SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
YENİÇAĞ BİLİM TARİHİ
DİVLE KAZASININ NÜFUS YAPISI (1833-1845)
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Berna KAYACIK
164202031012
DANIŞMAN
Prof. Dr. Alaattin AKÖZ
T. C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
BİLİMSEL ETİK SAYFASI
Öğ
renci
ni
n
Adı Soyadı
Berna KAYACIK
Numarası
16402031012
Ana Bilim / Bilim Dalı
Tarih Anabilim/ Yeniçağ Bilim Tarihi
Programı
Tezli Yüksek Lisans Doktora
Tezin Adı
Divle Kazasının Nüfus Yapısı (1833-1845)
Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel
etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik
davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez
yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden
yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.
Öğrencinin imzası
(İmza)
T. C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU
Öğ
renci
ni
n
Adı Soyadı
Berna KAYACIK
Numarası
16402031012
Ana Bilim / Bilim Dalı
Tarih Anabilim/ Yeniçağ Bilim Tarihi
Programı
Tezli Yüksek Lisans Doktora
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Alaattin AKÖZ
Tezin Adı
Divle Kazasının Nüfus Yapısı (1833-1845)
Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan
Divle Kazasının Nüfus Yapısı
(1833-1845)
başlıklı bu çalışma 19/04/2019 tarihinde yapılan savunma sınavı
sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans
tezi olarak kabul edilmiştir.
T. C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
Öğr
encin
in
Adı Soyadı
Berna KAYACIK
Numarası
16402031012
Ana Bilim / Bilim Dalı
Tarih Anabilim/ Yeniçağ Bilim Tarihi
Programı
Tezli Yüksek Lisans Doktora
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Alaattin AKÖZ
Tezin Adı
Divle Kazasının Nüfus Yapısı (1833-1845)
ÖZET
Osmanlı Devleti’nde, ilk dönemden itibaren askerlik çağına gelmiş kişileri ve
vergi mükelleflerini tespit etmek amacı ile nüfus sayımları yapılmıştır. Bu sayımlardan
ilki II. Mahmut zamanında yapılan 1831 nüfus sayımıdır. Bu sayımda sadece erkek
nüfus sayılmıştır. 1831 sayımı özellikle askerlik açısından beklenen sonuçları
vermemesi, yeni nüfus sayımının yapılmasını ihtiyaç haline getirmiştir. Bunun üzerine
ilk sayımdan 13 yıl sonra 1844 yılında ikinci nüfus sayımı yapılmıştır. 1844
sayımından sonra 1852'de Rumeli’de, 1856'da Anadolu ve Suriye’de nüfus sayımları
yapılmıştır. Osmanlı nüfus sayımları arasında en kapsamlı olanı 1866’da başlayıp
1873 yılında tamamlanan Tuna Vilayetinde, kısmen de Irak’ta yapılan sayımdır. 1874
yılında tamamlanan yeni sayım ve kayıt düzeni ülke içindeki karışıklıklar nedeniyle
uygulamaya geçirilememiştir. Karışıklıkların dinmesi üzerine 1881-1882 yıllarında
yeni sayım ve kayıt çalışmalarına başlanmıştır. Çok uzun süren bu sayım ve yazım
çalışmaları pek çok vilayette 1886/87 yıllarına kadar tamamlanamamıştır.
Bu çalışmada 1833-45 Divle Kazasının nüfus defterleri incelenmiş olup, XIX.
yüzyılın ortalarında Divle Kazasının ve bağlı yerlerin demografik yapısı üzerinde
durulmuştur. 1833-45 Divle nüfus defterlerinde ortak özelliklerin yanı sıra; 1833-45
yıllarının karşılaştırılmaları yapılarak farklılıklar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
1833 nüfus defterine göre Divle Kazasına bağlı “Kureyş-i Kebîr, Başlamışlı,
Çat, Kureyş-i Sağîr, Kıramanî ve Berendi” adları ile 6 karyesi bulunmaktadır. 1845
nüfus defterine göre ise Divle merkez, mahallelere ayrılarak “Merkez Mahalle, Melik
Beğ Mahallesi, Cami Medresesi Mahallesi, Taşbaşı Mahallesi, Halil Efendi Mescidi
Mahallesi, i Başlamış, i Kureyş-i Kebîr, i Kureyş-i Sağîr,
Karye-i Çat, Karye-Karye-i Kıramanî, Karye-Karye-i BerendKarye-i” adları Karye-ile 11 mahalle ve karyesKarye-i
bulunmaktadır.
Divle Kazası genelinde çekirdek aile yapısı görülmekte olup, hanelerde
genellikle ortalama 1-3 arasında erkek nüfusa rastlanmaktadır. Nüfus yoğunluğu genel
olarak Divle Kazasının merkezinde bulunmaktadır. Kaza genelinde kişiler ağırlıklı
olarak orta boylu olduğu görülmektedir. Bölgedeki erkek nüfusunu yaşları açısından
değerlendirdiğimizde ise 0-4 yaş arası çocuklar ve 30-34 yaş arası orta yaş grubunun
yoğun olduğu görülmektedir. Kazada dışarıya yapılan göçler genellikle eğitim
amaçlıdır. 1833-45 defterlerinde hane reisleri, çoğunlukla çiftçilik, çobancılık ve
rençberlik meslekleri ile ilgilenmişlerdir.
T. C.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SUMMARY
In the Ottoman Empire, population censuses have been made in order to
determine the people and taxpayers who have come to military service from the first
period. The first of these counts is II. It is the 1831 census conducted in the time of
Mahmut. Only male population was counted in this census. The fact that the 1831
census did not give the expected results in terms of military service has made it
necessary to make a new census. The second census was made in 1844, 13 years after
the first census. After the 1844 census, the census was conducted in 1852 in Rumelia
and in 1856 in Anatolia and Syria. Among the Ottoman censuses, the most
comprehensive one was in the Danube Province, which began in 1866 and was
completed in 1873, and partly in Iraq. The new census and registration order, which
was completed in 1874, could not be implemented due to the turmoil in the country.
The new census and registration studies were started in 1881-1882 on the occasion of
the chaos. These long-lasting counting and writing works could not be completed in
many provinces until 1886/87.
In this study, the population books of the 1833-45 Divle Accident were examined
and XIX. In the middle of the century, the demographic structure of the Divle Accident
and its connected places was emphasized. 1833-45 In addition to the common features
Öğr
encin
in
Adı Soyadı
Berna KAYACIK
Numarası
16402031012
Ana Bilim / Bilim Dalı
Tarih Anabilim/ Yeniçağ Bilim Tarihi
Programı
Tezli Yüksek Lisans Doktora
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Alaattin AKÖZ
of Divle population books; The differences between the years of 1833-45 were tried
to be revealed.
According to the 1833 population registry, it has 6 parts under the name of
”Kureyş-i Kebîr, Başlamışlı, Çat, Kureyş-i Sağîr, Kıramanî and Berendi ları which are
connected to Divle Accident. According to the 1845 population registry; Divle is
divided into central neighborhoods r Central Mahalle, Melik Beğ Neighborhood,
Mosque Madrasa Neighborhood, Taşbaşı District, Halil Efendi Mescidi District,
Karye-i Başlamış; Karye-i Kıramanî, Karye-i Berendi ary with the names of the
neighborhood and the cottage11.
The core family structure is seen throughout the Divle Accident. The population
density is generally at the center of the Divle Accident. The average person in the
accident is medium. In our age chart, it is observed that children between 0-4 years old
and middle age group between 30-34 years old are intense. Migration to the outside of
the accident is usually for educational purposes. In 1833-45, the heads of households
were mostly interested in farming, shepherdism and breeding professions.
İÇİNDEKİLER
Bilimsel Etik Sayfası ... i
Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu ... ii
ÖZET ... iii
SUMMARY ...v
İÇİNDEKİLER ... vii
ÖNSÖZ ...x
TABLO LİSTESİ ... xii
GRAFİK LİSTESİ ... xiii
KISALTMALAR ... xiv
GİRİŞ ...1
1. AMAÇ, KONU, KONUNUN ÖNEMİ VE LİTERATÜR ÖZETİ ...1
2. OSMANLI ÖNCESİ DİVLE ...2
3. OSMANLI İDARESİNDE DİVLE ...3
3.1. Osmanlı İdaresinde Divle ... 3
3.2. Divle Kazası ve Hâlimzâdeler İlişkisi ... 5
4. OSMANLI DEVLETİ’NDEKİ NÜFUS SAYIMLARI ...6
BİRİNCİ BÖLÜM DEMOGRAFİK YAPI
1. 1833-1845 DİVLE NÜFUS DEFTERLERİ ...10
2. NÜFUS ...12
3. AİLE YAPISI ...14
3.1. Çekirdek Aile Ve Geniş Aile ... 14
3.2. Hanelerin Büyüklüğü ... 16
3.3.1. Hane reisleri ... 18
3.3.2. Oğullar ... 20
3.3.3. Kardeşler ... 20
4. ŞAHIS İSİMLERİ ...21
4.1. Sık kullanılan şahıs isimleri ... 22
4.2. Nadir kullanılan şahıs isimleri ... 23
5. LAKAPLAR ...25
İKİNCİ BÖLÜM BÖLGE HALKININ FENOTİP ÖZELLİKLERİ VE YAŞ
GRUPLARI DAĞILIMI
1. DIŞ GÖRÜNÜŞ ÖZELLİKLERİ ...30
1.1. Boy Özelliği ... 30
1.2. Sakal Ve Bıyık Özelliği ... 31
2. YAŞ GRUPLARININ DAĞILIMI ...32
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: SOSYAL YAPI
1. İDARECİLER VE DİN GÖREVLİLERİ ...35
1.1. Muhtarlar Ve İmamlar ... 35
2. MESLEK GRUPLARI ...36
2.1. Çiftçi Ve Rençberler ... 38
2.2. Askerlik ... 39
2.3. Diğer Meslekler ... 41
3. TALEBELER ...42
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM NÜFUS HAREKETLERİ, DOĞUMLAR VE
ÖLÜMLER
1. GÖÇLER ...44
1.2. Dışarıdan Yapılan Göçler ... 45
2. DOĞUMLAR ...45
3. ÖLÜMLER ...47
SONUÇ ...49
KAYNAKÇA ...51
1. ARŞİV BELGELERİ ...51
2. SALNAMELER ...51
3. KİTAP VE MAKALE ...51
4. İNTERNET ...54
EKLER ...55
EK-1: 3391 NUMARALI DEFTERİN TRANSKRİPSİYONU ...55
ÖNSÖZ
Divle Kazası, en eski çağlardan Karamanoğulları Beyliği ve Osmanlı
İmparatorluğunun hâkimiyetine ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahiline girene kadar
geçirmiş olduğu tarih serüveninde çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
Öncelikli olarak Hititlerin egemenliğinde olan Divle, daha sonra M. Ö. l. yüzyılda
Romalıların Anadolu’da Asya Eyaletini kurmalarıyla birlikte Romalıların eline
geçmiştir. Karamanoğulları ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir uğrak
yeri olmuştur. Karamanoğulları Beyliği döneminde Fahrü’d-din Ahmet Bey’in burada
yazları konaklamak ve av yapabilmek amacıyla saray yaptırdığı bilinmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında özellikle Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem
Sultanın, tarihte ‘Cem Sultan Olayı’ olarak bilinen olayda kardeşine mağlup olunca
kaçarak 2 yıl kadar Divle Kazasında saklandığı rivayet edilmektedir.
Bir yerin sosyo-ekonomik alanda en önemli arşiv kaynakları arasında hiç
kuşkusuz nüfus yoklamaları sonrasında düzenlenmiş olan nüfus defterleri de önemli
bir yere sahiptir. Nüfus defterleri, nüfus hareketliliği en küçük idarî birim olan
mahallelerden ve köylerden tutun da en geniş sınırlara sahip devletlere kadar büyük
önem taşımaktadır. Daha yakın zamanlara kadar yapılan araştırmalarda Osmanlı
nüfusu ile ilgili yapılan araştırmaların genelinde tahrir ve temettuat defterlerinden yola
çıkılarak çeşitli çıkarımlar yapılmaya çalışılmıştır. 1831/H.1246 nüfus sayımı,
Osmanlı Devleti’nin ilk modern nüfus sayımı olarak kabul edilen ve bu sayımın
kaydedildiği -yeni adıyla- Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’ndeki nüfus defterleri,
2010’dan sonra araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Özellikle, belediyeler kendi
tarihine ait nüfus defterlerinin araştırılmasını sağlamışlardır.
İlk yapılan nüfus sayımının amacı yeni kurulan ‘Asakir-i Mansure’ ordusuna
asker toplamaktır. Yapılan bu sayım ilk olsa da sonuncusu olmamıştır ve devlet
yönetimi ihtiyaç duyduğu zamanlarda nüfus sayımları yapma yoluna gitmiştir. Bu
bağlamda Divle Kazasının nüfus yapısını ortaya koymayı amaçlayan çalışmamız,
1833-1845 tarihli nüfus yoklama defterleri transkripsiyonundan elde edilen bilgiler
(nüfus, yaş, meslek vb.) çerçevesinde şekillenmiştir. Bu çalışma, yapılacak olan diğer
çalışmalara da kaynak teşkil etmesi bakımından önemli bir kazanımdır.
Çalışmamız giriş ve dört bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında Divle
Kazasının Osmanlı Devleti’ne kadar nasıl bir tarihi süreçten geçmiş olduğu ve
Osmanlı Devleti zamanında nasıl bir dönem yaşadığı bilgileri verilmiştir. Ayrıca
Osmanlı Devleti’nde yapılan nüfus sayımları hakkında bilgiler verilmiştir. Birinci
bölüm olan ‘Demografik Yapı’da, 1833-1845 Divle nüfus defterlerinin tanıtımı
yapılarak erkek nüfusu, aile yapısı, haneleri oluşturan bireyler, sık ve nadir kullanılan
şahıs isimleri ve lakaplar hakkında bilgiler içermektedir. İkinci bölüm ‘Bölge Halkının
Fenotip Özellikleri ve Yaş Grupları Dağılımı’nda kişilerin dış görünüş özellikleri ve
yaş aralıkları dağılımları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölüm ‘Sosyal Yapı’ başlığı
altında idareciler ve din görevlileri, meslek grupları, talebeler ve özellikle sayımın
amacı olan ‘askerler’ kısmı incelenerek bilgiler verilmiştir. Son bölüm olan ‘Nüfus
Hareketleri, Doğumlar ve Ölümler’de özellikle çocuk ölümleri üzerinde durulmuştur.
Bu çalışmayı hazırlamamda bana yardımcı olan ve yol gösteren değerli hocam,
danışmanım Prof. Dr. Alaattin AKÖZ’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Çalışmamın
transkript kısmında bana destek olan Selçuk ÇOŞGUN’a, Divle tarihi konusunda
yazdığı eser ile katkı sağlayan Muzaffer ÖZEL’e, kaynak bulma noktasında yardımcı
olan Dr. Kazım KARTAL ve grafik ve tablo çalışmalarımda yardımını esirgemeyen
eşim Rüstem KORKMAZ’a teşekkür ederim.
Berna KAYACIK
Konya 2019
TABLO LİSTESİ
Tablo 1: 1833-45 Arasında Divle’de Hane Sayıları ve Erkek Nüfus ... 12
Tablo 2: 1833-45 Divle Kazası Çekirdek\Geniş Aile Karşılaştırması ... 15
Tablo 3: 1833-1845 Divle Kazası Haneleri Oluşturan Bireyler ... 17
Tablo 4: 1833-45 Divle Nüfus Defterlerindeki Hane Reislerinin Yaş Aralıkları ... 18
Tablo 5: 1833 Divle Nüfus Defterinde Sık Kullanılan İsimler ... 22
Tablo 6: 1845 Divle Nüfus Defterinde Sık Kullanılan İsimler ... 23
Tablo 7: 1833 Divle Nüfus Defterinde Nadir Kullanılan İsimler ... 24
Tablo 8: 1845 Divle Nüfus Defterinde Nadir Kullanılan İsimler ... 24
Tablo 9: 1833-45 Divle Kazası Nüfus Defterlerinde Statü Bildiren Lakaplar ... 26
Tablo 10: 1833-1845 Divle Kazası Fiziki (Eşkâl) Bildiren Lakaplar ... 26
Tablo 11: 1833-1845 Divle Kazası Engel(Özür) Bildiren Lakaplar ... 27
Tablo 12: 1833-1845 Divle Kazası Meslek Bildiren Lakaplar ... 27
Tablo 13: 1833-1845 Divle Kazası Menşei Bildiren Lakaplar ... 28
Tablo 14: 1833-1845 Divle Kazası Sosyal Durum Bildiren Lakaplar ... 28
Tablo 15: 1833-1845 Divle Kazası Yer Bildiren Lakaplar ... 29
Tablo 16: 1833-45 Divle Kazası Yaş Gruplarının Dağılımı ... 33
Tablo 17: 1833-1845 Divle Kazası Meslek Grupları ... 37
Tablo 18: 1845 Divle Kazası Askerde Olanlar ... 40
Tablo 19: 1845 Divle Kazası Talebeleri Hakkında ... 42
Tablo 20: 1833-45 Divle Kazası 1 Yaş Bebek Sayısı ... 46
GRAFİK LİSTESİ
Grafik 1: 1833-45 Nüfus Sayısı Karşılaştırması ... 14
Grafik 2: 1845 Yılı Divle Kazası Boy Ortalamaları ... 31
Grafik 3: 1833-45 Divle Kazası Eşkâl Yapısı ... 32
KISALTMALAR
age.
: Adı Geçen Eser
agm.
: Adı Geçen Makale
ATATÜRK ÜNİ
: Atatürk Üniversitesi
C.
: Cilt
çev.
: Çeviren
DAGM
: Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi
ed.
: Editör
Et.
: Erişim Tarihi
H
: Hicrî
haz.
: Hazırlayan
İİBF
: İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
KAÜ
: Kafkas Üniversitesi
M
: Miladî
Mah.
: Mahalle
Nfs. d.
: Nüfus Defteri
no.
: Numara
S.
: Sayfa Sayısı
s.
: Sayı
SBF
: Siyasal Bilimler Fakültesi
T. C.
: Türkiye Cumhuriyeti
TDVİA
: Türkiye Diyanet Vakfi İslam Ansiklopedisi
TÜİK
: Türkiye İstatistik Kurumu
vs.
: Vesair
Yay.
: Yayın
GİRİŞ
1. AMAÇ, KONU, KONUNUN ÖNEMİ VE LİTERATÜR ÖZETİ
Çalışmanın amacı; ilk çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılan, Divle
Kazasının 19. yy. da nasıl bir değişiklik gösterdiğini tespit etmek ve bölgede meydana
gelen demografik eğilimleri ortaya koyarak bu eğilimlerin sebep ve sonuçlarını
sorgulamaktır. Bu doğrultuda öncelikle bölgenin nüfusunu, aile yapısını, yaş
gruplarının dağılımını, tipolojik özelliklerini, meslek gruplarını, sosyal yapıyı ve nüfus
hareketlerini incelemek ve genel bir değerlendirmeye varmaktır.
Çalışma, 1833-1845 yılları arası Divle Kazası merkezi ve kendisine bağlı karye
ve mahallelerle sınırlandırılmıştır. 1833 defterinde 6 karye; 1845 defterinde merkezi
de merkez mahalle olarak ele aldığımızda 5 mahallesi ve 6 karyesi ile demografik
yapısı hakkında geniş çapta bilgiye yer verilmesi böyle bir sınırlılığı zorunlu hale
getirmiştir.
Divle’nin sosyal, kültürel ve iktisadî tarihi ile ilgili farklı tarihleri kapsayan
müstakil çalışmalar daha önce yapılmıştır. Tahrir kayıtları, temettuat kayıtları,
vakfiyeler, seyahatnameler ve salnameler ışığında yapılan bu çalışmalar Divle’nin
tarihi ve sosyo-ekonomik yapısı hakkında bilgi veren önemli eserlerdir. Nüfus
defterlerini esas alan bir çalışma sadece Ebubekir Gülgönül’ün “1831 Nüfus Sayımına
Göre Esbkeşan Kazasının Nüfus Ve Demografik Yapısı
1” yüksek lisans tezinin içinde
Divle’nin 1831 yılının nüfus sayımı çok ayrıntılı olmamakla beraber incelenmiştir. Bu
münasebetle hem bu alandaki boşluğu doldurmak hem de var olan bilgilere ilaveten
yeni bilgiler eklemek bu araştırmadaki ana gayemizi oluşturmaktadır.
Çalışmayı hazırlarken faydalandığımız müstakil eserlerin başında İbrahim
Hakkı Konyalı’nın Konya Tarihi
2adlı eseri gelmektedir. Konyalı, eserinde Konya
tarihinin geçmişi hakkında bilgi vermektedir. Bir diğer müstakil eser olan Şikarî’nin
Karamannâme
3’sinin içeriğine bakıldığında, eser boyunca Osmanlıların kötülendiği
dikkat çekmektedir. Esere göre, Osmanlılar ile Karamanoğulları arasındaki mücadele
Selçuklu varisinin kim olduğu üzerinedir. Şikârî; Karamanoğullarını Selçuklular’ın
1 Ebubekir Gülgönül, “1831 Nüfus Sayımına Göre Esbkeşan Kazasının Nüfus Ve Demografik Yapısı”,
Konya, 2017.
2 İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi, Yeni Kitap Basımevi, Konya, 1964.
3 Şikârî, Karamannâme: Zamanın Kahramanı Karamanîler'in Tarihi, Haz. Metin Sözen - Necdet
Sakaoğlu, İstanbul, 2005.
varisi şeklinde göstermeye çalışır ve bunun göstergesi olarak da Alaaddin Mehmed
Bey’in, Selçuklu hanedan soyundan gelen bir kız ile evlendiğini anlatır. Yararlanılan
diğer bir eser ise Muzaffer Özel’in Ayrancı Tarihi ve Bugünü
4. Yazar eserde
Ayrancı’nın eski çağlardan günümüze kadar tarihini ele almıştır. Diğer bir eser ise
Faruk SÜMER’in Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı Destanları
5eseridir.
Eserde Oğuzların tarihleri, boy teşkilatı ve destanları ana başlıklar halinde alınarak,
bütün teferruatıyla isim ve yer belirtilerek ortaya çıkarılmış; haritalar ile birlikte Oğuz
boylarının nüfus ve damgalarına da yer verilmiştir. Bunların dışında Mehmet Yılmaz,
Tanzimat Döneminde Yapılan Nüfus Sayımlarına Göre Kulu
6makalesi ve Âdem
Topkaya, Salnâmelere Göre Konya Vilayeti(Sosyo-Ekonomik Ve Kültürel Yapı)
7yüksek lisans tez çalışması faydalanılan eserler arasındadır.
2. OSMANLI ÖNCESİ DİVLE
Divle Kazası, ‘Küçük Kapadokya’ olarak sözü edilen alan, adını kurulduğu
yerden ya da civarındaki eski kültür kalıntılarından almıştır. Divle Kazası, konum
itibari ile Haçlılar zamanında önemli bir merkez ve uğrak yer olan alan
8Ayrancı
ilçesinin antik kültürlerinin birer halkasını oluşturmaktadır. Burası Hititlerden beri
yaşamın sürdürüldüğü bir yerleşim yeri ve özellikle İlk Çağda insanların ideal bir
yaşam alanı olmuştur.
M.Ö. l. yüzyılda Romalıların Anadolu’da Asya Eyaleti’ni kurmalarıyla birlikte
Divle Kazasının yönetimi de Romalıların eline geçmiştir. Bu dönemde önemli
gelişmeler yaşanmıştır. Hıristiyanlığın gizlice yayılabileceği bir yer olan Divle ve
çevresi
9, I. yüzyılın ortalarına doğru daha da önem kazanmıştır. Hatta bazı
4 Muzaffer Özel, Ayrancı Tarihi ve Bugünü, Çapa Matbaası, İstanbul, 2008.
5 Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı Destanları, Türk Dünyası Araştırmaları
Vakfı, İstanbul 1992.
6 Mehmet Yılmaz, “Tanzimat Döneminde Yapılan Nüfus Sayımlarına Göre Kulu”, Göç ve Tarımın
Şehri Kulu Sempozyumu Bildirileri(19-21 Ekim 2012 ), Kitap Dünyası Yayınları, Konya, 2013.
7Adem Topkaya, “Salnâmelere Göre Konya Vilayeti(Sosyo-Ekonomik Ve Kültürel Yapı)’’, Konya,
2007.
8
Özel, age. , s. 30.
9Özel, age. , s. 29.
kaynaklarda
10Hıristiyanlık dininin Anadolu’da ilk yayıldığı yer olan ‘Derbe’
11antik
kentinin Divle olabileceği belirtilmektedir.
12Divle’nin eski bir yerleşim birimi olmasından dolayı Türklerin ilk dönemlerde
kullandığı balbal taşlarından bol miktarda bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de
‘Bizans Mezarlığı’ kalıntılarıdır.
133. OSMANLI İDARESİNDE DİVLE
3.1. Osmanlı İdaresinde Divle
Antik çağdan kalma bir yerleşim alanının harabeleri bulunan Divle’ye, Anadolu
Selçukluları zamanında Türklerin yerleşmeye başladığı söylenilmektedir. Ancak;
Divle’nin kesin olarak Türkler tarafından iskân edilmesi Karamanoğulları devrinde
gerçekleştiği belgelerle sabittir.
14Karamanoğullarının asli unsuru olan Salur Boyu
15Divle’nin Salur Türklerinden geldiğini söylenilmektedir. Bölgenin, Karamanoğulları
ile iç içe olması nedeniyle, Divle halkının da asli unsurunu Salur Türkleri
oluşturmaktadır. Bazı kayıtlarda Divle Karamanoğullarının başkenti olarak
10
Bayezit Devlet Kütüphanesi 496 No'lu Konya Vilayeti Salnamesi sayfa: 171 Tarih: H. 1317 (M. 1899)
11Bayezit Devlet Kütüphanesi 496 No'lu Konya Vilayeti Salnamesi: Salnamede Divle Nahiyesi'ne Dair
Malumat başlığı altında şu açıklama yapılmaktadır. “Divle Nahiyesi, Ereğli kazası'nın güney batısında
ve Ereğli'ye 30 km mesafededir. Adı geçen nahiyenin 2609 nüfusu vardır. Bu tarihi köyün DERBE
şehrinin harabeleri üzerinde kurulduğu zannedilmektedir. Havarilerden Pavlos'un Anadolu'da ilk defa
bu şehir halkına Hıristiyanlığı kabul ettirdiği rivayet olunmaktadır” s. 171 Tarih: H. 1317 (M. 1899).
12Bu iddiaya gerekçe olarak şunlar söylenebilir: 1. Korunaklı bir vadi içerisinde olup, hem güvenli hem
de vadi yatağında sulanabilir verimli arazi ve akarsuya sahiptir. 2. Barınmak için doğal olarak oluşmuş
ancak zamanla değişiklikler yapılmak suretiyle içerisinde yaşanmış olan mağaralar bulunmaktadır. 3.
Divle çevresinde ve Buğdaylı Köyü mağaralarında bulunan kilise kalıntıları ve Hıristiyan azizlerin
freskleri ile Hıristiyanlığın ilk izleri mevcuttur. 4. Divle ve çevresinde yörenin antik dönemini
aydınlatacak herhangi bir arkeolojik kazı yapılmamıştır. Tüm bu iddiaları göz önünde bulundurursak
Divle'nin Hıristiyanlığın Anadolu'da ilk yayıldığı DERBE antik kenti olma olasılığı daha da artar. Özel,
age. , s. 30.
13
https://www. karamandan. com/Koyler-DIVLE_UCHARMAN_KOYU-f62107. html
(et: 02. 01.
2019). Bu mezar taşları maalesef köylülerin ev yapımlarında köşe taşı olarak, ya da köy çeşmelerinin
yapımında kullanılmıştır. Özel, age. , s. 37.
14
Özel, age. , s. 114.
15
Ulaşılabilen tahrir defterlerine bakıldığında, 1500 yılından başlayarak bu yörede Salur Boyuna dâhil
Kuştimur Cemaatlerinin(Bu tarihlerde Kuştimur Cemaatleri şunlardır: Ağin, Buğdaylı, Geleri, Ereğli
Şehri, Dökenek, Güzeller, Gözen, Haramzalı, İt Burnu, Kumcu, Kumrallar, Küçük, Taşkunlar Cemaati
ya da Andı Kara Karyesi Kuştimurları, Yarımca, Yassıviran, Yenice, Eyüpler, Yıvai Kuştimur Davud
Hacılar köylerinde bulunmaktadır. Atçeken gurupları içerinde ise Söylemişli, Kurt Boğazı Melçik,
Keşli, Saraylu Karyesi Çepnileri gibi köy ve cemaatler bulunmaktadır. Bunların birçoğunu barındıran
Divle halkı ve çevresi bu aşiret ve cemaatlerden oluşmaktadır. Başlamışlı adı ile de bir aşiretin varlığını
da biliyoruz) yoğun olarak yerleştiğini görüyoruz. Bu cemaatlerin yerleştiği köylerin birçoğunun köy,
mahalle veya yayla vs. ismi ile varlığını sürdüğü görülmektedir. Özel, age. , s. 73, https://www.
karamandan. com/Koyler-DIVLE_UCHARMAN_KOYU-f62107. Htm (et: 02. 01. 2019).
gösterilmektedir. Divle, Karamanoğulları döneminde sadece belirli bir süre yaylak
görevi üstlenmiştir. Karamanoğlu Fahr-üd’din Ahmet Bey’in burada yazları
konaklamak ve av yapabilmek amacıyla saray yaptırdığı söylenmektedir.
16Osmanlı İmparatorluğu zamanında da stratejik önemini koruyan Divle, devamlı
olarak iskân edilmiş ve Divle Sancağı önemli bir merkez olmuştur.
17Karamanoğulları
ve Osmanlılar döneminde bugünkü Ayrancı ve çevresi Divle’nin çiftliği olarak
kullanılmıştır.
18Kayıtlarda Fatih Sultan Mehmet’in iki oğlundan biri olan Cem
Sultan’ın taht kavgası için kardeşi II. Beyazıt’la savaşıp mağlup olduktan sonra
Rodos’a kaçarken Divle’deki bu sarayda 2 yıl kadar saklandığı bildirilmektedir.
1916. yüzyılda küçük yerleşim birimlerindeki alım-satımlardan Osmanlı Devleti
vergi almamakta idi. Bu nedenle merkezi durumda olan köyler birer ticaret merkezi
olarak ortaya çıkmış ve büyümüştür. Divle Kazası bu konumdaki bölgelerden birisidir.
Ancak zamanla bu tür yerlerden vergi alınmaya başlanmıştır fakat defterlere vergi
kayıtları yapılmamıştır. Dolayısıyla pazar kurulan yerler kesin belli değildir.
20Tarihi çok eski olan Divle, 16. Yüzyılda Eskil Kazasına bağlıdır.
211716 yılında
çıkarılan fermanlarla Esbkeşan Mukataasının iltizama verildiği görülmektedir.
22Kaza
yapıldıktan sonra Divle’nin de içinde bulunduğu bu bölgeden farklı nedenlerle göç
vermesi bölge nüfusunda düşüş meydana getirmiştir.
23Divle 19. yüzyılda giderek
önemini kaybetmiştir. Esbkeşan Mukataası içerisinde 4 kazadan biri olan Divle
24,
1851 yılına kadar Esbkeşan Mukataasına daha sonra, uzaklığı sebebiyle Ereğli’ye
bağlanmıştır.
251854 yılı Konya Salnamesinde, Konya Livası’nın ilçeleri sayılırken
“Kureyş Maa Divle” olarak geçmektedir.
2616
Şikari, age. , s. 139, Saraycık Yaylası mevkiinde saray kalıntıları ve örenler ile antik yerleşim
kalıntıları bulunmaktadır. Konyalı, age. , s. 254.
17
387 Muhasebe Defteri, s. 231
18
http://www. ayranci. org/ucharman. htm
(Et: 03. 01. 2019)
19
https://www. karamandan. com/Koyler-DIVLE_UCHARMAN_KOYU-f62107. html
(Et: 02. 01.
2019)
20
Özel, age. , s. 73.
21
387 Muhasebe Defteri, s. 231.
22
İzzet Sak, 47 Numaralı Konya Şeriye Sicili (1128-1129/1716-1717), Tablet Yayınevi, Konya, 2006,
s. 646.
23
Sümer, age. , s. 111.
24Yılmaz, agm. , s. 86.
25
Ereğli Kazası’na İlhakına ve Müdürlüğüne dair Belge Hicri 30. m. 1268, Miladi 15 Kasım 1951.
26Topkaya, agm. , s. 12.
19. yüzyılın ikinci yarısında ve Osmaniye Nahiyesinin kurulmasından sonra
Divle'den çiftliklere olan göçler hızlanmış ve nüfusu azalmıştır. En son olarak da kaza
statüsü düşürülmüş olup, bugünkü Karaman’ın Ayrancı ilçesine bağlı bir köy haline
getirilmiştir.
27Günümüzde büyüklüğü orta düzeyde olan köylerimiz arasındadır. 1964
yılında ülkemizdeki yerleşim birimlerinin isimlerinin Türkçeleştirilmesine dayalı
olarak Divle adı ‘Üçharman Köyü’ne dönüştürülmüştür.
Tarihi çok eski olan Divle’nin balbalların yanı sıra burada medrese, zaviye ve
okulların fazla sayıda bulunmasından dolayı çok sayıda sarıklı mezar taşları da vardır.
Karamanoğulları döneminde Halil Efendi Medrese ve Zaviyesinin varlığı
bilinmektedir.
283.2. Divle Kazası ve Hâlimzâdeler İlişkisi
Osmanlı Devleti zamanında Divle Kazasının tarihini incelendiğimizde
karşımıza çıkan konulardan ilki ‘Hâlimzâdeler’ ‘Hâlimoğulları’ ya da ‘Helimoğulları’
olmaktadır. Bu aile 1832 yılından itibaren, Tanzimat döneminde 30-40 yıl kadar bir
süre, Ayrancı bölgesinin (Divle ve çevresi) kaderinde rol oynamış ve bu dönemde
Ayrancı’ya damgasını vurmuşlardır.
Hâlimzâdeler ile Divle arasındaki ilişki ilk başta eski Mısır Valisi Mehmet Ali
Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın Abdülhâlimzâde Mehmet Ağa’yı Divle Kazası’na
ayan olarak ataması ile başlamıştır.
29Hâlimoğlu Mehmet Ağa, 1832-1833 yıllarında
Divle Kazasında görevine başlamıştır.
30Ayrancı çevresinde yeni çiftlikler
oluşturmuştur. Bu toprakları Divle halkına kiralamıştır. Arazilerin tamamına yakınını
elinde bulunduran Hâlimzâde ve ailesi çok az bir vergi verirken, halk geçimini
sağladığı birkaç dönüm tarla ya da 5-10 koyun-keçi için ağır vergiler ödemişlerdir.
Vergilerini vermeyenler ve karşı çıkanlar ise şiddetli bir biçimde cezalandırılmıştır.
Kendine göre kurallar koyup uygulamıştır. Ayrıca Divle Kazasının zaptiye müdür
27
Yılmaz, agm. , s. 86.
28
https://www. karamandan. com/Koyler-DIVLE_UCHARMAN_KOYU-f62107. html
(et: 02. 01.
2019)
29
1832 yılında Konya Savaşı sonucunda İbrahim Paşa, kendisine taraf olmuş olan Halimzâdelerden
Abdülhâlimoğlu Mehmet'i kendi adlarına Divle Kazası’nı yönetmek, vergileri düzenlemek ve toplamak
üzere Ayan olarak görevlendirmiştir. Özel, age. , s. 90.
30
Hâlimzâde Mehmet Ağa halk üzerindeki zorba hareketlerde bulunmuştur. Arazilerin tamamına
yakınını kendisine mal etmiştir. Özel, age. , s. 92.
vekilliğini de üstlenmiştir. Bundan da öte Hâlimoğlu Mehmet Ağa, Divle’de o
dönemde dilediğini yapan bir ‘Derebeyi’ konumundadır. Hatta halk arasında baskıcı
yönü o kadar öne çıkarılmıştı ki, günümüzde bile Hâlimzâde Mehmet Ağa’nın
konağına yakın yerdeki ceviz ağacı ‘Kanlı Ceviz’
31olarak bilinmektedir. Halimzâde
Mehmet Ağa yaklaşık olarak sekiz yıl kadar Divle Kazası'nda görev yaptı ve 1841
yılında da katledildi.
324. OSMANLI DEVLETİ’NDEKİ NÜFUS SAYIMLARI
Arapça ‘nefs’ kelimesinin çoğulu olan ‘nüfus’; “nefis; ruh, can, hayat”
anlamlarına gelip, bir coğrafyada yaşayan insanları ifade etmektedir. “Bir yerde
oturan, ikamet eden” manasındaki sakinin çoğulu olan sükkân/sekene de nüfus
karşılığında kullanılmaktadır.
33Nüfus sayımları ise, toplumu meydana getiren fertlerin
cinsiyet, yaş, meslek, din ve eğitim durumlarını ortaya koymaktadır. Toplumların
sosyo-ekonomik tarihleri üzerine çalışma yapacak olan araştırmacılar açısından nüfus
31
Halk arasında anlatılan bir öyküye göre; Helimoğlu halka çok fazla baskı yaparmış. Yaptığı baskı
yetmezmiş gibi “Kanlı Ceviz” olarak bilen ceviz ağacına hergün bir kişiyi astırırmış. İnsan astıramadığı
gün ise hayvan asarmış. Özellikle de eşek hayvanını seçermiş. Özel, age. , s. 92.
32
Divle halkı arasında anlatılan bir öyküye göre: “1840’lı yılların birinde bir bayram arifesi günü,
Halimoğlu Mehmet Ağa hizmetlisi ile halka haber göndererek; Padişahın asker istediğini, askerlik
çağına gelmiş olanların derhal kasaba meydanında toplanmasını ister. Köyün ileri gelenleri, haber
getiren kişiye: “-Çocuklarımız bayramı yapsın, bayram sonu Padişahımızın isteğini yerine
getiririz”diyerek, görevliyi geri gönderirler. Bu gelişmelerde görevli olan bu kişinin de kışkırtıcılığı
olduğu, Halimoğlun'a başka, halka başka söylediği yani ikiyüzlü hareket ettiği söylenmektedir. Görevli,
durumu Halimoğlu Mehmet Ağa ya iletir. Hiddetlenen Halimoğlu görevliye bağırarak: “-Git söyle
derhal toplansınlar. Hemen yola çıkacaklar”der. Daha önce Halimoğlu’nun baskı ve eziyetlerinden
bıkan Divle halkı, artık işin sonunu getirmeye, Halimoğlu 'nu öldürmeye karar verirler. Kışkırtmaların
da etkisiyle halk galeyana gelir. Büyük bir kalabalık, şimdiki köy ilkokulunun doğusunda, Halimoğlu
konağının karşısındaki Sel Sokağı denilen yerde “Cirit Alanı”nda toplanır ve Halimoğlu aleyhinde
gösterilere başlar. Özün (Divle özü) karşısındaki konağından durumu gören ve izleyen Halimoğlu
Mehmet Ağa karısına: “-Bu halk galeyana geldi. Bunların öfkesi dinmez ve durdurmak zordur. Konağı
yakabilirler. Sen hemen çocukları sakla, seyise de söyle atımı derhal binek taşına çeksin. Ben özü geçip,
Sel Sokağı‘ndan Obruk Yakası’na sağ salim ulaşırsam korkma, Karaş Köyü’nde kalır ve on beş günü
geçmez geri dönerim. Bu hareketlerinin hesabını da bu halktan sorarım”der. Seyis atı getirir. Atına binen
Halimoğlu Mehmet Ağa, Sel Sokağı’na doğru gitmek üzere atını öze sürer. Suyun ortalarına geldiğinde,
nereden atıldığı bilinmeyen bir ok, mızrak ya da kesici aletle at vurularak suyun içine düşürülür. Bu
durumda, çaresiz kalan Halimoğlu Mehmet Ağa’nın üzerine çullanan halk linç etmek suretiyle öldürür.
Eşi ve çocukları odunlukta saklandıkları için onlara bir şey olmaz. ” Bu öyküyü anlatan Halil usta aynen
şunu da nakletmiş. Annesinin ifadesi: “-6-7 yaşlarında idim. Babam beni de alarak Cirit Alanı’na
götürdü. Olayı orada canlı olarak izledim. Bir ara babam beni boynuna alarak olayı daha net görmemi
sağladı. ” dediğini nakletmiştir. Sonuçta öldürme olayına karışanlar ile Halimoğlu Mehmet Ağanın
varisleri olan; oğulları Ahmet ve Osman, kızları Şerife Zeynep ile Şerife Kamile ve eşi Emetullah
Hanım'ın vekilleri ile bu olaya karışanlar arasında, Konya' da görülen mahkemede, Halimoğlu Mehmet
Ağayı öldürenlerin suçları sabit bulunmuş. Diyet ödemelerine ve Pranga mahkûmu olarak Divle Kazası
dışında yedişer yıl ceza çekmelerine karar verilmiştir (H. 1257 R. 3/M. 1841). Özel, age. s. 93.
33Nebi Bozkurt, “Nüfus”, TDVİA, C. 33, Ankara 2007, s. 293-298.
sayımlarının oldukça önemli olduğu söylenilebilmektedir.
34‘Sayım’ sözcüğünün,
günümüzdeki kullanımından farklı olarak, Osmanlı bağlamında mutlaka kişi sayımı
demek olmadığı akılda bulundurulmalıdır. Sayım daha ziyade, nüfusun mevcut en
sağlam bilgilere dayanarak özel defterlere (sicillere) geçirilmesiydi, Osmanlılar ancak
19. yüzyılın sonunda vatandaşlarını gerçek anlamda bir birey olarak sayma girişiminde
bulunmuşlardır.
35Osmanlı Devleti’nin nüfusuyla ilgili arşiv kaynakları, dönemlere göre farklılık
göstermekte olup, klasik dönemle ilgili olan nüfus bilgileri tahrir defterlerinden
çıkarılmaya çalışılırken, 19. ve 20. yüzyıllarda ise bu durum yerini nüfus sayımına ait
defterlere bırakmıştır. Osmanlı Devleti’nde modern manada ilk nüfus sayımı 1831
yılında yapılmıştır.
36Tarih-i Lütfi’de bu husus 1826 yılında yeniçeriliğin
kaldırılmasından sonra “pek çok eski usul ve âdet değişti, yönetimin esası olan nüfus
araştırması başkentte yürütüldü, ancak, savaşın başlaması (1828-1829 yıllarında
Rusya’yla yapılan savaş) bunun imparatorluk genelinde yapılmasına engel oldu”
şeklinde belirtilmiştir.
37Yapılan nüfus sayımının amacı, asker sayısını ve alınabilecek vergi miktarını
belirlemektir. Sayım gizli tutulmuştur. Sayımlar sırasında Müslüman ve gayrimüslim
nüfus ayrı defterlere yazılırken şahısların yerli ve yabancı olma durumları da
gösterilmiştir. Bunların isim, şöhret ve durumları kayda geçirilirken on dört yaşından
kırk yaşına kadar olup askerliğe elverişli bulunan kişiler için ayrıca “mim” işareti
konulmuştur.
38Her sayım memuru birden fazla kazaya atanmıştır.
391831 yılında
yapılan nüfus sayımında Anadolu nüfusu; Müslüman 1.939.236, Reaya 230.519,
toplam ise 2.170.847, Rumelide; Müslüman 500.697, Reaya 833.994, toplam
34
Kazım Kartal - Serpil Sevim Kartal, “H. 1256/M. 1840-41 Tarihli Müslim Nüfus Defterlerine Göre
Karahisar-ı Develi (Yeşilhisar) Kazası: Sosyoekonomik Ve Demografik Yapısı’’, Sosyal, Beşerı ve
İdarı Bilimler Alanında Yenilikçi Yaklaşımlar, C. 2, Gece Akademi yay. , s. 113.
35
Kemal Haşim Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), Çev: Bahar Tırnakçı, Tarih Vakfı Türk
Yayınları, İstanbul, 2013, s. 56.
36
Kazım Kartal, Mustafa Ali Uysal “ Tanzimat Öncesi İncir Kazasının Demografik Yapısı’’, Asos
Journal The Journal Acedemic Social Science (Akademik Sosyal Araştırma Dergisi), Sayı:81, Kasım
2018, s. 533.
37
Tarih-i Lütfi, C. 3. , s. 142
38
Mahir Aydın, “Sultan II. Mahmud Döneminde Yapılan Nüfus Tahrirleri”, Sultan II. Mahmud ve
Reformları Semineri 28-30 Haziran 1989, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul 1990, s. 81, 83, 86,
87.
1.334.691 (Manastır, Niğbolu, Niş, Prizren, Selanik, Silistre, Siroz, Sofya, Üsküp,
Vidin, Vize), Akdeniz adaları; Müslüman 12.175, Reaya 53.773, toplam 65.948,
Kıbrıs; Müslüman 15.020, Reaya 29.184, toplam 44.204, Adalar toplam; Müslüman
27.195, Reaya 82.957, toplam 110.152; genel toplam Müslüman 2.467.128, Reaya
1.147.470, toplam 3.615.330 olarak belirlenmiştir. Toplam erkek nüfusuna kadın
nüfusunu da dâhil etmek üzere yaklaşık bir değer elde etmek adına 2 ile çarpıldığı
taktirde, toplam Osmanlı nüfusunun yaklaşık 7.5 milyon olduğu karşımıza çıkacaktır.
Bu sayı asıl nüfusunun altındadır. Nüfusun hayli noksan sayılmış olması çeşitli
etkenlere bağlanabilir.
40Ayrıca 1831 sayımı öncesi ve sonrası yapılan birtakım
değişikliklerle çıkartılan nizamnamenin ülke dâhilinde merkezi bir nüfus kayıt
sisteminin kurulmasını ve aynı zamanda nüfus değişikliklerinin düzenli olarak takip
edilmesini sağlaması açısından önemlidir.
41İkinci nüfus sayımı 1844 yılında yapılmıştır. 1831 yılında yapılan nüfus
sayımının özellikle askerlik açısından beklenen sonuçları vermemesi, yeni nüfus
sayımının yapılmasını ihtiyaç haline getirmiştir. İlk nüfus sayımından 13 yıl sonra
1844 yılında bir askeri yetkilinin idaresinde, özellikle ordunun ihtiyaçlarını gözeten
yeni bir sayımın yapılmış olması bu iddiaları doğrulamaktadır.
42Hiç şüphesiz 1844
sayımının tek amacı “Redif Asâkir-i Mansûre” adıyla Yeniçeri Ordusu'nun yerine
kurulan yeni ordunun ihtiyaç duyduğu gerekli insan kaynağını karşılamak değildi, aynı
zamanda yöneticiler, halkın daha iyi idaresi için mevcut nüfus hakkında bilgi edinmek
istiyorlardı.
431844 sayımı daha detaylı yapılmak istenmiş fakat istenildiği kadar
başarılı olunamamıştır. Yeni kurulan redif teşkilatının gayesi büyük bir genel nüfusu
asker olarak uzun sure silâh altında tutmak yerine, askerlik çağına gelmiş gençleri
40
Sayım için tanınan bir yıllık süre, memurların deneyimsiz oldukları düşünülürse aşırı kısaydı. Ayrıca
kap sanması gereken alan çok genişti. Köylere ve hatta uzak kasabalara az sayıda memurun gitmiş
olduğu aşikârdır; bu durumda nüfusun önemli bir bölümünü belki de % 50"sine yakınını sayma yolunda
gerçek bir girişimden söz edilemez. Üstelik, sultanın baş vergisine verdiği önemi dikkate alan memurlar,
Hıristiyanları olabildiğince doğru saymakla ilgilenmiş olmalılar. Her ne kadar Osmanlı idaresi ülkedeki
asker potansiyelini bilmek istemiş olsa da memurların, Müslümanların kaydedilme sine yeterince özen
göstermedikleri anlaşılmaktadır. Çünkü kayıtlara dayanan bir zorunlu askerlik işlemi henüz
yerleşmemişti. ” Kemal H. Karpat, age. , s. 59.
41
Cem Behar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ve Türkiye’nin Nüfusu, (Ed. Şevket Pamuk), C. 2, TÜİK
(DİE) Yay. , Ankara, 2011, s. 61-73.
42
Kemal H. Karpat, age. , s. 70.
43
Engin Deniz Akarlı, “Ottoman Population in Europe in The 19th Century; its Territorial, Racial, And
Religious Composition”, Madison, University of Wisconsin Unpublised Thesis (M. A. ), 1972, s. 43
kendi bölgelerinde az masrafla ve kısa aralıklarla eğitip savaşa hazırlamaktı. Sayımın
asıl gayesi asker potansiyelini belirlemek olduğu halde, bu sayımda 1831 sayımından
farklı olarak erkek nüfusun yanında kadın nüfus da sayılmıştır. Buna rağmen halk,
sayımın asıl gayesinin asker potansiyelini tespit olduğunu bildiğinden askere
gitmemek için yanlış bilgi vermiş, gayrimüslim din adamları da kendi cemaatleri
hakkında doğru bilgi vermemişlerdir.
441844 yılında başlayan sayım aslında çok daha
sonrasına dek sürdü, çünkü hükümet 1851 yılında Aydın ve Menteşe eyaletlerine
sayım memurları atayarak ve 1857 yılında Kıbrıs'ta yapılan sayımın kapsamını daha
da genişletme girişiminde bulunarak göçebe aşiretlerin de sayılmasına çalışmıştı. Bu
iki eyaletteki göçebe aşiretlerin sayımı, bölgede mevzilenmiş birimlerdeki askeri
yetkililer taralından yürütülmüştür.
45Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi uzmanları tarafından hazırlanan “Osmanlı
İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu-Arazi Dağılımı ve Türk Vakıfları)” konulu araştırmada yer
alan bilgilere göre, 1844 sayımından sonra 1852'de Rumeli'de, 1856'da Anadolu ve
Suriye'de nüfus sayımları yapılmıştır. 1870'de genel bir nüfus sayımı yapılması için
çalışmalar yapılmışsa da çeşitli sebeplerden dolayı bu sayım gerçekleşememiştir.
46Savaşlar ve çeşitli mali zorluklar nedeniyle zorla yapılabilen bu sayımlardan
sonra 1882, 1895 ve 1906 tarihlerinde de kapsamlı nüfus sayımları yapıldı. Bu
sayımlar önceki sayımlardan istatistiksel anlamda daha zengin sonuçlar vermesi
açısından daha verimli çalışmalar olduğu değerlendirilebilir.
4744
Caner Gül- Kerim Gülmez, “49 Numaralı Nüfus Defteri (1285-1295 I 1870-1880)”, Lefkoşa, 2005,
s. 16.
45
Kemal H. Karpat, age. , s. 62.
46
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu-arazi dağılımı ve Türk
Vakıfları), T. C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın
No: 43, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 2000, s. 96.
BİRİNCİ BÖLÜM
DEMOGRAFİK YAPI
1. 1833-1845 DİVLE NÜFUS DEFTERLERİ
Çalışmamamızın ilk defteri, Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde NFS. Fon
koduyla ve 03391 gömlek numarasıyla kayıtlı olan, 1833 Divle Kazasının nüfus
defteridir. Nüfus defterinde Karamani, Kureyş-i Kebîr, Başlamışlı, Çat, Kureyş-i
Sağîr, Berendi adlarında 6 tane karyesi bulunmaktadır. Nüfus defterinde önce kişilerin
eşkâli, lakabı, ismi, baba lakabı baba ismi ve mesleği en sonunda da sinn ibaresi ile
yaşları yazılmıştır.
481833 Divle Kazasına ait nüfus kayıt bilgilerinin yazılmaya başlandığı defterin
kapağında “Divle Tebasının Nüfus Defteridir” yazısından sonra “Der Karye Nüfus
Divle Tebaa Esbkeşan” ibaresinden sonra “Der Karye Kıramani Tebaa Divle” ifadesi
ile ve daha sonraki Kureyş-i Kebîr, Başlamışlı, Çat, Kureyş-i Sağîr ve Berendi
karyeleri için benzer ifadeler kullanarak nüfus kaydı tutulmuştur.
49Yazım işlerine
imam, molla ve muhtar gibi bölgenin önde gelen kişilerden başlanılmaktadır. Aile
fertlerinin yazımının hane reisine yakınlık derecesine göre “oğlu, karındaşı (kardeşi),
oğlunun oğlu, yeğeni, karındaşı oğlu, üvey oğlu, damadı, kayını” şeklinde aile içi
konumunu belirterek yapıldığı tespit edilmektedir. Defterde boş sayfa
bulunmamaktadır. Nüfus sayımı öncelikle askeri amaçla yapıldığı için yalnızca
Müslüman erkek nüfusu sayımına tabii tutulmuştur.
50Çalışmamızın ikinci defteri, Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde NFS. Fon
koduyla ve 03400 gömlek numarasıyla kayıtlı olan, 1845 Divle Kazasının nüfus
defteridir. Nüfus defterinde Merkez Mahalle, Melik Beğ Mahallesi, Cami Medresesi
Mahallesi, Taşbaşı Mahallesi, Halil Efendi Mahallesi, Karye-i Başlamışlı, Karye-i
Kureyşi Kebîr, Karye-i Kureyşi Sağîr, Karye-i Çat, Karye-i Kıramanî, Karye-i Berendi
olmak üzere toplam 11 tane mahalle ve karyesi bulunmaktadır.
51Yazım işlemlerine Karye-i Kıramani dışında, diğer yerlerde muhtar ve imamdan
başlanılarak yazılmamıştır. Defterde kişi isimlerinden önce boy ve sakal şekilleri
48
DAGM, NFS. d. , 03391, s. 1-63.
49
DAGM, NFS. d. , 03391, s. 1-63.
50DAGM, NFS. d. , 03391, s. 1-63.
51DAGM, NFS. d. , 03400, s. 1-115.
verildikten sonra kişinin mesleği varsa lakabı, babasının ismi ve mesleği; yani yazım
sıralaması olarak boy, sakal, meslek, lakap, isim, baba lakabı, baba ismi, baba mesleği
ve yaş şeklinde yazılmıştır. Kişilerin nerede askerlik yaptıkları, engellilik ve neden
engelli olduklarını, hastalıklarını, nerede oldukları hakkındaki bilgiler hane
numarasından sonra üst taraflarına notlar düşerek verilmiştir. Defterde sadece 2 sayfa
boştur.
52İki defterin yazım şekilleri de farklıdır. 1833 defterinde, askerde olanlar sadece
‘askerde’
53ifadesi kullanılırken, 1845 defterinde ise askerlerin nerelerde askerlik
54yaptıklarına dair ayrıntılar verilmiştir. 1833 defterinde, kişilerin engelli(özürlü)
durumları kişilerin isimlerinden önce verilirken
55; 1845 defterinde, kişilerin
engelli(özürlü) durumları hane numarasından sonra üst taraflara not düşer
56şekilde
verilmiştir. Ayrıca 1845 defterinde kişilerin engellilik durumlarının neyden dolayı ya
da neresinin engelli olduğu durumlarının ayrıntıları verilmiştir.
571833 defterinde
talebe (öğrenci) ile ilgili ayrıntı yok iken; 1845 defterinde nerede talebe(öğrenci)
olduklarına
58dair bilgiler vardır.
Yukarıda kısaca tanıtımı yapılan defterlerdeki bilgilerden yola çıkarak bölgenin
nüfusu, bölge halkının dış görünüş özellikleri, yaş grupları dağılımı, meslek grupları,
nüfus hareketleri ölüm ve doğum oranları gibi konular hakkında değerlendirme
yapılmıştır. Bu amaçla öncelikle defterlerin transkripti yapılmıştır. Bu aşamada elde
edilen veriler Excel dosyasında sistemli bir hale getirilmiştir. Bölge halkının
demografik yapısında yıllar arasındaki değişim oranları hesaplanmış ve bu bilgiler
gerek tablo gerekse grafik oluşturularak Word dosyasına aktarılmıştır. Tablo ve
grafiklerdeki veriler ile yapılan nüfus çalışmaları karşılaştırılarak genel bir sonuca
varılmıştır.
52
DAGM, NFS. d. , 03400, s. 1-115.
53
Mesela; Divle merkezde 102 numaralı hanenin, hane reisin karındaşı, ter bıyık Mustafa sinn 21
(askerde), DAGM, NFS. d. , 03391, s. 10.
54
Rum İli Ordusunda Askerde, Arabistan Ordusunda Askerde, Dersaadette Askerde, Anadolu’da
Askerde vs. gibi. DAGM, NFS. d. , 03400, s. 1-115.
55
Ak sakallı yek-çeşm İbrahim veledi hacı Hamit, DAGM, NFS. d. , 03391, s. 6.
56
Orta boylu ter bıyıklı Mustafa denilip üst tarafına yek-çeşm ifadesi kullanılmıştır. DAGM, NFS. d. ,
03400, s. 15.
57
A’rac ağaç dalı, DAGM, NFS. d. , 03400, s. 13. Sol yedi bir parmağı çolak , DAGM, NFS. d. , 03400,
s. 87.
2. NÜFUS
Osmanlı idarecileri klasik diye adlandırılan dönemden itibaren tebaanın
durumunu görmek, devletin mali ve askeri ihtiyaçlarını karşılamak ve buradan yola
çıkarak halkın ekonomik düzeyini ve askerliğe elverişli kişi miktarını belirlemek için
çeşitli nüfus ve mal sayımı çalışmaları yapmışlardır.
59Osmanlı döneminde tutulan
nüfus kayıtları, büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi bünyesinde muhafaza
edilmektedir.
1833-45 yılları arasında Divle’de hem nüfus hem de mahalle sayısı artmıştır.
Asker alımları, dışarıya göç etme, dışarıdan göç alma, ölümler, hastalıklar sebebiyle
nüfus sürekli değişmiştir. Sosyal yapıda da buna paralel olarak değişimler olmuştur.
Tablo 1: 1833-45 Arasında Divle’de Hane Sayıları ve Erkek Nüfus
60Mahalle/Karye
1833
1845
Hane
Nüfus
Hane
Nüfus
Merkez Mahalle
-
-
188
496
Mahalle-i Melik Beğ
-
-
107
296
Mahalle-i Halil Efendi Mescidi
-
-
86
226
Mahalle-i Taşbaşı
-
-
60
158
Mahalle-i Cami Medrese
-
-
33
94
Divle Merkez Toplam
435
1004
474
1270
Karye-i Berendi
68
215
73
222
Karye-i Kıramani
50
156
59
198
Karye-i Kureyş-i Kebîr
69
152
75
190
Karye-i Kureyş-i Sağîr
37
92
41
96
Karye-i Başlamışlı
15
43
19
48
Karye-i Çat
9
27
11
35
Genel Toplam
683
1689
752
2059
Tablo 1’e göre; 1833 yılında sadece erkek nüfusun sayıldığı Divle Kazasında
683 hanede 1689 erkek nüfus yaşamaktadır. Aynı oranda kadın nüfusu
59
Mehmet Güneş, “Osmanlı Dönemi Nüfus Sayımları ve Bu Sayımları İçeren Kayıtların Tahlili
(Censuses in the Ottoman Period and Analysis of These Censuses)”, Akademik Bakış, C:8, S:15, Kış
2014, s. 222.
düşünüldüğünde toplam nüfusun 3500 civarında olduğu söylenebilir. Hane başına
düşen ortalama erkek sayısı 2,4’tür. 1831 yılında hane başına düşen ortalama erkek
sayısı 2,7’dir.
611833 sayımında en fazla nüfus 1004 kişi ile Divle merkezdedir. Nüfus
yoğunluğu bakımdan ilk sırada olan Divle merkezinden sonra, 215 kişi ile Berendi,
156 kişi ile Kıramanî, 152 kişi ile Kureyş-i Kebîr, 92 kişi ile Kureyş-i Sağîr, 43 kişi
ile Başlamışlı, 27 kişi ile Çat karyeleri gelmektedir. 1831 yılında Divle Kazasının
nüfusu 1886’dır.
621831 yılında Divle’ye bağlı olan Akçaşehir 1833 ve 1845 yılı
sayımları defterlerine dâhil edilmemiştir. Tablo 1’e göre; 1845 yılında Divle
Kazasında 752 hanede 2059 erkek nüfus yaşamaktadır. Aynı oranda kadın nüfusu
düşünüldüğünde toplam nüfus 4100 civarında olduğu söylenebilir. Hane başına düşen
ortalama erkek sayısı 2,6’dır. 1845 yılında da en fazla nüfus 496 kişi ile kişi ile Divle
merkez mahallededir. Divle merkez mahalleden sonra, 296 kişi ile Mahalle-i Melik
Beğ, 226 kişi ile Mahalle-i Halil Efendi Mescidi, 222 kişi ile Karye-i Berendi, 198 kişi
ile Karye-i Kıramanî, 190 kişi ile Karye-i Kureyş-i Kebîr, 158 kişi ile Mahalle-i
Taşbaşı, 96 kişi ile Kureyş-i Sağîr, 94 kişi ile Mahalle-i Cami Medrese, 48 kişi ile
Karye-i Başlamışlı ve 35 kişi ile Karye-i Çat gelmektir.
61
Ebubekir Gülgönül, “1831 Nüfus Sayımına Göre Esbkeşan Kazasının Nüfus Ve Demografik Yapısı”,
Konya, 2017, s. 40.
62
1831 Divle nüfus sayımında Divle merkez 1017 kişi, Başlamışlı 43 kişi, Kurey-i Kebîr 136 kişi,
Kıramanî 155 kişi, Çat 23 kişi, Berendi 208 kişi, Kureyş-i Sağîr 86 kişi, Akçaşehir 218 kişidir”,
Ebubekir Gülgönül, “1831 Nüfus Sayımına Göre Esbkeşan Kazasının Nüfus Ve Demografik Yapısı”,
Konya, 2017, s. 40.
Grafik 1: 1833-45 Nüfus Sayısı Karşılaştırması
63Tablo 1’e göre; 1833’den 1845’e kadar Divle Kazasına 5 tane mahalle
eklenmiştir. Bunlar; Merkez Mahalle, Halil Efendi Mahallesi, Taşbaşı Mahallesi,
Cami Medrese Mahallesi ve Melik Beğ Mahallesi’dir. Grafik 1’e göre 1833 yılında
Divle merkezde 1004 kişi yaşarken; 1845 yılında bu sayı 1270 kişi olmuştur. 1833
yılında bulunan karyelerin 1845 yılında nüfusları artmıştır. Berendi 7, Kıramanî 46,
Kureyş-i Kebîr 38, Kureyş-i Sağîr 4, Başlamış 5 ve Çat 8 kişi artmıştır.
3. AİLE YAPISI
3.1. Çekirdek Aile Ve Geniş Aile
Aile kurumu toplumsal bir yapı olup zaman ve mekâna göre değişim
gösterdiğinden aslında kesin bir tanım yapmak mümkün değildir.
64Aile sözcüğü,
Latince ‘famulus’, evcil köle anlamındadır. ‘Familla’, tek efendiye bağlı olan kölelerin
bütünü; başka bir anlam ise, kandaş ve kayınların topluluğu demektir.
65Aile, başka bir
kaynakta şu şekilde tanımlanmaktadır: İçinde insan türünün belli bir biçimde
üretildiği, topluma hazırlanma sürecinin belli bir ölçüde, ilk ve etkili biçimde cereyan
ettiği, cinsel ilişkilerin belli bir biçimde düzenlendiği eşler, ana-babalarla, çocuklar
arasında belli bir ölçüde içten, sıcak, güven verici ilişkilerin kurulduğu, yine içinde
bulunan toplumsal düzene göre ekonomik etkinliklerin az ya da çok bir ölçüde yer
63
DAGM, NFS. d. , 03391, s. 1-63, DAGM, NFS. d. , 03400, s. 1-125.
64
Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramları, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara, 2004, s. 375.
65Orhan Hançerlioğlu, Felsefe Ansiklopedisi, “Kavramlar Ve Akımlar”, C:1, Remzi Kitabevi. İstanbul.
1976, s. 34.
1004 215 156 152 92 43 27 1270 222 198 190 96 48 35 0 200 400 600 800 1000 1200 1400 Divle Merkez Toplam Karye-i Berendi Karye-iKıramani Kureyş-i KebirKarye-i Kureyş-i SagirKarye-i BaşlamışlıKarye-i
Karye-i Çat Ki şi S ay ısı Bölgeler
1833-1845 Nüfus Sayısı Kıyaslaması
aldığı toplumsal kurumdur.
66Her toplumda yaygın olarak görülen bir aile yapısı
vardır. Osmanlı ailesi de çoğunlukla çekirdek aile yapısının görüldüğü tek eşli bir
mahiyet taşımıştır. Özellikle köylerde hem geniş aile yapısı hem de birden fazla eşle
evlilik oranı şehirlere göre daha düşüktür.
67Divle Kazasının nüfus yapısı defterler göz önünde bulundurularak
değerlendirilirken yalnızca baba ve oğul bilgisi girilmiş olan haneler çekirdek aile
olarak; baba, oğul, torun, yeğen, damat şeklinde olan haneler geniş aile olarak
değerlendirilmiştir. Nüfus defterlerinde sadece erkek nüfus değerlendirildiği için geniş
aile değerlendirmeleri çok da sağlıklı bir şekilde yapılamamaktadır.
1833-45 yıllarının Divle nüfus sayımları %78’inin çekirdek aile, % 22’sinin ise
geniş aile olduğu görülmüştür. Bu oran Divle’nin geneli için yaklaşık olarak geçerlidir.
Tablo 2: 1833-45 Divle Kazası Çekirdek\Geniş Aile Karşılaştırması
68Karşılaştırmalı Tablo
SAYIM YILI Geniş Aile
Çekirdek Aile Toplam
Merkez Mah.
1833
-
-
-
1845
44
144
188
Melik Beğ Mh
1833
-
-
-
1845
24
83
107
Cami Medresesi Mh
1833
-
-
-
1845
8
25
33
Taşbaşı Mh
1833
-
-
-
1845
14
46
60
Halil Efendi Mescidi Mh
1833
-
-
-
1845
30
56
86
Divle Merkez Toplamı
1833
98
337
435
1845
120
354
474
Karye-i Başlamış
1833
4
7
11
1845
5
14
19
Karye-i Kureyş-i Kebîr
1833
18
51
69
1845
15
60
75
Karye-i Kureyş-i Sağîr
1833
11
26
37
1845
2
39
41
Karye-i Çat
1833
3
6
9
1845
4
7
11
66
Özer Ozankaya, Toplumbilimine Giriş, 3. Basım, Ankara Üniversitesi, SBF Yayınları, No: 431,
Ankara, 1979, s. 233.
67