• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 270 Ekim 2010 | Cilt 48 | Say› 4

Cinsel ‹stismar Vak’alar›n›n Sosyodemografik

ve Klinik Özelliklerinin De¤erlendirilmesi

Didem Behice Öztop*, Özlem Özel Özcan**

* Yrd. Doç. Dr. Erciyes Üniversitesi Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› AD.

** Yrd. Doç. Dr. ‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› AD. Yaz›flma Adresi:

Dr. Didem Behice Öztop

Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hst. AD., Talas 10. km. KAYSER‹ TÜRK‹YE 38850 Tlf: +903524374937 / 20853–21654

+905337734295 Faks: +903524375702

E-mail: dboztop@hotmail.com

ÖZET

Amaç: Bu çal›flmada Kayseri ve Malatya olmak üzere Türkiye’de Orta Anadolu ve Do¤u

Anado-lu'yu temsil edebilece¤i düflünülen iki ayr› flehirdeki t›p fakültesi çocuk psikiyatri polikliniklerine adlî rapor istemiyle baflvuran çocuklar›n sosyodemografik özelliklerini ve psikiyatrik tan›lar›n› be-lirlemek amaçlanm›flt›r.

Yöntem: ‹nönü ve Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Psikiyatri Poliklini¤i’ne 01.01.2008 ilâ

31.12.2008 tarihleri aras›nda adlî rapor düzenlenmesi amac›yla gönderilen cinsel istismara mâruz kalm›fl 0–18 yafl aras› çocuk ve ergenler yafl, cinsiyet, e¤itim, istismar tipi ve s›kl›¤› ile DSM-IV-TR ta-n› s›ta-n›flamas›na göre psikiyatrik tata-n›lar› aç›s›ndan retrospektif olarak incelenmifltir.

Bulgular: Vak’alar›m›z yafllar› 4 ile 17 aras›nda de¤iflen 89’u (%70) k›z, 38’i (% 30) erkek toplam

127 çocuk ve ergenden oluflmaktad›r. Bedenine cinsel amaçla dokunma 58 vak’ayla en s›k bildiri-len cinsel istismar biçimiydi. Va’kalar›n psikiyatrik de¤erbildiri-lendirmelerinde %18.1’inde travma sonra-s› stres bozuklu¤u, %10.2’sinde vak’ada uyum bozuklu¤u, %18.9’unda akut stres reaksiyonu tesbit edilmifltir.

Tart›flma: ‹statistiksel verilerlere göre cinsel istismara u¤rayanlar›n sâdece %15’inin bildirildi¤i

dü-flünülecek olursa, iki farkl› üniversitenin çocuk psikiyatri anabilim dallar›na adlî makamlar arac›l›-¤›yla baflvuran 127 vak’a buzda¤›n›n sâdece görünen yüzü olabilir.

Çal›flmadaki %70 vak’an›n k›zlardan oluflmas› k›z çocuklar›n›n daha fazla cinsel istismara mâruz kald›¤› bilgisini desteklerken, literatürle uyumlu olarak travma sonras› stres bozuklu¤u (TSSB) ve akut stres reaksiyonu en s›k tesbit edilen tan›lard›r.

Çocuklarda cinsel istismar›n önemli bir halk sa¤l›¤› sorunu oldu¤u unutulmamal› ve uzun dönem-de bir grup psikiyatrik bozukluk için risk etmeni olarak kabûl edildi¤i ak›lda tutulmal›d›r.

Anahtar Kelimeler: çocuk, cinsel istismar, sosyodemografik özellikler ABSTRACT

The Sociodemographic and Clinical Evaluation of Sexually Abused Children

Objective: Childhood sexual abuse is an important and complex adverse life experience which

le-ads to serious psychological and psychiatric outcomes. Although child sexual abuse has for a long time been recorded in literature of science in many parts of the world, the affinity and aware of child abuse have been increased in Turkey in recent years. The aim is determine the sociodemog-raphic characteristics and psychiatric diagnosis of children reported with sexual abuse in child psychiatry department of medical school of Erciyes and Inönü University in Kayseri and Malatya between 01/01/2008- 12/31/2008.

(2)

AMAÇ

Cinsel istismar çocuk istismar› tipleri içerisinde saptanmas› en zor olan, ço¤unlukla bildirilmeyen ve gizli kalan, k›sa ve uzun dönemli etkileri aç›s›ndan önemli bir olayd›r. Amerikan Ulusal Çocuk ‹stismar› ve ‹hmâli Merkezi’nin (NCCAN) 1991’deki tan›m›na göre “Çocuk ve eriflkin aras›ndaki temas ve iliflki, o eriflkinin veya baflka birinin cinsel uyar›m› için kulla-n›lm›flsa, çocu¤un cinsel istismar› olarak kabûl edilir. Cinsel istismar di¤er bir çocuk taraf›ndan e¤er bu ço-cu¤un di¤eri üzerinde belirgin bir gücü veya kontro-lü söz konusuysa veya bâriz bir yafl fark› varsa da ger-çeklefltirilebilir”. Yeni Türk Ceza Yasas›’na göre ço-cuklara yönelik cinsel amaçl› sald›r›lar “Cinsel ‹stis-mar” olarak adland›r›lmaktad›r.

Cinsel istismar›n yayg›nl›¤› konusunda gerçek is-tatistiksel verilere ulaflmak zordur, çünkü cinsel istis-mara u¤rayanlar›n sâdece %15’inin bildirimde bulun-makta ve ço¤unlukla s›r olarak kalbulun-maktad›r (‹fleri 2008). Metodolojik farklardan dolay› çal›flmalarda bil-dirilen cinsel istismar yayg›nl›k oranlar› aras›ndaki büyük farklar olsa da (Putnam 2003), literatürde cin-sel istismar›n yayg›nl›¤›n›n erkeklerde %5–8, kad›n-larda %12–17, çocukkad›n-larda %10–40 (Gorey 1997, Rente-ria 2005) oran›nda oldu¤unu bildirilmektedir.

Ülke-mizde çocuklar›n cinsel istismar› ile ilgili kapsaml› ye-terli çal›flma olmamakla birlikte, bu oran›n›n %9–18 oldu¤u tahmin edilmektedir (Polat 2000). Türkiye Ad-lî Sicil ve ‹statistik Genel Müdürlü¤ü istatistiklerine göre, 2006 y›l› içerisinde çocuklar›n cinsel istismar› ile ilgili 2414 dava dosyas› aç›lm›flt›r. ‹statistiksel veriler cinsel suçlarda kurbanlar›n büyük bir bölümünü cuklar›n oluflturdu¤unu ve k›z çocuklar›n erkek ço-cuklara göre daha fazla cinsel istismara u¤rad›klar›n› bildirmektedir (Plant ve ark. 2005). Çocuklar bebek-liklerinden itibâren herhangi bir yaflta cinsel istismara m3aruz kalabilirler. Gomes-Schwartz ve arkadafllar›-n›n çal›flmas›nda (1990) cinsel iliflki fleklinde cinsel is-tismara mâruz kalan çocuklar›n ortalama yafl›n›n 11.4, temâs› içeren di¤er istismar biçimlerine mâruz kalan-lar›n yafl›n›n 9.1 oldu¤u bildirilmifltir.

Vak’anlaflmam›fl, zihinsel engelli, fiziksel engelli, ihmâle ve sosyal izolasyona mâruz kalan çocuklar›n daha fazla risk alt›nda oldu¤u bildirilmektedir (Conte ve ark. 1989, Spencer ve ark. 2005). Ayr›ca istismar ço-cuklar›n tekrar istismar edilme risklerini art›rmakta-d›r (Sancini ve ark. 2008).

Son y›llarda genifl anlam› ile cinsel içerikli tüm davran›fllar›n cinsel istismar kavram› kapsam›na al›n-mas› gerekti¤i görüflü a¤›r basmaktad›r. Cinsel istis-Method: The researchers have retrospectively examined the data of the children and the adults

aged between 0 to 18, who suffered from sexual abuse and were referred to the Department of Child and Adolescent Psychiatry of Erciyes and Inönü University for the forensic evaluation betwe-en 1 January and 31 December 2008, for the characteristics including age, sex, level of education, and type and frequency of abuse and for the psychiatric diagnoses determined by DSM-IV-TR. Re-cords from Child Psychiatry Departments are examined.

Results: Cases were composed of 89 (70%) girls and 38 (30%) boys, the total number of children

and adolescents were 127 and these were aged 4 to 17. Touching to the body for the sexual aro-usal is the most reported type of the sexual abuse in 58 (45.7%) cases. According to the psychiat-ric evaluation children have acute stress reaction (ASR) in 18.9% (n=24), posttraumatic stress disor-der (PTSD) in 18.1% (n=23), the adjustment disordisor-der in 10.2% (n=13).

Discussion: Although the people especially the children living in developing countries such as

Tur-key are exposed to traumatic mental experiences, there were no data related to the frequency and distribution of the definite and official cases of sexual abuse as well as the data related to the fre-quencies and effects of the traumatic mental events due to the sexual abuse are extremely limi-ted. Given these data, the 127 cases applied to our clinic during one year through the legal agen-cies may be the visible part of the iceberg. Consistent with the literature, our finding, in which 70% of the cases were girls, shows that the girls are exposed to the sexual abuse than boys, however the finding that 38 (44%) of 127 cases were 14 and 15 ages is different from the literature. The last finding may be accounted for the increased reported rates by adolescents due to their aware-ness about sexuality. Consistent with international studies, ASR and PTSD is the most frequent di-agnosis in our study.

Sexual abuse in childhood is an important problem of the public health and accepted as a risk fac-tor for a group of psychiatric disorders in the long run. Therefore, displaying the cases of sexual abuse, reporting the cases to the appropriate institutions, and treatment and rehabilitation of the cases are very important.

(3)

mar fiziksel temas içeren ve fiziksel temas içermeyen biçimde iki ana grup fleklinde s›n›fland›r›labilir. Tefl-hircilik, röntgencilik, cinsel içerikli konuflmalar, cinsel birleflme, cinsel birleflmeye teflebbüs, oral-genital te-mas, genital bölgenin do¤rudan veya giysi üzerinden okflanmas›, interfemoral iliflki, çocu¤un eriflkin cinsel aktivite veya pornografisine mâruz b›rak›lmas›, cinsel sömürü (fuhufl veya pornografide kullan›lmas›) gibi genifl bir yelpazede de¤erlendirilir. Bu tür ifllemlerin çocu¤a biyolojik olarak akrabal›¤› olan ve kanunen evlenmeleri yasak olan âile bireyleri taraf›ndan yap›l-mas› ise ensest olarak târif edilmektedir (Gültekin ve ark. 2006, Polat 2001).

Cinsel istismar›n çocu¤un ruhsal yaflant›s›na etkisi son derece karmafl›kt›r ve çocuklar›n bireysel farkl›l›k-lar›na ve geliflim dönemlerine, istismar›n tipi, süresi ve fliddetine, çocuk ile istismarc› aras›ndaki iliflkiye göre de¤ifliklikler gösterebilir (Fassler ve ark. 2005, ‹fleri 2008). Literatürde istismara u¤rayan çocuk ve ergenle-rin çocukluk ça¤›ndan eriflkinli¤e dek uzanan çeflitli psikiyatrik bozukluklar sergiledi¤i bildirilmifltir (Kauf-mann 2007). Çocuklarda cinsel istismar›n sonucunda kayg› bozukluklar›, dissosiyatif yaflant›lar, kendine za-rar verme ve intihar davran›fllar›, uyku bozukluklar›, duygudurum bozukluklar›, travma sonras› stres zukluklu¤u (TSSB), davran›m ve cinsel davran›fl bo-zukluklar›, alkol ve madde kötüye kullan›m› ve yeme bozukluklar› görülebilir (Pelcovitz ve ark. 1994, Gidycz ve ark.1993, Moncrieff ve Farmer 1998, Paoluc-ci ve ark. 2001, Molnar ve ark. 2001, Duncan ve ark. 2008). ‹stismara mâruz kalm›fl çocuklar tekrarlay›c›, ra-hats›z edici düflünceler, olayla ilgili kâbuslar, uykuya dalma güçlü¤ü, olay› hat›rlatan nesnelere karfl› yo¤un

kayg›, korku tepkisi, olay› an›msatan yerler, kifliler, du-rumlar ve konuflmalardan kaç›nma, öfke patlamalar›, konsantrasyon güçlü¤ü, ilkö¤retim sonras›nda ve er-genlerde olay ân›n› yafl›yormufl gibi hissetmeleri, yine-leyici oyunlar görülebilecek davran›fl flekilleridir. Ayr›-ca, yaflad›klar› cinsel travmay› yeniden yasama ve tek-rarlama korkusu, cinsel kimlik bozukluklar›, cinsel ifl-lev bozukluklar› olabilece¤i gibi tersine cinsel eylemde bulunma, s›k mastürbasyon yapma, cinsel oyunlar oy-nama, eriflkinleri ayart›c› davran›fllarda bulunma, yafl›-na uygun olmayan cinsel davran›fllar ve cinsellikle ilgi-li bilgiler sergileyebiilgi-lirler (Kaufman 2007). Kiflileraras› iliflki kurma ve sosyal iliflkileri sürdürebilme becerisi, cinsel istismardan olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu kiflilerin ya iliflki kurmaktan kaç›nd›klar› ya da afl›r› ya-k›nl›k gereksinimi duyup çok say›da, fazla beklentili ve kontrol edici iliflki kurduklar› gözlenmektedir (Ken-dall ve Tackett 2002). Yaflla uygunsuz cinsel davran›fl-lar gibi bâz› bulgudavran›fl-lar istismar›n direkt sonucuyken, bâ-z›lar› istismar›n do¤as›na gelifltirilmifl yan›tlar olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r (Glaser 2008).

Türkiye gibi geliflmekte olan ülkelerde, özellikle de çocuklar ruhsal örseleyici yaflant›lara daha fazla mâ-ruz kalmalar›na ra¤men, ülkemizde kesinleflen ve res-miyet kazanan istismar vak’alar›n›n s›kl›¤› ve da¤›l›-m›n›n yan› s›ra istismara ba¤l› ruhsal travmalar›n s›k-l›¤› ve etkileri ile ilgili veriler de son derece k›s›tl›d›r. Bu çal›flmada Kayseri ve Malatya olmak üzere Türki-ye’de Orta Anadolu ve Do¤u Anadolu’yu temsil ede-bilece¤i düflünülen iki ayr› flehirdeki t›p fakültesi ço-cuk psikiyatri polikliniklerine adlî rapor istemiyle bafl-vuran çocuklar›n sosyodemografik özelliklerini ve psikiyatrik tan›lar›n› belirlemek amaçlanm›flt›r.

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 272 Ekim 2010 | Cilt 48 | Say› 4 Grafik 1: Vak’alar›n E¤itim Durumlar›na Göre Da¤›l›m›

say› 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0

okula gitmiyor ilkö¤retim 43 35 32 17 ortaö¤retim lise okula gitmiyor ilkö¤retim ortaö¤retim lise E¤itim Durumu

(4)

YÖNTEM

‹nönü Üniversitesi T›p Fakültesi ve Erciyes Üniver-sitesi T›p Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Poliklini¤i’ne 01.01.2008 ilâ 31.12.2008 tarihleri aras›nda adlî rapor düzenlenmesi amac›yla gönderilen, cinsel istismara mâruz kalm›fl 0–18 yafl aras› çocuk ve ergen vak’alar yafl, cinsiyet, e¤itim, istismar tipi ve s›kl›¤› ile DSM IV-TR tan› s›n›flamas›na göre psikiyatrik tan›lar› aç›s›n-dan araflt›r›c›lar taraf›naç›s›n-dan retrospektif olarak incelen-mifltir. Analizlerde SPSS 15.00 ‹statiksel Paket Progra-m› kullan›larak deskriptif istatistikler yap›lProgra-m›flt›r.

BULGULAR

Vak’alar›m›z yafllar› 4 ilâ 17 aras›nda (11.4±4) de¤i-flen, 89’u (%70) k›z, 38’i (%30) erkek, toplam 127 çocuk

ve ergenden oluflmaktad›r.

E¤itim durumlar›na göre yap›lan de¤erlendirmede 43 (%33.9) çocu¤un okula gitmedi¤i, 35 (%27.5) çocu-¤un ilkokula devam etti¤i, 32 çocuçocu-¤un (%25.2) ortaö¤-retime devam etti¤i, 17 (%13.4) çocu¤un ise lisede ol-du¤u belirlenmifltir (Grafik 1).

Cinsel istismar tipi tesbit edilirken, bedenine cinsel amaçla dokunma 58 (%45.7) vak’ayla en s›k bildirilen cinsel istismar biçimiydi. Bunu s›kl›k aç›s›ndan 54 (%43.3) vak’ayla seksüel penetrasyon izlemektedir. 7 vak’ada (%9.4) ensest, 1 vak’ada teflhircilik-gösterim-cilik (%0.8) ve 1 vak’ada fuhufl (%0.8) izlemifltir. Vak’alar›n mâruz kald›¤› istismar tipine göre da¤›l›m› Grafik 2’de izlenmektedir.

Vak’alar›n poliklinik baflvurular› s›ras›nda DSM-IV

Grafik 2: Vak’alar›n ‹stismar Tipine Göre Da¤›l›m›

% 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 dokunma 45,7 43,3 0,8 9,4 0,8 saksuel penetrasyon

teflhircilik ensest fuhufl

dokunma saksüel penetrasyon teflhircilik ensest fuhufl ‹stismar Tipi

Grafik 3: Vak’alar›n Psikiatrik Tan›lara Göre Da¤›l›m› 30,00 25,00 20,00 15,00 10,00 5,00 0,00 TSSB Uyum bozuklu¤u Depresyon Normâl Akut stres DEHB Davran›m bozuklu¤u TSSB+DB UBDEHB MR UB+DEHB MR+UB TSSB Uyum bozuklu¤u Depresyon Normâl Akut stres DEHB Davran›m bozuklu¤u TSSB+DB UBDEHB MR UB+DEHB MR+UB Tan›lar %

(5)

tan› s›n›flamas›na göre yap›lan psikiyatrik de¤erlen-dirmelerinde 32 (%25.2) vak’ada psikopatoloji tesbit edilmezken, 23 (%18.1) vak’ada TSSB, 13 (%10.2) vak’ada uyum bozuklu¤u (UB), 12 (%9.4) vak’ada dep-resyon, 24 (%18.9) vak’ada akut stres reaksiyonu, 3 (%2.4) vak’ada dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu-¤u (DEHB), 6 (%4.7) vak’ada davran›m bozuklubozuklu-¤u (DB), 2 vak’ada (%1.6) TSSB + DB birlikte, 1 (%0.8) vak’ada UB + DB, 7 vak’ada (%5.5) hafif Mental Retar-dasyon, 1 vak’ada (%0.8) UB+DEHB birlikte, 3 (%2.4) vak’ada MR+ UB tan›lar› tesbit edilmifltir (Grafik 3).

TARTIfiMA

Türkiye’de kesinleflen ve resmiyet kazanan istismar vak’alar›n›n s›kl›¤› ve da¤›l›m› ile ilgili herhangi bir ve-ri olmad›¤› gibi, istismara ba¤l› ruhsal travmalar›n s›k-l›¤› ve etkileri ile ilgili veriler de son derece k›s›tl›d›r. ‹s-tatistiksel verilerlere göre cinsel istismara u¤rayanlar›n sadece %15’inin bildirildi¤i düflünülecek olursa 1 y›l içerisinde Orta Anadolu ve Güneydo¤u Anadolu’da iki farkl› üniversite hastânesi çocuk psikiyatri anabilim dallar›na adlî makamlar arac›l›¤›yla baflvuran 127 vak’a buzda¤›n›n sâdece görünen yüzü olabilir.

Kayseri Erciyes Üniversitesi Çocuk Psikiyatri AD’n›n 2007 verilerine göre bildirilen vak’a say›s› 47 iken, 2008 verilerine göre bildirilen vak’a say›s› 72 ola-rak belirlenmifltir. Bu durumun da istismar konusun-da duyarl›l›k ve bilgilendirmenin artmas›yla paralel-lik gösterdi¤i düflünülmektedir.

Çal›flmadaki %70 vak’an›n k›zlardan oluflmas›, k›z çocuklar›n›n daha fazla cinsel istismara mâruz kald›¤› bilgisini desteklemektedir, ancak son y›llardaki yay›n-lar erkek çocukyay›n-larda da istismar s›kl›¤›n›n ve etkisinin fazla oldu¤una dikkat çekmektedir (‹fleri 2008). Arafl-t›rmalar cinsel istismara mâruz kalan çocuklar›n %25’inin 7 yafl alt›nda (Fontanella ve ark. 2000), %53’ünün 14 yafl›n alt›nda oldu¤unu bildirmektedir (Santos ve ark. 2006). Ülkemizde yap›lan bir çal›flma-da çocuk psikiyatrisine baflvuran istismar vak’alar›n-da ortalama yafl 10.9 (Çengel ve ark. 2007) olarak bil-dirilmesine ra¤men, bizim çal›flmam›zda cinsel istis-mara u¤rama yafl› 11.4±4 olarak belirlenmifltir. 86 vak’an›n 12–18 yafl aras›nda olmas›, bu 86 vak’adan 38’inin de 14–15 yafllar›nda olmalar› dikkati çekmifltir. Helen Wu ve arkadafllar›n›n yapt›¤› bir çal›flmada (2003) ergenlerin %21’nin hayatlar› boyunca en az bir kez cinsel sald›r›ya mâruz kald›klar› belirlenmifltir. Er-genlerin cinsel istismar konusunda alg›lar›n›n ve far-k›ndal›klar›n›n daha yüksek olmas› bildirimde bulun-ma oranlar›n›n da yükselmesine neden olabilir (Gla-zer 2008). Gazi Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi’nin

yürüttü¤ü bir çal›flmada ergen cinsel istismar›yla ilgi-li sonuçlarda k›z ergenlerin en s›k karfl› cinsten akran-lar› taraf›ndan istismara u¤rad›kakran-lar› belirlenmifltir.

Çal›flmam›zdaki vak’alarda cinsel dokunma ve cinsel penetrasyon en s›k saptanan istismar tipleri olup, vak’alar›n yaklafl›k %75’inde ruhsal sorunlar saptanm›flt›r. Cinsel istismar›n bâz› tipleri psikiyatrik aç›dan di¤erlerinden daha ciddi sonuçlar do¤urabil-mektedir (Tahiro¤lu ve Avc› 2008).

Vak’alar›n poliklinik baflvurular› s›ras›nda DSM-IV tan› s›n›flamas›na göre yap›lan psikiyatrik de¤er-lendirmelerinde 32 (%25.2) vak’a psikopatoloji tesbit edilmezken, 23 (%18.1) vak’ada TSSB, 13 (%10.2) vak’ada UB, 12 (%9.4) vak’ada depresyon, 24 (%18.9) vak’ada akut stres reaksiyonu, 3 (%2.4) vak’ada DEHB, 6 (%4.7) vak’ada DB, 2 vak’ada (%1.6) TSSB + DB birlikte, 1 (%0.8) vak’ada UB + DB, 7 vak’ada (%5.5) hafif Mental Reterdasyon, 1 vak’ada (%0.8) UB+DEHB birlikte, 3 (%2.4) vak’ada MR+ UB tan›lar› tesbit edilmifltir.

TSSB, akut stres reaksiyonu, UB ve depresyon en s›k konan tan›lard›r. Ço¤ul travmaya mâruz kalmak, istismarc›n›n tan›d›k olmas›, erken yafl, yaflanan sos-yal çevrenin travmatik tecrübeye verdi¤i yan›t, di¤er çocukluk ça¤› travma öyküsü, ebeveyn yoklu¤u veya ebeveynlerde ruhsal hastal›k, TSSB geliflme riskini ar-t›rmaktad›r (Gölge 2005 ). Cinsel istismara u¤rayan çocuk ve ergenlerde majör depresyon, kayg› bozuklu-¤u, TSSB, dissosiyatif bozukluklar, yeme bozuklukla-r›, davran›fl bozukluklabozuklukla-r›, eliminasyon bozukluklabozuklukla-r›, cinsel kimlik bozukluklar› gibi pek çok ruhsal bozuk-luk görüldü¤ü bilinmektedir (Pelcovitz ve ark. 1994, Gidycz ve ark.1993, Moncrieff ve Farmer 1998, Paoluc-ci ve ark. 2001).

DEHB, DB, Mental Retardasyonn gibi di¤er ruhsal bozukluklar›n mevcudiyeti ise ise, literatürde de belir-tildi¤i gibi, çocuklar›n istismara u¤rama riskini artt›r-m›fl olabilir (Spencer ve ark. 2005). Zihinsel engelli ço-cuklar›n kendilerine gösterilen ilgi ve sevgiye olumlu yan›t vermeleri, yarg›lama ve de¤erlendirme yetenek-lerinin yetersizli¤i gibi nedenlerle cinsel iliflki için ya-p›labilecek bir teklifi veya cinsel yak›nlaflmay›, cinsel olarak sömürülebileceklerini bilmeden kabûl edebilir-ler (Morano 2001).

Çal›flmada dikkati çeken bulgulardan biri, 127 ço-cuk ve ergenden yaklafl›k 43’ünün (1/3) okula gitme-mesidir; bu vak’alar›n sâdece alt›s› 6 yafl ve alt›nday-ken, 37’si ise ergen grubunda yer almaktad›r. Okula gitmeyen ergen k›zlarda cinsel istismar daha s›kt›r (Edgardh ve Ormstad 2000). Bu çal›flmada yer alan k›z ergenlerin bâz›lar› istismara u¤rad›ktan sonra âileleri

(6)

taraf›ndan okuldan al›nd›klar›n›, bâz›lar› ise kendile-rinin okulu b›rakt›klar›n› ifâde etmifllerdir. Çal›flma-larda da istismara u¤rayan ergenlerin fliddet içerikli davran›fllara yönelme, fiziksel fliddet, cinsel fliddet göstermenin yan› s›ra, okuldan ve evden kaçma gibi davran›fl sorunlar›n› da s›kl›kla sergilediklerini göster-mektedir (Williams ve Herrera 2007).

SONUÇ

Sonuç olarak cinsel istismar› çocu¤un ve ergenin duygusal, cinsel, sosyal geliflimini bozan, kiflileraras› iliflkilerini etkileyen, özgüvenini sarsan, akut ve kro-nik dönemde travmatik yaflant›lara yol açan karmafl›k bir olayd›r (‹fleri 2008). Bu çal›flmada çocuklarda cinsel istismarla ruhsal bozukluklar aras›ndaki iliflki incelen-mesine ra¤men çocuklu¤unda cinsel istismara mâruz kalan bireylerin eriflkinlik hayat›nda da ruhsal bozuk-luklar aç›s›ndan risk alt›nda oldu¤u bilinmektedir (Helen Wu ve ark. 2003, Fassler ve ark. 2005, Duncan ve ark. 2008). Yan›k ve Özmen (2002) yapt›klar› çal›fl-mada ayaktan tedavi gören psikiyatrik hasta grubun-da çocukluk ça¤› kötüye kullan›m ve ihmâl yaflant›la-r› ile intihar giriflimi, kendine fiziksel zarar verme davran›fl› ve dissosiyatif yaflant›lar aras›nda tan›dan ba¤›ms›z olarak iliflki bulundu¤u tesbit edilmifltir. Di-¤er yandan, çal›flmalarda yeme bozuklu¤u olanlarda çocukluk ça¤› cinsel istismar oran› daha yüksek bu-lunmufltur (Baral ve ark. 1996, Ku¤u ve ark. 2002) Uzun dönemli sonuçlar›ndan biri de cinsel istismara mâruz kalman›n cinsel sald›rganl›¤a dönüflmesidir (fiahiner ve ark. 2001).

Çocuklarda cinsel istismar›n önemli bir halk sa¤l›¤› sorunu oldu¤u unutulmamal› ve uzun dönemde bir grup psikiyatrik bozukluk için risk etmeni olarak ka-bûl edildi¤i ak›lda tutulmal›d›r. Bu nedenle istismar vak’alar›n›n gizli kalmamas›, uygun kurulufllara bildi-rimi, tedavi ve rehabilitasyon çok önemlidir. Ayr›ca ço-cuk ve ergen ruh sa¤l›¤› alan›nda çal›flan uzmanlar›n cinsel istismara ba¤l› oluflabilecek risk etmenlerini ve psikiyatrik bozukluklar› da göz önüne alarak konuyla ilgilenmeleri ve istismara u¤ram›fl çocuk ve ergenleri yak›ndan ve uzun süreli takip etmeleri gerekmektedir.

KAYNAKLAR

American Academy of Pediatrics Committee on Child Abuse and Neglect (1991) Guidelines for the evaluation of sexual abuse in children. Pediatrics; 87: 254–260.

Baral I, Kora K, Yüksel fi, Sezgin U (1996) Cinsel istismara u¤ra-m›fl kad›nlarda kendine zarar verme davran›fl›. Nöropsiki-yatri Arflivi; 33: 49–54.

Conte J, Wolfe S, Smith T (1989) What sexual offenders tell us about prevention strategies. Child Abuse Neglect; 13:

293–302.

Çengel Kültür E, Çuhadaro¤lu Çetin F, Gökler B (2007) Demog-raphic and clinical features of child abuse and neglect cases. Turk J Pediatr; 49: 256–262.

Duncan AE, Sartor CE, Scherrer JF, Grant JD, Heath AC, Nelson EC, Jacob T, Bucholz KK (2008) The association between can-nabis abuse and dependence and childhood physical and se-xual abuse: evidence from an offspring of twins design. Ad-diction; 103: 990–997.

Edgardh K, Ormstad K (2000) Prevalence and characteristics of sexual abuse in a national sample of Swedish 17-year-old-girls. Acta Pediatrica; 89: 310–319.

Fontanella D, Harrington SJ, Zuravin SJ (2000) Gender differen-ces in the characteristics and outcomes of sexually abused preschoolers. J Child Sex Abuse; 9: 21-40.

Fassler IR, Amodoe M, Griffin ML, Clay CM (2005) Predicting long-term out comes for women sexually abused in childho-od: contribution of abuse severity versus family environ-ment. Child Abuse Neglect; 29: 45–58.

Gidycz CA, Coble CN, Latham L, Layman MJ (1993) Sexual as-sault experience in adulthood and prior victimization expe-rience in adulthood and prior victimization expeexpe-rience: A prospective analysis. Psychol Women Quartely; 17: 151-168. Glazer D (2008) Child Sexual Abuse. Rutter’s Child and Adoles-cent Psychiatry, 5th Edition. Rutter M, editor. USA: Balck-well Publishing, 440–458.

Gomes-Schwartz B, Horowitz J, Cardarell, A (1990) (aktaran Glazer 2008), Child sexual abuse: The initial effects. CA: Sage.

Gorey KM, Leslie DR (1997) The prevalence of child sexual abuse: integrative review adjustment for potential response and measurement biases. Child Abuse Negl; 21: 391-398. Gölge ZB (2005) Cinsel Travma sonras› oluflan ruhsal sorunlar.

Nöropsikiyatri Arflivi; 42: 19-28.

Gültekin G, Ruban C, Akduman B, Korkusuz ‹ (2006) Çocuk ve Cinsel ‹stismar. Adli Psikiyatri Dergisi; 3: 9–14.

Helen Wu Z, Berenson AB, Wiemann CM (2003) A profile of adolescent females with a history of sexual assault in Texas: familial environments, rsik behaviors, and health status. J Pediatr Adolesc Gynecol; 16: 207-216

‹fleri E (2008) Cinsel istismar. Çocuk ve Ergen Ruh Sa¤l›¤› Temel Kitab›. Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i, 470–477.

Kaufman J (2007) Child abuse and neglect. Lewis’s Child and Adolescent Psychiatry: A Comprehensive Textbook, 4th Edition. Martin A and Volkmar FR, editors. USA: Lippincott Williams & Wilkins, 1041–1048.

Kendall K, Tackett K (2002) The health effects of child abuse; four pathways by which abuse can influence health. Child Abuse Neglect; 26: 715–729.

Ku¤u N, Akyüz G, Do¤an O, Erflan E, ‹zgiç F (2002) Üniversite ö¤rencilerinde yeme bozukluklar›n›n yayg›nl›¤› ve yeme bozuklu¤u olanlarda benlik sayg›s›, aile ifllevleri, çocukluk ça¤› istismar› ve ihmalinin araflt›r›lmas›. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji (3P) Dergisi; 10: 255–266.

Molnar BE, Berkman LF, Buka SL (2001) Psychopathology, child-hood sexual abuse and other childchild-hood adversities: relative links to subsequent suicidal behaviour in the US. Psychol Med; 31: 965–977.

(7)

Moncrieff, J; Farmer, R (1998) Sexual abuse and the subsequent development of alcohol problems. Alcohol Alcoholism; 33: 592–601.

Morano JP (2001) Sexual abuse of mentally retarded patient: medical and legal analysis for the primary care physician. Primary Care Companion J Clin Psychiatry; 3: 126–135. Paolucci EO, Genius ML, Violata C (2001) A meta-analysis of the

published research on the effects of child sexual abuse. Jour-nal Psychology; 135: 17–36.

Pelcovitz D, Kaplan S, Goldenberg B, Mandel F, Lehane J, Guar-rera J (1994) Post-traumatic stress disorder in physically abused adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 33: 305–312.

Plant M, Plant M, Miller P (2005) Childhood and adult sexual abuse: Relationships with “addictive” or “problem” behav-iours and health. J Addict Dis; 24: 25–38.

Polat O (2000) Çocuk ‹stismar›. ‹stanbul: Adlî T›p Dergisi Yay›nevi, Yay›n No: 290, 2: 207–231.

Polat O (2001) Cinsel ‹stismar, Çocuk ve fiiddet. ‹stanbul: Der-leme Yay›nlar›, 207–314.

Putnam FW (2003) Ten-year research update review: Child sex-ual abuse. J American Acad Child Adolescent Psychiatry; 42: 269–278.

Renteria SC (2005) Sexual abuse of female children and adoles-cents-detection, examination and primary-care. Ther Umsch; 62: 230–237.

Santos JC, Neves A, Rodrigues M, Ferraroo P (2006) Victims of sexual offences: medicolegal examinations in emergency set-tings. J Clin Forensic Med; 13: 300-303.

Spencer N, Devereux E, Wallace A, Sundrum R, Shenoy M, Bacc-hus C, Logan S (2005) Disabling conditions and registration for child abuse and neglect: a population-based study. Pediatrics; 116: 609–613.

fiahin F, ‹fleri E, Pasl› F, Demirel B, Çepik Kuruo¤lu A, Akar T ve ark. (2006) Adolesan ve cinsel isitsmar. I. Ulusal Adolesan Sa¤l›¤› Kongresi Kongre Kitab›; 266–267.

fiahiner MÜ, Yurdakök K, Kavak SU, Çetin ‹ (2001) T›bbi aç›dan çocuk istismar›. Katk› Pediatri Dergisi, 22; 276–285. Tahiro¤lu-Yolga A, Avc› A (2007) Cinsel ‹stismar›. Aysev-Soykan

A, Taner Ifl›k Y, editörler. Çocuk ve Ergen Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar›, ‹stanbul: Asimetrik Paralel, 727–736.

Williams LM, Herrera VM (2007) Child maltreatment and adolescent violence: understanding complex connection. Child Maltreatment 12: 203–207.

www.adli-sicil.gov.tr/istatistikler. eriflim tarihi: 20.06.2009 www.ceza-bb.adalet.gov.tr/mevzuat/maddegerekçe.doc.

eriflim tarihi 20.06.2009

Yan›k M, Özmen M (2002) Psikiyatri poliklini¤ine baflvuran has-talarda çocukluk ça¤› kötüye kullan›m›/ihmal yaflant›lar› ile intihar, kendine zarar verme ve dissosiatif belirtiler aras›n-daki iliflki. Anadolu Psikiyatri Dergisi; 3: 75–87.

Referanslar

Benzer Belgeler

CP’nin 5mg/kg dozda uygulanıp, CP nefrotoksisitesinde total glutatyon ve protein bağlı tiyol düzeyleri böbrek dokusunda araştırılmış olup, CP uygulmasının 1

Kanaatimizce; İsviçre Borçlar Kanunu m.725 hükmünde bulunmayan ve TTK 376/2 hükmünde yer alan, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının zarar sebebiyle üçte

Fakat bir görüşe göre, hükümde açık olarak ifade edilen üretim ve satışa yönelik ol- mama kaydı ifadesi ve greve katılamayacak işçi kadrosunun geniş

düzeltilmesi veya ücretin indirilmesini talep haklarına sahiptir. İş sahibi bu ta- leplerle birlikte müteahhidin kusurunun varlığı halinde, eserdeki ayıpların sebep

MarKHK 45. maddesinde Marka hakkının koruma süresinin dolması ve mar- kanın süresi içinde yenilenmemesi halinde sonra ereceği belirtilmiştir. Yenileme talebinin markanın

Robustness of these results for these sub-indices to different country groupings strengthen our belief that tradability is the key to the validity of weak form

Deneyimler Ifl›¤›nda Sorun Alanlar› ve Ö¤renilecek Dersler" bafll›kl› ‹nsani Geliflme Diyalo¤u Semineri 17 Mart 2011 tarihinde Ankara Üniversitesi E¤itim

ölçümler ile tedavi öncesi yapılan ölçümler sonucunda ise; BDNF ve NPY değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı olmasa da tedavi öncesine göre tedavi sonrası