• Sonuç bulunamadı

Amerika'yı yeniden keşfetmek...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Amerika'yı yeniden keşfetmek..."

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Amerika’yı Yeniden Keşfetmek...

'T 'f^ S tO 'K S

E rm e n i terörizmine bugüne dek daya­ nak yapılmaya çalışılan sözde tarih tezleri bu kez de Amerikan Kongresi’nde boy göster­ di.

Kongre’nin Temsilciler Meclisi kanadında

“24 nisanın, insanın insana zulüm günü” ola­

rak kabul edilmesini öngören bir karar tasa­ rısı benimsendi. Karar tasarısına göre, ABD Başkanı, 24 nisan gününün tüm Amerika- da anılması için bir bildiri yayınlayacak:Ya­

yınlarken de, “özellikle 1915-1923 yılları ara­

sında Türkiye'de 1,5 milyon Ermeninin uğra­ dığı soykırıma” değinecek...

Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmiş olan bu karar tasarısı, henüz Senato’da ele alın­ mış değil.

Kongre’nin Senato kanadındaki bir başka gelişme ise şöyle: Senato’nun Dışişleri Ko­ misyonu; “Ermeni soykırımı" iddiasıyla Türki-

(Arkası Sa. 8, Sü. Vde)

HASAN CEMAL

.

Aritdl£u<

(2)

CUMHURİYET/8

I S . Ü - g ' r

Amerika’yı Yeniden Keşfetmek...

(Haşlarafi I. Sayfada)

ye’yi ağır biçimde suçlayan ve “Amerikan yö­

netiminin, dış politikasını düzenlerken bu ol­ guyu göz önünde tutmasını isteyen” bir ka­

rar tasarısını kabul etti ve Senato Genel Ku- rulu’na gönderdi...

Dost ve müttefik Amerika’nın parlamento­

sunda meydana gelen bu son gelişmeler kar­ şısında Ermeni teröristlerin zevkle ellerini ovuşturduklarını görür gibi oluyoruz. Tabii sa­ dece onlar için değil, Türkiye’nin ulusal bir­ liği ile bütünlüğünden rahatsızlık duyan tüm iç ve dış güçler açısından da bu yönelişlerin memnuniyet kaynağı olacakları açıktır.

Amerikan Kongresi, sözde insan hakları adına, çoktan çürütülmüş “soykırım” iddia­ larını yineleyerek, Ermeni terörüne açık çek yazdığının farkında mıdır, bilemiyoruz...

Başkan Reagan yönetiminin bu konuda benimsemeye koyulduğu klasik tutum üze­ rinde de durmak niyetinde değiliz. Gelişme­ lerin karşısında olduklarını; Kongre’nin zaten ay başında tatile gireceğini; böylesi kararla­ rın Kongre'den çıkmaması için sonuna kadar çaba göstereceklerini; son tahlilde de Baş- kan’ın veto yetkisi bulunduğunu her zaman­ ki gibi tekrarlayacaklarından kuşkumuz yok­ tur...

Bu tutumlarında ne ölçüde içtenlikli olup olmayacakları ise ayrı bir konudur...

Üzerinde durmak istediğimiz asıl konu, Türkiye’nin genel yaklaşımı ve politikasıdır.

Ülkemiz, bugüne dek Amerikan Kongre­ si'nde “hoş olmayan sürprizlerle karşılaşma­

mak için" sürekli bir şeyler vermeye, uysal ço­ cuk olmaya çağrılmıştır ABD yönetimleri ta­

rafından...

Yardım için Kıbrıs’ta ödün; yardım için Türk-

Yunan anlaşmazlıklarında esneklik; yardım

için kısa sürede büyük bir gümbürtüyle çö­

ken Lübnan politikasına destek... Bütün bu istekler, Kongre’de Türkiye’nin “hoş olmayan

sürprizler"le karşılaşmaması, örneğin aske­

ri yardımın kuşa çevrilmemesi için yapılagel- miştir...

Ülkemiz açısından Amerikan Kongresi’nde

hoş olmayan yeni bir sürprizle karşı karşıya

olduğumuza göre, acaba diyorum, Türkiye1 ye dönük bazı yeni istekler mi gündeme gel­ mek üzeredir...

Ya da Amerikan yönetimi; kimi zaman iz­ lemiş olduğu tavşana kaç, tazıya tut politika­ sına yönelerek, Kongre’deki bu son gelişim­ leri Türkiye’nin başının üzerinde Damokles’in kılıcı gibi sallandırmaya mı niyetlidir?...

Ne dersiniz?...

Geçmişin engin deneyimleri, ABD gibi bir süper gücün devlet politikasında bütün bu öğelere yer yoktur, dedirtmiyor kuşkusuz...

Ne var ki, bu oyunların tümünü bozacak olan, Türkiye’nin tutumudur. Ensesine vuru­ lup ağzındaki lokmanın kolayca alınamaya­ cağı b ir ülke olduğunu somut örnekleriyle sergileyebildiği; gerçek bir demokrasi pota­ sında gücünü ve istikrarını arttırabildiği; özel­ likle ABD’ye karşı teslimiyetçilikten uzak ki­ şilikli bir yörüngeye kayabildiği ölçüde Türki­ ye, bütün bu çirkin oyunların üstesinden da­ ha işin başında gelebilecektir.

Türkiye öyle itilip kakılacak bir ülke değil­ dir ve olmamıştır. Ama onun, tarihin derin­ liklerinden gelen bu ağırlığını dosta düşma­ na ustaca göstermek bir başka beceriyi vur­ gular. Dış politikamızda bu ağırlığı sergiler­ ken, kendi öz gücümüze de her şeyden ön­ ce güvenirsek, çok şey yoluna girer.

Ermeni terörünün hemen her patlak veri­ şinde, her nedense, “Aman, ABD’yi hedef alı­

cı yayından sakınalım" telkininde bulunmayı

alışkanlık haline getiren bazı diplomatlarımı­ zın da bu gerçeği kavramalarında sonsuz ya­ rar vardır.

İşte bu nedenlerle, Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur, deriz...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nitekim çalışmada 1980-2021 döneminde Türkiye’nin dış ticaret hacminin gelişimi, ithalatın ihracatı karşılama oranının seyri, Türkiye’de 1980-2021 döneminde

Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının (Afro-avrasya anakıtasının 8 ) merkezinde bulunan Orta Doğu, günümüzün rakipsiz küresel süper gücü olan ABD nezdinde bir çok

Buna bağlı olarak Perşembe günü açıklanan Ulusal Konut Fiyat Endeksi verisinin de beklentilerin oldukça altında gerçekleştiğini unutmamak gerekir.. Grafik

Rıza Tevfik, Bulgaristan’daki ilk durak olan Filibe istasyonunda toplanan kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada bu ülkede bulunan Müslümanların Osmanlı Devleti

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen Eğitim Bir-Sen Muğla Şubesi'nin Genişletilmiş İl Divan Toplantısında konuşan AK Parti sözcüsü

Türkiye’nin iddialı sanayi stratejisi, düşük maliyetli elektrik kaynaklarının (mesken elektrik tarifesinden daha pahalı olmasına rağmen) tüm ülkede çelik üretimi için

Çünkü Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye’ye uluslararası deniz hukukunun öngördüğü geçiş rejimlerinin boğaz devletlerine tanıdığı hak ve yetkilerden çok

Bu bağlamda bu makale öncelikle son dönemde popüler olan yükselen güçler kavramını inceleyerek yükselen güç olarak nitelendirilebilmek için gerekli kriterlerin