• Sonuç bulunamadı

Sivas ili koyunculuk işletmelerinin yapısal özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sivas ili koyunculuk işletmelerinin yapısal özellikleri"

Copied!
84
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

SĐVAS ĐLĐ KOYUNCULUK

ĐŞLETMELERĐNĐN YAPISAL ÖZELLĐKLERĐ

Osman Nuri GEZER

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ ZOOTEKNĐ ANABĐLĐM DALI

(2)
(3)

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

SĐVAS ĐLĐ KOYUNCULUK ĐŞLETMELERĐNĐN YAPISAL ÖZELLĐKLERĐ

Osman Nuri GEZER

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Birol DAĞ 2010, Sayfa: 75

Jüri: Prof. Dr. Saim BOZTEPE Doç. Dr. Birol DAĞ

Yrd. Doç. Dr. Yusuf ÇELĐK

Bu çalışma Sivas ilindeki koyunculuk işletmelerinin yapısal özelliklerini belirlemek amacı ile merkez ve 16 ilçeden (4 alt bölge) toplam 330 adet koyunculuk işletmesinde anket yoluyla toplanan bilgilerin değerlendirilmesiyle yürütülmüştür. Đşletme başına koyun sayısı ortalama 186.44 baş olup, bu sayı alt bölgelerde 116.18 ile 270.36 adet arasında değişim göstermiştir. Đşletmelerdeki koyunların yaklaşık % 90’dan fazlası Akkaraman, kalanının ise melez tiplerden oluştuğu tespit edilmiştir. Sivas genelinde yaylacılığın yaygın olduğu, yetiştiricilerin köylerden hariç yaylada da ağıllarının bulunduğu gözlenmiştir. Kuzuların doğum ağırlıkları tekiz doğan erkeklerde ortalama 4.10 kg, ikiz erkeklerde 2.39 kg, tekiz dişilerde 3.22 kg, ikiz dişilerde 2.44 kg olarak belirlenmiştir. Kuzuların sütten kesim yaşı alt bölgelerde ortalama 3.79 ay olarak hesaplanmış, sütten kesim ağırlıkları ise 23.00 kg ile 32.85 kg arasında değişim göstermiştir. Koyunların baharla birlikte meraya çıkarıldıkları ve kar yağıncaya kadar merada otlatıldıkları, kışın ise ağıllara alınarak elde mevcut kesif yemlerle ek yemleme yapıldığı gözlenmiştir. Đl genelinde ortalama yavru atan

(4)

bulunmuştur. Đşletmelerde damızlık seçiminde dayanıklılık, morfolojik yapı ve ırk özelliklerine bakıldığı tespit edilmiştir. Đlk defa damızlıkta kullanma yaşı erkeklerde 20.38 ay, dişilerde 17.09 ay olarak hesaplanmıştır. Damızlıkta kalma süresi ise erkeklerde 3.20 yıl, dişilerde ise 6.03 yıl olarak bulunmuştur. Đşletmelerin hayvancılıkla ilgili her konuda teknik bilgi aldıkları ve sağlık koruma şartlarına uydukları belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Koyun, Koyunculuk Đşletmeleri, Yapısal Özellikler, Irk,

(5)

ABSTRACT

Masters Thesis

THE STRUCTURAL CHARACTERISTICS OF SHEEP FARMS IN SĐVAS PROVINCE

Osman Nuri GEZER Selçuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Animal Science

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Birol DAĞ 2010, Page: 75

Jury: Prof. Dr. Saim BOZTEPE Assoc. Prof. Dr. Birol DAĞ Asist. Prof. Dr. Yusuf ÇELĐK

This study was carried out to determine the structural properties of sheep farms in the province of Sivas by evaluating a total of 330 questionnaire forms these collected from sheep breeding enterprises at the center and 16 districts ( in 4 sub regions ). The mean number of sheep per farm was 184.46 heads and it was changed from 116.18 to 270.36 by the sub regions. It had been identified that more than 90 % of sheep enterprises raised Akkaraman, the rest was composed of hybrid types. Transhumance was common in Sivas and the breeders also had another shelter in highlands except for the village shelters. The average birth weights were determined as 4.10 kg and 2.39 kg for single and twin born male lambs, 3.22 kg and 2.44 kg for single and twin born female lambs respectively. The mean age at weaning was calculated as 3.79 months and the weaning weight of lambs varied between 23.00 kg and 32.85 kg. It was observed that sheep were grazed until the snowfall started and they were kept in the shelters in winter by feeding with additional concentrated feed obtained from the own farms of the enterprises. Aborted ewes ratio was 5.25 % and the overall mean for litter

(6)

been identified that firmness, morphological features and breed characteristics were used as selection criteria. Average first service age was calculated as 20.38 months for males and 17.09 months for females. Stud usage durations were found as 3.20 and 6.03 years for rams and ewes respectively. It was seen that the enterprises received technical information about all subjects related to livestock breeding and they complied with health protection requirements.

Key Words: Sheep, Sheep Farms, Structural Characteristics, Breed, Feeding,

(7)

ĐÇĐNDEKĐLER ÖZET ...i ABSTRACT...iv ÇĐZELGELER LĐSTESĐ...vii 1. GĐRĐŞ ...1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ...3 3. MATERYAL ve METOD ...11

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA...13

4.1. Đşletme ve Đşletmeci ile Đlgili Genel Bilgiler...13

4.2. Barınaklar Đle Đlgili Bilgiler...22

4.3. Yemleme ile ilgili Bilgiler ...31

4.5. Doğumların Başlama – Bitişi ve Bazı Uygulamalar ...39

4.6. Döl Verim Özellikleri ve Kuzu Verimi ...40

4.7. Gelişme Özellikleri...42

4.8. Sağım, Süt Đşleme ve Pazarlama Đle Đlgili Bilgiler ...46

4.9. Kırkım ve Yapağı Verimi ile Đlgili Bilgiler ...47

4.10. Yetiştirme Đle Đlgili Bilgiler...50

4.11. Bitkisel Üretim Đle Đlgili Bilgiler ...53

4.12. Hayvan Sağlığı Đle Đlgili Bilgiler ...53

5. SONUÇ VE ÖNERĐLER...54

6. KAYNAKLAR...57

7. EKLER ...60

(8)

ÇĐZELGELER LĐSTESĐ

Sayfa No:

Çizelge 4.1. Đncelenen işletmelerde işletme sahibinin yaşı, işletmenin toplam

ve sulu arazi varlığı...13

Çizelge 4.2. Đncelenen işletmeler, ortalama koyun sayıları ve koyunların ırkları ...15

Çizelge 4.3. Sığır bulunduran işletmeler ve sığır sayıları...16

Çizelge 4.4. Koyunculuk dışında başka işle uğraşma oranı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı desteklerinden yararlanma durumları...17

Çizelge 4.5. Đşletme sahiplerinin eğitim düzeyleri ve koyunculuk yapılan süre ...18

Çizelge 4.6. Đşletmede Çalışanlar ve Sayıları ...19

Çizelge 4.7. Üretime çocuk ve kadınların etkisi, işletmecinin sosyal güvence durumu ve yetiştirici örgütlerine üyelik...19

Çizelge 4.8. Teknik bilgi alma durumu ve teknik bilgi kaynakları...21

Çizelge 4.9. Đşletmelerin kuzu sayıları ve bölgeler ortalaması ...22

Çizelge 4.10. Đncelen işletmelerde barınakların yapı özellikleri...23

Çizelge 4.11. Barınak mülkiyeti, barınak tipi, ek tesisler ve barınakların kapasitesi ..25

Çizelge 4.12. Barınakların yeri, baca yüksekliği ve pencere sayısı ...26

Çizelge 4.13. Pencerelerin yerden yüksekliği, menteşe yönü, barınak tabanı ve duvar yapı malzemesi...27

Çizelge 4.14. Çatı yapı malzemesi, suluk yapı malzemesi, sulama şekli ve sıklığı ....29

Çizelge 4.15. Yemlik ölçüleri ...30

Çizelge 4.16. Doğumdan sonra kuzulara yem ve su vermeye başlama ...31

Çizelge 4.17. Koyunların meraya çıkış tarihi, meraya çıkış şekli ve meradan yararlanma durumu ...32

Çizelge 4.18. Đşletmelerde çoban sayısı ve çobanın durumu...34

Çizelge 4.19. Koçun sürüde bulunma durumu ve koç katım mevsimi ...35

Çizelge 4.20. Koyun/koç oranı, koç katımı bitiş tarihi ve koyunların koça gelme zamanı...37

Çizelge 4.21. Koç katım yeri ve koç katımında ek yemleme durumu ...38

Çizelge 4.22. Doğumların başlama ve bitiş zamanı, gün içinde gerçekleşme durumu ...39

(9)

Çizelge 4.23. Sorunlu doğmuş kuzuya yardım durumu, zor doğum yapan

koyun sayısı...40

Çizelge 4.24. Alt bölgelere göre koç altı koyun sayısı, kısır koyun sayısı, çoğuz doğuran koyun sayısı, yavru atan-kuzusu ölen koyun sayısı ve doğan kuzu sayısı...41

Çizelge 4.25. Kuzuların ortalama doğum ve sütten kesim ağırlıkları...42

Çizelge 4.26. Kuzuların pazarlama ağırlığı ve yaşı ...44

Çizelge 4.27. Kuzuların pazarlama yaş oranları, ergin koç ve koyun ağırlığı...45

Çizelge 4.28. Sağım ve emiştirme durumu...46

Çizelge 4.29. Kırkım ile ilgili bilgiler ...47

Çizelge 4.30. Kırkımcı, kırkım yeri, banyo durumu ve dezenfeksiyonla ilgili bilgiler...49

Çizelge 4.31. Hayvanlarda kızgınlık belirleme, gelişme takibi ve kuzulara yem verme ...50

Çizelge 4.32. Damızlık temini, damızlığa ayırma yaşı, ilk defa damızlıkta kullanma yaşı ve damızlıkta kalma süresi...51

(10)

1. GĐRĐŞ

Ülkesel veya bölgesel düzeyde yapılması düşünülen her türlü çalışmaya öncelikli olarak envanter çalışmaları temel teşkil etmektedir. Bu arada yetiştirici düzeyinde ıslah ve çevre faktörlerinin iyileştirilmesine yönelik yapılacak bütün çalışmalarda başarılı olabilmek doğrudan doğruya yetiştiricilerin katılımlarına bağlıdır. Yetiştiricilerin katılımları ise ancak, yapılacak çalışmaların onların ihtiyaçlarından köken alması durumunda sağlanabilir. Yetiştiricilerin hangi noktalarda nelere ihtiyaçlarının olduğunu belirlemenin yolu ise ankete dayalı envanter çalışmalarıdır. Hayvancılık işletmelerinde karlılığın artırılması noktasında yapılması gereken ilk uygulamalar çevresel düzenlemelere yönelik olmalıdır. Đşletmelerde çevre faktörleri iyileştirildikçe genotipin de buna paralel olarak iyileştirilmesi gerekmektedir.

Bu çalışma ile Sivas ilinde koyunculuk ile uğraşan işletmelerde hayvan mevcudunun ilçeler bazında genotiplere göre dağılımları, karşılaşılan sorunların ilçelere ve işletme büyüklüklerine göre değişip değişmediği, il düzeyinde en sık karşılaşılan sorunlar, üretimde girdi kullanımı bakımından gözlenen farklılıklar ile ilgili mevcut durumun ortaya konulması amaçlanmıştır.

Sivas ili 2848767 ha yüzölçümüne sahiptir ve bunun 1216707 ha’ ı işlenen tarım alanı, 1207916 ha’ ı ise çayır ve mera arazisidir. Đlde 64627 adet tarım işletmesi bulunmakta olup, işletme başına ortalama 79 da arazi düşmektedir. Đlde tarım işletmeleri genellikle bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmakta ve bu işletmelerin oranı da % 87’ yi bulmaktadır. Bu işletmeleri sırasıyla % 10’ la yalnızca bitkisel üretim yapan işletmeler ve % 3’ le yalnızca hayvansal üretim yapan işletmeler izlemektedir. Đl Master Planında Sivas dört agro-ekolojik alt bölgeye ayrılmıştır. Bu bölgeler; 1. alt bölge: Şarkışla, Kangal, Altınyayla, Ulaş, 2. alt bölge: Sivas Merkez, Zara, Doğanşar, Hafik, Yıldızeli, Đmranlı, 3. alt bölge Gemerek, Gürün, Divriği, 4. alt bölge Suşehri, Koyulhisar, Akıncılar, Gölova’ dır (Anonim, 2004).

Yıllar itibarı ile Türkiye kırmızı et üretiminin % 0.62’ si, süt üretiminin ise yaklaşık olarak % 2.15’ i Sivas ilinden karşılanmaktadır. Đlin arazi varlığı incelendiğinde, Sivas’ta çayır mera alanlarının oranının yüksek (% 42.4) olduğu, bunun da hayvancılık için iyi bir potansiyel oluşturduğu görülür. Arazilerin alt

(11)

bölgeler bazında dağılımına bakıldığında en fazla tarım ve mera arazisine sahip bölgenin Sivas- Zara II. alt bölgesi olduğu görülmektedir.

Đlin büyükbaş et üretimi 1885.80 ton olup, üretimin % 87.47’ si II. alt bölgede yapılmaktadır. I. alt bölgede gerçekleşen üretim ise toplam üretimin % 5.15’ i dir. IV. ve III. alt bölgeler ise sırasıyla üretimin % 4.22 ve % 3.16’ sını gerçekleştirmektedirler. Büyükbaş et üretiminde görüldüğü üzere II. alt bölgede yoğunlaşma olmuştur. Bu duruma paralel olarak, özel sucuk ve pastırma imalathanelerinin de II. alt bölgede yoğunlaştığı belirlenmiştir.

Sivas ilinin küçükbaş et üretimi ise 232.389 ton olup en fazla üretim büyükbaş et üretiminde olduğu gibi % 61.46 ile II. alt bölgede gerçekleşmektedir. I. alt bölgede üretimin % 18.33’ ü gerçekleştirmekte ve bunu % 12.56’ ile III. alt bölge ve % 7.65 ile IV. alt bölge izlemektedir. En az üretimin yapıldığı yer ise IV. alt bölgedir.

Sivas ilinin süt üretimi 215283 ton olup, en fazla üretim yapan alt bölge % 57.97 ile II. alt bölgedir. I. alt bölgedeki üretim ise toplam üretimin % 17.10’ u dur. III. ve I. alt bölgelerde sırasıyla üretimin % 13.85 ve % 11.8’ i gerçekleşmektedir. Büyükbaş et üretiminde olduğu gibi süt üretiminde de yoğunlaşma II. alt bölgededir.

Sivas ilinde hayvan besiciliği özellikle kurban bayramında Kayseri, Đstanbul, Ankara vb. Đllerde satılmak üzere yapılmaktadır. Besicilik için hayvanlar çiftçilerden veya hayvan pazarından temin edilmektedir. Bu pazarlardan özellikle Kayseri ilindeki pastırma- sucuk imalathaneleri canlı hayvan almaktadır. Canlı hayvanların yem Đhtiyacı Konya ve Kayseri’ deki Yem Fabrikalarından karşılanmaktadır.

Đlin küçükbaş süt üretimi 2009 yılı verilerine göre 8086.85 tondur. En fazla üretim % 33.01 ile III. alt bölgede gerçekleşmektedir. Bunu % 32.08’ ile I. alt bölge izlemektedir. II. alt bölgede üretimin % 27.88’ i ve IV. alt bölgede % 7.03’ ü gerçekleşmektedir. Ayrıca, yılda toplam olarak 485.97 ton yün-kıl üretilmektedir. En fazla yün-kıl üreten bölge II. alt bölgedir. Koyun varlığının yıllar itibariyle düşüş içerisinde olması nedeniyle yapağı üretiminde de büyük düşüş olmuştur.

2009 yılı verilerine göre Sivas’ta anaç koyun varlığı 186127 başdır (Anonim, 2009). Aynı yıl için Türkiye anaç koyunvarlığının toplamı ise 14780146 adet olup, Sivas’ ın bu rakamdaki payı % 1.2’ dir. Sivas ilinde yetiştirilen koyunların % 97’den fazlasını yerli koyun ırkı olan Akkaraman, keçilerin ise tamamına yakınını yerli ırk

(12)

Son yıllarda küçükbaş hayvan populasyonunda meydana gelen hızlı azalma; meraya olan baskının azalması nedeniyle mevcut populasyon için mera olanaklarının belli ölçüde de olsa iyileşmesi sonucunu doğurmuştur. Bu durum sektörde pazara yönelik hayvansal üretimin artacağı beklentisini oluşturmaktadır. Bu artış gerçekleştiğinde ıslah çalışmalarına olan talebin artması beklenebilir.

Sivas ilinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kaynaklı projelerle damızlık koyun ve koç dağıtımı yapılarak, eldeki mevcut koyun ırkının daha yüksek verimli ırklara dönüşümü teşvik edilmektedir.

Bu çalışmada, Sivas ili Merkez ve ilçelerinde bulunan koyunculuk işletmelerinin genel sosyal durumu, tarımsal işletme yapısı, işletme büyüklüğü, alet ekipman varlığı, yem bitkileri üretimi, yemleme, işletme kayıtları, hayvanların bakım ve beslenmesi, sağım, sütün pazarlanması ve sağlık koruma ile ilgili veriler anket yoluyla toplanmış olup, toplanan bu veriler ışığında işletmelerin mevcut durumları, sorunları ve eksiklikleri tespit edilerek bu sorunların giderilmesi için önerilerde bulunulmuştur.

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

Yarkın (1953), yurdumuzda iklim koşullarına bağlı olarak koyunların ağılda kalma sürelerinin çok değiştiğini, Orta ve Kuzey-Doğu Anadolu illerinde koyunların, 3-5 ay ağılda kaldıkları halde kıyı bölgelerde bu sürenin çok kısa olduğunu bildirmiştir. Kışı hafif geçen bölgelerde ağılların bir tarafı açık ve hafif materyalden yapılması gerektiğini, kışı sert geçen bölgelerde ise ağılların her tarafının kapalı olması gerektiğini belirtmiştir.

Sönmez (1966), koç katım zamanını iki etmenin etkilediğini, bunlardan birinin koyunların kızgınlık göstermeye başladığı zaman ve diğerinin ise, iklim koşulları ve pazar durumunun olduğunu belirtmiştir. Araştırmacı genel olarak koyunların kuzey yarımkürede yaz ve sonbaharda, güney yarımkürede ise kışın kızgınlık gösterdiklerini kaydetmiştir. Araştırıcı ülkemiz kuzey yarım kürede bulunduğundan, koç katımının yaz başlarından sonbahara kadar yapıldığını, Batı Anadolu’da koç katımının erken, Doğuya gidildikçe geç yapıldığını belirtmiştir. Araştırıcı ülkemiz koyun yetiştiricilerinin serbest koç katımı uyguladıklarını ve bu yöntemde koyun sayısına yetecek kadar koçun sürüye katıldığını ve kızgınlık gösteren koyunların herhangi bir

(13)

koç tarafından aşıldığını bildirmiştir. Araştırıcı sürüde bir koça düşen koyun sayısının 20-25 arasında olmasının gerektiğini, eğer sürüde yeter sayıda koç bulunmazsa kısırlık oranının % 20-25’ e kadar çıkabileceğini ve sürüdeki koç sayısı yeterli ise kısırlık oranının % 5 dolaylarında kalacağını bildirmiştir. Sönmez’ e göre koyunlar diğer çiftlik hayvanlarına nazaran kanaatkar ve kaba yemleri iyi değerlendiren ve kolay beslenen hayvanlardır. Koyunların kaba ve yüksek otlardan çok, seyrek ve ince otlardan hoşlandıklarını, bu nedenle kuzulama mevsimi ve sert kış ayları dışında koyunlara fazla yem vermeye gerek olmadığını bildirmektedir. Araştırıcı genel olarak koyunlara çok az kesif yem verildiğini ve sadece koç katım öncesi, gebelik ve laktasyon döneminde koyunlara, koç katım döneminde koçlara ve besi kuzularına kesif yem verilmesi gerektiğini bildirmiştir.

Açıl ve Demirci (1976), Orta Anadolu’da koyunculuk işletmelerinin ortalama koyun varlıklarını 72 baş olarak, küçük olarak sınıflandırılan işletmelerin ise ortalama 33 baş koyuna sahip olduklarını, Türkiye genelinde ise koyunculuk işletmelerinde ortalama koyun varlığının 44 baş olduğunu bildirmişlerdir.

Örkiz (1978), Türkiye koyun ırkları, koyun eti üretim, tüketim ve pazarlanması konulu araştırmasında Türkiye’ deki koyunculuk işletmelerini sürü işletmeleri ve köylü koyun işletmeleri olarak sınıflandırmıştır. Sürü işletmelerinde tek başına bir aile veya şahsın, 50 – 300 baş ya da daha çok koyuna sahip olduğunu ve bu işletmelerin sermayeye dayalı işletildiğini bildirmiştir. Bu işletmelerde sürüler, çobanların idaresinde bahar ve yaz aylarında yayla ve meralarda, kışın ise ağıllarda bakılmaktadır. Köy sürülerinde ise koyunların yazın köy çobanı veya çobanları tarafından evlerden toplanarak köy merasına götürülüp, akşam geri getirilmektedir. Araştırmacıya göre ülkemizdeki koyun ve keçi varlığının % 60-70’ini bu tür işletmeler oluşturmaktadır.

Çetinkaya’ ya (1982) göre Ege Bölgesi illerinde köylerin konumları dikkate alındığında dağ köylerinde hayvancılık, ailelerin birinci derecede gelir kaynağını oluşturmakta ve hayvancılık içinde de koyunculuk başta gelmektedir. Araştırıcı, Ege illerinde koyun yetiştiriciliğinin ekstansif yapıda olduğunu, sürü bileşiminin anaç koyun, toklu, damızlık kuzu ve koçlardan oluştuğunu ve sürü içindeki oranlarının ise, % 62.30 anaç koyun, % 14.40 toklu, % 19.60 damızlık kuzu ve % 3.70’ inin koç olduğunu bildirmiştir. Araştırmacı Đzmir, Aydın ve Manisa illerinde ortalama sürü büyüklüğünü Đzmir ilinde 130.32 adet, Aydın ilinde 86.28 adet, Manisa ilinde ise

(14)

ve dayanıklılığa bakıldığını, damızlıkta kullanma yaşının erkek ve dişi kuzular için 1.5-2 yıl arası olduğunu, koyunların ortalama damızlıkta kullanılma sürelerinin 3.95 yıl olduğunu bildirmiştir. Koyunların beslenmelerinin meraya dayanmakta olduğunu ancak kış aylarında ek yemleme yapıldığını ifade etmiştir.

Özcan (1990), yüksek kaliteli yapağı elde etmek için ağılda bağıl nem değerinin % 80’ i geçmemesi gerektiğini, duvar yüksekliğinin kapalı ağıllarda 2.70-4.25 m, açık ağıllarda ise 2.25-2.70 m olması gerektiğini belirtmiştir.

Sönmez ve ark. (1990), Batı Anadolu ve Trakya bölgelerinde köy orta malı ve kiralık mera kullanma açısından yerli ırklar ile geliştirilmiş tipleri yetiştiren koyunculuk işletmeleri arasındaki ayrımın önemli olmadığını bildirmişlerdir. Çoban sayısı bakımından yeni ırkları yetiştiren işletmeler ile yerli ırkları yetiştiren işletmeler arasında fark olmadığı, çobanın aileden olma durumu bakımından işletme tipleri arasında Aydın ili dışında önemli bir ayrım olmadığı bildirilmiştir. Araştırıcılar bölgede hane halkı sayısının 4–8 arasında, arazi varlığının 30–160 da arasında, anaç koyun varlığının 50–120 baş arasında olduğunu ve koyun yetiştiriciliği yanında öz tüketime yönelik olarak keçi ve inekte yetiştirildiğini, koyunların tamamına yakınının merada otlatıldığını, çobanın aileden olma yüzdesinin oldukça yüksek olduğunu, koç katımının genel olarak serbest şekilde olduğunu ve süresinin 1.5 ay ile 3 ay arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Koç altı koyun başına doğan kuzu sayısının 0.69-1.06, kısırlık oranının % 1.30-12.46, kuzu ölüm oranının % 5-20 arasında olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmacılar kuzuların sütten kesim ağırlığının 30 kg civarında, sütten kesim yaşının 2.91-3.75 ay, pazarlama ağırlığının 23.20-30.52 kg, pazarlama yaşının 3-3.77 ay olduğunu belirtmişlerdir.

Karaca ve ark. (1993), Doğu Anadolu Bölgesi koyunculuk işletmelerinde ortalama işletmeci yaşını 49.42 olarak bulmuşlardır. Araştırmacılar Doğu Anadolu’ da yaptıkları çalışmada işletmelerin sahip oldukları toplam arazi büyüklüğünü ortalama 116.20 da olarak bildirmişlerdir.

Okuroğlu ve Yağanoğlu (1993), ağıl içi faydalı alan içerisinde koyun için ayrılan alanın 0.8-1.00 m² arasında olması gerektiğini belirtmişlerdir. Araştırıcılar hayvanların genetik yapısının hayvansal üretimi % 30 oranında, çevre koşullarının ise % 70 oranında etkilediğini bildirmişlerdir. Hayvanların sağlık durumları ve verimlerinin genellikle barınak içi çevre koşulları ile sıkı bir ilişkisi olduğunu

(15)

belirtmişlerdir. Bu nedenle hayvanların genetik verim yeteneklerinden yeterince yararlanabilmek için uygun çevre koşullarında yetiştirilmeleri gerektiğini bildirmişlerdir.

Akçapınar ve ark. (1998), Akkaraman kuzularının ortalama doğum ağırlığını 4.80 kg, sütten kesim ağırlığını (90 gün) 24.20 kg ve 180. gün canlı ağırlığını 35.90 kg olarak bildirmişlerdir. Yetiştiricilerin kuzuları sütten kestiklerinde sattıklarını da belirtmişlerdir.

Direk ve ark. (2000), Konya ilindeki koyunculuk işletmelerinin yapısal özelliklerini saptamaya yönelik yaptıkları çalışmada; Konya ilinde hakim koyun ırkının Akkaraman olduğunu, bunun yanında melez tiplere de rastlandığını, damızlık seçiminde morfolojik yapıya bakıldığını, ilkine damızlıkta kullanma yaşının 17-20 ay ve damızlıkta kullanma süresinin 3-3.5 yıl olduğunu bildirmişlerdir. Đşletme sahiplerinin yaş ortalamasını 49.20, hane halkı sayısını ise 6.93 olarak tespit etmişlerdir. Đşletmelerdeki koyun ağıllarının kapalı ve yarı açık olmak üzere iki şekilde yapıldığını, küçük isletmelerdeki barınakların % 76.60’ ının yapı malzemesinin kerpiç, % 23.40’ ının taş, büyük işletmelerdeki barınakların ise % 6.67 briket, % 66.67 kerpiç, % 36.60’ ının taş olduğunu bildirmişlerdir. Küçük işletmelerin büyük bir kısmında ot ve kesif yem depolarının bulunduğu bildirilmiştir.

Dellal ve Aydın (2001), Artvin Đlinde koyun yetiştiriciliğinin bazı yapısal özelliklerini incelemişlerdir. Koyunculuk işletmelerinde yapısal özellikler olarak üretim sistemleri, barınak özellikleri, yayla ve mera kullanımı, su kaynakları, çoban kullanımı, kış bakımı ve beslemesi, sürü sağlığını koruma uygulamaları ve koç katımı, kuzulama, sağım, kuzu büyütme ve kırkım dönemine ilişkin özellikleri ve uygulamaları araştırılmıştır. Đlde koyun yetiştiriciliğinin esas olarak yaylacılık tarzında yapıldığını, yetiştirilen koyun ırklarının ise çoğunlukla Hemşin ve Akkaraman olduğunu, yaylaya farklı nedenlerle çıkmayan işletmelerin ise köy orta malı meralardan yararlandıklarını saptamışlardır. Araştırıcılar, koyun ağıllarının köy merkezi ile birlikte yoğunluklu olarak yaylada da bulunduğunu, ağıl yapımında ahşap malzemelerin kullanıldığını, bu yüzden koyun ağıllarının yetiştiricilik açısından uygun koşullar taşımadıklarını, işletmelerin su ihtiyacını kışın çeşmeden, yazın ise doğal su kaynaklarından karşıladıklarını, işletmelerin çoban ihtiyacını kendi aile bireylerinden karşıladıklarını ancak kuzu büyütme döneminde düşük oranda da olsa kiralık çoban kullanan işletmelerin var olduğunu bildirmişlerdir. Artvin ilinde koç katımının Ekim ayında başlayıp, Kasım ayı sonlarına kadar sürdüğünü, koç katımının serbest şekilde

(16)

olduklarını, sürülerdeki koç-koyun oranının 1/24 olduğunu, ilde kış şartlarının çok ağır geçtiğini ve kışın koyunların beslenmesinde ağırlıklı olarak kuru ot ile birlikte düşük düzeyde arpa ve fabrika yeminin de verildiğini, doğumların genel olarak Mart ayında başlayıp, Nisan ayında sona erdiğini bildirmişlerdir. Araştırmacılar işletme başına ortalama sürü büyüklüğünü Artvin merkezde 91.70 baş, Şavşat, Yusufeli ve Ardanuç ilçelerinde ise ortalama 137.37 baş olarak tespit etmişlerdir. Araştırmacılar Merkez, Şavşat, Yusufeli ve Ardanuç ilçelerinde ortalama koyunculuk yapılan süreyi sırasıyla 17.80 yıl, 18.82 yıl, 19.25 yıl ve 16.68 yıl olarak hesaplamışlardır. Đl genelinde ise bu sürenin ortalama 18.14 yıl olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmacılar ilde ilkine damızlıkta kullanma yaşının dişilerde 18, erkeklerde ise 17 ay olduğunu, damızlıkta kalma süresinin erkeklerde 5 yıl, dişilerde ise 6.5 yıl olduğunu bildirmişlerdir.

Dellal ve ark. (2002), GAP Bölgesinde küçükbaş hayvancılığa yer veren tarım işletmelerinin % 98.90’ ının köylerde yerleşik tarzda yapıldığını, yaylacılık şeklindeki üretim tarzının düşük düzeyde (% 15.10) olduğunu, işletmelerin koyunculukla uğraşma sürelerinin ortalama 43.90 yıl olduğunu, barınakların büyük oranda şahıs malı ve genel olarak eve bitişik veya evin altında inşa edildiğini, köydeki su kaynaklarının büyük oranda çeşme suyu olduğunu, meraların esas olarak köy orta malı ve köy merkezine yakın olduğunu bildirmişlerdir. Mera ve yaylada otlatma dışındaki yem kaynaklarının sırasıyla dane yem (% 100), saman (% 100), anız (% 80.50), fabrika yemi (% 100), ve silaj (% 0.40) olduğu çobanların genellikle aile içerisinden sağlandığı, aşım döneminin başlangıcı ve bitişinin Haziran-Temmuz, Ağustos-Eylül ve Ağustos-Ekim, Ekim–Kasım ayları olduğu bildirilmiştir. Bölgede ilkine damızlıkta kullanma yaşı ve damızlıkta kalma süresi sırasıyla 18.30 ay, 6.60 yıl olarak bildirilmiştir. Đşletmelerin % 88.80’ inde ağıllarda dezenfeksiyon yapıldığı ve tamamında koruyucu aşı yapıldığı saptanmıştır. Araştırmacılar bölgede küçükbaş hayvanlardan elde edilen ürünler içinde en büyük payı sütün aldığını ve işletmelerde elde edilen sütün pazarlama oranının % 68.57 olduğunu, işletme büyüklüğü arttıkça süt üretimi ve sütün pazarlama oranının da arttığını belirtmişlerdir. Küçükbaş hayvanlardan elde edilen sütün % 52.51’ inin peynir, % 27.39’ unun yoğurt, % 10.23’ ünün içme sütü ve % 9.87’ sinin ise tereyağı olarak değerlendirilmekte olduğunu bildirmişlerdir.

Yenigün ve Tüzün (2002), GAP illerinde en önemli iki ırkın, Akkaraman ve Đvesi olduğunu (% 75 ve % 25), Haziran ve Ekim aylarında yapılan serbest koç katımından sonra, Aralık-Mart aylarında kuzulamanın gerçekleştiğini, kuzuların 2–2.5 ay süt emdikten sonra sütten kesilerek meraya dayalı büyütmeye tabi tutulduğunu ve

(17)

mera dönüşü kuzuların ya besicilere satıldığını ya da kışlatılarak ertesi bahar meralanmasından sonra satıldığını bildirmişlerdir.

Aktürk ve ark. (2005), Çanakkale Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğine üye olan süt keçiciliği işletmelerinde süt maliyetinin belirlenmesine yönelik yapmış oldukları çalışmada, birliğe üye olan işletmelerin ortalama hayvan sayılarının 124.20 adet olduğunu bildirmişlerdir. Araştırıcılar yetiştiricilerin ortalama arazi varlığının 286.73 dekar olduğunu belirtmişlerdir. Keçilerin ekonomik ömrünün 6.87 yıl, oğlaklama oranının % 138 olduğunu tespit etmişlerdir.

Bostancı (2006), Kırıkkale ilinde yaptığı araştırmada Delice ve Balışeyh ilçelerindeki koyun barınaklarında çatı malzemesi olarak büyük oranda kiremit kullanıldığını (% 73.33 ve % 70.00), toprak çatı malzemesinin en yoğun olarak Keskin (% 73.33), tahta çatı malzemesinin ise Delice (% 3.33) ilçesinde kullanıldığını bildirmiştir. Suluk materyali olarak ise metal, tahta, plastik ve beton malzemeler kullanıldığını, işletmeler genelinde metal, tahta, plastik ve beton suluk kullanma oranlarının sırasıyla % 4.44, % 35.56, % 56.67 ve % 3.33 olduğunu ve en yaygın olarak kullanılan suluk materyalinin plastik olduğunu bildirmiştir. Araştırmacı plastik suluk olarak daha çok leğen, yarıya ayrılmış plastik bidonlar ve plastik varillerin kullanıldığını belirtmiştir. Çalışmada koyunculuk işletmelerinin ortalama sığır sayısı 7.30 baş olarak bildirilmiştir. Delice, Keskin ve Balışeyh ilçelerinde işletmelerin tamamında sağımın aile üyeleri tarafından yapıldığı, sağımı yapanların % 86.89’ unun kadın, % 13.11’ inin ise hem kadın hem çocuklar olmak üzere aile üyeleri olduğu belirtilmiştir. Ortalama işletmeci yaşı 32.55 olarak bildirilmiştir. Kırıkkale ilinde koyunculuk işletmelerinin % 94.44’ ünün kar olmaması durumunda kışın meradan yararlandıklarını, bu durumun da mera alanlarının köylere yakın olması ile açıklanabileceğini bildirmiştir. Araştırmacı meradan yararlanmayan işletmelerin oranının % 5.56 olduğunu, bu durumun ise esas olarak kar durumu, işletmelerin bulundukları yerlerde meraların köye uzaklığı, işletmelerin yeterli iş gücüne sahip olmamaları, meraların yetersiz veya hiç olmaması gibi faktörlere bağlı olabileceğini belirtmiştir. Đlde koç katım zamanının Haziran – Ekim ayları arasında değiştiği, koç katımı bitiş zamanının da Eylül-Aralık ayları arasında değiştiğini bildirmiştir. Buna karşın ilçeler genelinde koç katımı bitiş tarihinin yoğunluklu olarak Ekim ayı (%

(18)

işletmelerin oranlarının sırasıyla % 10.11, % 23.60 ve % 1.12 olduğunu bildirmiştir. Araştırmacı doğumdan 19 gün sonra kuzulara yem verildiğini bildirmiştir.

Günal (2006), Tekirdağ ilinde yaptığı araştırmada ağılların duvar kalınlıklarının 18 ile 50 cm arasında değiştiğini ve ağılların % 94.50’ sinde ise duvar kalınlığının 18 cm ile 25 cm arasında olduğunu belirtmiştir. Duvar yapı malzemesi olarak araştırma ağıllarının % 50’ sinin tuğla, % 39’ unun briket, % 5.5’ inin taş ve % 5.5 ‘ inin de aynı ağılda kerpiç ve tuğlayı ortak kullandıklarını bildirmiştir. Araştırmacı kolay temin edilmesi ve yapılması nedeniyle ağılların % 89’ unda yapı malzemesi olarak tuğla ve briket kullanıldığını belirtmiştir. Đncelenen ağılların % 56’ sında duvarların iç ve dış yüzeylerinin sıvasız, % 33’ ünde duvarın dış kısmının sıvalı, içi sıvasız, % 5.5’ inde de içerisi sıvalı, dışarısının sıvasız olduğunu bildirmiştir. Araştırmacı bu çalışmada ağılların önemli bir bölümünde ağıl içinde sabit yemlikler ve kesif yemlemede kullanılan seyyar yemlikler kullanıldığını, seyyar yemliklerin uzunluğunun 200-280 cm, genişliğinin 35-45 cm ve derinliğinin 40-50 cm arasında değiştiğini bildirmiştir. Araştırmacı duvara sabitlenmiş tek taraflı yemliklerin % 72.20’ sinde hayvanlar için yeterli yemlik uzunluğunun ayrılmadığını gözlemiştir. Seyyar yemliklerin genişliklerinin de araştırma ağıllarının % 44.40’ ında uygun genişlikte olmadığını bildirmiştir. Az hayvana sahip ağıllarda ise yemlemenin % 16.60 oranında zeminde yapıldığını tespit etmiştir. Bu durumun, yemlemenin sağlıklı yapılmasını engellediğini belirtmiştir.

Dayan (2007), Norduz Koyunu yetiştiriciliği hakkında yaptığı çalışmada, Norduz Bölgesinde kış mevsiminin uzun sürmesinden dolayı Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında olmak üzere 3-4 ay boyunca hayvanların ağıllarda yemlendiğini, yem olarak ta genellikle yaz döneminde hazırlanan otların (yonca, çayır otu, buğday sapı veya arpa samanı) ve çok az miktarda da kesif yem verildiğini bildirmiştir. Araştırmacı Norduz Koyunu üzerine yaptığı çalışmada kuzulara ait doğum ağırlığını en az 2 kg, en çok 5 kg ve ortalama 2.70 kg olarak bildirmiştir. Kuzuların sütten kesim ağırlığını ise en az 12 kg, en çok 27 kg ve ortalama 19.77 kg olarak bildirmişlerdir. Araştırmacı işletmelerde kısırlık oranını % 7.61, yavru atma oranını, % 7.65, koçaltı koyun başına düşen kuzu sayısını 0.62, dişi kuzuların ilk damızlıkta kullanma yaşını 13 ay, erkek kuzuların ise ilk damızlıkta kullanma yaşını 19 ay ve ilk hafta ölen kuzuların oranını % 4.71 olarak bildirmiştir.

Bilginturan (2008), Burdur ilinde yaptığı çalışmada, Koyunculuk işletmecilerinin % 59.80’ i bir ilaç kullanacağı zaman bir serbest veteriner hekimden,

(19)

% 38.10’ u Tarım Đl veya Đlçe Müdürlüklerinden, % 1.00’ inin köydeki başka işletme sahiplerinden bilgi aldığını belirlemiştir. Keçicilik işletmelerinin % 82.50’ sinin veteriner hekimlerden, % 15.00’ inin Tarım Đl veya Đlçe Müdürlüklerinden, % 2.50’ sinin ise köydeki diğer işletme sahiplerinden bilgi aldığını bildirmiştir. Burdur ilinde koyunculuk işletmelerinin % 91.80’ inde zeminin toprak, % 6.20’ sinde beton ve % 1.00’ inde ise çeşitli kaplama materyali olduğunu bildirmiştir. Keçicilik işletmelerinde ise taban materyalinin % 90.00 oranında toprak, % 7.50 oranında beton ve % 2.50 oranında kaplama olduğunu belirtmiştir. Araştırmacı koyunculuk işletmelerinde, kısırlık oranını % 7.72, kuzu ölüm oranını % 7.57 olarak bildirmiştir. Keçicilik işletmelerinde aynı oranları sırası ile % 10.17 ve % 10.73 olarak bildirmiştir.

Dönmez (2008), Bursa ilinde yaptığı çalışmada işletmelerin % 70.20’ sinin aileden, yaklaşık % 30.00’ unun ise geçici çoban kullandıklarını (ortak çoban kullanımı, mevsimlik çoban kullanımı v.b.) bildirmiştir.

Özkan (2008), Viranşehir ilçesinde yaptığı çalışmada Akkaraman kuzularının 90 günlük canlı ağırlık ortalamalarını 26.50 kg, 0-90 gün arası günlük ortalama canlı ağırlık artışını 294.40 gram olarak bildirmiştir. Sütten kesim ağırlığı ve günlük canlı ağırlık artışının cinsiyete göre değiştiğini de belirtmiştir. Araştırmacı Akkaraman ırkında canlı ağırlığı koyunlarda 45-55 kg, koçlarda ise 75-90 kg olarak bildirmiştir. Canlı ağırlığın mera durumu ve yaşa göre değişim gösterdiğini de belirtmiştir. Đlçede kırkımın Nisan ayının sonlarına doğru başlayıp, öncelikle koçlar, toklular ve kısır koyunların daha sonra doğuran koyunların kırkıldığını bildirmiştir.

(20)

3. MATERYAL ve METOD

Araştırmanın materyalini Sivas ili Merkez ve 14 ilçede mevcut koyunculuk işletmelerini temsilen örnekleme yöntemiyle belirlenen, Sivas Damızlık Koyun - Keçi Yetiştiricileri Birliği’ne üye 330 adet koyunculuk işletmesinden anket yoluyla derlenen orijinal veriler oluşturmuştur. Anketler araştırmacı tarafından işletmeler dolaşılarak karşılıklı görüşmeler ve gözlem sonucunda doldurulmuş olup, anket çalışması 2009 yılı Nisan-Ekim döneminde yapılmıştır. Araştırmada kullanılan anket formu Ek- 1’ de verilmiştir. Bu formda geçen maliyet hesabı ve alet ekipman varlıkları ile ilgili bilgilerde yeterli veri elde edilemediği için söz konusu hesaplamalar değerlendirilmeye alınmamıştır.

Sivas ili koyun varlığının 2009 yılı itibariyle ilçeler ve alt bölgelere dağılımları ile alt bölgelerde anket uygulanan işletme sayıları çizelge 3.1’ de verilmiştir.

Çizelge 3.1. Sivas ili koyun varlığının ilçeler ve alt bölgelere dağılımları ile alt bölgelerde anket uygulanan işletme sayıları

Sivas Đli Đlçeleri

Alt

Bölge Toplam Koyun Sayısı

Anket Uygulanan Đşletme Sayıları Şarkışla 12500 25 Kangal 42000 48 Altınyayla 9000 9 Ulaş 1 13600 16 Toplam 77100 98 Hafik 3200 6 Đmranlı 2000 8 Merkez 28900 33 Yıldızeli 18800 59 Zara 2 5480 11 Toplam 58380 117 Divriği 20500 19 Gemerek 18000 17 Gürün 3 49000 40 Toplam 87500 76 Koyulhisar 11250 14 Suşehri 8000 20 Akıncılar 4 1847 5 Genel Toplam 244577 330

Anket uygulanacak işletmeler için alt sınırı oluşturan hayvan mevcudu 20 baş koyun olarak belirlenmiş olup, daha az hayvana sahip işletmeler anket kapsamına

(21)

alınmamıştır. Nitekim Açıl ve Demirci (1976) Orta Anadolu’da koyunculuk işletmelerinin ortalama koyun varlıklarını 72 baş olarak, küçük olarak sınıflandırılan işletmelerin ise ortalama 33 baş koyuna sahip olduklarını, Türkiye genelinde ise koyunculuk işletmelerinde ortalama koyun varlığının 44 baş olduğunu bildirmişlerdir. Anket yapılacak işletmelerin seçiminde Basit Tesadüfi Örnekleme yöntemi kullanılmıştır.

Anketin değerlendirilmesinde işletme ile ilgili bilgiler, barınak ile ilgili bilgiler, yemleme ile ilgili bilgiler, sağım, süt işleme ve pazarlama ile ilgili bilgiler, yetiştirme ile ilgili bilgiler, bitkisel üretim ile ilgili bilgiler ve hayvan sağlığı ile ilgili bilgiler vs. gibi özelliklere varyans analizi uygulanmıştır. Evet-hayır veya birkaç seçenekli cevabı olan, kesikli varyasyon gösteren özelliklere ise khi kare testi uygulanmıştır (Düzgüneş ve ark. 1983). Verilerin değerlendirilmesinde SPSS, MĐNĐTAB ve MSTAT C istatistik paket programlarından yararlanılmıştır.

(22)

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, kullanılan anketteki başlıklara uygun olarak, işletme ve barınak, alet-ekipman, yemleme, sağım ve sütün değerlendirilmesi, yetiştirme işleri, bitkisel üretim ve hayvan sağlığı ile ilgili olmak üzere toplam yedi alt başlık altında araştırmada elde edilen bulgular bu bölümde sırasıyla tartışılmıştır.

4.1. Đşletme ve Đşletmeci ile Đlgili Genel Bilgiler

Araştırmaya konu olan işletmelerde işletmecinin yaşı ve işletmelerin arazi varlıklarına ilişkin değerler Çizelge 4.1’ de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Đncelenen işletmelerde işletme sahibinin yaşı, işletmenin toplam ve sulanabilir arazi varlığı

Alt bölge Đlçe Yaş x S X ± Arazi Varlığı/da x S X ±

Sulanabilir Arazi Varlığı/da x S X ± Şarkışla 49.24 Kangal 51.13 Altınyayla 53.30 1. Ulaş 46.63 50.00±1.25ab 241.28±16.70a 28.25±3.68 Hafik 59.50 Đmranlı 50.00 Merkez 52.90 Yıldızeli 55.66 2. Zara 48.45 54.10±0.98a 122.64±7.96b 25.65±2.10 Divriği - Gemerek 46.41 3. Gürün 49.08 47.98±1.88b 162.16±17.30ab 18.57±3.24 Koyulhisar 53.91 Suşehri 49.33 4. Akıncılar - 52.29±3.11ab 82.00±23.10b 25.00±14 Genel X ±Sx 51.49±0.72 175.68±8.73 25.63±1.82

a, b; Alt bölgelerde yaşlar (p<0.05) ve arazi varlıkları (p<0.01) arasında gözlenen farklılıklar istatistiksel olarak önemlidir.

Alt bölgelerde anket uygulanan işletmelerde, ortalama işletmeci yaşının 51.49 olduğu ve bu değerin 47.98 ile 52.29 arasında değiştiği görülmüştür (Çizelge 4.1). Đşletmeci yaşları bakımından alt bölgeler arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05). Karaca ve ark. (1993), Doğu Anadolu Bölgesi koyunculuk işletmelerinde ortalama işletmeci yaşını 49.42 bulmuşlardır. Yapılan bu

(23)

çalışmaya göre Sivas ilinde de yetiştirici yaşının Doğu Anadolu Bölgesi’ ne benzediği görülmektedir.

Bostancı (2006), Kırıkkale ilinde yaptığı çalışmada işletmeci yaşını ortalama 31.55 olarak bildirmiştir. Kırıkkale ilinde işletmeci yaşının, Sivas ilinden daha genç olduğu görülmektedir. Bunun sebebinin; Sivas ilindeki genç nüfusun ilde veya başka il ve ilçelerde çalışmalarının olduğu düşünülmektedir

Alt bölgelerde anket uygulanan işletmelerin ortalama arazi varlıkları 175.68 da olup, 82.00 da ile 241.28 da arasında değişmektedir. Arazi varlığı bakımından alt bölgelerdeki işlemeler arasında gözlenen farklılıklar istatistik olarak önemlidir (p<0.01). Đşletme sahipleri kendi arazilerini ve kiraladıkları arazileri işleyerek tarımsal faaliyette bulunmaktadırlar. Đlde çok çeşitli tarımsal ürünler yetiştirilmektedir.

Karaca ve ark. (1993), Doğu Anadolu Bölgesinde yaptıkları çalışmada işletmelerin sahip oldukları toplam arazi büyüklüğünü ortalama 116.20 da olarak bildirmişlerdir. Sivas ilinde de yetiştiricilerin sahip oldukları ortalama arazi varlığı 2. ve 4. alt bölgelerde Doğu Anadolu Bölgesindeki koyunculuk işletmelerinin ortalama arazi varlığına yakın bulunmuştur. Bunun muhtemel sebebi bu bölgelerin topografik olarak Doğu Anadolu Bölgesine daha çok benzer olmasıdır.

Aktürk ve ark. (2005), Çanakkale Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğine üye olan süt keçiciliği işletmelerinde süt maliyetinin belirlenmesine yönelik yapmış oldukları çalışmada, birliğe üye olan işletmelerin ortalama arazi varlığının 286.3 dekar olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan çalışmada Sivas Đli koyunculuk işletmelerinin sahip oldukları ortalama arazi varlıklarının, Çanakkale Đli süt keçiciliği işletmelerinin ortalama arazi varlıklarından az olduğu görülmüştür.

Araştırmaya konu olan işletmelerde alt bölgelere göre ortalama koyun sayıları ve koyun ırklarının dağılımları çizelge 4.2. de verilmiştir.

(24)

Çizelge 4.2. Đncelenen işletmeler, ortalama koyun sayıları ve koyunların ırkları

a, b, c; Aynı sütunda farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemlidir (p<0.01).

Çizelge 4.2. de görüldüğü gibi işletme başına koyun sayısı alt bölgelerde anket uygulanan işletmelerde ortalama 186.44 adet olarak bulunmuştur. En az koyuna sahip işletmeler 116.18 baş ile 4. alt bölgede bulunurken, en fazla koyuna sahip işletmeler 270.36 baş ile 3. Alt bölgede bulunmaktadır. Koyun sayısı bakımından alt bölgeler arasındaki farklılık istatistik olarak önemlidir (p<0.01).

Açıl (1976) Orta Anadolu’ da koyunculuk işletmelerinde bir işletmenin sahip olduğu ortalama koyun sayısını yaklaşık 72 baş olarak bildirmiştir. Türkiye genelinde ise bu sayı 44 baştır.

Çetinkaya (1982) Đzmir, Aydın ve Manisa illerinde yaptığı çalışmada ortalama sürü büyüklüğünü Đzmir ilinde 130.32 koyun, Aydın ilinde 86.28 koyun, Manisa ilinde ise 112.06 koyun olarak bildirmiştir.

Aydın ve Dellal (2001) Artvin Đlinin koyun Yetiştiriciliğinin Yapısal Özellikleri hakkında yaptıkları araştırmada işletme başına ortalama sürü büyüklüğünü merkezde 91.70 baş, Şavşat ilçesinde 205.00 baş, Yusufeli ilçesinde 109.30 baş ve Ardanuç ilçesinde 97.80 baş olarak tespit etmişlerdir. Yapılan çalışmada Sivas ilinde

x S X ± Irk (%) Alt Bölge Koyun Sayısı (adet) Đşletme Sayısı (n) % Koyun sayısı (adet) Đşletme sayısı (n) Akkaraman Diğer ≤ 50 9 9.18 51-150 45 45.92 151-300 28 28.57 1. > 300 16 16.32 180±12.20b 98 100 0 ≤ 50 10 8.55 51-150 58 49.57 151-300 39 3.33 2. > 300 10 8.55 160.60±8.88bc 117 96.36 3.64 ≤ 50 3 3.95 51-150 18 23.68 151-300 24 31.58 3. > 300 31 40.79 270.36±16.50a 76 94.67 5.33 ≤ 50 9 23.08 51-150 22 56.41 151-300 8 20.51 4. > 300 - - 116.18±11.00c 39 28.20 71.80 Genel X ±Sx 186.44±6.81 330 79.81 20.19

(25)

işletme başına ortalama koyun sayısının Artvin iline benzemekte olduğu ancak Orta Anadolu ve Ege illerinden ise fazla olduğu görülmektedir.

Đşletmelerdeki koyunların 1. alt bölgede tamamı Akkaraman, 2. alt bölgede % 96.36’ sı Akkaraman ve % 3.64’ ü diğer, 3. alt bölgede % 94.67’ si Akkaraman ve % 5.33’ ü diğer, 4. alt bölgede % 28.20’ si Akkaraman, % 71.80’ i diğer ırklardan oluşmaktadır. Melez koyun tiplerine daha çok Karadeniz bölgesine sınırı olan Koyulhisar, Suşehri ve Akıncılar ilçelerinde rastlanmaktadır. Bu ilçelerde daha çok Karayaka, Herik ve bunların melezi hayvanlar yetiştirilmektedir. Đşletme sahiplerinin büyük çoğunluğu yetiştirdiği koyun ırkından memnundur. Đlk üç alt bölgenin şartlarına en uygun ırkın Akkaraman olduğu, 4. Alt bölgenin koşullarına ise Karayaka, Herik ve bunların melezlerinin daha uygun olduğu ifade edilmiştir.

Koyunculuk yanında sığırcılıkla da uğraşan işletmelerin sığır sayıları çizelge 4.3’te, koyunculuk dışında başka işlerle uğraşma oranları ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığının desteklemelerinden yararlanma durumları ise çizelge 4.4’te verilmiştir.

Çizelge 4.3. Sığır bulunduran işletmeler ve sığır sayıları Alt Bölge Sığır sayısı (adet) Đşletme sayısı (n) % Sığır Bulunduran Đşletme % Sığır Sayısı (adet) x S X ± 1-10 38 71.69 11-30 12 22.64 31-50 2 3.77 1. > 50 1 1.90 54.08 15.66±4.67 1-10 28 66.67 11-30 12 28.57 31-50 2 4.76 2. > 50 - - 35.89 11.02±1.64 1-10 20 95.24 11-30 1 4.76 31-50 - - 3. > 50 - - 27.63 6.86±0.65 1-10 16 61.54 11-30 10 38.46 31-50 - - 4. > 50 - - 66.67 10.77±0.92 Genel X ±Sx 142 46.07 12.09±1.83

Alt bölgelerde anket uygulanan koyunculuk işletmelerinden % 46.07’sinde koyun yanında sığır da bulunmaktadır (Çizelge 4.3). Sığır bulunduran işletmelerde

(26)

arasında değişim göstermektedir. Yamaç-ova ve ova köylerindeki işletmelerin sığır sayıları daha fazladır.

Bostancı (2006) Kırıkkale Đlinde yaptığı çalışmada koyunculuk işletmelerinin ortalama sığır sayısını 7.30 baş olarak bildirmiştir. Ortalama sığır sayısı Sivas ilinde daha yüksektir. Bunun sebebi Sivas’ ta mera alanlarının daha geniş olması ve son yıllarda koyunculuk işletmelerinin büyükbaş hayvancılığa doğru yönelme eğiliminden kaynaklanmaktadır.

Çizelge 4.4. Koyunculuk dışında başka işle uğraşma oranı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı desteklerinden yararlanma durumları

Başka Đşle Tarımın Diğer Kollarıyla Yararlanma MGD’ den Destek Çeşidi % Alt Bölge n % n % n % 1 2 3 4 1. 81 82.65 73 90.12 66 89.19 48.65 29.73 17.57 4.05 2. 99 84.62 84 84.85 62 93.94 44.44 36.51 7.94 11.11 3. 66 86.84 64 96.97 23 85.18 44.44 25.93 29.63 - 4. 39 100.00 38 97.43 4 57.14 71.43 28.57 - -

Destek Çeşitleri: Süt Desteği, Yem Bitkileri Desteği, Suni Tohumlama Desteği, Damızlık Koyun Desteği, Mazot ve Kimyevi Gübre Desteği (MGD)

Çizelge 4.4’ te görüldüğü gibi araştırma bölgelerinde işletmelerin ortalama % 86.36’sı koyunculuk yanında başka işlerle de uğraşmaktadırlar. Koyunculuk dışında yapılan işlerden tarımın diğer kollarıyla uğraşmanın payı ortalama % 78.48 olarak bildirilmiştir.

Koyunculuk işletmeleri destek çeşidi olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Süt Desteği, Yem Bitkileri Desteği, Suni Tohumlama Desteği, Damızlık Koyun Desteği, Mazot ve Kimyevi Gübre Desteği (MGD) vs. gibi desteklerinin en az biri veya birkaçından yararlanmaktadırlar. Bu desteklemeler içinde MGD’ den yararlanmanın oranı ise alt bölgelerde ortalama % 81.35 olarak bildirilmiştir. MGD’ den yararlanma durumunun 4. alt bölgede % 57.14 olarak çıkmasının sebebi bu alt bölgede anket uygulanan işletme sahiplerinden bu hususta fazla bilgi sahibi olmamalarıdır. Alt bölgelerde işletmeler son yıllarda birlik ve kooperatiflere üye olarak damızlık koyun başına destekten de yararlanmaya başladıklarını belirtmişlerdir.

(27)

Đşletme sahiplerinin eğitim düzeyleri ve koyunculuk yapılan süreye ilişkin değerler çizelge 4.5’ te verilmiştir.

Çizelge 4.5. Đşletme sahiplerinin eğitim düzeyleri ve koyunculuk yapılan süre

Çizelge 4.5’ te görüldüğü gibi işletmelerin % 50’den fazlası koyunculuğu baba mesleği olarak yapmaktadır. Koyunculuk en az 2. alt bölgede (% 51.28), en fazla da 3. alt bölgede (% 85.53) baba mesleği olarak yapılmaktadır. Yaşları genç olan işletmecilerden bazıları da koyunculuğu baba mesleği olarak yaptıklarını belirtmişlerdir. Đşletmelerin ortalama % 23.85’i koyunculuğu 21-30 yıldır yaptıklarını belirtmişlerdir.

Dellal vd. (2002) GAP Bölgesinde işletmelerin koyunculukla uğraşma sürelerini ortalama 43.90 yıl olarak bildirmişlerdir. Sivas ilinde de koyunculuk yapılan süre, ortalama işletmeci yaşı dikkate alındığında buna yakındır.

Đşletme sahipleri ortalama % 75.87 oranında okuma-yazma bilmektedirler. Şehir merkezlerine yakın olan köylerde okuma yazma oranı daha yüksektir. Alt bölgelerde işletme sahipleri çocuklarının eğitimlerine önem verdiklerini belirtmişlerdir.

Đşletmelerde çalışanlar ve sayıları çizelge 4.6’ da, üretime çocukların ve kadınların etkisi ile işletmecinin sosyal güvence ve yetiştirici örgütlerine üyelik

Alt bölge Alt bölge

1. 2. 3. 4. 1. 2. 3. 4. Eğitim Düzeyi % Koyunculuk Yapılan Süre (yıl) n % n % n % n % Okur-yazar değil 1.07 1.85 - 3.85 1-5 1 1.02 - - - - Okur-yazar 10.82 18.52 5.88 23.08 6-10 6 6.12 4 3.42 - - - - Đlkokul 59.14 66.67 50.17 69.22 11-20 12 12.24 17 14.53 7 9.21 - - O.okul 15.00 8.33 35.29 3.85 21-30 23 23.46 36 30.77 4 5.26 14 35.90 Lise 12.90 3.70 5.88 - Baba mesleği 56 57.16 60 51.28 65 85.53 25 64.10 Ünv. 1.07 0.93 2.94 - Toplam 98 100.00 117 100.00 76 100.00 39 100.00

(28)

Çizelge 4.6. Đşletmelerde çalışanlar ve sayıları

Đşletmelerde Çalışan Kişi Sayısı Alt

Bölge Đşletmede Çalışanlar n %

Adet n % Aile 43 44.32 1-2 37 38.14 3-4 51 52.57 Aile+işçi (çoban) 53 54.64 5-6 8 8.24 1. Đşçi 1 1.04 > 6 1 1.03 Aile 45 39.82 1-2 39 35.14 3-4 64 57.66 Aile+işçi (çoban) 68 60.18 5-6 8 7.20 2. Đşçi - - > 6 - - Aile 18 42.86 1-2 16 38.10 3-4 24 57.14 Aile+işçi (çoban) 23 54.76 5-6 2 4.76 3. Đşçi 1 2.38 > 6 - - Aile 33 84.61 1-2 35 89.74 3-4 4 10.26 Aile+işçi (çoban) 6 15.39 5-6 - - 4. Đşçi - - > 6 - -

Çizelge 4.6’ da belirtildiği gibi işletmelerin % 50’den fazlasında çobanla çalışılmaktadır. Çobandan kasıt ya kiralık olarak tutulan çobanlar, ya da işletme sahiplerinin sürülerini birleştirerek sıra ile çobanlık yapmalarıdır. Çobanla çalışma oranı 1. alt bölgede % 54.64, 2. alt bölgede % 60.18, 3. alt bölgede % 54.76 ve 4. alt bölgede % 15.39 olarak bulunmuştur. Đşletmelerin ortalama % 44.41’inde 3-4 kişi ile çalışılmaktadır. Sönmez ve ark. (1990), Batı Anadolu ve Trakya bölgelerinde koyunculuk işletmelerinin hane halkı sayısının 4–8 arasında değiştiğini bildirmişlerdir.

Çizelge 4.7. Üretime çocuk ve kadınların etkisi, işletmecinin sosyal güvence durumu ve yetiştirici örgütlerine üyelik

1. alt bölge 2. alt bölge 3. alt bölge 4. alt bölge Özellikler

(%) Var Yok Var Yok Var Yok Var Yok

Üretime Çocukların Etkisi 63.26 36.74 57.14 42.86 30.95 69.05 20.51 79.49 Üretime Kadınların Etkisi 92.78 7.22 100.00 0 97.62 2.38 100 0 Đşletmecinin Sosyal Güvencesi 35.05 64.95 26.67 73.33 26.09 73.91 - - Birlik Veya Kooperatife Üyelik 93.75 6.25 80.37 19.63 89.47 10.53 89.19 10.81

(29)

Çizelge 4.7’ de görüldüğü gibi işletmelerde bütün aile bireyleri koyunların bakımı, beslenmesi ve meraya çıkarılması gibi işleri ortaklaşa yapmaktadırlar. Đşletmelerde üretime çocukların etkisi 1. alt bölgede % 63.26, 2. alt bölgede % 57.14, 3. alt bölgede % 30.94 ve 4. alt bölgede % 20.51’dir. Çocuklar okullara gitmektedir. Boş vakitlerinde ise mevcut işlere yardımcı olmaktadırlar. Üretime kadınların etkisi işletmelerin tamamında % 90’ın üzerindedir. Bostancı (2006) Kırıkkale ilinde yaptığı çalışmada Delice, Keskin, Balışeyh ilçelerinde işletmelerin tamamında sağımın aile üyeleri tarafından yapıldığını belirtmiş ve sağımı yapanların % 86.89’unun kadın, % 13.11’inin ise hem kadın hem çocuklar olmak üzere aile üyeleri olduğunu bildirmiştir. Sivas ilinde de durum buna yakın olarak bulunmuştur.

Alt bölgelerde işletme sahiplerinin ortalama % 29.27’ sinin sosyal güvenceleri vardır. Đşletme sahiplerinin yaş ortalaması 51.49 olduğu için bu kesim herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklidir. Daha genç işletme sahipleri ise herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna üyedirler ve prim ödemektedirler.

Özellikle son dönemlerde işletmeler ortalama % 88.20 oranında birlik veya kooperatiflere üye olmuşlardır. Ülke genelinde örgütlü yetiştiricilik desteklendiği için bu işletmeler Tarım ve Köyişleri Bakanlığının mevcut desteklemelerinden faydalanmaktadırlar. Đlde Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği aktif olup, üyelerin hayvanlarını kayıt altına almakta ve destekleme işlerini üyeler adına takip etmektedir.

Đşletmeler alt bölgelerde kendilerine en yakın bilgi kaynaklarından teknik bilgi almaktadırlar. Bu kaynaklar Tarım Đl-Đlçe Müdürlükleri, aile büyükleri, özel sektör, koyunculuk yapan diğer işletmeler, üniversiteler ve basın (tv-gazete-radyo) olarak sayılabilir. Đşletmelerin bu kaynakların kaç tanesinden yararlandıkları ve özellikle Tarım Đl-Đlçe Müdürlüklerinden teknik bilgi alma durumları çizelge 4.8’ de verilmiştir.

(30)

Çizelge 4.8. Teknik bilgi alma durumu ve teknik bilgi kaynakları Teknik Bilgi Kaynakları

Teknik Bilgi

Alma 1 2 3 4

Tarım Đl-Đlçe Müd.den Teknik Bilgi Alma Alt Bölge % n % n % n % n % n % 1. 95.87 24 26.66 29 32.22 29 32.22 8 8.90 51 56.66 2. 93.52 28 28.87 27 27.84 23 23.71 18 19.58 69 71.13 3. 97.06 44 66.67 11 16.67 10 15.15 1 1.51 19 28.79 4. 97.43 13 34.21 14 36.84 5 13.16 6 15.79 19 50.00

Çizelge 4.8’ de görüldüğü gibi yetiştiriciler ortalama % 95.97 oranında (Đl-Đlçe Tarım Müdürlükleri, aile büyükleri, özel sektör, koyunculuk yapan diğer işletmeler, üniversiteler ve basın (tv-gazete-radyo)) gibi teknik bilgi kaynaklarını kullanmaktadırlar. Bunun içinde de ortalama % 51.65 oranında Tarım Đl-Đlçe Müdürlüklerinden teknik bilgi almaktadırlar. Yetiştiriciler Tarım Đl-Đlçe Müdürlüklerini kendilerine daha yakın bulduklarını belirtmişlerdir. Bu yüzden teknik bilgi almada bu kurumların payı ayrı olarak değerlendirilmiştir. Sivas ilinde yayın yapan, Tarım Đl Müdürlüğü tarafından yayın akışı belirlenen Radyo Tarım yetiştiricilere teknik açıdan bilgiler sunmaktadır. Ayrıca yerel televizyonlarda haftada 2 saat Tarım Saati adlı program düzenlenmektedir. Yetiştiricilerin teknik personele her zaman ulaşmasını sağlayacak Alo Tarım Hattı da mevcuttur. Yani yetiştiriciler Sivas ilinde teknik bilgiye kolayca ulaşabilecek durumdadırlar.

Bilginturan (2008) Burdur ilinde yaptığı çalışmada Koyunculuk işletmecilerinin % 59.80’i bir ilaç kullanacağı zaman bir serbest veteriner hekimden, % 38.10’u Tarım Đl veya Đlçe Müdürlüklerinden, % 1.00’inin köydeki başka işletme sahiplerinden bilgi aldığını belirlemiştir. Keçicilik işletmelerinin % 82.50’sinin veteriner hekimlerden, % 15.00’inin Tarım Đl veya Đlçe Müdürlüklerinden, % 2.50’sinin ise köydeki diğer işletme sahiplerinden bilgi aldığını bildirmiştir. Sivas ilinde de teknik bilgi kullanımının Burdur iline yakın olduğu görülmektedir.

Đşletmelerin doğan kuzularının cinsiyete göre dağılımı ve kuzu sayılarının bölge ortalamaları çizelge 4.9’ da verilmiştir.

(31)

Çizelge 4.9. Đşletmelerin kuzu sayıları ve bölgeler ortalaması

a, b; Aynı sütunda farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemlidir (p<0.01).

Çizelge 4.9’da belirtildiği üzere Sivas ilinde alt bölgelerde işletme başına ortalama dişi kuzu sayısı 93.08 adet olup, bu sayı 60.90 ile 136.68 adet arasında değişim göstermektedir. Dişi kuzu sayısı bakımından alt bölgeler arası farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Alt bölgelerde işletme başına düşen ortalama erkek kuzu sayısı 88.81 adet olup, 58.41 ile 130.59 adet arasında değişmektedir. Đşletme başına ortalama erkek kuzu sayısı bakımından gözlenen farklılık da önemlidir (p<0.01). Đşletme başına düşen toplam kuzu sayısı en fazla 3. alt bölgededir. Bunun sebebi buradaki işletmelerin koyun sayılarının diğer alt bölgelerden fazla olmasıdır.

4.2. Barınaklar Đle Đlgili Bilgiler

Đncelenen işletmelerde barınakların duvar yüksekliği, pencerelerin yerden yüksekliği, barınakların alanı ve duvarların kalınlıkları ile ilgili bilgiler çizelge

Bölge ortalaması Dişi-Erkek Kuzuya Sahip Đşletme

(n) ve Oranı (%) Kuzu sayısı

(adet) Đşletme Sayısı Alt Bölge Kuzu Sayısı (adet) Dişi (n) % Erkek (n) % Dişi x S X ± Erkek x S X ± Toplam n ≤ 25 12 12.24 13 13.26 26-75 42 42.85 43 43.87 76-150 33 33.67 34 34.69 1. > 150 11 11.24 8 8.18 85.40±5.67b 79.80±5.49b 165.20 98 ≤ 25 12 10.26 12 10.26 26-75 52 44.44 58 49.57 76-150 44 37.61 39 33.33 2. > 150 9 7.69 8 6.84 81.90±4.58b 79.34±4.48b 161.24 117 ≤ 25 3 3.95 3 3.95 26-75 18 23.68 19 25.00 76-150 25 32.89 29 38.16 3. > 150 30 39.48 25 32.89 136.68±8.44a 130.59±8.16a 267.27 76 ≤ 25 8 20.51 9 23.08 26-75 21 53.85 22 56.41 76-150 10 25.64 8 20.51 4. > 150 - - - - 60.90±5.33b 58.41±5.25b 119.31 39 Genel X ±Sx 93.08±3.38 88.81±3.28 713.02 330

(32)

Çizelge 4.10. Đncelen işletmelerde barınakların yapı özellikleri En Düşük En Yüksek Ortalama x S X ± Özellikler 1. 2. 3. 4. 1. 2. 3. 4. 1. 2. 3. 4. 3.49±0.05a 3.63±0.04a 3.70±0.04a 3.25±0.10b Barınak Duvarı Yüksekliği (m) 2.5 2.5 2.5 2 4 4 4 4 3.56±0.03 1.98±0.05a 1.78±0.03b 1.77±0.03b 1.46±0.04c Pencerenin yerden yüksekliği (m) 1 1 1.2 1 3 2.5 2.5 2 1.80±0.02 214.03±12.10b 168.92±6.67bc 415.66±21.10a 155.44±12.00c Barınak Alanı (m²) 80 80 105 80 1000 375 1200 375 241.51±8.94 52.70±1.89 57.62±1.92 58.42±2.02 52.82±1.97 Duvar Kalınlığı (cm) 25 25 20 30 85 100 80 75 55.70±1.02

a, b, c; Aynı satırda farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (p<0.01, p<0.05).

Çizelge 4.10’a göre incelen işletmelerde barınak duvarı yüksekliğinin ortalama 3.56 m olduğu ve 3.25 m ile 3.70 m arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Ortalama barınak duvarı yüksekliği bakımından alt bölgeler arasında belirtilen fark istatistiksel olarak önemlidir (p<0.01). Bu farkın, özellikle 4. alt bölgedeki barınakların yapısında ahşap malzemelerin kullanmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Barınaklar son zamanlarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın destekleme projeleriyle modern yapılara dönüştürülmektedir.

Pencerelerin yerden yüksekliği alt bölgelerde ortalama 1.80 m olup, pencere yüksekliği bakımından gözlenen fark önemlidir (p<0.01). Pencereler genelde ağılların güney cephesinde bulunmaktadır ve hayvanların seviyesinden yüksekte yer almaktadır.

Ortalama barınak alanı 241.51 m2 olup, en düşük 155.44 m2 olarak 4. alt bölgede, en yüksek ise 415.66 m2 olarak 3. alt bölgede hesaplanmıştır. Barınak alanı bakımından alt bölgeler arasında gözlenen farklılıklar önemli bulunmuştur (p<0.01). Bunun sebebi olarak 3. alt bölgede işletme başına düşen ortalama koyun sayısının fazla olması gösterilebilir. Bazı işletmeler birden fazla ağıla sahiptirler.

Anket uygulanan alt bölgelerdeki işletmelerin ortalama duvar kalınlıkları 55.70 cm olarak hesaplanmış olup, duvar kalınlıkları bakımından gözlenen farklılıklar istatistik olarak önemsiz bulunmuştur. Bunun da sebebi duvarların genelde taş duvardan yapılmış olmasıdır. Đşletmelerden 100 cm’ yi bulan duvar kalınlıkları olanlara da rastlanmıştır.

(33)

Kalın taş duvarlar kış mevsiminde ağıl ısısının korunmasında önemli rol oynamaktadır. Günal (2006) Tekirdağ ilinde yaptığı araştırmada ağılların duvar kalınlıklarının 18 ile 50 cm arasında değiştiğini ve ağılların % 94.50’sinde ise duvar kalınlığının 18 cm ile 25 cm arasında olduğunu belirtmiştir. Sivas ilinde ortalama duvar kalınlığının Tekirdağ ilinden fazla olmasının sebebi, iklim şartlarının Sivas ilinde daha sert olmasıdır.

Sivas ili karasal iklime sahiptir. Kışları soğuk ve sert geçer, genelde kış aylarında bol kar yağışı görülür ve ortalama 3-5 ay karla örtülüdür. Yazları sıcak ve kurak, ilkbahar ve sonbahar ayları yağmurlu geçer. Her ne kadar kışlar soğuk geçse de, ilin Kuzey bölümünde, "Koyulhisar ve Suşehri ilçelerinde" karasal iklimden tipik Karadeniz iklimine geçiş görülür. Bu bölgelerde, iç kesimlere göre havalar ılık geçer. Yapılan gözlem ortalamalarına göre ilde (son 50 yıl içinde gözlenen) en soğuk ay -34.6 derece ile Ocak ayıdır (Anonim, 2009). Bu şartlar göz önüne alındığında il genelinde ağıl yapılarının da mevcut iklim şartlarına uygun, kapalı tip ağıllar olduğu görülmektedir.

Anket uygulanan işletmelerde barınakların mülkiyet durumu, açık veya kapalı tip oluşu, ek tesislerin varlığı ve kapasiteleri ile ilgili bulgular çizelge 4.11’ de verilmiştir.

(34)

Çizelge 4.11. Barınak mülkiyeti, barınak tipi, ek tesisler ve barınakların kapasitesi

Barınak mülkiyeti Barınak tipi Ek tesisler Kapasite (adet) Kendi

malı

Kira-ortakçılık Açık Kapalı

Ot-saman deposu Kesif yem deposu Alt bölge % % % % % % n/% ≤ 100 101-200 201-300 > 300 n 1 35 31 31 % 1.02 35.72 31.63 31.63 1. 96 4 0 100 100 90.81 Ort. 317.85b n 7 37 50 21 % 6.09 32.17 43.48 18.26 2. 95.69 4.31 0 100 100 58.12 Ort. 274.78b n - 7 29 40 % - 9.21 38.16 52.63 3. 98.68 1.32 0 100 100 100 Ort. 383.68a n 9 18 9 3 % 23.08 46.15 23.08 7.69 4. 100 0 0 100 97.43 94.87 Ort. 200.00c Ort. 97.59 3.21 0 100.00 99.36 85.95 Ort. 10.06 30.81 34.09 27.55 a, b, c; Aynı sütunda farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (p<0.01).

Çizelge 4.11’ de görüldüğü üzere alt bölgelerde ağıllar ortalama % 97.59 oranında işletme sahiplerinin kendi malıdır. Geri kalanı ise kira veya ortakçılık şeklinde kullanılmaktadır. Đşletmelerde genelde ot-saman deposu ve kesif yem deposu ağılın içindedir. Ağıllar çok bölmeli olup, değişik şekillerde kullanılmaktadırlar (kuzuluk, koçluk, gebe koyun bölmesi gibi).

Đlde ağıllar, kışların uzun ve sert geçmesinden dolayı tamamen kapalı tiptedir. Yarkın’ a (1953) göre yurdumuzda iklim koşullarına bağlı olarak koyunların ağılda kalma süreleri çok değişmekte olup, Orta ve Kuzey-Doğu Anadolu illerinde koyunlar 3-5 ay ağılda kaldıkları halde kıyı bölgelerde bu süre çok kısadır. Araştırıcı kışı hafif geçen bölgelerde ağılların bir tarafının açık ve hafif materyalden yapılması gerektiğini, kışı sert geçen bölgelerde ise ağılların her tarafının kapalı olması gerektiğini bildirmiştir.

(35)

Đşletmelerde ortalama % 99.36 oranında ot-saman deposu ve % 85.95 oranında kesif yem deposunun ağılın içindeki bir bölmede bulunduğu gözlenmiştir. Bunun haricindeki işletmelerde ise ot-saman ve kesif yem depoları ağıllara yakın olarak inşa edilmişlerdir.

Ağıl kapasitesi alt bölgelerde ortalama 294.08 adet olup, bu değer 200 ile 383.68 adet küçükbaş hayvan şeklinde değişim göstermektedir. Đşletmelerde ortalama barınak alanı (241.51 m2) ile ortalama ağıl kapasitesi (294.08) karşılaştırılacak olursa hayvan başına yaklaşık 0.82 m2’ lik kapalı alanın hesaplandığı görülmektedir. Okuroğlu ve Yağanoğlu (1993), ağıl içi faydalı alan içerisinde koyun için ayrılan alanın 0.8-1.00 m² arasında olması gerektiğini belirtmişlerdir. Bu veriler ışığında Sivas ilindeki işletmelerde koyun başına ayrılan alanın yeterli olduğu görülmüştür.

Ağılların yapım yılı itibariyle ortalama 30 yıllık ağıllar olduğu gözlenmiştir. 1992 Erzincan depreminden etkilenen Suşehri Đlçesinin bazı köylerinde ise ağıllar daha yenidir. Đl geneline bakıldığında modern tip ağılların hızla artmakta olduğu da göze çarpmaktadır.

Anket uygulanan işletmelerde barınakların yeri, havalandırma bacalarının yüksekliği ve pencere sayıları çizelge 4.12’de ele alınmıştır.

Çizelge 4.12. Barınakların yeri, baca yüksekliği ve pencere sayısı

Barınakların durumu Baca yüksekliği (cm) Pencere sayısı (adet) Alt bölge n/% Konuta bitişik Ayrı n/% ≤ 50 51-75 76-100 > 100 En az En fazla Ort x S X ± Genel x S X ± n 56 42 n 30 16 37 13 1. % 57.14 42.86 % 31.25 16.66 38.54 13.55 3 15 6.33±0.22ab n 72 37 n 25 19 44 12 2. % 66.05 33.95 % 25.00 19.00 44.00 12.00 3 11 5.79±0.19b n 43 33 n 23 16 25 12 3. % 56.58 43.42 % 30.26 21.05 32.89 15.80 3 20 7.09±0.35a n 15 23 n 18 16 3 - 4. % 39.47 60.53 % 48.65 43.24 8.11 - 4 12 5.95±0.32b 6. 26 ± 0. 13

a, b; Aynı sütunda farklı harf taşıyan ortalamalar arası fark istatistiksel olarak önemlidir (p<0.01). Çizelge 4.12’ de görüldüğü gibi incelenen işletmelerin ortalama % 54.81’ inde barınaklar konuta bitişik veya konutun altında yer almaktadır. Konuttan ayrı olan

Şekil

Çizelge 3.1. Sivas ili koyun varlığının ilçeler ve alt bölgelere dağılımları ile alt  bölgelerde anket uygulanan işletme sayıları
Çizelge  4.1.  Đncelenen  işletmelerde  işletme  sahibinin  yaşı,  işletmenin  toplam ve sulanabilir arazi varlığı
Çizelge 4.2. Đncelenen işletmeler, ortalama koyun sayıları ve koyunların ırkları
Çizelge 4.3. Sığır bulunduran işletmeler ve sığır sayıları  Alt  Bölge  Sığır sayısı (adet)  Đşletme sayısı (n)  %  Sığır Bulunduran Đşletme %  Sığır Sayısı (adet) x X ± S 1-10  38  71.69  11-30  12  22.64  31-50  2  3.77 1
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Diyarbakır İli keçicilik işletmelerinin yapısal özelliklerini belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma, Diyarbakır Merkez, Çınar, Çüngüş, Ergani ve

Temel olarak değer kavramının sosyolojik boyutunun irdelenmesi ve Weber’in bu yöndeki eğilimi ile ilişki kurulması hedeflenen bu çalışmada, düşünürün bazı

Diğeri: Hind bir menzil iddi‘â eder olduğu hâlde ehadü hümâ Hind o menzilin mâli- kidir; zîrâ zevci o menzili ona destîmân «destîmân, zevcin cihâz için

Peynir Tebliği’ne ve 2011 sayılı Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği’ne göre beyaz peynirlerde Staphylococcus aureus için üst sınır 10 3 kob/g olarak

Dergisi , 2016, c. 7 Fatma Acun, “Tarih Kaynakları”, ss. Kütükoğlu, Tarih Araştırmalarında Usul , Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 2011; 11.. Mekânın siyer

Results: While the testosterone levels, the epi- didymal sperm concentration and the progressive sperm motility were significantly decreased, the abnormal sperm rate was

16: LSD (Lisergik asit dietilamit, halüsinasyon maddesi) ... 17: Mitomisin ve Elliptisin molekülleri ... 21: Metal bileşiklerinin çeşitli oksindol türevleri ile

Tekingündüz ve arkadaşlarının (53) iş aile yaşam çatışması üzerine yapmış olduğu araştırmasında katılımcıların çocuk ve eş haricinde bakmakla