• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal'in de kul hakkı var Tayyip Bey!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal'in de kul hakkı var Tayyip Bey!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T % Ş :

10

Pazar, 7 Nisan 1 9 9 6

ntirnrrsı

Yahya Kemal'in de kul

halda var Tayyip Bey!

YEĞENLER, ÇOCUKLAR... Fotoğrafın tarihi 1928 ve Yahya Kemal’in kızkardeşi Rukiye Hanım'ın kızı Nezihe,

çocuklarıyla birarada... Soldaki Narin, sağdaki Adile... Resimdekilerin ikisi bugün hayatta değil...

YAHYA KEMAL'İN SOYAĞACI

Nişli İbrahim Bey

Yahya Kemal BEYATLI

Reşad BEYATLI

Rukiye

!— • Nezihe

Çetin ŞENCAN

Narin ÛZBALKAN

L - Sinan ÖZBALKAN

Adile GÜREflALP

r GÜRERALP

— /Neşem GÜRERALP

D A Y IY A Ç E K E R M İŞ ...

Sinan Özbalkan ve büyük dayısı Yahya Kemal Beyatlı... Sinan, Türkiye'de telif hakkı gerçeğiyle ancak geçen hafta, İstanbul Belediyesi sayesinde

yüzyüze geldi ve diğer vârislerin de vekâletini alarak hukuki muamelelere başladı... Sinan ve Bensan Özbalkan

çifti, Hürriyet’in eskilerinden­ dir... Sinan'ın fotoğrafları, Ben- san'ın dizileri senelerdir sayfala­ rı süsler...

Sinan'la yıllar önce tanıştı­ ğımda "Birisini andırıyor ama

kimi?" diye düşünmüş ama bir türlü çıkartamamıştım... Aradan yıllar geçti ve cevabı ancak ge­ çenlerde, Sinan "büyük dayısı­

nın" Yahya Kemal olduğunu söyleyince bulabildim: "Erkek

çocuk dayıya çeker" misali, genç bir modeliydi şairin...

Her ikisi de bugünlerde bir koşuşturma içinde ve ibretle iz­ lenmeye lâyık bir koşuşturma bu... "Geleneksel şiirin son so­

luğu" dediğimiz Yahya Kema­ l'in ardından, eserlerinin paraya tahvil edilişinin ama varislerinin -amiyane tabiriyle- avucunu ya­ lamasının öyküsü... Sanata, sa­ natçıya ve telif hakkına verdiği­ miz değerin özeti. Yahya Kemal'

Murat

BARDAKÇI

Ü nlü şairin ailesi,

İstanbul Belediyesinle

karşı karşıya...

in, 1958 Kasım'ının ilk günü o meşhur "Sessiz Gemi"sine bin­ mesinden sonra, eserlerinin ba­ şına balon neler gelir.

Varisler, geminin demir al­ masından 28 gün sonra notere gidip Yahya Kemal'in şürlerinin yayın hakkım İstanbul Fetih Ce­ miyeti'ne devrederler. "D ay ı" run eşyalarım, kitaplarım, notla­ rım da verir aile... Yahya Kema­ l'in o zamana kadar kitaplaşma- mış şiirlerim ve öteki eserlerini cemiyet yayınlayacak, hasılatın yansım da aileye ödeyecektir...

Önceleri anlaşma işler, ödeme­ ler yapılır ama zamanla herşey birbirine girer... Meselâ telif haldo için cemiyete uğrayan varislere

"Bir daha gelirseniz borçlu çı­ karsınız haaa!" bile denir.

Aradan yıllar geçer ve birkaç sene önce, ikinci perde başlar... Alaturkada bir "Aziz İstanbul" modası almış yürümüş, Yahya

Kemal'in şiirlerinden yapılmış besteler her tarafta okunur ol­ muştur...

O y u n u n son perdesi

Aile, şiirlerden sonra besteler­ den de nasibini alır; yani beş ku­ ruş geçmez vârislerin eline... Me­ selâ Bülent Ersoy'un geçen sene-

ki "Alaturka 95" albümündeki

"hit" parça "Aziz İstanbul'dur, kaset hanımefendiye (!) sorarsa­ nız 1 milyon ama Kültür Bakan­ lığının kayıtlarına göre 360 bin satmıştır ve telif hakkı için kim­ seler aramamıştır vârisleri.

Geçenlerde de son perdesi oynanır oyunun... Bir udi, Yahya

Kemal'in tam 19 şiirini bestele­ miş, İstanbul Belediyesi hem ka­ setini, hem CD'sini çıkartmıştır bu "eseri'lerin... Gazetelerde

CD'den bahseden yazılan görüp

"Dayımızdan ilk defa bir telif alalım" deyip Belediye'yi arar vârisler... Refahlı belediyenin inanç sistemini bilmektedirler ve telif hakkının o sistemde "kul

hakkı" demek olduğundan da haberdardırlar...

Sanat danışmanlanndan bi­ riyle önce Bensan konuşur...

"Telif hakkının çoktaaan öden­ diğini" söyler damşman... Ben­

san şaşm r, "Haberimiz olma­

dan cebimize para girmiş" diye düşünür, ödemenin ne zaman

ve kime yapıldığım soracağı tu­ tar, sorunca da azarlanır... Iş tar­ tışmaya döner, Bensan hukuki haklarım hatırlatır ve "İstanbul'

u Fetheden Yeniçeri'nin Ruhu­ na GazeHe Dolmabahçe yamaç­ larında gemi dolaştıran İstanbul Belediyesinin damşmam, zarif bir hareket yapar: Bensan'ın su­ ratına kapar telefonu...

Sahipsiz değil

Sonra, Sinan girer devreye... CD'nin satıldığı yerlerden birini, belediyeye bağlı Cemal Reşid

Rey Konser Salonu'nun sanat danışmanım arar... Bu danışman daha anlayışlıdır; "Ödemenin

yapıldığını, işin Yahya Kemal'

in oğlunun talimatına göre hal­ ledildiğini" söyler... Sadece te­ şekkür eder, başka hiçbir şey de­ mez Sinan... Yahya Kemal'in hayatı boyunca bekâr yaşadığım ve çocuğu olmadığım bilmeyen bir danışmana denecek hiçbir söz yoktur çünkü...

Şimdi "Dayılarının bu kadar

da sahipsiz olmadığını göster­ mek için", kanuni haklarım kul­

lanma hazırlığındalar... Geçen gün telif haklan kuruluşu ME- SAM'a üye oldular ve işin geri­ sini de getirecekler...

İşte, telif haklarım seneler ön­ ce baştacı etmiş Avrupa'yla bü­ tünleşmeye çalıştığımız bugün­ lerde, en meşhur şairimizin va­ rislerinin başma gelenlerden sa­ dece birkaçı... Yahya Kemal

"Bebek Gazeli"nde "Bu halka vakfedecek mülk ü malimiz

(mülkümüz ve malımız) yok­

tur" diye boşuna söylememiş meğer...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ünlü ozan ve libretto ya­ zarı Hofmannsthal, Strauss'a yazdığı mektuplardan birinde şöyle der: «Salome'ye egemen olan renk menekşeydi; Elektra'- yı gri ve

Bu son travay beynelmilel Tıp edebiyatında yer a lm ış tır .1928 de kendisini yalnız tedrisata verniete üzere 3500 kuruş maaşlı Emrazı akliye tecrubî

Ümit ALEMDAROGLU İZMİR-Ayvalık’da de nizi kirlettikleri gerekçe­ siyle kapatılan 16 zey­ tinyağı fabrikasının sa­ hip ve yöneticileri fab­ rikalarım yeniden

İstanbul Belediyesi tarafından devralındığı 1937yılından beri boş kalan ve harabeye dönen İlidir Kasrı, 1982yılında Kurum tarafından onarılmaya başlanmış

Tam tutulma ortası: 22.13 Tam tutulma sonu: 23.03 Parçalı tutulma sonu: 00.02 Yarıgölge tutulma sonu: 01.01.. Tutulma, parçalı tutulmanın başlayacağı 20.23’ten sonra

İstanbul’a dün sabah gelen ve Karaköy Yolcu İskelesi kıyısına demirleyen dünyanın en büyük beş yıldızlı yüzer oteli Grand Princess, basm.. mensuplarına Setur

Ancak, Ratip Efendi dü~manlar~~ taraf~ndan olmad~k iftiralara u~ra- m~~~ ve bu iftiralar onun önce görevinden azledilmesine, daha sonra Rodos'a sürülmesine ve daha sonra da

Strese giren çekirgelerin şekerli şeyler yemesi, streste olmayanlara göre karbonca daha zengin fakat azotça daha fakir besinler almaları anlamına geliyor. Bu arada vücutları