T 7- 5 2 ^ 4 » ^
30 N İŞ A N 1950BUGÜN
Sel âm
kargaşalığı
Türkier sekizinci asırda m üslii.
j manlığı kabul ettiklerindenberi İs ■
lâm usulünde selâmlaşıyorlardı.. A- raplar müslümanlıktan önce «Allah ömürler versin!» mânasına gelen «Hayyâkellah!» hitabile selâm v e rirlerdi. Müslümanlık bu şekli kal dırdı; «Selâmün âleyküm!» denil mesini emretti. «Merhaba» denil - rnesî de caizdir; bu kelime Kur’an’- da iki yerde geçmiştir. Hazreti Mu. hammed Mekkenîn fethi günü Üm- mü Hâni’ye «merhaba!» diye s e lâm vermişti. «Selâmünaleyküm» demekle «benden emin olunuz, ben den fenalık gelmez, nâmusunuz ve canınız ve malınız emniyettedir!» denilmek isteniyordu; İşlâmdan ev velki selâma göre daha şümullü - dür; çünkü dinsiz, sihhatsiz ve ah. lâksız bir ömür uzunluğunun mâ na ve faydası yoktur. Müslüman olmayanlara selâm verilmezdi; hat tâ Hazreti|Ömer birisine selâm ver diği zaman yanındakiler:
— Ey Allahın resulünün halife si, bu yahudidir!
Demişler; Ömer de ya hu dİ yi ara yıp bulmuş, selâmını geri almıştı.. Parmakla selâm vermek yahudile- rin, el ile seZâm vermek hıristiyan- ların âdetleridir. Müslümanlar ara sında bu çeşit selâmlar caiz değil dir; bize bu âdet Avrupadan, frenk- Jerden gelmiştir. Dervişlerin elle rini göğüslerine bastırarak verdik, leri selâm da isHim âdetlerine uy- • gun düşmez. Kur'an okurken, h a .- dis ve din bilgileri üzerinde çalışı.1 lirken, ezan ve kaamet okurken, - hutbe okurken, apdest bozarken,' hamamda çıplakken, satranç ve tavla oynarken, güvercin uçuruken' ve daha bunun gibi birçok hallerde' selâm verilmez ve alınmaz; mek - ruhtur.
OsmanlI devrinde, eğnerek, yer - den kandilli selâm alınırdı; *1 çe - neye ve alına dokundurulurdu; ya hut dokundurulmuş gibi gösterilir di; bu bir dalkavukluk elâmetiydi; dalkavukluk ise müslümanlıkta a - yıp hallerdendir; insanların hepsi eşit olduğuna göre hiç kimse baş kasının önünde eğilmez; fakat say gı gösterir, terbiyeli davranır Os manlI devrini dikkatle incelediği - miz zaman birçok âdetlerin yazık ki Bizanstan alındığını görüyoruz; müslümanlıkta h attâ saltanat yok tur ve halifelik miras yolile geçmez, islâmlar arasında en ehliyetli olana, seçim suretile verilir. Padişahlar hakkındaki «Allahın gölgesi» tâ' i küfürdür; bu felsefeyi kuranlar puta tapan Romalılar ve putçuluk- tan kurtulamayan hıristiyan Avru- padır. Fikir hayatı geliştikçe on lar kurtuldular, fakat biz Cumhu riyet devrine kadar esiri kaldık; pahalıya mal oldu.
Bugün selâm bahsinde tam bir kargaşalık içindeyiz. Kimisi Fran sızca, kimi İngilizce, Mmi Arapça ve kimi de Türkçe selâmlaşır. Se - lâm meselesindeki lâubalilik de ca ba Son zamanlarda bir mecmua şu teklifte bulunuyor: Selâm veren «selâm size!» selâmı alan da esi« ze selâm!» demeliymiş. Ba şeklin de kargaşalığı artırm aktan başka bir neticesi olamaz.
Kadircan KAFLI
Pendik — Aziz Ktmdumer: Mektuplarınızdan dolayı teşek -
kür ederim. Katoliklik ye m üslü- manlık hakkındaki fikirlerinizi öğ renmeyi isterdim. Saygılar. K. K.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi