş-şemâʾili’n-nebeviyye ve’l-hasâʾisi’l-Muhammediyye adlı eseri,

Tirmizî’nin Şemâʾilü’n-nebî’sine İsâmüddin İsferâyînî ve İbn Hacer el-Heytemî’nin yazdığı şerhleri -bazı bilgiler ekleyerek- ihtisar etmiştir. (İstanbul 1290; Kahire 1317; nşr. Muhammed Râgıb el-Fettenî, I-II, Kahire 1318, Ali el-Kārî’nin Cemʿu’l-vesâʾil fî şerḥi’ş-Şemâʾil’i ile birlikte basılmıştır.)

Ahmed b. Muhammed el-Kastallânî’nin,

el-Mevâhibü’l-ledünniyye bi’l-minaḥi’l-Muḥammediyye. Bâkî eseri Meâlimü’l-yakīn fî sîreti seyyidi’l-mürselîn adıyla Türkçe’ye tercüme etmiştir. (İstanbul: 1261)

Necip Fazıl Kısakürek de Gönül Nimetleri adı ile (İstanbul: 1967), sadeleştirilerek yayımlanmıştır Eserdeki Peygamberimiz’in sav isimlerinin sayısı 536, künyelerinin sayısı ise 4 olarak belirtilmiştir.

(21)

9 Kur’an-ı Kerim’den sonra Peygamberimiz’in sav isimleri hususundaki en güvenilir kaynaklar hadis mecmualarıdır. Başta Kütüb-i Sitte ve bu eserlerin şerhleri olmak üzere bütün hadis kitapları Esma-i Nebi kaynakları arasındadırlar.

(22)

10 1.2.1.4. Tabakat ve Biyografik Eserler

İbn Sa’d (ö. h.230/m.845) Kitâbü’t-Tabakâti’l-kebîr, Adnan

Demircan tarafından tercüme edilmiş ve 11 cilt olarak 2015’te basılmıştır.

İbn Ebü’l-Vefâ Abdülkādir Kureşî’nin (ö. 775/1373):

el-Cevâhirü’l-Mudıyye fî Tabakâti’l-Hanefiyye, Abdülfettâh Muhammed el-Hulv tarafından Kahire’de neşredilmiştir. (I-III, Kahire: 1398-1399/1978-1979)

Takıyyüddîn et-Temîmî (ö. h.1010/m.1601),

et-Tabakâtü’s-Seniyye fî Terâcimi’l-Hanefiyye: Abdülfettâh Muhammed el-Hulv, ilmi

neşrine başlamıış ancak vefat etmesi üzerine neşr yarım kalmıştır. Neşr

edilmiş olan ilk 4 cilt Riyad’da(1403-1410/1983-1989) yayımlanmıştır

.

1.2.1.5. Salavat, Na’t, Mesnevî ve Risaleler

• Hz. Peygamber’in esmâ-i nebîsini konu edinen eserlerin en

tanınmışlarından biri, Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî (ö. h.870/m.1465-6) tarafından kaleme alınan Delâ’ilü’l-Hayrât ve Şevâriku’l-Envâr fî Zikri’s-Salât

‘Ale’n-Nebiyyi’l-Muhtâr adlı mensur salavat mecmuasıdır. Hz.Peygamber’in 201

ismini ele alarak açıklayan bu eser, XVIII. yüzyılda Kara Dâvudzâde Mehmed İzmitî (ö. h.1170/m1756) tarafından “Tevfîku Muvaffikı’l-Hayrât

fî Îzâhi Meânî Delâili’l-Hayrât (Tevfîku Muvaffıki’l-Hayrât

li-Neyli’l-Berekât fî Hidmeti Menbai’s-Saâdât)” şeklinde Türkçe olarak şerh edilmiştir.

• Üsküdârî es-Seyyid eş-Şeyh Mehmed Hasîb Efendi (ö.

h.1217/m.1802) ed-Dürretü’l-asmâ’ fî beyâni ebhe’l-esmâ’ (Delâil-i

Hayrât Şerhi): Hz. Peygamber’in isimlerinden 140’ının Türkçe

açıklamalarını ihtiva eden mesnevî 1032 beyitten oluşmakta olup 1172 (1758) yılında yazılmıştır.

(23)

11

• Müstakimzâde Süleymân Sa‘deddîn Efendi (ö.

h.1202/m.1788), Mir’âtü’s-Safâ fî Nuhbeti Esmâ’i’l-Mustafâ: Hz. Peygamber’e ait 201 isim ve sıfattan rivayeti kuvvetli olan 99 isim seçilerek, alfabetik sırayla şerh edilmiştir. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, Nr. 1426/3, vr. 25-36.

1.2.2. Müstekil Esmâ-i Nebi Eserleri

Bu eserler arasında eski bir eseri şerh eden isimlerin manaları üzerinde geniş bir değerlendirme yapanlar olduğu gibi kısa bir şekilde konuyu ele alanlar da bulunmaktadır. Hatta Efendimiz’in sav isimlerini manzum bir şekilde anlatanları ve bunları şerh edenleri de görmek mümkündür.

Efendimiz’in sav isimlerini müstakil kitaplarda ele alıp inceleyen eserler, beş değişik şekilde telif edilmişlerdir:

1.2.2.1. 99 İsmi Şerif

Esma-i Hüsna’nın sayısına tevafuk etmesi açısından sayıyı 99 ile sınırlamak. Esmâ-i Hüsnâ’nın sayısı genel kanaat olarak 99’dur. Efendimiz’in sav isimlerinin sayısı Allah’ın isimlerinin sayısına muvafık olsun diye 99 ile sınırlayan veya bu sayıya çıkaran çalışmalar yapılmıştır. Mesela, Mir’âtü’s-Safâ fî Nuhbeti Esmâ’i’l-

Mustafâ Müstakimzâde Süleymân Sa‘deddîn Efendi’nin (ö. h.1202/m.1788) yazdığı

bu eserde, Delâil-i Hayrat’ta geçen 201 isimden rivayeti kuvvetli olan 99 ismin alfabetik olarak nesir halinde şerh edildiği belirtilmiştir. (Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi Bölümü, Numara. 1426/3, vr. 25-36.)

1.2.2.2. Muhammed ve Ahmed İsm-i Şerifleri

Efendimiz’in sadece Muhammed ve Ahmed isim-i şeriflerine hasretmek. Kur’ân, sünnet ve kadim kitaplarda bu iki ismin Efendimiz’in sav ismi olduğu ile ilgili mütevatir bilgi vardır. Tantâvî b. Cevherî el-Mısrî’nin (ö. m.1940)

(24)

12 ed-Dımaşkî’nin (ö. h.953/m.1546) “ed-Dürru’l-Müneddad fimâ Kîle fi İsmi

Muhammed” adlı eseri bu şekilde telif edilmişlerdir.6

1.2.2.3. Hadislerde Geçen İsm-i Şerifler

Hadis kitaplarında belirtilen isimleri ele almak. Buhârî, Müslim, Tirmizî ve İmam Malik’in kitaplarında yer alan hadislerde geçen isimleri ele alan bu eserlere İbn Fâris el-Kazvînî el-Lüğavî’nin (ö. h.395/m.1004) Esmâʾü Resûlillâh ve

meʿânîhâ7 adlı kitabını misal verebiliriz. 1.2.2.4. Alfabetik Sıralamayla

Efendimiz’in sav isimlerini alfabetik olarak ele almak. Okuyuculara kolaylık sağlaması açısından gayet faydalı olan bu eserler kendilerinden önceki eserlerden de yararlanarak, yine ana kaynaklardaki bilgilere dayanarak Efendimiz’e sav ait isimleri alfabetik olarak sıralamış ve açıklamışlardır. Mesela: Celâleddin Suyutî’nin (ö. H.911/m.1505) el-Behcetü’s-Seniyye fi’l-Esmai’n-Nebeviyye eseri. Müellif eserinde, öncelikle“Muhammed” ismi olmak üzere Hz. Peygamber’e sav atfedilen 363 isimi alfabetik bir sıra içinde ele almıştır. Çoğunlukla her ismin altında hadîs ve âyetten deliller zikredilmiş veya söz konusu ismin bunlar dışındaki kaynağına işaret edilmiştir.8

1.2.2.5. Manzum Esmâ-i Nebiler

Esmâ-i nebîyi manzum bir şekilde telif etmek. Öğrenip ezberlemeyi kolaylaştıran bu şekilde telif edilmiş eserlere Bülkînî’nin (h. 923 yılında yaşadığı bilinmektedir.) “el-İstîfâ min Esmâi’l-Mustafâ”9 adlı eseri, İbn Seyyidi’n-Nâs’ın

(ö. h.734/m.1334) “Kasîdetün fimâ Vâfeka min Esmâillahi’l-Hüsnâ li-Esmâi

Resûlillah”10 adlı kitabı, Yusuf b. İsmail Nebhânî’nin (ö. 1939) Aḥsenü’l-vesâʾil fî

6 Ali BUDAK, İsim ve Sıfatları ile Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Esmâ-i Nebî ve Evsâf-ı

Muhammediyye, , İzmir, Işık Yayınları, 2010, s. 187.

7 Mâcid ez-Zehebî tarafından 1409/1989 yılında Küveyt’te yayımlanmıştır.

8 Bkz. Mahmut Kavaklıoğlu, Süyûtî’nin el-Behcetü’s-Seniyye fi’l-Esmâi’n-Nebeviyye Adlı Eseri,

Yayımlanmamış YLT., Marmara Üniversitesi SBE, İstanbul, 1989, s.84.

9 Ali BUDAK, a.g.e., 180.

(25)

13

naẓmi esmâʾi’n-nebiyyi’l-kâmil11 adlı eseri ile Ebü’l-Hasen Alemüddîn Sehâvî’nin (ö. h.643/m.1245) Ürcûze fî sîreti’n-nebiyyi ṣallallāhu ʿaleyhi ve sellem.12 adlı çalışması örnek olarak verilebilir.

Esmâi Nebiyy eserleri:

• İbn Hâlûye (ö. h.370/m.980): “Esmâu’n-Nebiyy” • el-Harîrî (ö. h.516/m.1122): “Esmâu’n-Nebiyy”

• Kazvînî (ö. h.541): “eş-Şemsu’l-Münîru’l-A’zam fi Esmâi’l-

Bedri’l-Münîri’l-Muazzam”

• İbn Dıhye es-Sebtî (ö. h.633/m.1235): “Kitâbü Şerḥi esmâʾi’n-nebî” (el-Müstevfâ fi Esmâi’l-Mustafâ)

• Et-Tücîbî el-Harrâlî (ö. 637): “Esmâu’n-Nebiyy” ve “Şerhu’s-

Seniyyeti’l-Aliyye fi’l-Esmâi’n-Nebeviyye”

• Ebu Abdillah Kurtubî (ö. h.671/m.1273): Urcûze fî esmâʾi’n-nebiyyi

sallallāhü teâlâ aleyhi ve sellem. Hz. Peygamber’in 300’den fazla

isminin bir araya getirilip açıklamalarının yapıldığı belirtilen eserin

günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.13

• el-Vâsıtî (ö. h.744/m.1344): “Esmâu’n-Nebiyy aleyhisselâm” ve

“Şerhu Esmâi’n-Nebiyy”

• İbn Mübellak eş-Şazilî (ö. h.797): Esmâu’n-Nebiyy

• Et-Tilmisânî er-Rassâ’ el-Mâlikî (ö. h.894): Tezkiretü’l- Muhibbin fi

Şerhi Esmâi Seyyidi’l-Mürselîn

11 Aḥsenü’l-vesâʾil fî naẓmi esmâʾi’n-nebiyyi’l-kâmil Yusuf b. İsmail Nebhânî’nin (ö. 1939) el-Esmâʾ

fîmâ li-Seyyidinâ Muḥammed mine’l-esmâʾ (Beyrut: 1323) eserinin manzum şeklidir. 1323’de Beyrut’ta basılmıştır.

12 770 beyitten meydana gelen eserin bir nüshası Berlin Kütüphanesi’ndedir. (nr. 9576)

(26)

14 • el-Bülkînî(h. 923 yılında yaşadığı bilinmektedir.): “el-İstîfâ min

Esmâi’l-Mustafâ” ve “el-Vefâ bi-Şerhi’l-İstîfâ”

• Şemsüddin es-Sehâvî (902): “el-Istıfâ fi Esmâi’l-Mustafâ”

• es-Suyutî (ö. h.911/m.1505): “er-Riyâdu’l-Enîka fi Esmâi

Hayri’l-Halîka” ve “el-Mirkâtü’l-Aliyye fî Şerhi Esmâi’n-Nebeviyye” ve “el-Vesîle (el-Mirkât adlı eserinin muhtasarı)”

• Aliyyu’l-Kârî (ö. 1014): “Telhîsu’l-Behceti’s-Seniyye” • el-Urdî el-Halebî (ö. 1024): “Menâhicü Ehli’l-Vefâ fimâ

Tedammenehû mine’l-Fevâidi İsmi’l-Mustafâ”

• el-Abîdî (1100): “Kitâbu’d-Dürri’l-Müneddad fi’l-İsmi’şŞerîfi

Ahmed”

• el-Cenân (1173): “Talîkatün fi Beyâni Esmâi Hayri’l- Halîka” ve

“el-Câmiu’l-A’zam bi-Esmâi Nebiyyinâ’l-Muazzam”

• el-Berzencî (1187): “Câliyetü’l-Kürab bi-Esmâi Seyyidi’l-Acemi

ve’l-Arab”

• es-Secâî eş-Şafiî (1197): “Fethu’r-Rahîmi’l-Ğaffâr bi-Şerhi Esmâi

Habîbihi’l-Muhtâr”

• es-Salâhî (1197): “Mir’âtu’l-A’lâm” ve “Mişkâtü’l-Ahlâm fi

Esmâi’n-Nebiyy aleyhissalâtü vesselâm”

• Mehmed el-Medenî et-Trabzonî (ö. h.1121/h.1709):

“el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi’n-Nebiyyine’l-MuꜤazzam”

• İbn Azûz et-Tûnusî (ö. 1233): “Mevridu’l-Muhibbîn fi Esmâi

Seyyidi’l-Mürselîn”

(27)

15 • Yusuf b. İsmail en-Nebhânî (ö. 1345): “Ahsenu’l-Vesâil fi Nazmi

Esmâi’n-Nebiyyi’l-Kâmil” ve “el-Esmê fimâ Li-Seyyidinâ Muhammedin mine’l-Esmâ”

• Bâkır Âl-i Usfur: “el-Mezâyâ ve’l-Ahkâm Li’smi Nebiyyi’lİslâm” • Âtıf el-Melîcî: “Esmâu’n-Nebiyy fi’l-Kitâbi ve’s-Sünne”

• Abbas Tebrizyân: “Esmâ’r-Resûli’l-Mustafâ ve Elkâbuhûve

Künâhu”14

(28)

16

İKİNCİ BÖLÜM

2. MEHMED el-MEDENÎ et-TRABZONÎ’NİN HAYATI, ESERLERİ VE “EL-CÂMİU’L-AꜤZAM Fİ ESMÂİ

NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM” ADLI ESERİN TANITIMI 2.1. MEHMED EL-MEDENÎ ET-TRABZONÎ’NİN HAYATI

Kaynaklarda hayatı ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Hayatı yazma eserlerine yazdığı notlardan ve muhtelif kaynaklardan derlenilmeye çalışılmıştır.

2.1.1. Adı ve Nisbesi

Tam Adı: Muhammed b. Mahmud b. Salih b. Hasan’dır.15 Müellif eserlerinde

el-Mekkî, el-Medenî, et-Trabzonî nisbelerini kullanmıştır. Medine’de ikameti daha fazla olduğundan el-Medenî, et-Trabzonî nisbeleri ile meşhur olmuştur.

2.1.2. Doğumu

Ömer Akbulut eserinde Hicri 1114 / Miladi 1702 yılında doğduğunu,16

Mahmud Seyyid Dugaym ise 1689’da Trabzon’da doğduğunu belirtmektedir.17

Müellif, Nazmu’d-Dureri’s-Seniyye fî Sîreti Hayri’l-Beriyye adlı eserin istinsah kaydında Trabzon Doğumlu diye kendini nisbelemesi sebebiyle Trabzon’da doğduğu

15 Ömer Rıza Kehhale, Mu’cemu’l-Müellifîn, Müessesetü’r-Risale, Beyrut: 1414/1993, c. 2, s. 3,48;

İsmail Bağdâdî, Hediyyetü’l Arifîn, Thk: Kilisli Rıfat Bilge, v.d, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara: 1951, c. 2, s. 128; Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, Ali Şükrü Matbaası, İstanbul: 1338, c. I, s. 167; Mehmed Süreyya, Sicilli-i Osmânî, Yay. Haz. Nuri Akbar, Seyit Ali Kahraman, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul: 1996, c. 4, s. 262; Hayreddîn Ziriklî, el-AꜤlâm:

Kâmûsu Terâcum li Eşherin mine’r-Ricâli ve’n-Nisâ’i mine’l-Arabi MusteꜤrabîne ve’l-Musteşrikîn, Daru’l-İlmi ve’l-Melâyîn, Beyrut: 2002, c. 7, s. 89.

16 Ömer Akbulut, Trabzonun Meşhurları Bibiliyografyası, Türkiye Ticaret Odası Mattbaası,

Ankara: 1970, s. 76.

17 Mahmud Seyyid Dugaym, “Şeyh Mehmed et-Trabzonî el-Medenî fî Rihletihi ile’ş-Şam ve’l-Mısır”,

(29)

17

düşünülmektedir. 18 Trabzonî nisbesini eserlerinde sıklıkla kullanmış ve oranın eski

Rum şehirlerinden biri olduğunu, kendi zamanında da bu şehre “Dâr âbzân” (su

diyarı) dendiğini eserlerinden “Tuhfetu‟l İhvân” da not düşmüştür.19

2.1.3. Yaşadığı Dönem

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî, 18. Yüzyılda yaşamış bir Osmanlı âlimidir. Osmanlı Devletinin gerileme dönemine girdiği dönemde yaşamıştır. II. Mustafa (1695-1703) döneminde doğmuş, III. Ahmet (1703-1730), I. Mahmut (1730-1754), III. Osman (1754-1757), III. Mustafa (1757-1774) dönemlerinde yaşamış, I.

Abdulhamid (1774-1789) döneminde ise vefat etmiştir.20

1718 yılında Avusturya ve Venedik’le imzalanan Pasarofça Antlaşmasına kadar, kaybettiği toprakları almayı hedefleyen Osmanlı, bu antlaşma sonrasında suskunluk dönemine girmiştir. Batıyı incelemeye başlayan Osmanlı Lale Devrine girmiştir. Bu devirde, birtakım ıslahatlar yapılmıştır. Eski medrese sistemine dokunulmadan, Avrupa’daki eğitim şekline uygun yeni eğitim merkezleri kurulmuştur. Ve matbaa İstanbul’a getirilmiştir ki bu ilmi açıdan dönemin en önemli olaylarından biridir. Bu dönemde özellikle medreselerin kaynakları incelenmiş,

yenilenmeye gidilmemiş ancak sonraki dönemlere dair adımlar atılmıştır. 21

2.1.4. Öğrenimi

İlk ilim tahsilini babası Mahmut Bey ve annesi Emine hanımdan almıştır. Küçük yaşlardan itibaren kendisinde temayüz etmiş, zekâ ve kabiliyeti sebebiyle ilim öğrenme isteği artmıştır. Bundan dolayı döneminin ilim ve kültür merkezi olan

İstanbul’a gelerek Süleymaniye medresesinde ilim tahsiline başlamıştır.22 Bu

medresede edindiği ilmi birikimini daha da geliştirmek için dönemin önemli ilim

18 el-Medenî, Nazmu’d-Dureri’s-seniyye, Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, No:

1071, vr.: 71a.

19 Muhammed el-Medenî, Tuhfetu’l İhvan fi beyani’l helal ve’l haram minel hayavan,

Süleymaniye Ktp., Süleymaniye bölümü, nr: 402, vrk. 1b.

20 Bekir Şahin v.d, Osmanlı Ansiklopedisi, Ağaç Yayıncılık, İstanbul: 1996, c. 5, s. 6, 46, 76, 82,

112.

21 İbrahim Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara: 1998, c. 4, s.

183-184.

(30)

18 merkezlerine ilmi seyahatlere başlamış ve uzun yıllar buralarda kalmıştır. Mahmud Seyyid Dugaym ve Ali Benli’nin eserlerinde zikrettikleri üzere İstanbul, Şam, Halep,

Kudüs, Mısır, Medine ve Mekke’ye seyahatler yapmıştır.23

2.1.5. Hocaları

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî Efendî Medine’de bulunduğu dönemde; Muhammed b. Tayyib el-Fâsî el-Mâlikî’den (ö.1170/1757) Buhârî (ö. 256/870) ve Müslim’in (ö. 261/875) el-Câmıu’s-Sahîh’leri ile Tirmizî’nin (ö. 279/892) eş-Şemâili’ni, Zeynüddin el-Irâkî’nin (ö. 806/1404) el-Elfiyye’si ve Fîrûzâbâdî’nin (ö. 817/1415) el-Kâmûsu’l-Muhît’ini; Muhammed b. Hasan b. Himmât’tan (ö. 1175/1726), el-Muvatta, Kütübü Sitte, Dârimî’nin (ö. 255/869) es-Sünen’i ve Delâilü’l-Hayrât’ını okumuş; Mescid-i Harâm müderrislerinden Yahyâ b. Sâlih’ten (ö. ?) hadis ve fıkıh tedrîsi için genel icazet almıştır.24

2.1.6. İlmî Kişiliği

Yaptığı seyahatlerin sonunda İstanbul’a dönmüş ve Süleymaniye

medresesinde müderris ve Hafiz-i Kütüb olarak vazifelendirilmiştir.25 Vazifesi

boyunca pek çok eseri istinsah ve mukabele etmiştir.

Vefatından bir süre önce 5 Cemâziyelâhir 1199’da (15 Nisan 1785), 226 adet kitabını çalıştığı Süleymaniye kütüphanesine vakfetmiştir.

Aynı zamanda Kâdiri şeyhi olan Mehmed el-Medenî et-Trabzonî, dönemin dinî, ahlâkî ve sosyal problemleri ile yakından ilgilenmiştir. Çeşitli konularda fetvalar vermiş ve risaleler kaleme almıştır.

2.1.7. Vefatı

Bursalı Mehmed Tahir, 29 Ramazan 1121 / 2 Aralık 1709’da vefat ettiğini

nakletse de bu doğru bir bilgi değildir.26 Çünkü müellifin kendi el yazısı ile yazdığı

23 Bkz. Dugaym, age; Ali Benli, Trabzonî Mehmed, DİA, c. 41, s. 304

24 Ali Benli, Trabzonî Mehmed, DİA, c. 41, s. 304.

(31)

19 son eser hicrî 1195/ miladî 1781 yıllarına aittir. Tercih edilen görüş Mehmed Süreyya’nın Sicille-i Osmânî’de belirttiği üzere 1786’da İstanbul’da vefat etmiş

olduğu ve Karaca Ahmet mezarlığına defnedildiğidir.27

2.2. ESERLERİ

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî Efendi pek çok eser ve risale kaleme almıştır. Eserlerinin geneli kendi el yazısı ile yazılmışlardır. Vefatından kısa bir süre 226

Süleymaniye Kütüphanesine vakfetmiş olması eserlerinin bulunmasını

kolaylaştırmıştır. Müellifimiz birçok alanda eserleri vardır:

Tertîbü evâʾili âyâti’l-Ḳurʾân ʿalâ ḥurûfi’l-hicâʾ

(Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi, nr. 389)

Risâle fî feżâʾili’s-süver ve’l-âyât (ed-Dürerü’s̱-s̱emîne fî

feżâʾili’l-âyât ve’s-süveri’l-ʿaẓîme) (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 202a-244a; Fâtih Bölümü, nr. 754).

Risâle fi’t-tecvîd maʿa ẕelleti’l-ḳārî (Câlibü’l-ferec ve

sâlibü’l-ḥarec). Kur’ân-ı Kerîm, tecvid ile ilgili hadisleri ve kur’an tivaletiylr ilgili fakih görüşlerinden müteşekkildir. (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 109a-161a).

el-İtḥâfâtü’s-seniyye fi’l-eḥâdîs̱i’l-ḳudsiyye. Üç bölümden

oluşan eser birinci bölümde “ ﻗﺎل ” lafzı ile başlayan kudsî hadisleri; ikinci bölümde “ل ” lafzı ile başlayan kudsî hadisleri; son bölümde ise geriye ﻮﯾﻘ kalan kudsî hadisleri ihtiva etmektedir. Hadisler alfabetik sıraya göre sıralanmıştır. Kaynakları belirtilen hadislerde alfabetik hadis kitaplarından faydalanılmıştır. Hindistan’da 1905 yılında basılmıştır. (İstanbul 1293; Haydarâbâd 1323/1905, 1358/1939).

26 Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, c. 1, s. 167;

(32)

20 • el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam.

Tahkikini yaptığımız eserdir. Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1032, vr. 11a-56a.

Şerḥu esmâʾi ehli Bedr (Süleymaniye Kütüphanesi,

Süleymaniye Bölümü, nr. 1032, vr. 64a-171a; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 810).

Temyîzü’l-fâżıl ʿani’l-mefżûl. Eserde üstünlüğü olan kimseler

ve üstünlük sebepleri incelenmiştir. Bu kimseler şunlardır: Peygamberler, Sahabe, kadınlar vs. (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1032, vr. 58a-63a).

Tuḥfetü’l-iḫvân fi’l-ḥarâm ve’l-ḥelâl mine’l-ḥayevân. Ali

el-Kārî’nin Behcetü’l-insân fî maḥicceti’l-ḥayevân adlı kitabının muhtasarıdır. Eserde garîb kelimeler açıklanmış, hayvanlarla ilgili çeşitli hükümler zikredilmiş ve hayvan isimleri alfabetik olarak sıralanmıştır (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 402).

Muḫtasaru Ġunyeti’l-mütemellî fî şerḥi Münyeti’l-muṣallî ve ḥâşiyetü Muḥammed eṭ-Ṭrabzonî. Müellifin, İbrâhim el-Halebî’nin

Ḥalebî Ṣaġīr adıyla da bilinen eserine yazdığı hâşiyesidir (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 437).

Risâle fi’d-duḫân Hâdi’l-ʿumâ ilâ câddeti’ṭ-ṭarîḳ. Sultanın

tütün yasaklamaası üzerine kaleme aldığı eserde müellif; tütün içmekle ilgili helalliği ya da haramlığı noktasında bir hüküm bulunmadığını belirtir. Ancak Sultanın emrine uymanın gerekliliğini zikreder. (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 169b-186b).

Risâle fî beyâni mâ vaḳaʿa mine’l-evhâm fî Ṣıḥâḥi’l-Cevherî. Eserde Fîrûzâbâdî’nin, Cevherî’nin eṣ-Ṣıḥâḥ’ta yaptığı hatalardan

tesbit ettiklerini bir araya toplamıştır. (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 78a-92b).

(33)

21 • Risâle fî beyâni’l-eżdâd. Müellif, zıt anlamlı kelimeleri

el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ’i esas alarak bir araya getirmiştir. Risale Yrd. Doç. Dr. Ali Benli tarafından Tahkik edilmiş olup, Eski Yeni Dergisi 31. Sayı da

yayınlanmıştır.28 (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041,

vr. 92b-97b).

Risâle fî beyâni müsellesâti’l-luġaviyye (Süleymaniye

Kütüphanesi, Süleymaniye, nr. 1041, vr. 98a-107b). Nihal Değer eseri tahkik

ederek yüksek lisans tezi olarak sunmuştur (2000, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü).

ʿUcâletü’z-zâd fî şerḥi Ẕuḫri’l-meʿâd fî muʿârażati Bânet Süʿâd. İbn Hacer el-Askalânî’ye ait Ẕuḫrü’l-meʿâd fî muʿârażati Bânet Süʿâd

adlı kasidenin Muhammed b. Abdülmelik b. Anîn Yemenî tarafından el-İʿdâd ve’z-zâd adıyla yapılan şerhinin muhtasarıdır. (Süleymaniye

Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1050, vr. 79a-256b).

Ruseyyile fî beyâni’l-elfâẓ elletî yestevî fîhe’l-müfred ve’l-müs̱ennâ ve’l-cemʿ ve’l-müẕekker ve’l-müʾennes̱ (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 107b-108a). Murat Sula tarafından tahkik ve incelemesi yapılmıştır.

ed-Dürrü’l-muʿaẓẓam fî şerḥi Ḥizbi’l-aʿẓam. Ali el-Kārî’ye

ait dua mecmuasının şerhidir (Süleymaniye Kütüphanesi, Lâleli Bölümü, nr. 1559).

el-Maḳṣadü’l-esnâ fî şerḥi esmâʾi’l-ḥüsnâ (Süleymaniye

Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1032, vr. 2a-9b).

Mevlidü’r-Resûl ṣallallāhü ʿaleyhi ve sellem (Kahire

1279/1862).

28 Bkz. Ali Benli, “Muhammed el-Medenî et-Trabzûnî ve Risâle fî Beyâni’l-Ezdâd’ı”, Eski Yeni

(34)

22 • Nefeḥâtü’l-ḳurab ve’l-ittiṣâl bi-is̱bâti’t-taṣarruf li-evliyâʾillâhi ve’l-kerâme baʿde’l-intiḳāl. Vezir Abdurrahman Paşa’nın

soruna cevaben yazdığı bir eserdir. Evliyanın kerametinin vefatından sonra da devam edip etmeyeceğini ihtiva eder. (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 196a-200b).

Ṣârimü’l-vâridât. Muhammed b. Abdülvehhâb olduğu tahmin

edilen Necidli bir şeyhin asılsız iddialarına karşı kaleme alınmış bir reddiyedir. (Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 188a-195a).

eṣ-Ṣârimü’l-meslûl li-men taṣaddâ bi-cehlihî ḳaṣṣa aḥkâmi’r-Resûl. Eser üç bölümden oluşur. Birinci bölümü müellifin, nazar

için sarımsak takanların tekfir edilmesi hususundaki cevabını içerir. İkinci bölüm birinci bölümün devamı niteliğindedir, fakihlerin bu konudaki görüşleri derlenmiştir. Üçüncü bölümde ise kıssa anlatanların cehalet ve

vehm ile Müslümanların tekfir edilemeyeceğini açıklamaktadır.

(Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 166a-169a).

Risâletü ṭarîḳi’l-iḥtisâb ve’n-naṣîḥa. İbrâhim el-Lekānî’nin

Cevheretü’t-tevḥîd’indeki bazı beyitlerin şerhidir (Süleymaniye Kütüphanesi,

Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 164b).

Risâle ʿademi tekfîri’l-müslimîn (Süleymaniye

Kütüphanesi, Süleymaniye Bölümü, nr. 1041, vr. 162a-164a).

2.3. “EL-CÂMİU’L-AꜤZAM Fİ ESMÂİ NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM”

Eserin tam adı: “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” dır. Eserin ferağ kaydına baktığımızda hicri 14 Şaban1191 yılında kuşluk vaktinde tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bu eser müellifin en son yazdığı eserdir.

(35)

23 Müellif eserin sonunda ifadesi vardır ki bu Mehmed el-Medenî et-Trabzonî’nin kendi el yazısı ile kaleme aldığı eserlerde görülen bir ibaredir. Talebelerinin yazdığı nüshalarda bu ibare görülmemiştir.

2.3.1. Eserin Özellikleri

Peygamber Efendimiz’in sav isim ve künyelerini Şemsettin eş-Şâmî’nin Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd fî sîreti hayri’l-ʿibâd (es-Sîretü’ş-Şâmiyye) adlı eserini başta olmak üzere çeşitli eserlerden de yararlanarak kaleme almıştır. Eserde Hz. Peygamber’e sav nisbet edilen 783 isim ve sıfat açıklanmaktadır. Bu isimler alfabetik olarak zikredilmiş, çoğunu ayet veya hadislerden delillendirerek kısaca açıklamıştır.

Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd eserini ihtisar etmiştir. Bazı yerlerde şiirleri zikretmemiştir. Mesela el-Ebyad ism-i şerifinde iki şiiri zikretmemiştir.

Z 0 ل ذ ي ا; U #d : وأ 5D e # UA א ح ا; B & DN ة ;J B) ى ; b Mאh i 5א ;' כ U #א ت G TD e أ و ا; 'C אر ك ا; 'D ' 0 ن و #B b Z 0 ل ا; k a ) ي : כ = 5 l أ رZ m # B כ G 0 #א أ5 D o א p Y q Cb و : S כ 5א ;B ) ى # ]S J i

Bazı yerde ilave açıklamalar yapmıştır. Örneğin “Râkibu’n-Necib” ism-i şerifinde Şemsettin Şami sadece bu ism-i şerifi Şeyh Abdulbasıt Bülkînî’nin zikrettiğine işaret etmiş ve sözünü tamamlamıştır. Ancak Mehmed el-Medenî et-Trabzonî, uzun bir açıklama ilave etmiştir.

را כ $ ا% & ' ( $ : ا;B k D m ا ;T א r i # 8 כ i 6 D0 ان M א# 0 س ، Zא ل p Y " ) * ر ا% -. א ح " ا;B k D m : # 8 ا u 5 i و : ' a b Mُ kُ m 5ِ oَ '(]D 8 . ZJ l : Zא ل ا v ز P U ي : P Y I] אZ Sא ا ;] Y G x א5 Q I JD Sא . اM] S O . 5َD( eَ ا ; _ א# Y P Fا ا ;' & i כ aא دA b p Y 5 a e ا v / א# Y .

Tüm ism-i şerifi numaralandırmıştır. “Sıratu’l Müstekim” ism-i şerifini hem

(36)

24 Ancak “es-Senâ, el-Müşerrid, el-Melik ve Nebiyyü’r-Raha” ismi şeriflerini numaralandırmamıştır.

“El-Himme” ismi şerifini Şemsettin Şami, “el-Hümâm” ism-i şerifinin peşinden yeni bir isim olarak zikretmişken, Mehmed el-Medenî et-Trabzonî, bu ism-i şerifi “el-Hümâm” ism-i şerifinin şerhi olarak zikretmiş ve numaralandırma yapmamıştır.

Her isimde ismin dil bakımından tahlilini yapmıştır. Mef'ul, Fail, İsm-i Fail vb. gibi. Ayrıca ismin türediği fiili de sarf bakımında incelemiştir.

Eserin en sonuna da küçük bir risale şeklinde incelediği bütün ism-i şerifleri alfabetik olarak sıralamıştır.

(37)

25

Resim 1: “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” eserinin ilk

(38)

26

Resim 2: “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” eserinin son

sayfası: 55b.

2.3.2. Eserin Metodu

Müellif eserinde isim ve künyeleri dört bölümde derlemiştir:

Giriş Bölümünde; kısaca en çok faydalandığı birkaç müellif/eser isimlerini zikretmiştir.

Birinci bölümde; giriş mahiyetinde Peygamber’in sav isim ve sıfatlarını tanımanın önemine, bazı isim ve sıfatların sadece O’na ait olduğuna ve O’nun dışındakilerin bunlarla -özel isim ve sıfatlarla- nitelendirilmelerinin caiz olmadığına değinmektedir.

İkinci bölümde; Rasullullah’ın sav “Benim beş ismim vardır” buyruğunu, farklı rivayetleri de zikrederek incelemiştir.

(39)

27 Üçüncü bölümde; Rasullullah’ın sav mübarek isimlerinin şerhi ve bunlara yönelik açıklamalarını zikretmiştir. Bölümde isim ve sıfatlar arap harflerine göre alfabetik olarak sıralandırılmıştır. Ancak müellif sadece Muhammed ismine bölümün en başında yer vermiştir.

Dördüncü bölümde Rasullullah’ın sav künyelerini zikretmiştir.

Eserin son kısmında ise bütün bu isim ve sıfatları peş peşe açıklamasız olarak kaleme almıştır.

Resim 3: “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” eserinin

(40)

28

Resim 4: “el-Câmiu’l-AꜤzam fi Esmâi Nebiyyine’l-MuꜤazzam” eserinin

(41)

29

2.3.3. Eserin Kaynakları

Mehmed el-Medenî et-Trabzonî eserini Şemsettin eş-Şâmî’nin Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd fî sîreti hayri’l-ʿibâd (es-Sîretü’ş-Şâmiyye) adlı eserini ihtisar ederek hazırlamıştır. Giriş bölümünde hangi eserden daha fazla faydalandığını eseri/ müellif adları ile belirtmiştir. Bu eserler şunlardır:

• Zeynü’d-din Abdulbasıt el-Bülkînî, (h. 923 yılında yaaşadığı

bilinmektedir.) “el-İstıfa” ve Şerhi olan “el-Vefa fi Şerhi’l-Istıfa”: Şerhi olan el-Vefa, Muhammed Naimeddin el-Ezherî’nin tahkiki ile Kuveyt’te basılmıştır. Kaside şeklinde olan bu eserden ve detaylı olan şerhinden çokça faydalandığını belirten müellif, bu eserin alfabetik olmaması yönünden eleştirmiş ve kitabın kendi sıralamasının istifadeyi zorlaştırdığını belirtmiştir.

Suyûtî, “er-Riyâdu’l-Enîka fi Şerhi Esmâi Hayri’l-Halîka”

adlı eserinde Efendimiz’in sav 340 küsür ismini zikretmiştir. Müellif, bu eserin Esmâ-i Nebiyy konusundaki en iyi te’lif olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca müellif, El-Vefa ile bu eseri özetlediğini belirtmiştir. Suyuti’nin Behcetü’s-Seniyyesini telhis eden Ali el-Kari de Suyuti’nin mezkûr eserde Efendimiz’in 500’e yakın ismini saydığını ve bunu telhis ederek kendisinin bunlardan Esmâ-i Hüsnâ ile aynı sayıda 99 ismi zikrettiğini belirtir.29

İbn Kayyim el-Cevziyye “Zâdu’l-Meâd fî Hedyi

Hayri’l-İbâd” ve “Cilâu’l-Efhâm fi Fasli’s-Salâti ve’s-Selâm alâ Muhammedin Hayri’l-Enâm” Siyer ve hadis kitabı olan bu iki eserden de isimlere kaynak

bulmak için faydalanmıştır. Ahmed ve Muhammed ism-i şeriflerini zikrettikten sonra yeni bir fasıl açarak “vasıfları söz konusu edersek Efendimiz’in sav isimlerini 200’den fazla olarak tespit etmemiz mümkündür” der.30

Kâdî lyâz’ın (ö. h.544/m.1149) eş-Şifâ fî Taʿrîfi Hukûki fî

şerefi’l-Mustafâ, Peygamber Efendimiz’in sav şemaili, özellikleri, Allah

29 Telhîsu Behceti’s-Seniyye isimli eserdir. Bilgi için bkz.: Ali El-Kârî, Cem’u’l-Vesâil fi

Şerhi’ş-Şemâil, Kahire, 1317, c.2, s.226.

30 İbn Kayyim El-Cevziyye, Zâdu’l-Meâd fî Hedyi Hayri’l-İbâd, Tahkik: Şuayb

(42)

30 katındaki mertebesi, Mucizeleri ve O’na karşı saygısız davranışların hükümleri hususunda yazılmış en güzel eserlerden biridir. Müellif de bu güzel te’lifli eserden bolca faydalanmıştır.

Sehâvî “el-Kavlu’l-Bedî’ fi’s-Salâti ale’l-Habîbi’ş-Şefî’” adlı

eserinde Efendimiz’in sav 400’den fazla ismine yer verdiğini belirtmiştir.

İbnü’d-Dıhye es-Sebtî’nin “el-Müstevfâ fi Esmâi’l-Mustafâ”

adlı eserinde Efendimiz’in 300’den fazla ismi olduğunu belirtmiştir. İbn

Hacer de onun bu sözünü nakletmiştir.31

Kurtubi, “Ürcûzetün fi Esmâi’n-Nebiyy” isimli eserinde

300’den fazla ismi zikretmiştir.32

İbn Seyyidi’n-Nâs : “Kasîdetün fimâ Vâfeka min

Esmâillahi’l-Hüsnâ li-Esmâi Resûlillah” el-İstıfa gibi olan bu manzum

eserden de çokça alıntı yapmıştır.

31 İbn Hacer, İ’rabu’l-Kırââti’s-Seb’, 6/558.

(43)

31

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. “EL-CAMİU’L-AꜤZAM Fİ ESMÂİ’N-NEBİYYİNE’L-MUꜤAZZAM” ADLI ESERİN TAHKİK METNİ

Eserin tahkiki esnasında önce kısaltmalar tablosu verilmiştir. Ardından eserin tahikli metni verilmiş, sonunda da esere ait kaynakça zikredilmiştir.

(44)

32

SONUÇ

Bu eser üzerine yaptığımız tahkik ve incelemesiyle elde ettiğimiz sonuçları maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Bu eserde 783 isim ve sıfat alfabetik sıralama ile zikredilmiş ve numaralandırmıştır. Bu numaraları metnin içersine değil her varağın kenar kısmına -o varakta bulunan isimleri ve isimlerin hangi alim tarafından zikredildiğine de kısaltmalar ile işaret ederek- yazmıştır. Ancak “es-Senâ, el-Müşerrid, el-Melik ve Nebiyyü’r-Raha” ismi şeriflerini numaralandırmamıştır. “El-Himme” ismi şerifini de “el-Hümâm” ism-i şerifinin şerhi olarak zikretmiş ve numaralandırma yapmamıştır. Bu beş ism-i şerifi de sayarsak eser içerisinde 788 ism-i şerif bulunmaktadır. Bu isimlerden 4’ü künyedir.

2. Bölüm adları, isim ve sıfatları, rivayet farklılıklarını ve bazı önemli paragraf başlarını kırmızı mürekkeb ile yazarak kitabında sanki bir fihrist oluşturmuştur.

3. Müellif, isim ve sıfatların genelini ayet ve hadisleri delil göstererek zikretmiştir. Bazen şiirlerden de alıntılar yapmıştır.

4. Eserdeki hadislerde sahih rivayetler bulunmakla beraber zayıf veya mevzu rivayetler de bulunmaktadır. Müellif bazı yerlerde hadislerin sıhhat derecesini muhaddislerin görüşlerine de dayanarak belirtmiştir.

5. Birbiriyle çelişen hadis rivayetlerini uzlaştırmaya çalışmıştır.

6. Bazı hadislerin rivayetinde senedin tamamını zikrederken, bazılarında sadece Sahabi ravinin adını zikretmekle yetinmiştir.

7. Eserin çoğu kısmında -özellikle de hadislerin sonunda- anlaşılmayan garip kelimeleri bir iki kelime ile açıklanmıştır.

(45)

33 8. Bazı hadis rivayetlerinde özellikle de “Benim beş ismin var” rivayeti ile ilgili tüm farklı rivayetleri teker teker zikretmiş ve incelemiştir.

9. Müellif çoğunlukla Şemsettin Şâmî’nin “Sübülü’l-Hüda” adlı eserinden faydalanmış bazı yerlerde ihtisar yapmış bazı yerlerde de ilavelerde bulunmuştur.

10. Eserin kenarlarına kendi el yazısı ile yazdığı bazı haşiyelerden eserini

kontrol ettiği, düzeltme yaparak bazı kısımları üstünü çizerek çıkardığı ve bazı ilave açıklamalarda bulunduğu gözlemlenmiştir.

Sonuç olarak 18.yy yaşamış olan Osmanlı alimlerinden Muhammed el-Medeni’nin el yazması olan eseri günümüz eserleri arasına dahil edilmiştir. Eserin isim ve sıfatları tasnif etmedeki uslubunun düzgünlüğü ile literatürde yer edinen kaynak eserlerden olabileceğini düşünmekteyiz.

(46)

34

KAYNAKÇA

Akbulut, Ömer: Trabzonun Meşhurları Bibliyografyası, Türkiye

Ticaret Odası Mattbaası, Ankara: 1970.

Bağdâdî, İsmail Paşa: Hediyyetü’l-Arifîn, Thk: Kilisli Rıfat Bilge, v.d,

Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara: 1951.

Îdâhu’l-Meknûn fi’z-Zeyli alâ Keşfi’z-Zunûn an Esâmi’uꜤl-Kütübi ve’l-Funûn, Thk: Kilisli Rıfat

Bilge, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul: 1364/1945.

Benli, Ali: “Muhammed el-Medenî et-Trabzûnî ve Risâle fî

Beyâni’l-Ezdâd’ı”, Eski Yeni Anadolu İlahiyat

Akademisi Araştırma Dergisi, c. 31: 2015, s.147-172.

“Trabzonî Mehmed”, DİA, İstanbul, 2012, c. 41:

2001, s. 303-304.

Budak, Ali: İsim ve Sıfatları ile Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve

Sellem Esmâ-i Nebî ve Evsâf-ı Muhammediyye-,

Işık Yayınları, İzmir, 2010.

Dugaym, Mahmud Seyyid: “Şeyh Mehmed et-Trabzonî el-Medenî fî Rihletihi

ile’ş-Şam ve’l-Mısır”, Cerîdetü’l-Hayat, 2009. (Çevrimiçi) https://www.dr-mahmoud.com/index. 10 Şubat 2019.

(47)

35

El-Cevziyye, İbn Kayyim: Zâdu’l-Meâd fî Hedyi Hayri’l-İbâd, Tahkik: Şuayb

Arnavût-Abdülkâdir Arnavût, Müessesetu’r-Risale, Beyrut 1986.

el- Halvetî, Yusuf b. Ya’kub: Tenbîh’ul-Gabi fi Ru’yeti’n-Nebi, Bedir Yayınları, İstanbul, t.y..

El-Kârî, Ali: Cem’u’l-Vesâil fi Şerhi’ş-Şemâil, Kahire, 1317.

el-Medenî: Nazmu’d- Dureri’s- seniyye, Süleymaniye Ktp.,

Süleymaniye Bölümü, No: 1071.

Tuhfetu’l İhvan fi beyani’l helal ve’l haram minel hayavan, Süleymaniye Ktp., Süleymaniye bölümü,

nr: 402.

Hacı Halife: Keşfu’z-Zunun, Dâru Sadır, y.y., t.y.

Kavaklıoğlu, Mahmut: Süyûtî’nin el-Behcetü’s-Seniyye

fi’l-Esmâi’n-Nebeviyye Adlı Eseri, Yayımlanmamış YLT.,

Marmara Üniversitesi SBE, İstanbul,1989.

Kehhale, Ömer Rıza: Mu’cemu’l-Müellifîn, Müessesetü’r-Risale, Beyrut:

1414/1993.

Mehmed Süreyya: Sicilli-i Osmânî, Yay. Haz. Nuri Akbar, Seyit Ali

Kahraman, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul: 1996.

Mehmed Tahir, Bursalı: Osmanlı Müellifleri, Ali Şükrü Matbaası, İstanbul:

1338.

Özkat, Mustafa: Münîrî’nin Manzum Siyer-i Nebîsi Cilt: IV-V

(İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat

(48)

36

Sula, Murat: Muhammed b. Mahmûd b. Salih b. Hasan et-Trabzûnî

el-medenî ve Ruseyyiletun fî Beyân’il-Elfâzi’l-Leti Yestevî fîha’l-Mufredu ve’l-Musennâ ve’l-Cem‘u

ve’l-muzekkeru ve’l-Muennes İsimli Risalesi,

DEÜİFD, 2010, s. 77-110.

Şahin, Bekir v.d: Osmanlı Ansiklopedisi, Ağaç Yayıncılık, İstanbul:

1996.

Uzun, Mustafa: “Hilye”, DİA, İstanbul, 1998, c. 18, s.44.

Uzunçarşılı, İbrahim Hakkı: Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara: 1998.

Yeniterzi, Emine: Dîvan Şiirinde Hz. Peygamber’in İsim ve Sıfatları:

Esmâ-i Nebî, TDV Kutlu Doğum Haftası II: Dinî

Edebiyatın Dünü Bugünü Paneli (1-7 Ekim 1990),

TDV Yayınları, Ankara,1992, s. 87-100.

Yılmaz, Okan Kadir: İsam Tahkikli Neşir Kılavuzu, İSAM Yayınları,

İstanbul 2018.

Ziriklî, Hayreddîn: el-AꜤlâm: Kâmûsu Terâcum li Eşherin

mine’r-Ricâli ve’n-Nisâ’i mine’l-Arabi ve’l-MusteꜤrabîne ve’l-Musteşrikîn, Daru’l-İlmi ve’l-Melâyîn, Beyrut:

Referanslar

Benzer Belgeler

d — Bagaj dairesi: Alesseviye otelin büvük kapısının altında ve doğrudan doğruya bağajlera mahsus asansörlere bağlı

el-Hakîm eş-Şehîd ö.334/945, İmam Muhammed ö.189/804’in “Zahirü'r-rivâye” diye bilinen kitaplarını birleştirip tekrarları çıkararak konuları fıkıh bâblarına

Hiç şüphesiz bu konuda en önemli çalışmalardan biri İbnü′l-Cezerî′nin de (ö. Hüzelî′yi ayrıcalıklı kılan husus ise, genç yaşta memleketinden çıkıp

l Yüksek basınç kuşağının kuzeye kayması sonucu ülkemizde egemen olabilecek tropikal iklime benzer bir kuru hava daha s ık, uzun süreli kuraklıklara neden olacaktır.. l

Aşağıdaki şiiri 5 kere okuyup altındaki satırlara yazın ve yazdıktan sonra yazdığınızı okuyun.. ANNEM

Bu çalışma ile İsmail Hakkı Bursevî’nin İnebey Yazma Eser Kütüphanesi’nde bulunan ve müellif hattı olan Şerhu ‘alâ Tefsîri cüz’i’l-ahîr li’l-Kâdî

İbn Kesîr’in tefsirinin bu yönünün ele alınıp incelenmesi, tefsir adına şimdiye dek yapılan tartışmaların daha doğru/verimli bir zeminde yürütülmesine, tefsir

el-Ezdî lügatle tefsir yaparken zaman zaman Kur’an’ın Kur’an ile tef- sir metoduna başvurarak yaptığı tefsirleri teyid etmeye